Selamlar. Bilgisayarımdan oldukça memnunum. Fakat nasıl olmuşsa bilgisayarın adaptörünün ucu kırılmış, bilgisayara taktığımda aşağı doğru bastırmazsan çalışmıyor. Sizce adaptörün yenisini mi almalıyım, yoksa o ucun aynısından bulup bu adaptörün ucunu keserek o yeni ucu oraya kaynak mı yaptırmalıyım?
İnternette biraz araştırma yaptım, bendeki gibi kare adaptörden satmıyorlar, denk gelmedim. Onun yerine bu eski tip büyük adaptörlerden satıyorlar. Bendeki modelden ancak yurtdışında var. Bu fotoğraflarını koyduğum adaptörün aynısından çıkma ya da sıfır olarak en garantili nerede bulabilirim? Şimdiden teşekkürler.
İnternette biraz araştırma yaptım, bendeki gibi kare adaptörden satmıyorlar, denk gelmedim. Onun yerine bu eski tip büyük adaptörlerden satıyorlar. Bendeki modelden ancak yurtdışında var. Bu fotoğraflarını koyduğum adaptörün aynısından çıkma ya da sıfır olarak en garantili nerede bulabilirim? Şimdiden teşekkürler.
Merhaba arkadaşlar. Noktalama işaretleri ile ilgili bir şey kafama takıldı. Fazla vaktinizi almadan soruma geçeyim.
-- alıntı ---
Genç, esmer kız, yeni neslin son Türk kadınlarının o asla tatmin edilemeyecek olan ebedî kederiyle bulutlanan siyah gözlerini kitabından ayırmayarak, "Okuyorum büyükanneciğim." dedi. (Ömer Seyfettin; Bahar ve Kelebekler)
-- alıntı ---
Yukarıdaki örneği TDK'nın sitesinden aldım. "Noktalama işaretleri" bölümünde tırnak işareti için verilmiş bir örnek bu. Sondaki "'Okuyorum büyükanneciğim.' dedi." bölümüne dikkatinizi çekmek istiyorum.
Okuduğum bütün romanlarda şöyle bir anlatım görüyorum: "...siyah gözlerini kitabından ayırmayarak, 'Okuyorum büyükanneciğim,' dedi."
Kısacası redaktörler benim gözlemlediğim kadarıyla tırnak içinde yazılan alıntı cümlelerini eğer cümle henüz bitmediyse virgülle bitiriyorlar. Ama eğer cümle bitiyorsa sonuna nokta koyuyorlar. Örneğin: "Tamam," dedi kız, "Okuyacağım büyükanneciğim."
Yani cümle bitmiş olsa bile sonuna nokta koymuyorlar. Kısacası günümüz romanlarında gördüğümüz kullanımı örnek alsaydık yukarıda alıntıladığım cümle "...siyah gözlerini kitabından ayırmayarak, 'Okuyorum büyükanneciğim,' dedi." şeklinde bitmesi gerekiyordu. Cümle bitmiş, uzamıyor. "Okuyorum büyükanneciğim" ibaresinden sonra gelen başka bir şey yok. Ona rağmen nokta konmuyor, virgül tercih ediliyor. Fakat TDK'nın sitesindeki örnek böyle değil.
Bir diğer örnekte şu var: "Yaşlı kadın, 'Yetişin!' diye bağırdı."
İşte bu örneği romanlarda görüyoruz. Ünlem, soru işareti... Bu gibi noktalama işaretlerini alıntıların sonunda sık sık kullanıyorlar. Peki nokta neden hiç kullanılmıyor, onu merak ediyorum.
Sorumu açayım izninizle. Şu aşağıdaki örneklerdeki kullanımlardan hangisi ya da hangileri doğru?
