Merhabalar bu resimde gördüğünüz merdivenler Moda sahilinin tam olarak neresinde kalıyordu, hangi sokaktı? bir türlü hatırlayamadım.
Bu merdivenlerden inince de tarihi bir çeşme vardı hatta hani?
Çok takıldı kafama, hatırlayamıyorum bir türlü. Cevap gelirse harika olur.
Teşekkürler!
Bu merdivenlerden inince de tarihi bir çeşme vardı hatta hani?
Çok takıldı kafama, hatırlayamıyorum bir türlü. Cevap gelirse harika olur.
Teşekkürler!
Merhaba;
Aklıma bir şey takıldı bir film izlerken. Amerikadaki öğrenci yurtlarında ya da kampüsteki binalarda neden yunanca kodlamalar kullanılıyor?
Yani örneğin; Alpha, Omega vs. gibi. Bir de binaların kapısına bunların Yunancasını asıyorlar. Bunlarla ilgili kamplaşma yapıyorlar aralarında. Hiç anlamadım, neden?
Aklıma bir şey takıldı bir film izlerken. Amerikadaki öğrenci yurtlarında ya da kampüsteki binalarda neden yunanca kodlamalar kullanılıyor?
Yani örneğin; Alpha, Omega vs. gibi. Bir de binaların kapısına bunların Yunancasını asıyorlar. Bunlarla ilgili kamplaşma yapıyorlar aralarında. Hiç anlamadım, neden?
iyi akşamlar,
(git: www.banggood.com
bu ürünü alayım diyorum. türkiye'de satılan muadilleri yaklaşık 1400-1500 lira civarında. iki katından fazla yani. elektronik ürün değil gördüğünüz gibi. üstünde sadece termometre ve kutu içinde akvaryum pompası var elektronik olarak ama alkol damıtma ekipmanı bu ve türkiye'de de durumlar malum. gümrüğe takılır mı bu ürün? alkol damıtılıyor bununla deyip sokmayabilirler mi? fiyatı da 80 dolar sınırının üstünde zaten.
ne dersiniz? takip koduyla birlikte alacağım ama yurtdışından ilk alışverişim olacak. gümrüğe takılırsa ne yapmak lazım? yoksa hiç bulaşmayayım mı?
not: bu arada bu fiyat ayın sonuna kadar geçerli sadece. o yüzden karar vermem gerek hızlıca.
(git: www.banggood.com
bu ürünü alayım diyorum. türkiye'de satılan muadilleri yaklaşık 1400-1500 lira civarında. iki katından fazla yani. elektronik ürün değil gördüğünüz gibi. üstünde sadece termometre ve kutu içinde akvaryum pompası var elektronik olarak ama alkol damıtma ekipmanı bu ve türkiye'de de durumlar malum. gümrüğe takılır mı bu ürün? alkol damıtılıyor bununla deyip sokmayabilirler mi? fiyatı da 80 dolar sınırının üstünde zaten.
ne dersiniz? takip koduyla birlikte alacağım ama yurtdışından ilk alışverişim olacak. gümrüğe takılırsa ne yapmak lazım? yoksa hiç bulaşmayayım mı?
not: bu arada bu fiyat ayın sonuna kadar geçerli sadece. o yüzden karar vermem gerek hızlıca.
selamlar herkese,
8 yaşında bir kedim var, bahçeli bir evde oturuyoruz ve bebekliğinden beri burada. istediği zaman bahçeye çıkıyor, oynuyor vs. ama şimdi buradan taşınmak durumundayız, dükkan üstü katta bir apartman dairesi tuttuk fakat kedinin inip çıkabileceği bir yol yok. bahçe katında bulamadık malesef.
neyse sonuç olarak hayvanın bunalıma girmesinden korkuyorum çünkü olabiliyormuş. benzer bir deneyim yaşayan var mı? varsa ne yaptınız? sepetle aşağı mı sarkıtsam acaba diyorum, iner bahçeye oynar biraz. ne dersiniz?
8 yaşında bir kedim var, bahçeli bir evde oturuyoruz ve bebekliğinden beri burada. istediği zaman bahçeye çıkıyor, oynuyor vs. ama şimdi buradan taşınmak durumundayız, dükkan üstü katta bir apartman dairesi tuttuk fakat kedinin inip çıkabileceği bir yol yok. bahçe katında bulamadık malesef.
neyse sonuç olarak hayvanın bunalıma girmesinden korkuyorum çünkü olabiliyormuş. benzer bir deneyim yaşayan var mı? varsa ne yaptınız? sepetle aşağı mı sarkıtsam acaba diyorum, iner bahçeye oynar biraz. ne dersiniz?
merhaba,
evde pot still ile alkol damıtıyorum, iki kez damıtıyorum sonra da temiz su ekleyip yüzde 35'e kadar düşürüyorum oranını ama benim sormak istediğim ben bundan bir kavanozu bile bitiremiyorum, yamuluyorum resmen. oysa eskiden bir şişe 70lik votkayı içerdim, sarhoş olurdum tabii ama koca şişede anca.
alkol oranının 35 olduğundan kesin eminim. sizce bu evde damıtılan alkol neden bu kadar çarpıyor. tekelde satılan votkalarda yüzde 37.5 yüzde 40 ibareleri falan yalan mı?
evde pot still ile alkol damıtıyorum, iki kez damıtıyorum sonra da temiz su ekleyip yüzde 35'e kadar düşürüyorum oranını ama benim sormak istediğim ben bundan bir kavanozu bile bitiremiyorum, yamuluyorum resmen. oysa eskiden bir şişe 70lik votkayı içerdim, sarhoş olurdum tabii ama koca şişede anca.
alkol oranının 35 olduğundan kesin eminim. sizce bu evde damıtılan alkol neden bu kadar çarpıyor. tekelde satılan votkalarda yüzde 37.5 yüzde 40 ibareleri falan yalan mı?
selamlar;
şu ürün (git: www.vinomarketturkiye.com) nasıldır acaba? deneyen bilen var mı? çok az bilgi vermiş. alkol oranı kaçtır örneğin?
bir de elma birası içen var mı, tat olarak nasıl? tavsiye eder misiniz?
