Bazı kızlara bakıyorum, fondöten ciltlerinde ipek gibi duruyor. Bunu nasıl başarıyorsunuz hanımlar? Ben ne zaman fondöten sürsem ecnebilerin deyimiyle "cakey" bir görüntü oluşuyor sanki. Yüzümde fondöten olduğu çok belli oluyor. Hatayı nerede yapıyorum ben? Siz nasıl uyguluyorsunuz fondöteni? Var mı bana verebileceğiniz minik ipuçları?
Şimdi kaliteli markalara yönel diyeceksiniz ama inanın ki en fahiş fiyatlara satılan fondötenler bile tam oturmuyor sanki cildime. Bir de şu var, ya çok sarı duruyor ya turuncu ya da pembe. Hoff :/
Bir de şu bb ya da cc kremlerle hiç yıldızım barışmadı benim. Nemlendiriciliği çok yüksek olduğundan cildim bir türlü içmiyor o ürünü. Parıl parıl parlıyorum, hoş bir görüntü ortaya çıkmıyor. Sanki tüm gözeneklerim tıkanmış gibi hissediyorum. O yüzden bu ürünleri pek tercih etmiyorum.
Marka ve ürün tavsiyesine açığım bu arada (benim şu ana kadar kullandıklarım: Shiseido, Estee Lauder, Clinique, Max Factor, La Roche Posay).
Edit: Bu arada cildimi ürünü uygulamadan önce güzelce temizleyip nemlendiriyorum.
Bu soruya lütfen yalnızca KADINLAR cevap versin. Şimdiden teşekkür ettim.
Şimdi kaliteli markalara yönel diyeceksiniz ama inanın ki en fahiş fiyatlara satılan fondötenler bile tam oturmuyor sanki cildime. Bir de şu var, ya çok sarı duruyor ya turuncu ya da pembe. Hoff :/
Bir de şu bb ya da cc kremlerle hiç yıldızım barışmadı benim. Nemlendiriciliği çok yüksek olduğundan cildim bir türlü içmiyor o ürünü. Parıl parıl parlıyorum, hoş bir görüntü ortaya çıkmıyor. Sanki tüm gözeneklerim tıkanmış gibi hissediyorum. O yüzden bu ürünleri pek tercih etmiyorum.
Marka ve ürün tavsiyesine açığım bu arada (benim şu ana kadar kullandıklarım: Shiseido, Estee Lauder, Clinique, Max Factor, La Roche Posay).
Edit: Bu arada cildimi ürünü uygulamadan önce güzelce temizleyip nemlendiriyorum.
Bu soruya lütfen yalnızca KADINLAR cevap versin. Şimdiden teşekkür ettim.
giphy.com
sizce de çok tatlı değil mi yav?
bonus:
68.media.tumblr.com
68.media.tumblr.com
vay be... yeryüzünde böyle erkekler de yaşıyor...
Edit: OH MY GOSH! :O 68.media.tumblr.com
sizce de çok tatlı değil mi yav?
bonus:
68.media.tumblr.com

68.media.tumblr.com

vay be... yeryüzünde böyle erkekler de yaşıyor...
Edit: OH MY GOSH! :O 68.media.tumblr.com