1)
a) Kartvizitlerini uzattıktan sonra genelde böyle derlerdi: “Adım filanca, bilmemne mühendisiyim.”, “Ben falanca. Filan şirketin bilmemne koordinatörüyüm.”
b) Kartvizitlerini uzattıktan sonra genelde böyle derlerdi: “Adım filanca, bilmemne mühendisiyim...", "Ben falanca. Filan şirketin bilmemne koordinatörüyüm.”
c) Kartvizitlerini uzattıktan sonra genelde böyle derlerdi: “Adım filanca, bilmemne mühendisiyim", "Ben falanca. Filan şirketin bilmemne koordinatörüyüm.”
2)
a) Yaşlı adam, “Bireysel Emeklilik Hesabı açtırmak istiyorum.” deyince bankadaki memur, "Bir dakikanızı rica edebilir miyim?" diye sordu.
b) Yaşlı adam, “Bireysel Emeklilik Hesabı açtırmak istiyorum,” deyince bankadaki memur, "Bir dakikanızı rica edebilir miyim?" diye sordu.
3)
a) Çocuğu özel okula yazdırdıklarını duyunca, “Madem öyle, bizim oğlanı da oraya gönderelim,” dediler.
b) Çocuğu özel okula yazdırdıklarını duyunca, “Madem öyle, bizim oğlanı da oraya gönderelim.” dediler.
4)
a) Sürekli o amcanın yanına gidip, "Amca, bana ekmek pişirmeyi öğretsene," diyordum.
b) Sürekli o amcanın yanına gidip, "Amca, bana ekmek pişirmeyi öğretsene?" diyordum.
c) Sürekli o amcanın yanına gidip, "Amca, bana ekmek pişirmeyi öğretsene." diyordum.
5)
a) Öğretmenlerle konuştum, “Olabilir, bakarız.” diyip beni başlarından savdılar.
b) Öğretmenlerle konuştum, “Olabilir, bakarız,” diyip beni başlarından savdılar.
c) Öğretmenlerle konuştum, “Olabilir, bakarız” diyip beni başlarından savdılar.
6)
a) "Ben zaten bu konuyu biliyorum,” deyince şaşırıp gülümsediler.
b) "Ben zaten bu konuyu biliyorum.” deyince şaşırıp gülümsediler.
c) "Ben zaten bu konuyu biliyorum” deyince şaşırıp gülümsediler.
("Şaşırıp, gülümsediler" şeklinde mi yazmalı yoksa?)
7)
a) "Abi, valla biz de yapacağımızı bilemedik” gibi bir şeyler gevelemeye başladı.
b) "Abi, valla biz de yapacağımızı bilemedik,” gibi bir şeyler gevelemeye başladı.
c) "Abi, valla biz de yapacağımızı bilemedik.” gibi bir şeyler gevelemeye başladı.
Gerçekten bu konuda yetkin olan kişilerin yorumlarına ihtiyacım var. Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
-- alıntı ---
Genç, esmer kız, yeni neslin son Türk kadınlarının o asla tatmin edilemeyecek olan ebedî kederiyle bulutlanan siyah gözlerini kitabından ayırmayarak, "Okuyorum büyükanneciğim." dedi. (Ömer Seyfettin; Bahar ve Kelebekler)
-- alıntı ---
Yukarıdaki örneği TDK'nın sitesinden aldım. "Noktalama işaretleri" bölümünde tırnak işareti için verilmiş bir örnek bu. Sondaki "'Okuyorum büyükanneciğim.' dedi." bölümüne dikkatinizi çekmek istiyorum.
Okuduğum bütün romanlarda şöyle bir anlatım görüyorum: "...siyah gözlerini kitabından ayırmayarak, 'Okuyorum büyükanneciğim,' dedi."
Kısacası redaktörler benim gözlemlediğim kadarıyla tırnak içinde yazılan alıntı cümlelerini eğer cümle henüz bitmediyse virgülle bitiriyorlar. Ama eğer cümle bitiyorsa sonuna nokta koyuyorlar. Örneğin: "Tamam," dedi kız, "Okuyacağım büyükanneciğim."