şu ürün (git: www.vinomarketturkiye.com) nasıldır acaba? deneyen bilen var mı? çok az bilgi vermiş. alkol oranı kaçtır örneğin?
bir de elma birası içen var mı, tat olarak nasıl? tavsiye eder misiniz?
iyi akşamlar hanımlar, beyler;
turbo maya kullanıp fermantasyon yapacağım. turbo maya kullanacağım için fermente kovasına hortum bağlayacağım, hortumu da yarısı dolu pet şişenin içinde tutacağım.
biraz sıcak bir ortama ihtiyaç var, en uygun ortam da benim odam. okudum ki; bu işlem sırasında çıkan gazdan etkilenilebiliyormuş. baş ağrısı vs. gibi. doğru mu bu yoksa bir şey olmaz mı? deneyen var mı?
turbo maya kullanıp fermantasyon yapacağım. turbo maya kullanacağım için fermente kovasına hortum bağlayacağım, hortumu da yarısı dolu pet şişenin içinde tutacağım.
biraz sıcak bir ortama ihtiyaç var, en uygun ortam da benim odam. okudum ki; bu işlem sırasında çıkan gazdan etkilenilebiliyormuş. baş ağrısı vs. gibi. doğru mu bu yoksa bir şey olmaz mı? deneyen var mı?
iyi akşamlar herkese;
evde mutlaka el altında bulunsun, olmazsa olmaz dediğiniz ilaçlar, merhemler, sargı bezi vs. gibi tıbbi malzemeler nelerdir? ecza dolabı, ecza kutusu gibi bir şey yaparken neler koyalım içine?
evde mutlaka el altında bulunsun, olmazsa olmaz dediğiniz ilaçlar, merhemler, sargı bezi vs. gibi tıbbi malzemeler nelerdir? ecza dolabı, ecza kutusu gibi bir şey yaparken neler koyalım içine?
iyi geceler;
bir şey kafama takıldı hiç bilmediğim için sorayım hemen. gündüz olimpiyat özetlerinde çek cumhuriyeti'nin tenis oyuncuları birbirlerine karşı oynuyorlardı. biraz önce de abd'nin oyuncuları birbirlerine karşı oynadı.
ne alaka bu? aynı ülke neden kendisine karşı mücadele ediyor? kim kazanırsa kazansın yine o ülke kazanmış olacak zaten öyle değil mi?
konuyla ilgili cahilliğimin kusuruna bakmayın, cidden hiç anlamadım çünkü.
bir şey kafama takıldı hiç bilmediğim için sorayım hemen. gündüz olimpiyat özetlerinde çek cumhuriyeti'nin tenis oyuncuları birbirlerine karşı oynuyorlardı. biraz önce de abd'nin oyuncuları birbirlerine karşı oynadı.
ne alaka bu? aynı ülke neden kendisine karşı mücadele ediyor? kim kazanırsa kazansın yine o ülke kazanmış olacak zaten öyle değil mi?
konuyla ilgili cahilliğimin kusuruna bakmayın, cidden hiç anlamadım çünkü.
iyi akşamlar herkese;
bugün dumbbell curl yaparken sağ ön kolumda yukardan başlayıp parmaklarıma doğru uyuşma oldu. ilk defa başıma geldi. voltaren sürdüm biraz önce ve hala hafif bir uyuşma var hissediyorum, özellikle parmaklarda.
benzer bir durum yaşayan var mı? epey uzun süredir ara vermiyorum,çok mu yüklendim biraz ara mı vereyim sizce? ya da ağırlığı mı düşüreyim? umarım tendonu falan yırtmamışımdır.
not: ağırlık 18 kiloydu ve eğer alakası olacaksa solağım.
bugün dumbbell curl yaparken sağ ön kolumda yukardan başlayıp parmaklarıma doğru uyuşma oldu. ilk defa başıma geldi. voltaren sürdüm biraz önce ve hala hafif bir uyuşma var hissediyorum, özellikle parmaklarda.
benzer bir durum yaşayan var mı? epey uzun süredir ara vermiyorum,çok mu yüklendim biraz ara mı vereyim sizce? ya da ağırlığı mı düşüreyim? umarım tendonu falan yırtmamışımdır.
not: ağırlık 18 kiloydu ve eğer alakası olacaksa solağım.
birkaç örnek foto ekliyorum, fikirlerinizi nedir, nasıllar? çok mu sıradan, iyi mi? yüz tipim çok olmasa da aşağı yukarı benzediği için bu adamların fotolarını ekledim.
www.imdb.com
www.imdb.com
www.spetteguless.it
evet bu kadar.
www.imdb.com
www.imdb.com
www.spetteguless.it

evet bu kadar.
iyi geceler;
www.imdb.com
aramızda bu filmi izleyen varsa eğer bir şey soracaktım: boyhood'a (www.imdb.com mı benziyor?
www.imdb.com
aramızda bu filmi izleyen varsa eğer bir şey soracaktım: boyhood'a (www.imdb.com mı benziyor?
devpasupermarket.com
bu kıbrıs'taki bir market. orada bizdeki gibi yüksek alkol vergisi yok biliyorum ama bu fiyat da bana çok fazla ucuz geldi. ithal değil mi bu ürün? yani ya dolarla ya da euro la alıyorlar. dolar neredeyse 3 lira euro 3 liradan da fazla.
