Yaş 30lara geldi. Arkadaşlıklar sürse bile eskisi gibi değil artık. Kendisinin yapamadığı bir şeyi yaptığınızda tavırlar değişiyor. Başarınız yok sayılıyor, arayıp sormuyorlar bile, siz onların hayatındaki her önemli gelişmede yanında olduğunuz halde. Yanınızdaysa da surat asılıyor. Bu duruma çok sıkılıyorum. Belki o zaman gerçek arkadaş değillermiş diyeceğim ama başka arkadaş kalmadı. Bu saatten sonra da zor. Zaten o yüzden yalnız hissediyorum.
Böyle olması normal mi? Yoksa arkadaşlıklar da sadece çıkara mı dayalı?
Böyle olması normal mi? Yoksa arkadaşlıklar da sadece çıkara mı dayalı?
Tezimi teslim edeceğim için ufak ve acil bir yardıma ihtiyacım var. Roma rakamlı ix yazan sayfadan sonra gelen sayfada xx değil x yazıyor. Bir türlü düzeltemiyorum. Ne yapmalı?
Edit: Şimdi fark ettim, düzeltiyorum. XVIII'den sonra IX ve X geliyormuş. Bunu nasıl çözebilirim? :)
Edit: Şimdi fark ettim, düzeltiyorum. XVIII'den sonra IX ve X geliyormuş. Bunu nasıl çözebilirim? :)
Böyle bir sorunum var. Böyle olunca elim kahve ve çaya gidiyor sürekli, ama yok, kendime gelemiyorum. Kafeine iyice bağımlı olmuş olabilirim. Ne yapmalıyım, nasıl geçer bu durum?
Şimdi zamandan kazanmak için buzluğa atmalık yiyecekler düşünüyorum. Benim bildiklerim haşlanmış nohut, kuru fasulye, pişirilmiş pide ya da pişmemiş olarak köfte, börek, sarma vs. Ayrıca bazı sebzeleri fazladan doğrayıp Superfresh donmuş sebze misali atabilirim. Soğan, patates, bezelye vs. Kabak, havuç gibi sert sebzeler aynı şekilde konabilir mi? Veya pişmiş sebze yemeği? Meyve de koyuyorsanız hangileri olabilir? Önerilerinizi alırım.
Düzenli takip ettiğiniz radyo programı ve podcast'ler neler? Bir şeylerle uğraşırken arka planda dinlenecek youtube kanalı da olabilir.
Her insanın bir aurası veya enerjisi olduğu ve bunun güçlendirebileceğine inanıyor musunuz?
Gidişime 2 gün kaldı ve ben hala plan yapamadım, stresten çıldırıyorum şu an.
Yaklaşık 6 gün kalacağım ama gezebileceğim günler 3 gün, Perşembe, Pazar ve Pazartesi olacak. Diğer günlerde akşam boşluğum var ancak. Kalacağım yer Convention metro istasyonuna yakın.
Müze gezmeyi çok seven biri değilim. Louvre'a girebilirim ama girsem de çok zaman geçirmem. Haldır haldır gezmek değil, en önemli yerleri görüp, alışveriş yapmak ve oranın tadını çıkarmak istiyorum. Gezi bloglarını inceliyorum ama gezi için nasıl bir rota izleyeceğimi de çözemedim.
Buna göre Paris'i bilenler yardımcı olabilir mi? Önerileriniz çok değerli benim için.
Yaklaşık 6 gün kalacağım ama gezebileceğim günler 3 gün, Perşembe, Pazar ve Pazartesi olacak. Diğer günlerde akşam boşluğum var ancak. Kalacağım yer Convention metro istasyonuna yakın.
Müze gezmeyi çok seven biri değilim. Louvre'a girebilirim ama girsem de çok zaman geçirmem. Haldır haldır gezmek değil, en önemli yerleri görüp, alışveriş yapmak ve oranın tadını çıkarmak istiyorum. Gezi bloglarını inceliyorum ama gezi için nasıl bir rota izleyeceğimi de çözemedim.
Buna göre Paris'i bilenler yardımcı olabilir mi? Önerileriniz çok değerli benim için.
Eskiden ne güzel şık hırkalar vardı. Hiçbir yerde hırka bulamıyorum şimdi. Hepsi ama hepsi uzun, bol, salaş. Aslında uzun hırka da severdim ama ne bileyim içime sinmiyor hiçbiri. Bir de balık etliyim. Yani ince kızlarda o hırkalar da hoş durur ama ben giyip Hatice Teyze olmak da istemiyorum şimdi. İnternetten baktım yine aynı modeller. Model önerisi olan var mı? Link atabilirseniz sevinirim.
Makyaj temizleyicim bitmek üzere. Bundan sonra doğal ürünlere yönelmeye karar verdim. Doğal makyaj temizleyici tariflerine baktığımda şöyle bir tarifle karşılaştım. Bir tonik şişesinin yarısına organik zeytinyağı, yarısına gül suyu konup karıştırılıyor. Sizce bu karışımı kullanmanın bir zararı olur mu? Zararı olur derseniz en doğal ne ile çıkarılabilir makyaj?
