nazım hikmet, edip-cemal-turgut ve orhan veli ve attila ilhan ve dahi ahmed arif, nilgün marmara, birhan keskin, bedri rahmi haricinde
en son ergin günçe'den türkiye kadar bir çiçek'i okuyup beğendim
arkadaş z. özger gibi biri kaldı mı keşfedilmemiş benim için?
en son ergin günçe'den türkiye kadar bir çiçek'i okuyup beğendim
arkadaş z. özger gibi biri kaldı mı keşfedilmemiş benim için?
geçen haftalarda bir program nedeniyle mac'e virüs bulaştırabilenler derneğine üyeliğimi yeniledim. geçen sene bir kez daha olmuştu. chrome'da periyodik olarak sayfalar açılıyor kendiliğinden veya benim açtığım sayfalar farklı uzantılara sahip olarak devam ediyor vs. şunu kullan ücretsiz dediğiniz programları alabilir miyim? veya bir kullanımlık şansları vardır vesaire. internette bir sürü yol gösteriliyor ancak çoğu laf kalabalığı. burada doğrudan, efektif cevabı alacağımı düşünüyorum.
bir kronik farenjitli olarak hayat kalitesini yüzde 3'lere çeken boğaz ağrısına karşı artık hasta olayım, olmayayım günlük savaşmayı planlıyorum. şu aşamada imuneksplus kullanıyorum doktor tavsiyesiyle. bunu 1 ay boyunca kullanmayı sürdüreceğim. ertesinde başka bir vitamin ve direnç artırıcı kullanabilirim tavsiyelere göre. şimdi elimde olanlar: her gece su, tuz, karbonat gargara. bir imuneksplus, bir pharmaton (hastalığı hissetmeye başlayınca basmak için) ve alınacak bir isveç şurubu. sabahları da kestane balıyla zencefil tozunu karıştırıp yutmak. off ya ne hale geldim ben. ama artık ayda bir veya iki ayda bir bir haftayı bu acıya teslim etmek yok. sizde neler var, ne kullanıyorsunuz vitamin olarak sıklıkla? (farenjit belasından mustarip olmayanlar da yazabilir lütfen)
merhaba. geyikli-aslanlı figürleri olan kilimler arıyorum. ince ve küçük olanları daha makbuldür. eminönü çevresinde alacağım, kazık olmayan yerler var mı?
elinizde varsa 100-200 lira arasında bir fiyat ödeyebilirim.
elinizde varsa 100-200 lira arasında bir fiyat ödeyebilirim.
ayak baş parmağımda öylece beliren morarma sonrası, ilk belirmeden yaklaşık 4 ay sonra tırnak hafifçe çıkma belirtileri vermeye başladı. bir süredir acımıyordu tekrardan acımaya başladı ve köküne doğru sanki bir noktası kesilmiş ve oradan ayrılmaya başlayacakmış gibi belli belirsiz bir çizik var. detaylarla herkesin sabahını karartmadan bu kadar verebiliyorum durumu. şimdi alınabilecek önlemler nedir, bu parmağı bir şeyle her sabah kremleyip sarmak gibi bir şeye girişmek istiyorum artık.
ailemin evde büyükçekmece'de. haliyle tedirginim. bir süredir mahallelerinde ve genel olarak çekmece'de evler kentsel dönüşüm kapsamında yıkılıp yerine yenileri yapılıyordu. oturdukları evin kusurlu olup olmadığını anlamak için bir uzman çağırmak istiyorum, nereden ulaşıyoruz bu hizmete? devletin veya özel kuruluşların sağladığı bildiğiniz bir hizmet var mıdır?
