(2) 

Çok amaçlı vasıta seçimi

pozzecco #1005478 
Merhaba,

Bir konut projesinde kullanılmak üzere; gerektiğinde kar küreyebilecek, gerektiğinde römork çekebilecek bir araç arayışı içindeyiz. Bu konuda hemen hemen hiç bilgim olmadığı için yardım istiyorum. Çok güçlü bir model aramıyoruz, sadece arazi biraz kodlu olduğu için tepeye tırmanırken düşmeyelim yeter. İşi bana kilitledikleri için araştırıp raporlamam gerek.

Nasıl araçlara bakmalıyım? ATV, UTV, Golf arabası vs.

Ne tür motor kullanılmalı? Benzin, dizel, elektrikli

Tavsiye edebileceğiniz, yönlendirebileceğiniz bir yer var mı?

Yer: Ankara, bütçe 15.000-20.000 arası
(10) 

Aşağıdaki otomobillerden hangisini alırdınız?

pozzecco #946358 
2011 Polo GTI 180hp
2011 Mito QV 170hp
2005 A4 TFSI Quattro 200hp
2007 EOS TFSI 200hp
2011 Giulietta 170hp
2010 Insignia 180hp
(6) 

Otomobil tavsiyesi

pozzecco #933584 
Impreza sti kullanıyorum. Satıp üzerine bir miktar koyup aşağıdaki otomobillerden birini almak istiyorum. Siz olsanız hangisini, niçin tercih ederdiniz?

Alfa Brera (2007)
Audi S3 (2007)
Audi TT (2007 TFSI)
BMW 6.45 (2006)
BMW Z4 3.0 (2005)
Hyundai Genesis Coupe (2010+)
Mercedes Benz CLK 55 AMG (2000)
Opel GT Roadster (2007)
Porsche 911 Carrera 4 (1998)
Subaru Impreza STI (2005)
Mitsubishi EVO VI TME (2001)
Volkswagen Golf R (2007)
(1) 

Ev sineması için projektör seçimi

pozzecco #933094 
Merhaba, projektörler hakkında hiçbir şey bilmiyorum.

Bimeks' te kullanacağım 300 lira civarında bir puanım var ve bunun üzerine biraz ekleyip bir projektör almak istiyorum. Playstation ve televizyon için kullanacağım.

www.bimeks.com.tr

Buradaki modellerden uygun bir şey seçebilir misiniz, siz olsanız fiyat/performans oranına bakıp hangisini alırdınız?
(2) 

Geçici dolgu zararlı mıdır?

pozzecco #916704 
Merhabalar,

3 ay önce dişime kanal tedavisi yaptırdım ve berbat bir seanstı; doktor anestezi iğnesini muhtemelen sinire sapladığı için dilimde şimşekler çaktı, iki haftada ancak kendime gelebildim ve o sinirden randevuyu falan iptal edip her şeyi unuttum, geçici dolguyla yaşamaya başladım.

İşler falan da yoğundu ve umursamadım.

Sonra sağlığımda abuk subuk şeyler olmaya başladı. Kalp çarpıntısı, nefes darlığı, göğüs ağrıları, mide bulantıları, tansiyonun 18 lere çıkması, görme bozukluğu, halsizlik, baş dönmesi ve ağır bir sinüzit.
Şaka gibi.

Hastalıklarını büyütme eğiliminde olan biri değilimdir ama resmen lanet gibi bir şeydi ve hala devam ediyor. Şöyle diyeyim; şikayetler başladığında doktora gittim, tam kan tahlilinde ferritin ve ALT değerleri normal sınırın 3 katına yakın çıktı. Tansiyon ilacı ve antibiyotik kullanmaya başladım. Semptomatik gittik ama pek bir faydasını göremedim.

Neden sonra dolgu işi aklıma geldi, çünkü bu rahatsızlıkları 2 aydır çekiyorum, yani kanal tedavisinden -geçici dolgudan- 1 ay sonra başladı.

Mantığım şu; bu tür bir sistem yıkımı sözkonusu ise ya bir tümör vardır ya da bir tür zehirlenme. Çünkü bu işler başlayana dek son 10 yılda grip dışında hastalığım olmadı ve normal bir şey olsaydı tüm vücut yıkıma uğramazdı.

Sorum şu; geçici dolgu bir şekilde bu tahribata yol açmış olabilir mi?
(4) 

Şu tip posta kutusu nereden alınır?

pozzecco #904155 
Kutu şeklindeki posta kutularının yerine, aşağıdaki fotoğraftaki gibi bir posta kutusu koymak istiyoruz.

thumbs.dreamstime.com

Bunu nerede bulabilirim?
(3) 

Dildeki his kaybı geçer mi?

pozzecco #888587 
Merhaba, 5 gün önce dişhekimine gittim, anestezi iğnesini yaparken muhtemelen sinire denk geldi; bir anda dilimin içinde bir şimşek çaktı.