bu ürünün geliş fiyatı ne kadar ucuz olabilir ki böyle bir fiyata satabiliyorlar? sormak istediğim nasıl bu fiyata oluyor?
ayrıca bizdeki nasıl bir vergiymiş ki 5cl eksik 70lik adi bazooka votkası (yerli bu) bile 58 liraya satılıyor. ithal smirnoff bile bu fiyata satılabiliyorsa demek ki 70lik adi yerli votka vergi makul bir oranda olsa 5-10 lira arası bir şey olacak. ya da en fazla 15 lira. öyle mi?
bu kıbrıs'taki bir market. orada bizdeki gibi yüksek alkol vergisi yok biliyorum ama bu fiyat da bana çok fazla ucuz geldi. ithal değil mi bu ürün? yani ya dolarla ya da euro la alıyorlar. dolar neredeyse 3 lira euro 3 liradan da fazla.
bu ürünün geliş fiyatı ne kadar ucuz olabilir ki böyle bir fiyata satabiliyorlar? sormak istediğim nasıl bu fiyata oluyor?
ayrıca bizdeki nasıl bir vergiymiş ki 5cl eksik 70lik adi bazooka votkası (yerli bu) bile 58 liraya satılıyor. ithal smirnoff bile bu fiyata satılabiliyorsa demek ki 70lik adi yerli votka vergi makul bir oranda olsa 5-10 lira arası bir şey olacak. ya da en fazla 15 lira. öyle mi?
merhaba,
hemen hemen her sosyal çevreden kadının (eğitim almamış, üniversiteli vs.), gözlemlediğim kadarıyla, erkeklere oranla daha dindar eğilimlerde olduğunu düşünüyordum. biraz araştırma yapınca şu tip şeyler buldum:
www.psychologytoday.com
www.theguardian.com
(git: www.oxfordscholarship.com:oso/9780199608102.001.0001/acprof-9780199608102)
bu makalelerde de özet olarak kadınların erkeklere oranla çok daha dindar olduklarından, bu konuda çok daha hassas olduklarından ve genel olarak bunların sebeplerinden bahsediliyor.
din çok erkek egemen bir alan. tamamen erkeklerin domine ettiği bir alan hatta. bu makalelerde de kısmen değinilmiş ama ben sizlerin fikirlerini de merak ediyorum. erkeklerin kontrolündeki bir alana kadınların bu kadar (erkeklerden bile daha fazla) sahip çıkmasının sebebi ne olabilir sizce? stockholm sendromu mu bu? çünkü dinin (hangisi olduğu farketmeksizin) kadınlar üzerindeki tutumu erkeklere olan tutumundan çok daha sert. her dinde erkekler biraz daha rahat bırakılmışlar yani. cevap bu olabilir mi?
not: entelektüel çevrede birçok ateist kadın olduğunun farkındayım, ilk makalede de bundan bahsedilmiş zaten ama dar çevreden çıkıp genele inildiğinde durum tersine dönüyor.
hemen hemen her sosyal çevreden kadının (eğitim almamış, üniversiteli vs.), gözlemlediğim kadarıyla, erkeklere oranla daha dindar eğilimlerde olduğunu düşünüyordum. biraz araştırma yapınca şu tip şeyler buldum:
www.psychologytoday.com
www.theguardian.com
(git: www.oxfordscholarship.com:oso/9780199608102.001.0001/acprof-9780199608102)
bu makalelerde de özet olarak kadınların erkeklere oranla çok daha dindar olduklarından, bu konuda çok daha hassas olduklarından ve genel olarak bunların sebeplerinden bahsediliyor.
din çok erkek egemen bir alan. tamamen erkeklerin domine ettiği bir alan hatta. bu makalelerde de kısmen değinilmiş ama ben sizlerin fikirlerini de merak ediyorum. erkeklerin kontrolündeki bir alana kadınların bu kadar (erkeklerden bile daha fazla) sahip çıkmasının sebebi ne olabilir sizce? stockholm sendromu mu bu? çünkü dinin (hangisi olduğu farketmeksizin) kadınlar üzerindeki tutumu erkeklere olan tutumundan çok daha sert. her dinde erkekler biraz daha rahat bırakılmışlar yani. cevap bu olabilir mi?
not: entelektüel çevrede birçok ateist kadın olduğunun farkındayım, ilk makalede de bundan bahsedilmiş zaten ama dar çevreden çıkıp genele inildiğinde durum tersine dönüyor.
merhabalar;
kan sayımı hormon sayımını da içeriyor mu? yoksa ikisi farklı şeyler mi?
2014'ten beri düzenli olarak spor yapıyorum ama farklı hiçbir şey yapmamama rağmen son birkaç aydır hiç hissetmediğim kadar kötü hissetmeye başladım. vücut enerjim tamamen çekilmiş gibi. o yüzden ikisine de baktırayım diyorum.
ve son bir soru daha: bu ikisi ne olup bittiğiyle ilgili bir fikir verir mi?
not: spora başlamadan önce 2013'te sanırım, tam çekup olmuştum. her şey normal çıkmıştı.
kan sayımı hormon sayımını da içeriyor mu? yoksa ikisi farklı şeyler mi?