çok sevdiğim bir ayakkabım mart ayında yapmış olduğum bir trekking sırasında kıyıdan geçmek zorunda kalırken ıslanmıştı ve o ıslaklıkla saatlerce giymek durumunda kalmıştım. ondan sonra ayakkabı iflah olmadı. birkaç kez çamaşır makinesinde yıkadım, internette gördüğüm türlü talimatlara uyarak tarçınlar limonlar karbonatlar beklettim ancak bir sonuç bulamadım. hafifçe bir koku hâlâ varlığını sürdürmekte, giyindikçe de rahatsız edici bir koku peydah olmakta. ne yapacağım da ben bu sevdiceğim ayakkabımı gönül ferahlığıyla bir daha giyebileceğim? ayakkabıcıya gidip içindeki tüm taklavatı değiştir diye mi buyuracağım yoksa sizin karanfil, hindistan cevizi yağı ve 7 farklı ıtır daha ihtiva eden ve birazdan önereceğiniz esansları sürüp 10 gün 10 gece mi bekleteceğim?
yaklaşık iki ay önce sol ayak baş parmağımın neredeyse üçte ikisini kaplayacak bir vaziyette bir morarma geldi başıma. herhangi bir yere vurduğumu hatırlamıyorum, yani parmağı vurup yerde debelenecek şiddette bir şey gelmedi başıma. ancak bu morarmayı fark ettiğimde hafifçe bir acısı vardı iki üç gün kadar sürecek. şimdi acımıyor, ancak öyle de duruyor. vurma sebepli olduğunu düşünmediğim için farklı hastalıkların belirtisi olabileceği şüphesi düştü bugün aklıma. hangi bölümden randevu almalıyım bunun için?
merhaba. temmuzun sonundan itibaren bir 10 günlüğüne kız arkadaşımla istanbul'dan yola çıkarak karadeniz'de bir veya iki noktaya uğramak istiyoruz. çok lazım gelirse trabzon'a veya rize'ye kadar gideriz ancak orta karadenize varmadan aklımızdaki yere uygun bir yer bulabileceğimizi düşünüyorum.
şöyle bir yer:
sabahleyin doğa yürüşü yapabileceğimiz,
ya deniz seviyesinden bir hayli yukarıda, yayla diyebileceğimiz bir yerde
veyahut denize yakın.
arabamız yok ancak 3-4 saatlik bir mesafe var ise (istanbul'dan), araba kullanmayı düşünebiliriz.
kent içinde bir yerde kalmak istemiyoruz. internette ufak bir araştırmayla bir yerler çıkıyor gibi ama konaklayacak
yerler hep kent içi.
şöyle bir yer:
sabahleyin doğa yürüşü yapabileceğimiz,
ya deniz seviyesinden bir hayli yukarıda, yayla diyebileceğimiz bir yerde
veyahut denize yakın.
arabamız yok ancak 3-4 saatlik bir mesafe var ise (istanbul'dan), araba kullanmayı düşünebiliriz.
kent içinde bir yerde kalmak istemiyoruz. internette ufak bir araştırmayla bir yerler çıkıyor gibi ama konaklayacak
yerler hep kent içi.
merhaba. ben ve üç misafirim, dört kişi misafirlerimin yeni havalimanındaki sabah uçuşu öncesi bir gece yakın bir muhitte konaklamak istiyoruz. otelde kalmak istemiyoruz, airbnb'deki seçeneklere bakacağım. araba olacak ancak yine de 1 saatin üstünde veya trafik gerilimli bir sabah yolculuğu olsun istemediğimizden, bir de oralarda daha doğaya yakın bir yer bulabilme ümidimizden böyle bir şey istedik. tabii fena halde yanılıyor da olabiliriz.
bugün e-devletten bakayım dedim, seçmen bilgim halihazırda duruyor, ilçe vs. ancak oy kullanacağım sandığın bilgisi girilmemiş. yurt içi seçmen kaydı sorgulama sayfasında "seçim döneminde oy kullanacağınız yer bilgileri ysk tarafından açıklandığında bu sayfada görüntülenir" yazıyor ancak bende öyle bir bilgi yok. bu seçmen kaydı siliniyor meseleleri olduğunda ben girip bakmıştım benimki yerinde mi diye, seçmen bilgisinin orada olduğunu görünce kapatmıştım, ancak şimdi oyumu hangi sandıkta kullanacağımın bilgisi yok.
kocaman özel bir otobüs. fotoğrafını da çektim plakayla görülecek şekilde. bu nereye şikayet ediliyor, sonuç getirir mi bir de?
