Ekşi Duyuru

Bugun Hepatit B asisi oldum. Hemsire asidan once evli misin dedi, evli degilim dedim. Acaba evliysem esime karsi dogabilecek bir riskten mi bahsedecekti? Nisanlimla yasiyorum ancak onun hepatit b asisi yok.

merhaba. ben 25 yasin altinda ogrenci bir bireydim. simdiye kadar 25 yasin altinda ve ogrenci oldugum icin devlet memuru babam ustunden sigortaliydim. hastaneye gidip, kimlik verip doktorla gorusebiliyordum.

simdi sigortali bir ise girdim. bu girdigim isten bana yapilan sigorta ile, eskiden babam ustunden olan sigorta arasinda bir fark var mi? hala hastaneye gidebilir miyim eskisi gibi?

peki eger ise girmeseydim, gss primimi yatirdigim surece yine istedigim gibi hastaneye gidebiliyor mu olacaktim?

internette bu konuda pek kaynak bulamadim. cevap vermek yerine kaynak linki de atabilirsiniz, memnun olurum.

tesekkurler,

Merhaba,

Cigerimi tamamen bosaltip burnumdan son hizda tum kuvvetimle cigerlerimi doldurmam 3.61 saniye suruyor. Ama agzimdan nefes alarak cigerlerimi son hizda doldurursam 0.68 saniye suruyor.

Burnumdan yeterince nefes alamadigimi dusunuyorum. Bu karsilastirmayi siz de yapip sonuclari buraya yazabilir misiniz?

Kronometre olarak www.kronometre.org adresini kullanabilirsiniz.

hasta oldugumda doktor bana 7-10 gunluk antibiyotik veriyor ama ben 3. gunde iyilesip 5. gunde birakiyorum antibiyotigi. bu durumun ne gibi sonuclari olabilir? antibiyotik direnci falan gelistirir miyim?

ya boyle bi turk filmi vardi. oyuncu sevgilisine ucaga bindim diye yalan soyluyordu. ama aslinda binmiyordu. sonra o ucak dusuyordu. hangi filmdi bu?

merhaba. annem devlette ogretmen ancak bende yesil pasaport yok. yurtdisina cikarken sorun yasar miyim?

Annem devlette ogretmen. Babam devletten emekli. Ilk pasaportum babam ustunden yesildi. Suresi dolunca simdi bordo pasaport aldim.

Annem su anda devlet memuru oldugu icin ya da daha once yesil pasaport sahibi oldugum icin yurtdisina cikista sorun yasar miyim?

Not: Yurtdisinda yasiyorum. Ikamet adresim de orasi.

Yine yükseltecek curve'ü, amına kodumun EE'cileri şiirinin linkini atabilir misiniz? Ben bulamadım.

Merhaba arkadaşlar,

Şimdi ben geçen gün karda mahsur kalınca biraz üşüttüm. Şu anda nefes aldığım zaman öksüresim geliyor, sürekli kuru kuru öksürüyorum. Öksürmekten dermanım kalmadı. Ancak sıcak havadan nefes alırsam öksürmüyorum. Bu yüzden evde atkıyla gezer oldum. Sizce zatürre olabilir miyim? Ölür müyüm? Acilen doktora gitmeli miyim? Yaşadığım yerde doktor biraz sıkıntılı çünkü. O iş Pazartesi gününe kalabilir. :/

Teşekkürler

Merhaba. Yurtdisinda ikamet edenlerin 3 ay icinde ulkeden ayrilmalari sartiyla ulkeden ayrilirken kdv'nin iadesini aldiklarini sanirim biliyorsunuzdur. Bu kdv iadesi motorlu araclar icin de gecerli mi? Turkiye'den motorlu arac satin alip ikamet ettigim ulkeye goturmeyi dusunuyorum.

Beyler, su L'ye benzeyen sey ne oradaki? bolu mu, carpi mi, hangi islem yapilmis bu kagitta? a1-a2'nin altina dogru da devam eden L'ye benzer sekilden bahsediyorum.

