(5) 

Doğru düzgün psikiyatri tedavisi için illa özele mi gitmeli?

eksi was here #1404427 
Merhabalar,

Debe'de yer alan "bipolar bozukluğu olan sevgiliden kurtulma yolları" başlığına yazılmış entry'i okudum. Ardından diğer entry'lere de baktım. Doktor kontrolü ile ilaç alanlar, ilacın dozunu her ay değiştirenler, doktorun arayıp sorması, ne bileyim kiminin "Bipolar" kiminin "Borderline" teşhisi alması vs vs...

Çok ilginç geldi. Zira bizler hiç böyle tedaviler alamıyoruz.
Çok merak ediyorum, doğru düzgün psikiyatri tedavisi almak için pahalı özel hastanelere para yağdırmak zorunda mıyız? Dahası, kendi kliniğini açmış olan ünlü psikologlara maaşımızı mı gömmeliyiz? Devlet hastanelerinde alamaz mıyız düzgün bir psikolojik tedavi?

Anlatayım:

----------

1) Annem ve babamın, boşanma ile sonuçlanan 3 yıllık çalkantılı süreçlerinde, Afyonkarahisar ilinde gittikleri her hastahanede (Devlet Hastanesi, Mavi Hastane (özel), Kırmızı Hastane (özel)) antidepresan yazıp yazıp yolladılar. Bir işe yaramadığı, olayın sonucundan belli olsa gerek (boşanmak).

----------

2) Ben hem Konya, hem İstanbul, hem İzmir, hem Eskişehir illerinde gittiğim durumlarda da ya antidepresan yazılıp yollandı, ya da Ritalin yazılıp yollandı.

Bakın Konya'da antidepresan yazılırken olan diyalog şu:

- Evet anlat bakalım, (anlatmaya başlarım), bir saniye bekle, (çıkar kapıda telefonla konuşur, konuşma biter, geri gelir), evet devam et, (cümlemi bitirmeden), tamam anlaşıldı sen şu ilaçları al (antidepresan).

Eskişehir'de bana Ritalin yazılırken olan ilaç şu:

- Anlat bakalım, (ona bazı zamanlarda karşıdaki insanın ne söylediğini anlayamadığımı, hani cidden anlayamadığımı, sanki çince konuşuyor gibi geldiğini söylemeye çalışırken, aynen şöyle devam eder), Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok değil mi, eheheh, bu ilacı alacaksın (Ritalin yazar).

2 ay kullanırım Ritalini, hiçbir işe yaramaz. Doktora gidince "kaç kilosun?" der. Söylerim, "ya bu ilaç kiloya göre verilir, senin günde bir değil bir buçuk içmen lazım, niye söylemedin bana kilonu?" diye azar çeker... Buradan sayın doktorumdan özür dilerim, psikiyatriye gidince lafa kilomu söylemeden başladığım için. Zira bu çok genel bir durum. Hatta boyumu, ayakkabı numaramı ve bel ölçümü de belirtmem gerekirdi. Yani psikiyatriye girip lafa kilomu söyleyerek başlamadığım için beni affedin sayın doktorum. Tabii siz de sorabilirdiniz ilacı yazmadan evvel "kaç kilosun" diye, sonuçta o ilacın kiloya göre yazıldığını bilen sizsiniz ama olsun, hata bende...

Neyse, 3 ay da yeni dozda kullanırım. Hiçbir faydası olmaz. Doktora giderim ve bana o hâlde ilacı bırakabileceğimi söyler. Birden keseyim mi deyince evet der. İnternette birden kesmeyin yazar her yerde, keza prospektüsünde de birden kesmeyin yazar, bu yüzden doktora güvenmem ve azaltarak kendim bırakırım ilacı 2 haftada.

Evet hâlâ doktora en başta şikayetini ettiğim durum devam etmekte, belki beynimin bir yerleri hasarlı veya belki önemli bir psikolojik hastalığım var ve doktor "Ritalini bırak o zaman" dedikten sonra başka bir ilaç bile yazmadı bana.

----------

3) Sevgilim de zamanında İstanbul'da ve Eskişehir'de defalarca çeşitli psikiyatri kliniklerinde bulundu. Buna şehir hastanesi de dahil. O da standart şekilde ya antidepresan ya Ritalin aldı. Hatta Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesine gittiğinde ben de vardım. Koridorda bekliyordum. Girmiş, daha ağzını açmadan kadın psikolog "bekle gelicem" demiş çıkmış. Çıktıktan sonrası ise benim görüş alanımda. Zira koridora çıktı kadın, yandan da başka kadın psikolog çıktı. Herhalde mesajlaştılar çık koridora konuşalım diye. Sevgilime bakan doktor diğerine resmen ağlamaya başladı "Ya sen beni yanlış anlıyorsun, ben senin kocanla niye öyle düşüneyim, sen onun sözüne mi inanıyorsun, yapma etme" diye resmen benim ve diğer koridorda bekleyen insanların karşısında ağlayarak eline ayağına kapandı kadın. Yarım saat, abartısız yarım saat yani 30 dk devam etti bu. Sonra psikologlar girdi odalarına. Girince sevgilimi 30-40 saniye dinlemiş hızlıca ve "bir şeyin yok korkma,şikayetlerin devam ederse tekrar uğrarsın" deyip çıkarmış.

----------

4) Konuyla alakasız ama geçen şeker testi yaptırayım, diyabet testi, diye düşündüm. Akrabalarında var çünkü. Oturdum araştırdım iyice. Diyorlarmış ki "muhakkak aç gidin, en az 8 saatlik açlık olmalı, aç değilseniz testte şeker oranı yüksek çıkar ve test yanılır. Zaten aç gitmezseniz sonra gelin derler. Ardından açken kan ve idrar örneği alırlar, sonra şekerli bir içecek içirip ardından 2 saat sonra bir kan ve idrar örneği daha alırlar. Özellikle ikincisi elzemdir zira açken alınan örneklerde görünmeyen gizli diyabet ortaya çıkar.

Bu bilgiler ışığında gittim doktora. Gittiğim doktor da direkt "diyabet polikliniği", konuyla ilgisiz bir poliklinik değil, hatta tek işi diyabet.

Aç mısın tok musun diye sormadı, kapıdan girip derdimi öğrenince daha ben koltuğa oturmadan "in kan testi yaptır" dedi. İlginç geldi bunu sormaması. Ben dedim ki "merak etmeyin ben dün akşamdan beri bir şey yemedim aç geldim" diye, o da "ha önemi yok onun" gibi bir şeyler geveledi. İdrar testi olmayacak mı deyince yok dedi. Peki dedim, şekerli bir içecek verecekmişsiniz o ne olacak bilgi alabilir miyim deyince "gerek yok ona" dedi. Yani ne aç olup olmadığımı sordu, ne idrar testi yazdı ki asıl oradan anlaşılır imiş, ne de gizli şekeri ölçmek istedi. Beni toplasan 1 dakikada başından savdı.

