Ekşi Duyuru

Bir kadin vardi 3 sene önce tanismistik. Herhalde 5 kez görüsmüstük toplam, 3. görüsmeden itibaren sevgili moduna gecmistik. Iletisimin su gibi aktigi, hem dünyanin en sacma muhabbetini, hem de en ciddi hayat teorilerini falan yapabildiginiz, görüstükten sonra böyle ruhunuza can gelmis gibi hissettiren insanlar vardir ya, benim icin öyleydi kendisi. Romantizmin zirve yaptigi konserler, parkta piknikler, yagmur altinda öpüsmeler gibi hos seyler yasanmisti.

Neyse, 5. görüsmeden sonra lap diye sen cok iyisin ama ben kendimi iyi hissetmiyorum, devam etmeyelim demisti. Üzülmüstüm ama sen bilirsin dedim. Anladigim kadariyla toksik iliskileri varmis benden önce, cikamamis etkisinden. Öyle kaldi.

Aradan bir kac sene gecti. Gecen onunla ayni is yerinde calistigini ögrendigim birisiyle tanistim, sordum taniyor musun diye, evet ayni ofisteyiz yakiniz deyince selam söyle dedim. Kisa bi süre sonra hatun tekrar yazdi, gel kahve icelim diye. Bulustuk. Ilk paragrafta ne yazdiysam aynen gecerli, 2 saat icinde beraber atmadigimiz kahkaha, girmedigimiz hayat teorisi kalmadi. Bi de yanindayken ben gercekten iyi hissediyorum kendimi, komple en yalin halimle hic kasilmadan cok rahat konusuyorum kendisiyle, oldugumdan daha komik oluyorum falan, hemen ortak bi dil olusuyor aramizda. Kendisi de cok keyif aliyor hissedebiliyorum.

Ama görüsme sonrasi bu is tekrar sevgililige döner hissiyati almiyorum, öyle bir sinyal vermiyor bana. Görüsme sonrasi tekrar yazistik falan ama mesafeli mesajlarda, yavas dönüyor, tekrar görüsme teklifi yaptim, müsait degilim dedi baska bi zaman vermedi. Yani cözemedigim bir duvar örüyor.

Merak ettigim sey su: Tipimi mi begenmiyor bu hatun? Kendisi ortalamaya göre baya cekici birisi, beni yanina mi yakistiramiyor? Normalde itici bir yanim yok, her gün dus alan tertemiz düzgün giyinen, düzgün fizikli biriyim. Ama yani göz alici bi tipim yok. Kivircik sacli yuvarlak yüzlü standart bi tipim.

Sasiriyorum biraz, bu kadar iyi anlasirken, hali hazirda zaten önceden fiziksel yakinlik da yasamisken, neden ötesine gecmek icin bu kadar direniyor. Sizin teoriniz nedir?

Evde kendi kisisel iphone ve macbook pro'mla wireless'a sorunsuz baglanabiliyorum. Fakat Lenovo marka is bilgisayarimi evde acip wireless'a baglandiktan bir kac dakika sonra internet cöküyor. Baglanti tam olarak kopmuyor, mesela telefonumda ya da macbook'da Telegram gibi bazi uygulamalar calismaya devam ediyor, ya da macbook'tan eksi'ye girebiliyorum ama diger cogu uygulama ve website erisilmez hale geliyor, whatsapp falan calismiyor. Neden olur böyle bir sey?

Bir erkek olarak esli danslari pek beceremiyorum. Salsa, swing, caca falan denedim hepsini. Temel adimlari ögrenebiliyorum, müzige de ayak uydurabiliyorum ama karsimda bir partner olunca her sey karman corman oluyor, ya kaotik bir takim hareketler yapmaya basliyorum, ya da agac gibi oldugum yerde dikilmek zorunda kaliyorum, partnerimi yönlendiremiyorum. Beyin vücut arasinda tamamen iletisim kopuyor sanki. Benzer durumda olup bundan kurtulanlar neler tavsiye ederler?