2014'ten beri düzenli olarak spor yapıyorum ama farklı hiçbir şey yapmamama rağmen son birkaç aydır hiç hissetmediğim kadar kötü hissetmeye başladım. vücut enerjim tamamen çekilmiş gibi. o yüzden ikisine de baktırayım diyorum.
ve son bir soru daha: bu ikisi ne olup bittiğiyle ilgili bir fikir verir mi?
not: spora başlamadan önce 2013'te sanırım, tam çekup olmuştum. her şey normal çıkmıştı.
merhabalar;
2005'te uçurulduğunu sandığım sözlük hesabımın kimdir nedirden merak edip öylesine bakarken ''kayıp, çaylak'' olarak hala durduğunu gördüm. şu andaki hesabımı da zaten o uçurulduğu için almıştım ama duruyor gözüküyor ve hala durduğunu görünce de açıkcası biraz şaşırdım.
sormak istediğim bu hesapla ilgili bir şey yapabilir miyim? yeniden aktive edilebilir mi? mesela bunu kapattırıp onu kullanmaya başlayıp, bu hesap altındaki tüm yazıları da oraya aktarabilir miyim? neden ki derseniz; o hesabın benim için anlamı şu andaki hesabımdan çok daha farklıydı, güzel bir hikayesi vardı yani.
iyi akşamlar.
2005'te uçurulduğunu sandığım sözlük hesabımın kimdir nedirden merak edip öylesine bakarken ''kayıp, çaylak'' olarak hala durduğunu gördüm. şu andaki hesabımı da zaten o uçurulduğu için almıştım ama duruyor gözüküyor ve hala durduğunu görünce de açıkcası biraz şaşırdım.
sormak istediğim bu hesapla ilgili bir şey yapabilir miyim? yeniden aktive edilebilir mi? mesela bunu kapattırıp onu kullanmaya başlayıp, bu hesap altındaki tüm yazıları da oraya aktarabilir miyim? neden ki derseniz; o hesabın benim için anlamı şu andaki hesabımdan çok daha farklıydı, güzel bir hikayesi vardı yani.
iyi akşamlar.
Selamlar;
Takip ettiğim hemen hemen her yabancı (amerikan yapımı genelde) dizide bir şey dikkatimi çekti ki o da şu: neredeyse her bölümün yönetmeni farklı.
Böyle bir şey var mı gerçekten yoksa bana mı denk geldi? Varsa da eğer amacı ne olabilir? Mesela her bölümde farklı bir bakış açısı yakalayıp izleyiciyi sıkmamak mı?
Bir de eğer her bölüm farklı bir yönetmenle çalışılıyorsa bu biraz zor olmuyor mudur? Yani ekip kurmak, yönetmene göre bir form oluşturmak, yönetmenin oyuncuları tanıma tanımama olayı vs.
Hemen her bölüm farklı yönetmene denk geldiğim diziler: The Walking Dead, The Leftovers, Fargo vs. daha birçok dizi.
Takip ettiğim hemen hemen her yabancı (amerikan yapımı genelde) dizide bir şey dikkatimi çekti ki o da şu: neredeyse her bölümün yönetmeni farklı.
Böyle bir şey var mı gerçekten yoksa bana mı denk geldi? Varsa da eğer amacı ne olabilir? Mesela her bölümde farklı bir bakış açısı yakalayıp izleyiciyi sıkmamak mı?
Bir de eğer her bölüm farklı bir yönetmenle çalışılıyorsa bu biraz zor olmuyor mudur? Yani ekip kurmak, yönetmene göre bir form oluşturmak, yönetmenin oyuncuları tanıma tanımama olayı vs.
Hemen her bölüm farklı yönetmene denk geldiğim diziler: The Walking Dead, The Leftovers, Fargo vs. daha birçok dizi.
Merhabalar;
Biraz kafam karıştı bu konuda. Ben mezun durumdayım ve çeşitli sebeplerle (formasyon, y.lisans vs.) farklı üniversitelere başvuruyorum. Başvurularda kimisi agno kimisi de diploma notu soruyor. Ben ikisi de aynı şey diye biliyordum açıkcası fakat bir arkadaşım olmadığını söyledi, bir okulun öğrenci işlerini aradım onlar da ''değil'' dedi, kendi okulumu aradım onlar ise ''evet aynı şey'' dedi ve benim kafam çorba oldu.
Ben hala bu ikisi aynı şey diye düşünüyorum ama yanılıyor muyum? İnternette arattım ama net bir şey bulamadım. Ayrıca her farklı öğrenci işlerinin farklı bir şey söylemesi de eğlenceli oldu :)
not: Okuldan ve başka sorduğum yerlerden transcripte bak diyenler oldu ama şu anda transcriptime erişemiyorum malesef.
Biraz kafam karıştı bu konuda. Ben mezun durumdayım ve çeşitli sebeplerle (formasyon, y.lisans vs.) farklı üniversitelere başvuruyorum. Başvurularda kimisi agno kimisi de diploma notu soruyor. Ben ikisi de aynı şey diye biliyordum açıkcası fakat bir arkadaşım olmadığını söyledi, bir okulun öğrenci işlerini aradım onlar da ''değil'' dedi, kendi okulumu aradım onlar ise ''evet aynı şey'' dedi ve benim kafam çorba oldu.
Ben hala bu ikisi aynı şey diye düşünüyorum ama yanılıyor muyum? İnternette arattım ama net bir şey bulamadım. Ayrıca her farklı öğrenci işlerinin farklı bir şey söylemesi de eğlenceli oldu :)
not: Okuldan ve başka sorduğum yerlerden transcripte bak diyenler oldu ama şu anda transcriptime erişemiyorum malesef.
Merhabalar;
Biraz boşluğa düştüm mezuniyetten sonra, malum çalışmak gerek ama ne yapacağımı bilmiyorum, belki bir fikir veren olur dedim.
Durum şöyle: Ankara üni. Alman Dili ve Edebiyatı bölümünden bu yaz 2.79'la mezun oldum, askerlik sorunum yok, askerden sonra başladım üniversiteye. Zaten yaşım (32) üniversite için o yüzden bu kadar ''yaşlı''.
Gözüktüğü kadarıyla önümde birkaç seçenek var;
- Yüksek lisans
- Formasyon alıp öğretmenlik
- KPSS
- Özel sektör
Seçenekler bunlar fakat malum yaştan dolayı çok fazla şansım yok. Benzer durumda olan, benzer şeyler yaşamış arkadaşlar bir fikir verirse, şöyle yap böyle yap derse çok minnettar kalırım zira kafam çin pazarı gibi...
