(8) 

alt liglerde sürünen büyük potansiyelli yerel takımlar?

pescador #881178 
aklınıza gelen hangileri? en az 3. ligde olsun ama. yani karşıyaka, adana demir demeyin mesela. ikinci ligde onlar, 8-10 puan daha fazla alsalar süper lig görecekler sonuçta. amatörde, 3. ligde olan takımlar için soruyorum. benim aklıma gelenler,

kocaelispor: şu an amatör kümede. kocaeli birlik diye siyasetçilerin el birliğiyle kurduğu abuk subuk bir takım var şu an 3. ligde ama kimsenin umrunda değil, bizim bildiğimiz kocaelispor amatörde.

çorluspor: zamanında 2. ligdeydiler, daha büyük başarıları var mı bilmiyorum. çorlu türkiye'nin en büyük ilçelerinden biri, resmi rakamlara göre 225 binmiş ama çok daha fazla olduğundan eminim. onlar da şu an süper amatörde, 6. lig oluyor. iç saha maçlarında kapalı gişe yapıyorlar her hafta, stadın kapasitesi de 5 bin mi 7 bin mi ne.

zonguldak kömürspor: yanlış bilmiyorsam bunlar da 4. ligde şu an. son zamanlarda takip ettim, sürekli berabere kalıp duruyolar.

***

var mı böyle üst liglerde olsa da kimliğiyle taraftarıyla futbola renk getirse dediğiniz takımlar?
(6) 

almancayı kendi başıma ne kadar öğrenebilirim?

pescador #881149 
bir yabancı dil öğrencisi olarak, dil öğrenmekten kastım daima o dili akıcı bir şekilde konuşabilmek olmuştur. grameri ve deyimleriyle. niye araba reklamı gibi giriş yaptığımı bilmiyorum.

ingilizceyi okulda ve kişisel çabamla öğrendim/öğreniyorum. kurallı ve basit bir dil olduğu için zorlanmadım. italyancanın zaten eğitimini alıyorum. bu ikisi için sorun yok.

almancayı tek başıma öğrenebileceğimi sanmıyorum çünkü sadece der-die-das adamı öldürmeye yeter sanırım. ama şu an almanca kursuna gidecek maddi imkanım yok, ismek'in almanca kurslarının da en yakın olanı bile bana bayağı uzak kalıyor.

sorularım şöyle,

1) internet üzerinden, birilerinden yardım almadan, ÇAT PAT DEĞİL DOĞRU DÜZGÜN almanca öğrenme şansım var mı? bahsettiğim bu konuları gerizekalıya anlatır gibi anlatan, pratik yaptıran kitaplar var mı? ingilizce-almanca olabilir, hatta o şekilde daha rahat öğrenirim. hani DO YOU FEEL'in karşılığını FÜHLST DU (böyleydi di mi) vermeleri kafama daha rahat girmesini sağlıyor, HİSSEDİYOR MUSUN'a kıyasla daha iyi.

2) "öğrenirsin şapşik" diyorsanız, önerebileceğiniz kitaplar neler? internet üzerinden sipariş de verebilirim, .pdf formatında da takılabilirim.

rosetta stone kurmuştum zamanında ama hiçbi şey anlamadım lan. açamadım bile. ki 8-9 yıldır bilgisayarla çok içli dışlıyımdır. anlamadım yani. pimsleur diyosunuz mesela o nasıl, onu deneyeyim mi?

duolingo'ya da bakmayı düşünüyorum ama en başta saydığım sebeplerden dolayı, orayı sadece almancamı geliştirdikten sonra kullanmayı düşünüyorum. çünkü orada "des şudur, şurada kullanılır" tarzı dersler yok. sadece pratik. ben der-die-das-des-dem falan bunları öğrenmek istiyorum en başta.

***

son not olarak ekleyeyim: 6 yaşımdan beri ramştayncıyım, neue deutsche härte'ciyim. telaffuzda bir numarayım, nefis bir kulak aşinalığım var. tek bir almanca dersi almışlığım yok (lisede derse müdür yardımcısı giriyodu, boş geçtiği için basket oynuyoduk) ama küfretseniz anlarım mesela.
(15) 

6 aylığı 300 lira olan spor salonu çok mu leştir yahu?

pescador #880335 
ya acıbadem'de var böyle bir yer. dışardan neye benzediği pek belli olmuyor. kuytuda köşede bir ortam. girip "mekan nasıl diye bakayım dedim" demeye de çekindim işin açığı. buuuu şey, acıbadem caddesi'nin sonuna doğru sağa dönüyosunuz bim falan var onun ilerisinde. doğuş üniversitesi, bilmem ne lisesi var o sırada.

giden eden var mı hiç oraya? ben istanbul'da 3 sene "ayda 80-90 lira civarı" spor salonu aradım da bir tane yer bulamadım. burası güzelse atlayayım diyorum iyileşir iyileşmez.

6 aylığı 300 lira olan mekandan hayır gelir mi, "fiyata aldanma kardo asıl öyle yerler sağlam olur" diyebilir misiniz ne dersiniz güzel bi yer mi acaba? "bunu oraya sorsana delikanlı" diyeceksiniz şimdi ama hem istanbul'da değilim hem olsam bile spor salonuna girip sağa sola bakarak kaliteli olup olmadığını anlayamam ki, daha önce hiç bulunduğum bi ortam değil.
(2) 

nba 2K15'te tuş ayarları

pescador #880288 
mycareer'da BEHÇET KAHRAMAN diye bir SG yaptım ama bu eleman hiç çevik değil ya. özelliklerini geliştirmem gerektiğini biliyorum ama hani futboldaki çalım atmaya benzer bi tuş yok mu bunda? içeri zinhar giremiyorum, çok yavaşlıyor. kimseyi geçemiyorum. anca dışarda mal mal gezip boş adama pas çıkarıyorum. pick & roll'müş set oyunuymuş yok hiçbir şey oynanmıyor, anca mal mal dolaşıyorum. işte bacak arasından geçirme, sağ gösterip sol vurma tarzı bi hareket yok mu oyunda?

ikinci olarak, bende ısrarla sunucuya bağlanmıyor. korsan olduğundan mı acep? bağlanmasa bi şey olur mu? limited falan diyo mesela, mycareer'da neler yok bağlantısız?
(7) 

internet yokken ne yapıyorsunuz?

pescador #880240 
çok ciddi bir internet bağımlılığı problemim var ve çözemiyorum bir türlü. 12 yaşımdan beri, geride kalan 8 senede günde ortalama 8-9 saatim internette geçmiştir. en az. son 8 yılda ağız tadıyla, düzgün hiçbir iş yaptığımı hatırlamıyorum. en keyif aldığım şeylerde bile aklım bilgisayardaydı.

