Ekşi Duyuru

Merhaba duyuru ahalisi,
Evde 2 dişi 1 erkek 3 yetişkin kedimiz var. Maddi olarak bayağı zor durumdayız erkek kediyi geçen hafta kısırlaştırabildik, o da zar zor imkanlarla. Şimdi de dişi kedimizin 2 gündür memeleri şişti taş gibi oldu. Biraz bekleyelim hamile herhalde doğuracak bu dedik. Whatsapp tan bir veteriner tanıdığa da sorduk, büyük ihtimal hamile dedi. Ama memelerinin kaskatı sert ve şişmiş olmasından dolayı çok huzursuzum.

Acil bir durum varsa her türlü tedavisini karşılayacak bir yol tabi buluruz fakat acil olana kadar veterinere götüremem 1 ay cebimde 5 tl ile gezdim şuanda da 20 tl ile geziyorum ayın 15ine kadar ahdjgl ne alıyorsak karttan. Geçici bir maddi sıkıntıdan yaşıyoruz o yüzden bakamayacaksanız evde 3 kedinin işi ne falan diye soran olmasın lütfen.

Napmamız lazım bu hayvanı şimdi muayeneye mi götüreyim? Sabah iş yerine yakın belediyenin kliniği varmış sanırım, şehirde de yeniyim bilmiyordum nerde ney var. Sabah işe giderken onu da mı yanımda götüreyim diyecem 1 aktarma yapıyorum hayvan bu sefer sadece hamileyse sıkıntısı yoksa yolda doğurmasın diye tırsıyorum da. Daha önceden de doğum yaptı çünkü ve korkak bi kedi asla olmamasına rağmen dışardaki davul zurna seslerinden korkup doğurmaya başlamıştı. Taksiye vercek param da takdir edersiniz ki yok.

Dediğim gibi detaylı yardımcı olabilecek veteriner hekimi varsa ve durum acil, şimdi götürün derse borç harç götüreceğim hemen kediyi.

sinirden elim ayağım titrediği için konuyu tam toparlayamayabilirim.

2 aralığa nikah için gün aldık. bilen bilir, anlaşmalı fotoğrafçı tutulmazsa profesyonel makinayla fotoğraf çekimi ve video kaydı yasak. yahu benim abimin, yakınlarımın fotoğraf çekebilmesi için ben bu mafyaya 900 tl vermek zorunda mıyım? yok mudur bunun bi çözümü?

düğün vs hem şuan imkanımız yok, olsa dahi ASLA istemiyoruz. kendi çapımızda evlendirme dairesinin kokteyl salonunda bir şeyler yapalım dedik. burda da gene anlaşmalı oldukları firma haricinde kendi organizasyonumuzu yapamıyoruz arkadaş. ne boktan iştir bu ya. ben o parayı harcamak o ikramlardan vermek zorunda mıyım? 100 kişi 1500 tl ulan. 600 kişi gelecek ortalama belki 700 kişi. ben masraftan kaçmak ve sade ve şık bir ortam oluşturmak için gene 10bin tl mi gözden çıkarmak zorundayım???

bistro masa kiralamaya baktım ortalama 1800 tlye herkese yetecek kadar masa kiralayabiliyorum. ikramı da kendimiz halletsek her şey dahil 3bine birkaç saatlik sade ve şık bir organizasyonla günü kapatabiliyorum. ama ona da izin yok.

yapmayıncılar gelmesin hiç gözünüzü seveyim, bize kalsa kot tişörtle evlenecekken aileler maddi durumları olmamasına rağmen ısrarla en azından bir ikram yapmak istiyorlar. mavili kırmızılı ışıklı, pembeli yaldızlı sandalyeli düğün salonları bile en aşağı 5-6 bin. hayır düğün de istemiyoruz kimse absürt şarkılarla göbek atsın halay çeksin istemiyoruz. tonla müzisyen arkadaşımız var. sade bi kokteyl yapabilsek kendileri müziklerini de yapacaklar bi köşede alçak volümle. ben o gün iğrenç yöresel müzikler yerine sevdiğim caz, soft parçaları arkadaşlarım çalsın, insanlar sohbet ederken arkadan hafif hafif fon müziği olarak gelsin istiyorum ya. iğrenç, bayağı bi konsept olmadan mümkün olduğunca en ucuza kapatmaya çalışıyorum şu lanet günü ama yok arkadaş bu sefer de devlet engel koyuyor.

ikramların bi kısmı evde hazırlanır, 2-3 de üni öğrencisi bulunur paraya ihtiyacı olan. 2-max 3 saat ikramları tazeler, boşları çöpleri toplarlar 100 tl ücret veririz diye plan bile yaptık o kadar.

2 sorum var;

1. 600-700 kişilik kiralayabileceğimiz boş bir salon da mı yok? masaları vb kendimiz getirtip kurabileceğimiz? ben şahsen bulamadım öyle bir yer. lokalasyon istanbul hatta mümkünse bakırköy civarı bir yer olursa efsane olur.

2ya.si de ben bu mafyalaşmayı şikayet edemiyor muyum ya? gidebileceğim herhangi bir yüksek mahkeme falan yok mu? işin ucunu bırakmam neyse uğraşırım acayip gıcık oldum çünkü. kokteyl salonu için illa ücret alınacaksa saatlik kiralama ücreti alınsın cüzi bir miktar. fotoğrafçı mevzusunun hiçbir mantıklı yanı yok ama gözümde. arkadaş ben video çekimi zart zurt istemiyorum ki zaten. açıp bir kere dahi bakmam da o videolara fotoğraflara. alt tarafı iki evet diyecez bi daha açıp neden o videoyu izleyeyim. çektikleri fotoğraflar da genelde bok gibi oluyor benim istediğim şekilde fotoğraf çekebilecek yakınlarım varken ben neden bu mafyavari adamlara istemediğim bir şey için yüzlerce tl bayılmalıyım? vatandaş olarak bize böyle bir zorbalığı nasıl pabiliyorlar bunun nasıl yaptırımı olamaz? fotoğraf konusunda mevzu inanın para değil prensip olarak öyle bir şeye para vermek istemiyorum ya istemiyorum. gelinliği 1800 tlye diktiriyorum ben ya fotoğrafa 900 tl vermek zorunda kalırsak oturur ağlarım ben orda. takı merasimini inadına nikah salonunun dışında hatta sokakta yapardım amk inadım inat vermem o parayı da aralık günü insanları soğukta da bekletemiyorsun. alın şu 200-300 tlyi siktirin gidin fotonuzu da videonuzu da istemiyorum bize bulaşmayın yeter desem yırtamaz mıyım acaba?