Aile, arkadaş, ilişki, eğitim, iş, bunların hepsinin aynı anda çok kötü olduğu, hatta hepsinin sarsıldığı, tehlikeye girdiği bir dönem oldu mu? Ya da birinin diğerini, diğerinin öbürünü zincirleme bir şekilde etkilemesiyle elinizde bir şey kalmadığını hissettiğiniz?
Olduysa nasıl güçlü kaldınız ve nasıl çıkış yolu buldunuz?
Olduysa nasıl güçlü kaldınız ve nasıl çıkış yolu buldunuz?
Remember The Time ve Black or White şarkılarının klipleri 1991'de çıkmış. Çok severdim iki klibi de. Ama benim anlamadığım, 1988 doğumluyum. Acaba Türkiye'de yıllar sonra mı yayınlandı, ya da yıllar boyunca mı yayınlandı? Siz hatırlıyor musunuz? 3 yaşımda bu klipleri izleyip hatırlıyor olacağımı düşünemiyorum nedense.
Ne is yapıyorsunuz?
Su an 2500 tl kadar içerdeyim. Bikac aya anca düzelirim. İcim icimi yiyor. Bunun yanında,bi arkadasım, borclarım 20.000 tl yi buldu dedi. Borç biter zannediyorsan yanılıyorsun diyor. Bu kisi nasıl bu kadar rahat olabiliyor? Maası benimkinin 3 katı, belki biraz daha fazladır. Ona güvenip nasılsa istedigim zaman kapatırım mı diyor? İnsan issiz kalabilir, kendisinde ya da ailesinde saglık sorunu cıkabilir vs.
Normal mi borcla yasamak? Siz hangi gorusle yasıyorsunuz?
Normal mi borcla yasamak? Siz hangi gorusle yasıyorsunuz?
Ne bir şey okuyabiliyorum ne de film-dizi izleyebiliyorum. Beynim hiçbir şeye odaklanamayacak gibi. Oyun oynuyorum ya da ekşi duyuruyu yeniliyorum devamlı. Boş boş zaman geçiriyorum. Sonuçta hiçbir şey yapmadığım için daha da içim sıkılıyor.
Nasıl düzelir bu?
Nasıl düzelir bu?
Almaya karar verdim bb krem sürerken kullanmak icin. En iyisi beauty blender deniyor, 60 tl falan. Buna bu kadar para vereyim mi yoksa ucuz bir sey idare eder mi?
Diziyse How I Met Your Mother, Friends, Joey tarzı olabilir.
Filmse 3 Idiots hissiyatında olabilir.
Ya da Office Space gibi, The Dictator gibi komikli film.
Teşekkürler şimdiden.
Filmse 3 Idiots hissiyatında olabilir.
Ya da Office Space gibi, The Dictator gibi komikli film.
Teşekkürler şimdiden.
Sb.
İsyerine yemek goturmelik, kesinlikle sızdırmayacak saklama kabı önerisi olan var mı?
Son zamanlarda fazla kuruyemiş tüketme ve ara sıra makyajı silmeden yatma sonucu yüzümde sivilce ve lekeler aldı başını gitti. Sivilcenin biri geçiyor ertesi günü ikisi çıkıyor. Sivilce geçse bile yüzümde kırmızı lekeler kalıyor.
Ayrıca küçük küçük pütürcükler oluyor bazen, eskiden hiç böyle şeyler yoktu.
Şimdi şunlara dikkat etmeye başladım:
1. Akşam makyajı siliyorum.
2. Bioderma'nın temizleyici jeliyle yüzümü yıkıyorum.
3. Üşenmezsem bir de Neutrogena tonik uyguluyorum.
4. 2 günde bir lekelerin üzerine Bioderma'nın şu serumunu uyguluyorum: www.trendyol.com
Daha önce lekelerime epey etki etmişti.
5. Sivilcelerin üzerine Batikar sürüyorum.
6. Kuruyemişi bıraktım. Ama tatlıya çok saldırıyorum bazen :/
Başka ne yapmalı da cildi pürüzsüz hale getirmeli? Acaba Madecassol krem mi alsam lekeler için?
Umarım artık dikkat edince yeni sivilceler oluşmaz. Beslenmeye de bağlı biliyorum, maalesef çok sağlıklı beslendiğim söylenemez.
Bir de bir yerde sivilce tedavisinde sadece pudralı ürünler kullanılmalı diye okudum. Ben Missha Perfect Cover BB Krem kullanıyorum, güneş kremi özelliği de bulunduğu için ve yüzüme bin tane ürün uygulayamayacak kadar üşengeç olduğum için tercih ediyorum. Bunda sorun var mı acaba, ciltte yağlanma yapıyor mudur? :/
Ayrıca küçük küçük pütürcükler oluyor bazen, eskiden hiç böyle şeyler yoktu.