şu an düşünüyorum. bilgisayara dokunmayacağım yarın diyorum. ne yapabilirim? sakatım, dışarı çıkamıyorum. çıksam da yapacak bir şeyim yok gerçi ya neyse. param yok. evin içinde akşama kadar neyle oyalanabilirim?

detoks dönemi düşünüyorum aslında. işim yüzünden zaten internete girmem lazım ama günde 1 veya 2 saatle sınırlayayım diyorum.

bunda problem yok. bilgisayarım yokken 3 ay boyunca ara ara arkadaşın bilgisayarından girdiğim olmuştu. sorun şu ki, günlük hayatta ne yapacağımı bilemiyorum. bu 3 ayda mesela sürekli yatmıştım. mal gibi. hiçbir şey yapmadan.

siz ne yapıyorsunuz? tek ricam ezberden cevap vermeyin. spor yap gibi.
(7) 

lotoyu tutturup da mutlu olan hiç mi adam yok yahu?

pescador #879844 
hepsi har vurup harman savuruyor, eşinden ayrılıyor, işinde batıp iflas ediyor vesaire. yahu piyango vurduktan sonra borcunu harcını temizleyip düzen kuran, parasını bir şeylere yatırıp düzgünce yaşayan BİR TANE bile adam yok mu? merak ediyorum ben böyle hikayeleri. nereye baksam hep malların öyküleri. yani parayı bulan sapıtır ona bir şey demiyorum da adam mesela araba çarpıştırmış falan. bu maldır mesela. orspu çocuğuna bak. milyarder olsan bile çarpıştırma olum araba, yazık günah değil mi, sen çarpıştır diye mi üretiyolar onları?

neyse. var mı hiç böyle biri?
(2) 

bu tarz benim'de ayşenur'a sürekli sataşan arıza kim ya?

pescador #878848 
ya burası soğuk şimdi her oda ısınmıyo, annem işten döndükten sonra birlikte takılıyoruz mecburen ben de o televizyonda ne izliyosa ona maruz kalıyorum.

la günlerdir gördüğüm bi kız var, ayşenur ne zaman çıksa "hıı çok çok" diye çemkiriyo, kızı itin gtüne sokuyo. elenmiş zaten galiba kenarda oturuyo, jüri karşısına hiç çıkmadı daha. esmer. adı ne o troll'ün? ayşenur bunun sevgilisini falan mı çalmış nolmuş? at gibi de maşallah ama yumruk atasım geliyo görünce.
(12) 

kaplumbağa beslemek

pescador #878690 
yıllardır bir ev hayvanım, kankulim olsun isterim ama ilgilenemem diye hiç girişmedim. seyahat sıkıntı, e bi de bi yerde çocuğun oluyo resmen kolay iş değil yani.

ama şu en son arkadaşına yardım eden kaplumbağa videosundan sonra kafamda bi şimşek çaktı. ben bu kerataları zaten severim. birazcık araştırdım, çok masraflı ya da zora da benzemiyo bakması etmesi. 500 yıl yaşıyolar zaten alayım küçükten bi şey birlikte büyürüz.

biraz okudum nette ama ben duyuruda ninca törtıl besleyenler varsa onların deneyimlerini duymak istiyorum. ne zaman aldınız, şu an nasıl? cinsi ne? aylık veya haftalık bakım/yiyecek masrafı ne kadar oluyor? seyahate çıkacağınız zaman ne yapıyorsunuz? yalnız kaç gün kalabiliyorlar?

bi de öğrenci evindeyim ben, bu küçük kardeşimiz benim odamdan dışarı çıkmasa olur mu? hani evi gezeyim sokağa çıkayım diye istekleri, çılgınlıkları oluyo mu?

son olarak, ormana falan gitsem ben yetiştirmelik minik kaplumbağa bulamaz mıyım? illa pet-shop'tan mı almam lazım? minnacık bi şey istiyom altyapıdan kendim yetiştiricem
(13) 

türkiye'de olmayan gıda ürünleri

pescador #877936 
mesela az önce furious pete'in videosunda gördüm, yumurta beyazı var kutuda satılıyor. açıp döküyorsun böyle tavaya. çok hoşuma gitti. bildiğim kadarıyla türkiye'de yok bundan. biz fakir gibi yumurtayı kırıp kendimiz ayırıyoruz beyazını.

eminim sayısız ürün vardır, aklınıza gelenleri yazın hele merak ettim neler var. amariga olur avrupa olur hiç fark etmez. neler var?
(9) 

şöyle beslenmeye başladım da ölmem di mi?

pescador #877852 
annemin yanına gelince en azından bi 15 gün falan sıkı döneme gireyim dedim kendimi temizlemek adına, abur cuburu kestim yemeklerde de yağ bile yok. annem metabolik balans nanesini yapmış ve çok güzel bi şekilde halsiz veya kötü dahi hissetmeden kilo vermişti. kendince bana bi program uyarladı, genel hatlarıyla şu tarz bir şey,

* her öğüne proteinle başlanıyor. sabah yumurta, öğlen haşlanmış nohut, akşamüstü tavuk oluyor örneğin. bunların yanında yeşil zeytin, salata, mercimek çorbası (daha doğrusu haşlanmış mercimek), kuruyemiş neyin var. annem kahvaltıda badem ye diyor ama höykürüyorum ben, EN ÖNEMLİ ÖĞÜNDE KURUYEMİŞ Mİ YENİR AQ diye, yumurta veriyor o yüzden.

* her yemekten sonra kan şekerini dengelemesi için mi ne meyve yiyorum. dün mesela sabah yarım armut, öğleden sonra diğer yarım armut, akşam da yeşil elma yedim.