Bana Hundertwasser, Miro, Matisse tarzında ressamlar önerir misiniz? Eserlerinde canlı renkler ve basit detaylar kullanmayı seven, insan figürünü pek tercih etmeyen resim sanatçıları arıyorum. Hatta sevdiğiniz tüm modern sanatçıları (resim sanatçılarından bahsediyorum bittabi) yazarsanız çok mutlu olurum.
arıyorum. işten gelince izlemelik, kafa yormayan ve en önemlisi içinde taş gibi sarışın bir abimizi bulunduran diziler var mı bildiğiniz? sırf göz zevkimi tatmin edebilecek bir seyirlik arıyorum, konu vs. önemli değil.
elimde bir fotoğraf var, arka plan beyaz. ben arka planı şeffaf yapmak istiyorum. renkli bir zemine koyduğumda arkada beyaz kısımlar görünmesin istiyorum.
sabahtan beri online editor'larla uğraşıyorum, beceremedim. bunu nasıl yapabilirim acaba, var mı bir fikriniz?
not: bilgisayarda photoshop yüklü değil, şu an indirip yüklemem mümkün de değil.
sabahtan beri online editor'larla uğraşıyorum, beceremedim. bunu nasıl yapabilirim acaba, var mı bir fikriniz?
not: bilgisayarda photoshop yüklü değil, şu an indirip yüklemem mümkün de değil.
insanların toplu olarak bulundukları ortamlarda (iş yeri olur, arkadaş grubu olur vs.) sürekli birbirine kaş göz ederek iletişim kuran kişiler hakkında ne düşünüyorsunuz?
ben buna çok denk geliyorum. bana birini göstererek kaş göz ediyorlar mesela, bakışları değişiyor, bir şeyler anlatmaya çalışıyorlar ve ben de bir şey anlamıyorum. akılları sıra bana birini göstererek onunla alay etmemi, ona sinsice ve aşağılar şekilde bakıp sonra da bana kaş göz eden kişiye dönüp manidar bir şekilde gülümsememi falan bekliyorlar herhalde. ben bu oyuna ortak olamıyorum ya. bana çok düşük, çok ucuz geliyor bu tip hareketler. kendimi o ortama ait hissetmiyorum. ben kimseyi dışlamak istemiyorum, kimse ile dalga geçmek istemiyorum, kimsenin arkasından bakıp yamuk yamuk sırıtmak istemiyorum. insanlar benimle bu şekilde iletişim kursun istemiyorum.
kendimi bildim bileli insan ilişkilerim hep biraz zayıf olmuştur benim. sosyal zeka hak getire. böyle mimiklerle falan anlaşmayı hiç beceremem, becersem de bir topluluk içinde bunun uygulanmasını doğru bulmam. utanırım. fakat böyle düşündüğüm için yadırganan ben oluyorum genelde.
siz ne düşünüyorsunuz bu konu hakkında? bu tip sessiz sessiz kaşını gözünü kırparak, oynatarak diğer insanların yanında iletişim kurmak doğru mu sizce? bu, arkadaşlık bağlarını güçlendiren bir şey mi? siz de yapıyor musunuz böyle hareketler? yanlış düşünen ben miyim?
ben buna çok denk geliyorum. bana birini göstererek kaş göz ediyorlar mesela, bakışları değişiyor, bir şeyler anlatmaya çalışıyorlar ve ben de bir şey anlamıyorum. akılları sıra bana birini göstererek onunla alay etmemi, ona sinsice ve aşağılar şekilde bakıp sonra da bana kaş göz eden kişiye dönüp manidar bir şekilde gülümsememi falan bekliyorlar herhalde. ben bu oyuna ortak olamıyorum ya. bana çok düşük, çok ucuz geliyor bu tip hareketler. kendimi o ortama ait hissetmiyorum. ben kimseyi dışlamak istemiyorum, kimse ile dalga geçmek istemiyorum, kimsenin arkasından bakıp yamuk yamuk sırıtmak istemiyorum. insanlar benimle bu şekilde iletişim kursun istemiyorum.
kendimi bildim bileli insan ilişkilerim hep biraz zayıf olmuştur benim. sosyal zeka hak getire. böyle mimiklerle falan anlaşmayı hiç beceremem, becersem de bir topluluk içinde bunun uygulanmasını doğru bulmam. utanırım. fakat böyle düşündüğüm için yadırganan ben oluyorum genelde.
siz ne düşünüyorsunuz bu konu hakkında? bu tip sessiz sessiz kaşını gözünü kırparak, oynatarak diğer insanların yanında iletişim kurmak doğru mu sizce? bu, arkadaşlık bağlarını güçlendiren bir şey mi? siz de yapıyor musunuz böyle hareketler? yanlış düşünen ben miyim?
biliyorum bu tip sorulardan bıktınız artık ama söz veriyorum bu son olacak. dün bir puanlama sorusu vardı burada. neyse, ben bir cevap verdim ve bir muhabbet döndü soru altında. benim de aklıma takıldı, o yüzden bir de size sorayım dedim.
efendim benim hastası olduğum bir çocuk var. dün bu çocuğa birçok kişi "ııyyk çok çirkin, bu ne yav çok kötü!!" falan diye tepki verdi. ben bayağı afalladım. bana sorarsanız bu çocuk 10 üzerinden 12. resimlerine bakınca içim titriyor öyle diyeyim. bana bi' he dese bir sene evden çıkarmam ben bunu afgafsg. güzellik bu kadar da göreceli olabilir mi gerçekten?
neyse resimleri paylaşıyorum, lütfen linklerin tamamını inceleyip öyle görüş bildirin. bu çocuk 10 üzerinden kaç eder sizce? bir de eğer beğenmediyseniz nedenini yazarsanız çok mutlu olurum.
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
(oofff şu kemik yapısına bakar mısınız?)
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
bu arada bu çocuğun boyu 192.5 cm. daha ziyade hanım yazarlar yorumlarsa sevinirim. kadınların görüşlerini daha çok merak ediyorum.
efendim benim hastası olduğum bir çocuk var. dün bu çocuğa birçok kişi "ııyyk çok çirkin, bu ne yav çok kötü!!" falan diye tepki verdi. ben bayağı afalladım. bana sorarsanız bu çocuk 10 üzerinden 12. resimlerine bakınca içim titriyor öyle diyeyim. bana bi' he dese bir sene evden çıkarmam ben bunu afgafsg. güzellik bu kadar da göreceli olabilir mi gerçekten?
neyse resimleri paylaşıyorum, lütfen linklerin tamamını inceleyip öyle görüş bildirin. bu çocuk 10 üzerinden kaç eder sizce? bir de eğer beğenmediyseniz nedenini yazarsanız çok mutlu olurum.
i.hizliresim.com