merhaba. bir hollanda vatandaşı arkadaşım yaklaşık 8 ay önce geldiğinde vizeyi kapıda ödeyip almış ve girmiş. 50 dolar gibi bir şey ödediğini hatırlıyor. şimdi internette bir araştırmaya hollanda vatandaşlarının kapıda vize alıp alamadığını öğrenemedim. e-visa ile mümkün görünüyor ama orada da 80 dolar gibi bir fiyat var ve hızlı bir şekilde almak için +20 dolar gibi bir ibare konmuş. kendisi de yarın geliyor. havalimanında alabilir mi vizeyi? geçen öyle almış ama prosedürler sürekli değiştiğinden emin olamıyorum.
merhaba, istanbul'daki gizli bahçe ayarında (bazen şaşırtıcı derecede rafine, sert olmayan acid techno çalındığı bile oluyor) bir yer var mı dans edilebilecek? bundan bir-iki sene önce direkt istediğimin techno olduğunu yazardım, ancak techno tanınmaz bir hale geldi benim için.
merhaba, 27 yaşlarında kocaman adamım ancak araba kullanmaya 3 sene önce başladım. bu süre zarfında istanbul içinde ayda bir-iki kez olmak üzere (bazen daha sıklıkla) araba kullandım, istanbul'daki uzak mevkilere, iğneada gibi 2 saatlik mesafelere gittim geldim ancak 8-9 saatlik bir yola çıkmadım hiç. izmir'e gitmeyi düşünüyoruz 4 arkadaş mart ayının başında, arkadaşlardan birinin daha şoförlüğü var ancak kendisinin neredeyse hiç tecrübesi yok, bu sebeple kendisine yorulduğumda devretmek hususunda tereddütlerim var. ancak ben istanbul içinde, beşiktaş gibi darlı, yokuşlu mevkilerde pişmiş biri olarak şoförlüğüme güveniyorum ama dediğim gibi uzun mesafe gözümde büyüyor ve hafif cesaretimi kırıyor açıkçası. sizin ilk uzun yol tecrübeleriniz nasıl oldu ne diyorsunuz?
dünyanın en albenisiz başlığına geldiğiniz ve bunu okuduğunuz için teşekkür ederim.
elimde bir adet yamaha psr-19 var, adaptörsüz. adaptör girişinin olduğu yerde dc 9-12v yazmakta.
şöyle bir şey alsam olur mu? urun.gittigidiyor.com
elimde bir adet yamaha psr-19 var, adaptörsüz. adaptör girişinin olduğu yerde dc 9-12v yazmakta.
şöyle bir şey alsam olur mu? urun.gittigidiyor.com
var mı böyle bir yer? eskiden zero istanbul vardı, şimdi google'da bir aramayla birkaç sonuç veriyor ama tatmin edici değil.
çarşamba günü beşiktaş'taki ünlü dönercide döner yemiştim güvenilir yerdir diye. ancak akşamında ve ertesi gününde (perşembe) migrostan aldığım mantıyı da yemiştim. şimdi bu sabahtan beri mahvolmuş durumdayım. ateşim var, karnıma ağrılar giriyor ancak kusmadım henüz, ishal de değilim ancak ağrılar mahvediyor, eklem yerlerimde de ağrı var, yarım günde mahvetti beni, başım bile dönüyor ayağa kalktığımda. bir mide için kusmaya karşı ilaç aldım bir de ağrı kesici ateş düşürücü niyetine aspirin complex. güzel güzel terleyince duş alınca geçer gibi oldu ancak şimdi diğer bütün semptomlarla saldırmaya devam ediyor. acile mi gitsem yoksa bir mide üşütmesi midir bu?
merhaba. annem bu dizileri gün içinde bilgisayarından izlemeye bayılıyor. iş yaparken, öylece otururken, hatta uyurken bile. o sebeple kota aşımı erken sayılabilecek bir tarihte oluyor. online tekrar tekrar izleyip kotayı doldurmak yerine halihazırda elinin altında bir arşiv bulunsun istiyorum. dvd alımı maalesef seçenek dışı kendisi için çok pratik olmadığından. nerelerden edinebilirim böyle bir arşivi acaba?