biri mantıklı bir çözüm sunsun bana nolur ya. nikahı bile sırf takı gelsin diye eh yapalım dedik ama aileleri düğün&kına&ikram yapmamaya ikna edemedik. yok mu bu işi hem ucuza hem de şık bir şekilde kapatmanın yolu :( düğün istemeyen kadınları o kadar göklere çıkartan gardaşlarım, bacılarım. varsa bildiğiniz boş bir salon, alan, ne zıkkımsa artık. atın üstümüze kurtulalım şu stresten ailelerin de bi şekil gönlü olsun hem de o günü iğrenç hatırlamayalım o eziyeti çekmeyelim.

tahminen 14 aralıkta başlayacak bir kursa yazıldım 1 hafta kadar önce. bazı sebeplerden dolayı iptal etmem gerekiyor, tüketici olarak sahip olduğum bir hak var mı? iptal edebilir miyim yoksa ümitlenmeyeyim mi?

özel olarak gitmeyi istediğim&düşündüğüm bir yer yok.

aklımda:
-japonya
-brezilya
-sırbistan var ama bilemedim. ya vize istemeyen bir ülkeye çıkacağım ya da o parayı harcamayıp, bir sene daha bekleyip seneye istediğim ülkeleri gezeceğim. para çok sıkıntı değil, sadece bir sene daha beklemek istemiyorum. var mı ülke önerisi olan?

not: rusya, ukrayna hariç.

çok düşük bir miktar alacağım fakat 3e düşme ihtimali varsa bekleyeyim, zira 100 euronun bile hesabını yapacak kadar sıkıntıdayım şuan :( artması bekleniyorsa daha da zarara girmeden hemen şimdi mi alayım napiim bi akıl fikir :(

birkaç kere denemişliğim var ama sevemedim şu mereti. yarın misafir ağırlayacam, uzakdoğu mutfağı hazırlığı yaptım ama ekstradan eve sushico'dan hangi özel roll on u çağıralım? kusmadan yiyelim de, başka bişi istemiyorum :D

www.sushico.com.tr


Spicy California Roll
Tiger Roll
Mango Roll

gözüme en hoş gelenleri.

diğer hiçbir grubunu sevmediğin bir festivale, dünyada en sevdiğin gruplardan biri geliyor diye sırf onu dinlemek&izlemek için sahne önü bilet almak manyaklık mıdır?

not: bilet 170 tl, iki kişi gidicez 2 kişi alınca 280 tl. he bir de bu grubu daha önce izledik ama yıllardır tekrar gelsinler diye bekliyorduk. bileti almak bütçemi sarsmayacak.

her türlü alacaz da hak veren birini bulsak içimiz ferahlayacak :D

tikler sabaha gelecek.

yarın evlat edineceğim kendisini, heyecandan aklıma isim gelmiyor :) karamel, behlül tarzı isimler değil de daha özgün bir isim arıyorum. çello çalıyorum, adını çello koysam çok mu saçma olur aklsjdla ay çok mutluyum ^^

bi de veterinerden neler almam lazım şimdi? kum&mama hangi marka tavsiye edersiniz? kediyi yarın alacağım için netten çok fazla araştıracak veya sipariş verecek vaktim yok. furminatör alsam mı, tüyleri kısa bir kedi. gerekli olur mu?

kum, mama, tırmalama tahtası, tuvalet, taşıma kabı aklımda olanlar. oyuncak almak istemiyorum, şahsen kedilerin evdeki eşyalarla (poşet vb) oynaması daha bir hoşuma gidiyor :)

iki kişi d.günümü kutlayacaz ama iki kız arkadaş, sevgili falan değil.

güzel bir yemek yiyelim, neresi olabilir? arkadaşım şarap evine gidelim diyor, kafama yatan öneri olmazsa ya oraya ya da midpoint'e geçeceğiz.

akşam takılmalık, kaliteli müzikler çalan (pop, kop kop olmasın) güzel bir mekan önerisi varsa onu da alabiliriz :)

bir resimleri daha vardı da bulamadım, görsellerde de aratınca düzgün bir şey çıkmadı. ünlü sanırım bunlar? videoları falan varsa takip etmek istiyorum, bilen gören olsun nolur !

kesin bilgi mi, yayalım mı? ona göre sevdiceğimin gözlerinin içine bakacam ^^ normalde bakmıyon mu demeyin, gözbebeğine odaklanacak kadar bakmadım hiç yahu utanıyorum ^^

şuan test edebilecek olanlar etse bi ne şükela olur

he bi de bonus soru; madem böyle bir bilimsel gerçek var, neden bu kadar çırpınıyoruz 'acaba benden hoşlanıyor mu, gidip açılsam ne der' diye?

bugün deri etek giydim ve kamuda deri giymek yasakmış (yasak da neye göre yasak. sigara içmek de yasak ama bizimki kurum değil baca mübarek, dumanaltı). evet belki yönetmeliği araştırmadan giymek benim salaklığım, (burdaki kızlar mini bile giyiyor, yönetmeliği takan kimse yok diye açıp bakmadım) ama bunu gören savcı olacak beyinsizin beni sırf eteğim deri diye 'sen ne biçim memursun, memur gibi giyin' diye bağırarak azarlamasını haklı çıkarmaz. etek dar da değil, gayet geniş. yeşil renginde çok tatlı bir etek. müdürlerden hiçbiri tek bi laf etmedi kıyafetime.

işimi gözetirken yapılan 1 kuruşluk hatayı bile gözden kaçırmam, yanlış alınan çıktının boşa giden tek bir a4 kağıdı bile canımı sıkar. hatta geçen masamdaki lastikle oynarken unutmuşum cebimde kalmış eve getirmişim ona bile vicdan yaptım salak gibi. cebimde kalan unuttuğum kalemi geri getirdim be.

bu ülkenin insanları sömürülmeyi, ezilmeyi hak ediyor arkadaş. vicdanlı, iyi niyetli olanlarımız defolup gidelim de kendi pisliklerinde boğulsun şunlar iyice. çok canım sıkıldı ya. soru falan yok, içimi döktüm sadece. hala sinirliyim. y.dışında yaşayıp, vatandaşlık için ücretli formalite evlilik yapmak isteyenler özelden yazsın ajhfjk

edit: deri etek giydiğimi söylemek için yazmadım arkadaşlar, deri giydiğim için azar işittiğimi yazdım. şişmanın tekiyim yürümeyin özelden :/

yahu çok güzel durmuyor mu? pelerini nerdeyse bebekliğimden beri çok asil buluyorum ama sokakta giysem alınacak tepkiler malum. niye pelerin giymiyoruz ki biz? en güzel tasarımlı kaban halt etmiş şu pelerinin yanında bence:

www.etsy.com

paraya takılmadan cevap versek, siz olsanız giyer miydiniz pelerin? bunla bağcılara gidebilecek kadar cesur olan var mı aramızda :D varsa pelerinine gryffindor arması benden asdfg

bu da tabağı imgur.com

sallayın garii

geçen sene mayısın ortasında mini şortlardan giyiyor muyduk ki biz ya? yoksa erken mi olur? konser var da onun için soruyorum, ona göre alışveriş de yapacam.

