Ekşi Duyuru

Sıfırdan sistem dizeyim istiyorum üzerine 2k monitor ile birlikte. 8 yıllık emektar 1070 yerine bir kart alıp mutlu mesut bir 7-8 yıl daha geçireyim istiyorum. Her çıkan oyunu oynayan bir tip değilim, inanılmaz düşkünlüğüm de yok ama en azından iyi bir sistemim olsun, canım bir oyun oynamak isterse bana sorun yaşatmasın, güzel bir görüntü alarak oynayım istiyorum. Profil bu yani, ekran kartına da kafamdaki bütçe 25-30k arası.

Şimdi bu bütçe aralığında 4070 super alabiliyorum fakat 33-35k bandına çıkıp 4070 Ti super de alabiliyorum. Sizce bu farka değer mi?

3-4 gün önce köprücük kemiğimin üzerinde omzumla boynum arasında bir kaşınma başladı sonra döküntü oluştu ucu siyah şekilde, daha sonra benzer döküntüler ensemde saç çizginin köşesinde çıktı. Boynun aynı tarafında olan bu iki döküntünün arasında 10 15 cm mesafe vardı. Normalde bildiğim alerjim yok ama ilk başta alerjik zannettim ama daha sonra bu iki döküntünün arasında dışarıdan belli olmayan nohut büyüklüğünde bir yumru oluştu. Hafta sonu olduğu için acile gittim doktor buna bakmaz dediler.

Umarım böcek ısırığı falandır, benzer şey yaşayanlar oldu mu acaba? Bir de hangi bölüme gitmeliyim? Bu arada 4-5 gün önce baya bi ateşim yükseldi, eklemlerim ağrıdı ama boğazım falan şişmeden, grip nezle olmadan oldu. 2-3 gün ter atarak attım. Yaş 40, erkek

Evet saçma gelecek ama sürekli bu rüyayı görüyorum ve aşırı rahatsızlık veriyor. Sürdüğüm araçla geri geri giderken ya yanlışlıkla gaza basmış oluyorum ya da fren tutmuyor. Sordukça bu rüyayı gören bir çok kişi olduğunu farkettim . Acaba bilimsel olarak incelenmiş bir durum mu? Araç sürme ile ilgili desem, 20 yıllık şoförüm, çok sakin araç kullanırım, sadece 1 kaza yaptım onda da kırmızıda bekliyordum :) olayın şoförlükle alakası yok gibi. Yani bu konuyu neden açtım onu da bilmiyorum ama varsa rüyalara müdahale etme yöntemi ya da terapisi şusu busu, vallahi bilmek isterim. Ben artık rüyalarımda da yüzde 70 hasarsızlık almak istiyorum :D

Olay Kayseri'de büyük bir avm de gerçekleşiyor. Annem(61) ve babam(67) yemek yemek üzere avm ye giriyor. İçeride ilerlerken telefona bakarak yürüyen 12-13 yaşlarında bir kız çocuğu annemleri farketmeden üzerlerine geliyor, çarpmaması için babam kenara çekiliyor ve "gençler ne kadar sorumsuz" gibisinden asla küfür veya hakaret içermeyen 1-2 cümleyle (ki babam bu tip bir durumda küfür edecek bir insan asla değildir) sitemini iletiyor anneme. Biraz daha ilerleyince bir kadın "terbiyesiz adam utanmıyor musun küfür etmeye, pis sapık" şeklinde hakaret ediyor, babam "bana mı söylediniz?" diye şaşırıyor haliyle kadın son gaz hakarete devam ediyor tabi, anneme de saydırıyor, bizimkiler de o şokla haddinizi bilin vs dedikten sonra uzaklaşıyor ve lokantaya gidiyor. Yemek siparişi veriyorlar, yemek geliyor, babam tam yemek yemeye başlarken kadının kocası olduğunu öğrendiğimiz şahıs arkadan gelip babama öldüresiye saldırmaya, tumruklamaya başlıyor, ortalık birden kan gölüne dönüyor. Annem çekiyor ama adam bırakmayınca babamın canını kurtarmak için elindeki çatalı caydırma amaçlı adama batırıyor. O sırada karısı arkadan gelip annemin saçından tutarak başını masaya vuruyor ve en sonunda güvenlik gelip ayırıyor. Polis geliyor, babam darp raporu alıyor, hatta o günden beri görme bozukluğu yaşıyor

Şimdi elini kolunu sallayarak dolaşıyor bu şahıs. Kavga denilmiş ama yemek yiyen bir insana öldürme kastıyla bir saldırı mevcut. Bu caninin alabileceği en ağır ceza ne olur? Nasıl bir yol izlenmeli?

Merhabalar

Bugün oğlum bina bahçesinde oynarken büyükçe bir taş ayaklarına takıldığı için kenara atmak istiyor, gücü yetmediği için rastgele fırlatıyor ve komşunun aracının ön camını baya kırıyor. Komşuyu çağırdım, masraflarını karşılayacağımı söyledim. Sanayiye götürüp fiyat alacağını benle iletişim kuracağını söyledi. Sizce nasıl bir yol izlenmeli? Cam fiyatlarına baktım bulamadım, serviste mi değiştirmek en temizi olur?

