Ekşi Duyuru

ciddiyetine güvendiğim bir aile dostum yapı kredi bankasının bazı şubelerinin indirimli yky kitapları sattığını söyledi. daha evvel böyle bir şey duyan, deneyen var mı?

Kyk kredisi alıyorum ama bu sene mezun oldum. Kredim en son hangi ay yatar? Yoksa bitti mi lan çoktan?

bu sene okuduğum okulun fakülte ismi değişti. iktisadi idari bilimler fakültesi iken siyasi bilimler fakültesine evrildi. bölüm sekreterliğinden diplomamıza hangisini istersek onu yazdırabileceğimizi söylediler. sizce hangisi iş ve akademik hayatta daha faydalı olur? siyasi bilimler fakültesi mezunu mu iktisadi idari bilimler fakültesi mezunu mu daha iyi?

iyi geceler,

istanbul'u pek bilmediğim gibi, ortaköyü hiç bilmiyorum. ortaköy dereboyu caddesine istanbulun diğer merkezi yerlerinden(kadıköy, taksim, kabataş) en kolay nasıl, hangi vasıta ile ulaşırım?

ayrıca kız arkadaşımla burada bir birkaç gün geçireceğiz; ortaköy'de çok pahalıya kaçmayan birkaç mekan önerirseniz çok makbule geçer. teşekkürler.

iyi akşamlar,

yarın efes - real madrid maçı için şehir dışından abdi ipekçiye gideceğiz. kadın anam da istanbul'a gelmek istedi fakat maça gelmek istemedi. abdi ipekçi spor salonu yakınlarında onun vakit geçirebileceği, çay çorba içip alışveriş yapabileceği avm benzeri bir yer var mı?

iyi akşamlar dostlar,

aranızda zengin olup da sağlık problemi dışında mutsuz olan var mı?

lise çağlarında paraya tapan ve parayı her şeyin çözümü olarak görenlerden nefret ederdim ama üniversite biterken yavaş yavaş ben de bunlardan birine evriliyorum. dindar-muhafazakarlar dışında tanıdığım herkes parayı her şeyin çözümü olarak görüyor, ben de sağlık dışında(hatta ne dışında, paran olduktan sonra mermiye kafa atsan bile bastırıp parayı en iyi hastanelerde hayata dönüyorsun) ben de öyle düşünmeye başladım. aç değilim, açıkta değilim ama belki okuduğum, gördüğüm, bildiğim hayatlar, istediğim şeyleri yapamamak, bu amına kodumun şehrine(nispeten küçük bir şehirde yaşıyorum) saplanıp kalmak bana çok koyuyor.

standart türkiye koşullarında hayatın fena olmadığını söyleyen herkese istemeden küçümser gözle bakmaya başladım. söyleyenler zenginse size hava hoş, benle benzer koşullardaysa(ki pek yok) onları haddinden fazla iyimser olarak kabul etmeye başladım.

nasıl düşünmek, ne yapmak lazım da bu karamsarlıktan, özentiden, parayataparlıktan kurtulmak lazım?

merhabalar,
bela bartok, cemal reşit rey ve erik satie'nin bestelerini çok seviyorum. var mı benzer müzisyen yahut eser önermek isteyen?

örneğin;

bartok: www.youtube.com
rey: www.youtube.com
satie: www.youtube.com

Kolay vize almak için booking.com dan ücretsiz iptal seçeneği olan bi rezervasyon yaptırdım.sevgilimin yanında kalıcam diye vize çıkınca iptal ettim. ispanya pasaport kontrolünde göstermek için çıktı da almadım ki alsam da gelen mail türkçe zaten. bunlar nerde kalacaksın derse şu otel deyip geçeyim mi, "belge yok telefondan göstereyim ama türkçe "filan desem bakarlar mı listeden hostel rezervasyonlarına? Bir sorun çıkar mı?

iyi geceler,

turizme açılan, otel yapılan, tarihi dokusu tehdit altında olan köy tarzı yerleşkelerle alakalı makale ve benzeri köşe yazısı, entry vb. arıyorum.

teşekkürler.

ispanya vizesine başvurmaya hazırlanıyorum fakat stresle sigara üzerine sigara yakmaktan ciğerim soldu. en çok vize vermeme nedeni ne bu insanların? neye dikkat etmek lazım?

