Ekşi Duyuru

arkadaşlar,
halihazırda 2 kedisi olan kardeşim sokakta trafik kazası geçirmiş bir yavru kedi bulup veterinere götürmüş.
bir bacağı ağır yaralı olduğu için ampütasyon şart demişler. bugün bir bacağı kesilecek.

ankara'da üç bacaklı bu kediciği sahiplenmek isteyen var mı? bu haliyle tekrar sokağa salamayız. o yüzden bir hayvansever umarım bu kediyi sahiplenmek ister.

henüz fotoğrafını koyamıyorum. ezilen bacağı kötü durumda. beyazlı kahverengili bir kediymiş. eminim sağlığına kavuşunca ona sıcak yuva veren insanı sahibi olarak görmese de sevgisini esirgemeyecektir ondan. :)

ikinci sorum da şu: kardeşim bu kediyi veterinere götürmüş, ancak oldukça yüksek bir miktar para isteniyor bu ameliyat için. sokak hayvanı olduğu için küçük bir miktar indirim yapılacakmış sadece. acaba ankara'da bu tip durumlarda yardımcı olabilecek bir veteriner bilen, duyan var mı? kardeşimle birlikte masrafını karşılayacağız ama en azından bir aylık maaşımı da veterinere götürüp vermesem keşke bari diyorum haliyle.

konuyla ilgili ulaşmak için gülşah: 0505 367 51 26

masadan yere düştüğünden beri bilgisayar 0xc000000f hatası veriyor açılışta.

bilgisayardan hiç anlamıyorum. şimdi, bu bilgisayarın hard diski kırılmış mı, yerinden mi oynamış, tamiri kolay bir şey midir, bilgisayardaki dosyalarımı kaybetmeden tamir edilir mi gibi temel sorularımı bu hatadan anlayabilen var mı aramızda?

bilgisayar 3-4 yıllık. zaten üç vakte kadar yeni bilgisayar alacağım ama bu bilgisayar da çalışır vaziyette olsun ve dosyalarımı kaybetmeyeyim istiyorum. çok şey mi istiyorum?

aramaya inandım, aradım ama çözemedim.

bilgisayar iphone'u görüyor ama itunes görmüyor. bilgisayar iphone'u kamera olarak algılıyor, takınca kamerayı hangi programla açmak isterim diye soruyor.

bilgisayar benim değil, kendi bilgisayarımda itunes açmadım iphone ile birlikte henüz teknik aksaklıklardan dolayı. kullandığım bilgisayarda itunes'u kaldırıp yeniden yüklemek gibi olaylara girmeden bu sorunu nasıl çözebilirim?

tek istediğim spor yaparken dinlemek için bir şarkı listesi filan yapmaktı. itunes'u kınıyorum ve ona laflar hazırladım.

anneye anlatır gibi anlatan olursa sevinirim.

kedim pencereden gelip geçenleri izlesin diye pencereye demir çıkıntılı bir parça taktırmak istiyorum. nerden nasıl yaptırılır? bak şöyle bir şey yapmışlar güzel olmuş örneği olan varsa şimdiden teşekkürler..

buralarda ücretsiz wifi var mı?
ttnet üyeliği olmayan birinin kullanacağı tabi, starbucksta ttnet var diye biliyorum.

bebek starbucks'a alternatif olabilecek, deniz kenarı, internetli, uzun süre bilgisayar başında çalışılabilecek mekan önerilerine de açığız.

mekan soruyorum. tunalı-tunus-arjantin-gaziosmanpaşa filan bu civarda olsa daha iyi olur, ama mesela çayyolu'nda şöyle bi mekan var, o kadar yolu gitmeye değer diyorsanız orayı da deneyebiliriz.

önerilerinizi bekliyoruz.

