Merhabalar
Geçtiğimiz haftalarda Fransa 2.doz aşıyı olanlar gelebilir şeklinde karar aldı Türkiye için. Hatta biontech olanlar son doz üzerinden 14 gün geçmiş olmalı diyor. Ekim 2020 pozitif sonucum var ve haftaya 2.doz randevum iptal edildi. Peki şimdi Fransa işi ne olacak? Bizim bakanlığından kararını Fransa tanıyacak mı?
Umarım bilgisi olan biri vardır.
Teşekkürler
Geçtiğimiz haftalarda Fransa 2.doz aşıyı olanlar gelebilir şeklinde karar aldı Türkiye için. Hatta biontech olanlar son doz üzerinden 14 gün geçmiş olmalı diyor. Ekim 2020 pozitif sonucum var ve haftaya 2.doz randevum iptal edildi. Peki şimdi Fransa işi ne olacak? Bizim bakanlığından kararını Fransa tanıyacak mı?
Umarım bilgisi olan biri vardır.
Teşekkürler
2020 mayıs için ist-paris-ist biletim vardı ve malum sebeplerle uçuşlar iptal edildi ve haklı sebepler haricinde türk vatandaşlarının fransaya gitmesi yasaktı. Bu yasak yaklaşık 2 hafta önce kalktı. Pegasusu arayıp mevcut biletleri sorduğumda, iptal uçuşların 1 yıl içinde başka bir uçuşla değiştirilebileceğini söylediler. Ama resmi olarak böyle bir ihtimal yok.
Şimdi burada yapabileceğim bir şey var mı, yoksa fiyat farkına razı olup yeni bilet mi almam gerekiyor?
Teşekkürler
Şimdi burada yapabileceğim bir şey var mı, yoksa fiyat farkına razı olup yeni bilet mi almam gerekiyor?
Teşekkürler
merhabalar,
igdaşın fatura oluşturma sistemi var, sayacı okuyup yendeksi yazıyorsunuz ve güncel borcunuzu oluşturuyor.
bunun benzerini CLK elektril için aradım ama bulamadım.
böyle bir imkan var mıdır?
igdaşın fatura oluşturma sistemi var, sayacı okuyup yendeksi yazıyorsunuz ve güncel borcunuzu oluşturuyor.
bunun benzerini CLK elektril için aradım ama bulamadım.
böyle bir imkan var mıdır?
Bir marka(giyim) oluşturmayı düşünüyorum. Tekstilciyim, tedarik konusunda sorun yaşamam. Hangi ürün hangi fiyata alınır az çok biliyorum.
Genel olarak önce hedef kitleyi ve ürün gamını belirlemek gerekiyor araştırdığım kadarıyla. Etiket fiyatını belirlerken minimum karlarla mi yoksa max fiyat ile mi çıkmak gerekir emin olamıyorum.
Çok ucuz olursa, sen kendi ürününe değer vermemiş olursun. Pazar mali kalitesiz damgası yeme ihtimalin yüksek. Yüksek fiyat olursa da sarı çizmeli mehmet ağa markasına kim, ne diye o kadar para versin.
Nasıl bir strateji ile markayı oluşturmak ve büyütmek mantıklıdır. Tecrübeli arkadaşlardan yardim rica ederim.
Saygılar
Genel olarak önce hedef kitleyi ve ürün gamını belirlemek gerekiyor araştırdığım kadarıyla. Etiket fiyatını belirlerken minimum karlarla mi yoksa max fiyat ile mi çıkmak gerekir emin olamıyorum.
Çok ucuz olursa, sen kendi ürününe değer vermemiş olursun. Pazar mali kalitesiz damgası yeme ihtimalin yüksek. Yüksek fiyat olursa da sarı çizmeli mehmet ağa markasına kim, ne diye o kadar para versin.
Nasıl bir strateji ile markayı oluşturmak ve büyütmek mantıklıdır. Tecrübeli arkadaşlardan yardim rica ederim.