15 günlüğüne gideceğim. bana sponsor olan babam, emekli adam. kuş kadar emekli maaşına mı takarlar diye düşünüp panik yapıyorum, erasmus için aldığım bi senelik polonya vizesiyle kendimi yatıştırmaya çalışıyorum. bu herif tek başına 15 gün tatil yapmaz bi adilik yapar deyip reddederler diye geriliyorum, kafayı yemeye başladığımı düşünüp rahatlamaya çalışıyorum.

bir yandan istedikleri belgelerde hiçbir eksiklik yok niye vermesinler diyorum öbür yandan her şey noksan gibi geliyor. kız arkadaşımı göremeyeceğimden, gitmeden yaptığım uçak,vize masraflarını kaybedeceğimden, yaptığım tüm planların mahvolacağından endişeleniyorum. ne yapmak lazım?

son 100 yılda, bilhassa 1950 sonrasi oluşmuş sosyal hareketlerden biri ile alakalı bir araştırma yapmam ve makale yazmam gerekiyor. gezi direnişi ya da arap baharı gibi türkiye'de çok irdelenmiş konularda yazmak istemiyorum. fakat bir yandan da yazılı kaynak okuması ve alıntısı yapmak durumundayım. önerisi olan var mı?

Önerisi olan ya da taksimde bavulu açacak bir yer bilen var mı?

taksimde büyük bayram sokakta bir hostelde kalacağım. kız arkadaşım yurtdışından geliyor ve onunla güzel bir tatil geçirmek istiyorum. geçen ay bir pazartesi gecesi arkadaşlarımla sabah 4'e doğru tinerciler tarafından bıçak ile tehdit edildik. benzeri bir durumu kız arkadaşımla yaşamak istemiyorum.

kız arkadaşım gece kulübünü, gezmeyi, eğlenmeyi seviyor. nerelere gidip efendi gibi eğlenir kaç gibi çıkarsam taksim ite kopuğa kalmadan hostelime dönerim?

sanırım en hızlısı ve ucuzu metro. yani, şimdi metro ve marmaray kullanarak kartaldan atatürk havalimanına ne kadar sürede ulaşırım?

yabancı uyruklu arkadaşım müzekart alabilir mi?

ayrıca müzekart almak mı müzekart+ almak mı daha avantajlı?

sb

eylülde yurtdışından kız arkadaşım gelecek ve 3-5 günlüğüne iki kişilik ucuz oda tutmak istiyorum , bu evlilik cüzdanı sorma olayı var mı hostellerde? rezervasyon yaptırsak 'evlilik cüzdanı gerek, böyle alamayız' diye çevirirler mi bizi? rezil olmayayım lan sevgilime.

var mı önerebileceğiniz ucuz bir hostel böyle bir sorun çıkarmayacak?

ya da airbnb daha mı güvenilir ve iyidir bu durumda?

Turkcell'de bir bu ''kaçmaz ikili paket'' e tâbi olmak istiyorum ama eski tarifeme hala tâbi miyim değil miyim bilmiyorum. Bunu bir turkcell şeysine gitmeden internetten yahut telefonla nasıl öğrenebilirim?

''prosecution of crimes by the international criminal court'' international criminal court kısmı tamam fakat 'prosecution of crime' ile ne demek istiyor? mahkeme tarafından suç davasının kovuşturması mı yoksa sadece suç davası mı? nedir tam çeviri burada?

türkiyede açılan ve sonuçlanan büyük bir tahkim davası örneği arıyorum. internette bulduklarım hem 50-60 liralık tüketici davası örnekleri. uzan'lara açılan davalar var ama onlar da hep amerikada falan. var mı yurtiçinde bildiğiniz büyük bir tahkim davası?

türkiye'de bu konuda kaç kurum var, özellikleri ve görevleri nedir tam olarak? bu konuda international arbitration dersinde sunum yapmam, bir de örnek vermem lazım. türkçe yahut ingilizce kaynaklar çok makbule geçer.

reşit olmayanların toplum tarafından disipline edilmesi(çocuk ceza evi vb) ile ilgili görüşlerini arıyorum. nasıl olmalı, sınırı ne olmalı, ebeveynlerin rolü...

türkçe-ingilizce makale, forum, şahsi yorum falan her türlü görüşü merak ediyorum.