Araç Volvo s60 ama yılını bilmiyorum 2015-2016 sanırım

Merhabalar, yaklaşık 18 yıldır matematik öğretmenliği yapıyorum, ama aslında matematikçiyim. Yıllarca özelde çalıştım, kamuya geçtim bu sene. Evliyim, 1 çocuğum var, eşim de matematikçi. Özel ders, kurs vs. derken ülke standartlarında fena sayılmayacak bir gelirimiz var. Bu arada ikimiz de standart bir taşra üniversitesinden mezunuz, branş dışında ekstra yetenek yok (inanılmaz çizkek yapmam dışında), ingilizce eh işte. Biraz pratikle konuşuruz, anlaşırız gibi sanki. Dümdüz memur aile işte, ama branşımda iyiyimdir cidden, bu konuda mütevazılığı bırakabilirim, yaşadığım ilde tercih edilen bir matematikçiyimdir:)

Şimdilik maddi olarak şartlar bizi pek zorlamasa da, bu satır bir gün bizi de kesecek, aksi yönde pek umudum yok maalesef. Maddiyatı da geçtim, ekonomik sebepler harici bir çok etmenin de beni artık çok huzursuz ettiğini farkettim bu yaşta. İnsanların saygısızlığı, cehaleti, kötülüğü, aptallığı vs. gerçekten dayanılmaz boyutlara ulaştı. İnsanlara tahammülüm çok çok azaldı -ki pamuk gibi insandım ben bir zamanlar.

Hem çocuğumun geleceği, hem de kendi huzurum, ailem için yurt dışında yaşamayı çok isterdim açıkçası. Vatan hainliği şu bu ile gelecek arkadaşları şimdiden pistin dışına alalım. Onlarca doktor, mühendis, hakim, savcı, öğretmen... ülkeye hizmet eden bir çok kişinin yetişmesinde katkılarım olmuştur, bu konuda alnım ak başım dik. Vatan haini arayan gitsin bir zamanlar fetönün safında olanlarla uğraşsın

Biliyorum, bu cv ile yurt dışında kendi mesleğini yapmak zor ama ailece yerleşmenin, garsonluk-pompacılık-über (asla küçümsemiyorum bu meslekleri) yapmak dışında oralarda bir hayat kurmanın hiç mi bir yolu yoktur? Özellikle orada yaşayan arkadaşların görüş ve önerilerini merakla bekliyorum. Teşekkürler

Merhabalar, bugün pozitif olduğumu öğrendim. 2 doz aşılıyım(biontech), ayaktayım şimdilik ama ciğerlerimde sürekli bir karıncalanma ve öksürük var. Eve gelen ekip favipiravir bıraktı, 2 doz aşılısınız içip içmemekte özgürsünüz dedi kafamı karıştırdı. Ne yapsam bilemedim, ciğerlerine covid inen arkadaşımın birini kaybettim, birini yoğun bakımdan zor çıkardık, dolayısıyla endişeliyim. Covidi öksürükle geçiren arkadaşlar olmuştur illa ki, nasıl atlattınız acaba?

Selam duyuru ahalisi,

İşim gereği herrr hafta şahsi aracımla 2 şehir arası git-gel yapıyorum, minimum 700km yol nereden baksanız. Bu git-gel olayını şimdilik 2014 dizel Fiat Punto ile yapıyorum. Mesela puntoyu elden çıkarsam 120 civarına (piyasası vallahi o kızmayın)

+ Yakıtta pek üzmeyen (puntodan daha iyi olması zor bence adayların)
+ Puntodan daha konforlu
+ Puntodan daha güvenli

bir araç bulabilir miyim? Aracım aslında iyi ama kendimi biraz daha güvenli ve konforlu hissedeceğim bir araç olsa daha az stres yapacağım. Güzergahımda da sakat bölgeler var, içinden canlı çıkacağım bir araç daha iyi olur gibi :)

Bu arada aracım boyasız, değişensiz, sorunsuz. Tarcanlara baktırmıştım alırken, motor filan %99, KM 115 bin. Alacağım aracın da yakın özelliklerde olmasını isterim tabi

gözyaşı editi: Yıllar önce duyuruya ilk açtığım başlıklardan biri 12.000 TL ye alınabilecek en uygun araba idi, vay babam vay....

Şu an elimde origin üzerinden satın aldığım RA2 ve YP mevcut ama yıllar yıllar önce internet cafelerde oynarken RA2 nin bazı modları vardı. Mesela oyuna hem allied hem de sovyet MCV ile başlayabiliyorduk. Başka başka modlar da vardı, Naval War, Cooperative vs.. Bu modlara nasıl erişebilirim?

Merhabalar, şehir merkezine oldukça yakın olan köyümüz 4-5 yıl önce büyükşehire bağlanarak şehrin bir mahallesi haline geldi. Köy bildiğiniz anam babam usülü köylerden değil, daha çok yazlıklarla dolu, artık ciddi ciddi mahalle hüviyeti kazanmaya başlamış, artık yarısını sonradan gelenlerin oluşturduğu bir yer. uzun yıllardır tarım ve hayvancılık yapılmıyor, 1 ev hariç. komşulardan 1 tanesi evlerin arasında büyükbaş hayvancılığı yapıyor. özellikle yaz aylarında inanılmaz koku yapıyor. aşırı rahatsız edici bir durum, kendileriyle konuştuk ama malumunuz pek tatlı dilden, halden anlayacak tipler değiller. nasıl bir çözüm yolu aranabilir?

Saat 15.00 civarı 1. Doz aşımı oldum, yaş 38.. saat 17.00 de kick boks antremanım var ( boksçu değilim daha yeni başladım) sizce katılmalı mıyım? Ekstra bir zararı olur mu?

100 mbit fiber internet kullanıyorum lakin 5ghz frekansındaki ağa bağlanmadığım sürece kablosuz netten bir türlü verim alamıyorum. modemin evin köşesinde olmasının da etkisi var sanırım. bu sorun için prizden prize olan cihazlardan aldım ama hiç verimli çalışmadı, elektrik hattıyla ilgili sanırım.

modemden taa salona dek uzanan bir ethernet kablom var, salona yani evin en merkezi yerine, bu kablonun ucuna kaliteli bir cihaz taksam da artık adam akıllı net kullansam diyorum. ama router diye arattığımda bazı cihazlar çıkıyor adsl/vdsl modem falan diye. sanırım wi-fi genişletme olayına mesh deniyor, onu da anlamış değilim, kısaca 500 tl civarı bu amaca uygun, bana yerini unutturacak sağlam bir cihaz arıyorum, ne alsam ki?