KPSS derseniz eğer hangisine hazırlanmam gerek? çünkü birçok türü var, özel sektör derseniz hangi alanlar, iş kolları? formasyon derseniz istanbul'da almanca için hangi üniversite? ya da benim aklıma gelmeyen başka bir şey?
Yaş (yaşlı olma) faktörünü de hesaba katarak cevaplarsanız çok sevinirim.
Teşekkürler herkese, iyi akşamlar.
Biraz boşluğa düştüm mezuniyetten sonra, malum çalışmak gerek ama ne yapacağımı bilmiyorum, belki bir fikir veren olur dedim.
Durum şöyle: Ankara üni. Alman Dili ve Edebiyatı bölümünden bu yaz 2.79'la mezun oldum, askerlik sorunum yok, askerden sonra başladım üniversiteye. Zaten yaşım (32) üniversite için o yüzden bu kadar ''yaşlı''.
Gözüktüğü kadarıyla önümde birkaç seçenek var;
- Yüksek lisans
- Formasyon alıp öğretmenlik
- KPSS
- Özel sektör
Seçenekler bunlar fakat malum yaştan dolayı çok fazla şansım yok. Benzer durumda olan, benzer şeyler yaşamış arkadaşlar bir fikir verirse, şöyle yap böyle yap derse çok minnettar kalırım zira kafam çin pazarı gibi...
KPSS derseniz eğer hangisine hazırlanmam gerek? çünkü birçok türü var, özel sektör derseniz hangi alanlar, iş kolları? formasyon derseniz istanbul'da almanca için hangi üniversite? ya da benim aklıma gelmeyen başka bir şey?
Yaş (yaşlı olma) faktörünü de hesaba katarak cevaplarsanız çok sevinirim.
Teşekkürler herkese, iyi akşamlar.
kitaplığım olmadığı için okuduğum kitaplarımı odada dolabın üstüne koyuyorum resimde görüldüğü gibi. geçen gelen bir arkadaşım ''bi kitaplık alıp doğru düzgün koysana şunları böyle çok kötü duruyor, hem kitaplara da yazık'' dedi de kafama takıldı. kötü mü duruyor sizce? bir kitaplık alayım mı?
aslında odada bir gömme dolap var ama zaten orası da dolduğu için sonradan böyle yapmaya başladım. bir de odada kitaplık için yer yok, odam çok küçük. kitaplık alırsam eğer başka bir yere koyacağım. siz ne düşünüyorsunuz? kötü mü duruyor böyle sahiden?
aslında odada bir gömme dolap var ama zaten orası da dolduğu için sonradan böyle yapmaya başladım. bir de odada kitaplık için yer yok, odam çok küçük. kitaplık alırsam eğer başka bir yere koyacağım. siz ne düşünüyorsunuz? kötü mü duruyor böyle sahiden?
merhabalar;
şimdi durum şu: ben 33 yaşındayım. evli değilim, halihazırda bir kız arkadaşım da yok. neyse konu bu değil zaten. ben bugüne kadar fazla çocuk sevmezdim açıkcası, hatta çocukları hiç sevmezdim, sempatik gelmezlerdi. ama tuhaf bir şeyler olmaya başladı, sormak istediğim de bu zaten. arkadaşlar deli gibi çocuk sevmeye başladım birdenbire, o kadar ki kendime şaşıyorum. sokakta, otobüste falan resmen çocuk seviyorum ki cidden bu hiç ben değilim. ailem, beni tanıyan arkadaşlarım falan hayret ediyorlar zaten. ''belirsiz iyi misin sen sana noldu?'' diyorlar.
bir örnek daha vereyim de tam anlaşılsın durumun tuhaflığı. sigara paketindeki uyarılar var ya resimler. heh onlardan birinde hani bir kadın var boş bir bebek arabasının başında (şurdaki işte: (git: www.google.com.tr neyse geçenlerde akşam oturuyorum odamda masanın üzerindeki pakette de bu resim var, arkadaş ben bu resmi gördüm bir kötü oldum!? yazık kadına çocuğu nerde nolmuş çocuğa!! diye resmen içim burkuldu ya kendime hayret ettim ''belirsiz noluyo saçmalama'' dedim kendi kendime.
siz ne dersiniz niye böyle oluyor? doğanın çağrısı mı bu? iyi de neden şimdi, bu yaştan sonra? bir de yukarda dediğim gibi benim daha kız arkadaşım yok yani çocuk yapma ihtimalinden 20bin deniz mili uzaktayım. bu yaştan sonra da çocuk yapamam zaten, geçti artık. işe güce kaptırdık kendimizi kaldı o işler. ne dersiniz? niye böyle hissetmeye başladım. çocuk videosu izleyip ağlıyorum ya eşşek kadar adam. şu izmir'de mi ne bi yerde dayak yiyen şu suriyeli çocuğa mesela, inanılmaz üzüldüm. niye böyle oldum ben?