Hocam simdi bu filmde yengemiz esas oglani ve 2 arkadasini adana ucagina bindirip eve gidiyordu. Bu 3 arkadas da ucaga biniyor gibi yapip binmiyor, rusa gidiyorlardi. Sonra o ucak dusuyordu. E ama bu elemanlar hala yasiyorlar? Yengeye karsi zor durumda kaliyorlardi, falan.

Neydi lan bu filmin adi? Ilker Ayrik da oynuyordu yamulmuyorsam.

Cvblar icn smddn eyww

!!!!!!!!!!!!!!spoiler!!!!!!!!!!!!!!111111111

Abi simdi ben bi film hatirliyorum. Boyle donen dev bir makine yapiyorlardi. Icinde bir astronotun bulundugu kapsulu makinenin icine atiyorlardi. Makine bunu 18 saat mi ne baska gezegenlere goturuyordu ama dunya saatiyle 4 saniye surdugunden kimse buna inanmiyordu. Sonunda da goruyorlardi ki astronotun kamerasi 18 saatlik cizirti kaydetmis. Neydi bu filmin adi? Hatirlayamadim bir turlu.

Merhaba arkadaşlar. Başlıkta da özetlemeye çalıştığım gibi sorum şöyle: örneğin başbakanın 19 Aralık'ta tapeleri internete düştüğünde de, gezi olayları başladığında da bankalardaki yatırım fonlarından sorumlu arkadaşlar biliyorlardı ki hisse senetleri ve dolayısıyla hisse senedine bağlı fonlar düşecekler. Örneğin İş Bankası A Tipi Hisse Fon için, 92% hisse senedi, %8 ters repo diyor. Şimdi bu abiler hisse senetlerinin hepsinin düşeceğini bile bile paranın 92%'ini hisse senetlerine yatırmak zorundalar mıydı yoksa parayı nakite çevirdiler mi? Ya da ters repo yaptılar mı ne bileyim?

Özet: yatırım fonlarımız doğru düzgün mü yönetiliyor?

fotoğraf ektedir. abla person of interest 3x1'de 38. dakikadan sonraki bar sahnesinde 3 saniye falan görünüyor.

merhaba arkadaşlar, son zamanlarda aklıma takılan bir soru var. mikrodalgaya tabakta yemek koyduğumda tabağı değil yemeği ısıtacağını nerden anlıyor? yani mesela ben hiç yemek koymadığımda, sadece boş tabak koyduğumda onun boş olduğunu anlayıp ısıtmıyor. aynı şey termosta da var mesela, içine soğuk koyunca sıcağı dışarda tutuyor, sıcak koyunca da soğuğu dışarda tutuyor ama hangisi dışarda tutacağını nerden biliyor?

Selam arkadaşlar. Ekşisözlük ilk kurulduğu yıllarda, 2003'e kadar diyelim, sözlüğü kullanan kadronun çoğunluğu olmasa da hatırı sayılır bir kısmı bilgisayar bilimleri okuyor, okumuş ya da bilgisayara genel olarak ilgili idi. Şimdi bu insanların sözlükte olmadıkları, teknik konularla ilgili aramalarımı cevaplayan entrylerin çoğunun 2005 öncesine ait olmasından çok net bir biçimde belli. Bu engin insan topluluğunun şu anda kullandığı bir sözlük ya da non-sözlük platform var mı sizce ve varsa acaba neresi?

merhaba arkadaşlar. kafamda hiç araba almak yoktu ama 1000 liraya net yürüyen, motorunda falan arızası olmayan bir araba buldum. araba almayı düşünmeyen 21 yaşında bir öğrenciydim ancak bu düşündürttü. fiyat normalde 2200'den düşme.

araba 91 model ford escort, motorunda aksında falan bir sıkıntı yok, tek kapılı, sürücü tarafındaki kapı kapanmadığı için içerden iple bağlanmış, diğer kapının da kilidi çalışmıyor. rot-balans ayarında çok ufak sıkıntı var ama hız yapmayacağım için gidip yaptırmam bile. motor falan sağlam diyor adam, frenleri de sağlam. adamı da biraz araştırdım kime sorduysam yamuk çıkmaz çok iyi adamdır falan dedi. ruhsatı falan tüm belgeler de tamam. hiç anlamam arabadan ama ayağımı yerden keser, alayım mı sizce?