i.hizliresim.com

i.hizliresim.com

i.hizliresim.com

i.hizliresim.com

i.hizliresim.com

i.hizliresim.com

i.hizliresim.com

bu arada bu çocuğun boyu 192.5 cm. daha ziyade hanım yazarlar yorumlarsa sevinirim. kadınların görüşlerini daha çok merak ediyorum.
bilhassa kuzey avrupa doğası ile ilgili böyle harika, buz gibi fotoğraflar paylaşan instagram sayfaları var mı önerebileceğiniz?
sözlük'teki "takip edilesi instagram sayfaları" başlığını kurcaladım epey ama pek tatmin olmadım. kendi çabalarımla birkaç hesap buldum ama bunlar bol hit alan photoshoplu resimler paylaşan hesaplar. ben daha samimi sayfalar arıyorum. belki bildiğiniz kıyıda köşede kalmış şahane hesaplar vardır diye bir de size sorayım dedim.
edit: fotoğraflar ne kadar soğuk, puslu, kayalık, yeşil, mavi olursa o kadar iyi.
sözlük'teki "takip edilesi instagram sayfaları" başlığını kurcaladım epey ama pek tatmin olmadım. kendi çabalarımla birkaç hesap buldum ama bunlar bol hit alan photoshoplu resimler paylaşan hesaplar. ben daha samimi sayfalar arıyorum. belki bildiğiniz kıyıda köşede kalmış şahane hesaplar vardır diye bir de size sorayım dedim.
edit: fotoğraflar ne kadar soğuk, puslu, kayalık, yeşil, mavi olursa o kadar iyi.
cevaplarsa sevinirim. Ekşi Sözlük'te bir başlık gördüm ve merak ettim, karşı cinste boy takıntısı var mı sizde? Tabii, karakter yapısı, kişisel ilgi alanları, zekası vb. pek çok değişken var ama yine de 170-175 cm altı tüm kadınlar bacımdır mı diyorsunuz? Çok güzel ve akıllı bir kızı sırf 160-165 cm boyunda olduğu için geri çevirir misiniz?
Biraz sığ ve şekilci bir soru oldu, farkındayım ama merak ettim.
Biraz sığ ve şekilci bir soru oldu, farkındayım ama merak ettim.
squat, workout vs. yaparken kaç kilogram ağırlık kullanıyorsunuz? ben 1 kg + 1 kg toplamda 2 kg kullanıyorum ve bugün bunu bir arkadaşa söyledim çocuk benimle ağır t...k geçti. sizde durum nedir merak ettim?
i.hizliresim.com 
bir de aynı gözlüğün şu altlara doğru şeffaflaşan modelini bulabilir miyiz?: i.hizliresim.com

bir de aynı gözlüğün şu altlara doğru şeffaflaşan modelini bulabilir miyiz?: i.hizliresim.com