şehir istanbul bu arada

bu tarifi yapmayı düşünüyorum, sebzenin kendisine önyargım var ama. yanına ekstra bir yemek de (et falan) yapacak vaktim de halim de yok bugün (lanet grip). ne diyorsunuz, güzel olur mu, sebze seçen bir insan bu yemeği beğenir mi ki acep? çok ilginç, resme bakınca da canım çekiyor yahu :)

cafefernando.com

iş yerinde bi adam var, işe başladığımdan beri kendisine zerre hoşlantım yoktu. yahu hatta nötrün biraz altında, hafiften kıl bile oluyordum kendini beğenmiş hallerini gördükçe.

geçen hafta bir konudan konuşup şakalaşırken bana güldüğünde içimden 'ne güzel gülüyormuş ya' dedim. sonra kendime şaşırdım hatta, ne ortak noktamız var ne bişi. hatta sevmediğim insanlarla takılan biri kendisi. hiçbir yönden tipim bile değil zaten.

ama o günden sonra tavırları dikkatimi çekmeye başladı. kendine has mimik ve tavırlarını farkedip tatlı bulmaya başladıkça göreceğim zaman heyecanlandığımı farkettim. eski sevgilimi deli gibi özlüyordum, o bile aklıma çok gelmiyor. e ama dediğim gibi, aslında dışarıdan bakıldığında hiç ama hiç bana göre biri değil. ben de ona göre değilim. açıp aşk şarkıları dinlemiyorum veyahut oturup saatlerce onu düşünmüyorum. acaba boşluktan mı, can sıkıntısından mı bu hisler yoksa aşk mı? aşksa yandım, evlere şenlik günler beni bekliyor asdjhjkl



karşılıklı hisler, ne yapayım sorusu vb olmadığı için gönül işlerinden sormadım, hataysa affola. boşluktandır di mi bu, hıı? biz ne bilelim mk demeyin, arkadaşlara da anlatamıyorum ki hemen düğün davetiyesini istemesinler diye :/

psikoloğa mı gitmem gerek acaba bende olup olmadığını öğrenmem için? yoksa nörolojiye falan mı? nette kesin yanıt bulamadım da

kamu kurumunda çalışıyorum, onu belirteyim öncelikle.

bugün azar yemediğim insan kalmadı nerdeyse ve kafam çok bozuk.
eczane reçetelerinin fiyatlarını kontrol ediyorum diyelim, devletin ödeyeceği tutar ve fiyat farkı gibi kavramlar var. yüzlerce reçete var, aman bi yanlış olmasın diye dikkatle incelediğim halde başımdaki kadın bana bağırıyor ya ilk bikaçı doğruysa diğerleri de doğrudur, uğraşma o kadar diye. kontrol ettiklerime paraf atıyorum, bir tanesi hatalı çıktığında 'aman buna paraf atmamıştın di mi, heh iyi' diyorlar. e dikkatle kontrol etmeyip paraf atsam bu sefer suçlu gene ben olacağım.

başka bir iş yapıyorum, excelden bir çıktı alacağım onunla ilgili bir soru soruyorum öbürü çıkışıyor bu kadar basit şeyleri sorma, geç dosyadan bak kendin öğren diyor. yahu ben daha işe başlayalı, işi öğrenmeye çalışalı yeni olmuş nerden bileyim? müdür beni sürekli uyarıyor 'bak en ufak hata yapsan hakkında soruşturma açılır dikkatli ol' diyor. ben de insanca, gayet kibar bir şekilde gülümseyerek soruyorum bu nasıl yapılıyor? diye. dolapta 30 küsür dosya var, o çıktı hangisine konulcak onu bile bilmiyorum nasıl açıp bakayım ki ben, daha önce kimse dememiş 'o çıktı buraya konulur' diye.

bugün bunun gibi bir sürü azar işittim. ve sanki ben bunların hepsini biliyormuşum da yanlış yapıyormuşum gibi bir tutum takınıyorlar. işin kötüsü beni strese soktuklarında, normalde yapmayacağım hatayı da yapıyorum telaştan. bugün gelen kolileri boşaltırken bir saniye durup dinlenmedim, yavaş hareket de etmedim mesela ama kadın iş çabuk bitsin istediği için 'hadi hadiii' diyerek beni strese soktu diye elimi kestim o hızla.

devlet dairelerinden herkesin çektiğini biliyorum. bu sebepten dolayı insanlık yapayım, işimi düzgün ve özenli yapayım, bin tane insanın vergisiyle maaş alıyorum, hak yemeyeyim, hata yapmayayım, maaşı hak edeyim diyorum ama yok yani. hadi öyle yapmasam özensiz davranayım diyelim, bu sefer bi hata olsa ve fark edilse kabak benim başıma patlayacak.

sadece bunlar da değil başımdaki kadın aşırı sinirli bir insan. 2.müdüre bile yok yere bağırıyor, herkes yanına korka korka geliyor (kaç kişi dedi bana ondan korkuyoruz diye). hatta işe ilk başladığımda beni onun yanına verdiklerini duyan herkes 'allah yardımcın olsun', 'aman sen de onun gibi sinirli olma' yorumlarını yaptı. telefonda birine numara veriyor diyelim, karşıdaki kişi son rakamı duymasın hemen bağırıyor ' altı altıııı!!!111!' diye. sanki adam gıcıklığına duymadı.

kendisine hiçbir şey sorulmuyor mesela bir belgeye tarih mi atılacak, bugünün tarihi mi atılacaktı diyorum (hatırlatayım, yeni gelmişim ve daha önce o işi yapmamışım yeni öğreniyorum) bana bağırıyor, tabiki de bugünün tarihi atılacak diye. 'ya şahide abla (hanım diyecem bana kalsa ama malum devlet kurumunda hanımlı beyli konuşunca uzaylı gibi bakıyorlar) kızma, yeni geldim ben nerden bileyim yavaş yavaş öğreniyorum, hata yapmamak için soruyorum' deyince gene bağırıyor 'yahu tabiki yavaş yavaş öğreneceksin bir anda öğrenecek halin yok ya' diye. valla gel de nöronları yakma.