(haftasonu değil, yarın filan haftaiçi gidilecek)

kedi 1.5 yaşında, erkek, kısırlaştırılmamış, cinsi maine coon (imiş) ve daha önce sağlık sorunu yaşamamıştı.

bir süredir böbrek kumu olduğunu öğrendik, 1 aydır filan tedavisi yapılıyor, antibiyotik kullandı. veteriner 1-2 ay içinde kumun biteceğini söylemiş.

iyileşme sürecinde bir terslik yok ama kedi her yere işiyor. aslında işemesi iyi bir şey, işemezse ölür. ancak işese de kum kabına işese daha güzel olmaz mı? bu hastalıktan önce çok titiz bir kediydi, hiç tuvalet eğitimi sorunu olmadı ama hastalık yüzünden olsa gerek, evdeki bütün koltuk minderlerine, yorganlara, yataklara işedi. yıkadık yeniden koyduk, hazır temizlenmişken yine işedi. alkol döktük, yine işedi.

soru: ne yapalım?

5 yaşında kısılaştırılmış bir dişi olan kedim, 1 yaşında kısırlaştırılmamış bir erkekle tanıştırıldı. evimize bir süreliğine misafirliğe gelen bu erkek, sağa sola işeyerek kedimi tavlamaya çalışıyor.

benim kedim bu herifi kendine yaklaştırmıyor, ilk iki günden sonra yine arada hırlaşmalar olmakla birlikte oyun oynamaya, kucağımda uyumaya filan tekrar başladı.

ama bu gece uyurken (hani insanlar soluk soluğa kaldığında nefes aldıkça göğsümüz kalkıp iner ya hızlı hızlı) böyle uzun bir zaman diliminde heyecanlı gibi nefes aldığını fark ettim.

sorum şu, kedime bişey olmaz değil mi? bu herifi kendi evine postalamama gerek yok değil mi kedimin sağlığı için? (evde yalnız kalmıyorlar başbaşa)

sosyal bilimler alanında sağlam olan ve istanbul üniversitesi merkez kütüphane gibi kitap iste, 1 saat sonra gelsin, fotokopi kuyruğuna gir gibi çilelerin asgari olduğu kütüphane hangisidir?? (gürültülü olması hiç sorun değil)

merkez kütüphanenin abone olduğu veritabanlarına evden ulaşabilmek için şifre gerekiyor, şifreyi de @istanbul.edu.tr uzantılı mail olmadan vermiyorlar. bu adresten bir adet alabilmek için mail attım, tabii ki istanbul üniversitesi'nden söz ettiğimin farkındayım, mümkün olduğunca yavaş işlemek zorunda zaten okulun her şeyi, ama ortalama kaç haftada mailimi alabilirim? yakın zamanda bu işlemleri yapmış biri var mı?

ümraniye mi daha büyük, bayrampaşa mı?

müfredat dışı ders seçimi diye bir zımbırtı var, ders seçimi yapan arkadaşlar fark etmiştir belki.

sosyal bilimlerdeki memurlar da neyin ne olduğunu tam bilemiyorlardı, muhtemelen hukukta yüksek lisans yapıp antropoloji dersleri alan çok fazla öğrenci olmamıştır.

sorum şu; aranızda bu tip alanı dışında ders seçmiş olan varsa kaç kredi alan dışı ders seçtiniz ve sonuçları ne oldu? ben antropolojiden 6 kredi ders aldım ama başıma ne gelecek hiç bilemiyorum. mesela ikinci dönem alacağım 6 kredinin 6 kredisini de antropolojiden seçebilecek miyim? tezimi hukuk-antropoloji arasında bir konuda yazayım desem "yassah kardeşim yassah" diyecekler mi?

antropolojide yüksek lisans yapan varsa, bölüm başkanı nasıl bir insandır? hevesimi kursağımda bırakıp dersini seçtiğime pişman eder mi?

avrasya maratonuna katılacağım ama tam maratona mı kaydolsam 15 km koşusuna mı kaydolsam bilemedim,burdan danışayım dedim.

martta bir yarı maraton bitirdim, ona hazırlanmıştım, zaten 10 aydır düzenli spor yapıyorum ama marttan beri koşmadım. ağustos boyunca da tatildeydim, dalış bir spor sayılmıyorsa spor yapmadım. avrasya'ya da 40 gün var.

yaş 25, cinsiyet dişi, kilo-kondüsyon normal, sağlık sorunu yok.

