evet herkesin derdi başından aşkın belki, ama benimki de bana göre çok fazla ve artık ağır geliyor, tek başıma kaldıramıyorum.
daha önceki duyurumdan hatırlayanlar olabilir. yarım yıldan fazla bir süre öncesine kadar çok sosyal, etrafında bir sürü insan olan birisiydim, bütün o arkadaşlarımı yurtdışında yaşadığım yerde edindim. orada bir de aşık olduğum insan vardı. orada kalışımın son zamanlarına doğru sevgili olduğum, buraya dönüp bir süre daha sadakat ve sabırla devam ettiğimiz. ama daha sonra anladı ki benim onun yanına gidişim iyice imkansızlaşıyor, bıraktı bütün umudunu. sevmemeye özlememeye çalıştı, başardı da. şimdi günde 1-2 cümle ancak konuşuyoruz, onda da hep ben çekine çekine yazıyorum.
"orası" dediğim yerden, türkiyede daha önce hiç yaşamadığım bir şehire geldim ailem buraya yerleştiği için. hiç arkadaşım yok. 1 tane bile. dolayısıyla konuşacağım, dertleşeceğim kimse yok. yakşalık 2 ay önce tekrar gittim "oraya" ziyaret için, hem sevdiğim adamı hem arkadaşlarımı görmeye, döndüğümden beri, 2 aydır, inanır mısınız sadece iş-ev arası gidip geldim. annemin babamın ve işyerindeki 2 kişinin yüzünden başka yüz görmedim. arkadaş edinmeye çalışıyorum. couchsurfing "orada" çok işe yaramıştı ama burda gittiğim toplantılarda bırakın insanlarla tanışabilmeyi, herkes kendi arkadaşıyla gitmiş olduğu için ben hep masanın köşesinde, bir kenarda dışarıda kaldım, kendimi daha da kötü hissettim, oturduğum yerde ağladım.
bir de şu var. ben türkiyeye döndüm döneli "oraya" geri dönmeye çalışıyorum. ordayken yaklaşık 5 ay kadar iş aradım olmadı. döndükten sonra da devam ediyorum aramaya ama yok, türk çalışan almıyor kimse bizim çalışma izni problemimizden dolayı. zaten mezun olduğum bölüm diplomasıyla da orada çalışmam imkansızmış. ben de üniversite falan araştırıyorum. başvurumu yapacağım bu dönem, ama en erken 5-6 ay gibi bir sürede açıklanacak. ha daha ilk eleme olumsuz olursa, birkaç hafta içinde o hayalim de gidecek.
yani demem o ki, ben oraya döneceğim umuduyla uyanıyorum her yeni güne. film izliyorum, bitince gerçek hayata döndüğüme üzülüyorum - az önce bir film bitti diye ağladım. bunu en son yaptığımda 2 yaşımda falanmışım, çizgi film bitti diye ağlarmışım. kitap okuyorum, bırakınca yine gerçek hayattayım. ve buradayım, "orada" değil. yine "demem o ki", ben hala oradaki hayatımda yaşıyorum aslında. burada resmen yaşamıyorum. yaşamı askıya almış bir şekilde, bir umut bekliyorum. bu arada sevdiğim insan, buraya döndükten sonra annem babam dışında konuştuğum tek insandı. ama artık bu problemlerim ona olan tavırlarıma yansıdığı için o da dayanamıyor, katlanamıyor bana. e araya zaman girdi, yol girdi zaten onlardan dolayı da duygu azalması var. hak veriyorum. ama ben onu düşünüp de ona yazamadığım her an ölüyorum.
bunları yazana kadar uzun zamandır ağlayamıyordum bile. tek damla gözyaşı akıtamıyordum. şimdi buraya yazmak bile biraz olsun rahatlarmış olacak ki hıçkıra hıçkıra ağlıyorum.
psikolog demeyin lütfen. olur da üniversite başvurum kabulk olursa çok fazla paraya ihtiyacım olacak. hiç para harcamamalıyım.psikologlar da çok para istiyor sanırım zaten.
ne yapayım ya ben? sosyalleşmeye, en azından izinli olduğum gün hava güzelken eve gelip sırf zaman geçsin diye uyumak yerine "hadi gel sahilde dolaşalım" diyebileceğim bir allahın kuluna ihtiyacım var sanırım. ama olmuyor, bir kişiyle bir kez görüşünce ikincisi gelmiyor. bugün mesela, öğlen 12de işim bitti. hava 22 derece. insanlar hep dışarıda. ben eve geldim koşa koşa, yatıp akşama kadar uyudum. çünkü uyanık kalında düşünmekten aklımı kaçırıyorum.
nasıl kurtulunur bu ruh halinden?
daha önceki duyurumdan hatırlayanlar olabilir. yarım yıldan fazla bir süre öncesine kadar çok sosyal, etrafında bir sürü insan olan birisiydim, bütün o arkadaşlarımı yurtdışında yaşadığım yerde edindim. orada bir de aşık olduğum insan vardı. orada kalışımın son zamanlarına doğru sevgili olduğum, buraya dönüp bir süre daha sadakat ve sabırla devam ettiğimiz. ama daha sonra anladı ki benim onun yanına gidişim iyice imkansızlaşıyor, bıraktı bütün umudunu. sevmemeye özlememeye çalıştı, başardı da. şimdi günde 1-2 cümle ancak konuşuyoruz, onda da hep ben çekine çekine yazıyorum.
"orası" dediğim yerden, türkiyede daha önce hiç yaşamadığım bir şehire geldim ailem buraya yerleştiği için. hiç arkadaşım yok. 1 tane bile. dolayısıyla konuşacağım, dertleşeceğim kimse yok. yakşalık 2 ay önce tekrar gittim "oraya" ziyaret için, hem sevdiğim adamı hem arkadaşlarımı görmeye, döndüğümden beri, 2 aydır, inanır mısınız sadece iş-ev arası gidip geldim. annemin babamın ve işyerindeki 2 kişinin yüzünden başka yüz görmedim. arkadaş edinmeye çalışıyorum. couchsurfing "orada" çok işe yaramıştı ama burda gittiğim toplantılarda bırakın insanlarla tanışabilmeyi, herkes kendi arkadaşıyla gitmiş olduğu için ben hep masanın köşesinde, bir kenarda dışarıda kaldım, kendimi daha da kötü hissettim, oturduğum yerde ağladım.