şimdi durum şu: ben 33 yaşındayım. evli değilim, halihazırda bir kız arkadaşım da yok. neyse konu bu değil zaten. ben bugüne kadar fazla çocuk sevmezdim açıkcası, hatta çocukları hiç sevmezdim, sempatik gelmezlerdi. ama tuhaf bir şeyler olmaya başladı, sormak istediğim de bu zaten. arkadaşlar deli gibi çocuk sevmeye başladım birdenbire, o kadar ki kendime şaşıyorum. sokakta, otobüste falan resmen çocuk seviyorum ki cidden bu hiç ben değilim. ailem, beni tanıyan arkadaşlarım falan hayret ediyorlar zaten. ''belirsiz iyi misin sen sana noldu?'' diyorlar.
bir örnek daha vereyim de tam anlaşılsın durumun tuhaflığı. sigara paketindeki uyarılar var ya resimler. heh onlardan birinde hani bir kadın var boş bir bebek arabasının başında (şurdaki işte: (git: www.google.com.tr neyse geçenlerde akşam oturuyorum odamda masanın üzerindeki pakette de bu resim var, arkadaş ben bu resmi gördüm bir kötü oldum!? yazık kadına çocuğu nerde nolmuş çocuğa!! diye resmen içim burkuldu ya kendime hayret ettim ''belirsiz noluyo saçmalama'' dedim kendi kendime.
siz ne dersiniz niye böyle oluyor? doğanın çağrısı mı bu? iyi de neden şimdi, bu yaştan sonra? bir de yukarda dediğim gibi benim daha kız arkadaşım yok yani çocuk yapma ihtimalinden 20bin deniz mili uzaktayım. bu yaştan sonra da çocuk yapamam zaten, geçti artık. işe güce kaptırdık kendimizi kaldı o işler. ne dersiniz? niye böyle hissetmeye başladım. çocuk videosu izleyip ağlıyorum ya eşşek kadar adam. şu izmir'de mi ne bi yerde dayak yiyen şu suriyeli çocuğa mesela, inanılmaz üzüldüm. niye böyle oldum ben?
merhabalar;
benim kafamı kurcalayan bazı şeyler var. sizin de fikrinizi almak isterim konu hakkında. türkiye'nin muhafazakar bir ülke olduğunu biliyoruz, dini konularda hassas olduğunu da ve türkiye'de ışid destekçilerinin olduğunu da biliyoruz. saklamıyorlar zaten kendilerini. açık açık yürüyüş, piknik falan yapıyorlar.
benim merak ettiğim siz ne düşünüyorsunuz? yani ışid'in ortadoğuda olduğu gibi türkiye'de de yayılma ihtimali var mı sizce? yoksa çoğunluğu dini hassasiyete sahip olsa da asla bu derece radikal olmayacak bir ülke miyiz? siz ne düşünüyorsunuz?
benim kafamı kurcalayan bazı şeyler var. sizin de fikrinizi almak isterim konu hakkında. türkiye'nin muhafazakar bir ülke olduğunu biliyoruz, dini konularda hassas olduğunu da ve türkiye'de ışid destekçilerinin olduğunu da biliyoruz. saklamıyorlar zaten kendilerini. açık açık yürüyüş, piknik falan yapıyorlar.
benim merak ettiğim siz ne düşünüyorsunuz? yani ışid'in ortadoğuda olduğu gibi türkiye'de de yayılma ihtimali var mı sizce? yoksa çoğunluğu dini hassasiyete sahip olsa da asla bu derece radikal olmayacak bir ülke miyiz? siz ne düşünüyorsunuz?
merhabalar;
biraz garip gelecek belki ama ben yalnızlık, terkedilmişlik ve boşluk duygusu yaratacak sanat eserleri arıyorum. mesela o duyguyu iyi yansıttığı için post apocalyptic filmleri seviyorum ve neredeyse tamamını izledim.
buraya da bir resmini eklediğim giorgio de chirico gibi yalnızlık, terkedilmişlik duygusunu iyi yansıtan başka ressamlar var mı bildiğiniz? bir de sadece resim ya da film değil tabii ki bu hissi yaratabilecek her türlü sanat eserinden bahsediyorum. klip, heykel, fotoğraf vs.
konusu; terkedilmiş fabrikalar, evler, geniş, boş ıssız alanlar, insansız sokaklar, yıkıntılar, harabeler, tekin olmayan, güven vermeyen mekanlar ve insanda yalnızlık, boşluk duygusu yaratacak olan çalışmalar, sanat eserleri var mı bildiğiniz, tavsiye edebileceğiniz?
biraz garip gelecek belki ama ben yalnızlık, terkedilmişlik ve boşluk duygusu yaratacak sanat eserleri arıyorum. mesela o duyguyu iyi yansıttığı için post apocalyptic filmleri seviyorum ve neredeyse tamamını izledim.
buraya da bir resmini eklediğim giorgio de chirico gibi yalnızlık, terkedilmişlik duygusunu iyi yansıtan başka ressamlar var mı bildiğiniz? bir de sadece resim ya da film değil tabii ki bu hissi yaratabilecek her türlü sanat eserinden bahsediyorum. klip, heykel, fotoğraf vs.
konusu; terkedilmiş fabrikalar, evler, geniş, boş ıssız alanlar, insansız sokaklar, yıkıntılar, harabeler, tekin olmayan, güven vermeyen mekanlar ve insanda yalnızlık, boşluk duygusu yaratacak olan çalışmalar, sanat eserleri var mı bildiğiniz, tavsiye edebileceğiniz?
merhabalar;
bilmiyorum genelleme mi yapıyorum ama bana avrupalı kadınların çoğu çilliymiş gibi geliyor ki bu kötü bir şey değil zira çilleriyle çok tatlı oluyorlar.
sormak istediğim; bu genetik bir özellik mi? türkiyedeki ya da ortadoğudaki çoğu kadın bu derece çilli değil, hatta neredeyse çilli olan kadın yok bu coğrafyada. güneşi görme süresiyle, genetik yapıyla mı bir alakası var bu durumun?
şimdiden teşekkürler cevaplar için.
bilmiyorum genelleme mi yapıyorum ama bana avrupalı kadınların çoğu çilliymiş gibi geliyor ki bu kötü bir şey değil zira çilleriyle çok tatlı oluyorlar.
sormak istediğim; bu genetik bir özellik mi? türkiyedeki ya da ortadoğudaki çoğu kadın bu derece çilli değil, hatta neredeyse çilli olan kadın yok bu coğrafyada. güneşi görme süresiyle, genetik yapıyla mı bir alakası var bu durumun?