* öğünler arası en az 5 saat ama ben tam 5. saatte saldırıyorum. sabah 9:30, öğleden sonra 14:30 ve akşam 19:30'da yiyorum.

bu zaten çok uzun sürmeyecek, vücudum kendine gelsin diye 15 gün bunu yapacağım. sonra normal yemekleri insan gibi ölçülerde yiyip, abur cuburu ve şekeri haftada 1, 15 günde 1 seviyelerine çekeceğim. ömür boyu sürdürülecek bir düzen istiyorum ben, bu kısa süreli sadece.

ama merak ettim yani şimdi bu tarz beslenmek doğru mu? annem çok iyi sonuç aldı, 30-40 kilo verdi kadın bir senede ve almıyor da. verdiği süreçte ay acıktım ay şekerim düştü muhabbeti de olmuyordu hiç.

ben şu an zihinsel olarak daha rahat ve aktif hissediyorum ama fiziksel olarak çok bitkinim. bu ne böyle yav?
(4) 

üniversite harçları düzenlemesi - ski ne zaman tutuyorum?

pescador #877845 
haber şurada,

www.hurriyet.com.tr

beni ne zaman skecek bunlar anlayamadım. benim üniversite geçmişim şu şekilde,

2012 sonbaharında kazandım, A bölümüne girdim. vize final sınav falan hiçbirine girmedim, ikinci dönem için kaydımı da yenilemedim. yazın sınava girip başka bölümü kazandım, kaydımı sildirdim.

2013 güz ve 2014 bahar döneminde yeni bölümümde derslerimi seçtim ama hiçbirini yine vermedim.

2014 güz döneminde yani toplamda 3, bölümdeki 2. senemde derslerimi aldım ve yine vermedim. 2015 bahar döneminde de muhtemelen veremeyeceğim, dil bölümü olduğu için 1'i almadan 2'yi veremiyorsun bildiğim kadarıyla. öğrenci işlerine soracağım onu.

***

şimdi ben 2015 bahar dönemi için harç ödeyecek miyim, yoksa önümüzdeki yıldan itibaren mi sokacaklar? daha doğrusu şöyle sorayım, okulu seneye mi bırakacağım 2 sene sonra mı?
(13) 

tek yatırım fikri ev alıp kiraya vermek olan millet?

pescador #877446 
abi biz niye böyleyiz? niye her eline 100-120 bin lira geçenin tek derdi ev alıp kiraya vermek oluyor? ev alıp oturanı falan anlıyorum, barınma en büyük kalem sonuçta bunu ortadan kaldırınca hayat çok rahat yaşanır da alıp kiraya vermek niye?

mesela bakıyorum beylikdüzü'nde caddeye çok yakın gayet güzel bir ev var, 142 bin lira diyorlar. diğer masrafları falan hiiiç saymıyorum, 142 bin verip aldınız burayı diyelim. buranın kirası 1000 lira olur sanırım.

142 bin lirayı, aylık 1000 liralık gelire dönüştürmek bana çok saçma geliyor ya. bunun arıza kiracısı var, evin başına bi iş gelmesi var, evin çıkarabileceği masraflar var vesaire.

bu işlerin uzmanı/ustası değilim o yüzden çok iddialı konuşmak da istemiyorum ama neden ulan neden başka hiç alternatif yok? niye eline para geçen ev alıyor aq? 15 küsür sene sonra kazandırmaya başlayacak bir yatırımın anlamı, hele ki bu beylikdüzü'nde bir evse, ne esprisi var yahu?
(14) 

eroin bağımlılığıyla ilgili abuk bir soru

pescador #877083 
ya arkadaşla iddialaştık gibi bir şey oldu, o yüzden merak ediyorum. belki çok saçmalamışımdır bilmiyorum ama ben şey dedim, hiç uyuşturucu deneyimi olmayan ve o tip ortamlarda bulunmayan birisi damardan eroin alırsa ve bir daha hiç bulaşmazsa (ki zaten o ortamlarda bulunmadığı için istese bile bulamayacak birisi) hiçbir bok olmaz, hayatına devam eder.

o da dedi ki "olm sen manyak mısın çok ağır bağımlılık yapar o, bi kere vurdum geçti olmaz".

tamam eroin çok bağımlılık yapıyor onun ben de farkındayım. ama benim verdiğim atmosfere göre konuşun. yani şöyle düşünün, birisi geldi size vurdu iğneyi. siz bırak eroini otu bile nerede bulacağını bilmeyen, o taraklarda bezi olmayan, arkadaş çevresi falan komple temiz olan birisiniz. isteseniz bile bulamazsınız yani.

yine de vücut o iğneden sonra eroin ister mi? 6-7 saat sonra veya ertesi gün krize mrize girer misiniz mesela? tek seferden?
(1) 

major tom tarzı sempatikli şarkı

pescador #877069 
ben bunu acayip sevdim ya,

www.youtube.com

bunun gibi böyle nasıl desem hem hareketli hem sakin, ritmi pek şirin şarkılar önerir misiniz? hatta bunun gibi hikayeli falan olursa çok daha şeker olur.
(12) 

bu caps komik deyil mi?

pescador #876245 
götze'nin münih'e transfer olacağı zaman yapmıştım, nisan 2013. kimse beğenmiyo,

fbcdn-sphotos-f-a.akamaihd.net

ben ne zaman baksam gülüyom. çok mu kötü :(
(18) 

akşam yemeğinde

pescador #876218 
1.5 porsiyon iskender + 2 lahmacun, tatlı olarak da 4 dilim baklava + karışık dondurma ve 2 dilim pasta yiyen biri kaç sene yaşar? ://
(8) 

beynim ve belim sıkıntılı ama doktor bi şey yok diyor

pescador #876096 
15 dakika bulaşık yıkasam bile belimin şu alt tarafı, totonun üstündeki lomber dedikleri yer galiba, çok ağrıyor. öne eğilince azalan bi ağrı. bununla birlikte son zamanlarda artan bi konfüzyon hadisesi de var. kafam sürekli bulanık, inanılmaz verimsiz ve aptal hissediyorum.

b12 vitaminimde sorun yok. şekerim falan da normal çıktı. belimin üç bölgesinden ve beyinden, farklı bir amaçla da olsa, MR çekildi. hatta bunların 3'ü (orta-üst bel ve beyin) ilaçlı çekildi.

dün doktorumun söylediğine göre hiç ama hiçbir şey yokmuş. belimde de beynimde de her şey olması gerektiği gibiymiş. e kan testinde de bi şey yok.

niye ağrıyor o zaman? veya niye çok dalgınım, kafam basmıyo?

bu arada konfüzyonu artistik kelime diye kullanmadım. rahatsızlığın adı öyle geçiyor. adını söylerken bile 4-5 saniye düşünüyorsun. hangi günde olduğunu söyleyemiyosun. öyle bir aptallık hali geliyor.
(4) 

bilgisayarda F1 2014'ü oynayan var mı?