ne yapsam sizce, 42 kmyi bitirebilir miyim bir aylık antrenmanla? 15 km gözüme az göründü, 42 de bitiremeyebilirim gibi geliyor.

arası kaç saat sürer?

ikisine de daha önce gitmedim, inönü'de paraşüt kursuna gideceğim ama ilk gece kayseri'de bir arkadaşımın düğünü var, gece ona gitmem gerek.
bu ikisi arası kaç saat sürer? gece yarısına doğru kayseri'den çıkıp eskişehir'e dönsem inönü'ye geri dönmem kaçı bulur?

bu aralar her tarafta minik yavrular var, her zaman geçtiğim yerlerde birkaç tanesini gözüme kestirdim ama burdan da bir sorayım dedim.

arkadaşıma evlatlık kedi arıyorum. ben kendiminkini kedigen.com dan bulmuştum ama oraya giremedim şimdi tekrar.

1.5-2 aylık olması gerekiyor.
anne sütüyle beslenmiş olmalı.
dişi veya erkek çok fark etmez, ama oyunsever ve enerjik olmalı.
bahçede bakılacak (müstakil, bahçeli ev. aile daha önce hayvan bakmış, gayet sevgi dolu insanlar.) yediği önünde, yemediği ardında olacak.

şehir: istanbul

yiğit özgür'ün tek karelik olmayan karikatürlerinden biri, genel olarak adamın biri başına gelen durumlar karşısında dayısının öğretisinden bahsediyor. "dayım hep der ki: ehe ehe" tarzı bi nakaratı var, yani ko götüne tarzı bi öneri getiriyor. bu karikatürü bilen, duyan, gören, linkini atabilecek olan var mı?

4 yaşında, 2 sene önce kısırlaştırılmış bir dişi kedim var. çok sokulgan değil, biraz hırçındır ama eve misafir geldiğinde filan gelir, koklar, yemeğini bile tek başına yemez, şımarıktır, her zaman yanımda uyur.

işte bu kişilikteki kedi hayvanıma bir köpek almayı düşünüyorum. hangi tür köpekler en kolay kedili eve uyum sağlayabilir? beagle veya golden retriever arkadaş canlısı, sevgi dolu ve neşeli köpekler, acaba bunlardan birini eve getirsem kedim "bunu bana nasıl yaparsın!" diye köpeğin saçını başını yolar mı mahalle karıları gibi? veya depresyondayım, aldatıldım moduna girip bize küser mi?

(köpek yavru olarak alınacak, kediyle köpek evde iş saatleri sırasında başbaşa kalıp birbirlerini tanımak için bolca vakit bulacaklar.)

biraz sakinleşince daha mantıklı bir soru geldi aklıma.

aranızda bu sene istanbul üniversitesinde yüksek lisansa başvuran varsa ales puanlarından okulun listesinde verilen türünü mü başvuru kayıtlarında belirttiniz, yoksa yüksek olan diğer puan türünü mü?

mesela benim başvurduğum sosyal bilimler enstitüsündeki programa ea yazıyordu listede, böyle yazdığı halde sözel puanıyla başvuran var mı?

(varsa demek ki bu sene de sistem değişmemiş, sözelle de başvurulabiliyor)

türkiye'de en çok padi ve cmas biliniyor, ama ben geçen yaz ssi advanced open water diver oldum, mutluyum, gururluyum. birkaç da dalış yaptım, köpekbalıklarıyla yüzdüm filan ısırmadılar neyse ki.

bu yaz da divemaster olmak için daha çok dalış yapıp eğitimlerini tamamlamayı planlıyorum. amma ve lakin, hangisinde? padi cmas dünya çapında yaygın ama hangisinde divemaster olana kadar cebimdeki bütün parayı almazlar? (padi değil heralde)

mesela ben gece dalışı, batık dalışı, navigasyon, balık tanımlama dalışı da yaptım ama bunlarla ilgili ayrıca sertifika vermediler bana ssi'dan. (padi'den divemaster olmak için bu tip özel sertifikalardan birkaçına sahip olmak gerekiyordu galiba, o yüzden bunları saydım)
padi'den veya ssi'dan divemaster olmak için rescue diver ve divemaster kursları alıp 60 dalış mı yapmam gerekiyor yoksa bu tip alanlarda uzmanlık sertifikası almam gerekiyor mu?(bir kısım dalış yaptım eğitim haricinde ama 60 olmadı daha)

bir de, türkiye'de divemaster olarak part time filan gibi çalışma imkanı var mıdır? ben böyle yazın haftasonları filan çalışsam divemaster çalışma deneyimim olsa filan? olur mu öyle?