Arkadaşlarımla berlin'de şöyle güzel alman birası içmek istiyoruz. Her türlü bira ve mekan önerisine açığız.

sali gunu paristen ryanairle ucusum var. sivi limiti 100 ml ama benim 150 ml lik parfumum var. sorun yaratirlar mi?

ayrica yaninda kaldigim aile yanima ev yapimi kofte vermek istiyor, hava alaninda ugrasmak istemiyorum, gecme ihtimali var mi? yoksa hic almayayim yanima.

edit: valizim yok, sadece sirt cantasiyla yolculuk yapiyorum.

soru başlıkta.

yılbaşı gecesi giydiğim ayakkabı ayağıma vuruyordu. şu anda sol ayak baş parmağımın tırnağına üstten dokunduğumda acı hissediyorum. tırnağın sol tarafı da hafif kalktı gibi geliyor ama tam emin değilim. tırnağın düşüp düşmeyeceğini nasıl anlayabilirim ya da ne zaman belli olur? tırnağın düşmemesi için bir şey yapabilir miyim?

bir hukuk dersi için bakış açısına göre farklı yorumlanabilen olay örneği vermem gerekiyor. hatta mahkeme kararı olsa çok daha iyi olur.


örneğin bir adamın arabasından kamera çalınıyor. kamera arabanın öyle bir yerinde ki ne içinde ne dışında sayılabilir. sigorta şirketi, sigorta arabanın tamamen içinde olmayan bu malı karşılamaz diyor, müşteri kamera arabanın içindeydi diye itiraz ediyor. hakim olayı yorumlayarak karar veriyor.

benim verdiğim örnek çok kötü oldu, işte bu örneğin iyisinden lazım dostlar.

ispanyolca bi tezahürat var. manası; '' alkol, alkol, alkol alkol alkol! buraya içmeye geldik, gerisi umrumuzda değil!...''

alkolden sonraki dizesi de 'emos beni do' gibi bişey olması lazım.

hayatında birkaç kez futbol müsabakası izlemiş herkesin aşinası olduğu melodisi var.
şöyle ki: ''ooleeeeey, ooleeeey, o-ley o-ley ooleleeeey. layla laylay layla laylay layla laylay la la laaaa.'' falan gibi.


neydi bunun sözleri yahu?

fırın çalışmadığından tavada yapayım dedim 10 dakika ısıttım altı yandı. amına koyayım böyle işin dedim, isyan edip yedim. salamlı, kaşarlı domatesli falandı, üstü soğuk altı yanıktı. ölür müyüm?

havlunuzu/bornozunuzu ne sıklıkla yıkıyorsunuz?

internetten otobüs bileti aldım. dosyayı indirip biletin çıktısını almam lazım ama dosya p7s uzantılı. indirdikten sonra hiçbir program ile açamıyorum. ne yapmam lazım bu p7s uzantılı belgeyi açmak için?

polonya'ya giderken yanıma birkaç kutu ilaç(ağrı kesici, antibiyotik, bulantı hapı falan) götürmek istiyorum. ilaçla alakalı bir kutu sınırlandırması ya da reçete götürme zorunluluğu var mı?

bunun yanında evden tarhana ve toz biber de götürmek istiyorum. eloğlu ev yapımı mantı bile götürüyormuş. benim aklıma hep ingiltere sınırındaki türk kadını geliyor. bunları götürebiliyor muyuz, kilitli buzdolabı poşediyle falan?

altta linkini verdiğim iki laptop arasında kaldım. hangisini almak daha doğru olur? yeni çıkan oyunlara falan çok meraklı değilim, yani öyle çok üstün özelliklere gerek yok. bunlardan başka laptop önerisi olan varsa benzer fiyatta olursa çok makbule geçer.

www.sadecenotebook.com
www.sadecenotebook.com

lot'tan aktarmalı krakow bileti aldım. önümüzdeki hafta lot&thy ortak uçuşuyla saat 12:30'da varşova'ya, oradan da lot'un 16:40 uçağıyla krakow'a gideceğim. varşova'dan krakow'a benim uçuştan önce bir uçuş daha var(14:45 gibi).