bir de şu var. ben türkiyeye döndüm döneli "oraya" geri dönmeye çalışıyorum. ordayken yaklaşık 5 ay kadar iş aradım olmadı. döndükten sonra da devam ediyorum aramaya ama yok, türk çalışan almıyor kimse bizim çalışma izni problemimizden dolayı. zaten mezun olduğum bölüm diplomasıyla da orada çalışmam imkansızmış. ben de üniversite falan araştırıyorum. başvurumu yapacağım bu dönem, ama en erken 5-6 ay gibi bir sürede açıklanacak. ha daha ilk eleme olumsuz olursa, birkaç hafta içinde o hayalim de gidecek.
yani demem o ki, ben oraya döneceğim umuduyla uyanıyorum her yeni güne. film izliyorum, bitince gerçek hayata döndüğüme üzülüyorum - az önce bir film bitti diye ağladım. bunu en son yaptığımda 2 yaşımda falanmışım, çizgi film bitti diye ağlarmışım. kitap okuyorum, bırakınca yine gerçek hayattayım. ve buradayım, "orada" değil. yine "demem o ki", ben hala oradaki hayatımda yaşıyorum aslında. burada resmen yaşamıyorum. yaşamı askıya almış bir şekilde, bir umut bekliyorum. bu arada sevdiğim insan, buraya döndükten sonra annem babam dışında konuştuğum tek insandı. ama artık bu problemlerim ona olan tavırlarıma yansıdığı için o da dayanamıyor, katlanamıyor bana. e araya zaman girdi, yol girdi zaten onlardan dolayı da duygu azalması var. hak veriyorum. ama ben onu düşünüp de ona yazamadığım her an ölüyorum.
bunları yazana kadar uzun zamandır ağlayamıyordum bile. tek damla gözyaşı akıtamıyordum. şimdi buraya yazmak bile biraz olsun rahatlarmış olacak ki hıçkıra hıçkıra ağlıyorum.
psikolog demeyin lütfen. olur da üniversite başvurum kabulk olursa çok fazla paraya ihtiyacım olacak. hiç para harcamamalıyım.psikologlar da çok para istiyor sanırım zaten.
ne yapayım ya ben? sosyalleşmeye, en azından izinli olduğum gün hava güzelken eve gelip sırf zaman geçsin diye uyumak yerine "hadi gel sahilde dolaşalım" diyebileceğim bir allahın kuluna ihtiyacım var sanırım. ama olmuyor, bir kişiyle bir kez görüşünce ikincisi gelmiyor. bugün mesela, öğlen 12de işim bitti. hava 22 derece. insanlar hep dışarıda. ben eve geldim koşa koşa, yatıp akşama kadar uyudum. çünkü uyanık kalında düşünmekten aklımı kaçırıyorum.
nasıl kurtulunur bu ruh halinden?
düşünün ki birisi var, bir zamanlar aşırı sosyal bir çevresi vardı, ki bu çevre, arkadaşları genelde yurtdışından, en yakın arkadaşları bile.
şimdi bu kişi "memleket"e döndü. ailesiyle kalıyor, ve yaşadığı şehirde 1 tane bile arkadaşı yok. bulamıyor da. eskiden girdiği her ortamda birileriyle tanışıp çok rahat akadaşlık kurabilen bu kişi, artık iletişim kurabileceği kimseyi bulamıyor. üstelik bir de aşık olduğu adam var uzaklarda bir yerde. ama artık ilişkileri ilişki düzeyinde değil, platoniğe dönmüş, adam çoktan tüm umudunu tüketmiş, sadece kadın aşık, sadece kadın özlüyor.
düşündüm, böyle bir insan bir gün ölse gitse, o diğer insanların nerden haberi olacak? hadi arkadaşlarına haber verebilecek birisi olsa ailesinden falan, tamam ama ailenin de o uzaktaki arkadaşların hiçbirisiyle iletişimi yok.
ne olur ki böyle bir durumda?
şimdi bu kişi "memleket"e döndü. ailesiyle kalıyor, ve yaşadığı şehirde 1 tane bile arkadaşı yok. bulamıyor da. eskiden girdiği her ortamda birileriyle tanışıp çok rahat akadaşlık kurabilen bu kişi, artık iletişim kurabileceği kimseyi bulamıyor. üstelik bir de aşık olduğu adam var uzaklarda bir yerde. ama artık ilişkileri ilişki düzeyinde değil, platoniğe dönmüş, adam çoktan tüm umudunu tüketmiş, sadece kadın aşık, sadece kadın özlüyor.
düşündüm, böyle bir insan bir gün ölse gitse, o diğer insanların nerden haberi olacak? hadi arkadaşlarına haber verebilecek birisi olsa ailesinden falan, tamam ama ailenin de o uzaktaki arkadaşların hiçbirisiyle iletişimi yok.
ne olur ki böyle bir durumda?
Kimse tarafindan ozlenmemek cok aci degil mi?
Hayatimda ozledigim onlarca insan var. bircogu benim icin cok sevdigim arkadasim, ama ben onlar icin bir tanidiktan ibaretim ve onlar beni benim onlari ozledigim kadar ozlemiyor. sevdigim insan bile. artik sevgilim bile diyemiyorum ona cunku karsilikli bir sey kalmadigini fark ettim. sadece ben seviyorum, sadece ben ozluyorum, o ise tam tersini yapmaya, sevmemeye ozlememeye calisiyor ve artik ozlemiyor.
Cok kotu degil mi kimsenin aklina gelmemek?
Hayatimda ozledigim onlarca insan var. bircogu benim icin cok sevdigim arkadasim, ama ben onlar icin bir tanidiktan ibaretim ve onlar beni benim onlari ozledigim kadar ozlemiyor. sevdigim insan bile. artik sevgilim bile diyemiyorum ona cunku karsilikli bir sey kalmadigini fark ettim. sadece ben seviyorum, sadece ben ozluyorum, o ise tam tersini yapmaya, sevmemeye ozlememeye calisiyor ve artik ozlemiyor.
Cok kotu degil mi kimsenin aklina gelmemek?
bir sevgili var, sevgili gibi de değil aradaki mesafeden dolayı soğukluk da girdi. kaç gündür adam gibi konuşamıyoruz, konuşima da zaten sadece whatsapp facebook, ara sıra skype.