ama ben her ne kadar bir videoda teras üzerinde şişme havuz görüp karar vermede cesaretlensem de şimdi havuzu doldurma hususunda emin olamıyorum. terasın altı boş değil, aldığımız havuz 244cm çapında 74cm derinliğinde, %80 dolumla 2300 litre su alıyor. kurulum kitapçığında balkonlara kurulmaması salık veriliyor ama çatılarda, teraslardaki su depolarını düşünüyorum, onlar da en azından bir 2000 litre alıyorlardır sanırım. bizim teras da sağlam gibi geliyor ama fena halde yanılıyor da olabilirim. ne diyorsunuz?
merhaba. bugün ortopediste muayene oldum, sağ bacağımdaki dizimin sağ tarafına el konulduğunda hissedilen bir şey var. içeride bir şey oynuyor büküldükçe. mr çekilmemi istedi doktor, ancak mr sigortasızlara çok pahalı olduğu için çektiremedim, halihazırda muayeneye çok para vermiştim zaten. neyse ben doktorun yanına tekrardan gittim. dizimdeki oynamayı tekrardan kontrol etti. bir su birikmesi veya ödem gibi bir şey var olabileceğini söyledi, veya bunların ikisi aynı anlama geliyor, o esnada çok laf kalabalığı olduğu için tam olarak ne dediğini aktaramıyorum. öncesinde boynum tutulduğu için yazmış olduğu reçeteye bir şeyler daha yazdı. ilacı annemin sigortasıyla aldık, ben orada değildim o sebeple soramadım ama elimizde iki ilaç var. biri parafon (ağrı kesici, kas gevşetici yazıyor üstünde), biri de diclactive jel (lokal kas ve eklem ağrılarının tedavisinde yazıyor) ancak ben bunların ikisinin de boyun tutulması sebebiyle yazıldığını düşünüyorum. dizimin olduğu yerde sert bir antrenman yapmazsam ağrı olmuyor. ancak yaptığımda yürümemi engelleyecek şekilde ağrıyor orası.
sözün kısası, ben bu ilaçların diz sebepli değil de boyun sebepli verildiğini düşünüyorum. boyun ağrısı bugün var yarın yok. o sebeple bir hafta boyunca bu ilaçları diz için verdiğini düşünerek veya ikisi için de verdiğini düşünerek almak istemiyorum. benim şikayetlerimi göz önünde bulundurarak ne yapmam gerekiyor? aranızda bir ortopedist veya bu konularda bilgili/ilgili veya aynı şikayetleri olan/olmuş biri vardır belki.
sözün kısası, ben bu ilaçların diz sebepli değil de boyun sebepli verildiğini düşünüyorum. boyun ağrısı bugün var yarın yok. o sebeple bir hafta boyunca bu ilaçları diz için verdiğini düşünerek veya ikisi için de verdiğini düşünerek almak istemiyorum. benim şikayetlerimi göz önünde bulundurarak ne yapmam gerekiyor? aranızda bir ortopedist veya bu konularda bilgili/ilgili veya aynı şikayetleri olan/olmuş biri vardır belki.
500-800 lira arasında bir bütçem var. tek başıma tünele gidip kısıtlı bilgimle gitar almak istemiyorum. açıkçası oraya da gidesim pek gelmiyor. sanki kazıklanacakmışım gibi. önerilerinizle bir yerden sipariş verebilirim veya şuraya git oradan al (istanbul) dediğiniz yere de gidebilirim. çok zorlanarak 1000 liraya kadar çıkabilirim ama 800 liranın üst sınır olması benim için daha rahatlatıcı. teşekkürler.
var mı? en yakın darıca'da gösteriyor. istanbul sınırları içerisinde bir tane yok mu acaba?
merhaba. alakasız bir şirkette yönetici olarak gözüküyorum, baya da yüksek sermayeli bir şirket. hiçbir alakam yok.
yalnız şirketin kurulduğu tarih ile benim sonradan dahil olduğum başka bir şirketin kuruluş tarihi aynı, ama benim katılışım bu şirkete aylar sonra. ne anlama geliyor bu?