şimdiden teşekkürler cevaplar için.
merhabalar;
biraz da içkinin etkisiyle gecenin şu vakti saçma sapan bir şeye kafayı taktım. şu klipte(git: www.youtube.com
elçi ''your royal bad'' deyip deli cesaretiyle laf soktuktan sonra kraliçenin yanındaki kılıç çeken kim olabilir? yani ne bileyim atıyorum windsor dükü müdür? kraliçenin yaveri midir? ya da kuzeni, akrabası falan mı?
tarih bilginize ve tahmin yeteneğinize sığınıyorum. iyi geceler herkese.
biraz da içkinin etkisiyle gecenin şu vakti saçma sapan bir şeye kafayı taktım. şu klipte(git: www.youtube.com

tarih bilginize ve tahmin yeteneğinize sığınıyorum. iyi geceler herkese.
merhabalar;
direk sorayım. pj harvey hakkında ne düşünüyorsunuz? müziği başta olmak üzere en genel anlamıyla soruyorum. kendi fikrimi de ekleyeyim; ben bir erkek olarak kendisinin gayet çekici ve hoş bir kadın olduğunu düşünüyorum. müziği konusunda ise bence kesinlikle epey yetenekli ama herkesin ''çirkinlik abidesi, gudubet'' gibi laflar söylemesini de bir türlü anlayamıyorum yahu!
erkeklerin olduğu kadar (hatta belki de daha fazla) kadınların görüşü de önemli. yanıtlamaktan imtina etmeyin lütfen.
direk sorayım. pj harvey hakkında ne düşünüyorsunuz? müziği başta olmak üzere en genel anlamıyla soruyorum. kendi fikrimi de ekleyeyim; ben bir erkek olarak kendisinin gayet çekici ve hoş bir kadın olduğunu düşünüyorum. müziği konusunda ise bence kesinlikle epey yetenekli ama herkesin ''çirkinlik abidesi, gudubet'' gibi laflar söylemesini de bir türlü anlayamıyorum yahu!
erkeklerin olduğu kadar (hatta belki de daha fazla) kadınların görüşü de önemli. yanıtlamaktan imtina etmeyin lütfen.
merhabalar;
ben bu diziyi takip edemiyorum doğru dürüst, geçenlerde tesadüfen bir bölümüne denk geldim -ne olup bittiğini de bilmiyordum- khalesi bir adamla anlaşma yapıyordu, onun elindeki köleleri alıyordu ve karşılığında ejderhalarından birini veriyordu. bu oldu mu? yani sahiden ejderhalarından birini bıraktı mı? ben ihtimal vermedim pek bırakacağına.
ilerleyen bölümleri izleyen varsa spoyler olsa da yazabilir mi ne olduğunu? dert oldu içime khalesi ablanın ejderhasını bırakması :)
imza: boş beleş işlerin adamı, gondor'dan sevgilerle.
ben bu diziyi takip edemiyorum doğru dürüst, geçenlerde tesadüfen bir bölümüne denk geldim -ne olup bittiğini de bilmiyordum- khalesi bir adamla anlaşma yapıyordu, onun elindeki köleleri alıyordu ve karşılığında ejderhalarından birini veriyordu. bu oldu mu? yani sahiden ejderhalarından birini bıraktı mı? ben ihtimal vermedim pek bırakacağına.
ilerleyen bölümleri izleyen varsa spoyler olsa da yazabilir mi ne olduğunu? dert oldu içime khalesi ablanın ejderhasını bırakması :)
imza: boş beleş işlerin adamı, gondor'dan sevgilerle.
merhabalar;
çok değil ama elimde bir kavanoz kadar atık kızartma yağı var. tabii ki bunu lavaboya ya da tuvalete dökmek gibi bir niyetim yok ama bununla ne yapacağımı da bilmiyorum. internette bir kaç yer buldum ama onlar da belli bir miktarın altındakileri almıyor.
bir tavsiyeniz var mı? bu yağı nasıl en zararsız şekilde ortadan kaldırabilirim? ankara'dayım ve bir kaç güne kadar oturduğum evden çıkıyorum ve eve benden sonra gelecek kiracıya da bu yağı hediye etmek istemiyorum.
önerilerinizi bekliyorum. teşekkürler şimdiden.
çok değil ama elimde bir kavanoz kadar atık kızartma yağı var. tabii ki bunu lavaboya ya da tuvalete dökmek gibi bir niyetim yok ama bununla ne yapacağımı da bilmiyorum. internette bir kaç yer buldum ama onlar da belli bir miktarın altındakileri almıyor.
bir tavsiyeniz var mı? bu yağı nasıl en zararsız şekilde ortadan kaldırabilirim? ankara'dayım ve bir kaç güne kadar oturduğum evden çıkıyorum ve eve benden sonra gelecek kiracıya da bu yağı hediye etmek istemiyorum.