4 yaşında dişi, 2 sene önce kısırlaştırılmış ve genel olarak bbir sağlık sorunu yaşamamış kedim bugün eve geldiğimde ishal olmuş ve halsiz vaziyette buldum.
(yediklerinde, eve gelip gidende filan hiçbir şeyde değişiklik yok)
bakırköy-ataköy-yeşilköy civarında bu saatte açık veteriner veya telefonda danışabilecek veteriner bilen var mı?

biletlerini 5 saatte tüketen Manu Chao manyakları,
olur da hani belki aranızdan biri gitmekten vazgeçer veya fazladan bilet almıştır veya sırf sevabına satmak ister filan? olamaz mı? olabilir.

ayrıca, şaka mı bu yaaa 5 saatte iki günlük bütün biletler nasıl tükenir?

istanbul-bakırköy'de yeni iş yerine acil bugün mesai saatleri içinde ulaşmak üzere çiçek göndermem gerek.

hızlı çalışan ve saksı bitkisi tarzında seçenekleri de olan bir çiçekçi veya çiçek gönderme sitesi bilen, duyan, gören var mı?

bir de, atama içi güllü karanfilli vazo çiçeği değil de saksı çiçeği göndermek garip olmaz dimi? hep odasında dursun, sulasın büyütsün istiyorum çiçekleri.

sevgiler, saygılar.

fındıklı-kabataş tramvay duraklarına yakın, o civarda çalışan birinin öğlen yemeği için gidebileceği (yani kebapçı köfteci gerekmiyor) yer tavsiyesi olan var mı?
(selvi, çelebi, wienerwald ve tramvay hattı üzerinde yol üstündeki cafe büfe tarzı yerler hariç)

önerisi istiyorum. her türden olabilir, gittiğiniz, sevdiğiniz ve yemek yenilecek yerler. son zamanlarda hep aynı yerlere gittiğimi fark ettim, yeni tadlar arıyorum, favori mekanlarınızı yazın paylaşın lütfen, saklamayın.

dünyadaki en iyi bilmemkaç üniversite listelerini buldum da, hukuk ve sosyal bilimler alanında en iyi olanlarını bilenler veya şurda listesi var oraya bak diyecek olanlar, teşekkür ederim onu arıyorum işte.

önümüzdeki 1 yıl içinde yapılmak üzere, hani her zaman "abi bu sene kesin şunu yapıcam, şu kursuna gidicem, bunu öğrensek tam süper olur" dediğimiz tarzdan şeyleri listeliyorum (bu sefer kesin yapmak üzere)

önerisi olan var mı?

(mesela salsa öğrenmek, dil öğrenmek, ata binmeyi öğrenmek, bungee jumping filan tarzı şeyler, ama önerilerinizi bu tarz şeylerle sınırlamayın, hayalgücünüze bırakıyorum)

mültecilik, kölelik, kadın ve çocuk hakları (kadın sünneti vs gibi mesela) gibi sosyal sorunları işleyen, tercihen gerçek hayat hikayelerine dayanan kitap tavsiyesi arıyorum (roman olacak)
mesela waris dirie'nin çöl çiçeği, mende nazer'in köle'si veya alex haley'in the roots'u gibi şeyler olabilir. var mı bilen, duyan, okuyan?

ücretsiz indirilebilecek bir site bilen var mı?

evet, böyle filmler aklına gelen var mı?
benim aklıma gelenler milk, sucker free city, suikastçı oldu. daha fazlasını izlemek istiyorum. türü, konusu fark etmez; başka hangi filmler var?