yalnız şirketin kurulduğu tarih ile benim sonradan dahil olduğum başka bir şirketin kuruluş tarihi aynı, ama benim katılışım bu şirkete aylar sonra. ne anlama geliyor bu?
merhaba. bir kurs kaydı için banka hesabına para yatırmam gerekiyor. bu banka dekontuna ismimin ve onların bana verdiği numaranın yazılması gerekiyormuş. zannediyorum ki havale kısmında işlem açıklaması yazdığım dekonta yazılmış oluyor değil mi yoksa başka bir işlem var mı?
bacaklarım, kasıklarım, kollarım, boynum, göbeğim, kalçam, neredeyse kaşınmayan yerim yok. bazen kriz şeklinde geliyor, dakikalarca kaşıyorum, özellikle yatarken bir kriz tutuyor. yaklaşık iki hafta önce başladı çok sık kaşınmaya. ya da tam kestiremiyorum başladığı zamanı, normalden çok kaşınan biriyim ama bu benim için de anormal. şunu yazarken dahi kolumu ve bacaklarımı kaşımamak için zor tutuyorum kendimi. bugün eczaneye söyledim bir krem verdiler ama fayda etmedi. doktora gidemiyorum herhangi bir sigortaya kayıtlı olmadığım için. belki sizden bir şeyler gelir doktora gitmeme gerek kalmaz. gerçi nanni moretti bir sene boyunca romanın en iyi dermatologlarına gidiyor, kaşınması için bir çare bulamıyordu, sonunda kanser çıkıyordu. kendimi kanser yapmadım ama büyük bir illetin içindeyim umarım yardım gelir. (görünürde herhangi bir şey, iz yok)
vize için ibraz edilmesi gereken belgelerde mühürlü aslı gösterilmelidir diyor. e-devletten alınabiliyormuş ama o kadar tırt bir sayfa çıktısı aldım ki oradan, altına benim yazdığım "alman konsolosluğu (na yok) ibraz edilmek üzere" falan yazıyor, mühür yok bir şey yok. nüfus müdürlüğüne gitmek zorundayım sanırım?
merhaba. alman vizesine başvuracağım da gidiş biletime ek olarak dönüş biletini yunanistan'dan göstersem bir sıkıntı olur mu? buradan ne yapacaksın, nasıl gideceksin diye sorun yaparlar mı?
edit: ya da hiç dönüş bileti göstermesem?
edit: ya da hiç dönüş bileti göstermesem?
merhaba. astrolojiyi daha entelektüel bir boyut ile kavramamızı sağlayacak, ansiklopedi niteliğinde, kaynak kitap olarak kullanılabilecek, kallavi büyüklükte bir kitap arıyorum. neler vardır?
yahu bu konuda niye basit bir aramayla bilgi sahibi olunmuyor. dış hatlardan gelen bir yolcu havaş (kapanmış sanıyorum) veya havataş isimli havaalanı otobüsüne atatürk havalimanında kolayca binebiliyor mu nasıl imkanları? ve sonrasında taksim'de nerede indiriyorlar? internette birkaç farklı adres var. teşekkür ediyorum.
kadıköye gidebilir miyiz yoksa izmite falan sapıp pansiyonda mı geçirelim bu geceyi?
merhaba. kredi kartımın ekstresine baktığımda mehmetçik vakfı ltd'ye 100 lira yatırmış olduğum gözüküyor. ancak böyle bir bağış veya ödeme yapmadım. ne ile alakalı olabilir bu?
yürüme ve toplu taşıma yollarını söyleyebilir misiniz?
Şu an metrobüsteyim acil cevap lütfen okmeydanı hastane durağında mı darülaceze perpada mı ineceğim? Sonra ne yapacağım?
hiç huyum olmamasına rağmen dün, bütün bir güne yayılacak şekilde kırk tane midye tükettim. bugün ateşim var, sabah ishaldim, midem arada bulanıyor. eve gelirken bayılma hissi geldi birkaç kere, ama yine de geçermiş gibi. gidip serum vurdurayım mı ne yapayım? yoksa bekleyeyim mi? mandalina falan da yenmez ki şimdi, yenir mi?