he bir de odadaki iki kişi de dolap kapaklarını vura vura kapatıyor ve kulağımda işitme cihazı var, bana sesleri zaten yükselterek veriyor. bu nedenle bi süre sonra kulağım başım ciddi ciddi ağrımaya başlıyor.

bu kadının dediği bir kelimeyi kaçırdım mı yandım. ikilettirdim mi çok sinirlenip suratıma salakmışım gibi bakıp bağırıyor ve cihaz kullandığımı bilen bir insan kendisi. kötü niyetle yapmıyor, yapısı böyle ama artık kaldıramıyorum. bana ve başkalarına o kadar bağırıyor ki, cihaz da sesi yükselterek verdiği için kafam kazan gibi oluyor artı psikolojim moralim hepsi yerle bir. bağıracak diye bir şey de soramıyorum kadına. hem de insanın onururu kırılıyor duymadığı için azarlandığında. sana bağırdığında sen de ona bağır diyorlar ama kadın susmuyor ki, daha fena bağırıyor bu sefer de. kendimden değil, başkalarıyla tartışmalarından görüyorum.

ayrıyeten 2si de odada bütün gün sigara içiyor, nefes alırken aşırı rahatsız oluyorum ki ergenlik zamanlarında arada sigara içerdim yani (yılda 3 paket falan o da gerçi). hava soğuk diye camı da açamıyoruz, eve geldiğimde üst baş, montum falan hep sigara kokuyor. yeni gelene bak hemen sorun çıkartıyor demesin diye kimse, rahatsız olduğumu da söyleyemiyorum. çünkü bunları uyarsam, bütün bina içiyor biz mi uğraşacaz odadan dışarı çıkıp içmekle diye de düşünürler.

napıcam hiç bilmiyorum, müdürle konuştuğumda 'seni bu kurumda verebileceğim tek yer burası, ya da gelip yanımda çay kahve doldurcan' dedi (OHA). zaten babamı kırmamak için girdim, bulabileceğim başka iş olsa istifayı basıcam da memur maaşı alabileceğim başka iş bulamadım malesef.

bonus: bunları arkadaşıma anlattığımda gelen cevap: knk senin kaçmak istediğin yere ben 2 sınavla girmeye çalışıyom :D her işin bi kötü yanı var malesef im so sorry

ben mi çok abartıyorum ki? her işin zorluğu var kendince onu biliyorum.
ama hem nefret ettiğim bir iş, hem işimi özenli yaptığım için sürekli azarlanmak, hem kulaktan sıkıntı çekmek hem de kurumun şartları diğerleri gibi değil ağır bayağı, bu sebeplerin hepsi birleşip combo oldular. başka bir combo, ev hayatım da berbat. evde de psikolojisi bozuk bir anne var konuşmadığım. o da evde kendi kafasına göre dolap kapaklarını çarpıyor, banyonun önünden geçiyorum mesela benim geçtiğimi görünce çarparak kapıyı kapatıyor vb daha tonla şey, bunlar basit bile kalır. esnafla, kardeşleriyle, ev eşrafıyla arası genel olarak bozuk, ağır bir ilaç tedavisi görmesi gereken ama reddeden bir insan. evde de stres atamıyorum yani.

abartmıyorsam bi destek çıkın da biraz stres atayım :( yoksa bu sinirle eve gidince içip içip kendimi kırbaçlarım herhalde ya da yakında işinin stresine dayanamayıp kendine işkence ettiren ceo'lar gibi sado&mazoya bağlayacam ajshdjkl. biliyorum aşırı uzun oldu, okuyan herkese teşekkürler

bugün kamu kurumlarında kardan dolayı hamilelere tatilmiş, bunu bilmeyen hamile biri bilmeden işe gelse öğrendiğinde iznini kullanıp eve mi dönmeli yoksa işte mi kalmalı sizce?

siz olsanız 'aman arkamdan ne derlerse desinler' deyip eve mi dönerdiniz, yoksa 'geldim nasılsa, şimdi bin türlü laf edecekler geldin niye gidiyorsun diye' işte mi kalırdınız?

bana tarot öğretebilecek birini arıyorum ey duyurunun mistikleri. kartları aldım, kendi çapımda içinden çıkan küçük kitapçıktan okumaya çalışıyorum ama istediğim sonucu elde edemedim.

buradan veya hatta daha da iyisi, yüzyüze bana yardımcı olabilecek, 6.hissi güçlü birisi var mıdır acaba? varsa bi gönüllü, içecekler benden.

www.etsy.com

kolyeye aşık oldum amma velakin 60 tl verilir mi bilemedim. handmade diyor fiyat ondan uçuk sanırım. ne diyorsunuz?
not: ortadünya aşığıyım da.

şarkının sözleri ve özellikle müziği çok güzel ama twenty one'ı çözemedim.

sözleri:
twenty one
i don't think it's going
to happen anymore
you took my thoughts from me
now i want nothing more

and did you think you
could just take it all away

i dont think it s happening
this is what i say

leave me alone
cause i found it all
twenty one

so i don't think it's going
to happen anymore
i don't think it's going
to happen anymore

twenty one

today

twenty one

link: www.youtube.com

şarkıda 21 ile anlatılmak istenen şey nedir,bilen veya sözlerden bir şey çıkartabilen var mı acep?

spor salonuna yazılıp gitmeye üşendiğim ve orda duş almaktan iğrendiğim için (eve gelip de almak olmuyor terli ve ıslak bir şekilde eve dönüş de hoş değil) bırakmış bir hatun kişisiyim. ama evde spor yaptığımda gayet istikrarlı ve zevkle sürdürebiliyorum.

ev için şu plan ne kadar yeterlidir acaba:

-eliptik bisiklet almayı düşünüyorum. onunla günde 15 dakikadan başlayıp her gün arttırarak devam etme gibi bir niyetim var.

-kalça bölgesi için de squat yapmaya başlayacağım.

-bel için twister denilen aleti aldım.

-göbek için ne yapsam hiç bilmiyorum :/ eliptik bisikletin göbeğe de faydası dokunur mu?