Saygılar
Avrupada veya amerikada bulunan şirketlerin hisse senetlerine, Türkiye'den nasıl yatırım yapabilirim?
Komisyon, masraf vs en uygun nasıl oluyor, yol yordam gösterebilecek var mıdır?
Komisyon, masraf vs en uygun nasıl oluyor, yol yordam gösterebilecek var mıdır?
Merhaba,
Bu işin uzmanlarından peşin peşin özür diliyorum. Amacım buradan aldığım bilgilerle belgesel çekmek değil elbette :)
Sadece mahallede yaşayan insanlarla sohbet tarzı 5-10dklık çekimler yapmak.
Kim olduklarından, mahalle ve mahalleliden bahsetsinler yeter. Birer birer yitiyor büyükler. Bir anı, bir hafıza kalsın istiyorum geride.
Ne sorabilirim? Belli bir format var mı bu konuda?
Adamı/kadını kamera karşısına oturtup hadi konuş demek anlamsız olacak.
Belli bir soru listesi olursa üzerinden geçerim.
Yardım ve yönlendirmelere açığım
Teşekkürler
Bu işin uzmanlarından peşin peşin özür diliyorum. Amacım buradan aldığım bilgilerle belgesel çekmek değil elbette :)
Sadece mahallede yaşayan insanlarla sohbet tarzı 5-10dklık çekimler yapmak.
Kim olduklarından, mahalle ve mahalleliden bahsetsinler yeter. Birer birer yitiyor büyükler. Bir anı, bir hafıza kalsın istiyorum geride.
Ne sorabilirim? Belli bir format var mı bu konuda?
Adamı/kadını kamera karşısına oturtup hadi konuş demek anlamsız olacak.
Belli bir soru listesi olursa üzerinden geçerim.
Yardım ve yönlendirmelere açığım
Teşekkürler
90ların başında yayınlanan bir yarışma programının adını hatırlamaya çalışıyorum.
aileler yarışıyor gibi 2 grup vardı, farklı formatlar vardı sanırım ama bir bölümünde ekiplerin hepsinde kulaklık takılı oluyordu ve arkaları dönüktü. sırayla birbirlerini döndürüp birşeyler mi soruyordu yoksa şarkı mı söyletiyordu hatırlamıyorum.
hatırlayan var mı bu programı?
aileler yarışıyor gibi 2 grup vardı, farklı formatlar vardı sanırım ama bir bölümünde ekiplerin hepsinde kulaklık takılı oluyordu ve arkaları dönüktü. sırayla birbirlerini döndürüp birşeyler mi soruyordu yoksa şarkı mı söyletiyordu hatırlamıyorum.
hatırlayan var mı bu programı?
Merhabalar
Bu uygulamayı Türkiye den kullanma şansı var mıdır?
*robinhood: amerikan borsalarında ışlem yapabilmeyi sağlıyor
Bu uygulamayı Türkiye den kullanma şansı var mıdır?
*robinhood: amerikan borsalarında ışlem yapabilmeyi sağlıyor
günaydın herkese,
sabahın bi köründe aklıma geldi. dinledikçe boğazımın düğümlendiği bu şiirde bir satır var, ne dediğini anlayamıyorum. hatta nette farklı yorumlar var, yanlız değilim sanırım.