----------

Sonuç olarak,
Gerçekten Debe'deki o entry'i ve aynı başlıktaki diğer yazılanları görünce meraktan soruyorum.
Nasıl Ritalin veya antidepresan dışında ilaçlar almayı başardınız? Ben ve yakın akrabalarım/sevgilim arasından başarabilen olmadı.
Nasıl doktorunuz sizi önemsiyor ve her ay farklı doz yazouor ve ne bileyim "Sen aşık olmuşsun, o hâlde ilacın dozunu şöyle ayarlayalım" diyebiliyor?

Cevap illaha "pahalı hastaneye git, maaşının 1/4'ünü dök" veya "direkt psikologun kendi açtığı özel ofisine git, tüm maaşını dök" müdür?

Şu ülkede devlet hastanesinde düzgünce psikolojik tedavi almam imkansız mı?
(6) 

İstanbul genelinde, iki sevgili için, 1000 liraya kadar, kalacak yer?

eksi was here #1377910 
Merhabalar efendim. Öncelikli olarak Beylikdüzü-Büyükçekmece-Esenyurt-Avcılar civarına ama genel olarak ise artık nerede olursa olsun (Anadolu yakası bile olur, hatta Pendik bile olur) daire bakıyoruz.

Size aradığımız daireden daha detaylıca bahsetmeden evvel, önce bizi biraz tanımanızı isteriz lütfen.
Biz iki sevgili olarak önce size kendimizi tanıtalım:
eksiup.com

Efendim bizler çeşitli hayat şartları gereği, epey bir savrulduk. Erkek arkadaşımın Anadolulu ailesi, bendeniz İstanbullu bir kızı istemedi. Benim ailem de onu istemedi. Kendisi epey modern düşünceli, açık fikirli biri olsa dahi ailemde hep bir önyargı oldu ve hep ayırmaya çalıştılar. Onun ailesi de ben türbanlı değilim diye epey bir uğraştı ayırmaya.

Biz sonrasında kaçtık. Ailelerimiz bizimle küsüp iletişimi tümden kesti. Eskişehir'e kaçıp orada yaşamaya çabaladık. Fırında ekmek açtık, yufkacıda yufka açtık, sizleri arayıp D-Smart aboneliği satmaya çalıştık (yani çağrı merkezinde çalıştık), garsonluk yaptık, broşür dağıttık, insanlara İnternet sitesi yaptık vesaire vesaire...

Yemin ederim, 12 ay Eskişehir'de kalırken kirayı 11 ay tam gününde ödedik, 1 ayda ise gününü 1 gün geçirdik çünkü ATM kartımızı yutup parayı vermemişti. Yoksa onu da gününde ödeyecektik. (Zaten ertesi gün bankadan kimliğimizle parayı çekip hemen sabahtan ödedik.)

Tüm bu süreçte erkek arkadaşımın ailesi de boşandı (kendi aralarındaki çift taraflı aldatma meseleleri yüzünden, bizden ötürü değil yani), tüm akrabaları da birbirine küstü, annesi gitti babası gitti Tüdkiyenin bilinmeyen yerlerine. İkisi de bizi komple sildiğini söyledi. Numaraları da değiştirmişler.

Ama zar zor benim ailemi ikna ettik. Barıştık. Onlar bize, yakında oturmamızı ve destek olacaklarını söylediler. (Onlar Küçükçekmece'de oturuyorlar.) Biz de böylece İstanbul'a geldik.

Şu anda 8-10 kutu eşyalarımız ve kedimiz Biber ile (Biber'i de takdim edelim, kendisi budur, yanındaki en sevdiği eşyası olan ayıcık kalemliği ile birlikte: eksiup.com ), benim babaannemlerin evinin arka odasına geçici olarak girdik... Hızlıca daire arıyoruz.

Amacımız part-time çalışıp, bir yandan 2020 Yks üniversite sınavına hazırlanmak. Çünkü okumak istiyoruz. Ben 20, erkek arkadaşım 22 yaşındayız ama geç de olsa üniversiteye girip okumak istiyoruz. Lise mezunu olarak garsonluk yaparak yaşamak istemiyoruz. Üniversite sınavını kazanana dek ve üniversite başlayana dek (yani önümüzdeki 1 yılda), ailem, tüm kira masrafımızı karşılayacağını ama faturalar ve diğer şeyler için part-time iş bulmamızı söyledi. Biz de öyle yapacağız. Ayrıca 1000 liraya kadar limit koydular daire için.

Kiranızda kesinlikle bir gecikme, bir problem vs olmayacaktır.
Aradığımız:
~ 2+1, 1+1 (veya 1+0 ise balkonlu olan),
~ Sevgili çiftin kalmasını sorun etmeyecek,
~ Evine kesinlikle misafirin veya bir başka yabancının gelmeyeceğinden kuşkusu olmayacak,
~ Uysal, tüy dökmeyen, aşıları tam olan Biber kedimizle kalacağımızı bilen,
~ Tercihen Beylikdüzü-Büyükçekmece-Esenyurt-Avcılar mevkii ama başka konumlarda (hatta Anadolu yakası bile olabilir, Pendik dahi olabilir) dairesi olan,
~ Bizim üniversiteyi kazanıp, hayatımızı kurtarıp, kendimizi kurtarıp, artık bir düze çıkmamızda katkısı olacak,

Ev sahibi arıyoruz.
Okuduğunuz için minnettarız!
Cevaplarınızı bekliyoruz efendim.
Mutlu ve sağlıklı günler dileriz!
(7) 

Yeni yapılmış bir binada iskan sorunu olabilir mi?

eksi was here #1377767 
Merhabalar. Emlakçıdayız ve kiralık ev arıyoruz. Adamın birazdan bizi götürmek istediği binanın yeni yapıldığını söylüyor. Google'da binayı aradığımda, Hürriyet Emlak ve Sahibinden üzerinde farklı kişilerin satılık daire olarak o binadan daire satışı koyduğunu ve hepsinin de bina yaşını "0 (yeni)" olarak belirttiğini gördüm.

Benim sorum şu olacaktı. Bu yeni binalarda iskan alınmamış olabilir mi? Eğer öyle ise, bina hâlâ inşaat halinde gördüğü için elektriğe ve suya 2 kat para ödemek gerekecek. Bu da benim için olumsuz bir etken. Bu sebeple soruyorum. Emlakçı "var var iskan da var her şey var" demiş olsa da, insanın içine kurt düşüyor. Zira eskiden böyle şeyler olurdu, bir bina yapılır ama hâlâ 5 sene iskan alınamazdı. Fakat şimdi böyle şeyler oluyor mu bilmiyorum. Belki aranızda bilen değerli bir suser vardır diye sormak istedim.
(6) 

Kira kontratı biterken noterden ihtar çekilmeli mi?

eksi was here #1363487 
Merhabalar,
Daha önce bir evde kirada oturdu iseniz, kira kontratı bitmeden evvel ne yaptınız? İnternette araştırdığımda, kontrat süresi bittiğinde (benimki 1 yıllık mesela), noterden kontratı bitirdik diye ihtar çekilmez ise kontrat yenilenir gibi şeyler okudum. Kafam karıştı. Kontrat bitince biter gibi biliyordum lakin bittiğini ayrıca mı belirtmek gerekiyor?