Şu an dilimin yarısını hissetmiyorum, tat alamıyorum ve konuşmam değişti. Berbat bir durum.

Dişhekimi "uzun süreli anestezi olabilir" dedi ama pek inandırıcı gelmedi. Bunu yaşayan ya da yardımcı olabilecek biri var mı? En önemlisi; geçer mi, yoksa dilimin yarısına veda mı etmeliyim? Malum, sinir sistemi rejenere olmadığı için..
(5) 

Ankara' da Toshiba Qosmio nereden alınır?

pozzecco #882680 
Ben eski kafalı bir adamım ve online alışverişlerde mutlaka bir sıkıntı olur gibi geliyor. Bir de bilgisayarın teşhir ürünü olması ihtimali var tabi. Bu yüzden Ankara' da kapalı kutusu ile toshiba alabileceğim bir yer var mı, bunu merak ediyorum.

Teknosa, Bimeks, Vatan ve Mediamarkt' da istediğim model (Qosmio X870-14N) yok.

Ne yapabilirim, nereden alabilirim?
(4) 

Dijital karasal yayın hk. / Çanak antenler toplatılacak mı?

pozzecco #794216 
Merhaba,

Uydu alıcıları konusunda uzmanlaşmış bir arkadaşla konuşurken, "sen artık eve çanak falan alma, 2015 yılında çanak antenleri toplayacaklarmış" dedi. 2015 yılında dijital karasal yayına geçilecekmiş. Hiç duymamıştım; "en kötü ihtimalle Türksat ve Eutelsat' daki Türkçe kanallar çıkmaz" dedim, israrla artık çanak anten kullanımının yasaklanacağından bahsetti. Pek inanmadım. Size de sormak istedim.

Konuyu araştırınca 2015 yılında dijital karasal yayına geçileceğini öğrendim.

www.rtuk.org.tr

www.hurriyet.com.tr

Sorularım şunlar;

1- Çanak anten kullanımını yasaklayabilirler mi? Kanunen böyle yetki sözkonusu mu?

2- Daha yeni "Türksat' ı fırlattık" konuşmaları yaparken bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?

3- Dijital karasal yayın için bir receiver alınması gerekiyor mu?
(2) 

İç dekorasyon öncelikleri hk.

pozzecco #621185 
Merhabalar,

Bir ev aldım ve iç dekorasyonunu kendim yaptırmak istiyorum. Daha önce satınalma departmanlarında çalıştığım için işleri yapabilecek olan ustaları bulabilirim diye düşünüyorum. evi yalnızca iç kısımda alçılar yapılmış şekilde teslim aldım, bir de elektrik, su ve kombi tesisatları yapılmış.

Yapılacak olan işler şu şekilde; boya-alçıpan / iç kapılar / mutfak ve banyo kalebodurları / yer döşemeleri / mutfak dolapları / banyo dolap ve ekipmanları

Bunları hangi sıra ile yapmam gerektiğini bilmiyorum. Örneğin parke cilası belki duvar kağıtlarına zarar verecek ya da kapı yapılırken boyalarda hata oluşacak. Bu işlerin bir öncelik sırası var mıdır, aşağı yukarı dikkat etmem gereken noktalar nelerdir ?

Yardımcı olabilirseniz sevinirim.
(2) 

Sesle arama özelliği olan cep telefonu arıyoruz.

pozzecco #542872 
Merhabalar,

Görme konusunda sorun yaşayan bir yakınımız için, sesle arama yapabilen ve ekranı; yazı karakterleri büyük olan, tuşlu bir cep telefonu arıyoruz. Dün bir kaç yeri gezdim ama satış elemanları artık bu özellikte bir telefon üretilmediğini söylediler. Ben de içimden "yaa, kesinlike öyledir" falan deyip akşam internetten biraz araştırma yaptım. Hemen hemen hiçbir telefonun özelliklerinde belirtilmemesine rağmen, bir çoğunda olduğunu tahmin ediyordum. Engelliler forumlarında bunu destekler nitelikte yazılar da gördüm ama kimse de oturup spesifik olarak "şu telefon" dememiş.