3-4 günlüğüne ailem ile birlikte İstanbul gezisi yapacağım kısmetse. İkamet noktamız Kartal. Arabam var ma yolları iyi bilmiyorum, navigasyon zoruyla bulabilirim. Avrupa yakasında gezeceğim zaman sizce karşıya arabayla mı geçmeliyim? Yoksa daha kolay ulaşım şekilleri nelerdir? Şimdiye kadar hep birileri tarafından gezdirildim, ilk kez iş başa düştü :/ Bu arada bazı ekstralar dışında hep klişe yerleri gezeceğiz, Sultanahmet, P.Loti, Galata,Taksim, Ortaköy vs..

Sıcak bir Kayseri öğleninden herkese selam, direk mevzuya giriyorum.

36 yaşındayım, 36 yıldır her yazımı türküsüyle meşhur memleketim Kayseri-Gesi'de geçiririm. Şehirden 5-6 derece daha serin ve şehire göre oldukça yeşillik olduğu için benim için cennet niteliğindedir. Lakin 5-6 senedir sulama sularında yaşanan sıkıntı nedeniyle kuraklaşmaya başladık ve 30 senedir hiç görmediğim bir tehlike baş gösterdi 5-6 senedir, hem de tat ve uyku kaçıracak cinsten: Akrep.

İlk başlarda tek tük görüyorduk, dedik ki inşaat kumuyla falan geliyor herhalde, sorun etmedik. Sonra köyde bir kaç kişi sokuldu, tedirgin olduk. Görülme oranı gitgide arttı, son 3-4 senedir annem, kuzenim, yengem derken 3 adet gazi verdik. Bende de fobiye yakın bir durum olduğunu farkettim. Bu böceğe hem hayranlık duyuyor, hem de ultra tırsıyordum. Evin içinde görmeye de başlayınca bana uykular haram olmaya başladı. Baktım olmayacak ciddi şekilde mücadele etmeye karar verdim.

Geçen ay amazondan UV fener getirttim, bu arkadaşlar geceleri uv ışık altında lamba gibi yanıyorlar. Fotolarda da görürsünüz zaten. UV feneri alıp bir kaç gece dolaşmamla birlikte evin bahçesinde 7-8 tane, etrafında ise 50 den fazla akrep olduğunu gördüm. Tabi bunlar sadece yuvadan çıkıp kelleyi gösterenler. Sayı oldukça fazla muhtemelen. Eski tip kara duvar denilen duvarlarda yaşıyorlar. Bizim köy ise tamamen bu duvarlardan oluşmakta :) Yok edilmeleri çok zor, hemen deliklere kaçıyorlar yaklaşınca.

Şimdi biz mi yaşam alanlarına girdik (ki ben 2012 ye kadar görmedim kendilerini), yoksa onlar mı kuraklıktan faydalanıp bize istilaya geldiler bilmiyorum. Gördüğüm yerde öldürüp öldürmemekte kararsız kalmaya başladım, vicdanen huzursuz oluyorum, katliam yapıyor gibi hissediyorum. Ama çocuklar için de çok endişeleniyorum. Zehirlerinin öldürücü olmadığını biliyorum ama 3 gün acıdan kıvrandırması da hiç hoş bir hareket değil. Yatağa girme ihtimali filan çok ürkütücü senaryolar.

Sadede geleyim, bu arkadaşları yok etmeden savunma hattı oluşturmanın bir yolu var mı? İlaç vurup doğanın dengesini bozmak istemiyorum, öldürmek hiç istemiyorum. Duvarları maviye boyamak, tavuk ya da kedi beslemek gibi aslında etkisi olmayan,şehir efsanesine dönüşmüş faydasız yöntemler dışında, bu abilerle savaşmanın daha doğal bir yolu var mıdır?

i.hizliresim.com

i.hizliresim.com

Doktor 2 hafta önce şu filme baktı, filmin sağ altında bi şeyler gösterdi, 4-5 gün içinde öksürük geçmezse gel tomografi çekelim, yok yok sen kesin gel bakalım dedi ama gitmedim. öksürükte kesilmedi. boşuna da radyasyon yiyip bi ton para bayılmak istemiyorum, ne yapsam ki?

i.hizliresim.com

merhabalar, bu ayın başına kadar superonline'ın akkli 50Mbit fiber bağlantısını kullanıyordum. Allah var, online oyunlarda ping dışında pek sorun yaşamadım.

Bu ayın başında bir superonline beni arayıp, taahhüt süremimn dolmaya yaklaştığını, yeni kampanyayla hızımı 25mbit e düşürüp, akk mi artıracaklarını ve tv + vereceklerini söyledi, fiyata da 15 TL zam yapacaklarını söylediler. Olur mu öyle şey, bu nasıl kampanya deyip kabul etmedim. Hatta kızıp hattımı kapatmak için müşteri hizmetlerini aradım, taahhütümün 16 aralıkta dolacağını söylediler. Tamam dedim beklerim.

Bu olaydan sonra 1 hafta içinde abartısız 10-15 kez arandım. En sonunda genel merkezden arıyorum diyen bir bayan btk yüzünden bu öyle filan deyince eh tamam öyle olsun dedim ve kabul ettim. Ben sanıyordum ki, geçtiğim paket, taahhütüm bittikten sonra aktif olacak. Tıpkı telefon operatörlerinde olduğu gibi. "AMA ARAYAN KİŞİ BU GEÇİŞİN HEMEN OLACAĞINI BANA KESİNLİKLE BİLDİRMEDİ". Söyleselerdi, aklı başında her insan gibi 50 mbit internetimi 2 ay daha kullanır, ondan sonra geçerdim, yarı yarıya hız için daha fazla para vermeyi kabul etmezdim?!