şuan çok aşırı kilolu değilim ama bi 10 kilo verip+sıkılaşıp şekle girme hedefim var. diyet yapmam gerektiğini söylemenize gerek yok, yediklerime de çok dikkat ediyorum zaten :) bu programı uygulayarak 4-5 ayda görüntümde gözle görülür bir fark elde edebilir miyim acaba? daha fazlasına veya salona gitmeye cidden vaktim yok işimden dolayı. sadece eliptik bisiklet süresini ve squat sayısını arttırabilirim.

pilates vb kaslarımı zorlayacak sporlar da yapamıyorum malesef, geçtiğimiz günlerde bir sakatlanma yaşadığım için.

tikler geç de olsa gelecek :)

şimdi ilişki durumu yapma mı kaldı saçma sapan işler mevzusuna girmeyin o uzun hikaye. erkek tarafı bir nedenden dolayı istediği için yaptım.

kötü ayrıldığım bir eski ilişkim var. pek ilişki de denemez ya o ayrı bi uzun hikaye, neyse. bir süre sonra benden özür dileyip özlediğini buluşmak istediğini söyledi. ben de çok kırıldığım için hep geçiştirdim. geçen bahara kadar aralıklarla yazıp buluşmak istediğini söylüyordu. kafamı kırayım ki inadımdan gitmedim hiçbirine. hatta bi keresinde annesinin de dahil olduğu bir etkinliğe çağırmıştı çok şaşırmıştım. aramız bozulmadan önce de annesiyle tanıştırmak istemişti zaten. neyse efenim. bu şahıs artık benden ses çıkmayınca mıdır nedir, kendisine sevgili yapmış. kızı gören herkes bu senin çirkin versiyonun resmen falan diyor.

resimlerden falan gördüğüm kadarıyla mutlu gözüküyor ama. ben de uzun zamandır kendimi kapatmıştım, ondan sonra ilk defa her açıdan uyuşabildiğim birisiyle tanıştım. daha çok çok yeni olsak da şuan her şey güzel gidiyor. taa ki facede ilişki durumu yapana kadar.

bu eski sevgilimsi benim ilişki durumunu beğenmiş. neden oladır ki bu şimdi? hani kendime bir umut kapısı falan aradığımdan değil cidden, bu saatten sonra aramızda bir şey asla olamaz zaten.

ben olsam hiç umursamadığım bir insansa amaan banane la der geçerim ne beğencem hiç işim olmaz. haa ama eğer kötü veya iyi en ufak bir hissim varsa 'hmm peki madem, beğeneyim de umursamıyorum sansın sinir olsun' gibisinden düşünerek beğenirim.

var mıdır burda 'aa ne güzel o da şimdi mutludur ^_^' diyerekten böyle bir hareket yapcak olanlar? ben şahsen vakti zamanında sarılırken içimin titrediği bir insanın ilişki durumunu üstünden on sene geçse de beğenmem. ciddi hayatımda tanıdığım en dengesiz insan ve ne düşüneceğimi şaşırıyorum, kimse kendisini çözebilmiş değil.

tikler biraz geç gelebilir

edit: uyuzluğuna yapanların pipisi düşsün e mi -_-

yarın işimin ilk günü. nefret ettiğim bir işe başlamamın yanısıra, yıllarca adeta bir parçam olan piercingimle vedalaşmam gerekecek. bazı kişilere komik geliyor, komik bulacak olanlar hiç yazmasın :/

piercingim dudağımda ve çıkartınca bi en fazla 40 dk falan dayanıyor sanra takarken çok acıyor, delik de kapanmaya başlamış oluyor. memur olduğum için de kısa bir bar bile taksam konuşurken ucundan gözükecek, sonra biri laf eder bişi olur daha yeni atandım.

biliyorum eninde sonunda kapatmak zorunda kalacağım ama belki işe yarar bişiler deneyimlemiş olan, benle aynı durumda olan duyurucular vardır diye bir sorayım dedim :( bi yerlerde çok eskiden okumuştum ip geçiren falan varmış ama incecik ip, koca deliğin kapanmasını nasıl engelleyebilir ki?

unutabildiniz mi? unutabildiyseniz ne kadar süre sonra ve nasıl? unutamadıysanız nasıl başa çıkıyorsunuz?

benim yanında en mutlu ve rahat olduğum, olabileceğim insandı, 2.5 sene oldu unutamadım. her şeyden öte en yakın dostlarımdan biriydi. hiçbir arkadaşıma da dert yanamıyorum, kime desem 'hala mı o ya pff hayatına devam et artık' diye tepki gösteriyor. çok üzülüyorum be duyuru :(

bugün içimden geldi sokaktaki kedilere marketten yemek, su ve suları koymak için bi paket plastik bardak aldım.

suyu bardaklara bölüştürüp kedilere dağıtıyordum ki kadının teki beni azarladı. neymiş suyu dolduruyormuşum küçük bardaklara, sonra onlar orada kalacakmış. normalde insanlara karşı aşırı toleranslı ve iyiniyetli olmama karşın kendimi tutamadım, büyük kabı siz bulun da ben doldururum o zaman dedim.

yani kendi evim olsa yoğurt kabına falan doldurup koyarım, bardakları da ziyan etmem de burda oturmuyorum ki ben. ananemi ziyarete gitmiştim. bi de hayvanlara karşı pek sevgi gösterebilen bir semt de değil. aç, susuz geziyolar. canlara acıdım gittim su aldım, marketten yoğurt alıp içini çöpe döküp su doldurcak halim de yok.

kadın niye öyle çıkıştı anlamadım. sonra ona çıkıştığım için ben de kendimi kötü hissettim. bu ara pek sinirli biri oldum çıktım, gereksiz insanlara patlamaya mı başladım acaba diye düşünüyorum. kadın kötü niyetle söylemese, sokak kirlenmesin istese bile muhabbete girmeden pat diye direkt beni azarlaması sinirime dokundu.

bir de elin hanzosu peçetesini cebine koymaya veya çöpe atmaya tenezzül etmeyip yere atarken, sıcakta su bulamayan canlar için feda olsun bardaklar, sokaklar ya. kolaysa öylelerine söylesin yere çöp atma diye.

ne düşünüyonuz? insanımız mı tahammülsüzleşmeye başladı, ben mi? ayırt edemiyorum bunu artık bu ülkede. valla içime oturdu bu olay yahu.

