Merhaba,
30 yaşında mühendis bir erkek kişisiyim. İki senedir yoğun ar-ge içeren kendi işimi yapıyorum. Dolayısıyla iş, hayatımın çoğunu kaplıyor. Cumartesi günleri de çalışmaktan kendimi alıkoyamıyorum ama pazar günleri, çok acil ya da çok önemli bir konu olmazsa iş ile meşgul olmamaya karar verdim ve bir süredir uygulayabiliyorum.
Şimdi konu şu, pazar günleri her ne kadar iş ile meşgul olmasam da, tüm günüm netflix'in karşısında geçiyor ve ben bu durumdan artık rahatsız olmaya başladım. Dışarıda yapılabilecek etkinlikler konusunda hiçbir kısıtım yok; dışarı çıkmak için yaz ya da ilkbahar mevsiminde olunması gerekmediğini düşünenlerdenim.
Doğam gereği de rutinlerden hoşlanıyorum.
Benim durumumda olmuş olan, ve abi ben şöyle bir şey yapıyorum, şöyle bir şey buldum diyenlerden tavsiye almak isterim.
Teşekkürler.
30 yaşında mühendis bir erkek kişisiyim. İki senedir yoğun ar-ge içeren kendi işimi yapıyorum. Dolayısıyla iş, hayatımın çoğunu kaplıyor. Cumartesi günleri de çalışmaktan kendimi alıkoyamıyorum ama pazar günleri, çok acil ya da çok önemli bir konu olmazsa iş ile meşgul olmamaya karar verdim ve bir süredir uygulayabiliyorum.
Şimdi konu şu, pazar günleri her ne kadar iş ile meşgul olmasam da, tüm günüm netflix'in karşısında geçiyor ve ben bu durumdan artık rahatsız olmaya başladım. Dışarıda yapılabilecek etkinlikler konusunda hiçbir kısıtım yok; dışarı çıkmak için yaz ya da ilkbahar mevsiminde olunması gerekmediğini düşünenlerdenim.
Doğam gereği de rutinlerden hoşlanıyorum.
Benim durumumda olmuş olan, ve abi ben şöyle bir şey yapıyorum, şöyle bir şey buldum diyenlerden tavsiye almak isterim.
Teşekkürler.
Merhaba,
Geçtiğimiz ay içerisinde, A.B.D.'de Duke Üniversitesi'nde klinik psikoloji alanında doktora yapan birisi ile tanıştım. Kendisi ailevi sebepler ile eğitimine bir süre ara vermek zorunda kalıp İstanbul'a geri dönmüş.
Mental olarak çok sıkıntılı olduğum bir süreç içinde kendisi ile tanıştım ve bayağı kendimi açığa vurduğum uzun muhabbetler ettik bir haftasonu boyunca (sabah ve gece). Klinik olarak geçerli olmayacak bu söylediğim ama, bence seni uzun süredir tanıyor olsam, seni bir "high functioning sociopath" olarak tanımlardım dedi.
Bir süredir inceliyorum bu kavramı ve ne yazık ki, adeta tüm semptomların karşılayan bir örnek gibiyim.
Hayatınızda bu tanıma uyan, bu şekilde teşhisi koyulmuş kimseyi tanıyor musunuz? Kendisinin söylediğine göre, tüm high functioning sociopath insanlar tehlikeli olmak zorunda değilmiş, bende de böyle eğilimler mevcut değil zaten ama yine de bununla ilgili bir şey yapmalı mıyım bilemiyorum.
Tavsiyelerinize açığım.
Geçtiğimiz ay içerisinde, A.B.D.'de Duke Üniversitesi'nde klinik psikoloji alanında doktora yapan birisi ile tanıştım. Kendisi ailevi sebepler ile eğitimine bir süre ara vermek zorunda kalıp İstanbul'a geri dönmüş.