şiirim tamamını aşağıya kopyalıyorum. ilgili satır:
"Ağustos ayında ise ekinler sararırken doğduğum şehirde öldüm" bazı kaynaklarda "öldüm" yerine "uyandım" yazıyor. şiirin gelişine göre her ikisi de anlamsız gibi açıkçası. ölmüş olsa, haliyle şiiri yazamaz :) uyanmış olsa, silahlı saldırıyla ne alaka... aydınlatacak arkadaşların yorumunu beklerim
Doğurdun beni haceverada
Kör karanlık bir gecede
16 yaşındaysa İstanbul'a saldın beni anacığım
Ama inan göbeğimi koparttığında bu kadar canım yanmamıştı
Belki bu yüzden anacığım yüzüm gözüm kırık dolaşırım hala
Avuçlar dolusu ağladım yalnızlığımda pek belli etmeden
Ama en çok babam buzağımı kestiğinde ağlamıştım
Şimdi bunlar nerden çıktı deme bana
Hep konuşmak istemişimdir yıllar yılı, ama olmadı
Belkide kalabalık sülale olmanın bedeli
Bir sofrada kahvaltıya doyamadığım anacığım
Bırakta konuşayım
Belkide ölesim gelmiş Kimbilir..
Bırakta ağlayayım
Buralarda insanlar araba ve elbise markalarını ezberlerler
Ben ayrılıkları...
Bazıları yazlığa gitmeyi özler
Bense gübre kokulu anneme kavuşmayı özlerim
Kendimi kızılağaçlar arasında kaybediyorum zaman zaman
Başıma bastığım toprağın kokusu vuruyor anacığım
Anacığım bilirsin üniversiteyi Almanya'daki eniştemin parasıyla bitirdim
Düzensiz harcamalarımı da bilirsin
Aç kaldım zaman zaman
Ama onursuz hiçbirzaman...
Hiçbir zamanda gücenmedim yedi bölgeli ülkeme
Çok küfür ettim onursuzlara vazgeçmem de etmekten
Düşüncelerimden dolayı çok uğraştılar benimle
Kökü toprakta karayemiş fidanı gibi direndim
dimdik, onurla..
İki kez silahlı saldırıya uğradım
Ağustos ayında ise ekinler sararırken doğduğum şehirde öldüm..
Beş yaşında aşık oldum
Lisedeyse öğretmenime
Ablamın ve senin müdahalene rağmen
Velhasıl çok sevdiğim kadınları anacığım
Aldattıklarımda oldu aldatıldığımda
Ama asla konuşmadım arkalarından
Hele sana lacivert gözlü torun veremedim ya
Ben yine hayırsız oğlunum senin
Kimsenin önünde eğilmedi bu asi başım
Bize ilkokulda öğretti öğretmenlerimiz
Celal Bahçe Kadılı, Nuri Gazioğlu ve Orhan Yavuz
İleriyi görmek için başımızı hep dik tutmayı onlardan öğrendik
Bu yüzden anacığım işte bu yüzden
Güneşin bile üzerine yürüdüm gölgemi geçmek için
İyi de oldu uzakta kırılan söğüt dalını gördüm, acısını da
Mısır püskülünün rüzgarda salınmasını seyrettim, bahtiyarlığını da ...
Karşı yamaçtaki evde doğum sancısından ve fakirlikten
tahtayı ısıran kadının acısını duydum
yüreğim derinlemesine orta yerinden yarılarak...
Şimdi gelelim sana beni iyi dinle koca çınar
Kemal Dursun ve Rüştü Ağaz iyi doktordur
İlaçlarını bir defa olsun saatinde al be anacığım
Öyle kolay pes etmek yok
Yaşamakta ayak direyeceğiz
ve kahretsin ki bu da bizim elimizde olan birşey anacığım
Duyduğuma göre abimin resmini ahırda duvarla buzağının arasına asmışsın
Benim koca karıcığım
Millet senin kara bıyıklı oğluna sevdanı bilemez, gülecekler sana
Mektubumdaki üzüntülerimden babama bahsetme
Beni kırsada yıkamaz bu kirli şehir
Hem kolay okuyasın diye büyük harflerle yazdım
Kolayına gelipte ablama okutma Cumhuriyet kadını
Yine kirpiklerim tuzlandı mı ne
Galiba şimdilik bu kadar..