siz de yaşıyor musunuz? Cep telefonumdan siteye bağlandığım zaman mobil görünümden çıkıp o şekilde kullanıyorum. Bir soruyu favorilere eklemeye çalışınca önce yıldız turuncuya dönüyor ama favorilerimin arasında görünmüyor. Sonra dönüp tekrar bakıyorum soruya, sanki hiç favoriye eklememişcesine gri renkte duruyor. Aynı şekilde sayfayı yenileyince de yıldız anında griye geri dönüyor. Uzun basmaya çalıştım, birkaç kez tıkladım vs. yok sorun çözülmüyor.
Bir kez olsa iki kez olsa anlayacağım ama aylardır bu şekilde. Biraz araştırdım ve bu sorunu bir kişinin daha yaşadığını gördüm önceki duyurularda. Sizde durum nedir?
Bir kez olsa iki kez olsa anlayacağım ama aylardır bu şekilde. Biraz araştırdım ve bu sorunu bir kişinin daha yaşadığını gördüm önceki duyurularda. Sizde durum nedir?
diyelim ki fast food dükkanı tarzında bir yerdesiniz. sipariş alan görevliye "falanca yiyeceğin hazırlanması ne kadar sürer?" diye sordunuz, kız da "8 dakika" dedi. peki deyip ödemeyi yaptınız ve geçip bir yere oturdunuz, beklemeye başladınız.
dükkan fazla kalabalık değil. dükkanda çalışan görevliler kendi aralarında sohbet ediyorlar, şakalaşıyorlar vs. neyse sizden sonra başkaları geliyor (3-4 kişi) onların siparişleri de alınıyor. fakat sizden sonra gelen herkesin siparişi sizinkinden önce hazır oluyor.
saate bakıyorsunuz, siz sipariş vereli 25 dakika olmuş. gidip görevliye "ben şu siparişi vermiştim, 8 dk dediniz 25 dk oldu, bir terslik mi oluştu?" diye soruyorsunuz. kız "şeeyy" falan diyor yüzü şekilden şekle giriyor. "daha hazırlanmaya başlamadı, değil mi?" diye soruyorsunuz ve kız da "yiaaa nasıl oldu gerçekten hiç bilmiyorum, vaktiniz varsa bekler misiniz? 2 dakikada hazır olur." diyor.
bunun üzerine naparsınız?
1- "peki, yalnız biraz çabuk olun lütfen" diyerek beklemeye devam ederim.
2- "hayır, daha fazla bekleyemem" deyip para iadesi isterim.
3- "sizin beni bekletmeye ne hakkınız var!?" derim ve ücretsiz hizmet talep ederim (yani hem paramı geri alırım hem de yiyeceğimi alır yerim).
4- kıza çemkirip "alın yiyeceğiniz de sizin olsun parası da batsın" deyip dükkanı terk ederim.
5- yukarıdakilerden farklı bir tepki veririm (ne olduğunu yazarsanız sevinirim).
dükkan fazla kalabalık değil. dükkanda çalışan görevliler kendi aralarında sohbet ediyorlar, şakalaşıyorlar vs. neyse sizden sonra başkaları geliyor (3-4 kişi) onların siparişleri de alınıyor. fakat sizden sonra gelen herkesin siparişi sizinkinden önce hazır oluyor.
saate bakıyorsunuz, siz sipariş vereli 25 dakika olmuş. gidip görevliye "ben şu siparişi vermiştim, 8 dk dediniz 25 dk oldu, bir terslik mi oluştu?" diye soruyorsunuz. kız "şeeyy" falan diyor yüzü şekilden şekle giriyor. "daha hazırlanmaya başlamadı, değil mi?" diye soruyorsunuz ve kız da "yiaaa nasıl oldu gerçekten hiç bilmiyorum, vaktiniz varsa bekler misiniz? 2 dakikada hazır olur." diyor.
bunun üzerine naparsınız?
1- "peki, yalnız biraz çabuk olun lütfen" diyerek beklemeye devam ederim.
2- "hayır, daha fazla bekleyemem" deyip para iadesi isterim.
3- "sizin beni bekletmeye ne hakkınız var!?" derim ve ücretsiz hizmet talep ederim (yani hem paramı geri alırım hem de yiyeceğimi alır yerim).
4- kıza çemkirip "alın yiyeceğiniz de sizin olsun parası da batsın" deyip dükkanı terk ederim.
5- yukarıdakilerden farklı bir tepki veririm (ne olduğunu yazarsanız sevinirim).
(6)
belgrad, saraybosna, mostar, üsküp, tiran, ohrid, resne, budva, kotor
köstebek kurabiye #1094190
buralarda bulundunuz mu daha önce? görüşleriniz nedir buralar hakkında? gezilip görülmeye değer mi yoksa hayat boyu görülmeseler de olur mu?
Yaz için kısa bir tatil planı yapmaya çalışıyorum. Sizce hangisi daha mantıklı?
1- 2500-3000 tl bütçe ile 2-3 günlüğüne Stockholm'e gitmek
2- 4000-5000 tl bütçe ile 7-8 günlüğüne Baltık turu yapmak (gezilecek şehirler Helsinki, Tallinn, Riga ve Vilnius)
Şunu belirteyim, Stockholm'un bendeki yeri çok ayrıdır, en çok görmek istediğim şehir burası ama hazır o kadar parayı gözden çıkarmışken İskandinav havasına sahip fakat nispeten daha ekonomik ülkelerde daha uzun süre kalmak daha mı iyi olur sanki?
Not: Bu arada yukarıdaki bahsettiğim şartlarda esneme payı yok çünkü tur acentası ile gideceğim.
1- 2500-3000 tl bütçe ile 2-3 günlüğüne Stockholm'e gitmek
2- 4000-5000 tl bütçe ile 7-8 günlüğüne Baltık turu yapmak (gezilecek şehirler Helsinki, Tallinn, Riga ve Vilnius)
Şunu belirteyim, Stockholm'un bendeki yeri çok ayrıdır, en çok görmek istediğim şehir burası ama hazır o kadar parayı gözden çıkarmışken İskandinav havasına sahip fakat nispeten daha ekonomik ülkelerde daha uzun süre kalmak daha mı iyi olur sanki?
Not: Bu arada yukarıdaki bahsettiğim şartlarda esneme payı yok çünkü tur acentası ile gideceğim.