Ev sahibine sorduğumda "Sen bana güvenmiyor musun?" gibi garip bir geri dönüş aldım. Zaten ayda bir, kirayı teslim etmek için gördüğüm kendisine, bunun güvenle alakalı değil de, daha önce ev kiralamadığım için bilmememden ötürü sorduğumu söyledim. O da "Yok bildirmeye gerek yok." dedi.

Emin olamadım. Eğer aranızdan bilenler varsa, cevabınızı beklerim efendim.
(21) 

Çamaşırları elde yıkamanın pratik yolu nedir?

eksi was here #1321275 
Merhabalar,

Sevdiceğim (yakında eşim) ve ben, çamaşırları elde yıkamaya karar verdik. Çünkü çamaşır makinemiz olmadığı için her seferinde çamaşırları, ücretiyle çamaşır yıkayan bir terziye veriyoruz (7 lira) ve sürekli sürekli bu ücreti vermek yerine, bir seferlik elde yıkama deterjanı alıp, tekrar tekrar yıkarız dedik. Böylece tasarruf edebilecektik.

Ancak iş biraz farklı çıktı, çok az çamaşır için saatler harcadığımızı ve durulamakla çok uğraştığımızı fark ettik. İnternetten araştırdık ancak ya dere kenarında yıkayan insanlar gördük ya da pek işe yaramayacak şeyler.

Sizlerin belki bilgisi vardır diye buraya soralım istedik. Bir kovamız ve plastik bir su borumuz var (yaklaşık 1.5 metre boyunda, kovayı karıştırmada işe yarıyor). Bu şekilde:
eksiup.com

Balkonumuza ip gerdik, yani kurutma işi de tamam (kış gelmiş olması sıkıntı çıkarmaz umarım). Kovayı ayaklarımızla çiğnediğimiz de oldu, sopayla karıştırdığım da. Ya biz gereksiz zahmete gidiyoruz (5 parça çamaşır yıkamak 1 saat sürmemeli), ya da böyle olması gerekiyor. Umuyoruz ki bu işin bir pratik yolunu bilen vardır aranızda.

Şimdiden çok teşekkür ederiz!
(3) 

Eskişehir Otogar’dan, Tepebaşı Tunalı’ya bizi götürebilecek birini arıyoruz

eksi was here #1297591 
Merhabalar!

Bizler Konya’dan Eskişehir’e taşınan iki kişiyiz, sevgiliyiz. Geçen gün Eskişehir’e kişisel eşyalarımızı taşıyacak birilerini arıyorduk. Bulamadık. Çoğunu ölü fiyatına spotçuya satmak zorunda kaldık. Kişisel eşyalarımızı ve elbiselerimizi paketledik. Eskişehir’e otobüs bileti aldık. Ama fazla paramız kalmadı. Evden çıkış ücretlerimizi (son faturalar vs) ödemek için sokaklarda su ve mendil satıp karşıladık. Şimdiyse biraz zor durumdayız. Ama elbette bizden zor durumda olan insanlar da vardır, o sebeple “Çok kötüyüz çok zor durumdayız.” demek istemeyiz.
Fakat dediğimiz gibi, çok az paramız kaldı. Taksiye yetecek bir miktar değil kesinlikle, o sebeple bizi bugün 14:00-14:30 civarında Eskişehir Otogar’da otobüsten indiğimizde, bizi yeni evimize götürecek gönüllü arıyoruz!

Biz:
s1.eksiup.com
Su satarken:
s1.eksiup.com
Eşyalar ve biz:
s1.eksiup.com
Eşyalarımızı evin önüne çıkarınca:
s1.eksiup.com
Eşyaların 1.58’lil bir insana göre oranı:
s1.eksiup.com

Buradan sonrası olay hakkında daha fazla bilgi isteyenler için:

Çeşitli nedenlerden ötürü Konya’da tutunamadık. Mesela aynı evde kaldığımızı öğrenen ev sahibi evden attı. Başla yerde ev veren olmadı. “Bu benim kardeşim” desem dahi “Evet ama komşular bunu bilmezler” diyen ev sahipleri oldu. İş bulamadık. Sokaklarda su sattık. Öğrencilerin olduğu dönemde 100 suyu 2 saate varmadan bitirirken, yaz gelince akşama dek güneşin altında 8 saatte 20 soğuk su (termos çanta içinde) anca satabildik. Bunun birisi “200 lira bozabilir misiniz?” diyen Suriyeliye para bozamadığımız ama kendisinin çok susuz olduğunu söylemesi üzerine ona hediye ettiğimiz su olunca, net satış 19 su idi, 8 saatte. (Gelen geçen “cık cık cık cık” diyordu bize bakarak, oysa dilenmiyorduk, alnımızın teriyle iş yapmaya çalışıyorduk).

Anketörlük, garsonluk, inşaat, sokakta su ve peçete satımı. Yok, mümkün değil tutunamadık. Ev sahibi de evden atınca ay sonuna dek evden çıkmak zorundaydık. Çok araştırdık, nereye gidebiliriz ne yapabiliriz diye. Eskişehir’in hem yaşamak için kolay, hem de güzel insanlarla dolu bir yer olduğunu okuduk pek çok yerden. Orada daire aramaya başladık. Bir tane bodrum katta 450 liraya daire bulduk en ucuz. Orayı tuttuk. Sadece oraya taşınmamız gerekiyordu, eşyaları götüremedik ve ölü fiyatına spotçulara sattık. Faturaları kapatıp, ucu ucuna para yetirip yola çıktık Eskişehir’e doğru. Fakat şu anda gerisi belirsiz. Evimizde hiçbir beyaz eşya, hiçbir yatak, koltuk, sandalye vs yok. Zaten paramız da yok. İş bulabilirsek zaman içinde önce karyola, sonra buzdolabı vs alıp gideceğiz sırayla. Fakat şu anda ihtiyacımız olan şey bir gönlü geniş, bir dost edinmek isteyen, durumlarımızı düzeltince gelip çay ikram edeceğimiz bir gönüllü bulabilmek. Bizler de size soralım dedik.

Şimdiden çok teşekkür ederiz efendim!
(4) 

Konya’dan Eskişehir’e taşınmamıza yardım eder misiniz?

eksi was here #1296859 
Konya’dan Eskişehir’e halihazırda gidecek olan büyük araçlı güzel insanlar, ya da Eskişehir’e gidecek büyük araçlı birini tanıyan güzel insanlar, sizlere sesleniyoruz!