Aslında çok basit; bir tuşa basınca telefon mikrofonunu aktive edecek ve "X" dediğiniz zaman X kişisini arayacak. Bildiğiniz telefon var mı, yardımcı olabilir misiniz ?
(17) 

Evlilik hakkında... Gerçekten gerekli mi ?

pozzecco #483624 
Merhabalar gönül dostlarım... Esasında soruyu başlıkta sordum ama biraz daha açmam gerekli. Son zamanlarda yakın çevremdeki herkes evleniyor ve tahmin edebileceğiniz gibi Facebook' ta boy boy "Evlendik / Mutluyuz / Balayımız için Paris' teyiz / Ay ne kadar heyecanlıyız" temalı fotoğraf albümlerinden geçilmiyor. Bir zamanlar lisede "acaba aramızdan ilk kim evlenecek" gibi soruları tartışırken şimdi "en son kim evlenecek" gibi şeyler konuşuluyor. Ben hayatım boyunca bunun yakınında bile değildim ve şimdi "acaba bende mi bir tuhaflık var" gibi bir düşünce içindeyim. 30 yaşındayım, tek çocuğum ve son 10 yıldır yalnız yaşıyorum. Evdeki her şeyi tamir edebiliyorum, ev işlerini halledebiliyorum, bir tek çamaşır makinesine uzaylı gibi bakıyorum ama pamuklu programı / 40 derece / 1000 devir sıkma ile hemen hemen her şeyin yıkanabildiğini keşfettim. Kazandığım parayı tek başıma harcamayı seviyorum; iyi bir müzik sistemim var, geceleri online oyun oynuyorum ve maç seyrediyorum. Bunlar beni mutlu ediyor ve ciddi anlamda hiçbir şeyin eksikliğini hissetmiyorum. Bugüne kadar çok zor günler yaşadığım da oldu ve belki tek çocuk olmanın getirdiği bir anlayış ile her sorunu kendi içimde çözümlemeyi başardım. Sağlıklı bir arkadaş çevrem ve aile yapım oldu; sevgisizlik ya da fazla ilgi/sevgi görmedim. Normal olmayan bir şey yoktu. Bir çok kız arkadaşım oldu ama geri dönüp baktığım zaman bunun etkisi kıskançlık / huzursuzluk / mutsuzluk üçgeni içindeki herhangi bir nokta idi. Gerçekten çok sevdiğim ve iki yıl süren uzun bir ilişkinin tek getirisi ise hüzünden başka bir şey değildi.

Ben kendime kendi iç huzurumu önplanda tutan, basit ve küçük şeylerden mutlu olabileceğim bir hayat kurma yolunu seçtim ve insanlar bunu pek fazla anlamıyor. Onlara gerçi üstteki paragrafta yazdığım kadar detaylı açıklama imkanım olmadı, dolayısı ile düşüncelerimin anlaşılabilirliği konusunda o yüzden onların açısından çok emin değilim. Ama -okumaktan sıkılmadıysanız- sizin bu konuda bir fikriniz var ve bu fikrinizi merak ediyorum.

En iyi ihtimalle, evlensem bile çocuğumun 4-5 yıl sonra olacağı varsayımı ile 10-45 / 20-55 / 30-65 gibi bir kuşak farkımız olacak; öte yandan 40 yaşımda iken, bir alışveriş merkezine gidince bağırıp çağıran bir çocuğu zaptetmeye çalışacağım. Hayatımın belki en verimli döneminde bir kadının dırdırı ile, kıskançlık krizleri ile uğraşacağım. Mutlu ve huzurlu yaşadığım, dingin bir evde sürekli bir koşuşturma olacak.

Bazı futbolcular için "evlenince disipline girdi" gibi söylemler kullanılır; benim hayatım gayet disiplinli mesela.

Aranızda, evlenmeden önce benim gibi hissedip şu an "ya öyle şeyler düşünülür ama hiç merak etme, işler düşündüğün gibi değil" diyebilecek olan birileri var mı ? Ya da evliliğin; yalnızken mutlu olan birini daha mutlu edebileceğini düşünen birileri...

Merak ediyorum; sosyal kaygılar ve aile kurma içgüdüsü dışında, evlilik gerçekten gerekli mi ? Sizler ne düşünüyorsunuz ?
(3) 

Ebay' den otomobil parçası getirtmek hk.

pozzecco #358517 
Merhaba arkadaşlar,

Türkiye' de satış fiyatı 1000 lira civarında olan bir parçayı 110 dolara ebay' de buldum ve onu getirtmek istiyorum. Ufak bir parça; oksijen sensörü ve kutusunun çok büyük olacağını zannetmiyorum. Şu harika ithalat kısıtlamasından etkilenir miyim merak ettim, yani gümrükte mi takılır, postanede mi takılır; takılırsa ne kadar vergi ödenir ? Yardımcı olabilir misiniz ?
(3) 

Derin Ven Trombozu hk.

pozzecco #349274 
Merhaba arkadaşlar, internette biraz araştırmama rağmen bir blog ve bir kaç yazı dışında çok tatmin edici bilgiler edinemedim. Yakın bir arkadaşıma derin ven trombozu teşhisi konuldu ve şu an iki bacağında da epey bir ağrı var. Prognoz ile ilgili bir fikrim var ama birincil ağızdan duymak daha iyi olur gibi geldi.