7.55'te Atatürk Havalimanı'ndan kalkacak olan uçağa Eskişehir'den gece saat 12'de otobüse binerek yetişebilir miyim?
Sabah 5 sularında İstanbul'a varmış olacağım, otobüs firmalarının Atatürk Havalimanı'na servisleri var mı? Yok ise, ulaşımı nasıl sağlayacağım, Kadıköy'den Havataş'a binmem mi gerekiyor?
O saatlerde köprü trafiği nasıl olur? Check-in işlemleri, pasaport kontrolü, sıra bekleme vs. derken yetişebilir miyim?
Sabah 5 sularında İstanbul'a varmış olacağım, otobüs firmalarının Atatürk Havalimanı'na servisleri var mı? Yok ise, ulaşımı nasıl sağlayacağım, Kadıköy'den Havataş'a binmem mi gerekiyor?
O saatlerde köprü trafiği nasıl olur? Check-in işlemleri, pasaport kontrolü, sıra bekleme vs. derken yetişebilir miyim?
özgün bir konuya sahip iskandinav filmleri var mı tavsiye edebileceğiniz? illaki iskandinav olmasına gerek yok aslında, kuzey avrupa yapımı olması ve enteresan bir işlenişe sahip olması yeterli. teşekkürler şimdiden.
Sabah kalktığımda yarım limonu sıcağa yakın ılık suya sıkıp aç karna içiyorum. Aynı şeyi bir de gece yatmadan yarım saat önce yapıyorum. Bunu yapmaya seneler önce önce cilt sağlığım açısından başlamıştım ama yıllar içinde alışkanlık yaptı şimdi zevkine içiyorum, çok hoşuma gidiyor. Bunu yaptığımda kendimi arınmış hissediyorum.
Şimdi sorularım şunlar: Bunun gerçekten vücuda bir yararı var mı? Ya da uzun süreli alımda zararları var mıdır? Bir de kilo almaya çalışıyorum ama alamıyorum, bununla bir ilgisi olabilir mi?
Not: Herhangi bir mide problemim yok.
Edit: Söylemeyi unutmuşum, bu bir limon haricinde her gün salatama bol limon sıkıp yerim, çayları falan da hep limonlu içerim. Bu şekilde bazen günde 2 limon tüketiyorumdur.
Şimdi sorularım şunlar: Bunun gerçekten vücuda bir yararı var mı? Ya da uzun süreli alımda zararları var mıdır? Bir de kilo almaya çalışıyorum ama alamıyorum, bununla bir ilgisi olabilir mi?
Not: Herhangi bir mide problemim yok.
Edit: Söylemeyi unutmuşum, bu bir limon haricinde her gün salatama bol limon sıkıp yerim, çayları falan da hep limonlu içerim. Bu şekilde bazen günde 2 limon tüketiyorumdur.
kendi halinde iyi bir insan olmama rağmen içimde hiç merhamet duygusu yok. karşımdaki insan çok sevdiğim, değer verdiğim bir yakınım da olsa başına kötü bir şey geldiğinde üzülemiyorum, içim cız etmiyor.
misal çok yakın bir arkadaşımın başına korkunç bir şey gelmiş olsun, derdini dinler onu teselli edip yakından ilgilenirim ama hiçbir şey hissetmem. sadece hayvan demesinler diye üzülmüş gibi davranırım.
bazen burada intihar edeceğini bildiren kişiler görüyorum, millet seferber oluyor onu vazgeçirmek için "arkadaşlar şu semtte yaşayan birileri varsa gitsin konuşsun kurtarsın onu nolur :(" falan yazıyorlar. ben ise hiçbir şey hissetmiyorum. sıradaki soruya geçiyorum hemen.
bazen hasta çocuk resimleri falan paylaşılıyor sosyal medyada. umarım iyileşir deyip geçiyorum. üzülemiyorum.
geçtiğimiz son birkaç ayda çok acı kayıplar yaşadım yakın çevremde. çok sevdiğim insanlardı ama cenazeden eve geldikten sonra açtım müzik falan dinledim. günlük sıradan yaşantıma geri döndüm sanki hiçbir şey olmamışcasına.
bu sizce yalnızca bir karakter özelliği mi yoksa psikolojik bir rahatsızlık mı? eğer rahatsızlık ise bunun bir adı var mı?
misal çok yakın bir arkadaşımın başına korkunç bir şey gelmiş olsun, derdini dinler onu teselli edip yakından ilgilenirim ama hiçbir şey hissetmem. sadece hayvan demesinler diye üzülmüş gibi davranırım.
bazen burada intihar edeceğini bildiren kişiler görüyorum, millet seferber oluyor onu vazgeçirmek için "arkadaşlar şu semtte yaşayan birileri varsa gitsin konuşsun kurtarsın onu nolur :(" falan yazıyorlar. ben ise hiçbir şey hissetmiyorum. sıradaki soruya geçiyorum hemen.
bazen hasta çocuk resimleri falan paylaşılıyor sosyal medyada. umarım iyileşir deyip geçiyorum. üzülemiyorum.
geçtiğimiz son birkaç ayda çok acı kayıplar yaşadım yakın çevremde. çok sevdiğim insanlardı ama cenazeden eve geldikten sonra açtım müzik falan dinledim. günlük sıradan yaşantıma geri döndüm sanki hiçbir şey olmamışcasına.
bu sizce yalnızca bir karakter özelliği mi yoksa psikolojik bir rahatsızlık mı? eğer rahatsızlık ise bunun bir adı var mı?
(19)
2000'li yılların başlarında çok popüler bir dans parçası vardı - BULDUM!-
köstebek kurabiye #1079261
cool bir parçaydı. mtv'de, radyo istasyonlarında falan çok sık çalıyordu. kendini tekrar eden bir melodisi vardı. şarkının içinde "keep on believing me" "tell me what you wanna be" sözleri geçiyordu. zenci olduğunu tahmin ettiğim bir kadın vokal söylüyordu şarkıyı. klibi de çok renkliydi. karanlık bir ortamda disko ışıkları falan vardı, hızlı hızlı görüntüler geçiyordu. neydi o şarkının ismi yav?
edit: sonunda buldum! silicone soul - right on: www.youtube.com
edit: sonunda buldum! silicone soul - right on: www.youtube.com

