Oldukça iri bir hayvan olan kedimizi bu cuma İstanbul'dan İzmir'e götürmek zorundayız. (Tatil için değil, temelli) Evdeki baskülde tarttım, kendisi kutusuyla beraber 9.2 kg geliyor. Kabinde gitmesi için sınırın 8 kg olduğunu biliyorum. Benim sorum havayollarının bu konuda esneklik yapıp yapmadığı.
Ölmesini göze alamadığımızdan, kesinlikle bagaj bölümüne vermeyi düşünmüyoruz. Aracımız yok, otobüslere de koltukta almıyorlar. Blablacar gibi yerlerde ya baştan hayvan kabul etmiyorlar ya da mesajlara dönmüyorlar. Çaresiz kaldık.
Ölmesini göze alamadığımızdan, kesinlikle bagaj bölümüne vermeyi düşünmüyoruz. Aracımız yok, otobüslere de koltukta almıyorlar. Blablacar gibi yerlerde ya baştan hayvan kabul etmiyorlar ya da mesajlara dönmüyorlar. Çaresiz kaldık.
bildiğiniz en iyi, en kaliteli dudak nemlendiricisi hangisi? sürdükten sonra yapış yapış olmayacak, beş dakika sonra dudakları tekrar kurutup tekrar sürülmeyecek, kokusu güzel olacak vs.
x6'da yapılmış işi ne şekil kaydedeyim de x4'te sorunsuz açılsın?
marketten aldıklarımı naylon poşetlere koymaktan vazgeçiyorum, bez çantalarım da var kullanacak çok güzel. ama sokağımda çöp konteyneri yok, naylon poşetlerle çöpler sokağa bırakılıyor, kamyon gelip alıyor. bu durumda çöp için yine naylon lazım, bu sefer kısır döngü. hazır çöp poşeti satın alsam marketten almaktan ne farkı var? bırakamadım naylonu yani. ne yapmak lazım?
4 aylık çalışan, bir sözleşme imzalanmamış ama sigortası ödeniyor. işten çıkarılması durumunda kendisine şu şu gerekçeyle işten çıkarılmıştır diye bir belge verilir mi? yoksa bu belge ihtiyaç olursa (işsizlik sigortası gibi) sonradan mı alınır? hani istifa edince işyeri belgelemek için istifa mektubu alıp, arşivliyor ya, onun tam tersi gibi..
evdeki bilgisayardan şirkette yeni verilen ismim@şirketismi.com.tr şeklindeki mail'ime girmek istiyorum. parolam mevcut, fakat outlook'ta sunucu nasıl tanımlanır bilemiyorum. veya şöyle sorayım bu şekil bir bir mail'i outlook'ta tanımlayıp istediğim bilgisayardan nasıl ulaşırım, ulaşabilir miyim? saçmalıyor muyum yoksa?
ense ve kulak arkasında ağrılı bezeler + saçlı deri ve çene altında kabarık kırmızı lekeler + periyodik mide krampları ve ishal kombo şeklinde. zaman zaman hafif ateş ve halsizlik eşliğinde.
radyoaktif bir şey yutmadığımdan ve musluk suyu içmediğimden eminim.
neyim var benim ya???!!!
radyoaktif bir şey yutmadığımdan ve musluk suyu içmediğimden eminim.
neyim var benim ya???!!!
kurtuluş'tan çıkacağım. yarın sabah 11'de şu adreste olmam gerekiyor:
basın ekspres yolu no:29 güneşli
tarif: hürriyet'in karşısı.
neye binilir, nasıl gidilir, ne kadar zamanda orada olunur?
basın ekspres yolu no:29 güneşli
tarif: hürriyet'in karşısı.
neye binilir, nasıl gidilir, ne kadar zamanda orada olunur?
pangaltı'dan carousel alışveriş merkezi'ne en kolay nasıl ve ne kadar zamanda gidilir?
olay birkaç hafta önce şu şekilde gerçekleşti:
sabah saatle uyandım, fakat gözlerimi üç milimden fazla açamadım. noluyo lan diye el yordamıyla aynayı bulup baktığımda çığlığı basıvermişim. iki gözümde de kirpiklerimden kaşlarıma kadar olan bölüm yumruk yemişcesine şişmişti. şişme derecesini şöyle anlatayım; göz kapağıyla kaş arasında kalan bölüm dışarı ve aşağı doğru sarkmıştı (iğrenç) ve derinin gerilmesinden dolayı dokundukça sızlıyordu. dayak yemişlikten tek farkı göz altlarının normal olması ve morarma olmamasıydı. işe gitmem gerektiği için bir saat kadar soğuk kompres yaptım, görüntüm daha az dayak yemiş gibi olmaktan öteye gitmedim. ancak akşama doğru gece ağlayıp da yatmış bir görünüme dönüştü, ertesi sabah kalktığımda ise tamamen geçmişti.