Biz iki kişiyiz (ben ve sevgilim). Ailevi karmaşıklıklardan ötürü 1 yıldır Konya’da aynı evde yaşamakta ve kendi kendimize geçinmekteyiz. Kaldığımız ev kendiliğinden eşyalı olduğundan ötürü, mikrodalga fırın dışında bize ait hiçbir beyaz eşya bulunmayıp, tüm varlığımız bir avuç eşyadır. En büyük hacimli şeyimiz bir karyola (tek kişilik karyolada yatıyoruz küçük karyola), sökülüp parçalanıp küçücük kalmış bir elbise dolabı, kutulanmış bir masaüstü bilgisayar. Bunun dışında her şey bavullara sığan diğer eşyalar.

Edit: Karyola iptal, karyolayı götürmek yerine satıp oradan almaya karar verdik.

Ne yazık ki işimizden çıkarılmış, yeni iş bulamamış ve sadece yemek yiyip kira ödeyebilmek için bile günlerce sokaklarda soğuk su ve mendil satmak zorunda kalmış olarak; çareyi Eskişehir’de bulduk. Parasızlıktan ve işsizlikten, 8 saat sıcak güneşin altında bekleyip, gelen geçen insanlara 20 küçük şişe soğuk su ancak satabilmenin ve kazancımızla hiçbir şey yapamamanın stresinden sonra ilaç gibi geldi. Hem iş, hem de çok uygun bir kalacak yer bulduk. Eskişehir’e gidip, tüm daire ve işe başlama işlerini halledip Konya’ya döndük.

Fakat ne yazık ki biletler çok pahalı. Otobüs biletleri 55 lira (2 kişi 110 lira) ve eşyalar konusunda çok sıkıntı çıkarıyorlar. Örneğin hiçbir firma küçük karyolamızı, ya da masaüstü bilgisayarımızı, ya da tamamiyle sökülmüş ve küçücük kalmış dahi olsa elbise dolabımızı kabul etmiyor. Birini kabul eden, diğerine olmaz diyor. “Bu kadar çok eşyayı tek seferde alamayız da.” diyorlar. Yani en az 3-4 gidiş geliş yapmak zorundayız. 1 gidiş geliş toplam 220 lira, 4 gidiş geliş 880 lira tutuyor. Bizim maalesef bu kadar paramız yok.

Dostlar, güzel insanlar, birkaç yüz lira paramız var. Eskişehir’e zaten gidecek olan (bizim için değil, kendisi zaten halihazırda gidecek olan) güzel insanlar, bu birkaç yüz lirayı hiç çekinmeden size öderiz. Yakıtı bedavaya getirdiğiniz gibi, üstüne para da kazanırsınız. Bizim de üzerimizden gerçekten çok büyük bir yük alırsınız, çok zor olan hayatımızda karşımıza çıkan başka bir zorluğu gidermiş olursunuz. Bizi çok mutlu edersiniz.

Lütfen, taşınmamıza yardım eder misiniz?

s3.eksiup.com
s3.eksiup.com
(4) 

Gittiğim hastaneden ebeveynlerimin haberi olur mu?

eksi was here #1268361 
Merhabalar,

Ailemden habersiz bir şekilde, ailemin şu an orada olduğumu bilmediği bir ilde, psikiyatri kliniğine gideceğim devlet hastanesinde. Bunu bir şekilde öğrenirlerse cidden hoş olmayacak.
Sigortam babama bağlı. Hastane masraflarım oradan karşılanacak.

Bu sebepten ötürü, ben hastaneye gitsem bir şekilde haberdar olabilirler mi bundan? Ya da öğrenebilirler mi?

Şimdiden çok teşekkür ederim efendim.
(28) 

Metro şoförüne fazladan para vermeli miyim?

eksi was here #1265849 
Merhabalar.

Bugün bir şehirlerarası seyahat gerçekleştirdim. Normalde her zaman Kamilkoç ile giderim ama bulunduğum günde hiç boşta Kamilkoç ya da başka firma kalmadığı için, el mecbur Metro ile gitmek zorunda kaldım.

Otobüslerde 30 kg bagaj sınırı var, fazlası alınmıyor normalde ama bunu sallayan yok. Bakınız mesela birkaç hafta önce bizzat otolarda yandaki otobüsten kendi çektiğim bir fotoğrafı koyayım:
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
Evet bu bir yarış motosikleti. Eminim ki 30 kg’dan az değildir.

Her neyse, buna rağmen yine de dikkatli davranırım. Laf etmeye kalkan olursa mahal vermeyeyim diye.
3 tane bavulla gittim otobüse. Üçü toplamı 30 kg etmeyebilir dahi, veya edebilir de emin konuşmayayım şu an. Ama hafiflerdi. Daha önce Kamilkoç ile 4 tane, 2’si epey ağır bavulla gitmiştim. Kimse bir şey dememişti. Tabii demek isteseler diyebilirlerdi o ayrı.

Lafı fazla uzattım, geleyim konuya;
Kaptan dedi ki “Ben seni almam”... Dedim “Niye?”
“Çok bavulun var bana kızarlar, bagajı çok doldurursam maaşımdan keserler.” (Ne alaka?)
Ben ne yapacağımı bilemediğimi söyledim. “Git bilet iadesi al” dedi.
“Siz de gelin benimle, yoksa otobüsü kaçırıp da iade istemediğimi nereden bilecekler, birlikte resepsiyona gidelim, siz söyleyin biletimi iptal etsinler.” dedim.

Başını kaşıdı. Sağa sola bakındı.
“Bu bavullara normalde çok ek ücret kesmem gerek. 500 lira.” dedi.
Ben “Ney?” moduna girdim. “Bak şu kabloyu görüyor musun?” dedi, bagajda tahminen 20 metre uzunluğunda ve halka şeklinde sarılmış 5 adet kabloyu gösterdi. Fakat bunlar, kapladıkları yer anlamında bir bavulun yarısı kadar ancak yer kaplıyordu. Sahibi onu bir bavula koysaydı sorun olmazdı diye düşünüyorum.
“Bunu da almam normalde” dedi. “Neden?” dedim. “Sayı olarak fazlalar çünkü, senin bavulların da öyle. Hafif olsa da sayıya bakarım ben.” dedi. Cebinden 100₺ çıkardı. “Kabloların sahibinden de ödeme aldım bak” dedi.

“Ama geçen yarış motoru bile koyduklarını gördüm. En az 8 bavulluk yer kaplıyordu ve çok daha ağırdı eminim.” dedim.
“Sayı diyorum sana” diye bağırdı. “Motor 1 adet eşya. Seninkiler 3 adet. Bu kablolar da 5 adet. Sayı mühim sayı” dedi.

Tekrardan 500 lira istedi

Ben de öğrenci olduğumu söyledim. Korktum.
“Sana 250 olsun bak öğrenciymişsin” dedi. Biraz daha konuşurken “Hadi 200 son” dedi.

Ama yanımda o kadar bile yoktu. İnanın sadece 70 vardı.
“Aç cüzdanını” dedi. Açtım. 70’i gördü kendisi de.