pescador #876072 
direksiyon da varken yarış oyunu oynayasım var. son yıllarda ilgimi kaybettiysem de formula'yı severim. birkaç oynanış videosu izledim de fena bir oyuna benzemiyor. grafikler falan güzel. bir de oynayanlardan yorum alayım istedim.

yarışlar mesela gerçekteki gibi 50-60 tur mu sürüyor yoksa kısa mı? ayarlayabiliyor muyuz?

zorluk seviyesi var mı? oyun gerçekçi mi? yani ben en gerçekçi dönüşümle virajda 120 km'de kalırken elin oğlu aynı virajı 600 km'yle dönebiliyor mu?

gördüğüm videolarda hep başka pilotlarla oynandığını gördüm. REİS_1994 isminde kendi pilotumuzu yapıp onunla oynayamıyo muyuz?

bunun dışında ne dersiniz?

savolun.
(1) 

doların yükselişi

pescador #876060 
ekonomiden pek anlamıyor, ilginç şeyler olmadığı sürece piyasayı-parayı çok takip etmiyorum. yalnız dolar şu an cidden çoook yüksek görünüyor gözüme. yükseldiğini falan zaten biliyorum mağarada yaşamıyorum ama çok yüksek lan. dolar benim kafamda hep 1,60-1,70 seviyesindeydi.

doların son 3 sene içerisindeki artışını tablo halinde görebileceğim bir link var mı? yani geçen sene bu dönem kaç civarında seyrediyordu mesela? veya 2 sene önce?
(8) 

kargo şirketi açmak hk.

pescador #875743 
öncelikle belirteyim sadece ilgi duyduğum bir şey olduğu için meraktan soruyorum. şu an sermayem kaşarlı simit almaya yeter sadece.

1) sıfırdan kargo işleriyle uğraşacak bir taşımacılık şirketi kurmanın maliyeti ne olur? başta küçükten başlanacak tabii. ilk etapta ne gerekir, bunlar ne kadar masraflı oluyor?

2) türkiye'de işini düzgün yapacak bir kargo firması alıp yürümez mi sizce? yoksa aras, sürat, mng, yurtiçi gibi seçenekler varken parlaması çok zor olacağından ölü ve gereksiz bir yatırım mı olur?

ben çocukluğumdan beri her türlü taşıtın hastasıyım. insanları ya da eşyaları bir yerden diğerine götürmek, tırlar kamyonlar uçaklar falan bayılıyom. ama şu anki bölümümün lojistikle alakası yok. bu lojistik sevgim yüzünden arkadaşlarım dalga geçer hatta, eminim götlerden biri bunu görünce "kardeş çok lojistik duyuru olmuş" diye mesaj atar.

neyse. şey dicem. gerçekten temiz ve iyi çalışan, kuryelerin müşterinin peşinde dolaştığı, kargo kaybetmeyen bir firma olsa türkiye'de alıp yürümez mi? yoksa "büyükler" bi şekilde kafamızı ezer mi? çok mafyatik işler dönüyo mu bu sektörde?

düşünsenize, 15 tane kargo gelecek ve hepsinde kurye size gerçekten de evde teslim edecek. eğer evde değilseniz sizi arayacak, ne zaman müsait olduğunuzu soracak ve o zaman getirecek. bunun gibi bissürü şey. kalite standardı yakalanacak, bir şube değil hepsi böyle olacak.

böyle bi firma ortalığı dağıtmaz mı?
(2) 

mc tayfun ve freudyen sohbetler kuşağı - acı çekmek bir tercih midir?

pescador #875700 
ben her insanın farklı bir acı eşiği olduğuna inanırım. hep verdiğim ve çok sevdiğim basit mi basit bir örneğim vardır: kimisi tırnağı kırıldığı için intihar eder, kimisi kolu kopsa bile gülmeye devam eder. gerçi yrrak gibi örnekmiş affedersiniz. ama mesaj çok net. bazı insanlar daha dayanıksızdır. daha fazla etkilenir. bir şeyin acı vermesi, psikolojiyi harap etmesi çok farklı faktörlere dayanıyordur sanırım. yani sizin boğaz köprüsünden geçerken hissettikleriniz, oğlu veya kızı oradan atlayarak intihar etmiş bir anneninkiyle aynı değildir.

ama bu düşüncemi yerle bir eden, kendi dünya görüşümü gözden geçirmeye yönelten bir grup var: arabesk rapçiler. abi bu adamların daha 5. sınıfta dayanılmaz acılar çekmeye başlamasını anlamlandıramıyorum. hiçbir psikolojik durum böyle bir şeye sebep olamaz gibime geliyor.

allah aşkına şu mc tayfun dostumuzu dinleyin,

inciswf.com

insanlar neden bu hale düşüyor? bu çocuğun görünürde pek bir şeyi yoktur muhtemelen. ama iç dünyasında aşırı melankolik, sözlerinden de anlayabileceğimiz üzere çok tehlikeli ve yanlış yerlere gidebilecek fikirlere sahip biri olduğu çok açık.

"ergenlik" deyip geçmeyin. bu tip adamlar 25 yaşında da hayatın kendilerine çok kötü davrandığına, fakir oldukları için kadınlar tarafından aşağılandıklarına falan inanıyorlar.

neden? ben böyle ipe sapa gelmez şeyleri düşünmeyi çok seviyorum. sizin de söyleyecekleriniz vardır belki.

(bkz: bilmiyorum katılacak mısın kaan)
(7) 

otla ilgili her türlü soru illegal mi?

pescador #875235 
duyuruda yan etkisiyle alakalı bi soru sorsak mesela bu illegal sayılıyor mu? özendirici bi şey değil. veya "nerde satılır" tarzı, alışverişini ya da kullanımını teşvik eden bir şey de değil. gerçi hollowlife'a kalsa anamız babamız bile illegal ama merak ettim. yani "abü ben her içişimde altıma kaçırıyorum neden acaba" tarzı bi soru sıkıntı yaratır mı duyuru açısından?
(5) 

raikkonen'in çok geriden başlayıp tek pit stopla kazandığı bi yarış vardı

pescador #875176 
yıllar önce. sıralama turlarında bi şeyler olmuştu da bu lavuk 15-20 arası bi yerden başlamıştı sanırım. sonra yarışta sadece bir kez pite girerek hayvan gibi bi performansla birinci olmuştu. hafızam yanıltıyor da olabilir ama zannetmiyorum, böyle bi şey olmuş olmasa hatırlamazdım. 6-7 sene önce olabilir. hangi yarış, hatırlayan çıkar mı acaba?
(26) 

bağımlılıklarınız neler - bu duyuruda samimi oluyoruz

pescador #875139 
hadi beyler hanımlar. işim gücüm yok bunu merak ettim. samimiyetle bağımlı olduğunuz şeyleri yazın bakalım. yalnız allahınız varsa "kahve içmeden uyanamıyorum ya, kafein hmmm :))" falan yazmazsınız. daha farklı, değişik şeyler yazın. reklam yapmayın. kurtulduklarınızı da yazabilirsiniz.