-bir gece önce uykumu gayet güzel almıştım.
-ağlamadım etmedim, gözüme bir şey kaçırmadım
-her zamankinden farklı ya da tarihi geçmiş bir kozmetik ürünü vs. kullanmadım.
-akşam yemeğinde her zaman yediğim gayet zararsız gıdalar tüketmiştim. tek farkı bir yıldır ilk defa birkaç lokma kavun yememdi. kavunu sevmediğim için sık yemiyorum ama bugüne kadar da ne kavuna, ne başka meyveye alerjim olmuştu. acaba bu yaştan sonra alerji mi geliştirdim? yoksa bu göz pörtlemesinin başka ne sebebi olabilir?
sabah saatle uyandım, fakat gözlerimi üç milimden fazla açamadım. noluyo lan diye el yordamıyla aynayı bulup baktığımda çığlığı basıvermişim. iki gözümde de kirpiklerimden kaşlarıma kadar olan bölüm yumruk yemişcesine şişmişti. şişme derecesini şöyle anlatayım; göz kapağıyla kaş arasında kalan bölüm dışarı ve aşağı doğru sarkmıştı (iğrenç) ve derinin gerilmesinden dolayı dokundukça sızlıyordu. dayak yemişlikten tek farkı göz altlarının normal olması ve morarma olmamasıydı. işe gitmem gerektiği için bir saat kadar soğuk kompres yaptım, görüntüm daha az dayak yemiş gibi olmaktan öteye gitmedim. ancak akşama doğru gece ağlayıp da yatmış bir görünüme dönüştü, ertesi sabah kalktığımda ise tamamen geçmişti.
-bir gece önce uykumu gayet güzel almıştım.
-ağlamadım etmedim, gözüme bir şey kaçırmadım
-her zamankinden farklı ya da tarihi geçmiş bir kozmetik ürünü vs. kullanmadım.
-akşam yemeğinde her zaman yediğim gayet zararsız gıdalar tüketmiştim. tek farkı bir yıldır ilk defa birkaç lokma kavun yememdi. kavunu sevmediğim için sık yemiyorum ama bugüne kadar da ne kavuna, ne başka meyveye alerjim olmuştu. acaba bu yaştan sonra alerji mi geliştirdim? yoksa bu göz pörtlemesinin başka ne sebebi olabilir?
Teee seneler önce İzmir'de bir festivalde, Don Kişot Baladı adında bir kısa film izlemiş ve müthiş etkilenmiştim. Festivalin sitesinde ilgili bilgiler şöyle:
//Don Kişot Baladı-35mm / 06' 40" / Renkli / Dramatik- 1998 / Fransa
Yönetmen: Jean Veber
Senaryo: Jean Veber
Kurgu: Corine Cahours
Görüntü: Laurent Fleutot
Müzik: Doctor Gondolo, Ramses
Oyuncular: Thierry Fremont, Marc Andreoni, Clara Bellar
Yapım Dağıtım: Orly Films, 10 Avenue Georges V, 75008 Paris France, Tel:+33 1 5323 9500, Fax:+33 1 4070 9502
Cervantes'in öyküsü içinde küçük bir gezinti. İki evsiz adam Don Kişot'un ruhunu bugünün modern Paris'inde yaşama geçirirler. Kahramanlarımız kendilerinden beklenmeyecek bir şekilde, Don'un gözlerinde bir canavara dönüşen, Paris'in mihenk taşlarından "Le Moulin Rouge"a saldırı girişiminde bulunurlar.
İşte bu filme nasıl ulaşabileceğimi, nerede arayacağımı bilemedim.
//Don Kişot Baladı-35mm / 06' 40" / Renkli / Dramatik- 1998 / Fransa
Yönetmen: Jean Veber
Senaryo: Jean Veber
Kurgu: Corine Cahours
Görüntü: Laurent Fleutot
Müzik: Doctor Gondolo, Ramses
Oyuncular: Thierry Fremont, Marc Andreoni, Clara Bellar
Yapım Dağıtım: Orly Films, 10 Avenue Georges V, 75008 Paris France, Tel:+33 1 5323 9500, Fax:+33 1 4070 9502
Cervantes'in öyküsü içinde küçük bir gezinti. İki evsiz adam Don Kişot'un ruhunu bugünün modern Paris'inde yaşama geçirirler. Kahramanlarımız kendilerinden beklenmeyecek bir şekilde, Don'un gözlerinde bir canavara dönüşen, Paris'in mihenk taşlarından "Le Moulin Rouge"a saldırı girişiminde bulunurlar.