Her neyse 1 ekip geldi, tv+ bağlayacağız dediler, noluyo be dedim daha var. Geldiler bağladılar, hız ölçümü yaptım 25 çıktı. Hemen müşteri hizmetlerini aradım, dedim daha taahhütümün dolmasına 2,5 ay var, neden hızı düşürdünüz dedim, yeni pakete geçmişsiniz dediler. Ama dedim bana hemen geçileceği söylenmedi, niye belirtmedini dedim haklısınız şikayet kaydı oluşturun dediler. Dedim hayır, kayıt mayıt istemiyorum, iptal edin aboneliği dedim, 700 küsür lira cayma bedeli çıkardılar. Nasıl olur dedim, 14 gün içinde cayma hakkım var, verdiğiniz hizmetten memnun değilim, gelin alın tvnizi internetinizi dedim, eski taahhütünüz devam ediyor cayma bedelini ödemelisiniz dediler?! Yahu eskisi devam ediyorsa döneyim ona, istemiyorum bu paketi dedim, dönemezsiniz dediler!

Yeni paketi iptal edemiyorum eski taahhütüm yüzünden , eskiye dönemiyorum yeni pakete geçtiğim için şaka gibi. Dedim ki elemana, NEDEN DÖNEMİYORUM? Sizle sözleşme yaptık, bu sözleşmenin hangi maddesine dayanarak dönemiyorum? Lütfen bana açıklayın dedim, bir sn bekleyin dedi, 10 dakika sonra döndü, SÜREÇ GEREĞİ dedi !!!! Yahu süreç gereği diye dayanak mı olur? Bana söyleyin kardeşim dedim neden dönemiyorsunuz eski tarifeye? siz dedi şikayet kaydı oluşturun, size açıklarlar.. Lanet olsun tamam dedim, yarım saat bi şeyler yazdı, şikayet kaydı oluşturdu.

Ertesi gün aradılar, derste olduğum için meşgule attım, ne de olsa 1 kez daha ararlar diye. Aramadılar, bugun mesaj düştü, size ulaşamadık, bilgi almak için mh yi arayın diye. Aradım, size yanıltıcı bilgi verilmemiş beyefendi, şikayet kapanmış dedi. Bana yanıltıcı bilgi verilmedi ki zaten, bana bilgi verilmedi dedim. Bu konuda bir şikayet daha açamayız , sistem hata verir dedi. İnternet sitesine yazın dedi?! şaka gibi.

koskoca(!) superonline neden paket değişikliği yapamadığını açıklayamıyor, yeni geçtiğim paketi iptal ettirmiyor, eski paketin cayma bedelini talep ediyor ama pakete döndürmüyor. 15 kez arayan elemanlar şikayet için 1 kez arıyor, meşgule atınca bir daha aramayıp konunun üstünü örtüyor. Ben bunları nereye şikayet edeyim? Hakkımı nasıl savunayım?

Eşimle girdiğim minik bir iddia sonucu hayatında yumurta bile kırmayan ben cheesecake yapmaya karar verdim. İnanılmaz lezzetli oldu. Sonra elim alıştı, her yiyen yediği en güzel cheesecake olduğunu söylüyor. Diyorum ki, minik bir pastacılık kursuna gitsem, kendimi geliştirsem 8 10 çeşit çizkek çeşiti satabileceğim minik bir çizkekci açsam. cafe değil de daha çok paket satışa yönelik bir mekan. mesela yaşadığım şehirde (kayseri) profiterol evi diye bir mekan var, çok arada derede, cadde üstü filan değil. oturup yiyemiyosun zaten, direk üretime yönelik, ama siparişlere yetişemiyorlar, ne zaman gitsem yarım kiloyu zar zor veriyorlar. ben de öyle bir mantıkla başlasam ne olur ki? batsam ne kadar batarım sizce? tutsa ne kadar tutar?

6 yaşındaki oğlum için gps özelliği olan, nerede olduğunu sağlıklı şekilde takip edebileceğim bir saat almak istiyorum. aliexpress gibi sitelerde bir sürü ürün var ama hangisi kaliteli hangisi uyduruk bilemedim. var mıdır kaliteli bir saat öneriniz?

izmir'de orda yemeden gitme bilader diyeceğiniz bir mekan ve yemek var midir? illa ki vardir :)

bizim ufaklık için 1500 parçalık lego 10697 arıyorum. netin altını üstüne getirdim. bulamadım. bir kaç çakal var, onlar da 200 TL lik seti 800 küsüre satıyor. nereden bulabilirim bu mereti?

Arkadaşlar gayet severek bindiğim 2016 model bir yeni civic sahibiydim. Büyük bir keyifle kullandığım aracımla 19 ocakta kırmızı ışıkta beklerken bir kaza yaptım. Kimsenin hevesini baltalamak istemem ama bugün benim başıma gelenler yarın sizlerin de başına gelebilir, ne kadar YETENEKSİZ, UMURSAMAZ, PARAGÖZ VE SAH**KAR bir firmayla uğraştığınızı anlamanız adına bu yazıyı paylaşıyorum:

HONDA TÜRKİYE ve HONDA KAYSERİ İNCİROĞLU denilen firmalar bu rezaletin baş aktörleridir.

- Belirttiğim üzere 19 ocakta aracıma çarptılar, %0 kusurluydum. Araç Kayseri İnciroğlu Honda yetkili servisine çekildi.