ben başliyim, ben internet bağımlısıyım mesela ciddi şekilde. eskiden böyle değildi. olsa bile kabul etmezdim zaten. şu an eroinmandan falan pek bi farkım yok bana göre. günlük işlerimi onlar kadar yapıyorum en fazla. bunun dışında bi şey gelmedi aklıma.

sizde ne var?
(8) 

kaloriferdeki sızıntı için kimi çağırıyoz?

pescador #875005 
ben dün akşam kaloriferin vanasını çevirip çıkardım, fışkırdı böyle hemen bi geri taktım çok kirletmeden ortalığı. sıktım iyice. su damlatmıyor ama böyle 10-15 dakikada bir flop diye 3-4 damla birden atıyor.

bu işin için kalorifer tesisatçısı mı arayayım ben su tesisatçısı mı? anlamıyom pek ama yapmaları gereken şey ordaki suyu boşaltıp vanayı değiştirmek sanırım. hangisi yapar bunu?

bi de tahminen kaç para tutar bi fikriniz var mı, ona göre çekiyim hesaptan.
(3) 

rüyada konuşamamak, bunun sürekli tekrarlanması

pescador #874748 
son birkaç aydır çok sık yaşıyorum bunu, gerçekten rahatsız olmaya başladım. ortalama 3-4 günde bir görüyorum bu rüyayı. hikaye her defasında farklı. dün gece gördüğümde mesela, adana demirspor şampiyon olmuş, ne alakaysa ben adana'dayım. ama adana dediğimiz yer hiç adana'ya benzemiyor. ADANA'DA OLMAK NE GÜZEL LAN diye bağırıcam. bağıramıyorum. ağzımı açamıyorum. çıkmıyor o ses. beynime sanki bi şey sokup karıştırıyolar böyle.

rahatsızlık hissini şöyle tarif edebilirim: kardeşinizi bi şeyden dolayı suçluyolar ve öldürücekler, kafasına silah dayamışlar. ama suçlu o değil. iki cümle söyleseniz herkes "haa" deyip rahatlayacak ve kimse ölmeyecek. ama ağzınızı açamıyosunuz. söylemek istediğiniz şey aklınızda ama beceremiyosunuz. o anki çaresizliği, nefreti, gerginliği, korkuyu düşünün. onu hissediyorum. ve bunu ADANA'DA OLMAK ÇOK GÜZEL LAN diyemediğim için hissediyorum ahaha.

dediğim gibi hikaye sürekli değişiyor ama bu konuşamama olayı hiç değişmedi. rüya tabiri değil de psikolojik bi şeysi vardır diye meraklanıyorum. ne oluyor? ne alaka? son bir ayda hayatımda hiçbir şey değişmedi ki?
(39) 

büyük ikramiye size çıksa ne yaparsınız?

pescador #874275 
çeyrek bilet aldınız diyelim çat diye 10 milyon vurdu size. ne yapardınız? çok klasik ve abuk bir soru olduğunu biliyorum ama şu ara kendi kendime çok hayalleniyorum. piyango umuduyla hayal kurmaya başlamak bir insanın düşebileceği en acınası hallerden biri bence. ama yalnız olmadığımı biliyorum. siz ne yaparsınız bu parayla?

sebepleriyle, ayrıntılarıyla açıklarsanız iki tane tik veririm.
(7) 

popodan vurulan iğneler?

pescador #874091 
koldan falan vurulduğu zaman damara vuruyorlar bildiğim kadarıyla. peki totodan vurdukları zaman? yine damara mı oluyor? nasıl buluyorlar ki tötte damarı? eğer değilse, neye yapıyorlar? bi de neden bazısı kola bazısı döte yapılıyor mesela farkları ne bu aşıların iğnelerin?
(1) 

almanya'nın emlak siteleri?

pescador #874079 
bizdeki sahibinden, hurriyetemlak tarzı siteleri var mı alamanların? en meşhurları, en bilinenleri hangileri? bakıp hayal kurucam da. düsseldorf için olsa da olur.
(3) 

kerbal space program

pescador #873655 
elimden geldiğince orijinal almaya çalışıyorum oyunları ama uzaya roket fırlatıcam diye 49 lira veremem şu an kusura bakmasınlar eheh. birkaç sorum olacak,

1) oyunun en güncel versiyonu hangisi? 0.23, 24, 25 falan var.

2) steam'den satın almadığımız sürece ne gibi sorunlarla karşılaşıyoruz? yani fm'yi orijinal almazsan steam üzerinden aktive edemediğin için online oynayamıyorsun mesela. güncellemelerin gelmemesi ve online oynayamamak dışında sıkıntı yaratır mı?
(1) 

oo narcocorrido alırım bi fırt

pescador #873625 
negro y azul tarzı böyle tatlı mı tatlı narcocorrido biliyor musunuz acaba? ben dinledim 8-10 tane de hepsi çok daha farklı havada, pek hoşuma gitmedi. bunun tarzında var mı hiç başka,

www.youtube.com

bunu dinleyince kimliğimde soyad kısmı sanchez olarak değişiyo, birden bıyıklarım çıkıyo, şişedeki su tekilaya dönüşüyo. bittikten sonra düzeliyo tekrar.
(14) 

kaç para ulan bir kulüp?

pescador #873575 
ya olacağından değil de... şimdi yılbaşı çekilişinde benim çeyrek biletime ikramiye vursa mesela. ne kadar olduğunu da bilmiyorum gerçi. ne kadar?

ben o parayla kocaelispor'u alabilir miyim? şu an bölgesel amatördeler. kulüpler şirket olarak var oluyorlar sanırım, yani kocaelispor'u bünyesinde bulunduran şirketi parası neyse basıp alıcam.

olur da çeyrek vurursa yapabilir miyim öyle bi şey? bu paraya kocaelispor veya çorluspor olur mu abi?
(3) 

fiziksel tedavi ve rehabilitasyon

pescador #873550 
nihayet amk tıp dünyası bi' şeyler bulabildi ayağımda, bazı sorularım var,

1) doktor fizik tedaviye gitmemi önerdi önce. eskiden fizik tedavi diye bi' şey vardı hatırlıyorum ama şu an randevu alınabilecek bölüm olarak "fiziksel tıp ve rehabilitasyon" var. bu fiziksel tıp dedikleri şey, fizik tedavi mi oluyor? değilse, hangi branşa görünmeliyim?

