Selam arkadaşlar.
33 yaşında evli bir kardeşinizim. Ne eşimin ne benim arabamız yok. Alırız alırız dedik erteledik, şimdi de fiyatlar çok arttı alamıyoruz. Ayrıca sürüşüm çok iyi olmadığından araba kullanmaya da çekiniyorum. Eşim de araba kullanmayı bilmiyor.
Arabamızın olmadığını öğrenenler çok şaşırıyor, bildiğin ezikliyor. Biz gerçekten anormal miyiz? Arabasız evli erkek yok mu?
33 yaşında evli bir kardeşinizim. Ne eşimin ne benim arabamız yok. Alırız alırız dedik erteledik, şimdi de fiyatlar çok arttı alamıyoruz. Ayrıca sürüşüm çok iyi olmadığından araba kullanmaya da çekiniyorum. Eşim de araba kullanmayı bilmiyor.
Arabamızın olmadığını öğrenenler çok şaşırıyor, bildiğin ezikliyor. Biz gerçekten anormal miyiz? Arabasız evli erkek yok mu?
Selam arkadaşlar.
Galeride 2.el araba beğendikten sonra ödeme prosedürleri nasıl olur?
Notere giderken Taşıt Takas, Noter Güvenli Ödeme Sistemi ya da bankaların da böyle sistemleri var; ödemeyi bunlarla yapmak istemem garip mi karşılanır? Galericiler bu sistemlere alışık mı?
Yoksa güven esasında adama parayı yollarsın galericiyle birlikte noterde işlemleri mi yaparsınız?
Bu konuda önerileriniz nelerdir?
Galeride 2.el araba beğendikten sonra ödeme prosedürleri nasıl olur?
Notere giderken Taşıt Takas, Noter Güvenli Ödeme Sistemi ya da bankaların da böyle sistemleri var; ödemeyi bunlarla yapmak istemem garip mi karşılanır? Galericiler bu sistemlere alışık mı?
Yoksa güven esasında adama parayı yollarsın galericiyle birlikte noterde işlemleri mi yaparsınız?
Bu konuda önerileriniz nelerdir?
Eğer bir araç almak için 100.000 tl kredi çekecekseniz sizce hangisi daha mantıklı?
Taşıt kredisi faiz oranları çok daha düşük ama onda da kasko zorunluluğu var ek masraf çıkarırlar, aracın üstünde rehin olur, sizi uğraştırır, işleri daha uzun diyenler de var.
Süreç hakkında bilgisi olan arkadaşlar ne derler?
Taşıt kredisi faiz oranları çok daha düşük ama onda da kasko zorunluluğu var ek masraf çıkarırlar, aracın üstünde rehin olur, sizi uğraştırır, işleri daha uzun diyenler de var.
Süreç hakkında bilgisi olan arkadaşlar ne derler?
Selamlar.
2. el taşıt alımı için taşıt kredisi tüm 2. el araçlar için çıkıyor mu? Mesela bir yetkili bayiye gittim, orada da bu krediyi kullanabilir miyim?
Bir de %2.05'lik 48 ay vadeli otomobil kredisi kullanmak sizce mantıklı mı? Ne dersiniz? Mesela araç 300.000 TL olsun. 150.000 TL kredi çektiğimizde aylık taksit tutarı 5.359,10 TL, toplam ödenecek değer ise 257.000 TL tutuyor. Mantıklı gibi gözüküyor ne dersiniz?
2. el taşıt alımı için taşıt kredisi tüm 2. el araçlar için çıkıyor mu? Mesela bir yetkili bayiye gittim, orada da bu krediyi kullanabilir miyim?
Bir de %2.05'lik 48 ay vadeli otomobil kredisi kullanmak sizce mantıklı mı? Ne dersiniz? Mesela araç 300.000 TL olsun. 150.000 TL kredi çektiğimizde aylık taksit tutarı 5.359,10 TL, toplam ödenecek değer ise 257.000 TL tutuyor. Mantıklı gibi gözüküyor ne dersiniz?
Merhaba sevgili ekşi sözlük sakinleri.
25'imden sonra yeni bir şehre taşındım. Evlilik, sonra pandemi sonra bebek derken bir bakmışız, birbirimize gidip geldiğimiz, dışarıda buluştuğumuz bir çift, bir arkadaşımız kalmamış. Pandemi öncesi dışarda görüştüğümüz ya da evlerde görüştüğümüz iki evli çift vardı fakat şu anda bakıyorum, hanımla da geçen konuştuk, bizim hiç arkadaşımız kalmamış dedik ya. Bebek olduktan sonra bütün odak noktamız bebek oldu tabii, kimseye bir vefasızlığımız da olmadı, arayanlarla konuştuk, ettik, bir problem yok, yani aramayan sormayan çiftler de değiliz fakat şu an bakıyoruz, haydi gelin dışarda şunu yapalım, şuraya kahvaltıya gidelim diyeceğimiz bir arkadaşımız kalmamış.
Bu durum normal mi, siz nasılsınız, diğer evli ya da evli ve bebekli çiftlerde durum nasıl?
25'imden sonra yeni bir şehre taşındım. Evlilik, sonra pandemi sonra bebek derken bir bakmışız, birbirimize gidip geldiğimiz, dışarıda buluştuğumuz bir çift, bir arkadaşımız kalmamış. Pandemi öncesi dışarda görüştüğümüz ya da evlerde görüştüğümüz iki evli çift vardı fakat şu anda bakıyorum, hanımla da geçen konuştuk, bizim hiç arkadaşımız kalmamış dedik ya. Bebek olduktan sonra bütün odak noktamız bebek oldu tabii, kimseye bir vefasızlığımız da olmadı, arayanlarla konuştuk, ettik, bir problem yok, yani aramayan sormayan çiftler de değiliz fakat şu an bakıyoruz, haydi gelin dışarda şunu yapalım, şuraya kahvaltıya gidelim diyeceğimiz bir arkadaşımız kalmamış.