“Alamam firmamız kurallarına aykırı. Git bilet iadeni al. Ben yanında da gelemem.” dedi.

Ben de “O halde adınıza yazılı kağıt verin ya da telefon açın, siz söyleyin iptali, ben gidersem ne bilsinler benim geç kalıp, sonra da ‘kaptan beni almadı’ diyerek yalan söylemediğimi?” dedim.

Durdu. Başını kaşıdı.

“Seni karşılayacak ve senin için ödeme yapacak annen baban var mı?” dedi. “İneceğim ilde değiller, kimse karşılamayacak” dedim. Cidden de öyleydi.

70’i aldı. “Telefon numaranı ver” dedi. Numaramı verdim. Aradı, çaldı telefonum. “İyi” dedi. “Bana mertçe söz ver, daha sonra 130 lirayı Otogara getireceksin. Beni arayacaksın. Ben seni yönlendiricem, parayı bi abiye bırakacaksın, ben ondan alıcam. Vermezsen benim maaşımdan kesecekler o 130 lirayı. Benim kul hakkıma girmiş olacaksın.” dedi.

Ben o esnada biletimin yanması ve daha kötüsü ortada dımdızlak kalmaktan korktuğum için söz verdim.

Şimdi sorum şu,
Ben bu parayı gidip vermesem ne olur? Metro firması bana yaptırım uygulayabilir mi? Şoförün maaşından kesinti yapılır mı? Metro seferlerinden bundan sonra ban yiyebilir miyim? Adam beni ararsa ne yapacağım?
Cidden ne olacak bilemez durumdayım. Gerçekten hiç anlamadığım meseleler bunlar.
Sizlere sormak istedim efendim.

Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.
(2) 

20-28 Ekim, İstanbul'da, sevgilimle kalabileceğim yer?

eksi was here #1232780 
Merhabalar gönül dostları, hâlden anlayan değerli insanlar...

Bir el atın be! Biricik sevgilimle aylar süren bir hasretin ardından, bu tarihler arasında buluşmaya karar verdik. Kendisi Türk-Alman Üniversitesi'nde (Beykoz) okuyor. Mümkünse sabahları okuluna gitmesi fazla problem olmamalı bu sebeple (kendisi 2 aktarma ve 3 ayrı araç gerektiren bir yer için bile "olur canım dert değil" demişti de, yine de zorlanmasını istemem tabii).

20-28 Ekim arasında kiralık daire olur, otel olur vesaire, kalabileceğim uygun bir yer arıyorum.

Bu tarihler arası için 900 liraya dek bütçem var. Birikim yapmıştım yazın bu parayı. Bir de 250 TL limitli öğrenci kredi kartım var. Ama gelin görün ki, Sahibinden gibi yerlerde uygun fiyatlı görünen günlük kiralık daireler, bana ya "O fiyat 0-1 saat için, 0-2 saat için geçerli, gece kalırsan 5 katı" gibi saçmasapan şeylerle geliyorlar karşıma, ya da Trivago gibi yerlerde bulduğum oteller okula epeyce uzaklar.

Koca İstanbul'da kalacak yer bulamadım yahu (daha fazla parayı basabiliyor olsaydım elbet bulurum da, öğrenci hâli malum).

Gerçekten yardımınıza muhtaç kaldım. Şimdiden en ufak yardımlarınız için dahi çok teşekkür ederim efendim.
(2) 

Türk-Alman Üniversitesinde konaklama

eksi was here #1210252 
Merhabalar!

Türk-Alman Üniversitesi, fazla duyulmamış bir üniversite. Fakat bilenler de epey övüyor. Rehberlik hocaları olsun, oradaki öğrenciler olsun, sözlükteki entry'ler olsun, vesaire...

Üniversite epey ilgimizi çekiyor. Fakat gelin görün ki, konaklama sıkıntılarının meşhurluğu göz korkutuyor.

- Acaba aranızda bu üniversitenin konaklama imkânları hakkında bilgi sahibi olan var mıdır?
- Ya da en azından; Mecidiyeköy, Kadıköy, Kavacık civarlarındaki yurtlar hakkında bilginiz var mıdır?

Şimdiden teşekkürler!
(4) 

Şu karikatürün psikolojik adı nedir?

eksi was here #1145318 
Selamlar değerli duyuru üyeleri. ^^

Şu karikatür var ya:
i.hizliresim.com
Bu karikatürde işlenen konu nedir?

Ben Google'da "Eşeği kaybettirip sonra buldurmak" diye falan arayıp ulaşmaya çalıştım ama bulamadım.
Hani vardır ya çeşitli psikolojik etkiler; placebo etkisi olsun, stockholm sendromu olsun vs. vs.

Eminim ki bu karikatürdeki olayın da bir ismi vardır.
Bileniniz var mı acaba? :)
(4) 

Çamaşır makinesindeki çözemediğim işaretler

eksi was here #1135545 
Merhabalar.

Matsui MWM1000T model çamaşır makinesi sahibiyim.
Üzerindeki işaretleri bir türlü çözemiyorum.

Kullanma kılavuzu vardı, okudum ama bu işaretleri anlatan hiçbir şey yok.
Belki kılavuzu Türkçe'leştirirken o kısmı çıkarmış olabilirler deyip, internette İngilizce kılavuz buldum ama yine hiçbir açıklama yok bu işaretlere dair.

İnternette çamaşır makinelerinin üzerindeki işaretlerin anlamını araştırsam da, karşıma alakasız şeyler çıkıyor.

Acaba aranızda bu işaretlerin anlamını bilen var mı?
Şimdiden teşekkür ederim efendim.

i.hizliresim.com
(7) 

iPhone için "gerçekten" ücretsiz müzik çalar var mı?

eksi was here #1118140 
Selamlar efendim.
iTunes'un kafasına göre zırt pırt attığım müzikleri silmesi bıktırdı ve alternatif müzik çalar arayışlarına giriştim. Saatlerdir müzik çalar uygulamaları deniyorum. 20-30 liraya dek çıkanlar var ama belki bir umut istediklerimi ücretsiz yapan uygulama bulurum dedim.
İstediğim şeyler çok basit:
- Müzik atayım.
- Çalsın.
Bu kadar, yani kırk takla attıran şeyler istemiyorum. Ama uygulamalar kırk takla attırıyor. Çoğu zaten YouTube veya Soundcloud temelli çalışıyor ve ben müzik atamıyorum. Benim müzik attığım ücretsiz uygulamalarda her yerde reklam var tamam kabul, ama müziğe tıklıyorum, müzik çalmadan önce tam ekran 45 saniye reklam oynuyor. Müzik değişiyor yine reklam oynuyor. Ciddi manada sinir bozucu.
Bir öteki günlük 10 şarkı dinleme sınırı koyuyor, fazlası için Pro sürümü al diyor.
Öteki şarkı atlamama veya geri sarmama izin vermiyor, Pro sürüm al diyor.
Neler neler yapıyorlar cidden hayattan soğudum.
- Müzik atayım.
- Çalsın.
Sadece şunu yapacak "gerçekten ücretsiz" uygulama yok mudur? Fonksiyonellik veya görsellik aramıyorum ama bir Allah'ın geliştiricisi hayırına böyle cidden ücretsiz ama sadece bu işleri yapan, ötesini yapmayan dandik bir uygulama yazayım dememiş.
Belki de demiştir, ben bulamamışımdır?
Hah, işte bu ihtimale güvenerek şu anda size soruyorum efendim.
Umarım bulurum ya. Müzik atayım çalsın, durdurmama, sardırmama, atlamama, kaç tane dinleyeceğime vs karışmasın, her müzik arası atlanamayan 45 saniyelik reklamlar göstermesin yeter. Fazlasında gözüm yok.
Var mıdır bildiğiniz?
(4) 

