abi bu metro saat kaçta çalışmaya başlıyor diğerleri gibi 6 falan mı? bulamadım net bi kaynak. yarın otogara gitmem lazım toplu taşımayla en erken gidilebilen saatte. ilk metro mertere saat kaçta ulaşır acaba?
iyi geceler ece ayhan'lar...
şöyle bir derdim var,
kulaklık arayışındayım uzun süredir ve ufak cihazlardan yıldım yıllardır. kalitede ve büyük kafa üstü kulaklık arıyordum media markt'ta Sony MDR-XB450AP kulaklığa rastladım, test ettim fazlasıyla tatmin etti ancak o boyutta bi cihaz alacaksam kulaklık kablosu kulak kısmından çıkabilsin istedim. biraz daha araştırırken de Sony NWZ-WH303 modelinin siyah olanına rastladım ve görüntü, özellik itibariyle hastası oldum. diğer modelin de fiyat olarak neredeyse 2 katı ama bu caydırıcı bi etken olmadı. 250 lira kadar bir bütçeye karar vermiştim. özellikleri de mantıklı ve çok iyi... durum şu ki teşhir ürünü bulamıyorum mağazalarda bir türlü.
kısası: abi Sony NWZ-WH303 kulaklık deneyen, kullanan, kullanan tanıdığı olan birileri aydınlatsın ses kalitesi nasıl. tizler, basslar... ölümcül bass arayışım yok tadında olsa yeterli. cihazın tüm videolarını, inceleme yazılarını okudum ama "hiç korkma karşim al, keyfine bak" tarzı bi olaya ihtiyacım var.
niye bu kadar uzattıysam.
canım sıkılıyor.
cumartesi gecesi.
şöyle bir derdim var,
kulaklık arayışındayım uzun süredir ve ufak cihazlardan yıldım yıllardır. kalitede ve büyük kafa üstü kulaklık arıyordum media markt'ta Sony MDR-XB450AP kulaklığa rastladım, test ettim fazlasıyla tatmin etti ancak o boyutta bi cihaz alacaksam kulaklık kablosu kulak kısmından çıkabilsin istedim. biraz daha araştırırken de Sony NWZ-WH303 modelinin siyah olanına rastladım ve görüntü, özellik itibariyle hastası oldum. diğer modelin de fiyat olarak neredeyse 2 katı ama bu caydırıcı bi etken olmadı. 250 lira kadar bir bütçeye karar vermiştim. özellikleri de mantıklı ve çok iyi... durum şu ki teşhir ürünü bulamıyorum mağazalarda bir türlü.
kısası: abi Sony NWZ-WH303 kulaklık deneyen, kullanan, kullanan tanıdığı olan birileri aydınlatsın ses kalitesi nasıl. tizler, basslar... ölümcül bass arayışım yok tadında olsa yeterli. cihazın tüm videolarını, inceleme yazılarını okudum ama "hiç korkma karşim al, keyfine bak" tarzı bi olaya ihtiyacım var.
niye bu kadar uzattıysam.
canım sıkılıyor.
cumartesi gecesi.
selam okumaktan yılmayanlar
başlıkta bahsettiğim olay intibak zamanlarında pratikte çok zor olsa da yönetmeliklerde yazdığına göre mümkündü yani teoride 2 yıllık okul okuyup bir fakülteye dgs ile geçtikten sonra başka bir okula yatay geçiş yapılıyordu.
şimdiler de bu mümkün mü? bilgisi olan var mı?
başlıkta bahsettiğim olay intibak zamanlarında pratikte çok zor olsa da yönetmeliklerde yazdığına göre mümkündü yani teoride 2 yıllık okul okuyup bir fakülteye dgs ile geçtikten sonra başka bir okula yatay geçiş yapılıyordu.