Bu durum normal mi, siz nasılsınız, diğer evli ya da evli ve bebekli çiftlerde durum nasıl?
Merhaba arkadaşlar
Doğma büyüme İzmir'liyim. 25 yaşından sonra iş nedeniyle Ankara'ya taşındım. Sevemedim, alışamadım. Her seferinde İzmir'e gitmeyi gözler oldum. Olmadı, bir şekilde başaramadım, burada bir hayat kurdum, eşim burada çalışıyor, ben burada çalışıyorum ama hayatımdan keyif alamıyorum. Buraya İzmir övücülüğü yapmaya gelmedim. Herkese kendi memleketi güzeldir. Ancak doğup büyüdüğüm yere taban tabana zıt olan bu kentte resmen amaçsızca yaşıyorum, keyif almadan yaşıyorum. İstifa etmeye ve İzmir'e geri taşınıp sıfırdan bir hayat kurmaya, iş aramaya da cesaretim yok.
İnsanlara sorduğumda yaptığımın şımarıklık olduğunu söylüyor bir kısmı. Millet iş bulamıyor, sen şikayet ediyorsun diyen var. Haline şükret diyen var. Şükrediyorum orası ayrı konu. Ama keyif almadan yaşamak, sadece ölmemek için yaşamak yeterli midir? Hayatımdan keyif almıyorum. Doğduğum büyüdüğüm yerlerin sokaklarında amaçsızca yürümenin, oradaki eski arkadaşlarımla oturup saatlerce muhabbet etmenin hayalini kuruyorum. 30 yaşımı geçtim ama hala hayallerim ve düşüncelerim bu. Resmen amaçsızca yaşadığımı hissediyorum. Şehirde sevecek şeyler bulmakta zorlanıyorum. Deniz kıyısından ve nispeten rahat bir memleketten gelmenin sebebi mi bu? Kişilik yapımın etkisi mi bilmiyorum. Bana burada her şey renksiz, sıkıcı, soluk geliyor. Her seferinde memlekete gitmenin hayallerini kuruyorum.
Benzer durumları yaşayanlar var mı? Şımarıklık mı yapıyorum? Çok şey mi istiyorum?
Doğma büyüme İzmir'liyim. 25 yaşından sonra iş nedeniyle Ankara'ya taşındım. Sevemedim, alışamadım. Her seferinde İzmir'e gitmeyi gözler oldum. Olmadı, bir şekilde başaramadım, burada bir hayat kurdum, eşim burada çalışıyor, ben burada çalışıyorum ama hayatımdan keyif alamıyorum. Buraya İzmir övücülüğü yapmaya gelmedim. Herkese kendi memleketi güzeldir. Ancak doğup büyüdüğüm yere taban tabana zıt olan bu kentte resmen amaçsızca yaşıyorum, keyif almadan yaşıyorum. İstifa etmeye ve İzmir'e geri taşınıp sıfırdan bir hayat kurmaya, iş aramaya da cesaretim yok.
İnsanlara sorduğumda yaptığımın şımarıklık olduğunu söylüyor bir kısmı. Millet iş bulamıyor, sen şikayet ediyorsun diyen var. Haline şükret diyen var. Şükrediyorum orası ayrı konu. Ama keyif almadan yaşamak, sadece ölmemek için yaşamak yeterli midir? Hayatımdan keyif almıyorum. Doğduğum büyüdüğüm yerlerin sokaklarında amaçsızca yürümenin, oradaki eski arkadaşlarımla oturup saatlerce muhabbet etmenin hayalini kuruyorum. 30 yaşımı geçtim ama hala hayallerim ve düşüncelerim bu. Resmen amaçsızca yaşadığımı hissediyorum. Şehirde sevecek şeyler bulmakta zorlanıyorum. Deniz kıyısından ve nispeten rahat bir memleketten gelmenin sebebi mi bu? Kişilik yapımın etkisi mi bilmiyorum. Bana burada her şey renksiz, sıkıcı, soluk geliyor. Her seferinde memlekete gitmenin hayallerini kuruyorum.
Benzer durumları yaşayanlar var mı? Şımarıklık mı yapıyorum? Çok şey mi istiyorum?
Normalde içine kapanık, çekingen sayılabilecek, hafif sosyalfobisi olan bir bireyim. Şunu farkettim hafif düzeyde ya da orta düzeyde grip olduğumda, nezle olduğumda daha gamsız, daha girişken, daha mutlu birisi oluyorum. Yorgun, halsiz ama daha neşeli eğlenceli birisi. Bu bana çok garip geliyor. Acaba beyin kimyasında bir değişim mi oluyor, yoksa hasta oldum koy götüne diyerek daha gamsız birine mi dönüşüyorum acaba. Normalde söyleyeceklerimi kafamdan tartıp düşünüp konuşurken, bu haldeyken bodoslama konuşuyorum hem millet çok eğleniyor hem ben eğleniyorum, keyif alıyorum. Kızlarla konuşmaya çekinirken, böyle durumda muhabbete doyum olmuyor.
Var mı böyle olan? Neden böyle oluyor sizce?
Var mı böyle olan? Neden böyle oluyor sizce?
1