Kişiye özel tablo yapan site var mıdır?

eksi was here #900159 
Kişiye özel telefon kılıfı yapan yerli ve yabancı siteler mevcut. Reklam yapıyor gibi olmayayım ama gayet güzel işler çıkarıyorlar ve kullanıyorum. Sitede resim gönderiyoruz, istersek kesip biçiyoruz ve onlar hazırlayıp yolluyorlar.

Bunun tablo versiyonu var mıdır? Bakınıyorum bakınıyorum ama bulamıyorum. Biz resmi göndereceğiz ve onlar da ücret karşılığı resmi basıp, çerçeveleyip tablo olarak geri gönderecekler.

Var mıdır böyle bir hizmet?
(12) 

Psikolojik sorunlarım mı var?

eksi was here #840299 
Yolda gördüğüm deliler olurdu, belli bir kelimeyi sürekli tekrar eden.

Umarım sadece kötü bir alışkanlıktır ancak, bende de nüksetmeye başladı.

6 ay evvel ufak ufak başlamıştı ama şimdi çok arttı, işime gücüme ara verdirecek kadar arttı.

Yolda yürürken bir dükkan tabelası görmüş olayım, yanımdan geçen adamın telefonda konuştuğu kişiye söylediği bir kelimeyi duymuş olayım ya da film izlerken bir kelimeye takılmış olayım; hemen tekrar etmeye başlıyorum. İçimden, fısıldayarak, defalarca. Bu sırada kelimeye göre bir ritm tutturuyorum ve genellikle kelimedeki hece ya da harf sayısına göre kafamda şekiller dönüyor.

Yaklaşık 5 ila 10 dakika arası sürüyor bu.

Çoğunlukla bunu yaptığımın farkında olmuyorum. Farkında olduğum durumlarda kendimi durdurmaya çalışıyorum, o an yaptığım işe zaten konsantre olmadığım için ara veriyorum, alt çenemle kafamın üstünden bastırarak kendimi susturmaya çalışıyorum bazen. Biliyorum çok aptalca geliyor kulağa, ben okusam gülerdim valla. Ama Gerçekten elimde değil. Sinirden kafamı dolaba vurdum bir keresinde.

Bir psikoloğa mı görünsem? Yoksa bir başka sebebi var mıdır? Teşekkürler.
(4) 

Hackli Google Play'e kredi kartı numarası verilir mi?

eksi was here #836593 
Bazı Android uygulamaları, bilindiği üzere korsan da yüklense Google Play'e bağlanıp orijinal olmadığını anlarsa kullanmanıza izin vermiyor.

Ama bunun da çözümünü bulmuşlar. Hackli Google Play. İçerik bildiğimiz Google Play, tek fark, bir uygulama kendisine orijinal olup olmadığını sorarsa "sen orijinalsin, korsan değilsin" şeklinde geri dönüş yapıyor.

Bunu, cihaza root atıp, asıl Google Play'i silerek yükledim.

Fakat şimdi bir oyunu çok fazla beğendim: Transport Tycoon.

Bu oyunun parasını ödemek istiyorum fakat, bu hacklenmiş Google Play'e kredi kartı numarasını verip vermemek konusunda çok kararsız kaldım.

Neticede kodları değiştirip, uygulamanın Google Sunucusu gibi davranarak geri dönüş yapmasını sağlayan Hacker, aynı şekilde kodların arasına benim kredi kartı numaramı görmeyi sağlayan şey de koymuş olabilir diye düşünüyorum.

Yanlış mı düşünüyorum?

Siz ne dersiniz?
(1) 

Son tam şarjdan sonra geçen süre

eksi was here #785997 
Tarih ve saat ayarları normal, şebekeden otomatik güncellemeli. Daha dün şarj %100 iken fişten çıkarmıştım. Neden böyle oldu bu?

i.imgur.com
(2) 

Bir film vardı ?

eksi was here #765219 
Eğer yanlış hatırlamıyorsam adamın biri hapisten kaçıyordu, benzin istasyonuna girip, bir paket çikolatayı oradaki müşteri bir kızın sırtına dayayıp, silah olduğuna inandırarak onu rehin almış, onun arabasıyla birlikte oradan kaçmıştı. Film yollarda geçiyordu zaten. Kız önemli bir şahsın kızıydı. Polisle ve kızın babasıyla görüşmeler yapılıyordu telefonda. Bir süre sonra bu kız kendisini kaçıran adama aşık oluyordu, bi nevi stockholm sendromu. Filmin sonunda koskoca otoyolda kimsenin olmadığını fark ettiklerinde geç kalmışlardı, polis yolu boşaltmış ve önlerini kesmişti. Bu kadar. Daha fazla bir şey yok aklımda.

Akşam akşam çok kafama takıldı ya, Google'a çeşit çeşit yazdım sonuç yok. Bilen biri varsa bi yazıverirse pek memnun kalacağım.

Şimdiden teşekkür ederim.
(2) 

Şarkıların ismini otomatik düzenleyen program?

eksi was here #744527 
Adı:

track_1-unknown_artist-www.mp3indir.com

şeklinde olan şarkıların taglerini internetten otomatik indirip düzenleyecek bir program var mı?
(1) 

Xperia Z1'de beğendiğim programın alternatifi iPhone'da var mı?

eksi was here #725062 
Xperia Z1'e denk geldim bir tanıdıkta ve kurcaladım ve telefonda AR Effect diye bir uygulama vardı çok hoşuma gitti.

play.google.com

Kameranın gördüğü alanda sanal bir dünya yaratıyor ve telefonla hareket ederek bu sanal dünyanın içinde gezebiliyor, örneğin masal dünyası seçtiysek yerde yürüyen minik cücelerin dibine kadar girebiliyoruz. Çok iyi.

Bende iPhone 4S var ve bu uygulamanın iOS karşılığını bulabilir miyim? Var mı?
(4) 

Videoyu dönüştürünce boyutunu artırmayan program var mı?

eksi was here #711203 
Total Video Converter, Any Video Converter, Format Factory ve Wondershare denedim. Tek yaptığım videoya altyazıyı gömmek. Ama gel gör ki 700 mb'lık film 1,8 GB olarak çıkıyor.