2 gündür hiç konuşmadık sayıulır. şimdi napıyosun dedim, sen cevap ver dedi. günümü anlattım, cevap vermedi. konuşacak bir şeyin yok mu dedim, olsaydı zaten yazardım dedi. önceden ne konuşuyoduk ki falan dedim, sadece bir günümü seninle konuşmadan geçirebilir miyim dedi. dedim bu sadece bana mı özel, senin dışında her gün bana napıyosun diye soran bir de annem var dedi - ki annesiyle ilişkisi hiç iyi değil bunun. ben sana çarşamba yazarım dedi, en erken o zaman konuşalım anlamında.
YALNIIIIIIZZ!! bu arada, onu fake bir hesaptan ekledim, ordan 1-2 kelime yazdım sadece. şimdi o fake kişiyle konuşma açıp duruyor, işte müzik aleti çalıyor musun boş zamanlarında napıyosun falan diye. kızın bir de sevgilisi var bu arada.
bu adam benimle konuşamzken başkalarıyla hep böyle konuşuyor.
sizce iki facebook hesabından bi caps alıp göndereyim mi ona bi sktr git diye?
aşırı sinirliyim.
2 gündür hiç konuşmadık sayıulır. şimdi napıyosun dedim, sen cevap ver dedi. günümü anlattım, cevap vermedi. konuşacak bir şeyin yok mu dedim, olsaydı zaten yazardım dedi. önceden ne konuşuyoduk ki falan dedim, sadece bir günümü seninle konuşmadan geçirebilir miyim dedi. dedim bu sadece bana mı özel, senin dışında her gün bana napıyosun diye soran bir de annem var dedi - ki annesiyle ilişkisi hiç iyi değil bunun. ben sana çarşamba yazarım dedi, en erken o zaman konuşalım anlamında.
YALNIIIIIIZZ!! bu arada, onu fake bir hesaptan ekledim, ordan 1-2 kelime yazdım sadece. şimdi o fake kişiyle konuşma açıp duruyor, işte müzik aleti çalıyor musun boş zamanlarında napıyosun falan diye. kızın bir de sevgilisi var bu arada.
bu adam benimle konuşamzken başkalarıyla hep böyle konuşuyor.
sizce iki facebook hesabından bi caps alıp göndereyim mi ona bi sktr git diye?
aşırı sinirliyim.
sorum duyurunun kadınlarına. beyler iğrenç böğ falan dersiniz diye çekiniyorum açıkçası.
koltukaltı lazer epilasyonu yapmış birinin görüşlerine ihtiyacım var. ne kadar sürede bitti? her seans sonrası o bölge ağda yapılmış gibi temiz mi oldu? bu ve bunun gibi temel şeyleri paylaşırsanız, ona göre şehirfırsatından paket satın alacağım da.
koltukaltı lazer epilasyonu yapmış birinin görüşlerine ihtiyacım var. ne kadar sürede bitti? her seans sonrası o bölge ağda yapılmış gibi temiz mi oldu? bu ve bunun gibi temel şeyleri paylaşırsanız, ona göre şehirfırsatından paket satın alacağım da.
elimde bir sevdicek var, 20 yaşında evlenmiş, 25'ince adice aldatılmış ve terk edilmiş, şimdiyse 29 yaşında, gayet olgun düşünen bir ecnebi yavrucak.
biz ayrı diyarlardayız, geçen yıl 1 sene boyunca görüşüp, son 3 ay birlikte yaşayıp benim oradaki sürem bitince türkiyeye dönmemle son bulmuş bir fiziksel birliktelik, bir ay sonra sadece 2 günlük bir görüşme, 5 ay birbibirimizi göremediğimiz uzunca bir süre ama bu süre içinde her gün yazışma, sonrasında 15 günlük bir hasret giderme ve geçen pazar gününden bu yana birbirimizi görememe sürecinin yeniden başlaması...
son görüşmemizde birbirimize yaptığımız itiraflarda ben ona bana her gün yazdığını gördüğümde ne kadar mutlu olduğumu söyledim, o da bunu sırf ben üzülmeyim diye yaptığını, aslında çoğu zaman konuşacak bir şeyi bile olmadığı ve yine çoğu zaman sürekli telefonunu kontrol etmekten çok sıkıldığını, bunun yerine birbirimize anlatacaklarımızı biriktirip mailler halinde yazmamızın daha çok hoşuna gideceğini söyledi.
ben de bunun üzerine bir karar aldım, yanından geldiğimden beri aklıma onunla ilgili ne gelirse bir deftere yazıyorum. mesela sabah uyandığımda onunla konuşur gibi, ya da gün içinde yaşadığım, bana onu anımsatan olaylar gibi. her defter bittiğinde ona kargoyla yollayacağım. baya da yazdım, daha da devam edeceğim her gün. onun haberi yok böyle bir şey yaptığımdan. ilk defteri gönderdiğimde sürpriz olacak.
yalnız bugün konuşurken öğrendim ki, eski eşi de zamanında nerdeyse aynısını yapmış. hatta aslında aynı defteri paylaşmışlar, birbirlerine mektupvari notlar yazmışlar aynı deftere. ve o kadından kalan ufak birkaç şeyle birlikte o defteri de saklıyormuş bir kutuda.
eski şeyleri saklaması ilk başta üzdü, sinirlendirdi beni ama sonra aynısını benim de yaptığımı fark edince - eski sevgilimden kalan fotoğraflar, beni mutlu eden ufak tefek taş, ot, çöp gibi hediyeleri bir kutuda durur hala ama bu onu sevdiğim özlediğim anlamına gelmiyor, mutlu anlarımı hatırlatan ufak semboller olduğu için duruyorlar - ve hatta onun yaşadığı olayın benimkinden çok daha büyük ve etkileyici bir şey olduğunu idrak edince kendime geldim, onları saklamasına takılmıyorum artık.
ama şimdi içime bir kurt düştü. acaba bu defteri ben hiç göndermemeli miyim? eskiye dair anılar mı canlanır, "o da aynıydı, bu da aynı olacak" gibi travmalarını mu canlandırır, ne bileyim sonuçta hayatına giren iki kişinin de aynı şeyi yapması onu nasıl etkiler, nasıl düşündürür?
ne yapayım? siz ne düşünürdünüz böyle bir durumla karşılaşsanız?
o kadar da yazdım, boşa gitsin istemiyorum ve o yazdığım düşüncelerimin hepsini onun da bilmesini istiyorum.
biz ayrı diyarlardayız, geçen yıl 1 sene boyunca görüşüp, son 3 ay birlikte yaşayıp benim oradaki sürem bitince türkiyeye dönmemle son bulmuş bir fiziksel birliktelik, bir ay sonra sadece 2 günlük bir görüşme, 5 ay birbibirimizi göremediğimiz uzunca bir süre ama bu süre içinde her gün yazışma, sonrasında 15 günlük bir hasret giderme ve geçen pazar gününden bu yana birbirimizi görememe sürecinin yeniden başlaması...