Yani cümle bitmiş olsa bile sonuna nokta koymuyorlar. Kısacası günümüz romanlarında gördüğümüz kullanımı örnek alsaydık yukarıda alıntıladığım cümle "...siyah gözlerini kitabından ayırmayarak, 'Okuyorum büyükanneciğim,' dedi." şeklinde bitmesi gerekiyordu. Cümle bitmiş, uzamıyor. "Okuyorum büyükanneciğim" ibaresinden sonra gelen başka bir şey yok. Ona rağmen nokta konmuyor, virgül tercih ediliyor. Fakat TDK'nın sitesindeki örnek böyle değil.
Bir diğer örnekte şu var: "Yaşlı kadın, 'Yetişin!' diye bağırdı."
İşte bu örneği romanlarda görüyoruz. Ünlem, soru işareti... Bu gibi noktalama işaretlerini alıntıların sonunda sık sık kullanıyorlar. Peki nokta neden hiç kullanılmıyor, onu merak ediyorum.
Sorumu açayım izninizle. Şu aşağıdaki örneklerdeki kullanımlardan hangisi ya da hangileri doğru?
1)
a) Kartvizitlerini uzattıktan sonra genelde böyle derlerdi: “Adım filanca, bilmemne mühendisiyim.”, “Ben falanca. Filan şirketin bilmemne koordinatörüyüm.”
b) Kartvizitlerini uzattıktan sonra genelde böyle derlerdi: “Adım filanca, bilmemne mühendisiyim...", "Ben falanca. Filan şirketin bilmemne koordinatörüyüm.”
c) Kartvizitlerini uzattıktan sonra genelde böyle derlerdi: “Adım filanca, bilmemne mühendisiyim", "Ben falanca. Filan şirketin bilmemne koordinatörüyüm.”
2)
a) Yaşlı adam, “Bireysel Emeklilik Hesabı açtırmak istiyorum.” deyince bankadaki memur, "Bir dakikanızı rica edebilir miyim?" diye sordu.
b) Yaşlı adam, “Bireysel Emeklilik Hesabı açtırmak istiyorum,” deyince bankadaki memur, "Bir dakikanızı rica edebilir miyim?" diye sordu.
3)
a) Çocuğu özel okula yazdırdıklarını duyunca, “Madem öyle, bizim oğlanı da oraya gönderelim,” dediler.
b) Çocuğu özel okula yazdırdıklarını duyunca, “Madem öyle, bizim oğlanı da oraya gönderelim.” dediler.
4)
a) Sürekli o amcanın yanına gidip, "Amca, bana ekmek pişirmeyi öğretsene," diyordum.
b) Sürekli o amcanın yanına gidip, "Amca, bana ekmek pişirmeyi öğretsene?" diyordum.
c) Sürekli o amcanın yanına gidip, "Amca, bana ekmek pişirmeyi öğretsene." diyordum.
5)
a) Öğretmenlerle konuştum, “Olabilir, bakarız.” diyip beni başlarından savdılar.
b) Öğretmenlerle konuştum, “Olabilir, bakarız,” diyip beni başlarından savdılar.
c) Öğretmenlerle konuştum, “Olabilir, bakarız” diyip beni başlarından savdılar.
6)
a) "Ben zaten bu konuyu biliyorum,” deyince şaşırıp gülümsediler.
b) "Ben zaten bu konuyu biliyorum.” deyince şaşırıp gülümsediler.
c) "Ben zaten bu konuyu biliyorum” deyince şaşırıp gülümsediler.
("Şaşırıp, gülümsediler" şeklinde mi yazmalı yoksa?)
7)
a) "Abi, valla biz de yapacağımızı bilemedik” gibi bir şeyler gevelemeye başladı.
b) "Abi, valla biz de yapacağımızı bilemedik,” gibi bir şeyler gevelemeye başladı.
c) "Abi, valla biz de yapacağımızı bilemedik.” gibi bir şeyler gevelemeye başladı.