İşte bu filme nasıl ulaşabileceğimi, nerede arayacağımı bilemedim.
işveren, işe aldığı kişiyi deneme süresi boyunca düşük ücretle çalıştırmak gibi bir hakka karşılıklı bilgilendirme olmadan, otomatik olarak, sahip midir?
yani yeni işe giren eleman kendisine başka bir açıklama yapılmadan "ilk iki ayınız deneme süresidir" dendikten sonra bu iki ay süresince üzerinde anlaşılan maaştan daha düşük ücrete çalıştırılabilir mi? maaş günü eline kuş gibi bir para geçse, "ama böyle konuşmamıştık" dese, "biz size deneme süresi demiştik, bu iş böyledir, bilmeniz gerekirdi" diye bir yanıt alabilir mi?
böyle bir durum varsa deneme süresi ücreti neye göre kime göre belirlenir?
yani yeni işe giren eleman kendisine başka bir açıklama yapılmadan "ilk iki ayınız deneme süresidir" dendikten sonra bu iki ay süresince üzerinde anlaşılan maaştan daha düşük ücrete çalıştırılabilir mi? maaş günü eline kuş gibi bir para geçse, "ama böyle konuşmamıştık" dese, "biz size deneme süresi demiştik, bu iş böyledir, bilmeniz gerekirdi" diye bir yanıt alabilir mi?
böyle bir durum varsa deneme süresi ücreti neye göre kime göre belirlenir?
babam memleketten gönderdiği ayni yardım kolisine kuru üzüm, kuru incir gibi hayati ihtiyaçların yanında tutmuş (soğuk algınlığına karşı bir karışımda kullanılmak üzere)bir torba da zencefil koymuş. kokladım, güzele benziyor. ama ben bu baharat maksadını aşsın istiyorum. acaba hangi yemek ya da tatlılarda kullanılır?
eşim çok yoğun çalışıyor ve uzun zamandır ara sıra kulak uğuldamasından şikayetçiydi. pek üzerinde durmadık ama birkaç gün önce, işteyken çok yoğun kulak uğuldamasıyla başının da döndüğünü, neredeyse fenalaşacağını anlattı. bugün de az önce telefonlaştığımızda aynı şeyin tekrarladığını söyledi. kendisi katır inadına sahip olduğundan ve neredeyse 7/24 çalıştığından henüz doktora gitmedi. hemen bir eczaneye gidip tansiyonunu ölçtürmesini ve danışmasını söyledim ama yapar mı bilmiyorum.
günde üç dört saat uyuyor, yemek saatleri çok düzensiz (kahvaltı etmeden evden fırlıyor, bütün gün aç kalıp akşam abanabiliyor) ve birkaç haftadır stresten sigarayı abarttı. bu yüzden midir? hangi hastalıkla ilgili olabilir bu kabaca? ne doktoruna başvurmak gerekir bunun için? tansiyonla bir ilgisi var mıdır?
günde üç dört saat uyuyor, yemek saatleri çok düzensiz (kahvaltı etmeden evden fırlıyor, bütün gün aç kalıp akşam abanabiliyor) ve birkaç haftadır stresten sigarayı abarttı. bu yüzden midir? hangi hastalıkla ilgili olabilir bu kabaca? ne doktoruna başvurmak gerekir bunun için? tansiyonla bir ilgisi var mıdır?
bir moda kataloğunda geçecek şu lafı rusça nasıl yazarız?
"beta-pi sonbahar kış koleksiyonu"
not: beta-pi uydurulmuş bir marka ismi olup, harfler tek tek neye tekabül ediyorsa o şekilde yazılabilir.
"beta-pi sonbahar kış koleksiyonu"
not: beta-pi uydurulmuş bir marka ismi olup, harfler tek tek neye tekabül ediyorsa o şekilde yazılabilir.
bacakta ağır bir kırık durumunda, bacak düzeltme veya uzatma operasyonlarından sonra, böyle kemiğe çepeçevre çiviler çakılıp sonra onlar birleştirilir ya, bacakta metal bir kafes gibi görünür, işte onun tam adı nedir?
nikah günü almak için başvururken hangi belgeleri götürmek lazım?
annem birkaç gün önce hastaneye kaldırıldı. dosyasına önce periferik vertigo sonra da vestibuler nöronit yazılmış. (yani ben sadece bu kısmı çözebildim.) doktorlar hiçbir sorumuza cevap vermiyor ve "biz daha teşhis koyamadık.. allah allah ne ki bu acaba?" diyorlar. internette tatmin edici türkçe bir açıklama bulamadım. çok sade ve anlaşılır biçimde bu iki rahatsızlığın ne olduğunu kabaca açıklayabilecek olan var mı?
gmail hesaplarımden birinde, spam klasörüne gelen postaların harfleri görülmüyor, kare kare çıkıyor. diğerlerinde ayar yapmadığım halde böyle bir sorun yok. neredendir bunun ayarı?
1