not: kapı arızası sıkıntı değil çünkü yaşadığım yerde cüzdanı düşür yarın gider karakoldan alırsın.

bilgisayarımı ters çevirdiğimde falan içinden bir şeylerin gezindiğine dair tıkırtılar geliyor. eğer bu gezinen şey, metal bir vidaysa kısa devre yapma ihtimali nedir, bilgisayarı açıp bu vidayı almalı mıyım?

arkadaşlar merhaba. 30 saat önce 10 tane (5'i ölü, biri prematüre, 4 tanesinde sıkıntı yok) yavrulayan 1.5 yaşında dişi kangalın yavrularından biri erken doğmuş. diğer yavruların tüylerinin rengi sarılaşmış ama bu yavrunun sarı tüyleri hâla siyah ve diğer dördünden daha küçük. anne olgunlaşmamış bu yavruyu sahiplenmedi, koynuna almıyor ve emzirmiyor. köpek buz gibi kalmış, eve aldım biraz şırıngayla süt verdim, buzdolabı poşedine koyduğum sıcak suyun üstüne bez serip köpeği yatırdım, üstünü örttüm. (vücut sıcaklığının 38-39 derece olması gerekirken bu 20 derece falan)

sorum şu: bu köpeği nasıl hayatta tutarım? bir barınağa ya da bakımevine falan versem bakarlar mı? ben şu anda tatildeyim ve dört gün sonra döneceğim, ondan bir hafta sonra da türkiye'den ayrılıyorum. benim bu köpeği götürüp beslemem söz konusu değil. araştırdığım kadarıyla anne sütü bağışıklık için çok önemliymiş, anneyi tutup köpeği memeye dayasam emer mi? (plastik eldivenin içine ılık süt koydum ucunu deldim, onu emmiyor)

köpeği yuvadan alıp evin bahçesine koydum, anne gördü kokladı bir kere yaladı ve köpeği orada bırakıp kulübesine, diğer yavruların yanına geri döndü.

hayvan üşüyerek ölecekti kıyamadım. anne koynuna almıyor. yazık günah.

olayı açıklayayım arkadaşlar. bilgisayarı ilk açtığımda ram'imin en fazla %10unu kullanan işletim sistemi, hiç işlem yapmadan, boştayken 6 saat sonunda ram'imin tamamını kullanıyor ve hata vererek işlemleri (explorer, sttray, dwm.exe falan) sırayla sonlandırmaya başlıyor. birkaç farklı windows versiyonunu format atıp kurdum, düzelmedi. bana kalırsa ram'de değil o ram'i kullanan öğede sorun var gibi, siz ne düşünüyorsunuz?

aslında virüs de olabilir, taşınabilir harddiskimi bağlıyorum bilgisayara ama virüs programları bir uyarı vermedi. pek yazılım hatası gibi de durmuyor. donanımsal sanki. garanti belgesini de bulamıyorum iyi mi? yolculuğa çıkacaktım bir de bugün allah kahretsin. acaba sadece faturayla gidip çirkeflik mi yapsam yoksa tekrar formatlayıp taşınabilir harddiski araya sokmadan test mi etsem? vakit de kısıtlı.

screenshot ekte

diyelim ki bir mağazadan 400 euro'ya sıfır, kullanılmamış, kutusunda bir fotoğraf makinesini evime yollattım, gümrüğe takıldı. ben bu fiyatın kdv kadarını oracıkta ya da vezneden falan ödeyip malı teslim alıyor muyum, tam olarak nasıl oluyor bu iş?

adamın biri teknosa'ya girip laptop arıyorken dokunmatik, ekransız, dokunarak hissettiğin bilgisayar falan diye tost makinesi satmışlar diye bir muhabbet vardı, entry'nin sonunda da biraz ısınma sorunu var aletin falan yazmıştı mübarek, güldürmüştü vallahi. birkaç sene olacak. var mı hatırlayan nerededir, nedir?