- 1 aydan fazla parça gelmesini bekledim, neymiş? Araç yeni kasa olduğu için parça temini zormuş. 100 bin TL parayı, cebe peşin peşin indiren HONDA, bu aracı satarken bana parçayı geç temin edebiliriz ona göre alın dedi mi? demedi..

- Ayrıca, sen bu parçayı bu kadar geç temin edecektin, neden aracı hazırlıksız piyasaya sürdün? Gerekli altyapıyı oluşturup öyle sürseydiniz, kendi ülkemde üretilen aracın parçası nasıl temin edilemez orası da ayrı mesele.

- Bu süre zarfında defalarca aramama rağmen bir kez bile geri dönüş yapmayan Honda'nın vurdumduymazlığına ne demeli? Her seferinde yetkili biriyle görüşme talebinde bulunmama rağmen, kimsenin aramaması,-pardon 1 kez bir bayan aradı, "parça şu tarihte gelecek, size de geç döndük kusura bakmayın" dedi, o da yanlış bilgi çıktı, parça dediğinden çok sonra geldi.
********************************************************************************
1 ayı geçkin bir süreden sonra parça geldi, ama REZALETİN daha büyüğüyle beraber geldi. KAYSERİ İNCİROĞLU topu aldı, HONDA TÜRKİYE'nin bu kadar REZİL olduğu yeter, biraz da biz REZİL olalım dedi, başlıyorum:
*********************************************************************************
- Parçalar geldikten 3-4 gün sonra servisi aradım, aracı hazırladıklarını söylediler, hazırlarken arıza lambalarının yandığını, el freni sensöründe sorun olduğunu söylediler. Akşama ise aracın hazır olacağını, TESTLERİN DEVAM ETTİĞİNİ belirttiler.

- Akşam gittim, aracın A sütününda, çamurluğun kaynadığı bölgede BARİZ KAYNAK İZİ vardı, ayrıca boya kısmında da sorun vardı. Bu estetik kusurları "yeterki artık arabama bineyim" diyerek görmezden geldim.

- Araçla 100 metre uzaklaştıktan sonra araçtan çatır çutur ses geldi ve BÜTÜN ARIZA LAMBALARI BİRDEN YANDI, aracın kontağı kapanmıyordu.

- Haliyle vızır vızır işleyen trafikte insan panik oluyor, flaşörleri yakıp arabayı usul usul servise geri götürdüm. arabamı almak üzere gittiğim servisten otobüsle evime döndüm! tam hondaya ve inciroğluna yakışır bir durum

- ŞİMDİ SORMAK İSTİYORUM: Honda denilen firmanın yetkili servisleri, tamir ettiklerini düşündükleri aracı TEST EDİYORUZ YALANIYLA, TEST ETMEDEN mi teslim ederler? Yoksa bana özel bir uygulama mıdır bu?

- Honda bu İŞ AHLAKIYLA! çalışan bir firmaya mı YETKİLİ SERVİS ünvanı vermiştir? HONDA yetkili servisi olabilmek için herhangi bir KALİTE STANDARTI yok mudur?

- Honda servisleri araçları teslim ederken, aracı tamir etmek yerine ARAÇTA MEVCUT OLMAYAN HASARLAR oluşturarak mı teslim eder? Honda yetkili servisinin ustaları, aracı düzeltmek yerine DAHA FAZLA MI BOZAR?

- BEN O ELEKTRONİK ARIZALAR NETİCESİNDE BÜYÜK ÇAPLI BİR KAZAYA KARIŞABİLİRDİM! Ölebilir, birini öldürebilir, sakat kalabilirdim.Frenim tutmayabilir, direksiyonum kilitlenebilirdi, HONDA VE İNCİROĞLU denen firmalar için İNSAN HAYATI BU KADAR UCUZ MUDUR?


***************************************************************************
Rezaletler bitmedi:

- Otobüsle evime dönünce, haliyle 40 günü de geçince, servisi, servis müdürünü vs.. aramadığım yer bırakmayarak İKAME ARAÇ talebinden bulundum ki, 30 günde tamir edilemeyen araçlar için böyle bir HAKKIMIZ var.

- Oyalama taktiğiyle, "mail attık bekliyoruz, bugün yarın gelir, eli kulağında vs." gibi cümlelerle 1 hafta oyalandım. Ne aracım yapılabildi, ne de ikame araç tahsis edilebildi. Çocuğumu kreşe bırakabilmek için her gün taksi parası ödedim daha nice masraflar..

- Bu arada sürekli Honda Türkiye'yi arıyorum, derdimi anlatıyorum, yetkili insanlarla görüşme talebinde bulunuyorum, TIK YOK

- 1 hafta sonunda yani 7 mart salı günü inciroğlu servisten arandım. HONDA'NIN İKAME ARAÇ TALEBİMİ REDDETTİĞİNİ, aracımın ise, 11.03.2017 tarihinde, bir DEPREM,SEL, TSUNAMİ gibi felaket olmazsa HAZIR OLACAĞINI SÖYLEDİLER.

- Yasal hakkım olan İKAME ARACIN NEDEN TEMİN EDİLMEYECEĞINİ sorduğumda yanıt alamadım, HONDA TÜRKİYE'yi aradım YİNE İLGİLENEN OLMADI!

- Bugün, yani 11.03.2017 günü , yani aracın TESLİM EDİLECEĞİNE DAİR SÖZ VERİLEN GÜN , servisi aradığımda, belli ki deprem ya da tsunami olmuş olacak ki, ARACIN DAHA HAZIR OLMADIĞINI, daha da KÖTÜSÜ TAMİR EDİLEMEDİĞİNİ SÖYLEDİLER!