homesick belasına bir de nasırımın geçmemesi eklendi. yaklaşık iki ay önce artık bir nasırım olduğunu fark ettim. orta ayak parmağımın ucunda çıkmıştı. bir ay kadar hiçbir şey yapmadan yaşadım. sonunda acılar başlayınca ve afedersiniz biraz büyüyüp kendini gösterince şu nasır bantlarından aldım. bir hafta kadar taktım aralıklarla. yumuşattı ve küçülttü. ancak acısı bitmedi. sonra şu damlalardan aldım, o da yumuşak yüzeyini sertleştirdi ve tekrar nüksetmesine neden oldu. gurbet ele geldiğimde bantlıydı parmağım. ancak geçmeyince burada yine o damlalardan aldım. şu anda küçük, sert bir yüzeyi var ve sızlatıyor. yürüyüşler falan sıkıntılı olmaya başladı. nasıl geçireceğiz bunu?
böyle yaşamak zorunda olan arkadaşlar var ise hem dayanışma, hem de kurtulmuş olanlarınızdan tavsiyeler dilenmek amacıyla açıyorum bu duyuruyu. senede kafadan üç-dört kez yaşardım boğaz ağrısını ancak son 2 aydır ciddi bir şekilde haftada bir yaşamaya başladım. sanıyorum ki son 2 haftadır ise 2-3 günde bir yaşıyorum maalesef. 1 ay içinde iki kez kbb doktoruna göründüm. kronik farenjit olduğumu öğrendim. aynı zamanda burunda da iki yerde küçük eğrilikler varmış, ağzım açık yatmak zorunda kaldığımdan sürekli boğazım tahriş oluyormuş. sigarayı bırakalı birkaç ay oldu, artık acı yemeyi, çok soğuk-sıcak bir şeyler içmeyi de kestim. bana mısın demiyor, bugün dışarı çıktım, hiçbir şeyim yokken boğaz ağrısıyla geri döndüm. yarına kadar sürecek büyük ihtimal, sonra insaflıysa 2 gün ara verip tekrar geri dönecek. çok korkutucu, konforsuz bir gerçeklik içindeyim. sanıyorum burun ameliyatı olacağım rahat yatabilmek için ama çözümün bu olduğuna da inanmıyorum galiba. orası öyle tahriş olmuş ki, hiçbir şey kurtarmayacak gibi. psikolojik olarak da baya kötü durumdayım. çünkü boğaz ağrısı yüzünden sürekli halsizim, bir şeyler yapmaya, konuşmaya isteğim olmuyor. herkese sürekli boğazımın ağrıdığını söylemek zorunda kalıyorum; hayatımı kazanmak için kıpırdayamıyorum yerimden. bir de yaz, tepede güneş var. ben sürekli bir ağrıyla evde hiç hareket etmeden geçirmeye çalışıyorum günlerimi. bu geçiyor mu arkadaşlar, böyle şeyler yaşayan birileri ya da arkadaşlarınız oldu mu? çare ne? yaş: 24.
şu aralar özellikle istiklal'e türlü sebeplerden çok çıkar oldum ki geçen pazar günü ne zamandır görmediğim bir kalabalık vardı cadde boyunca. bir de o pazar öğlen ışid metropollerde bomba patlatabilir haberini okumuştum ki kalabalık içinde yürürken başka hiçbir şey düşünmeyip sadece adımlarımı hızlandırdım ve oradan ayrılmaya baktım. bu süre içinde öyle anlar oldu ki patlama çok yakınımda olacakmış gibi nefesimi tuttum, yumruklarımı sıktım. şimdi ezelden beri takıntılı bir insan olup bu takıntılarımla yaşamayı becerdim ancak şu aralar bu mesele iyice yormaya başladı kafamı da vücudumu da. beni o anda sakinleştirecek düşüncelere ihtiyacım var. uzman yardımı için zamanım ve param yok. teskin edici cümleler, daha önce hiç düşünemediğim paradigmalar vardır illa ki.
not: boy: 1.86 kilo: 81 yaş: 24 kafes dövüşü dahil her dövüşe varım. kavgalarınıza gelirim.
not2: ölümden sonra bilince inanmıyorum. bu yüzden hayatım çok değerli, vücudum baldan tatlı.