Mental olarak çok sıkıntılı olduğum bir süreç içinde kendisi ile tanıştım ve bayağı kendimi açığa vurduğum uzun muhabbetler ettik bir haftasonu boyunca (sabah ve gece). Klinik olarak geçerli olmayacak bu söylediğim ama, bence seni uzun süredir tanıyor olsam, seni bir "high functioning sociopath" olarak tanımlardım dedi.
Bir süredir inceliyorum bu kavramı ve ne yazık ki, adeta tüm semptomların karşılayan bir örnek gibiyim.
Hayatınızda bu tanıma uyan, bu şekilde teşhisi koyulmuş kimseyi tanıyor musunuz? Kendisinin söylediğine göre, tüm high functioning sociopath insanlar tehlikeli olmak zorunda değilmiş, bende de böyle eğilimler mevcut değil zaten ama yine de bununla ilgili bir şey yapmalı mıyım bilemiyorum.
Tavsiyelerinize açığım.
Altınoluk'ta mis gibi denize girip, köy içlerinde mis gibi kahvaltı yapıp, akşamları aile ve komşularla iskambil ve okey oynayıp tam anlamıyla tembellik yaptım.
Bayram olduğu için iş güç anlamında kimse aramaz, mail atmaz diye düşündüm, ki öyle de oldu, amacım ne zamandır birikmiş plan program işlerini yapayım işime gücüme çeki düzen vereyim ama fırsat bulamadım bu istediklerimi yapmaya.
Kendimi bayağı hoşnutsuz hissediyorum şu an, yaptığım şu tatile boş zaman gözü ile baktım bugün resmen oturup düşününce. Şu an tek isteğim, monitörlerimin başına oturmak ve işim ile meşgul olmak.
Burada (yazlıkta) konuşacak, edecek arkadaşım da yok. İyice içim kurudu galiba 30 yaşında. Sizin durumunuz ne?
Bayram olduğu için iş güç anlamında kimse aramaz, mail atmaz diye düşündüm, ki öyle de oldu, amacım ne zamandır birikmiş plan program işlerini yapayım işime gücüme çeki düzen vereyim ama fırsat bulamadım bu istediklerimi yapmaya.
Kendimi bayağı hoşnutsuz hissediyorum şu an, yaptığım şu tatile boş zaman gözü ile baktım bugün resmen oturup düşününce. Şu an tek isteğim, monitörlerimin başına oturmak ve işim ile meşgul olmak.
Burada (yazlıkta) konuşacak, edecek arkadaşım da yok. İyice içim kurudu galiba 30 yaşında. Sizin durumunuz ne?
Yarın iki arkadaşımın düğünü var. Bir tanesi Sarıyer taraflarında açık havada, diğeri Beykoz'da Çubuklu 29'da. Ben tabii ki takım, papyon, puro (belki azıcık ot) şeklinde tam bir centilmen olarak katılım sağlayacağım ama açık hava için kılık kıyafet sorun yaratır mı, daha gayriresmi ve cool bir ikinci bir set kıyafet ile mi gitsem ne yapsam bilemedim.
Önerilerinizi bekler, gözlerinizden hasret ile öperim.
Önerilerinizi bekler, gözlerinizden hasret ile öperim.
Duyuruda bu konsere gidecek kimse var mı? Organize olalım.
(2)
Pazar araştırma (market research) raporlarını nereden indiriyorsunuz?
dusunuyorumoyleysevurun #963890
Ya da indirilebiliyor mu? İyi korunuyor olması lazım tabii bu tip raporların, dolayısıyla da üreticiler gerekli önlemleri alıyordur diye tahmin ediyorum ama bir kalemde 7000 A.B.D. Doları da vermek istemiyorum çat diye.
Çok da niche bir alan, mümkün değil düşmemiştir malum ortamlara.
Siz ihtiyacınız olsa nerelere bakıyorsunuz bunlar için?
Tenks a milyın
Çok da niche bir alan, mümkün değil düşmemiştir malum ortamlara.
Siz ihtiyacınız olsa nerelere bakıyorsunuz bunlar için?