Şimdi şunlara dikkat etmeye başladım:
1. Akşam makyajı siliyorum.
2. Bioderma'nın temizleyici jeliyle yüzümü yıkıyorum.
3. Üşenmezsem bir de Neutrogena tonik uyguluyorum.
4. 2 günde bir lekelerin üzerine Bioderma'nın şu serumunu uyguluyorum: www.trendyol.com
Daha önce lekelerime epey etki etmişti.
5. Sivilcelerin üzerine Batikar sürüyorum.
6. Kuruyemişi bıraktım. Ama tatlıya çok saldırıyorum bazen :/
Başka ne yapmalı da cildi pürüzsüz hale getirmeli? Acaba Madecassol krem mi alsam lekeler için?
Umarım artık dikkat edince yeni sivilceler oluşmaz. Beslenmeye de bağlı biliyorum, maalesef çok sağlıklı beslendiğim söylenemez.
Bir de bir yerde sivilce tedavisinde sadece pudralı ürünler kullanılmalı diye okudum. Ben Missha Perfect Cover BB Krem kullanıyorum, güneş kremi özelliği de bulunduğu için ve yüzüme bin tane ürün uygulayamayacak kadar üşengeç olduğum için tercih ediyorum. Bunda sorun var mı acaba, ciltte yağlanma yapıyor mudur? :/
Halılarınızı nasıl temizliyorsunuz? Az önce süpürge yaptığım halde tüy içinde halılar. Biraz elimle, biraz da koli bandıyla çekip çekip aldım gördüklerimi de başa çıkılacak gibi değil. Eşyalar benim olsa yine neyse diyeceğim, eşyalı evde oturuyorum.
Sahi siz napıyorsunuz?
Sahi siz napıyorsunuz?
1. Ne iş yapıyorsunuz?
2. Mesleğiniz okuduğunuz bölümle mi ilgili?
3. Yaptığınız işten memnun musunuz?
Teşekkürler.
2. Mesleğiniz okuduğunuz bölümle mi ilgili?
3. Yaptığınız işten memnun musunuz?
Teşekkürler.
A) Eğlenmek, güzel vakit geçirmek için
B) Öğrenmek ve deneyimlemek için
C) Üretmek ve faydalı olmak için (İnsanlığa, diğer canlılara..)
D) Dünyaya gelmiş olduğumuz ve mecbur olduğumuz için
E) Diğer
Cevapları alayım :)
B) Öğrenmek ve deneyimlemek için
C) Üretmek ve faydalı olmak için (İnsanlığa, diğer canlılara..)
D) Dünyaya gelmiş olduğumuz ve mecbur olduğumuz için
E) Diğer
Cevapları alayım :)
Mevsimine göre mi yiyorsunuz hep? Mesela salatalık ayları Mayıs- Haziran- Temmuz'muş. Geri kalan zamanlarda yemeyelim mi yani?
hangileri?
Benimkiler: Cumhuriyet gazete, Onedio, Twitter, sözlük, duyuru, Quora, Stumbleupon, Medium, Buzzfeed.
Benimkiler: Cumhuriyet gazete, Onedio, Twitter, sözlük, duyuru, Quora, Stumbleupon, Medium, Buzzfeed.
IMDB'de yer alan tüm Türk filmlerini puan sırasına göre nasıl listeleyebilirim? Var mı böyle bir seçenek?
fethiye ve bodrum'da ekim sonu denize girilmez herhalde değil mi? peki ya antalya'da?
Şöyle gece gece güldürecek, moral düzeltecek video falan önerseniz ya.
Ben şuna çok gülüyorum mesela:
www.youtube.com
Ben şuna çok gülüyorum mesela:
www.youtube.com

Selam sevgili gezginler, yarın Budapeşte'ye yolculuk var. Zamanımız şu şekilde:
Çarşamba: Akşamüstü Budapeşte'ye varış.
Perşembe: Budapeşte gezisi
Cuma: Prag'a gidiş ve Prag gezisi, 1 gece kalmalı
Cumartesi: Budapeşte'ye geri dönüş. Gezilemeyen yerleri tamamlama, biraz daha az yorucu ve eğlencelik aktiviteler.
Pazar: Sabahtan geri dönüş.
Şimdi bu zaman en iyi şekilde nasıl değerlendirilir? Prag gezisi konusunda daha fazla yardıma ihtiyacım var, çünkü Budapeşte'de bir arkadaşın yanında kalacağız, o gezdiremese de bize yardımcı olur sanıyorum.
Sizden beklediğim, "Şurayı görmeden ya da şunu yemeden kesin dönme" tarzı tavsiyeler. Veya bir rota çizme şeklinde önce şurayı gez, sonra onun yanında ünlü burası var tarzı bir şeyler olabilir.
Ha bir de trenle Budapeşte'den Prag'a nasıl gidilir, biletleri ne kadardır? Bu seyahat için toplam harcayacağım minimum para ne olur?