Seni ilkbaharda patlayan tohumun hışırtısı kadar masum öpüyorum
Ve seni kardelen çiçeğinin özlemiyle kucaklıyorum
Biliyorum bu son sözlerden birşey anlamadın
Ve beni sövdürmeye başlıyorsun
O zaman al sana al sana
Anderun Mastisi Seni çok seveyrum
Hayirsiz oğlun Ömer Ahmet...
sabahın bi köründe aklıma geldi. dinledikçe boğazımın düğümlendiği bu şiirde bir satır var, ne dediğini anlayamıyorum. hatta nette farklı yorumlar var, yanlız değilim sanırım.
şiirim tamamını aşağıya kopyalıyorum. ilgili satır:
"Ağustos ayında ise ekinler sararırken doğduğum şehirde öldüm" bazı kaynaklarda "öldüm" yerine "uyandım" yazıyor. şiirin gelişine göre her ikisi de anlamsız gibi açıkçası. ölmüş olsa, haliyle şiiri yazamaz :) uyanmış olsa, silahlı saldırıyla ne alaka... aydınlatacak arkadaşların yorumunu beklerim
Doğurdun beni haceverada
Kör karanlık bir gecede
16 yaşındaysa İstanbul'a saldın beni anacığım
Ama inan göbeğimi koparttığında bu kadar canım yanmamıştı
Belki bu yüzden anacığım yüzüm gözüm kırık dolaşırım hala
Avuçlar dolusu ağladım yalnızlığımda pek belli etmeden
Ama en çok babam buzağımı kestiğinde ağlamıştım
Şimdi bunlar nerden çıktı deme bana
Hep konuşmak istemişimdir yıllar yılı, ama olmadı
Belkide kalabalık sülale olmanın bedeli
Bir sofrada kahvaltıya doyamadığım anacığım
Bırakta konuşayım
Belkide ölesim gelmiş Kimbilir..
Bırakta ağlayayım
Buralarda insanlar araba ve elbise markalarını ezberlerler
Ben ayrılıkları...
Bazıları yazlığa gitmeyi özler
Bense gübre kokulu anneme kavuşmayı özlerim
Kendimi kızılağaçlar arasında kaybediyorum zaman zaman
Başıma bastığım toprağın kokusu vuruyor anacığım
Anacığım bilirsin üniversiteyi Almanya'daki eniştemin parasıyla bitirdim
Düzensiz harcamalarımı da bilirsin
Aç kaldım zaman zaman
Ama onursuz hiçbirzaman...
Hiçbir zamanda gücenmedim yedi bölgeli ülkeme
Çok küfür ettim onursuzlara vazgeçmem de etmekten
Düşüncelerimden dolayı çok uğraştılar benimle
Kökü toprakta karayemiş fidanı gibi direndim
dimdik, onurla..
İki kez silahlı saldırıya uğradım
Ağustos ayında ise ekinler sararırken doğduğum şehirde öldüm..
Beş yaşında aşık oldum
Lisedeyse öğretmenime
Ablamın ve senin müdahalene rağmen
Velhasıl çok sevdiğim kadınları anacığım
Aldattıklarımda oldu aldatıldığımda
Ama asla konuşmadım arkalarından
Hele sana lacivert gözlü torun veremedim ya
Ben yine hayırsız oğlunum senin
Kimsenin önünde eğilmedi bu asi başım
Bize ilkokulda öğretti öğretmenlerimiz
Celal Bahçe Kadılı, Nuri Gazioğlu ve Orhan Yavuz
İleriyi görmek için başımızı hep dik tutmayı onlardan öğrendik
Bu yüzden anacığım işte bu yüzden
Güneşin bile üzerine yürüdüm gölgemi geçmek için
İyi de oldu uzakta kırılan söğüt dalını gördüm, acısını da
Mısır püskülünün rüzgarda salınmasını seyrettim, bahtiyarlığını da ...
Karşı yamaçtaki evde doğum sancısından ve fakirlikten
tahtayı ısıran kadının acısını duydum
yüreğim derinlemesine orta yerinden yarılarak...