Tenks a milyın
Egzotik bir avrupa kenti söyler misiniz? Vizem var ve millerle uçacağım.
En çok neresi söylenirse oraya gidip buraya da foto koyacağım :)
En çok neresi söylenirse oraya gidip buraya da foto koyacağım :)
Merhaba,
Bugünlerde böyle bir fikirle meşgul ediyorum kafamı. Evimde 11m2'lik boş bir odam var. Ben bu odayı recreation room olarak düzenlemek istiyorum.
Aklımdan geçen hem bir yandan amatör seviyede müzik prodüksiyonu yapmak hem internet projeleri için yazılım geliştirmek hem de bilgisayar destekli simülasyon programları kullanarak kendi çapımda analizler yapıp yeni şeyler keşfetmek. Bu üç amacı şöyle birleştirebildim kafamda:
Güçlü bir workstation alıp bunun üzerinde hem analiz programları, hem müzik prodüksiyon programları hem de yazılım geliştirme işlerini yapmak istiyorum. Elimde 23inç bir monitör var onu dikey hale getirip, yanına da 28inç bir UHD monitör almayı düşünüyorum.
Yazılım geliştirme ve analiz konularında bilgiliyim ama müzik prodüksiyonu hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyorum. Çeşitli gitarlarım var ve bunlardan kayıt almak istiyorum. Güzel bir keyboard alıp farklı enstrümanları da prodüksiyona katmak gibi bir niyetim var.
Bilen eden varsa bu odaya yerleştirmek üzere neler almam lazım? Referans monitörler, kulaklık, mikrofon, mixer/DSP, çok kanallı kaydediciler falan?
Ayrıca odada büyükçe bir balkon var, burada da resim mi yapsam ne yapsam?
Canım sıkıldı galiba.
Teşekkürler şimdiden
Bugünlerde böyle bir fikirle meşgul ediyorum kafamı. Evimde 11m2'lik boş bir odam var. Ben bu odayı recreation room olarak düzenlemek istiyorum.
Aklımdan geçen hem bir yandan amatör seviyede müzik prodüksiyonu yapmak hem internet projeleri için yazılım geliştirmek hem de bilgisayar destekli simülasyon programları kullanarak kendi çapımda analizler yapıp yeni şeyler keşfetmek. Bu üç amacı şöyle birleştirebildim kafamda:
Güçlü bir workstation alıp bunun üzerinde hem analiz programları, hem müzik prodüksiyon programları hem de yazılım geliştirme işlerini yapmak istiyorum. Elimde 23inç bir monitör var onu dikey hale getirip, yanına da 28inç bir UHD monitör almayı düşünüyorum.
Yazılım geliştirme ve analiz konularında bilgiliyim ama müzik prodüksiyonu hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyorum. Çeşitli gitarlarım var ve bunlardan kayıt almak istiyorum. Güzel bir keyboard alıp farklı enstrümanları da prodüksiyona katmak gibi bir niyetim var.
Bilen eden varsa bu odaya yerleştirmek üzere neler almam lazım? Referans monitörler, kulaklık, mikrofon, mixer/DSP, çok kanallı kaydediciler falan?
Ayrıca odada büyükçe bir balkon var, burada da resim mi yapsam ne yapsam?
Canım sıkıldı galiba.
Teşekkürler şimdiden
Tamam, az maaş almıyordunuz ama bir anda multi milyonluk hibeniz kabul olsa ne yapardınız? Soru bu..
(1)
İçinde kedi, dere ve manyak bir loop müzik olan saykodelik animasyon
dusunuyorumoyleysevurun #816291
Merhaba,
Başlıktaki gibi bir animasyon vardı, linkini atabilecek ve sözlük başlığını bakınız verebilecek kimse var mı?
Teşekkürler.
Başlıktaki gibi bir animasyon vardı, linkini atabilecek ve sözlük başlığını bakınız verebilecek kimse var mı?
Teşekkürler.