Çok soru sordum, aklıma gelmeyen herhangi bir şey olursa da önerilerinize açığım.
Çok teşekkürler şimdiden.
Çarşamba: Akşamüstü Budapeşte'ye varış.
Perşembe: Budapeşte gezisi
Cuma: Prag'a gidiş ve Prag gezisi, 1 gece kalmalı
Cumartesi: Budapeşte'ye geri dönüş. Gezilemeyen yerleri tamamlama, biraz daha az yorucu ve eğlencelik aktiviteler.
Pazar: Sabahtan geri dönüş.
Şimdi bu zaman en iyi şekilde nasıl değerlendirilir? Prag gezisi konusunda daha fazla yardıma ihtiyacım var, çünkü Budapeşte'de bir arkadaşın yanında kalacağız, o gezdiremese de bize yardımcı olur sanıyorum.
Sizden beklediğim, "Şurayı görmeden ya da şunu yemeden kesin dönme" tarzı tavsiyeler. Veya bir rota çizme şeklinde önce şurayı gez, sonra onun yanında ünlü burası var tarzı bir şeyler olabilir.
Ha bir de trenle Budapeşte'den Prag'a nasıl gidilir, biletleri ne kadardır? Bu seyahat için toplam harcayacağım minimum para ne olur?
Çok soru sordum, aklıma gelmeyen herhangi bir şey olursa da önerilerinize açığım.
Çok teşekkürler şimdiden.
Selam duyuru halkı, haftaya Budapeşte'ye gidiyoruz. Fazla zamanımız yok, Çarşamba akşamı varıp Pazar sabahı dönüyoruz. 1 günlüğüne yakın bir yere geçelim dedik trenle. Sizce nereye gidelim? Viyana mı Prag mı? Nedenini de söyler misiniz?
Elektrik süpürgem bozuldu. Daha geçen sene Electrolux marka hepa filtreli süpürge aldım ve 3.kez bozuluyor. Her süpürme sonrası içindeki aparatları boşaltıp yıkıyorum, niye böyle oluyo anlamıyorum.
Yeni alacağım artık, marka- model öneriniz var mı? Filtreli mi olsun, torbalı mı? Bu filtrelilerde daha çok sorun oluyor gibime geldi.
Edit: Hepsiburada gibi sitelerden alınır mı sizce, yoksa direkt dükkandan mı alayım?
Yeni alacağım artık, marka- model öneriniz var mı? Filtreli mi olsun, torbalı mı? Bu filtrelilerde daha çok sorun oluyor gibime geldi.
Edit: Hepsiburada gibi sitelerden alınır mı sizce, yoksa direkt dükkandan mı alayım?
Yapılacak, öğrenilecek tonla şey, gezilecek onca yer varken, odamı toplamaktan bile acizim. Yeri geliyor 1 ay giysilerim yatağın üzerine yığılmış şekilde duruyor mesela. E zaten evde bişey yapmazken öyle oturmaktan da sıkılıyorum, ama dışarı da çıkamazmışım gibi hissediyorum evin sorumlulukları yüzünden. Ama evde oturuyorum diye yapmıyorum da.
Yalnız yaşıyor sayılırım, yani şu an abim benimle kalıyor ama geçici, yakında gidecek. Sadece kendim için yaşıyorum, bu da bana saçma geliyor. Sanki yalnız yaşadığım için sorumluluk alamıyorum gibi.
Kedi bakmak istiyorum, ama onun sorumluluğundan bile korkuyorum. Kendime ve evime doğru düzgün bakamazken ona bakabilir miyim diye düşünmeden edemiyorum. Bi taraftan, benim için bi motivasyon kaynağı olur mu ki kedi alsam? Onun için yaşamaya, bir şeyler yapmaya başlayabilir miyim? Belki çok saçma bir düşünce ama aklıma bi çözüm gelmiyor artık.
Birileri varken böyle değilim, mesela bir arkadaşımın evine gitsem girer onun bulaşıklarını bile yıkarım, çorbasını yaparım filan.
Kendi evimdeyken bütün boş zamanım yatağımda ve bilgisayar başında geçiyor. İşe gidene kadar ayağa kalkamam böyle. Nasıl kurtulucam ben??
Yalnız yaşıyor sayılırım, yani şu an abim benimle kalıyor ama geçici, yakında gidecek. Sadece kendim için yaşıyorum, bu da bana saçma geliyor. Sanki yalnız yaşadığım için sorumluluk alamıyorum gibi.
Kedi bakmak istiyorum, ama onun sorumluluğundan bile korkuyorum. Kendime ve evime doğru düzgün bakamazken ona bakabilir miyim diye düşünmeden edemiyorum. Bi taraftan, benim için bi motivasyon kaynağı olur mu ki kedi alsam? Onun için yaşamaya, bir şeyler yapmaya başlayabilir miyim? Belki çok saçma bir düşünce ama aklıma bi çözüm gelmiyor artık.