son görüşmemizde birbirimize yaptığımız itiraflarda ben ona bana her gün yazdığını gördüğümde ne kadar mutlu olduğumu söyledim, o da bunu sırf ben üzülmeyim diye yaptığını, aslında çoğu zaman konuşacak bir şeyi bile olmadığı ve yine çoğu zaman sürekli telefonunu kontrol etmekten çok sıkıldığını, bunun yerine birbirimize anlatacaklarımızı biriktirip mailler halinde yazmamızın daha çok hoşuna gideceğini söyledi.
ben de bunun üzerine bir karar aldım, yanından geldiğimden beri aklıma onunla ilgili ne gelirse bir deftere yazıyorum. mesela sabah uyandığımda onunla konuşur gibi, ya da gün içinde yaşadığım, bana onu anımsatan olaylar gibi. her defter bittiğinde ona kargoyla yollayacağım. baya da yazdım, daha da devam edeceğim her gün. onun haberi yok böyle bir şey yaptığımdan. ilk defteri gönderdiğimde sürpriz olacak.
yalnız bugün konuşurken öğrendim ki, eski eşi de zamanında nerdeyse aynısını yapmış. hatta aslında aynı defteri paylaşmışlar, birbirlerine mektupvari notlar yazmışlar aynı deftere. ve o kadından kalan ufak birkaç şeyle birlikte o defteri de saklıyormuş bir kutuda.
eski şeyleri saklaması ilk başta üzdü, sinirlendirdi beni ama sonra aynısını benim de yaptığımı fark edince - eski sevgilimden kalan fotoğraflar, beni mutlu eden ufak tefek taş, ot, çöp gibi hediyeleri bir kutuda durur hala ama bu onu sevdiğim özlediğim anlamına gelmiyor, mutlu anlarımı hatırlatan ufak semboller olduğu için duruyorlar - ve hatta onun yaşadığı olayın benimkinden çok daha büyük ve etkileyici bir şey olduğunu idrak edince kendime geldim, onları saklamasına takılmıyorum artık.
ama şimdi içime bir kurt düştü. acaba bu defteri ben hiç göndermemeli miyim? eskiye dair anılar mı canlanır, "o da aynıydı, bu da aynı olacak" gibi travmalarını mu canlandırır, ne bileyim sonuçta hayatına giren iki kişinin de aynı şeyi yapması onu nasıl etkiler, nasıl düşündürür?
ne yapayım? siz ne düşünürdünüz böyle bir durumla karşılaşsanız?
o kadar da yazdım, boşa gitsin istemiyorum ve o yazdığım düşüncelerimin hepsini onun da bilmesini istiyorum.
sevgliye hediye etmelik, hem görsel olarak güzel, hem de işlevsel olarak güzel, kaliteli pena tavsiyesi arıyorum. çok anlamadığım için hepsiburada'da bulduklarım falan nasıldır bilmiyorum.
www.hepsiburada.com
şunu buldum mesela, ama ahşap penayla gitar çalmak nasıl olur bilmiyorum. dolayısıyla tavsiyelerinize açığım.
edit: klasik gitar çalıyor.
www.hepsiburada.com
şunu buldum mesela, ama ahşap penayla gitar çalmak nasıl olur bilmiyorum. dolayısıyla tavsiyelerinize açığım.
edit: klasik gitar çalıyor.
caps'te de gördüğünüz gibi, online olanlarda bilgisayardaysa "web", telefondaysa "mobil" yazıyor. şu an online olmayan sık konuştuklarımdaysa en son ne zaman online oldularsa onun zamanı yazıyor. peki ya bu kırmızı kutu içine aldıklarım, sadece telefon işareti olup yanında hiçbir şey yazmayanlar neyin nesi?
daha 3 gündür kullanıyorum sadece ama deyim yerindeyse ağzıma sıçtı. fiziksel ollarak bir şey yok henüz, ama ruh halim berbat. 3 gündür böyle bi uyuz bi kişilik oldum, birisi istediğim bir şeyi teklif etse bile sırf gıcıklık olsun diye "hayır" deme eğilimindeyim, kendimi çirkin berbat rezil hissediyorum. erkek arkadaşıma sataşmamak için zor tutuyorum kendimi. 5 gün sonra yanına gideceğim, giderayak onunla olan ilişkimi de mahvetmeyeyim. 5 ay sonra ilk kez buluşacağız, mutlu ya da heyecanlı bile hissedemiyorum bu ilaca başlayalı.
yok mu bu ilacın bi panzehiri, kullanmayı bırakmak dışında? neşelendirici, pozitif hisler yükleyici bi ilaç falan olsa ne güzel olur.
yok mu bu ilacın bi panzehiri, kullanmayı bırakmak dışında? neşelendirici, pozitif hisler yükleyici bi ilaç falan olsa ne güzel olur.
izmir'de peynir fondü yapan yer var mı? google'da arayınca tek bir yer çıkıyor ama telefonuna ulaşılamadığı için kapanmış olabileceğini düşündüm.
gebeliği önleme amaçlı kullanıldığında, ne zaman korumaya başlar?
"İlaç hamile kalmanızı 21 gün sonra yani ilk kullandığınız ilaç kutusu bitince korumaya başlar." gibi bir şey gördüm şimdi ama daha önce birisi, kullanmaya başladığım anda ilişkide hamilelik riski yok demişti.
hangisi doğu? önümüzdeki ilk ilişki 25 ocak gibi olacak. ne zaman kullanmaya başlamam lazım? yoksa geç mi kaldım?
"İlaç hamile kalmanızı 21 gün sonra yani ilk kullandığınız ilaç kutusu bitince korumaya başlar." gibi bir şey gördüm şimdi ama daha önce birisi, kullanmaya başladığım anda ilişkide hamilelik riski yok demişti.
hangisi doğu? önümüzdeki ilk ilişki 25 ocak gibi olacak. ne zaman kullanmaya başlamam lazım? yoksa geç mi kaldım?
www.facebook.com
genel olarak güzel denebilir mi yoksa sadece fizik mi mükemmel? (boyu max. 1.65 bu arada, kendisini tanıyorum.)
yüzünde, ağız yapısında bir "şey" yok mu? yoksa ben mi liseden kıllı tüylü hallerini bildiğim için bu kızı beğenemiyorum? (fiziğine lafım yok tabii ki) modellik yapacak kadar mı yani?
genel olarak güzel denebilir mi yoksa sadece fizik mi mükemmel? (boyu max. 1.65 bu arada, kendisini tanıyorum.)
yüzünde, ağız yapısında bir "şey" yok mu? yoksa ben mi liseden kıllı tüylü hallerini bildiğim için bu kızı beğenemiyorum? (fiziğine lafım yok tabii ki) modellik yapacak kadar mı yani?