Merhaba,
Çocuk yaşlarda iken bir film izlemiştim geçen gün arkadaşlar ile yapay zeka üzerine konuşurken filmden bahsetmek istedim ama ismini hatırlamadığımı farkettim. Filmin konusu şu şekildeydi:
Film, insansı robotların yaygın olarak kullanıldığı bir çağda geçiyor. Filmde ana karakterimizin de evinde işlerini yaptırdığı kadın (?) bir robot var. Bunlar robot bulaşık yıkarken fingirdeşmeye başlıyorlar ve robot bozuluyor. Robotu tamir ettirmek için ana karakter uzun bir mesafe katetmek zorunda fakat gitmek istediği yer ile aralarında bir savaş bölgesi var ve ancak uçakla gidebilir. Uçağı ve pilotu bir şekilde ayarlıyor; pilot da kadın (gerçek) ve ona aşık oluyor.
Böyle saçmasapan bir filmdi. İsmini bilen varsa makbule geçecek.
Teşekkürler.
Çocuk yaşlarda iken bir film izlemiştim geçen gün arkadaşlar ile yapay zeka üzerine konuşurken filmden bahsetmek istedim ama ismini hatırlamadığımı farkettim. Filmin konusu şu şekildeydi:
Film, insansı robotların yaygın olarak kullanıldığı bir çağda geçiyor. Filmde ana karakterimizin de evinde işlerini yaptırdığı kadın (?) bir robot var. Bunlar robot bulaşık yıkarken fingirdeşmeye başlıyorlar ve robot bozuluyor. Robotu tamir ettirmek için ana karakter uzun bir mesafe katetmek zorunda fakat gitmek istediği yer ile aralarında bir savaş bölgesi var ve ancak uçakla gidebilir. Uçağı ve pilotu bir şekilde ayarlıyor; pilot da kadın (gerçek) ve ona aşık oluyor.
Böyle saçmasapan bir filmdi. İsmini bilen varsa makbule geçecek.
Teşekkürler.
Merhaba,
Bu sorudan ziyade bir nevi sitemdir.
Ar-Ge içerikli çalışma yapmak için adam akıllı mühendis bulmakta zorlanıyoruz. Mühendisi geçtim, stajyer bile bulamıyoruz. Kariyer.net'e de, yenibiris.com'a da, linkedin'e de ilanlar verdik (gerçi ilanları ben yazmadım, hatırlı abi diye patronların başları üzerinde taşıdığı -ağırlıktan başka bir şey yapmayan aslen- pek de işe yaramayan bir eski bilmem ne genel müdürüne koydurdular ilanı ama), tenezzül edip de beyefendinin çağırdığı tek tük insan da şirketin lokasyonunu görünce (lokasyon biraz ofsayt (Tuzla)) ikinci defa gelmemeye yemin etmişler adeta.
Görüşmeye gelenler de andaval andaval insanlar. Kılık-kıyafete bakmıyoruz, tek amacım konuşunca kendini iyi ifade etsin, ne yaptığımızdan haberi olarak gelmiş olsun, ilana koyulmuş iş tanımı ile biraz uygunluk göstersin; hepsi bu.
Bugün oturdum şu saatte LinkedIn'den tek tek okullardaki IEEE topluluklarında faal rol almış insanların ne yaptığına baktım. Hepsi kurumsal şirketlerde başlangıç seviyesi pozisyonlara güzelce yerleşmişler. Okulda teknik beceri olarak öne çıkan tek tük öğrencinin ya hocaları tarafından köle asistana dönüştürüldüğünü ya aklı biraz basıyorsa güzel bir şirkette teknik bir bölümde işe başladığını, ya da daha cevval ise kendi işini kurmaya yeltendiğini görebiliyoruz.
60 kişilik bir ehm sınıfında 6-7 tane teknik olarak işe yarar adam olduğunu, 5-6 tane de sosyal yönü gelişmiş IEEE çatısında insan olduğunu varsaysak; gerisinin, ya mezun olduktan sonra işsizlikten başı dönenler, ya da 1500-2000 liraya hayatının bir süresi boyunca tamah etmek zorunda kalacak ve hayatı boyunca maaş bordrosunda azami 3000 lira bandını görebilecek mühendisler olduğunu mu söyleyeceğiz?