Şimdi gelelim sana beni iyi dinle koca çınar
Kemal Dursun ve Rüştü Ağaz iyi doktordur
İlaçlarını bir defa olsun saatinde al be anacığım
Öyle kolay pes etmek yok
Yaşamakta ayak direyeceğiz
ve kahretsin ki bu da bizim elimizde olan birşey anacığım
Duyduğuma göre abimin resmini ahırda duvarla buzağının arasına asmışsın
Benim koca karıcığım
Millet senin kara bıyıklı oğluna sevdanı bilemez, gülecekler sana
Mektubumdaki üzüntülerimden babama bahsetme
Beni kırsada yıkamaz bu kirli şehir
Hem kolay okuyasın diye büyük harflerle yazdım
Kolayına gelipte ablama okutma Cumhuriyet kadını
Yine kirpiklerim tuzlandı mı ne
Galiba şimdilik bu kadar..
Seni ilkbaharda patlayan tohumun hışırtısı kadar masum öpüyorum
Ve seni kardelen çiçeğinin özlemiyle kucaklıyorum
Biliyorum bu son sözlerden birşey anlamadın
Ve beni sövdürmeye başlıyorsun
O zaman al sana al sana
Anderun Mastisi Seni çok seveyrum
Hayirsiz oğlun Ömer Ahmet...
yeni mi çıktı dedim igdaşdan gaz açmaya gelen elemana, 3 senedir var diyor.
Baca muayene raporu almam geremiyormuş. Makine mühendisleri odasına 400 bayıldım. 200e honeywell karbonmonoksit dedektörü aldım. Rapor uygun değil çıktı bu arada.
Baca işiyle uğraşan tanıdık geldi, 4-5 bin tutar diyor bacaya. Baya bildiğin kebapçı gibi galvanizli çelik baca yapılacak.
Demesine göre yoğuşmalı kombi olursa bacaya gerek yokmuş.
Çıldırıcam artık. Bu işlerden anlauan, tecrübeli arkadaşlar ne yapayım. En kolayı nedir bu işin?
Baca muayene raporu almam geremiyormuş. Makine mühendisleri odasına 400 bayıldım. 200e honeywell karbonmonoksit dedektörü aldım. Rapor uygun değil çıktı bu arada.
Baca işiyle uğraşan tanıdık geldi, 4-5 bin tutar diyor bacaya. Baya bildiğin kebapçı gibi galvanizli çelik baca yapılacak.
Demesine göre yoğuşmalı kombi olursa bacaya gerek yokmuş.
Çıldırıcam artık. Bu işlerden anlauan, tecrübeli arkadaşlar ne yapayım. En kolayı nedir bu işin?
arkadaşlar merhaba,
multi şengen vizem var. italyaya girip çıktım.
süresi bitene kadar bulgaristana gidip geleyim diyorum.
oteli ayarladım. metro turizmden bilet aldım.
avcılardan bineceğim(ambarlı tesisinden).
ilave birşey yapmaya gerek var mı? pul alacağım sadece. onu da kapıda alabilirim sanırım.
geceyarısı sınır kapısında kalmayayım. tecrübeli arkadaşlardan yardım istiyorum.
gideceğim şehir: burgas. ayrıca orayla ilgili bilgiler de makbule geçer.
teşekkürler
multi şengen vizem var. italyaya girip çıktım.
süresi bitene kadar bulgaristana gidip geleyim diyorum.
oteli ayarladım. metro turizmden bilet aldım.
avcılardan bineceğim(ambarlı tesisinden).
ilave birşey yapmaya gerek var mı? pul alacağım sadece. onu da kapıda alabilirim sanırım.
geceyarısı sınır kapısında kalmayayım. tecrübeli arkadaşlardan yardım istiyorum.
gideceğim şehir: burgas. ayrıca orayla ilgili bilgiler de makbule geçer.
teşekkürler
1