Sorularım(ız) şunlar;

1- Kişiden kişiye göre değişecektir ama akut/ağrılı dönem ortalama ne kadar sürer ?

2- Koruyucu tedbirler hastanın hayat kalitesini ne kadar etkiler ?

3- Sürekli dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir ?

4- Varis çorabı sürekli giyilmeli midir ?

Yardımcı olabilirseniz sevinirim..
(3) 

Yeni araç vergi sorusu

pozzecco #342101 
Değerli Şükrü Kızılot' lar, otomobiller konusunda bir çok şeyden haberdar olsam da bugün bir arkadaşımın sorusuna cevab veremedim ve sizlere danışmak istedim. Bir arkadaşım Borusan' dan BMW 3.20d aldı ve ücretini ödeyip plakasını vs. çıkarttı. Bana sorduğu soru şu, "ee ben Ocak ayında taşıt vergisi ödeyecek miyim / başka vergi ödeyecek miyim / eğer ödeyeceksem plakayı falan ocakta çıkartsam ödemeyecek miydim ? "

Ben mevzuatı çok iyi bilmediğim için bir şey diyemedim; düşünceniz nedir, yardımcı olursanız sevinirim.
(4) 

Telefon sapığı gibi arayan 444 lü numara hk.

pozzecco #335790 
Merhaba arkadaşlar,

ev telefonumdan sürekli olarak 4441089 diye bir numaradan aranıyorum. bir kez açtım ve su arıtma sistemi gibi bir şey satıyorlarmış. "ücretsiz kontrol için 1 e basınız" diyor, bekliyor ve sonra kayıt bitince aramaları sonlanıyor. doğal olarak 1 e falan basmıyorum. ilk başta portekizce bir küfür ettim, sonra ingilizce küfür ettim, sonra are you player deyip kapadım, sonra 1 dışındaki tüm numaralara basıp kapadım ama nafile. bana groundhog day yaşatmaya kararlı gibiler. türk telekom' u falan arayıp spesifik bir numaradan arama almama ayarı yapma gibi bir şansım var mı ? ne yapabilirim ? su arıtım sistemi falan istemiyorum.
(2) 

Cumhuriyet başsavcılığından kağıt gelmesi / nedir - ne değildir ?

pozzecco #253848 
Selam Spartalılar,

"Bir arkadaşım" ekolünü kullanıp (ama gerçekten bir arkadaşım) bir soru soracağım. Olay şu; kendisi bir otomobil firmasında satış temsilcisi olarak çalışıyor ve bundan bir ay kadar önce yeni bir araç testi yaparlarken (ki o esnada arabayı kendisi sürüyor) bir belediye otobüsü kırmızı ışıkta geri kayıp bunların tamponuna -yani arabanın- dokunuyor. daha sonra şoför inip "şikayetçi olmayacaksınız değil mi" diyor ve bunlar da (2-3 satış temcilcisi birarada teste çıkmışlar) "serviste yaptırırız nasıl olsa" deyip; "hayır amca, zaten hasar çok ufak" diye şikayetçi olmayacaklarını söylüyorlar. 1-2 gün sonra karakoldan aranıyorlar ve ifadeleri isteniyor; isnat edilen suç ise belediye otobüsüne vurup tamponunu kırmak, hasar vermek vs..

Arkadaşımın az önce telefondaki ilk sorusu şu; "pozz, niye telefonunu açmıyorsun" ki, o konuyla çok alakalı değil. ikinci sorusu şu; "ya benim eve cumhuriyet başsavcılığından bişey gelmiş dün, evde bulamadıkları için muhtara teslim etmişler, muhtar da şimdi kapalı. ne kağıdı bu, ne yapacağım ?"

evet gönül dostlarım, sevgili hukukçu arkadaşlar..
Olasılıklar nedir, durum hakkında fikri olan birisi var mı ? Arkadaş hafif panik moduna geçti de..
(16) 

Ne olacak bu işsizlik sendromu ?

pozzecco #250271 
Selam olsun size Paladinler, Amazonlar..