şu yazıyı ilk okuyuşta demek istediğini anladım, iki tane de bilmediğim kelime vardı:

Berklee College of Music was founded on the revolutionary principle that the best way to prepare students for careers in music is through the study and practice of contemporary music. For more than half a century, the college has evolved to reflect the state of the art of music and the music business. Berklee serves distance learners worldwide through its award-winning online extension school, Berklee Online.

ama iş çevirmeye gelince düzgün kurallı bir şekilde kendimi ifade edebilmek 7-8 dakikamı aldı ama biraz batırdım sanki, tam oturmadı :/ (tam kelimesi kelimesine çevirmedim):

Berklee Müzik Koleji, günümüz müziği için öğrencileri müzik kariyelerine hazırlamanın en iyi yolunun çalışmak ve pratikten geçeceği üzerine devrimci bir prensiple kurulmuştur.

Yarım yüzyıldan fazla bir süredir kolej, eyaletteki sanatın, müziğin ve müzik işlerinin yansıması olmuştur. Berklee dünyanın her tarafındaki uzaktan eğitim alanlara ödüllü online ek okul hizmeti sunmaktadır.


hiç kursa gitmedim, okulda da derslerden eğitim almadım dizilerden şarkılardan falan gelişti. ne oluyorum ben şimdi, intermediate mi?

sahibindende şu ilanı gördüm de (git: www.sahibinden.com)

siyam kedisi istiyorum, nedeni çok uzun. merak ettiğim bu kedi 5 yaşında ve çok üzgün bir kediye benziyor. yavrucağın bakışlarına içim gitti çok üzüldüm yanıma almak istiyorum ama korkuyorum bana alışabilir mi diye? sahibinden ayrıldığında depresyona girmeye meyilli bir kedi türü çünkü siyam kedileri. hatta intihara da meyilliler. evde bize hiç alışamaz ve bizden korkarak yaşarsa çok üzülürüm.

daha önce yaşlı bir kediyi sahiplenip de kendisine alıştıran biri var mıdır acaba?

he bir de kediyi hiç görmeden sahiplenmek mantıklı mıdır acaba? adamlar ilanda kediciğin sağlığına dair iyi kötü hiçbir şey yazmamış. iyileşmeyecek bir hastalığı varsa bilimum kazıkçı veterinerlere para döktükten sonra hayvancağız ölsün istemem. biraz bencilce bir düşünce belki ama benim şu sıra sağlıklı bir kedicik bakacak maddi durumum var yani aşılarını mamasını kumunu falan karşılarım anca. veterinerler bi tüyleri kısaltmaya bile 70 tl istiyorlar. kendi gözetimim altındayken hastalansa tabi ki borç harç tedavi ettiririm, param olsa hiç düşünmem bunları ama şu durumda benim için de kedi için de en iyisi sağlıklı, normal bir kedi bulabilmem..

bu konuda deneyimli olan arkadaşlar yazarsa sevinirim.

boyayayım mı? boya bana bakıyor ben ona bakıyorum. insanlar absürd tepkiler verir mi(bakırköy'de oturuyorum)? üç dört yıkamaya saçımdan komple akıyor, saçımın ucuna denedim. var mı motive edecek birileri :)


edit: boyaya başlıyorum duyuru sakinleri, yazan olursa tikler sonra gelecek :)

ne düşünüyorsunuz sınav hakkında, nasıl geçti?

bir tanesi global bir fikir, öbürü de global ama tr içinde çok daha fazla hit alabilecek bir site diye tahmin ediyoruz.

bu işler için ne yapmak lazım acaba? mark zuckerberg'in teki fikirleri çalmasın diye bi ark.m ve babam haricinde kimseye de demeye korkuyorum.

siteyi kuracak bir tanıdık var diyelim. peki ya sonra? facebook'ta arkadaşlarıma yaysam, ekşi sözlüğe reklam versem falan? gelişir mi kendiliğinden?

global olanı nasıl yayacam hiçbir fikrim yok, teknik olarak facebook gibi bir site olacak. onu nasıl yaymak lazımdır ki acep?

bir de bu işlerle kendim mi ilgileneyim, yoksa fikirlerimi satın almak isteyecek iş adamları var mıdır?

whatsapp gibi tutarsa tüm duyuruya benden nutella :D

metallica, tool, rhcp, queen, the beatles vb gibi farklı tarzlarda olsa da genellikle rock ağırlıklı müzik dinlerim. öyle tarz olsun falan diye de değil, gönülden severim. ama bu ara bir-iki tane elektro şarkıya sardım.
hiç dans eden biri falan da değilimdir halbüse :/
hatta oynamayı, dans etmeyi, pop veya elektro müziği sevenleri anlayamazdım.
ama şu şarkı mesela çok hoşuma gidiyor bu ara:

www.youtube.com

siz de ara ara böyle kopmalık şarkılar dinliyor musunuz? peki gururunuza yediremediğiniz oluyor mu :D
son bişe, yaş ilerledikçe neden böyle bayağı müziklere kayılıyor yahu?

merhabalar, teyzem ve eşi belçika'da oturum bekliyorlardı fakat ayrı tarihlerde önemli sebeplerden dolayı oturum başvurusunu yakıp türkiye'ye geri dönmeleri gerekti. şimdi tekrardan belçika'ya dönmek istiyorlar. orda kurdukları düzeni çok özlüyorlar ve şimdi geri dönebilmek için son çareleri bu gibi. internette haklarında iyi ya da kötü bir yorum bulamadık, teyzem de rica edince ben de sizlere sorayım dedim.

internetten bir şirket bulduk (ofisi beşiktaş'taymış), şuan adını tam hatırlamamaktayım ve teyzeme ulaşamadığım için soramıyorum da. ama travisedu demişti sanırım.

merak ettiğimiz şu;
bu şirket 3 bin euro karşılığında belçika'daki şirketlerine işçi olarak gönderilecekmiş gibi gösterilerek oturma izni alıyormuş.

benim içim rahat değil bu konuda ama sanki işçi gibi gösterip oturum almak da yapılabilir bir şey gibi? sonuçta aşağı yukarı aynı parayı isteyerek oturum ve vatandaşlık için anlaşmalı evlilik yapanlar falan da var.
beni rahatsız eden şey daha ziyade adamların sırf görüşmek için bile 300 euro istemesi.
bi de gerçekten böyle bir işlem yapılabilse tüm gençlik 3 bin euro biriktirip avrupa'ya akmaz mıydı ya?

ne diyorsunuz? kendisi bu tarz bir yola başvuran veya bir tanıdığı olan var mı acaba?
bi deneyiminiz yoksa bile, size güven verdi mi? olabilitesi var mı? varsa/yoksa neden?
teyzeme de okutacağım bu duyuruyu, saygı sınırını aşmadan cevap verirseniz sevinirim.