çok çabuk yağlanan, çok ince telli, dümdüz pırasa gibi saçlarım var omuz-bel arasında bir uzunlukta. hep dalgalı saçlar çok hoşuma gider ama su dalgasına da cesaret edemiyorum çünkü çok kişiden memnuniyetsizlik yorumları duydum, saçları çok yıprattığına ya da hiç de dalga gibi olmadığına dair.
şimdi bir değişiklik arıyorum, ne yapsam bilemiyoum. bahsettiğim saç tipi ve hafif yuvarlağımsı yüz tipi olan 25 yaşındaki biri ne yapabilir saçlarına?
istediğim, hem havalı dursun biraz, hem de bakımı vs kolay olsun, her sabah beni uğraştırmasın.
fikirleriniz benim için önemli. lav yu.
şimdi bir değişiklik arıyorum, ne yapsam bilemiyoum. bahsettiğim saç tipi ve hafif yuvarlağımsı yüz tipi olan 25 yaşındaki biri ne yapabilir saçlarına?
istediğim, hem havalı dursun biraz, hem de bakımı vs kolay olsun, her sabah beni uğraştırmasın.
fikirleriniz benim için önemli. lav yu.
geçen hafta spor salonuna kayıt oldum, bugün de yağ ölçümlerim vs yapılarak başlayacaktım. ama bugün regl oldum. bir arkadaşın dediğine göre, ölçümler bu dönemde sağlıklı sonuç vermeyeceği için yapmazlarmış-yaptırmamalıymışım. var mı böyle bir şey? gitmeyeyim mi boşuna? gitmemeliysem üyeliğimin 1 haftalık kısmı yanacak, bi dolu da para verdim hiç gün kaçırmak istemezdim :/ ne diyim adamlara eğer gitmemeliysem?
kondom kullanmak istemeyen ama tedbiri de elden bırakmayalım diye düşündüğü için geri çekilmeye de sıcak bakmayan bir çift, 4-5 ayda bir sadece 15 gün süren cinsel aktiviteleri sırasında nasıl korunmalı?
bu 15 gün için herhangi bir doğum kontrol hapı kullanmak doğru mudur? (doktora danışılacak eğer hap kullanılırsa, kullanılmazsa boştan yere gitmeyelim dedik)
bu 15 gün için herhangi bir doğum kontrol hapı kullanmak doğru mudur? (doktora danışılacak eğer hap kullanılırsa, kullanılmazsa boştan yere gitmeyelim dedik)
iş yerine yemek siparişi vereceğim karar veremedim ne yiyeceğime. ne yiyeyim? siz ne yediniz?
evet tek derdim bu :/
evet tek derdim bu :/
soru başlıkta.
bir kişi whatsapp'ta online görünüyor ise şu an uygulamayı kullanıyordur yani birisiyle konuşuyordur değil mi? kullanmadığı halde de online görünmüyor değil mi?
özellikle club şarkıları nelerdi sizce?
not: fix bir liste linki istemiyorum, sizin görüşünüzü merak ediyorum.
not: fix bir liste linki istemiyorum, sizin görüşünüzü merak ediyorum.
yahu biraz resmi bir email yazmam gerekiyor, kullanılacak kelimeyi bulamadım.
"xyz sitesinde gördüğüm iş ilanına .......... yazıyorum, özgeçmişim ekte" vs vs olacak ama bu boşluk nasıl dolacak?
"referring" anlamına gelen bir kelime olacak, ithafen mi, ne yazayım ben buraya?
"xyz sitesinde gördüğüm iş ilanına .......... yazıyorum, özgeçmişim ekte" vs vs olacak ama bu boşluk nasıl dolacak?
"referring" anlamına gelen bir kelime olacak, ithafen mi, ne yazayım ben buraya?
evet böyle bir problemimiz var. sevdicekle uzak diyarlardayız, yani düzenli bir ilişkimiz yok ne yazık ki. hal böyle olunca uzun süreli doğum kontrol yöntemlerini (hep veya iğneler) kullanmak mantıklı değil. kaldı ki ikisinin de korkunç yan etkileri var okuyunca; aşırı mide bulantısı, akne, kilo alımı, bir yıla yakın düzensiz kanamalar, cinsel istekle azalma vs. kondomdan da iki taraf da memnun değil. yahu ne yapalım biz sadece 1 ay sürecek görüşme için? var mı başka bir alternatif?
ingilizce öğretmeni mezunuyum ama öğretmenlik yapmak istemediğim için, özel sektörde çeşitli pozisyonlarda iş arıyorum. ancak bu, sadece öğretmenlik diplomasıyla zor olduğu için ya aöf ikinci üniversiteye başvuracağım, ya da bir sertifika programına katılacağım. aşağıdaki bölümler var aklımda:
dış ticaret
halkla ilişkiler ve tanıtım
insan kaynakları yönetimi
işletme yönetimi
lojistik
bunların hangisi daha geniş alanı kapsar? hangisi daha avantajlıdır?
ikinci soru da, aöf'de önlisans için 2 sene beklemektense, bir sertifika programına katılıp, biraz daha fazla para verip, 1,5-2 ayda sertifikamı elime alsam, hangisi daha geçerli olur? sertifika mı, aöf önlisans diploması mı?
teşekkürler.
dış ticaret
halkla ilişkiler ve tanıtım
insan kaynakları yönetimi
işletme yönetimi
lojistik
bunların hangisi daha geniş alanı kapsar? hangisi daha avantajlıdır?
ikinci soru da, aöf'de önlisans için 2 sene beklemektense, bir sertifika programına katılıp, biraz daha fazla para verip, 1,5-2 ayda sertifikamı elime alsam, hangisi daha geçerli olur? sertifika mı, aöf önlisans diploması mı?
teşekkürler.
zayıflamak istiyorum. çok değil, sadece 3-5 kilo fazlam var ama göbek çevresinde yağlanma çok fazla.
tembel biri olduğum için kendi başıma çalışmaya başlasam da 3-4 günden sonra üşeniyorum, bırakıyorum her gün evde boş boş oturduğum halde. ayrıca nasıl bir beslenme izlemem gerektiğini de bilmiyorum.
bu durumda spor salonuna mı gitmeliyim? para vereceğim için orayı yarım bırakmam :D ama gerçekten çözüm alır mıyım?
evde çalışacaksam nasıl bir program izlemeliyim?
napayım ben?
tembel biri olduğum için kendi başıma çalışmaya başlasam da 3-4 günden sonra üşeniyorum, bırakıyorum her gün evde boş boş oturduğum halde. ayrıca nasıl bir beslenme izlemem gerektiğini de bilmiyorum.
bu durumda spor salonuna mı gitmeliyim? para vereceğim için orayı yarım bırakmam :D ama gerçekten çözüm alır mıyım?
evde çalışacaksam nasıl bir program izlemeliyim?
napayım ben?