Birileri varken böyle değilim, mesela bir arkadaşımın evine gitsem girer onun bulaşıklarını bile yıkarım, çorbasını yaparım filan.
Kendi evimdeyken bütün boş zamanım yatağımda ve bilgisayar başında geçiyor. İşe gidene kadar ayağa kalkamam böyle. Nasıl kurtulucam ben??
şimdi şöyle bişey okudum listelist'te:
listelist.com
son madde tam da beni anlatıyor. hatta cool diil de, suratsız diyorlardır arkamdan eminim. zaten yüzüme diyen de oldu.
e napıyım şimdi yani? konuşmak istemediğim ya da konuşulcak hiçbişey olmadığı halde kendimi konuşmaya mı zorlayayım sırf iletişimsizlik olmasın diye?
aslında bu sadece ofiste değil, artık arkadaşlarımla bile gereksiz sohbetten kaçınıyorum. geyik muhabbetini sevmiyorum, konuşulcaksa içi dolu konuşma olsun istiyorum. ayrıca pek güleryüzlü değilim, çünkü gelmiyor içimden. illa mutsuz, keyifsiz olmaktan filan diil. yalnızca nötrüm. bu yüzden gülerek, kendimi yumuşatmaya çalışarak falan konuşmuyorum. veya komik bir şey söylediğini zannedenlere, onu komik bulmuyorsam gülmüyorum, tepki vermiyorum vs. çünkü öbür türlü kendimi zorlamış olacağım ve yapmacık olacak. ve olduğum gibi olmamak, başka türlü davranmaya çalışmak zamanında yaptığım ve beni çok yoran bir durum olduğu için, artık bunu istemiyorum.
hissediyorum ki ofisteki bazı insanlar onlara gülmediğim, gayet ciddi durduğum ve gerekmedikçe iletişim kurmadığım için bana gıcık oluyorlar. ben de bunu anlamıyorum. seninle iletişim kurmuyorsam istemiyorumdur, sana gerek duymuyorumdur, aynı frekansta değilizdir, bir sürü şey düşünürken bir de sana harcayacak enerjim yoktur. ama ben nefret etmiyorum kimseden, ya da kimseye bir zararım, kötülüğüm yok. insanlarsa bunu kişisel algılayıp, bir de işleri güçleri yokmuş gibi bana gıcık olmakla uğraşıyorlar.
şimdi hep böyle somurtkan, hiç eğlenmeyen, nobran bir insanmışım gibi anlaşılabilir. elbette, özellikle aynı frekansta olduğum insanların arasında, gülme krizine de girerim, rahat da olurum, değer verdiğim insanların yanında olup onlara şefkat de gösteriririm. ama seçiciyim işte insanlar konusunda, o yüzden diğer insanlarla bir mesafe var aramda, soğuk duruyorum.
şimdi bu kendini beğenmişlik mi? Biraz daha yumuşamaya mı çalışmalıyım? yoksa benim gibi olan var mı?
bir şeyler yazın işte...
listelist.com
son madde tam da beni anlatıyor. hatta cool diil de, suratsız diyorlardır arkamdan eminim. zaten yüzüme diyen de oldu.
e napıyım şimdi yani? konuşmak istemediğim ya da konuşulcak hiçbişey olmadığı halde kendimi konuşmaya mı zorlayayım sırf iletişimsizlik olmasın diye?
aslında bu sadece ofiste değil, artık arkadaşlarımla bile gereksiz sohbetten kaçınıyorum. geyik muhabbetini sevmiyorum, konuşulcaksa içi dolu konuşma olsun istiyorum. ayrıca pek güleryüzlü değilim, çünkü gelmiyor içimden. illa mutsuz, keyifsiz olmaktan filan diil. yalnızca nötrüm. bu yüzden gülerek, kendimi yumuşatmaya çalışarak falan konuşmuyorum. veya komik bir şey söylediğini zannedenlere, onu komik bulmuyorsam gülmüyorum, tepki vermiyorum vs. çünkü öbür türlü kendimi zorlamış olacağım ve yapmacık olacak. ve olduğum gibi olmamak, başka türlü davranmaya çalışmak zamanında yaptığım ve beni çok yoran bir durum olduğu için, artık bunu istemiyorum.
hissediyorum ki ofisteki bazı insanlar onlara gülmediğim, gayet ciddi durduğum ve gerekmedikçe iletişim kurmadığım için bana gıcık oluyorlar. ben de bunu anlamıyorum. seninle iletişim kurmuyorsam istemiyorumdur, sana gerek duymuyorumdur, aynı frekansta değilizdir, bir sürü şey düşünürken bir de sana harcayacak enerjim yoktur. ama ben nefret etmiyorum kimseden, ya da kimseye bir zararım, kötülüğüm yok. insanlarsa bunu kişisel algılayıp, bir de işleri güçleri yokmuş gibi bana gıcık olmakla uğraşıyorlar.