- Tamir edilememeye sebep olarak, bakın iyi okuyun ne dediler:
" ARACIN KATALOĞU İNGİLİZCE YAZILDIĞI İÇİN ÇEVİREMEMİŞLER; USTA NE YAPACAĞINI BİLEMİYORMUŞ"

evet evet yanlış okumadınız, Honda yetkili servisi , kendi ürettkleri aracı TAMİR ETMEKTEN ACİZ!

" Beyefendi nasıl olur, nasıl tamir edilemez?" diyorum, "Araç 2017 modelmiş, bu bir kazaymış, ondanmış" yanıtı alıyorum. Kafayı yememek mümkün değil!

SATARKEN SÖYLEDİNİZ Mİ BU KONUDA ACEMİ OLDUĞUNUZU?

- Bir de İKAME ARAÇ için bölge müdürlüğüyle görüşüyorlarmış, sanki bugatti veyron verecekler altıma, 2 haftadır ikame araç pazarlığı dönüyor. Şaka gibi. Ne honda türkiye, ne de inciroğlu 3-5 kuruşuna kıyıp uyduruk bir araba veremedi. PES

- Hadi diyelim araç tamir edildi, bir Honda yetkilisi şu soruma cevap versin:

Böylesi REZİL ve YETENEKSİZ bir servis anlayışının elinden çıkmış bir aracı ben nasıl HUZUR VE EMNİYETLE kullanacağım?
Her gaza basışımda, her fren yapışımda, her direksiyonu çevirmemde zihnimde kocaman bir ACABALAR ordusu olmadan nasıl bineceğim ben bu araca? Yıktığınız GÜVENİ nasıl inşa edeceksiniz?

Sorun yaşamamak için HONDA aldım, ama daha büyük bir sorun yaşayamazdım herhade. HONDA ALACAKLAR bence uzak dursun, Honda Türkiye'nin gözünde 3. sınıf insan, yolunacak kazsınız. İşleri paranızı cebe indirecek kadar. Piyasa sürdükleri araçları yurtdışı üretimlerle kıyaslayın bunu zaten anlarsınız. hele hele İnciroğlu' nun kapısının önünden geçmeyin!

************************************************************************
Sabahtan beri sinirden ne yapacağımı bilemez durumdayım, hakkımı nasıl arayacağımı bilmiyorum, yardımcı olabilecek, bu işlerden anlayan var mıdır aramızda?

selam, şu an 2016 model bir aracım var, 2500 km de ve geçen ay kaza yaptım. kırmızı ışıkta beklerken hanzonun biri arkadan daldı. Sol arka çamurluk ve arka tampon değişti. Tramerde 14.000 tl görünecek sanırım. Başka hasar yok bu arada..

Araç yeni civic sedan, paket executive eco otomatik, 2016 olanı 99bin tl, 2017 olanı da 104bin. sizce bu aracın 2.eli kaça gider ki, ilk kazalı civic'i ben satıcam sanırım, piyasayı ben belirlicem :) ona göre fiyat veriniz lütfen :)

gecenlerde bir kazaya karistim. polis yuzde sifir kusur verdi bana. arabam 2016 model ve 2bin kmydi. piyasa degeri de 100bin tl.. atiyorum 15000 tl hasar cıktı, deger kaybi davasi sonucu bunun ne kadarini tahsil edebilirim?

Bugün ışıkta beklerken arabaya frensiz bindirdi elemanın biri. 2 ay önce sıfır almıştım. aks gitti sanırım, çünkü sol arka teker kırılmış gibi yamuldu. sol arka kapı açılmıyor. depo kapağı fırmamış. çamurluk ve tampon gidik. belki kapı da değişecek. aracı kenara çektirdi polis, 2 teker de yürümüyor, sürüne sürüne gitti.


1. nelere dikkat etmeliyim sigorta firmasıyla mücadele verirken?

2. sizce perte çıkar mı araç? çıkarsa araç bedelinin ne kadarını tanzim edebilirim?

evet beyler 2000 saatten fazla cs go oynadım, globale kadar çıktım ama artık yetti. 500 saatli bir gerizekalının gelip 13-2 den maç çevirmesi yıldırdı artık. ben de VAC yemeden bu şerefsizleri ağlatmak istiyorum. nedir şu an piyasadaki en kral, en belli etmeyen hile? paralı parasız farketmez

bugun bi cafede otururken violin song çaldı. sanırsam youtubeda otomatik oynata almışlardı oradan çalıyordu.. sonrasında ise yine violin songa benzeyen yine dımtıs dımtıs girip kemanla devam eden güzel bi şarkı başladı. bu şarkıyı bulursanız çok memnun olurum ve evet tamamını dinlemedim :)

sa gençler. uzun zamandır kullandığım, A4tech x7 mouse ve klavye için oluşturulmuş, oscar editor ile çalışan amc uzantılı bir makro dosyasını yeni aldığım logitech marka mouseumda da kullanmak istiyorum. benim için mouse'un yaptığı hareketin aynısını yapması yeterli ama nasıl olacağına dair en ufak bir bilgi bulamadım nette. sizce ne yapmalıyım?

500 GB konsol + 2 adet dualshock 218 euroya geliyor tüm masraflarıyla. sizce nasıl fiyat?

beyler bayanlar, biliyorum salakça bi mukayese ama birinden birini alacak olsaniz ne alirdiniz?

tucson 4x4 elite plus dct 116bin
civic executive eco cvt 96 bin

kendisiyle cok onemli bir konuyu gorusmem gerekiyor, ulasabilecek var mi acaba?

su an 90-100 bin tl arasi arac alacak olsaniz en mantikli seciminiz ne olurdu?

az önce sözlükte bir başlık gördüm :
eksisozluk.com

ve salladıklarını düşünüp denemeye karar verdim. sonuç facia, biliyordum kötü durumda olduğumuzu ama bu dereceye ulaştığımızı düşünmezdim. bir kaç ricam var

1. hukuktan anlayan arkadaşlar bu sapıkları en temiz ifşa etme yollarını bize anlatabilirler mi?