"arkadaşlıkta da yemek yapmakta olduğu kadar iyi" as...as kalıbıyla nasıl diyoruz yahu?
spoiler içerebilir!
yaklaşık 2 sene önce başlayıp bıraktığım shameless'a kaldığım yerden devam etmek istiyorum ama ne sezonu ne bölümü hatırlıyorum.
izlediğim son bölüme dair hatırladığım tek şey, fiona'nın steve'i, gittiği yerden, aylar sonra fiona'yı aramıştı ve orda bitmişti.
var mı bunun hangi bölüm olduğunu bilen?
yaklaşık 2 sene önce başlayıp bıraktığım shameless'a kaldığım yerden devam etmek istiyorum ama ne sezonu ne bölümü hatırlıyorum.
izlediğim son bölüme dair hatırladığım tek şey, fiona'nın steve'i, gittiği yerden, aylar sonra fiona'yı aramıştı ve orda bitmişti.
var mı bunun hangi bölüm olduğunu bilen?
nedir bu ikisi arasındaki fark?
login yaparken email adresi ve şifremizi yazdığımız yerde email adresim yazılı kalıyor ve üstüne gelip delete dediğimde silemiyorum. nasıl silebilirim?
taraycı: google chrome
taraycı: google chrome
uzun yıllardır bacaklarımın dizden aşağısının her tarafı nokta nokta lekelerle kaplı ve bu son zamanlarda çok daha fazla arttı. sanki sürekli ağdadan yeni çıkmış görünümü var. önceki senelerde epilasyon makinası kullanıyordum ama 2-3 yıldır sir ağda yapıyorum-yaptırıyorum. banyoda eldiven şeklindeki sert liflerden kullanıyorum ki ölü deriyi soyabiliyorsa soysun, cilt kendini yenilesin diye ama hala aynı.
ne yaparsam kurtulurum ben bu lekelerden? gerçekten rahatsızlık verecek boyuta ulaştı ve üst bacakta da başladı.
not: keşke tek derdim bu olsa.
ne yaparsam kurtulurum ben bu lekelerden? gerçekten rahatsızlık verecek boyuta ulaştı ve üst bacakta da başladı.
not: keşke tek derdim bu olsa.
NOT: çok uzun oldu, özür dilerim.
Öncelikle şu cümleyle tam olarak ne demek istemiş? "Nothing that you said justifies the way you treated a commitment that you had with a friend."
Şimdi esas konu. Olay yurt dışında, başka ülkeden bir arkadaşımla aramda geçiyor ve bu kişi en yakın arkadaşımdı - kendisi de benim için hep öyle diyordu.
15 gün önce bu arkadaşın evinde bir yaz partisi oldu, bütün ev arkadaşları birilerini davet etti, bu çok telaş yaptı benim davet ettiğim kimse gelmeyecek diye ve bize çok ısrar etti lütfen gelin, erken gelin vs diye. ben normalden çok geç geleceğimi çünkü öncesinde başka bir yere davetli olduğumu haftalar öncesinden söyledim, sorun olmaz dedi. bu partiden 1 hafta önce 1 sene önce ayrıldığım ama birbirimizi hala sevdiğimiz eski erkek arkadaşımla bir şekilde tekrar görüştük ve her şey iyice karmaşıklaştı. bulunduğum ülkedeki son haftalarım ve eğer barışacaksak durumu düzeltmek için çok çok az zamanım var diye tüm planlarımı iptal edip onun yanına gitmeyi düşündüm çünkü yapabileceğim bir şeyi yapmayıp ömür boyu pişman olmak istemedim. ve bu gitmeyi düşündüğüm haftasonu, arkadaşımın partisinin olduğu haftasonuydu. ama gitmedim çünkü eski sevgilimle konuşmamız yine kavgaya dönüştü ve gerek kalmadı artık gitmeme.
ben arkadaşımın alınacağını hiç düşünmedim, yakın arkadaşım diye ona her şeyi anlattım. "ilk fırsatta yanına gitmeyi düşündüm ama sonra böyle böyle oldu" diye. bunu diyene kadar normal konuşan insan bir anda "çıkmam lazım bye" dedi ve yok oldu (olay facebook üzerinde geçiyor.)
partiye gittiğimde ise doğru düzgün yüzüme bakmadı, ben ortada piç gibi kaldım. esas plan gece onun evinde kalmaktı ama en son 4 kişi bir arada oturduğumuzda hepsi farklı ülkelerden olduğu ve hepsi çok iyi ingilizce konuşabilmelerine rağmen ve benim almanca konuşmayı takip edemediğimi bilmelerine rağmen ben yokmuşum gibi almanca devam ettiler yarım saat kadar. ben hem eski sevgilimden dolayı moralim bozukken, hem günün yorgunluğu varken bu olay canımı sıktı ama hiçbir şey belli etmedim. sadece çok yorgun olduğumu ve ben burda bu evde uyumaya gidersem partinin bozulacağını söyleyip kendi evime geçtim. sonrasında hiçbir şey demedi, sorun olmadı.
geçen hafta da bugün için ufak bir gezi planı yapmıştık birlikte. ama 1 hafta boyunca internet ve telefon hattının olmadığı bir yerdeydim. gelince facebooktan beni bir yere davet ettiğini gördüm ama çok geç olmuştu artık. bugün de mesaj attım, bugün dışarı çıkıyor muyuz diye. meğer kalkmış başka bir yere gezmeye gitmiş - oysa geçen hafta benim burda kalmam, son günlerimi beraber geçirmemiz için ısrar etmişti ve ben planlarımı iptal etmiştim. dedim e hani plan yapmıştık, "sen bana 1 hafta boyunca cevap vermedin, ben de bu yüzden seni bekleme gereği duymadım" dedi. bunun üzerine biraz tartıştık mesajlaşarak. benimle ilgili düşüncelerinin değiştiği nokta, benim onun partisini önemsemeyip eski sevgilimin yanına gitmeyi düşünmemmiş. üstelik bir de bunu düşündüğümü ona anlatmışım.