şimdi, benim bavulun akıbeti ne olur? indikten sonra bavulu alır, check-inle krakow uçağına mı veririm yoksa onlar diğer uçağa aktarırlar mı? bavul aktarması yapıyorlarsa benim bavulun benden önceki uçağa karışma ihtimali kaçtır?

ayrıca bu aktarmalı uçuşta ikinci uçak için tekrar check-in yaptırılıyor mu yoksa vakit gelince doğrudan diğer uçağa mı biniyoruz?


teşekkürler, saygılar.

bardağı yeterli derecede eğip sıvıyı ağzınıza mı döküyorsunuz yoksa ''hüpptpptt'' diye içinize mi çekiyorsunuz? çay vesaire sıcak içecekler genelde ağzı yakmasın diye hüpleterek tüketiliyor ama ben sıcak soğuk hepsini öyle içmeye alışmışım arada yüksek ses çıkarıp kahroluyorum. sizde durum nedir?

çağrışımcılara:
elburrito.files.wordpress.com

orhan veli, cemal süreya, cahit sıtkı, nazım hikmet, oktay rıfat seven; özdemir asaf'ı pek, küçük iskenderi hiç sevmeyen insanım. rimbaud mu baudelaire mi önerirsiniz? hangi çevirmenden?

kıymetli dostlar,

otobüsle harem ya da esenler terminaline, oradan da harbiye-cumhuriyet caddesindeki polonya konsolosluğuna gideceğim. hangi terminalden nasıl gitmek lazımdır? hangisi daha kolay ve hızlı olur, tahmini ne kadar sürer?

istanbul'da pek yer-yurt bilmediğimden anneye anlatır gibi anlatırsanız çok makbule geçer. şimdiden teşekkürler.

kendisinin ''ben nevrotik değilim sadece nevrotik karakterler canlandırıyorum'' geyiğine rağmen çoğunlukla hayatını cilalayarak film çektiğine inanıyorum. ama kişiliği ve düşünceleri ile ilgili bu kadar çok film yaptığı halde ebeveynlik hakkında film çekmeme nedeni nedir çözemiyorum. sebep yoko ono ayarındaki evlatlığıyla evlenmesi ve oğlunun bu yüzden allen'dan tiksinmesi mi, toplum tepkisinden çekinmesi falan mı(gerçi onun toplumdan çekineceğini pek sanmıyorum ama)? bence bu konuya yoğunlaşarak istediği gibi bir 'başyapıt' falan üretebilir aslında. bu konuyla ilgili röportaj okuyan, bilgisi, fikri olan var mı?

merhaba dostlar,

kısa zaman sonra erasmusla polonyaya gidiyorum. şimdi ben bu at 11 belgesini alsam ayrıca sağlık sigortası da yaptırmam gerekir mi? şayet gerekiyorsa sağlık sigortasına para kaptırdıktan sonra at 11 belgesi benim pek işime yarar mı? evvelden at 11 belgesi alan var mı?

polonya'ya öğrenim anlaşmamı göndermem gerekiyor. hangi firmayla göndermek lazım? ne kadar sürede varır?

ptt'den memnun kalan kadar şikayet eden de var, siz ne diyorsunuz?

gideceğim üniversitenin kabul mektubunda er kişisi olmama rağmen benim için 'her' kullanılmış. başvuru formuna efendi gibi 'male' yazdığım halde 'her' demişler. bu durum benim için bir sorun teşkil eder mi? polonya konsolosluğunda ''burada 'her' diyor arkadaşım, sana erkek halinle vize veremeyiz'' gibisinden bir şey olur mu?

tam metin şöyle:

this is to certify that robep(born: -tarih-), a student of x uni has been accepted to conduct HER studies at the university of silesia, at the faculty of law and administration for the academic year 2013/2014 (winter and summer semeser: tarih-tarih) in the framework of european union programme - lifelong learning programme erasmus.

www.youtube.com

gold rush'ın şu kısmında çalan amerikan türküsünün adı nedir?