2. sözlükteki bazı salaklar yazışıp yazışıp daha telefon no bile almadan yaptığı şeyin tezgah olduğunu söyleyip adamı kaçırıyor. sözlük yazarları o aptalları uyarırsa, işi usülüne göre yapıp savcılığa vermiş oluruz

teşekkürler

en sagdaki askerimizin uniformasini ilk kez goruyorum. saci da trasli degil? onu de tshirt gibi? nedir bu askerin olayi bilen var mi?

www.incisozluk.com.tr

Beyler bu hikaye sanırım biraz da yaşanmışlıkların etkisiyle beni çok etkiledi. Dini inancı olmayan arkadaşlar elbette çok sallamayacaktır ama ben hikayenin en azından büyük bir kısmının doğru olduğunu düşünüyorum. Biraz da rüyalarıyla gerçek hayatı karıştırmış gibi arkadaş. Ama öyle bir psikolojide normal bence.

Aranızda okuyan varsa sizce de doğru mudur bu arkadaşın anlattıkları?

Sozluk hesabi olan arkadaslarimdan rica ediyorum

Yas 30 olacak. Ne alayim ya kararsiz kaldim :/

4-5 saatlik yola çıkıyorum. gitmeden bir kaç güzel tavsiye verirseniz sevinirim. tür önemli değil

Beyler bayanlar, g*tu gobegi fazlaca saldigimdan mutevellit, azcik spor yapmaya karar verdim. Şöyle tuzlu olmayan bir mekik sehpasi alayim diyorum. Ne tavsiye edersiniz? Boyle portatif,cok yer kaplamayan bir sey olsun ama..

merhaba duyuru insanları, hali hazırda bir adet cs go klanımız var lakin tırt bir isme sahip kendileri.. biz de klan üyeleri olarak isim değiştirelim dedik. şöyle karizmatik bir ismi ve kısaltması olsa süper olur :) önerileriniz?

soeu baslikta

beyler torrent üzerinden bir dosya indirdim, lakin çalıştırmadım. indirmenin bitimindne 2 dk sonra ise kaspersky şu uyarıları verdi, nedir bu? torrentle alakası var mıdır?


edit: oha ip sorgulama çektim, sırbistandan gelmiş. bana ayyıldız timi bağlayın hemen

edit2: beyler komplo küresel, brezilya, bulgaristan ve inanır mısınız, ankara çıktı iplerin bazıları (yazıklar olsun) , olm fenerli değilim ben, ne istiyorsunuz?

Kanallar -özellikle TRT, Star ve Show, arşivlerinden neden yayın yapmazlar. Hatta TRT Arşiv diye bir kanal olsa ve eski programları yayınlasa efsane olmaz mı?? Aklım hayalim almıyor bu durumu, bence izlenme rekorları kırar çoğu program

30 küsür yaşında kazık kadar adamım ama şu çizgi filmlere bayılıyorum. Efsane dublaja sahip oldukları için türkçe izlemek istiyorum. Tüm sezonları nerden bulabilirim? online ya da diğer türlü :)

Kayseri'de media markt, teknosa, bimeks, vatan, gold vs.. tarzı yerlerde yaptığım araştırmalar sonucu saydığım yerlerdeki personelin grafik tablet algısının ısrarla ipad'den öteye gidemediğini gördüğüm, ve bu mağazalarda kendi imkanlarımla grafik tablet bulamadığım için bu başlığı açmaya karar verdim.

Bana bir grafik tablet lazım beyler, neyde mi kullanıcam? Projeksiyonla soru yansıtıp GEOMETRİ sorusu çözücem. Yani işin donanım kadar yazılım kısmı da önemli benim için. Yani ben bir noktadan dik indirdiğimde, ek çizim yaptığımda vs.. minecraft karakteri gibi piksel piksel çizgiler çizmeyen bir tablet arıyorum. en önemlisi ben yamuk yumuk çizsem bile beni düzeltecek, ayıplarımı örtecek, her başarılı öğretmenin arkasında yazılımı adam gibi olan bir tablet vardır dedirtecek bir tablet arıyorum. gönlümün sultanını arıyorum

az biraz araştırdım. şöyle bir şey anladım ben bu piyasadan. bu işin nambır vanı wacom. bence çizim, boya badana yapacak grafiker arkadaşlar için çok iyi ama bana fazlasıyla lüks kaçar gibi. zaten yazılımında da o aradığım "çizilen şekli düzelt" özelliği yoksa elimde patlar. fakirim ben. gerek yok.

wacom reyis benim gibi fakirleri düşünerek bamboo diye bir marka üretmiş. aynı yazılımsal kaygılar bunun içinde geçerli.

uc logic firması ise lapazz diye bir marka üretiyor aynı mantıkla. benim gönlüm bunlara kaydı gibi ama kalitesel kaygılarım var bu sefer. 2 gün sonra elimde kalır mı? çizimlerim minecrafttan fırlamış gibi olur mu? Yazılımı nasıl? Kafamı kurcalıyor açıkçası. Bir deşöyle olay var, teknik özellikler (lpi filan diyor anlamıyorum) wacom ya da bambooya göre daha iyi görünüyor (sayılar büyük en azından) ama fiyat yarı yarıya....

dostlar, erenler evliyalar, söyleyin ben ne yapayım? hangş tableti alayım

Makale başlığı gibi olmuş duyurum ama neyse :)