2) ayak bileğimde kıkırdak kaybı varmış. ilk kez duyuyorum. biraz araştırdım, türkçe bir şey bulmak çok zor. cartilage loss şeklinde arattığımda da 2-3 copy paste sitesi dışında bir şeye ulaşamıyorum. az çok ne olduğunu anladım ama merak ettiğim şey şu: basketbol oynayacak seviyeye gelebilir mi tekrar bundan muzdarip birisi?

3) kocaeli sınırları dahilinde durumumu detaylı olarak dinleyip beni takip edebilecek, güvendiğiniz bir fizik tedavi uzmanı, ortopedist ya da danışabileceğim herhangi biri var mı? bu işlere istanbul'da girmek istemiyorum, devlette "şu varmış hadi sktir git" deyip postalıyorlar, şımarığım ben özel ilgi istiyorum.

mümkünse 2 ay sonra iyileşmiş olayım çünkü bir dönem daha kaçırmak istemiyorum, emeklilik çağım geldi ben hala 1. sınıftayım.
(14) 

genç bir erkek uygun fiyatlı hangi mağazadan giyinmeli?

pescador #873219 
yav koton moton dediler baktık orda da hiç doğru dürüst bi şey yok. ben mi hiçbi şeyi beğenmiyorum anlamadım.

şimdi şöyle ki ben 20 yaşındayım ama kareli gömlek kot pantolon ikilisinden başka hiçbir olayım yok. bu yaşıma kadar sorun etmedim ama böyle kızlar hiç bakmıyo. üstüne başına özen gösteren bi insanım, gayet düzgün giyindiğimi düşünüyorum ama artık "oOoOoOo çocuğa bak" desinler de istiyom işin açığı. görüyorum millet ne güzel giyiniyo. ben klasik. gömlek pantul.

böyle ne bileyim güzel kazakları, efendime söyliyim emmi gibi değil de güzel genç adam gömlekleri, abuk subuk desenleri olmayan hoş tişörtleri olan, bir don için 150 lira istemeyen firmalar hangileri? var mı öyle yerler?

entelektüel bi adamım lan ben, iett şoförü gibi giyinmek istemiyorum. fak iett şoförü, şeym on yu :(
(2) 

gözlerimin parlaklık seviyesi azalmış gibi

pescador #873185 
odamdaki ışık saçmasapan olduğu için üzerinde durmamıştım bunun, ondandır diye düşündüm. ama son zamanlarda dikkat ediyorum, sadece odamda değil her yerde böyle. daha iyi ifade edemem herhalde, cidden parlaklık ayarım yanlış gibi hissediyorum. her şey olduğundan daha az parlak, daha karanlık görünüyor. iki sene önce loş ışıkta rahatlıkla göreceğim şeyi şu an göremiyorum mesela.

bir de uzaktaki objelere bakarken okuma değil ama algılamada problem var. 10 metre ilerde iki tane adam var mesela. görüyorum net bi şekilde. ama bakarken gözümün yorulduğunu, gördüğüm şeyi zihnimin net olarak işleyemediğini fark ediyorum.

son olarak, gözkapaklarımda zaman zaman gelen bi yanma var. gözümde değil. gözkapaklarında sadece.

görüş konusunda bir sıkıntım yok. çift görme, okuyamama veya gece sıkıntı yaşama gibi bir durum söz konusu değil. karanlık görünüyorlar sadece.

dün ilaçlı beyin MR'ı çekildi, yakın zamanda göz doktoruna da görüneceğim ama meraklandım her zamanki gibi, fikir almak istiyorum. ne olabilir bu?
(27) 

en büyük ve aynı zamanda makul hayaliniz nedir?

pescador #872885 
gerçekten inanıyorsanız, dünya-neptün arası minibüs işletmek dahi yazabilirsiniz tabii. ama makul, yapabileceğinize inandığınız, mümkün gördüğünüz hayallerinizden bahsediyorum. 30 yaşındaki adamlar "futbolcu olmak" yazmasın o yüzden :(

"peki en büyük hayalim makul değilse??" diyenler de ortasını bulsun.
(2) 

uyuşturucu neden meksika'da? niye başka bir ülke değil de meksika?

pescador #872868 
evet her ülkede üretiliyor, satılıyor eyvallah da uyuşturucu yüzünden bu kadar tekleyen, güvensizleşen, sapıtan tek memleket meksika. bunların yanında kolombiya bile güllük gülistanlık kalıyor. devlet müsaade ediyor desek, adamlar orduyla saldırıyorlar artık. merak ediyorum, neden meksika? neden şili veya kolombiya ya da bolivya değil de meksika?

ABD kendi içerisinde böyle bir yapılanma istemiyor ama uyuşturucu ticaretinden kendine düşen payı da alıyor diye tahmin ediyorum. ama pekala başka bir ülkede de üretim yapılabilir. ABD'ye direkt sınırı olduğu için mi meksika? uyuşturucu üretimini ve dağıtımını meksika merkezli yapmanın sebebi ne?

birkaç tane belgesel izledim ama kartellerin muhabbetlerini anlatıyordu sadece, olayın başı ve neden meksika'da kök saldığı hakkında pek bir şey yoktu. türkçe ingilizce fark etmez yazı, kitap, belgesel, video, film vs. her türlü kaynağınızı memnuniyetle alırım.
(5) 

NBA 2K14 mü, NBA 2K15 mi? bu bilgisayarda hangisi oynanır?

pescador #872823 
systemrequirementslab niye bilmiyorum ama düzgün sonuç vermiyor. işletim sistemi win8 olduğundan mıdır nedir, hiçbir oyun için tam olarak verileri eşleştirmiyor. o yüzden size sorcam.