şimdi hep böyle somurtkan, hiç eğlenmeyen, nobran bir insanmışım gibi anlaşılabilir. elbette, özellikle aynı frekansta olduğum insanların arasında, gülme krizine de girerim, rahat da olurum, değer verdiğim insanların yanında olup onlara şefkat de gösteriririm. ama seçiciyim işte insanlar konusunda, o yüzden diğer insanlarla bir mesafe var aramda, soğuk duruyorum.
şimdi bu kendini beğenmişlik mi? Biraz daha yumuşamaya mı çalışmalıyım? yoksa benim gibi olan var mı?
bir şeyler yazın işte...
var mı aramızda?
Şimdi ben bunu öğrenmek için para vermeyeyim, bilen birisinden yardım alayım dedim. Zumbara diye bir oluşum var bilen bilir, ordan reiki öğreten birini buldum. Tesadüf bu ya, tavsiye edilen bir hocanın da semineri varmış tam da bu haftasonu.
Sizce bilen herhangi biri yardımcı olabilir mi, yoksa bu işi uzmanından mı öğrenmeliyim?
Şimdi ben bunu öğrenmek için para vermeyeyim, bilen birisinden yardım alayım dedim. Zumbara diye bir oluşum var bilen bilir, ordan reiki öğreten birini buldum. Tesadüf bu ya, tavsiye edilen bir hocanın da semineri varmış tam da bu haftasonu.
Sizce bilen herhangi biri yardımcı olabilir mi, yoksa bu işi uzmanından mı öğrenmeliyim?
var mı aramızda?
Şimdi ben bunu öğrenmek için para vermeyeyim, bilen birisinden yardım alayım dedim. Zumbara diye bir oluşum var bilen bilir, ordan reiki öğreten birini buldum. Tesadüf bu ya, tavsiye edilen bir hocanın da semineri varmış tam da bu haftasonu.
Sizce bilen herhangi biri yardımcı olabilir mi, yoksa bu işi uzmanından mı öğrenmeliyim?
Şimdi ben bunu öğrenmek için para vermeyeyim, bilen birisinden yardım alayım dedim. Zumbara diye bir oluşum var bilen bilir, ordan reiki öğreten birini buldum. Tesadüf bu ya, tavsiye edilen bir hocanın da semineri varmış tam da bu haftasonu.
Sizce bilen herhangi biri yardımcı olabilir mi, yoksa bu işi uzmanından mı öğrenmeliyim?
Kızla erkeğin sadece arkadaş hatta best friend olduğu, sonradan araya duygusallığın girmediği bir dizi / film var mı aklınızda? aslında dizi geliyor aklıma, friends ya da how i met your mother gibi, ama böyle film bulamıyorum nedense.
Dün akşam Beyoğlu Sahaf Festivali'ne gittim. Bir çizgi romancı görünce aklıma geliverdi birden; ben küçükken siyah beyaz fotoromanlar vardı bizim evde, onları okumaya bayılırdım. Aşk temalı, kolayca okunan şu "soap opera" dediklerinden. Sordum, yokmuş.
Sonra fotoroman bulmayı taktım kafama, çizgi roman satan başka bir yer arayarak yürüyordum. Normal bir kitapçı gördüm sonra. Çizgi romancıda olmayan burda hiç olmaz diye sormayı bile aklımdan geçirmedim. Derken en önde duran incecik bir kitap gördüm, ismini hatırlayamadım şimdi "İzmir'in Çılgınları" mıydı neydi (kesin atıyorum da buna benzer bir şeydi). Ben de İzmirli olduğumdan ilgimi çekti, kitabı alıp biraz inceledim. Yerine geri koyarken düştü elimden. Almak için eğildiğimde ise aradığım şeyle, bir fotoromanla göz göze geldim!
Benim sanki fazlaca başıma geliyor böyle şeyler. Hem mutlu oluyorum, hem de şaşırıp üzerine düşünüyorum. O kitap İzmir'le ilgili olmasaydı ilgimi çekip onu elime bile almayabilirdim, koyarken düşürmeseydim de aradığım fotoromanı hiç bulamayacaktım. Orda satmadıklarından kendimce o kadar emindim ki, sormayacaktım bile.
Sizin de böyle güzel tesadüfler geliyor mu başınıza? Gelince mutlu, bir o kadar da tuhaf hissetmiyor musunuz? Yoksa ben mi kafamda fazla büyütüyorum bu tesadüf olayını?
Sonra fotoroman bulmayı taktım kafama, çizgi roman satan başka bir yer arayarak yürüyordum. Normal bir kitapçı gördüm sonra. Çizgi romancıda olmayan burda hiç olmaz diye sormayı bile aklımdan geçirmedim. Derken en önde duran incecik bir kitap gördüm, ismini hatırlayamadım şimdi "İzmir'in Çılgınları" mıydı neydi (kesin atıyorum da buna benzer bir şeydi). Ben de İzmirli olduğumdan ilgimi çekti, kitabı alıp biraz inceledim. Yerine geri koyarken düştü elimden. Almak için eğildiğimde ise aradığım şeyle, bir fotoromanla göz göze geldim!