Şimdi efenim ellerinizden öper bizim 2,5 yaşında bir ufaklık var (erkek).
Bu arkadaş (baba mode on) 9-10 aylıkken sayıları diğer yazılardan, harflerden işaretlerden ayırt etmeye başladı. Nerede sayı görse "bir bir" diye işaret ediyordu. 12-13 aylıkken 10'a kadar sırası şaşmadan saymaya, parmaklarla gösterdiğimiz rakamların ne olduğunu söylemeye başladı. Belki de eşim ve ben matematikçi olduğumuz için pek önemsemedik ama çevredeki herkes bu duruma çok şaşırdı. 1,5 yaşına doğru geometrik şekilleri öğrettim ve hepsini öğrendi. Üçgen, yamuk, elips, eşkenar dörtgen, kare, dikdörtgen, silindir, küre, deltoid, koni hatta 5 gen ve 6 gen arasındaki farkı vs.. hep eksiksiz öğrendi. Sonra ben sakıncası olacağını düşünüp uzak tuttum, ama öyle bir kaptırdı ki kendini çevrede gördüğü her şekli hem de çok mantıklı şekilde geometrik şekillerle ya da sayılarla eşleştirdi. Bir süre sonra benim söylediğim sayılardan sonra gelen sayıları tamamlamaya başladı, mesela ben 3 diyorum o hemen 4 diyor. Böyle böyle 20 ye kadar sayabiliyorduk. Sonra olay ileri gitti, mesela 85 diyorum 86, 87, 88,89 diye sayabiliyor hale geldi. 2 yaşına girdiğinde 13 ü 14 ü ayırt edip (eskiden 1 ve 3 diyordu yazınca) isimlerini söylemeye başladı.

Bilmiyorum üstüne düşsem ne kadar daha öğrenecek, sınırları ne? test etmeye tırsıyorum açıkçası. Klasik çocuğunu zeki zanneden anne baba tribine de girmek istemiyorum, ama yani bu durum normal mi? yoksa bu çocuğun cidden farklı bir durumu mu var? Sizce bu uç bir durum mu, yoksa çevrenizdeki bu yaş grubundaki çocuklar hep böyle mi? Bu işle kimler ilgilenir? Nasıl adım atmak gerekir?

beyler senelerdir adımsoyadım @ gmail.com şeklinde olan mail adresini kullanmaktayım. son 1 senedir ise üyesi olmadığım gruplardan, tanımadığım şirketlerden, kişilerden mail almaya başladım. yollanan mailin bilgilerine baktığım zaman adım.soyadım @ gmail.com adresine yollanmış olduğunu gördüm. sanırım bir diş hekimi bu arkadaş, iş bilgilerine vs. ulaşmaya çalıştım, mail attım filan ama ulaşamadım. (mail bana düşüyor zaten :) )

sözün özü bu durum nasıl düzelecek?

beyler bende 4+1 sistem var ama kablolarından illallah ettiğim için canım sistemi kullanamıyorum. eee kulaklıkta her zaman olmuyor, masaüstüne şu şirin hoparlörlerden alayım diyorum hani şu usb ile çalışan ama kaliteli ses versin, tavsiyeleriniz nelerdir??


düşündümde prize de bağlayabilirim usb şart değil

Kazasi, degiseni ,on ve arka camurlukta 3 parca boyasi haric boyasi olmayan, kisaca hasar ya da pert kaydi olmayan, orijinal 113 bin kmde, otomatik vites li , bakimli (ilk sahibi doktor, simdiki bankaci) bir hondaya kac para verirsiniz? Bu araclarin piyasaları diger 2. Ellere gore yuksekmis sanirim?

store.donanimhaber.com

merhaba genç insanlar, hemen mevzuya gireyim

2,5 yaşındaki ufaklıkla birlikte 3 kişilik minik bir aileyiz. çoğunlukla şehir içi (ev-iş-ev) senede 3-4 kez 250 km üstü, 15-20 kez ise 250 km altı ş.arası yolum var. Tahminimce 15-16 bin arası yol yapıyorum yılda. Şu an 2005 albea 1.3 multijet kullanıyorum, tasarruf üst düzey, geri kalan sıfır. Bunu babama hediye edip bir araba almak istiyorum, aslında gönlümde yatan aslan 0 araba almak ama fiyatlar aşırı uçuk. İstediğim araba (2014 Leon FR) ise iyice uçmuş durumda. 61000 tl den başlıyor. Ben de 2. el bir arabaya 2-3 sene binip sonra sıfıra geçiş yapma niyetindeyim. Elimde 10000 TL para var,kiracı değilim ve ayda ortalama 3500 TL gelirim var. hesaplarıma göre 35000 TL üzerindeki araçlar beni zorlar diye düşünüyorum


1. Siz olsanız ne yapardınız? 0 araç alıp FR sevdasından vaz mı geçmek? piyasası düşmeyen ikinci el alıp bir sonraki aracın sıfır olması için altyapı mı hazırlamak? (2.el seçtik diyerekten diğer sorular geliyor)

2. İkinci el piyasası en düşük ne zaman olur? Mesela şu an nasıl?

3. Tavsiye araçlarınız (kolay satılabilir, değer kaybı olmayan) nelerdir?

4. 4 tane araba var, bu arabalar hakkında ne düşünüyorsunuz, ederi sizce ne kadardır? Siz olsanız hangisini alırdınız? aha yayınlıyorum:

a)2011 TDI Jetta

b)2011 TDI Jetta 2

c)2011 Leon 1.2 TSI

d)2011 Leon 1.4 TSI

gencler 2 gun sonra bizim hatunun dogum gunu, hediye alayim diyorum haliyle. gecen sefer burberry the beat almistim tesadufen, baya baya sevmisti. bu sene degistireyim diyorum ama parfum bilgim sıfır :)

evet duyuru hatunlari, evet sevgiliye, nisanliya, ese, hadi olmadi fakbadiye hediye almis duyuru herifleri, 150 TL dolaylarindaki butceme oneride bulunun