Üniversitelerin mezunlar (alumni) sitelerine bakmaya çalışıyorum, doğru düzgün çalışan bir tane alumni sitesi yok. YTÜ'nün ehm mezun google group'una bakıyorum, oraya hocaların değerli zamanlarında ayırıp da koydukları iş ilanlarına birkaç kişi tenezzül edip de bakmayı akıl edebilmiş. Hergün işler nedeniyle tanıştığım, personel arıyorum ama doğru düzgün bir tane adam bulmak mümkün değil diyen çok sayıda işveren var etrafımda. YTÜ'nün kantinine gitseler, aradıkları mühendis adaylarının kantin masasında iskambil oynadığını görünce çok da ümitlenmezler arayışları konusunda sanıyorum.
LinkedIn, yenibiris, kariyer.net, secretcv gibi platformlar haricinde işe yarar mühendis istihdam etmek üzere arayışa girebileceğim bir mecra bilen varsa önerebilir mi?
Teşekkürler.
Bu sorudan ziyade bir nevi sitemdir.
Ar-Ge içerikli çalışma yapmak için adam akıllı mühendis bulmakta zorlanıyoruz. Mühendisi geçtim, stajyer bile bulamıyoruz. Kariyer.net'e de, yenibiris.com'a da, linkedin'e de ilanlar verdik (gerçi ilanları ben yazmadım, hatırlı abi diye patronların başları üzerinde taşıdığı -ağırlıktan başka bir şey yapmayan aslen- pek de işe yaramayan bir eski bilmem ne genel müdürüne koydurdular ilanı ama), tenezzül edip de beyefendinin çağırdığı tek tük insan da şirketin lokasyonunu görünce (lokasyon biraz ofsayt (Tuzla)) ikinci defa gelmemeye yemin etmişler adeta.
Görüşmeye gelenler de andaval andaval insanlar. Kılık-kıyafete bakmıyoruz, tek amacım konuşunca kendini iyi ifade etsin, ne yaptığımızdan haberi olarak gelmiş olsun, ilana koyulmuş iş tanımı ile biraz uygunluk göstersin; hepsi bu.
Bugün oturdum şu saatte LinkedIn'den tek tek okullardaki IEEE topluluklarında faal rol almış insanların ne yaptığına baktım. Hepsi kurumsal şirketlerde başlangıç seviyesi pozisyonlara güzelce yerleşmişler. Okulda teknik beceri olarak öne çıkan tek tük öğrencinin ya hocaları tarafından köle asistana dönüştürüldüğünü ya aklı biraz basıyorsa güzel bir şirkette teknik bir bölümde işe başladığını, ya da daha cevval ise kendi işini kurmaya yeltendiğini görebiliyoruz.
60 kişilik bir ehm sınıfında 6-7 tane teknik olarak işe yarar adam olduğunu, 5-6 tane de sosyal yönü gelişmiş IEEE çatısında insan olduğunu varsaysak; gerisinin, ya mezun olduktan sonra işsizlikten başı dönenler, ya da 1500-2000 liraya hayatının bir süresi boyunca tamah etmek zorunda kalacak ve hayatı boyunca maaş bordrosunda azami 3000 lira bandını görebilecek mühendisler olduğunu mu söyleyeceğiz?
Üniversitelerin mezunlar (alumni) sitelerine bakmaya çalışıyorum, doğru düzgün çalışan bir tane alumni sitesi yok. YTÜ'nün ehm mezun google group'una bakıyorum, oraya hocaların değerli zamanlarında ayırıp da koydukları iş ilanlarına birkaç kişi tenezzül edip de bakmayı akıl edebilmiş. Hergün işler nedeniyle tanıştığım, personel arıyorum ama doğru düzgün bir tane adam bulmak mümkün değil diyen çok sayıda işveren var etrafımda. YTÜ'nün kantinine gitseler, aradıkları mühendis adaylarının kantin masasında iskambil oynadığını görünce çok da ümitlenmezler arayışları konusunda sanıyorum.