şu ki, sömestr için avrupa'ya ucuz bilet buldum ancak değişen şehir ve uzun ilişkinin sonlanması sonucu eski hatunla aramda olan tüm insanlardan kendimi uzaklaştırmam sonucu benimle yurt dışına gelecek hiçbir yakınım adeta kalmamış, dolayısıyla avrupa'daki istediğim bir ülkeye/şehre (belki geçişler de olur) tek başıma kafa tatiline çıkacağım. min 7 gün, max 13 gün düşünüyorum. uluslararası ilk yolculuğuma tek başıma bu genç yaşımda çıkacak olmamın ne gibi dezavantajları olur ve bana neler önerebilirsiniz? tatilimi hostel'dan ya da sağdan soldan edindiğim arkadaşlarla şubat ayının başında eğlenceli kılabilir miyim yoksa ölü kasabamsı bir ortama mı gideceğim? hostel harici nerede kalabilirim ve uluslararası seyahatle ilgili bilmem gereken her şey?

not: yeşil pasaportum var.

internette bayaa bi' aradım ama uygununu bulamadım. bir tanesini becerebildim, o da müthiş kabarttı saçımı. olay şu:

dün gece toka almadan sarhoş çıktım evden, alakasız bir yerdeyim, burada toka yok, eve giderken saçımı salamam. saçlarım omuzumdan 5 santim aşağıda duruyor saldığımda, orta kıvırcık. fazla kabartmadan, racona laf ettirmeden nasıl toplarım?

ekleme: dün gece de pipetle toplamışım mesela. bildiğin.

sorunum şudur ki, kaliteli ama müzik çalarla da kullanabileceğim bir kulaklık ararken sennheiser'ın 32 ohm'luk en üst kulaklığını aldım ancak sıradan bir müzik çaların ya da bilgisayarımın tümleşik ses kartının bu kulaklığı yeterince besleyemediğini (feed) fark ettim. şöyle 1W olmasa da yarım Watt, çeyrek Watt falan çıkış güçü olan bir müzik çalar önerebilecek misiniz bana?

para sıkıntı değil ancak bulamazsam sırt çantasında güç kaynağı + mini ampli taşıyan bir manyak olacağım. akım sıkıntım da olmaz o zaman, alırım 300 ohm kulaklığımı. daha cazip sanki. ohş.

ünlülerin ne giydiklerini veren bir site vardı. ellerine geçirdikleri her fotoğraf için saatinden çorabına, küpesinden kravatına markasını fiyatını falan yazıyorlardı. ünlüye ya da markaya göre de sınıflandırabiliyor ya da sıralayabiliyorduk. hangi siteydi bu, hatırlayan var mı?

merhaba arkadaşlar. gece gece dikkatimi çekti, princess of the night - saxon ile seek and destroy - metallica soloları(ndan biri) aradaki riff'imsi ile birlikte, neredeyse aynı. nedir bunun olayı?

-spoiler-
arkadaşlar donnie darko filminde -what happened to your eye? -i'm so sorry tarzı bir diyalog geçiyor. filmin sonunda o gözü yaralayanın donnie olduğunu biliyorum ama bu -i'm so sorry lafına pek anlam veremedim, tek olayı bu mu?
-spoiler-

beyler bu sabri sarıoğlu'ya niçin bu kadar yükleniyorlar? birkaç video izledim, bir kere auta atmış herif, o kadar. anlatıp birkaç tane de link yollarsanız sevinirim.

yabanci.diziizle.gen.tr

arkadaşlar, 2. part'da 16:30'da çalan parçanın adını bilen var mı?

Merhaba. 10,000 yarıçıplak erkeğin arasına 1 çıplak erkek atılıyor ve bu erkeğin 100 metre ilerlemesi gerekiyor. yarıçıplakların amacı çıplağa dokunmak, dokunduklarında kutsanıyorlar. çıplak adam bilincini kaybediyor, yaklaşık olarak 3 saatte alıyor bu 100 metreyi.

hangi dindeydi bu ayin, adı neydi bunun?

Merhaba arkadaşlar. adamın biri buzun üstündeki bir topa vuruyor, 2 eleman da sentetik süpürgeler ile giden topun önünü topla birlikte patende kayarak süpürüyor. böyle bir spor vardı, neydi adı?