"Aday benim. Bunca farkli görüsten siyasi figürü bir araya topladim, ülkeyi nasil toparlariz diye calisiyoruz. Simdi bu birlestirici özelligimi cumhurbaskani olarak kullanip ülkeyi fabrika ayarlarina döndürecek adimlari atabilecegimiz uzlasmaci ortami saglayacagim. Partili cumhurbaskani olmayacagim, cumhurbaskani olarak daha dengeleyici bir pozisyonda kalacagim. Sadece tek dönem görev yapip ayrilacagim. Hükümet kuracagiz, yürütmeden sorumlu bir basbakan ve X, Y, Z bakanliklar olacak. Ekrem Imamoglu'nun halktaki karsiligini görüyoruz, son yerel secimde ve Istanbul'daki icraatleriyle iyi bir sinav verdi, onun gencligini, dinamizmini, enerjisini icraatin basinda kullanacagiz. Ayni masaya oturdugumuz diger partilere secimde aldiklari oy oraninda yürütmede sorumluluklar verecegiz..."

Cok mu mantiksiz? Fazla mi idealist bakiyorum? Yüzde 55'le birinci turdan rahat secilmez mi? Ben daha baska bir yol göremiyorum.

Gecen hafta sporu biraz fazla kacirdim, agirlik calistim, sinav cektim, macta kalecilik yaptim derken omzumda agri olustu. 2 gün baya agri yapti, 3. günden sonra agri azaldi. Simdi tam 7 gün oldu, iyiye gidis var ama yogun calistigim günlerden sonra hafif sizlama devam ediyor. Omuz kaslarinda ya da tendonlarda bir sorun var diye tahmin ediyorum. Doktora gitmeli miyim? Biraz daha beklemeli miyim?

Almanya'da dogup büyüyen bir Türk arkadasim Türk edebiyatindan henüz bir kitap okumadigini söyledi (Alman edebiyatini yalayip yutmus birisi ama Türkcesi yüzde yüz akici degil, Türkce okumayi denemis ama biraz zorlanmis). Ona Türk edebiyatindan dili mümkün oldugunca yalin ve cok kalin olmayan bir kitap hediye etmek istiyorum. Önerilerinizi bekliyorum.

60 yas üstü, sürekli cok calisan ve diger baska sikintilardan dolayi zihinsel ve bedensel olarak cok yorulmus olan anne-babami söyle en az 4-5 günlük güzel bir tatile götürmek istiyorum. Ucakla (veya otobüsle) Istanbul'dan rahat gidilebilecek, araba kullanmaya mecbur birakmayan, güzel bir sahilde yüzüp (deniz kenari sart degil, havuzlu bi yer de olabilir), aksamlari lezzetli yemekler yiyebilecegimiz, gezmekten cok dinlenmeye odaklanabilecegimiz bir yer olsun istiyorum. Agustos sonu icin düsünüyorum. Bütcem genis. Nereler olabilir?

Hayattaki en temel gayenizi belirleyebildiniz mi? Yani genel olarak hayattaki amaciniz, niyetiniz nedir? Onu birkac kelimeyle tanimlayabilir misiniz? Gayenize uygun olarak yasayabiliyor musunuz? Onu nasil belirlediniz?

*Hayatin anlami ya da gayesini sormuyorum, sizin hayattaki misyonunuzu merak ediyorum.

Bundan 6 yil önce Fransiz bir arkadasim 2010 tarihli bir Hermitage sarabi getirmisti. Özel bir günde acip iceriz diye bir köseye kaldirmistim, o özel gün hic gelmedi, sonra da unuttum sarabin varligini. Sise nispeten az isik alan bir yerde, oda sicakliginda (21-22 derece) yatik bir sekilde bekliyor 2016'dan beri. Bana sarabi hediye veren arkadas kesinlikle artik icilmez dedi. Tamamen bozulmus mudur ya da acip denemek mi gerekir? Actigimda bozulup bozulmadigini nasil anlarim?

- 1 haftalik bir tatil, kardesimle gidicez. Subat-Mart gibi.

- Her türlü teknolojik aletten ve kalabaliktan uzak durucaz. Zaten amac da bu, biraz dopamin detoxu yapmak istiyoruz. Yanimiza telefon dahi almayacagiz (ya da kilitli bir kutuda tutacagiz sadece acil durum olursa kullanmak icin). Canimiz sikilmasin diye sadece 2-3 kitap. Canimiz da sikilabilir, sorun degil.

- Araba kullanmak istemiyorum, arabaya mecbur kalacagimiz bir yer olmamali.

- Doganin icinde olmak istiyorum. Kaldigimiz yerden cikip günde 5-6 saat disarda degisik yönlerde yürüyüs yapmak icin uygun bir ortam olsun.

- Günde iki ögün yemek yeterli, iyi bir kahvalti ve iyi bir aksam yemegi veren bir otel-pansiyon vs bulabilecegimiz bir yer olsun. Ya da cevresinde kaliteli saglikli restoranlar bulmanin kolay oldugu bir yer.