sene 2001 ya da 2002 falan. radyoda sıkça çalan bir parça var, tahminimce ispanyolca (portekizce de olabilir). içinde bolca amor kelimesi geçiyor, hatta üstüne bastıra bastıra söylüyor arkasından eko yapıyor. şarkı hüzünlü gibi görünse de aslında bayağı şuh. nakaratı hareketli. enteresan bir tarzı var, trip-hop gibi ama değil gibi de. buldurabilecek misiniz?
edit: kadın vokal.
edit: kadın vokal.
yapmaya değer mi? Gezecek görecek güzel yerler var mı gerçekten? Yoksa eski püskü küçük ve yoksul yerler mi buralar? Nedense bende bıraktığı izlenim bu.
Geçtiğimiz kış Orta Avrupa turu yaptım ve bütçemi bayağı aştım. O yüzden yazın ucuz yollu vizesiz bir seyahate çıkayım diyorum ama nereden baksan 2500-3000 tl gider Balkanlar için de.
Ne yapmamı önerirsiniz?
1) "Git gez işte kafan dağılır, havan değişir. Sandığın kadar sıkıcı değildir oralar."
2) "Vereceğin paraya değmez. Bu yaz bir yere gitme para biriktir, seneye krallar gibi İskandinavya turu yaparsın." (dipnot: asıl görmek istediğim yer burası ama şu an için param yetmiyor.)
Geçtiğimiz kış Orta Avrupa turu yaptım ve bütçemi bayağı aştım. O yüzden yazın ucuz yollu vizesiz bir seyahate çıkayım diyorum ama nereden baksan 2500-3000 tl gider Balkanlar için de.
Ne yapmamı önerirsiniz?
1) "Git gez işte kafan dağılır, havan değişir. Sandığın kadar sıkıcı değildir oralar."
2) "Vereceğin paraya değmez. Bu yaz bir yere gitme para biriktir, seneye krallar gibi İskandinavya turu yaparsın." (dipnot: asıl görmek istediğim yer burası ama şu an için param yetmiyor.)
Uzun süredir kurtulmak için çabaladığım çok utanç verici bir illete sahibim. Ben kendimi bildim bileli bilhassa yabancı erkek veya kadın oyunculara karşı marazi bir ilgi besliyorum. Bu ilgi zaman zaman öyle dehşet verici bir boyutta oluyor ki ben bile korkuyorum. Tüm günü onu düşünerek geçiriyorum, geceleri gözüme uyku girmiyor, yemeden içmeden kesiliyorum, sevgilileri ile resimlerini gördükçe ağlama krizine giriyorum, düpedüz kendi kendime aşk acısı çekiyorum ahafsg. Güldüğüme bakmayın, bildiğiniz hayat kalitemi düşürüyor bu durum.
27 yaşındayım (Aralık'ta 28'e gireceğim) ve şu ana kadar çevremdeki hiçbir erkekten veya kadından hoşlanmadım. Ciddiyim. En fazla "Hmm hoş bir insana benziyor, biraz takılayım bari." dedim ama sonrasında hiç iplemedim. Aşk hayatımın özeti bu maalesef.
Gördüğünüz üzere bu tip durumlar için yaşım oldukça büyük. Peki bu dertten nasıl kurtulurum ben? Nasıl normale dönerim? Dönebilir miyim ki?
Son olarak,
(bkz: facepalm)
27 yaşındayım (Aralık'ta 28'e gireceğim) ve şu ana kadar çevremdeki hiçbir erkekten veya kadından hoşlanmadım. Ciddiyim. En fazla "Hmm hoş bir insana benziyor, biraz takılayım bari." dedim ama sonrasında hiç iplemedim. Aşk hayatımın özeti bu maalesef.
Gördüğünüz üzere bu tip durumlar için yaşım oldukça büyük. Peki bu dertten nasıl kurtulurum ben? Nasıl normale dönerim? Dönebilir miyim ki?
Son olarak,
(bkz: facepalm)
Var mıdır? yoksa biz illa ki bu adamların bize "al bak bu şarkılar var bunları dinle" diye sunduğu spotify tarzı çevrimiçi/dışı uygulamalar aracılığıyla mı müzik dinlemek zorundayız?
Yani bilgisayardan kendi attığımız müzikleri, yıllarca özenle oluşturduğumuz kendi arşivimizi ağız tadıyla dinleyemeyecek miyiz kendi telefonumuzda? Eğer dinleyemeyeceksek sokayım böyle işin içine.
Yani bilgisayardan kendi attığımız müzikleri, yıllarca özenle oluşturduğumuz kendi arşivimizi ağız tadıyla dinleyemeyecek miyiz kendi telefonumuzda? Eğer dinleyemeyeceksek sokayım böyle işin içine.
birkaç gün önce ipnone 6s aldım ve içine bir ton müzik yükleyip listeler yaptım. fakat gel gör ki bugün içine bir tane daha şarkı yükleyip eşzamanla dedikten sonra telefondaki müzik imgesine bastığım zaman şu: s9.postimg.org
ekran karşıma gelir oldu. yani hiçbir şekilde müziklerime ulaşamıyorum ve dolayısıyla dinleyemiyorum. bu resim ekrandan gitmiyor. sebep ne ola ki?