ön not: küfür edecek, aşağılayacak, saf yaftası koyacak olanlar hiç yazmasın lütfen. hayatın toz pembe olmadığını, etrafın dolandırıcı kaynadığını biz de biliyoruz. sadece son çare, elimizden geldiğince araştırma yapmak niyetindeyiz.
ülkenin ve insanların ve eğitim sistemimizin hali ortada, onlar da çocuklarına daha iyi bir hayat sunmak için vb bu yolları araştırma mecburiyetinde kalıyorlar malesef.

acilden kastım şu, bugün 5.günüme geçtim ve normalde en az 3 kilo vermiş olmam gerekirken ben 1 kiloyu zor vermişim. bir de dün tam 1 kilo vermiştim bugün tartıda baktım 100-200 gram kadar almışım.
çok canım sıkıldı ki dün dayanamayıp yediğim 3 fıstık haricinde hiçbir şekilde bozmadım diyeti :( millet neler yemiş ama gene de vermiş kiloları.

bu kadar azimle başladım millet 14 günde 10 kilo verirken ben 5.günde 1 kiloyu zor verdim.

neden böyle oldu acaba? aslında hızlı kilo veririm. çok elma yemiyorum bazı günler 2, bazı günler 3 elmayla ayakta duruyorum ondan mıdır?

bir de öğlen 2 gibi uyanıp çavdar ekmekli küçük bi tostla kahvaltımı yapıyorum en son elmayı 8de yiyin diyorlar o vakte kadar anca en fazla 3 elma yiyebiliyorum :(

napayım ben şimdi bırakıp başka diyete mi geçeyim? diyetin sağlıksız olduğunu biliyorum bana şok diyet lazım final haftası okula gittiğimde bi on kilo vermiş olmak istiyorum. var mı tavsiyesi olan?

not: diyetin rezilliği ve şahsım hakkında yeterince yorum aldım. sorum haricinde verilecek yanıtlara artık tik atmayacak ve cevap vermeyeceğim.

selam duyuru ahalisi.
şu iki ürünü almak istiyorum, fikirlerinize ihtiyacım var:

(git: tr.aliexpress.com)
tr.aliexpress.com

(git: www.aliexpress.com)
www.aliexpress.com

soru 1: mayoyu haziranın ortalarında arkadaşlarla çıkacağımız tatilde giyeceğim, kolyeyi ise gene haziranın ortalarına doğru mezuniyet balomda takacağım. yani en geç haziranın ilk haftasının bitiminde elimde olmuş olması lazım ürünlerin. yetişirler mi acaba bugün alsam ikisini de?
soru 2: mayo gene pahalı değil de, o kolye 56 dolar eder mi sizce? elbisemin 4te1i fiyatına kolye almış olacağım ama çok özeniyorum bu mezuniyete.
soru 3: kolye resimdeki gibi çıkar mı? satıcı güvenilire benziyor?
soru 4: evde mezura olmadığı için ölçemiyorum da, ben normalde l beden giyiniyorum (38-40). buradan giyim alınırken bir beden büyük alınması gerektiğini biliyorum. acaba xl mi almam lazım yoksa riske atmayıp xxl alsam da büyük gelirse terziye mi daralttırsam?

bayanlara bonus soru: bakır saçlı beyaz tenliyim, acaba hangi renk mayo daha güzel gider :)

selamlar, ben samsung note 2 almayı düşünüyorum abimde de bu telefondan var bugün msj attım girip izleyebilecek mi acaba dizimag a girsin diye ama site açılmamış. yabancıdiziizle ve diziport da açılmamış.
benim için telefondan dizi izleyebilmek çok önemli, yok mu acaba note 2den dizi(dizimag)&film(unutulmazfilmler.com vs) izlemenin bir yolu?
donanımhaberden şöyle bir link buldum gerçi ama?
forum.donanimhaber.com
daha önce hiç samsung kullanmadığım için bihaberim malesef bu tarz şeylerden ve root falan da anlamam hiç :) tam almaya karar vermiştim dizi izleme mevzusu aklıma geldi.
var mıdır acaba bir çözümü ?
not:tikler sonra gelecek :)

merhabalar, şu bölümü açıp izleyeyim dedim ama ingilizcem malesef tüm konuşmalara hakim olacak kadar iyi değil, kaçırdığım yerler oluyor.
acaba elinde bunun türkçe altyazılı linki olan veya boş vaktinde çevirebilecek olan biri var mıdır? türkçe altyazılı izleyebilmek ben dahil çok kişiyi sevindirirdi eminim :(
not: en kötü ihtimal ingilizce altyazılı link de olabilir.

(bir günlüğüne üstte durabilir mi lütfen?)
bugün eniştem bahçede yavru bir kuş bulmuş daha uçamayan, büyük ihtimalle şahin veya doğan yavrusu olduğunu düşünüyoruz. etrafında bir sürü kedi toplanmış, eniştem de kıyamayıp eve almış ve tanıdık veterineri aramış. adam da biz sadece evcil hayvanlara bakıyoruz ona yapabileceğimiz bir şey yok, bahçeye salın doğanın kanunu ölmesi falan demiş. bir de isterseniz istanbul üniversitesi veterinerlik fakültesine götürebilirsiniz orda alırlar demiş. ama az önce kutusunu açıp baktım sanki hayvancağız kusmuş biraz :s ne verilir yemesi için onu da bilmiyorum aç aç duruyor ya. kutusunu açtığımda zaten çok korkuyor, hızlı hızlı nefes alıyor. çok içime oturdu gece gece moralim bozuldu.
şimdi ben bu hayvanı yarın ist.üni ye götüreyim mi alırlar mı? yoksa bakırköyde oturuyorum burda bir sürü veteriner var, sabah ilk iş başka bir veterinere mi götüreyim? bakarlar mı ne diyorsunuz?

nasıldır sizce? kendiminkini çok itici bulmaktayım fakat şu güne kadar ben sormadan bana çok yakıştığını söyleyen çok kişi oldu ama gene de içim rahat değil. peltek konuşmayı engellemek için yapabileceğim egzersizler var mıdır yoksa diksiyon kursuna mı gitmem gerek, naapmam gerek ki acep?

her şey the hobbit an unexpected journey için :) en iyi nerde izleyebilirim bu filmi acaba?bu film için para ve yerin uzak olması vs hiçbir şey sorun değil :D şehir istanbul bu arada.istinye park imaxte izleyeyim diyorum,yoksa real 3dyi mi tavsiye edersiniz?hoş,real 3d ülkemizde var mı onu da bilmiyorum ya.
bir de biletleri en erken ne zaman ayırtabilirim tahminen,çıktıktan anca 1 gün sonra gidebileceğim ama yer bulamayıp bir iki hafta sonrasında da izlemek istemiyorum :)

çok heyecan yaptık biz ya :)

selamlar,rehber öğretmenim nerdeyse hiçbir şey bilmediği için kafama takılan birkaç soruma cevap verebilenler çıkarsa çok süper olur :

1-ygs3 puanım 363,sıralamam 175bin.ama meslek lisesi mezunu değilim istanbulda herhangi bir okulda devlette veya tam burslu özelde 2 yıllık adalet tutma ihtimali var mıdır?