ben tekrar bunun o partiyi önemseyip önemsememekle alakalı olmadığını, 2 yıllık bir çelişkiyi düzeltmeye çalışmazsam ömür boyu pişman olacağımı vs söyledim. sonra bana yukarıdaki cümleyi yazdı ve öğütlerle devam etti. o almanca konuşma muhabbetinden önce ben mutlu görünmek için hiç çaba sarf etmemişim, hala gençmişim ve zamanla arkadaşlığa bir erkekten daha fazla önem vermem gerektiğini öğrenmeliymişim (kendisi benden 3 yaş büyük) gibi öğütler verdi.
şimdi ben hata mı yapmışım? bu insan bu kadar trip atmakta haklı mı? partisine ben gitmeseydim 10 arkadşaı daha vardı, yalnız kalmayacaktı. bu kadar saçma bulmakta ben haksız mıyım?
Öncelikle şu cümleyle tam olarak ne demek istemiş? "Nothing that you said justifies the way you treated a commitment that you had with a friend."
Şimdi esas konu. Olay yurt dışında, başka ülkeden bir arkadaşımla aramda geçiyor ve bu kişi en yakın arkadaşımdı - kendisi de benim için hep öyle diyordu.
15 gün önce bu arkadaşın evinde bir yaz partisi oldu, bütün ev arkadaşları birilerini davet etti, bu çok telaş yaptı benim davet ettiğim kimse gelmeyecek diye ve bize çok ısrar etti lütfen gelin, erken gelin vs diye. ben normalden çok geç geleceğimi çünkü öncesinde başka bir yere davetli olduğumu haftalar öncesinden söyledim, sorun olmaz dedi. bu partiden 1 hafta önce 1 sene önce ayrıldığım ama birbirimizi hala sevdiğimiz eski erkek arkadaşımla bir şekilde tekrar görüştük ve her şey iyice karmaşıklaştı. bulunduğum ülkedeki son haftalarım ve eğer barışacaksak durumu düzeltmek için çok çok az zamanım var diye tüm planlarımı iptal edip onun yanına gitmeyi düşündüm çünkü yapabileceğim bir şeyi yapmayıp ömür boyu pişman olmak istemedim. ve bu gitmeyi düşündüğüm haftasonu, arkadaşımın partisinin olduğu haftasonuydu. ama gitmedim çünkü eski sevgilimle konuşmamız yine kavgaya dönüştü ve gerek kalmadı artık gitmeme.
ben arkadaşımın alınacağını hiç düşünmedim, yakın arkadaşım diye ona her şeyi anlattım. "ilk fırsatta yanına gitmeyi düşündüm ama sonra böyle böyle oldu" diye. bunu diyene kadar normal konuşan insan bir anda "çıkmam lazım bye" dedi ve yok oldu (olay facebook üzerinde geçiyor.)
partiye gittiğimde ise doğru düzgün yüzüme bakmadı, ben ortada piç gibi kaldım. esas plan gece onun evinde kalmaktı ama en son 4 kişi bir arada oturduğumuzda hepsi farklı ülkelerden olduğu ve hepsi çok iyi ingilizce konuşabilmelerine rağmen ve benim almanca konuşmayı takip edemediğimi bilmelerine rağmen ben yokmuşum gibi almanca devam ettiler yarım saat kadar. ben hem eski sevgilimden dolayı moralim bozukken, hem günün yorgunluğu varken bu olay canımı sıktı ama hiçbir şey belli etmedim. sadece çok yorgun olduğumu ve ben burda bu evde uyumaya gidersem partinin bozulacağını söyleyip kendi evime geçtim. sonrasında hiçbir şey demedi, sorun olmadı.
geçen hafta da bugün için ufak bir gezi planı yapmıştık birlikte. ama 1 hafta boyunca internet ve telefon hattının olmadığı bir yerdeydim. gelince facebooktan beni bir yere davet ettiğini gördüm ama çok geç olmuştu artık. bugün de mesaj attım, bugün dışarı çıkıyor muyuz diye. meğer kalkmış başka bir yere gezmeye gitmiş - oysa geçen hafta benim burda kalmam, son günlerimi beraber geçirmemiz için ısrar etmişti ve ben planlarımı iptal etmiştim. dedim e hani plan yapmıştık, "sen bana 1 hafta boyunca cevap vermedin, ben de bu yüzden seni bekleme gereği duymadım" dedi. bunun üzerine biraz tartıştık mesajlaşarak. benimle ilgili düşüncelerinin değiştiği nokta, benim onun partisini önemsemeyip eski sevgilimin yanına gitmeyi düşünmemmiş. üstelik bir de bunu düşündüğümü ona anlatmışım.
ben tekrar bunun o partiyi önemseyip önemsememekle alakalı olmadığını, 2 yıllık bir çelişkiyi düzeltmeye çalışmazsam ömür boyu pişman olacağımı vs söyledim. sonra bana yukarıdaki cümleyi yazdı ve öğütlerle devam etti. o almanca konuşma muhabbetinden önce ben mutlu görünmek için hiç çaba sarf etmemişim, hala gençmişim ve zamanla arkadaşlığa bir erkekten daha fazla önem vermem gerektiğini öğrenmeliymişim (kendisi benden 3 yaş büyük) gibi öğütler verdi.
şimdi ben hata mı yapmışım? bu insan bu kadar trip atmakta haklı mı? partisine ben gitmeseydim 10 arkadşaı daha vardı, yalnız kalmayacaktı. bu kadar saçma bulmakta ben haksız mıyım?