Gerçekten bu konuda yetkin olan kişilerin yorumlarına ihtiyacım var. Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
Selamlar. Başlıktaki olayla ilgili zaten şöyle bir link var: www.microsoft.com
Ama nedense malum ortamlarda hiçbir yerde Professional versiyonunu bulamadım. Acaba Ultimate alınca versiyonunu biz mi seçiyoruz? Hangi versiyonu kurmak istediğimizi biz mi belirliyoruz? Yoksa kesin Ultimate mi kuruluyor sistemimze? O zaman neden hiçbir yerde prof. versiyonu yok?
Ama nedense malum ortamlarda hiçbir yerde Professional versiyonunu bulamadım. Acaba Ultimate alınca versiyonunu biz mi seçiyoruz? Hangi versiyonu kurmak istediğimizi biz mi belirliyoruz? Yoksa kesin Ultimate mi kuruluyor sistemimze? O zaman neden hiçbir yerde prof. versiyonu yok?
Asus UX32VD marka, i5 işlemcili bir ultrabookum var. Üzerinde Win 8 ile geldi. Bir de ubuntu atayım içine dedim. Malum, cihazın dvd romu yok, ben de USB kurulumu olayına girdim.
Universal USB Installer programı ile Ubuntu 12.10 Desktop AMD64 iso'sunu boş bir flash diske kurulum cihazı yaptırdım. Bilgisayarı baştan açıp BIOS'tan boot olayını USB cihazına getirdim, çıkışta menüyü aldım. Buraya kadar her şey güzeldi. Ama Install dediğimde hiçbir ekran gelmedi karşıma.
İlk etapta bunun cihazda iki ekran kartı (biri bütünleşik, diğeri Nvidia Geforce GT 620M) bulunması nedeniyle, bunun yarattığı bir problem olarak çıktığını düşündüm. Sonra internette biraz araştırdım, no splash, nomodeset gibi kelimeler önerilmiş, bunları tek tek ekleyip öyle de baktım.
Kurulumda en son ilerlediğim nokta şu: Yazılar akıyor, şu tanınıyor, bu cihaz bulunuyor gibi. Starting .......... [OK] gibi yazılar iniyor, en son bir yerde Stopping ... [O] diyip kalıyor. Kuramadım.
Cihazda hybrid bir SSD+HDD (32 gb ssd) olduğunu da hatırlatmak isterim. Belki bu problem birinin başına gelmiştir diye yazayım dedim. Ubuntu 13'ü mü bekleyeyim, ne önerirsiniz?
Universal USB Installer programı ile Ubuntu 12.10 Desktop AMD64 iso'sunu boş bir flash diske kurulum cihazı yaptırdım. Bilgisayarı baştan açıp BIOS'tan boot olayını USB cihazına getirdim, çıkışta menüyü aldım. Buraya kadar her şey güzeldi. Ama Install dediğimde hiçbir ekran gelmedi karşıma.
İlk etapta bunun cihazda iki ekran kartı (biri bütünleşik, diğeri Nvidia Geforce GT 620M) bulunması nedeniyle, bunun yarattığı bir problem olarak çıktığını düşündüm. Sonra internette biraz araştırdım, no splash, nomodeset gibi kelimeler önerilmiş, bunları tek tek ekleyip öyle de baktım.
Kurulumda en son ilerlediğim nokta şu: Yazılar akıyor, şu tanınıyor, bu cihaz bulunuyor gibi. Starting .......... [OK] gibi yazılar iniyor, en son bir yerde Stopping ... [O] diyip kalıyor. Kuramadım.
Cihazda hybrid bir SSD+HDD (32 gb ssd) olduğunu da hatırlatmak isterim. Belki bu problem birinin başına gelmiştir diye yazayım dedim. Ubuntu 13'ü mü bekleyeyim, ne önerirsiniz?
Selam aziz romalılar. Şöyle taşınabilir, hafif, ekranı kaliteli, kömür gibi ısınmayan, mümkünse i7 bir ultrabook tavsiye eder misiniz? Bugün veya yarın almak istiyorum, fikir olur bana. Bütçem 2000 tl civarları. Biraz üstüne de çıkma şansı bulabilirim, düzgün bir cihaza rastlarsam eğer.
Teşekkürler.
Teşekkürler.
1