2-ne olur ne olmaz diye 2 yıllık başka bölümler de yazacağım altlara.meslek mezunu falan değilim.ama puanım yüksekse tutma ihtimali var mıdır?düz liseden falan mezun birinin puanı yüksek olup da bankacılık ve sigortacılık kazanma ihtimali nedir,ayrı kontenjan var mıdır?

3-mesela diyelim ki özel üniversitede tam burslu veya yarı burslu 2 yıllık kazandım.dgs ile aynı üniversitede 4 yıllığa geçmek istesem burslar devam edecek mi?adalet okuyup bitirdim diyelim dgs ile hadi oldu ya hukuğa geçsem.tam burslu devam eder miyim?

4-uzaktan eğitim hakkında ne düşünüyorsunuz?

5-bi de 187bin sıralamayla tm1de istanbulda hiçbir şey tutmaz di mi?istanbul iktisat 99bin ikinci öğretim.en üstlere ne olur ne olmaz diye yazacam ama hayallerde yaşıyorum biliyorum :(

6- tercihlerimin ilk 7-8ine bana göre uçuk bölümleri yazmayı düşünüyorum istanbul işletme falan gibi.ortalara istanbulda alman dili falan yazacağım birkaç tane.en altlara da 2 yıllıklar adalet falan.nasıl sizce?

7-son olarak marmara anesteziyi ilk tercih olarak yazsam?gene de tutma ihtimali yok di mi :( saçma bir soru oldu ama 2 yıllık anesteziyi hepsinden çok istiyorum napayım :(

özet geçemedim kusura bakmayın la :(

selamlar,bu yaz ramazan bayramının ilk gününden itibaren 10 günlük bir interrail yapmayı düşünüyoruz arkadaşımla.tecrübeli arkadaşlar birkaç sorumuza cevap verebilirse çok mutlu olacağız :)

1.ikimizin de yeşil pasaportu var yani pasaport parası ve vize gibi sorunlar yok.(yalnız ben şuan üniversiteye hazırlandığım için öğrenci değilim ama yaşım henüz 21.trenle yolculukta ya da uçakla gitsek ilk ülkeye,sorun olur mu ki acep?)he bir de gitmek istediğimiz ülkeler italya,irlanda,hollanda,belki çek cumhuriyeti veya fransa.son 2 gün de yunanistan.10 güne anca en istediklerimizi sığdırabildik :)

2.ikimiz de orta karar türk kızıyız ne çirkin ne de birer barbie bebek değiliz.bunu belirtme ihtiyacı duydum çünkü okuduğum kadarıyla herkes kızların ev bulma şansının çok daha yüksek olduğunu söylemiş.couchsurfingde bir profil açsak irlanda,amsterdam,roma vs yerlerinde kalacak ortalama 1 veya 2 günlük yer bulabilme ihtimalimiz sizce nedir?ikimizin de bütçesi az türk lirasıyla 10 günlük interrail bileti dahil 1500 er tl civarında bütçemiz var çok zorlarsak 1700 e çıkabilir :/

3.10 günlük seyahat ve gerekirse parklarda,kamplarda veya garda konaklamak için 1500 tl civarı yeterli olur mu?

4.peki parkta veya garda konaklarsak duşumuzu nerde alacağız vs ?

5.bir de arkadaşım uçak biletine para vermek istemiyor o yüzden istanbuldan direkt trenle mesela amsterdam gibi bir yol çok mu uzun sürer ki :( çok az zamanımız var ikimizin de,benim üniversite tercihleri için istanbula dönmem için en fazla 10 gün vaktimiz var,vakit olsa hiç sorun değil yol :( istanbuldan çıkıp yunanistanda falan ryan airle gitmek istediğimiz şehire aynı gün bilet alıp uçabilir miyiz?

çok soru sordum biliyorum ama yardımcı olan arkadaşlara bu seyahati gerçekleştirebilirsek yurt dışından ufak hediyeler getirebiliriz :)

nı kredı kartına taksıtle almıstım da o bılet kactı dı mı sımdı bı taraflarıma,ben kartla almıstım ama kaybettım dıyıp yenı bılet alma gıbı bı ımkanım yok sanırım??cevabı bılıyorum ama gene de bır sorayım dedım.olmadı kuzu kuzu gıdıp yenısını alacaz yarın,sırf rhcp askı ıcın :(

selamlar,sizce 30una merdiven dayamış evli bir erkeğe doğum günü hediyesi olarak ışın kılıcı alınır mı?kendisi abim olmakta ve evde bir adet ışın kılıcı zaten bulunmaktadır.eskiden star wars u çok severdi ama şimdi gidip bi ışın kılıcına 60 tl verdikten sonra sever mi sevmez mi bilemiycem.minyatür oyuncaklar ve darth vader maskesi falan da var alabileceğim.hadi jedilar,bi yardım ediverin :(

bu aramalar ücretsiz oluyormuş ya hani,bugün de varmış zaten. Y.dışındaki teyzemin sabit tel.i yok cep numarasını arasak gene ücretsiz oluyor mu acaba?cep numarası oranın operatörü bu arada.korktuk annemle sonradan bin tl fatura falan gelmesin diye.cevaplayacak elflere şimdiden teşekkürler :)

selamlar,benim bir altın bileziğim var babamın borçlanarak hediye ettiği.yalnız şuan maddi açıdan çok sıkışığım ve beni 1-2 ay idare edecek o bileziği satmayı düşünüyorum fakat bir gün babam bileziğin nerede,niye takmıyorsun falan diye sorarsa(ki birkaç ay takmadığımı görürse soruyor) ne yapacağımı düşünüyorum.birden aklıma yapan bir yer varsa taklidini yaptırmak geldi.var mı böyle bildiğiniz bir yer acaba?kapalıçarşı ya da eminönü'nde falan mı araştırsam napsam ki?