"onunla (he) birlikte zaman geçirebileceğim pek çok şey bulabileceğimden eminim."
bu cümleyi en doğru nasıl çeviririz ingilizceye?
bu cümleyi en doğru nasıl çeviririz ingilizceye?
okumayı sevmeyen ve bundan dolayı eksiklik hisseden şahsıma okumayı sevdirecek kitap tavsiyelerinde bulunabilir misiniz? çok üzülüyorum ve kendimi çok "mal" hissediyorum çünkü hiç kitap okumuyorum. hemen sıkılıp bırakıyorum. genel olarak bilimkurgu ve polisiye sevmiyorum, geri kalanlardan tavsiyelerinizi bekliyorum.
social competences ve organisational competences diye iki kısım var. buralara kabaca ne yazmak gerekir? mesela yer aldığımız gençlik değişimleri vs social competences'a girer mi? o oraya girerse organisational'a ne girer?
yaklaşık 4-5 gün önce tek doz norlevo kullandım (hollandadan aldığım bu hap bizim norlevodan farklı oladak tek haptan oluşuyor, iki değil).
adet olmama hala yaklaşık 15 gün varken dün kanamam başladı. yan etkilerini okudum, prospektüste bununla ilgili bir şey yazmıyor ama internette araştırdığım kadarıyla dış gebelik tarzı bir şeyler olabilir yazıyor, anlayamadım pek. böyle bir durumla karşılaşan var mı? ne yapmalıyım? doktora gidebilme gibi bir şansım yok şimdilik. telefonla yardım alabileceğim bir doktor tanıdığı olan varsa o da çok iyi olur.
adet olmama hala yaklaşık 15 gün varken dün kanamam başladı. yan etkilerini okudum, prospektüste bununla ilgili bir şey yazmıyor ama internette araştırdığım kadarıyla dış gebelik tarzı bir şeyler olabilir yazıyor, anlayamadım pek. böyle bir durumla karşılaşan var mı? ne yapmalıyım? doktora gidebilme gibi bir şansım yok şimdilik. telefonla yardım alabileceğim bir doktor tanıdığı olan varsa o da çok iyi olur.
Bu iki havaalani arasi ulasimi nasil saglarim? Kac saat surer? Bugunlerde istanbuldaki trafik durumu nasil? 5te ataturk havalimanindan olan ucusa yetismem icin kacta sabihadan cikmam lazim? Tesekkurler.
normalde ayın 11i gibi olmam lazım ama tatil vs dolayısıyla bu dönemi öne çekip erkenden olup bitmesini istiyorum. hangi ilacı nasıl kullanmam lazım? yakınlarda eczane olmadığı için gidip eczacıya danışma gibi bir fırsatım yok şu an.
teşekkürler.
teşekkürler.
şimdi sol frame'in ordaki zımbırtıyı açıp bir yazarı arıyorum. ama arama sonucunda hiçbir şey çıkmıyor, yok bişii pek yani. nasıl olur yani neden? bulmam lazım onun entrylerini.
kankiler inanılmaz mutluyum şu an böyle olduğum yerde kıpır kıpır oldum. şu aşağıdaki gibi şarkılar önerseniz ya bana, gogol bordello olur başkası olur..
www.youtube.com
ayy darısı hepinizin başına :)
www.youtube.com

ayy darısı hepinizin başına :)
erkeklerin ilgi alanına girmiyor pek, o yüzden merhaba kızlar.
yarın mezuniyet balosu var. son anda gitmeye karar verdim ve halihazırda var olan elbise-ayakkabı-çanta, elimde ne varsa onları kullanacağım.
beyaz bir elbisem var, diz üstü. altına siyah topuklu ayakkabı, elime de siyah ufak bir çanta alacağım. çok mu tekdüze olurum? ama artık iş işten geçti zaten, yeni bir şeyler almam mümkün değil. aslında mavi ayakkabı giymeyi düşünüyordum ama uygun çantam yok.
peki bu siyah-beyaz kombinasyonuna ne renk oje sürsem? evet, tek derdim de buydu. ama aklıma geldi, karar veremedim. siyah? kırmızı? beyaz? ya da alakasız başka bir renk?
teşekkürler şimdiden.
yarın mezuniyet balosu var. son anda gitmeye karar verdim ve halihazırda var olan elbise-ayakkabı-çanta, elimde ne varsa onları kullanacağım.
beyaz bir elbisem var, diz üstü. altına siyah topuklu ayakkabı, elime de siyah ufak bir çanta alacağım. çok mu tekdüze olurum? ama artık iş işten geçti zaten, yeni bir şeyler almam mümkün değil. aslında mavi ayakkabı giymeyi düşünüyordum ama uygun çantam yok.
peki bu siyah-beyaz kombinasyonuna ne renk oje sürsem? evet, tek derdim de buydu. ama aklıma geldi, karar veremedim. siyah? kırmızı? beyaz? ya da alakasız başka bir renk?
teşekkürler şimdiden.
....................................................................................................................................................
bölüm sonunda theon pezevenginin halka gösterdiği yanmış cesetler kime ait?
bölüm sonunda theon pezevenginin halka gösterdiği yanmış cesetler kime ait?
"elinin hamuruyla erkek işine karışmak" deyiminin karşılığı nedir? tureng'de çok düz vermiş, başka bir ifade varsa daha güzel olur. teşekkürler.
ankarada yaklaşık 30 kişi - hocalar dahil - bir veda yemeği düzenlemeyi düşünüyoruz ama yer konusunda kararsısız. ulaşımı kolay olacak (kızılay ya da bahçeli herkese uyacaktır) tavsiyeleriniz var mı? teşekkürler.
açıldıktan sonra 1 ay beklemiş şarap içilir mi?
giremiyorum? problem bende mi? sizde durum ne?
kakaolu pudingi normal tencerede pişirdikten sonra kek kalıbına koyup pişirsem nasıl olur? denemiş olan var mı?
sözlükte mallar sürüsüne aldığımız insanlar sadece bize mesaj atamıyor mu, yoksa entrylerimizi de mi göremiyorlar?
hollanda-polonya ya da almanya-polonya arası tren bileti alabileceğim online satış yapan bir site var mı bildiğiniz?
mum yapmak için parafinli ipi nerde bulabilirim? nerelerde satılır?
"x kişisiyle aranda bir şey oldu mu?", "x kişisiyle bir şey yaşadın mı?" gibi bir soru sormak istesek, bunu nasıl soracağız? "were you in a commitment?" biraz fazla ciddi kaçıyor sormak istediğim duruma.
anlamadığım bir şekilde timeline'a geçmişim. şimdi orayı düzenlerken yapacağım değişikliklerin ona buna görünmemesi için wall'umu kimsenin görmemesini istiyorum. gizlilik ayarlarından mı nerden yapacağım bu işi?
android işletim sistemli telefonda screenshot almak için hangi programı kullanmalı? 2 tane indirdim, ikisi de hata verdi.