LinkedIn, yenibiris, kariyer.net, secretcv gibi platformlar haricinde işe yarar mühendis istihdam etmek üzere arayışa girebileceğim bir mecra bilen varsa önerebilir mi?
Teşekkürler.
Merhaba,
Bilmiyorum haberiniz var mı ama Kadıköy'de The Wall açıldı.
Akmar'ın üst girişine yakın, Mühürdar Caddesinin hemen bitişiğinde sağ tarafta kalıyor.
Yarım saate kadar orada olacağım. İki bira içmek isteyen mesaj atsın ya da buradan yürüsün.
Görüşürüz.
Bilmiyorum haberiniz var mı ama Kadıköy'de The Wall açıldı.
Akmar'ın üst girişine yakın, Mühürdar Caddesinin hemen bitişiğinde sağ tarafta kalıyor.
Yarım saate kadar orada olacağım. İki bira içmek isteyen mesaj atsın ya da buradan yürüsün.
Görüşürüz.
İstanbul Atatürk Havalimanı'nda 5 kişi 170 kilo bagaj ile yolculuk yapacağız.
Bu durumda 20 kilo bagaj aşımımız var ve kilo başına 10€ ödemek istemiyorum.
THY check-in'de çalışan yardımcı olabilecek tanıdığı olan kimse var mıdır?
Ülkeye dönüşte rakı sofrası ile borcumu öderim ^_^
Bu durumda 20 kilo bagaj aşımımız var ve kilo başına 10€ ödemek istemiyorum.
THY check-in'de çalışan yardımcı olabilecek tanıdığı olan kimse var mıdır?
Ülkeye dönüşte rakı sofrası ile borcumu öderim ^_^
Olay şu:
Yazılım yapmak için girdiğim şirketimde kendini Ar-Ge koordinatörü, yurtdışındaki müşterilere sahada verilen kısa soluklu (10-15 gün) destek faaliyetlerinin yöneticisi ve şirketin çok uluslu bir şirket tarafından satın alınmasından dolayı kurumsallaşmaya başladığı bugünlerde ciddi derecede sözü geçen orta düzey bir yönetici olarak bulan bir elektronik mühendisiyim.
Teknik destek bölümünde kalbur üstü bir sistematik oluşturdum fakat Ar-Ge dikiş tutmuyor. Bunun nedenlerinden bir tanesi de, Ar-Ge de çalışmakta olan bir arkadaşın aşırı rahat çalışma şekli. Bu arkadaş hem benim üniversiteden arkadaşım hem de bu şirkette işe başlamama vesile olan kişi.
Rahat tavırları da, Ar-Ge mühendislerinin sık boğaz edilmemesi yönündeki düşüncelerinden kaynaklanıyor. Bu fikre katılıyor da olsam, bir personelin yaptığı çalışmaları düzgün rapor etmemesi, deadlinelarına uymak değil yaklaşamaması bence kabul edilir bir şey değil. buna ek olarak sürekli surat yapması, mızmızlanması hem sinirlerimi bozuyor hem de diğer personellerin motivasyonunu alt üst ediyor.
Bu adamı, patron bir süredir çıkarmak istiyor ama şu güne kadar sürekli engel oldum buna ama benim de bir sabrım var
Ne yapalım, çıkaralım mı bu arkadaşı? Fikirleri alayım.
Teşekkürler.
Yazılım yapmak için girdiğim şirketimde kendini Ar-Ge koordinatörü, yurtdışındaki müşterilere sahada verilen kısa soluklu (10-15 gün) destek faaliyetlerinin yöneticisi ve şirketin çok uluslu bir şirket tarafından satın alınmasından dolayı kurumsallaşmaya başladığı bugünlerde ciddi derecede sözü geçen orta düzey bir yönetici olarak bulan bir elektronik mühendisiyim.