Benim sanki fazlaca başıma geliyor böyle şeyler. Hem mutlu oluyorum, hem de şaşırıp üzerine düşünüyorum. O kitap İzmir'le ilgili olmasaydı ilgimi çekip onu elime bile almayabilirdim, koyarken düşürmeseydim de aradığım fotoromanı hiç bulamayacaktım. Orda satmadıklarından kendimce o kadar emindim ki, sormayacaktım bile.
Sizin de böyle güzel tesadüfler geliyor mu başınıza? Gelince mutlu, bir o kadar da tuhaf hissetmiyor musunuz? Yoksa ben mi kafamda fazla büyütüyorum bu tesadüf olayını?
Sevgili duyuru sakinleri,
7 sene lens kullandım. Yaz başından beri sorunlu gözlerim, 1 hafta gözlük kullan, 1 gün lensi dene, olmadı tekrar gözlük kullan, lensi tekrar dene derken böyle böyle kaç ay geçti. Bütün yaz gözlerimde alerji oluyor diye göz damlası da kullandım. Doktorum da onayladı.
En sonunda baktım gözlerim düzelmiyor bir türlü, bıraktım lensi denemeyi de damlaları da. En son Dünyagöz'e gittim. Burdaki doktor bana artık lens kullanmamı önermediğini, ayrıca o göz damlalarının kortizonlu olduğunu ve göz tansiyonu, katarakt gibi rahatsızlıklara yol açtığını, en mantıklısının ameliyat olmam olduğunu söyledi. Ama yaklaşım tarzı o kadar baştan savmaydı ki, gözümü tedavi etmek yerine sadece ameliyat etmekti amacı. Aslında ben oraya nasıl lens kullanabilirim diye gitmemiştim zaten, lens kullanmadığım halde gözümde olan hassaslık, kızarıklık ve kaşıntı için gitmiştim. Doktor bunun için sadece gözyaşı damlası kullanmamı söyledi, ama göz kuruluğu testini de yapmadı.
Neyse 2 hafta kadar bi süredir gözyaşı damlasını düzenli kullanıyorum (Tears Naturale). Dün bir lens takayım dedim, birkaç saat sonra gene kaşıntı oldu deli gibi, gözkapaklarım da ağırlaştı. Bugün gözlüğe döndüm gene ve gözlerim hala kaşınmaya devam ediyor.
Biraz uzun yoldan anlattım ama çaresizim artık, ameliyattan da korkuyorum. Şimdi oksijen geçirgenliği fazla olan yeni bir lens deneyeyim belki düzelir diyorum.
6 sene Biomedics kullandım. Bir kere Bausch & Lomb denedim, kullanamadım. Geçen sene Biomedics'i kullanamamaya başladığımda, doktor Acuvue Oasys önerdi, onu da kullanamadım. Ondan sonra Air Optix önerdi. 1 sene kullandım onu. Şimdi en son onu da kullanamıyorum.
Lenslerimi aldığım gözlükçüyle konuştum. Bana Biofinity marka lensi önerdi. Söylediğine göre, en hassas göze sahip kişiler bile bu lensi kullanabiliyormuş. Onu da alayım diyorum almasına da, şimdi elimde iki marka lens var bu gözlükçüden aldığım. Air Optix'te yazan BC: 8.6, DIA: 14.2. Acuvue Oasys'te yazan ise BC: 8.4, DIA: 14.0. Dedim ki benim reçetemde ne yazıyor sizde, niye bunlar farklı, BC: 8.6, DIA: 14.2 yazıyor, ama Oasys'te hidrojel özelliği olduğu için bu ölçü kullanılabiliyor (?) dedi, anlamadım. Bu arada Biofinity'nin ölçüleri BC: 8.6, DIA: 14.0. Lensmarket'ten bakıyorum, ölçüyü değiştiremiyorum, sanırım sadece o ölçüde üretiliyor. Gözlükçüm çok da önemli değil diyor, ama ya önemliyse? Doktora her seferinde boşu boşuna gitmek istemiyorum, zaten adam gibi bi doktor bulamadım. Ya lens için bi akıl, ya bi doktor tavsiyesi istiyorum sizden. Vallahi çıkamıyorum işin içinden.
Not: Şehir İstanbul.
7 sene lens kullandım. Yaz başından beri sorunlu gözlerim, 1 hafta gözlük kullan, 1 gün lensi dene, olmadı tekrar gözlük kullan, lensi tekrar dene derken böyle böyle kaç ay geçti. Bütün yaz gözlerimde alerji oluyor diye göz damlası da kullandım. Doktorum da onayladı.