önerilerinizi bekliyorum. teşekkürler şimdiden.
merhaba herkese;
evlerde salonun, mutfağın girişine takılan (asılan ya da) şu boncuklu şeylerin bir adı var mı? aratamıyorum nette tuhaf tuhaf şeyler çıktı. benim eve kapı koymayı unutmuşlar sağolsunlar, evde hiçbir yerde kapı yok. banyoya, tuvalete mecburen taktırıcam ama madem hazır kapı da yok mutfakla salona bundan alayım diyorum.
not: hatırlamanıza yardımcı olursa eğer ''leon'' filminde bu şeyin gözüktüğü bir sahne vardı.
evlerde salonun, mutfağın girişine takılan (asılan ya da) şu boncuklu şeylerin bir adı var mı? aratamıyorum nette tuhaf tuhaf şeyler çıktı. benim eve kapı koymayı unutmuşlar sağolsunlar, evde hiçbir yerde kapı yok. banyoya, tuvalete mecburen taktırıcam ama madem hazır kapı da yok mutfakla salona bundan alayım diyorum.
not: hatırlamanıza yardımcı olursa eğer ''leon'' filminde bu şeyin gözüktüğü bir sahne vardı.
iyi akşamlar herkese.
bir video vardı hatırlayanınız var mı? ikinci dünya savaşı sonunda çekilmiş bir video, rus askerleri berlin'e girip savaşı bitirdiğinde çekilen bir video ve bu görüntülerde bir sovyet kadın asker trafiği yönlendiriyordu elinde kızıl bayrakla ve ayrıca kendisini çeken kameraya muzip muzip gülümsüyordu ki bakışlarıla ''faşizmi yendik'' diyordu.
eski, siyah beyaz bir video. internetten çok aradım ama bir türü bulamadım. hatırlayan, bilen, videonun linkini gönderebilecek olan var mı? eğer bilen varsa ve bana söylerse kırmızı günler görür umarım :)
bir video vardı hatırlayanınız var mı? ikinci dünya savaşı sonunda çekilmiş bir video, rus askerleri berlin'e girip savaşı bitirdiğinde çekilen bir video ve bu görüntülerde bir sovyet kadın asker trafiği yönlendiriyordu elinde kızıl bayrakla ve ayrıca kendisini çeken kameraya muzip muzip gülümsüyordu ki bakışlarıla ''faşizmi yendik'' diyordu.
eski, siyah beyaz bir video. internetten çok aradım ama bir türü bulamadım. hatırlayan, bilen, videonun linkini gönderebilecek olan var mı? eğer bilen varsa ve bana söylerse kırmızı günler görür umarım :)
merhaba herkese.
bundan sanırım bir yıl önce eksende de sık sık çalan bir şarkı vardı. ritim tutan (böyle mi denir bilmiyorum) bir akustik gitarın üzerine bir erkek vokalin söylediği ingilizce bir şarkıydı.
sözleri ise aklımda kaldığı ve anlayabildiğim kadarıyla: ''... and it's all gonna be (bir şey bir şey) in the end..'' gibiydi. country, folk tarzı gibiydi, biraz çatallı bruce springsteen'in sesini andıran birisi söylüyordu. internetten ''it's all gonna..'' diye başlayıp o kadar çok arama yapıp o kadar çok alakasız şarkı dinledim ki aramaktan usandım.
siz hatırlıyor musunuz böyle bir şarkı? yardımcı olursanız cidden minnettar kalırım çünkü şarkı aklımdan çıkmak bilmiyor. teşekkürler şimdiden.
not: bir ara eksende cidden çok çalıyordu. ne hızlı ne yavaş orta karar hızda bir şarkıydı. bir de sublime değil, ona baktım.
bundan sanırım bir yıl önce eksende de sık sık çalan bir şarkı vardı. ritim tutan (böyle mi denir bilmiyorum) bir akustik gitarın üzerine bir erkek vokalin söylediği ingilizce bir şarkıydı.
sözleri ise aklımda kaldığı ve anlayabildiğim kadarıyla: ''... and it's all gonna be (bir şey bir şey) in the end..'' gibiydi. country, folk tarzı gibiydi, biraz çatallı bruce springsteen'in sesini andıran birisi söylüyordu. internetten ''it's all gonna..'' diye başlayıp o kadar çok arama yapıp o kadar çok alakasız şarkı dinledim ki aramaktan usandım.
siz hatırlıyor musunuz böyle bir şarkı? yardımcı olursanız cidden minnettar kalırım çünkü şarkı aklımdan çıkmak bilmiyor. teşekkürler şimdiden.
not: bir ara eksende cidden çok çalıyordu. ne hızlı ne yavaş orta karar hızda bir şarkıydı. bir de sublime değil, ona baktım.
merhaba;
Barış Bıçakçı'nın aynı adlı romanından uyarlanan filmin fragmanlarını izlerken aklıma bir şey takıldı arkadaşlar alaka gösterirseniz sevinirim.
Film sanki istanbulda geçiyor gibi, denize giriyorlar, boğaz değil ama denize kıyısı olan bir yerde rakı içiyorlar oysa benim hatırladığım kadarıyla kitap tamamen ankara'da geçiyordu ki barış bıçakcı da ankaralıdır zaten her kitabı ankara'da geçer. internette çekim yeriyle (plato deniliyor heralde) ilgili bir bilgi bulamadım. Eğer istanbul'da çekilmişse yazık olmuş. Bir bilginiz var mı?
Teşekkürler ilgilendiğiniz için.
not: ankara'da geçen sahneler var ama diğerleri kafamı karıştırdı.
www.bakiniz.com
Barış Bıçakçı'nın aynı adlı romanından uyarlanan filmin fragmanlarını izlerken aklıma bir şey takıldı arkadaşlar alaka gösterirseniz sevinirim.
Film sanki istanbulda geçiyor gibi, denize giriyorlar, boğaz değil ama denize kıyısı olan bir yerde rakı içiyorlar oysa benim hatırladığım kadarıyla kitap tamamen ankara'da geçiyordu ki barış bıçakcı da ankaralıdır zaten her kitabı ankara'da geçer. internette çekim yeriyle (plato deniliyor heralde) ilgili bir bilgi bulamadım. Eğer istanbul'da çekilmişse yazık olmuş. Bir bilginiz var mı?
Teşekkürler ilgilendiğiniz için.
not: ankara'da geçen sahneler var ama diğerleri kafamı karıştırdı.
www.bakiniz.com
1