Girdiği boyutta ya da yakın boyutta çıkaran var mıdır bu dönüştürme programlarından? Ama kaliteyi de indirmesin mümkünse.
(2) 

Videoya altyazı nasıl gömülür? Ama direk gömmek istiyorum.

eksi was here #711140 
Direk gömmek derken, açıklayayım. Birçok altyazı gömme yöntemi denedim. İnternette de çok aradım. Ama hepsi altyazı dosyasını video dosyasıyla birleştiriyor, gom player gibi destekleyen bir oynatıcı da videonun içindeki altyazıyı seçiyor ve gösteriyor.

Fakat benim istediğim, altyazıyı direkt videodaki görüntünün üstüne gömmesi. Yani internete falan yükleyince de altyazı görünmeli, altyazı desteklemeyen televizyona usb bellekle takıp izleyince de altyazı görünmeli.

Umarım anlatabilmişimdir. Altyazı ek dosya olarak değil, videonun içinde görünecek.

Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
(1) 

Elfen Lied tarzı anime önerin

eksi was here #692174 
Ekşi Sözlük'teki olumsuz yorumlardan ötürü uzun süre ertelemiştim bu animeyi izlemeyi. Oysa harikaymış.

Elfen Lied tarzı derken ecchi'yi kastetmiyorum tabii ki. Onun gibi insanı sarsacak, üzecek, ağlatacak anime arıyorum.
(2) 

YouTube'dan mp3 indirebileceğim chrome EKLENTİSİ var mı?

eksi was here #681608 
video indirebileceğim bir eklenti kulanıyorum. videoyu izlerken adres çubuğunun sağındaki bir butona tıkladığımda kaliteyi sorup indiriyor hemen videoyu.

ama mp3 seçeneği yok.

bir çok mp3 indireceğim ve çeşitli mp3 sitelerine gidip linkleri tek tek yapıştırmak istemiyorum.

var mı ki böyle eklenti ile halledebileceğimiz bir şey?
(1) 

Şarkıların bilgilerini düzenleyecek program arıyorum

eksi was here #658954 
Şarkı bilgileri şöyle mesela (atıyorum):

Şarkı adı:
firework_katy_perry_www.mp3indir.com .mp3
Sanatçı:
www.mp3indir.com
Albüm:
www.mp3indir.com
Tür:
www.mp3indir.com

Albüm kapağı da sitenin logosu oluyor genelde.

Böyle böyle bir sürü şarkı var. Hepsini tek tek düzeltmek çok sürer. Şarkıların bilgilerini internetten çekip otomatik düzeltecek, olursa bir de albüm kapağı ekleyecek bir program var mı bildiğiniz?
(3) 

Not almak için site arıyorum

eksi was here #645650 
Sadece ben görebileceğim, mümkünse üyelikli veya şifreli bir not alma sitesi arıyorum.
Farklı farklı yerlerden ve farklı farklı bilgisayarlardan, telefonlardan vs. internete bağlanıyorum. Belli başlı bir aygıtım yok. Bu nedenle uygulama, tarayıcı eklentisi vs. şeyler aramıyorum. Web sitesi olmalı ve istediğim yerden girip notlarımı görmeliyim.

Facebook ile kendime mesaj atmayı veya outlook ile kendime mail atmayı denedim ama hem pratik değil hem de arada kaybolup gidiyorlar, bulmak uğraştırıyor.

Var mı bildiğiniz böyle bir site, çok makbule geçer gerçekten.

Şimdiden teşekkürler.
(9) 

Telefonum çalındı. Elimde IMEI'si var. Ne yapmam lazım?

eksi was here #635562 
iPhone 4S model telefonum çalındı. Daha evvel akıl etmiş ve imei numarasını not olarak google drive'a yedeklemiştim. Elimde imei numarası ve yurtdışından geldiği için kayıt ettirdiğim belgesi var. Nereye başvurmam gerekir? Savcılığa falan mı? Ya da polis? Yarın başvuracağım. Telefonumu imei ile bulurlar mı? Lütfen yardım edin.

(tikler daha sonra)
(1) 

Bilgisayarımda interneti kullanan şeyleri görme ve engelleme

eksi was here #629451 
Bilgisayarımda internet yok ve ara sıra telefonu bağlarım bilgisayara. O sırada kendini güncelleyen uygulama mı dersin, servis kontrolü yapmaya çalışan tarayıcı eklentileri mi dersin, virüs veritabanını yenilemeye çalışan antivirüs mü dersin.. telefonun kotasını hallediyor anlayacağınız.

Bilgisayar için, interneti kullanan yazılımları görme ve gerektiğinde onların internete bağlanmasını engelleyip, sadece tarayıcıma izin vereceğim bir araç var mıdır?
(1) 

HTC One'da NFC var mı?

eksi was here #626827 
HTC One sipariş ettim. Az evvel aklıma takıldı bu soru. Bu telefonda NFC var mı? Hani olmazsa olmazım değil ama olsaydı güzel olurdu.
(1) 

Back to the Future: Episode 2 oyununda bir yerde takıldım.

eksi was here #624285 
gizli barda Kid arka kapıdan çıkıyor ve biz de Zane'e kendi karilatürümüzü çizdirip duvara asıyoruz ya, hah, ondan sonra yok. Herkesle her şeyi konuştum, envanterdeki eşyaları vs. denedim ı ıh. Bir şeyi mi atlıyorum ne yapmak gerek?
(2) 

Bi çizgifilm vardı ismini hatırlayamadığım?

eksi was here #617846 
Bir köpek ve bir yaşlı teyze vardı. Köpek böyle "hıh hıh hıh" diye gülerdi, çeşitli maceralar olurdu. Bu köpek yaşlı gibiydi öyle hatırlıyorum. Nine bunun sahibiydi aynı zamanda.
(1) 

Akıllı telefonuma alabileceğim en yüksek kapasiteli internet paketi nedir?

eksi was here #615949 
Avea'nın ve Vodafone'un sınırsız tarifeleri ile ilgilenmiyorum çünkü çok uygulama indiririm ve onların sınırsız diye verdikleri internet çooooook yavaş.

Hız kısıtlaması olmayan, telefonuma alabileceğim en yüksek kapasiteli internet hangi operatörde hangi tarifededir?
(3) 

Gözlerim yaşarıyor birkaç gündür soğan doğrarmış gibi

eksi was here #615194 
Suyla yıkıyorum yok, kuru havlu ve peçeteyle siliyorum ı ıh.
Nasıl bir göz yanması ve yaşarmaysa artık, tıpır tıpır gözyaşı döküyorum.