En sonunda baktım gözlerim düzelmiyor bir türlü, bıraktım lensi denemeyi de damlaları da. En son Dünyagöz'e gittim. Burdaki doktor bana artık lens kullanmamı önermediğini, ayrıca o göz damlalarının kortizonlu olduğunu ve göz tansiyonu, katarakt gibi rahatsızlıklara yol açtığını, en mantıklısının ameliyat olmam olduğunu söyledi. Ama yaklaşım tarzı o kadar baştan savmaydı ki, gözümü tedavi etmek yerine sadece ameliyat etmekti amacı. Aslında ben oraya nasıl lens kullanabilirim diye gitmemiştim zaten, lens kullanmadığım halde gözümde olan hassaslık, kızarıklık ve kaşıntı için gitmiştim. Doktor bunun için sadece gözyaşı damlası kullanmamı söyledi, ama göz kuruluğu testini de yapmadı.
Neyse 2 hafta kadar bi süredir gözyaşı damlasını düzenli kullanıyorum (Tears Naturale). Dün bir lens takayım dedim, birkaç saat sonra gene kaşıntı oldu deli gibi, gözkapaklarım da ağırlaştı. Bugün gözlüğe döndüm gene ve gözlerim hala kaşınmaya devam ediyor.
Biraz uzun yoldan anlattım ama çaresizim artık, ameliyattan da korkuyorum. Şimdi oksijen geçirgenliği fazla olan yeni bir lens deneyeyim belki düzelir diyorum.
6 sene Biomedics kullandım. Bir kere Bausch & Lomb denedim, kullanamadım. Geçen sene Biomedics'i kullanamamaya başladığımda, doktor Acuvue Oasys önerdi, onu da kullanamadım. Ondan sonra Air Optix önerdi. 1 sene kullandım onu. Şimdi en son onu da kullanamıyorum.
Lenslerimi aldığım gözlükçüyle konuştum. Bana Biofinity marka lensi önerdi. Söylediğine göre, en hassas göze sahip kişiler bile bu lensi kullanabiliyormuş. Onu da alayım diyorum almasına da, şimdi elimde iki marka lens var bu gözlükçüden aldığım. Air Optix'te yazan BC: 8.6, DIA: 14.2. Acuvue Oasys'te yazan ise BC: 8.4, DIA: 14.0. Dedim ki benim reçetemde ne yazıyor sizde, niye bunlar farklı, BC: 8.6, DIA: 14.2 yazıyor, ama Oasys'te hidrojel özelliği olduğu için bu ölçü kullanılabiliyor (?) dedi, anlamadım. Bu arada Biofinity'nin ölçüleri BC: 8.6, DIA: 14.0. Lensmarket'ten bakıyorum, ölçüyü değiştiremiyorum, sanırım sadece o ölçüde üretiliyor. Gözlükçüm çok da önemli değil diyor, ama ya önemliyse? Doktora her seferinde boşu boşuna gitmek istemiyorum, zaten adam gibi bi doktor bulamadım. Ya lens için bi akıl, ya bi doktor tavsiyesi istiyorum sizden. Vallahi çıkamıyorum işin içinden.
Not: Şehir İstanbul.
Sizce gözler için en az zararlı olan nedir? Kitap, televizyon, bilgisayar?
Bilgisayar başında çalışıyorum. Artık gözlerim feci şekilde kızarıp kaşındığı için gözlerimin dinlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama ot gibi yaşayamam sonuçta, bahsettiklerimden en az birine ihtiyacım var vakit geçirmek için. Sanırım en zararlısı bilgisayar. Acaba iş dışında bilgisayara bakmayı bırakıp kitap okusam gözlerim bu kadar rahatsız olur mu?
Not: Şu an doktorun tavsiyesiyle yalnızca gözyaşı damlası kullanıyorum, ama gözlerim acımaya ve kaşınmaya devam ediyor :(
Bilgisayar başında çalışıyorum. Artık gözlerim feci şekilde kızarıp kaşındığı için gözlerimin dinlenmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama ot gibi yaşayamam sonuçta, bahsettiklerimden en az birine ihtiyacım var vakit geçirmek için. Sanırım en zararlısı bilgisayar. Acaba iş dışında bilgisayara bakmayı bırakıp kitap okusam gözlerim bu kadar rahatsız olur mu?
Not: Şu an doktorun tavsiyesiyle yalnızca gözyaşı damlası kullanıyorum, ama gözlerim acımaya ve kaşınmaya devam ediyor :(
"Thank you for the signed back s/c." cümlesindeki s/c ne olabilir?
kent dokusu ingilizce nasıl söylenir?
12. yüzyılda Amstel ırmağının kıyısında bir balıkçı köyü olarak kurulan Amsterdam, bugün Hollanda'nın kişi sayısı bakımından en büyük, kültürel ve parasal yönden de en önemli kentidir.
Amsterdam, which was founded on the banks on the Amstel river as a fishing village in the 12th century, now is the biggest in terms of the number of the people and the most important city of Holland in the cultural or financial aspects.
Amsterdam, which was founded on the banks on the Amstel river as a fishing village in the 12th century, now is the biggest in terms of the number of the people and the most important city of Holland in the cultural or financial aspects.
1