not: boy: 1.86 kilo: 81 yaş: 24 kafes dövüşü dahil her dövüşe varım. kavgalarınıza gelirim.
not2: ölümden sonra bilince inanmıyorum. bu yüzden hayatım çok değerli, vücudum baldan tatlı.
listeyebilir misiniz? bir okuma listesi yapıyorum da.
selamlar. vejetaryenim. total abs çalıştım. evdeki yiyecekler sınırlı: kaşar, zeytin, eser miktarda yoğurt, bir tane kırmızı biber, birkaç tane elma, bir kivi, makarna, patates, soğan, ekmek, turşu biber var. ne yiyeyim? spor boşa gitmesin.
ekleme: konserve barbunya pilakiyle kuru üzüm de var.
ekleme: konserve barbunya pilakiyle kuru üzüm de var.
selamlar. geçen hafta bir playlist açmıştım. ondan sonra çok başka şarkılara geçtim ama bugün fark ettim ki, başka bir albümden bir şarkı açayım, ikincisinde albümün diğer şarkısına geçmiyor; geçen hafta açmış olduğum playliste geçiyor otomatik olarak. discover bölümünde herhangi bir albümde de böyle oldu, kendi yaratmış olduğum playlistlerde de. ikinci şarkı lanet gibi hep o albümden bir şarkı oluyor sonra öyle devam ediyor. nedir bu?
abi iki gün önce 128 gb 11 inch 2700 idi şimdi 3000 olmuş. olacak iş değil ya
erasmus sorularının başladığını ilan ediyor ve baharı müjdeliyorum.
newcastle university okulumun anlaşmalı olduğu okullar arasında. üniversite baya köklü, verecekleri eğitimin iyinin üstünde olacağı kesin (benim bölümümle alakalı uyduruk üç-dört ders olsa da). kuzeydoğu ingiltere'nin kışı çetin oluyormuş, bir de gideceğim tarihi göz önünde bulundurarak (eylül-şubat arası) bilek kesen rüzgara, yağmura, kışa göğüs gerebilmek için bazı motivasyonlar arıyorum:
1. yerel halkının ırkçılıkla, hoşgörüyle arası nasıl?
2. nispeten ucuz olduğu söylenmiş, kıyaslamalar yapabilir misiniz?
3. araba ya da bisiklet kiralayıp edinburgh'a oradan tekrar aşağıya yeşillikler arasında yata yata sürebilir miyim? ya da otostop?
4. ken loach'un herhangi bir filmi newcastle'da geçiyor muydu? ona göre gitmeyeceğim. duyduğum en zor aksanlar.
istediğim, ingilizcede girmediğim herhangi bir dehlizin kalmaması. hemingway kitaplarını rahat rahat okuma seviyesindeyim şu an. orada sabah newcastle lokaliyle küfürleşip akşam shakespeare'i eski orijinalinden okumak istiyorum (karikatürize ama buna yakın), çok partileme ihtiyacı çekmiyorum, ama sanıyorum ki o konuda herhangi bir eksiği yok. ekstradan sonrası için akademik olarak ne yapabilirim, onu da gözlemek istiyorum.
newcastle tecrübesi geçirmiş olanları bekliyorum.
newcastle university okulumun anlaşmalı olduğu okullar arasında. üniversite baya köklü, verecekleri eğitimin iyinin üstünde olacağı kesin (benim bölümümle alakalı uyduruk üç-dört ders olsa da). kuzeydoğu ingiltere'nin kışı çetin oluyormuş, bir de gideceğim tarihi göz önünde bulundurarak (eylül-şubat arası) bilek kesen rüzgara, yağmura, kışa göğüs gerebilmek için bazı motivasyonlar arıyorum:
1. yerel halkının ırkçılıkla, hoşgörüyle arası nasıl?
2. nispeten ucuz olduğu söylenmiş, kıyaslamalar yapabilir misiniz?
3. araba ya da bisiklet kiralayıp edinburgh'a oradan tekrar aşağıya yeşillikler arasında yata yata sürebilir miyim? ya da otostop?