Benim sorunum ne?
(2) 

Güzel bir anime film vardı

eksi was here #613488 
bir kız vardı, her gün önünden geçtiği restoranın sandalyesinde uyuyan bir kedi de vardı. Bu kız sokak kedilerini balık krakerle besliyordu. Sonra nasıl olduğunu hatırlamadığım bir şekilde bu kız başka bir dünyaya gidiyor ve kendisi de kedi oluyordu. Kötü bir kral vardı. Animenin sonunda kuleye tırmanarak kaçıyorlardı, bu kız bir başka kedinin kucağında idi hatta o sırada. Kulenin tepesinden bizim dünyaya geçiş yaparak kurtuluyorlardı. Güzel bir animeydi.
(2) 

Bir anime vardı

eksi was here #612633 
yanlış hatırlamıyorsam, kötü ruhları öldürmek isteyen bir kız vardı ve bu kızın kendisi de ruhsal bir varlıktı. Kılıcını kullanarak kötü ruhları kesiyordu, sonra da kılıcı ile bizim oğlanı kesiyordu. (hayır bleach değil)
Bizim oğlan sonra bazı insanların içinde yanan ateşler görüyordu, kız diyordu ki onlar ölmüş olması gereken ve sonradan yaşama dönen insanlar. Oğlan kendi içinde de ateş görüyordu. Kızın saçları çok uzundu hatta. Bu kadar.
(2) 

250 Liram var, 2 TB'lık harddisk alacağım fakat anlamam bunlardan.

eksi was here #610097 
Yarın internetten siparişi vereceğim. Harici harddisk almak için 250 TL bütçe ayırdım, alışveriş sitelerinde şöyle bir gezindim fakat Seagate var, Western var, Samsung var, Toshiba var, hangisi iyidir hangisi kötüdür bilmiyorum.

Bi el atıverin be anlayan dostlar, 250 liraya alabileceğim en iyi harici harddisk nedir?
(2) 

Yabancıların Ekşi Sözlük'ü var mı? Neler?

eksi was here #609286 
tasarımı falan ekşi sözlük gibi olan, sol frame'si olan, başlıkları ve entry'leri olan ama içeriği ingilizce olan siteler var mı?
(1) 

Feel This Moment in komik bir konser videosu vardı?

eksi was here #606775 
Pitbull ve christina şarkı söylerken arkadan sahneye bir sürü küçük pitbullcuklar ve christinacıklar çıkıyordu çok komik bir videoydu. Bulamadım bir türlü?
(8) 

Miyazaki'nin en iyi animesi hangisidir?

eksi was here #606413 
Malum Miyazaki denen kişi Japonya'nın tek kişilik Disney'i ..

Sizce en iyi anime filmi hangisidir?
(2) 

Bir anime film izlemiştim tam çıkaramıyorum

eksi was here #606287 
Geleceği anlatıyordu. Böyle gökyüzü ağırlıklıydı, uçan evler vardı ama bunlar altlarındaki pervaneler sayesinde uçuyorlardı. Bulutlar vardı, altında pervane bulunan uçan evler vardı. Ha bir de güzel bir şey olduğunu hatırlıyorum. Bu kadar.
(5) 

Bir anime film izlemiştim tam hatırlamıyorum.

eksi was here #605711 
Bir kız vardı başrolde. Bir de kedisi vardı. Annesi ile vedalaşıp başka bir şehre gidiyordu uçan süpürge ile. Hatta şehre giderken yağmur yağıyordu da süpürgeyi zor zaptediyordu. Kaldığı evde kedisi kaçıyordu, sonra eş bulup geri geliyordu falan. Şehirde çarpık kentleşme vardı. Camının önünde komşunun çatısı vardı, hemen atlıyordun mesela. Bir de fırıncı vardı ve bunun başroldeki kızla alakası vardı fakat alakayı hatırlamıyorum. Ve (emin değilim) kız bir oğlana aşık oluyordu. Olmayabilir de. Daha fazla bir şey hatırlayamıyorum beynimi s.... Ama güzel bir anime filmi olduğunu biliyorum.



Bu açıklamalar ile bahsettiğim anime filmi bulabilen olursa harbiden önünde saygıyla eğilir, şapka çıkarırım.
(3) 

Bi film izlemiştim korku filmiydi sanırım.

eksi was here #603392 
korku öğesi olarak çocuklar kullanılıyordu. Kasabada tüm insanlar ve hayvanlar bayılıyordu. Diğer şehirlerden bunu araştırmaya gelenler de bayılıyordu, hatta kasabanın girişine çizgi çekmişlerdi falan, çizgiyi geçenler bayılıyordu. Havayla ilgili olduğunu düşünüp dalgıç kıyafetli eleman gönderdiler o da bayıldı idi.
Her neyse, bu olaydan sonra o kasaba lanetlenmiş mi oluyordu ne oluyorsa artık, o olaydan hemen sonra bir grup çocuk doğuyordu ve bu çocuklar beyaz saçlı idi. Birbirleriyle bir şekilde anlaşıyor, kötülük planları yapıyorlardı. Sonra milleti öldürüyorlar mıydı hatırlamıyorum ilginç bir filmdi.
Beyin Film veritabanı geniş bir arkadaş yardımcı olursa minnettar kalacağım.
(3) 

Filmlerdeki kaymış sesi nasıl duzeltirim?

eksi was here #603304 
filmin sesi 10 saniye erken geliyor. Usb belleğe atıp tv'de izleyeceğim için, player üzerinden geçici çözümler istemiyorum. Edius, movie maker ve sony vegas var. Bunlar işime yarar mı? Nasıl yapmalıyım?
(2) 

Edius 6'da videonun altında çıkan sayacı yok etmek?

eksi was here #602692 
Edius 6'da düzenlediğim videoların altında süre sayacı çıkıyor, videolar böyle kaydediliyor ve ne kadar arasam da nereden kapatılacağını bulamadım. Nereden yok edeceğiz bu sayacı?
(1) 

Eedius'ta altyazılar videonun çözünürlüğünde çıkıyor.

eksi was here #602279 
Cep telefonumla çektiğim videoyu Edius'ta düzenledim ve yine Edius üzerinden altyazı eklemek istedim fakat eklediğim altyazıların çözünürlüğü videonun kendi çözünürlüğünde görünüyor. Malum cep telefonumun çekim kalitesi iyi olmadığı için yazılar piksel piksel çıkıyor ve okunmuyor. Yok mu bunun bir çözümü? Altyazılar kendi çözünürlüğünde, kaliteli çıksın istiyorum.
(5) 

iphone 4s 32 gb satılıp da 5 alınır mı, sonrakini bekleyeyim mi?

eksi was here #597771 
Bir adet iphone 4s 32 gb telefon hediye geliyor bana. Şimdi ben bunu satıp iphone 5 alsam mı, yoksa 'zaten bi sonraki iphone' un tanıtımına az kaldı." deyip bir sonrakini mi beklesem ? Yoksa boşverip 1 yıl 4S kullanıp, seneye tanıtılan iphone u mu alsam? Çok kararsızım yardım edin lütfen.
(4) 

Doğma büyüme bir Alman vatandaşı İsviçre'de oturma izni alabilir mi?

eksi was here #489857 
Başlıkta belirttiğim gibi, acil cevap lazım telefon bekliyorlar.
1

mobil görünümden çık