şimdi NBA 2K15 efsane olmuş, öncekilerden çok farklı diyorlar. benim sistem şöyle bi şey, lebtob,

cpu: intel core i5 3320m @ 2.60 ghz, ivy bridge nm22 technology
ram: 8,00 gb dual-channel ddr3 @ 798 mhz

graphics,

* generic pnp monitor (1366x768@60 hz)
* intel hd graphics 4000 (samsung)
* 2047 mb nvidia geforce 710m (samsung)

***

bu alette kasmadan donmadan 15 oynanır mı mesela? kalitenin çok yüksek olmasına gerek yok ama en azından ortalama olsun ya lütfen. donmasın, kasmasın, orta kalite olsun yeter. kaldırır mı?
(6) 

ttnet'i arayıp da interneti düzeltilen var mı?

pescador #872806 
bugün yarın arayacağız biz bu ibişleri internet yaptığımız her şeye rağmen sorunlu olmaya devam ettiği için. ama şahsen pek ümitli değilim. daha önce sürekli bağlantı koptuğu için falan bunları arayıp, gelen servisin tamiratı/kontrolü sonrasında cayır cayır internete kavuşan oldu mu burada hiç?

bonus soru: acıbadem'de olup ttnet kullanan var mı? tüm mahallenin aynı altyapıyı kullanmadığını varsayarak alan daraltayım, doğuş üniversitesi çevresi özellikle merak ediliyor. bu civarda ttnet kullanıp interneti sürekli sıkıntılı olan var mı? arkadaşım altyapının biraz skik olduğunu söylüyor. bakalım bakalım neymiş.
(8) 

kani tuketen hastalik? ya da oyle bi sey, ne bu?

pescador #872690 
az once annemle konustum. gectigimiz gun komsusunun soyledigi, bir tanidiginin muzdarip oldugu bir hastaliktan bahsetti. olay su: aynen benim gibi 20 yasinda bir eleman yururken zorlandigini, ayaginin agridigini soyluyor. sonra ona dalaginin alinmasi gerektigini soyluyorlar. ameliyat icin verilen ilac cocugun cigerlerini parcaliyor (?) ve cocuk ameliyattan sonra hic yuruyemiyor, tekerlekli sandalyede.

anneme "yalandir" falan dedim ama kendisi de boyle bir hastaligi duydugundan cok emin. vucutta dalagin alinmasini gerektirebilecek, kani azaltan ya da kandaki seylerin verimliligini dusuren, ayaga vuran bir hastalik ne olabilir?

5 aydir doktor doktor geziyorum, onlarca ihtimal dusunuldu ama kimse bu tarz bir hastaliktan bahsetmedi bana. bu ne lan?

tikler gecikebilir, en gec aksam verecegim
yine hastanedeyim amk sarjim bitiyo.
(3) 

internetten oynayabileceğim şans oyunu?

pescador #872202 
hayata dair hiçbir ümidim kalmadığı için haftada 1-2 liralık milli piyango, sayısal loto veya her ne haltsa ondan oynamak istiyom. sürekli bayiye gidip kupon dolduramam, üşenirim. nesine hesabım var. böyle kolonu 25-30 kuruşluk, haftada bana 2 liradan fazlaya mal olmayacak, mümkünse ayda 1 çekilmeyen daha aktif ve hızlı bi şans oyunu falan önerebilir misiniz?

10 çeşidi varmış gibi soruyorum gerçi ama hiç aram yok yani bilmiyorum, bikaç kez oynadım sadece. sayısal loto mu daha iyi milli piyango mu? yoksa başka bi şey mi gider bana?

gidip her hafta 100 tane bilet almıcam. dediğim gibi haftada 2 lira falan veririm en fazla. "aniden zengin olma" hevesimi canlı tutması yeterli.
(5) 

biyolojik saat kafayı yedi - 5 saat sonra zınk diye uyanıyorum

pescador #871711 
hiç şaşmıyor. 5 saat. bilemediniz 5:30. fiziksel aktivite miktarının, yorgunluğun, beslenmenin, ruh halinin gözlemleyebildiğim kadarıyla HİÇ etkisi yok. durumum ne olursa olsun, saat kaçta uyumuş olursam olayım çat diye 5 saat sonra kalkıyorum.

uyandığımda uykumu alamamış oluyorum ama rahatsız edici bir mahmurluk hali olmuyor. bilincimin biraz bulanık olduğunu hissediyorum, tam ayılamamış gibi. ama tekrar uyumayı denediğimde imkanı yok başaramıyorum. 3 saat boyunca yatakta gözümü açmadan kalabiliyorum ama buna rağmen uyuyamıyorum.

son 10 gündür var bu ve bir türlü geçmiyor. daha önce pek çok kez uyku yüzünden sıkıntı yaşadım ama böyle abuk bir şey görmedim. nasıl önüne geçebilirim bunun?

B12 vitamin testi yaptırmıştım, normal çıktı. bir antidepresan kullanıyorum ama etkisi yoktur sanırım, çünkü 3 aydır kullanıyorum yeni oluyor böyle bir şey.
(23) 

skyler hanıma çok yüklenmiyorlar mı?

pescador #871620 
skyler white'tan bahsediyorum. bu kadına affedersin orospu dediniz, yılan dediniz, pislik dediniz. yahu ikinci kez izliyorum diziyi, ben bu kadının diğerlerinden veya klasik trip atmalarından farklı olarak hiçbir şeyini göremiyorum.

şimdi siz düşünün, eşiniz böyle bir şey yapıyor olsa skyler gibi davranmaz mısınız? kadın erkek hiç fark etmez. eşiniz kanser, günlerce eve gelmiyor, ikinci telefonu var falan. yav bu skyler size ne etti? birkaç vukuatı var evet, hiç hoş değil. ben eşi olsam affetmeyebilirim. tasvip ediyor değilim ama bunlar her insanın başına gelebilecek, herkesin yeltenebileceği şeyler. niye bu kadına orospu da orospu deniyor sürekli yahu?

ben seviyorum olm bu kadını. at gibi bi şey zaten delikanlı, kavga olsa çağırırsın. hükümet gibi kadın. siz ne düşünüyosunuz?