Son bir aydır bacaklarımın arkasında yeşilimsi irili ufaklı morluklar oluşmaya başladı. İlk önceleri bir yere çarpıyorum falan sanıyordum ama hiç hatırlamıyorum. Galiba kendiliğinden oluşuyorlar. Zaten doktora gideceğim ama yakın bir tarihe randevu alamam. Ayrıca hangi uzmana görüneceğimi bilemedim. Internette araştırdım lösemi falan yazıyor korktum bayağı. Bunu yaşayan başka birileri de var mı merak ettim. Başka neden kaynaklanıyor olabilir acaba? 7 aydır roaccutane kullanıyorum onunla bir ilgisi var mıdır? Test sonuçlarımda ciddi bir şey yoktu ama bilemedim yine de. Neyse gelecek cevaplar için şimdiden teşekkürler.
Not: bu arada hızla kilo kaybediyorum.
Not: bu arada hızla kilo kaybediyorum.
şu anki mevcut kitaplığımı genişletmek istiyorum. buna göre,
1) son zamanlarda okuyup da çok beğendiğiniz kitaplar hangileri?
2) bak şunu okumadıysan mutlaka kitaplığında bulunsun diyebileceğiniz eserler neler?
3) eğlenceli bir dille kaleme alınmış kafa açan roman ya da kısa hikaye tarzı önerebileceğiniz kitaplar var mı? var ise hangileri?
4) masalsı fakat çocuksu olmayan bir kitap (ya da kitap serisi) tavsiye edecek olsanız, bu ne olurdu?
5) son olarak, baş kahramanı güçlü bir kadın olan ve insanı gaza getirip bir anda içine alıveren eserler var mı bildiğiniz?
şimdiden teşekkürler.
1) son zamanlarda okuyup da çok beğendiğiniz kitaplar hangileri?
2) bak şunu okumadıysan mutlaka kitaplığında bulunsun diyebileceğiniz eserler neler?
3) eğlenceli bir dille kaleme alınmış kafa açan roman ya da kısa hikaye tarzı önerebileceğiniz kitaplar var mı? var ise hangileri?
4) masalsı fakat çocuksu olmayan bir kitap (ya da kitap serisi) tavsiye edecek olsanız, bu ne olurdu?
5) son olarak, baş kahramanı güçlü bir kadın olan ve insanı gaza getirip bir anda içine alıveren eserler var mı bildiğiniz?
şimdiden teşekkürler.
yaklaşık 3 buçuk aydan beri roaccutane kullanıyordum ve kollarıma sir ağda yapayım dedim (yüze yapmadıktan sonra bir sorun olmaz diye düşündüm). ağda yaparken fark edemedim ama kollarımı mendille silince fark ettim ki bir sürü yerden ince ince deri kalkmış! bildiğin kopmuş derim soyulmuş :s ben şimdi napayım? böyle bir durum sizin de başınıza geldi mi hiç? ne kadar sürede geçer bu? geçer değil mi? :(
çok geniş bir soru oldu farkındayım, o zaman biraz daraltayım.
Bütçe: vize işlemleri dahil maksimum 2000-3000 tl
Kalınacak gün sayısı: 3 - 4 gün
Kalacak şahıs: kadın (yalnız)
Gidilecek yerden beklentiler: göz kamaştırıcı mimari ve peyzaj düzenlemeleri, cıvıl cıvıl şehir merkezi, sanatsal faaliyetler, su (deniz, göl, nehir…), yeşil alan, kibar insanlar, ucuz ve güzel kafeler, restoranlar ve çook aşırı sıcak olmayan iklim.
Gidilecek ay: Ağustos
Şimdiden teşekkürler.
edit: tek bir şehre gideceğim arkadaşlar. tüm avrupa'yı dolaşmaktan bahsetmiyorum bittabi :) başlıktan o anlam çıktıysa kusura bakmayın.
Bütçe: vize işlemleri dahil maksimum 2000-3000 tl
Kalınacak gün sayısı: 3 - 4 gün
Kalacak şahıs: kadın (yalnız)
Gidilecek yerden beklentiler: göz kamaştırıcı mimari ve peyzaj düzenlemeleri, cıvıl cıvıl şehir merkezi, sanatsal faaliyetler, su (deniz, göl, nehir…), yeşil alan, kibar insanlar, ucuz ve güzel kafeler, restoranlar ve çook aşırı sıcak olmayan iklim.
Gidilecek ay: Ağustos
Şimdiden teşekkürler.