- Deniz ya da dag havasi farketmez, temiz hava olmasi kafi.

- Türkiye'nin her hangi bir noktasi olabilir, yine de Istanbul'dan ulasimin kolay olmasini tercih ederim.

- Bütcemiz sinirsiz degil ama bize iyi gelecekse parayi sorun etmeyiz.

Bu sartlara uygun nereyi önerirsiniz?

- Kirk yillik dostunuz degil belki ama yine de deger verdiginiz birisi size ayip edince o kisiyle yüzlesiyor musunuz, yoksa bosverip iletisiminizi kesmeyi mi tercih ediyorsunuz?

- Eger ikinci secenegi tercih ettiyseniz, bu kisi aradan 1 ay falan zaman gecince sizinle tekrar temasa gecerse nasil davraniyorsunuz?

Simdiki ya da gecmisteki sevgiliniz olabilir. Onu sizin icin özel yapan en önemli özelligi neydi? Cinsiyet belirterek cevaplarsaniz daha bir şükela olur.

Asiri ham bir insan degilim, hafif tempoda haftada 6-7 km falan kosuyorum, bi o kadar bisiklete biniyorum, yoga tarzi egzersizleri de düzenli yapiyorum. Ama grup halinde yapilan kardiyo egzersizlerinde (crossfit, hiit vs.) cok midem bulaniyor, yarim saat icinde kusacak gibi oluyorum, grupta hic spor yapmadigini bildigim insanlar bile bir sekil sürdürebiliyorlar, ben genelde son 15 dk'yi falan pas gecmek zorunda kaliyorum. Neden böyle? Ne yapmak gerekir?

Biliyorum bu konunun net kurallari yok ama yine de sormak istiyorum. Yabanci birisiyle, hatta daraltarak sorayim, gelismis bir Avrupa ülkesinin vatandasiyla kurulacak bir duygusal iliskide (ve hatta evlilikte) olmazsa olmazlar nelerdir? Yani böyle bir iliskiyi/evliligi uzun süreye yayacak olan ekstra faktörler ne olabilir? Sadakat, karsilikli anlayis, hayat tarzi uyumu gibi yerli-yabanci farketmeden her iliskide olmasi gereken durumlari degil de, özellikle yabanci birisiyle olan iliskinin icermesi gereken bazi püf noktalarini soruyorum. Kendinizden veya yakin cevrenizden basarili olmus veya olamamis iliskilerden örnekler vererek anlatabilirseniz güzel olur (basarili iliski demek de cok sacma oldu ama anladiniz siz :D)

Türkiye'de covid'den neden hergün arti eksi 5 kisilik bir aralikta insan ölüyor? Son 10 gündür bakiyorum sirayla 249-253-254-251-259-254-253-257-255-254... Ve en bastan beri böyle, mesela Ekim ayinda da 71-73-69-75-72-76-74... falan diye gidiyordu ardisik günlerdeki ölüm sayilari. Dünyada baska hic bir ülkede bu kadar az standart sapma görünmüyor, Italya/Almanya'ya bakiyorum mesela birbirine takip eden günlerde 260-376-440-302-608-511-281-395 gibi. Türkiye'de bu sayilara birseyler yaptiklari asikar, ama sebebi tam olarak ne bunun? Yani genel olarak vaka ve ölüm sayisini düsük aciklamanin arkasindaki motivasyonu anlayabiliyorum da, neden standart sapma bu kadar düsük cikacak sekilde oynuyorlar bu sayilarla? Mantigi ne?

Twitter ya da Facebook'ta gördügüm bi video'yu Whatsapp'tan Twitter/FB linki vermeden nasil paylasabilirim? Video'yu indirmek mi gerekiyor? Nasil oluyor o isler?

Son zamanlarda hep ayni medya organlarinda gezip duruyorum, hep ayni yazarlari okudugumu farkettim. Gündemdeki veya gündem disi konular hakkinda (politika, dünyanin gidisati, son teknolojiler ve insan hayatina etkileri tarzi) ufuk acici, kisa veya uzun köse yazilarinin bol oldugu kaynaklar ariyorum. Sevdiginiz, takip ettiginiz yazarlardan, veya bol sayida ilginc köse yazisinin bulundugu websitelerden örnekler verebilir misiniz? Yazilar Türkce veya Ingilizce olabilir.