(bkz: walter'a o konuda ben de çok kırgınım)
(8) 

şınav çekmek "aktivite" anlamında fayda sağlar mı vücuda?

pescador #871603 
son birkaç aydır içim kıpır kıpır, bir şeyler yapmak istiyorum ama ayağım yüzünden yürüyemiyorum bile doğru dürüst. hem sevdiğim hem de nispeten kolay bulduğum şınav çekme işine geri döneyim diyorum, bir ara uzun süre devam etmiş ve çok güzel sonuç almıştım.

ancak bu sefer amacım sonuç almak falan değil. vücuda bir şeyler yaptırmış olmak. merak ettiğim şu: şınav çekmek vücuda aktivite anlamında hareketlilik kazandırır mı? sonuçta olduğumuz yerde yaptığımız bir şey. düzgün beslenmiyorum zaten. vücudu boşuna yorup zorlamış olmayayım.

yoksa "çek gitsin bi şey olmaz" mı dersiniz? beslenme düzenine dikkat edilen disiplinli bir çalışma söz konusu değil. tabii ki öküz gibi abanmadan, düzgün setlerle çekerim.

metabolizmaya, kalbe damara falan faydası olur mu acaba?
(8) 

istanbul'da yalnız yaşamak için illa zengin olmak mı lazım?

pescador #871515 
az önce proletarier'in duyurusunu görünce aklıma geldi bunu ne kadar çok istediğim.

lanet istanbul'da okuyan ve daha 4 senesi olan bir öğrenciyim. öğrenci evinde 3 kişi kalıyoruz. ev arkadaşlarım en ufak sorun yaşamadığım, hem insan hem de kafa olarak çok sevdiğim iyi anlaştığım çocuklar. ama olmuyo abi. yapamıyorum. kendimi misafir gibi hissediyorum banyoyu, mutfağı başkalarıyla paylaştığım zaman. kontrol delisi değilim kesinlikle, hatta tam bir sinir bozucu "fark etmez ya" adamıyım ama kendi yaşam alanım konusunda hitler'im, lebensraum diye ben de savaş açıcam herkese.

bu bok şehirde mağara dışında yalnız veya iki kişi kalma imkanımız yok mu eğer eşek yüküyle paramız yoksa? beylikdüzü'nde 1+1 düşündüm ama onun aylık masrafı faturalarla birlikte 1000 liraya yaklaşıyor. ilk çıkış masrafı zaten çok yüksek. benim elime 2 burs + 1 kredi + kendi maaşım dörtlüsüyle anca 1200 lira geçiyor zaten ki bu seneye has bi durum, seneye 700-800 falan olur.

ne yapayım şimdi öleyim mi? valla istiyosanız şımarıklık da deyin, "değil" demiyorum belki öyledir. ama ben bu şekilde kendimi iyi hissetmiyorum.

kısa zamanda çok para getiren yasal bir iş olsa gerçekten iki dakika düşünmez denerdim. yani tehlikeli mehlikeli olmasını umursamadan. o kadar sıkıldım.

çözümü yok mu bunun? ne bileyim yalnız ve fakirler için çok küçük daireler falan? stüdyoların bile masrafı 800 küsür ya. barınmaya 800 lira mı verilir?
(1) 

bedelli askerlik mevzuu

pescador #871317 
şimdi artık parasını veren askere gitmiyor, di mi? o mu olay? çok bilgi kirliliği var, uykum da var şu an okumaya üşeniyorum açıkçası. beni ilgilendiren bi' mevzu olmadığı için bakmadım daha önce.

(tikler akşama)
(11) 

sık gidilen bir yere abartılı sevgi duymak?

pescador #870780 
gülmeyin ama bende haseki hastanesine karşı böyle bir şey gelişti. artık stokholm sendromu mudur yoksa daha başka bir şey midir bilmiyorum.

ben 16 yaşına kadar minibüse binmekten bile çekinen bir tiptim. daha sonra zamanla açıldım ama hastaneye gitmek falan benim için 18'imde bile zordu. istanbul'a okumaya diye gelip de yapayalnız kaldıktan sonra orspusu olduk hastane işlerinin, orası ayrı.

yarın hastaneye gideceğim için mutluyum mesela. sonuç falan umrumda değil seviyorum ben orayı. çevresi olsun, koridorları olsun, kan alım merkezi olsun, MR'ı olsun hastasıyım.

kendimi ev kadar değilse bile ona yakın rahat hissedebildiğim tek yer orası şu an. cuma günü mesela sabahtan akşama kadar ordayım. işim yok. iki farklı randevum var. arasını da orda oturarak geçircem.

bu ne çeşit bi manyaklık? eskiden hastaneye gitmekten bile çekiniyodum, bunu orası sayesinde atlatabildiğim için kendimce bi sevgi gösterisi falan mı? ya da orada bulunmaya çok alıştığım için, kendimi orada rahat hissedebildiğim için mi seviyorum?

bi insan 6 ay boyunca sürüklendiği hastaneyi nasıl bu kadar çok sever lan? resmen duygusal bağ oluştu aramızda.
(42) 

duyurudan kimlere verirsiniz?

pescador #870469 
hı?
(1) 

organize işler'de peltek konuşan adamın bi sahnesi vardı

pescador #870441 
oturmuşlardı bi yerde masayı donatmışlardı, bizim bu eleman birinin sanırım george clooney'e ya da başka bi aktöre benzediğini söylüyodu. halbuki adamla alakası yok. işte şurdan baktığın zaman aynı george clooney ya aynısı tarzı bi muhabbetti.

bahsettiğim, konuşan eleman şu videoda "mecbur kalmadıkça konuşma" diyen tip,

www.youtube.com

hatırlıyo musunuz o sahneyi acaba, youtube'da falan var mı? bulamadım ben.
(6) 

bu kış nasıl geçecek, bi tahmin çalışma vs. var mı?

pescador #870429 
SON 2000 YILIN EN SOĞUK KIŞI tarzı abuk subuk sansasyonel haberler değil de... uzmanların bu kış hakkında ayrı bi değerlendirmesi var mı? bu sene daha hafif geçecek çünkü bu yüzden, bayağı kar ve soğuk olabilir şu yüzden gibi?

geçen sene kadıköy'e hiç kar yağmadı herhalde. bir ya da iki kez denk gelmişimdir, onda da tutmamıştı bile. hiç kış gibi değildi. bu sene nasıl olur?

20 aralık - 15 ocak arasında mesela gölcük'te yağar mı ona ne diyosunuz? kaç sene oldu doğru dürüst kar görmüyorum. çocuk gibi heves ettim valla kalorifere yakın olayım diye masamda oturmuyorum bi haftadır. kar istiyorum ibneler.
123456789  Önceki  Sonraki »

mobil görünümden çık