edit: tek bir şehre gideceğim arkadaşlar. tüm avrupa'yı dolaşmaktan bahsetmiyorum bittabi :) başlıktan o anlam çıktıysa kusura bakmayın.
black'in 1987 çıkışlı wonderful life albümündeki everything's coming up roses adlı şarkısının orijinal klibini arıyorum ama bulamıyorum. hatırlayan vardır belki güller havaya doğru falan dökülüyordu sanki. her neyse youtube'dan silinmiş mi acaba? yoksa ben mi beceriksizim. bi buldursanız ya :)
roaccutane tedavisi yüzünden ellerim haşat oldu, kuruluktan kırmızı kırmızı benekler çıkmaya başladı artık. market markaları da çözüm olmuyor maalesef. şöyle kokusuz, parabensiz, yoğun nemlendirme özelliğine sahip, eczanelerden alabileceğim bir el kremi var mı bildiğiniz?
bilgisayara format atmadan önce çok şahane bir program vardı elimde. çok basit ve hızlı bir şekilde flash belleğimin içindeki virüsleri temizliyordu, lakin şu an adını hatırlayamıyorum. aynı işi görecek ücretsiz ve kullanımı basit bir program var mı önerebileceğiniz?
bu aralar ellerim, ayaklarım ve en çok da göz altlarım feci şişiyor. her sabah balon gibi uyanıyorum (son 2 haftadır). doktora gidip de hemen kimyasal ilaçlara abanmak istemiyorum. sizin bu tip ödem durumlarında uyguladığınız bir formül var mı? bitkisel kür olur, başka bir şey olur her türlü tavsiyenize açığım.
Fotoğraftaki kitabın (evrensel iletişim yayınları) kılavuzu elime ulaşmadı. İnternetten bulup flash'a atayım dedim ama bir türlü bulamadım. Eğer sizin bildiğiniz bir site varsa indirmem için linkini atabilir misiniz?
var mı önerebileceğiniz? (hayao miyazaki'ninkiler dışında bittabi)
aranızda "cildime uygun nemlendirici bulamadığım için kullanmıyorum. çünkü ne kadar kaliteli ürünler kullanırsam kullanayım yüzümde sivilcelenme ve parlamaya neden oluyor. fakat cildimdeki gerilme, yer yer kuruluk ve pullanma sorununu şu method ile çözdüm" diyen birileri var mı? varsa eğer nedir o method?
(not: fahiş fiyatlara satılan dermokozmetik ürünleri, su bazlı nemlendiricileri, jel nemlendiricileri ve doğal bir yöntem olan kayısı yağını denedim. sonuç tırt.)
(not: fahiş fiyatlara satılan dermokozmetik ürünleri, su bazlı nemlendiricileri, jel nemlendiricileri ve doğal bir yöntem olan kayısı yağını denedim. sonuç tırt.)
almak istiyorum. hani şu filmlerde/dizilerde oyunculara yapılan ve onları 100 yıl yaşlandıran veya gençleştiren, ne bileyim suratı kaza sonucu dağılmış gibi gösteren cinsten. fakat hakkında pek bir bilgi bulamıyorum. bu tür bir eğitimi bana tam olarak neresi verebilir? araştırdığım kadarıyla üniversiteler değil gibi. film stüdyolarının özel kursları var da ben mi bulmaktan acizim acaba... konu hakkında bilgi sahibi arkadaşlar yardımlarını esirgemezlerse çok mutlu olurum.
not: tercih ettiğim ülke ingiltere.
not: tercih ettiğim ülke ingiltere.
usb belleğime bulaşan virüsü temizlemek istiyorum acilen. önerebileceğiniz bir program var mı?
mine vaganti'de büyükannenin gençliğini oynayan sarışın hanımın ismine ihtiyacım var. kendisi açılış sahnesinde gelinlikle karşımıza çıkmıştı ve film boyunca yapılan flashbacklerde yine gelinliği ile görünmüştü. kabiliyetsizliğimden olsa gerek baktığım tüm kaynaklarda büyükannenin yalnızca yaşlı halini oynayan kadının ismini bulabildim. aranızda adını bilenler varsa ve benimle paylaşırsa çok sevinirim.
1