şimdiler de bu mümkün mü? bilgisi olan var mı?
iyi geceler her ayın 6 sı gecesi 00:01 de soluğu ziraat atm'sinde alanlar.
soru başlıkta da açık zaten. var mı böyle bir mekan kocaelide. merkeze yakın, sabah umuttepe'ye tek otobüs gidilebilecek mesafede.
soru başlıkta da açık zaten. var mı böyle bir mekan kocaelide. merkeze yakın, sabah umuttepe'ye tek otobüs gidilebilecek mesafede.
iyi geceler nietzscheler.
derdimi anlatayım da, davranışlarıma bir yön verin istedim.
babam şu günlerde hasta. doktor kafadan 1 ay yatacak hastanede ameliyat da olacak demiş. babamla aramdaki ilişki ve iletişim bozukluğu çok geçmişe dayandığından hep bir garibiz. ben onu o şekilde görmeye dayanamayıp 1-2 dakika belki duruyorum odada, hastane kokusu rahatsız etti deyip kaçıyorum. koku falan hikaye tabii. o da zaten anneme, irrasyonel kedi gelmesin o bakamaz bana beceremez o tarz şeyleri falan demiş. baba psikolojisi tabii onu hasta bir şekilde görmemi istemiyor aslında yoksa sadece ilaç saatinde ilaçlarını veriyoruz okadar. yapılamayacak bir şey yok ortada. demek istediğim, ben bir evlat olarak, nasıl davranmalıyım.
tabi şimdi, 'ne demek nasıl davranmalıyım lan o senin baban!' diyecekler olacaktır ama aramız gerçekten hiç iyi olmadı garip bir mesafe ve ilişki bozukluğu var. çok böyle ağlayıp sızlamadan 'üühhüüü sen benim babamsın ölürüm seni için.' triplerine girmeden, kendi içimde zaten giriyorum bu triplere ama bunu hissettirmeden, nasıl davranabilirim.
derdimi anlatayım da, davranışlarıma bir yön verin istedim.
babam şu günlerde hasta. doktor kafadan 1 ay yatacak hastanede ameliyat da olacak demiş. babamla aramdaki ilişki ve iletişim bozukluğu çok geçmişe dayandığından hep bir garibiz. ben onu o şekilde görmeye dayanamayıp 1-2 dakika belki duruyorum odada, hastane kokusu rahatsız etti deyip kaçıyorum. koku falan hikaye tabii. o da zaten anneme, irrasyonel kedi gelmesin o bakamaz bana beceremez o tarz şeyleri falan demiş. baba psikolojisi tabii onu hasta bir şekilde görmemi istemiyor aslında yoksa sadece ilaç saatinde ilaçlarını veriyoruz okadar. yapılamayacak bir şey yok ortada. demek istediğim, ben bir evlat olarak, nasıl davranmalıyım.
tabi şimdi, 'ne demek nasıl davranmalıyım lan o senin baban!' diyecekler olacaktır ama aramız gerçekten hiç iyi olmadı garip bir mesafe ve ilişki bozukluğu var. çok böyle ağlayıp sızlamadan 'üühhüüü sen benim babamsın ölürüm seni için.' triplerine girmeden, kendi içimde zaten giriyorum bu triplere ama bunu hissettirmeden, nasıl davranabilirim.
bir arkadaşım rica etti sormam için,
çok şiddetli ve sık sık tekrarlayan bir baş ağrısı. beyin sanki büyüyormuş da baskı oluşturuyormuş gibi oluyor. en azından geçici de olsa yapılabilinecek bir şey var mıdır?
çok şiddetli ve sık sık tekrarlayan bir baş ağrısı. beyin sanki büyüyormuş da baskı oluşturuyormuş gibi oluyor. en azından geçici de olsa yapılabilinecek bir şey var mıdır?
Barış Bıçakçı'nın son romanı, Sinek Isırıklarının Müellifi'nin kapağında bir site ya da toplu konut her ne ise artık öyle bir fotoğraf var, romanı henüz bitirmedim, belki içinde geçen bir yerdir o yüzden bilemiyorum ancak kapaktaki bu yeri merak ettim. kapak fotoğrafçısının fotokritik portföyünü de buldum ama orada da yok fotoğraf.
bu arada günaydın dostoyevskiler.
bu arada günaydın dostoyevskiler.
1