4. ken loach'un herhangi bir filmi newcastle'da geçiyor muydu? ona göre gitmeyeceğim. duyduğum en zor aksanlar.
istediğim, ingilizcede girmediğim herhangi bir dehlizin kalmaması. hemingway kitaplarını rahat rahat okuma seviyesindeyim şu an. orada sabah newcastle lokaliyle küfürleşip akşam shakespeare'i eski orijinalinden okumak istiyorum (karikatürize ama buna yakın), çok partileme ihtiyacı çekmiyorum, ama sanıyorum ki o konuda herhangi bir eksiği yok. ekstradan sonrası için akademik olarak ne yapabilirim, onu da gözlemek istiyorum.
newcastle tecrübesi geçirmiş olanları bekliyorum.
acil. nasıl bir lezzet bu ya. hediye gelen fakir işi mozzarellayı tase fesleğene yatırdım, domatesleri dizdim üstüne, altına yumuşak ekmek, hepsini yine fakir işi olan italyan zeytinyağına buladım. öldüm, gece gece bütün mozzarellayı yedim. sonra bakkal peynirini ekledim üzerine. yine nasıl bir lezzet. mahvoldum. hafif hafif iniledim afedersiniz. bu girizgah neticesinde bana napoli usulü şöyle ince olmayan (ama çok güzelse incesi de makbuldür) bir margarita yiyebileceğim mekan söyleyebilir misiniz? teşekkürler.
çimenlikler üstünde piknik yapan insanlar vardı. şemsiyeli kadınlar falan. neydi bu resmin ismi, ressam kimdi?
selamlar. spotify'daki bütün workout müzik listelerini denedim. ancak birkaç liste hariç gerekli verimi alamadım. aldıklarımı da eskittim. şimdi yenilerine ihtiyacım var. öfkeli müziklere ihtiyacım var. fransa'nın gettolarında yaşayan mağripli ali'yle birlikte coşayım istiyorum.
örnek: youtu.be
şöyle bir şey de iş görür, çok hareketli olmasına gerek yok yani: youtu.be
spotify listeleri de kabulümdür. hatta daha iyi olur.
örnek: youtu.be
şöyle bir şey de iş görür, çok hareketli olmasına gerek yok yani: youtu.be
spotify listeleri de kabulümdür. hatta daha iyi olur.
selamlar. tarih belgeseli arıyorum. ilk çağ, roma dönemi ve orta çağ ile özellikle ilgiliyim. onun haricinde cosmos kalibresinde aşırı seyirlik bir tarih belgesel serisini de dönem fark etmeksizin kabul ederim.
merhabalar. seyahatlerimin çoğundan hasta olarak geri dönüyorum. aslında çoğunda da değil, yarısı diyelim; bunu yazmama sebep olacak kadar. hava değişimi ne kadar etkili olabilir? çok güçsüz bir bünyeye de sahip değilim, yaşım 23, sigarayı da bıraktım 5 ay önce. bu yüzden yurtdışında falan tatil yapmaya korkuyorum tatilim böyle zehir olacak diye. genellikle boğaz ağrısı oluyor. sizin önlemleriniz ne oluyor seyahat öncesi, seyahate çıkarken şu iki ilacı yanıma alırım, şu vitamin takviyesini eksik etmem dedikleriniz nelerdir?
selamlar. diyelim ki şöyle bir cümlemiz var: ilk sekanstaki telefon sesleri yavaşça belirmeye başlar (telefon cızırtısı, düşük çınlama sesleri).
burada nokta benim örneğimde olduğu gibi parantezin en sonunda ve dışında mı olması lazım yoksa parantez girmeden önce cümlenin bitiminde mi yer alması lazım?
burada nokta benim örneğimde olduğu gibi parantezin en sonunda ve dışında mı olması lazım yoksa parantez girmeden önce cümlenin bitiminde mi yer alması lazım?
selamlar genç lobiciler. subliminal mesajlı bir klip çekeceğinizi varsayalım. büyük prodüksiyonlar, rihanna ve elmas olmayacak ama. kendi aranızda. nedir bunun arketipleri. bir klipte olmazsa olmaz 20 mesaj mesela. irili ufaklı bekliyorum tavsiyelerinizi.