Bir kaç alt sırada duyurusu bulunan bir arkadaşa cevap verirken, (duyuru= herkesin işi var mı ?) cevabımın uzadığını ve aslında benim de yazımı bir soru işareti ile bitireceğimi farkettim. Dolayısıyla yeni bir duyuru yazıp, durumu gerçekten benim kadar vahim birisi var mı merak ettim..

Orijinal mesajım şu,

"söyleyeceğim iyi bir şey mi bilmiyorum ama yine de söyleyeyim; belki daha iyi hissedersiniz.
ben de düzgün sayılabilecek bir üniversitede ingilizce işletme ve daha düzgün sayılabilecek bir üniversitede executive mba okudum. ingilizce ve almanca biliyorum. sayısalcıydım lisedeyken; lise dediysem türkiye' nin sayılı anadolu liselerinden.
iyi görünüyor değil mi ?

değil..

Son 4 yılın 3.5 yılını işsiz geçirdim ve şu an hala işsizim. Arada bir eğitim kurumunda satınalma müdürlüğü yaptım, sonra işletme müdürünün malzeme alımlarında bir yolsuzluk yaptığını ortaya çıkarınca sepetlendim.

Bilmemkaç yıldır bilgisayar kullanıyorum; ingilizce ya da almanca her programı kullanabilirim, yabancılık çekmem ya da hemen alışabilirim..

Gelin görün ki gerçekten "iş" yok !! Yani Diablo II deki gibi biri bir lanet mi attı bana bilmiyorum ama bir türlü iş bulamadım. Hemen her kariyer sitesine üyeyim; hemen her gördüğüm işe başvurdum ki, buna garsonluk da dahil.. Düşünebiliyor musunuz ?

İlk başlarda kuyruğu dik tutuyordum; askerliğimi 24 yaşında bitirmiştim ve iki diplomam vardı ne de olsa.. İlk yıl hep endüstri ya da işletme mühendisliği ile ilgili iş aradım, direkt işletme ile ilgili olan işlere burun kıvırdım. kpss ye öylesine girip saçma sapan derecede yüksek puanlar aldım ama sanırım bir tercih falan yapılıyormuş; ilgilenmediğim için (devlette çalışmak istemiyordum) sürelerini kaçırmışım. İkinci yıl iş arama seviyemi düşürüp "bankacılık ya da finans da olabilir, napalım" dedim, öylece geçti o yıl. üçüncü yıl sağlık sorunları nedeniyle doğru düzgün iş arayamadım ama öylesine yaptığım bir başvuruda her şey denk geldi ve 6 ay o kurumda çalıştım; sonra dediğim gibi sepetlendim. Son 6 aydır da iş arıyorum.

sorunun nerede olduğunu bilmiyorum artık, kendimi olabildiğince geliştirmeye çalıştım; çalıştığım dönemde de hep insanlarla (o saygıdeğer (!) işletme müdürü hariç) iyi ilişkiler kurdum, işimi hep daha iyi yapabilmeye çalıştım.

eşeğin istemediği ot misali, öylesine yaptığım bir başvuru sonuç vermişken 3.5 yıl boyunca yaptığım tüm başvurular sonuçsuz kaldı.

lisede birlikte okuduğum kişilerin en hanzolarının bile bilmem ne kurumlarda ne uzmanlıklara atandığını görüyorum, kaldı ki yalnızca lisans okudular. Evlendiler ve çocukları var.

Bense hala diablo 2 oynuyorum ve yaşım 28. "

__________

Ne yapmalıyım dersiniz; burada mümkün olduğunca insanların sorularını yanıtlamaya çalışıyorum ama konu kendi sorum olduğu zaman cevap veremiyorum buna.

Seçenek 1: işletme ile ilgili alt seviye monoton işleri (muhasebe, pazarlama, bankacılık vs.) aramak

seçenek 2: işletme dışı iş aramak (gazetecilik ya da muhabirlik gibi)

seçenek 3: garo mafyan (bkz: defakto)

seçenek 4: herşeyi bırakıp diablo da level atlamaya çalışmak

seçenek 5: öss ye tekrar girip mühendislik okumak


ya da ne ? ne yapmalıyım, ne dersiniz ? / durumum o kadar vahim mi ?

ve son soru tabi; Türkiye de işsizlik sahi bu derece kötü boyutta mı ?
(4) 

Safranlı pilav yapmak hk.

pozzecco #179884 
Pilavın sapsarı görünmesi için ne kadar safran kullanmak gerekir, safranı nasıl hazırlamak gerekir ("1 gün sıcak suyun içinde beklet / x saat yağın içinde beklet / ufalayıp pilava ekle vs. şeklinde) bunları merak ediyorum.. Yardım edebilecek arkadaşlar varsa sevinirim.
1

mobil görünümden çık