Teknik destek bölümünde kalbur üstü bir sistematik oluşturdum fakat Ar-Ge dikiş tutmuyor. Bunun nedenlerinden bir tanesi de, Ar-Ge de çalışmakta olan bir arkadaşın aşırı rahat çalışma şekli. Bu arkadaş hem benim üniversiteden arkadaşım hem de bu şirkette işe başlamama vesile olan kişi.
Rahat tavırları da, Ar-Ge mühendislerinin sık boğaz edilmemesi yönündeki düşüncelerinden kaynaklanıyor. Bu fikre katılıyor da olsam, bir personelin yaptığı çalışmaları düzgün rapor etmemesi, deadlinelarına uymak değil yaklaşamaması bence kabul edilir bir şey değil. buna ek olarak sürekli surat yapması, mızmızlanması hem sinirlerimi bozuyor hem de diğer personellerin motivasyonunu alt üst ediyor.
Bu adamı, patron bir süredir çıkarmak istiyor ama şu güne kadar sürekli engel oldum buna ama benim de bir sabrım var
Ne yapalım, çıkaralım mı bu arkadaşı? Fikirleri alayım.
Teşekkürler.
Merhabayın,
Malum yarın yılbaşı gecesini eda edeceğiz. Hindiler, çokolatlar, envai çeşit alkollü içki, mezeler, salatalar falan ayarlandı.
Taksim'de bir arkadaşın evinde partimiz var. Ben de naçizane single malt viskimi alıp gideceğim allah kısmet ederse.
Sorum şu: Taksim civarında nereden puro bulurum? Normalde puro içen bir insan değilim, hatta sigarayı da inanılmaz derecede azalttım ama azıcık serserilik yapayım diyorum. Bir buldurun lütfen (captain black gibi bir şey aramıyorum.)
Teşekkürler. Ayrıca herkese şimdiden sağlık, neşe, bol kazanç ve huzur dolu bir yeni yıl diliyorum!!
Malum yarın yılbaşı gecesini eda edeceğiz. Hindiler, çokolatlar, envai çeşit alkollü içki, mezeler, salatalar falan ayarlandı.
Taksim'de bir arkadaşın evinde partimiz var. Ben de naçizane single malt viskimi alıp gideceğim allah kısmet ederse.
Sorum şu: Taksim civarında nereden puro bulurum? Normalde puro içen bir insan değilim, hatta sigarayı da inanılmaz derecede azalttım ama azıcık serserilik yapayım diyorum. Bir buldurun lütfen (captain black gibi bir şey aramıyorum.)
Teşekkürler. Ayrıca herkese şimdiden sağlık, neşe, bol kazanç ve huzur dolu bir yeni yıl diliyorum!!
Soru başlıkta. A6'da muazzam indirimler varmış. Fiyatlar aşağıdaki gibi, hangisini alırsınız?
A6 - 190bin civarı (260bin'den düşmüş diyorlar)
Mercedes E250 - 228bin
BMW 520 - 240bin
Not: Ürettikleri torklar, sahip oldukları beygir güçleri falan oldukça yakın.
A6 - 190bin civarı (260bin'den düşmüş diyorlar)
Mercedes E250 - 228bin
BMW 520 - 240bin
Not: Ürettikleri torklar, sahip oldukları beygir güçleri falan oldukça yakın.
(2)
Yalnızca zihninizle kontrol edebilecek olsanız ne kontrol etmek isterdiniz?
dusunuyorumoyleysevurun #681066
Diyelim yalnızca zihninizi kullanarak her şeyi kontrol etme yetisine sahipsiniz. Günlük hayatınızın nasıl değişmesini isterdiniz?
Örneğin kafanızda bir headset var, kulaklığı falan da var. İş yerinizdesiniz, sizin uzağınızdaki bir masada telefon çalıyor, kalkıp telefona cevap vermek ya da kapatmak istiyorsunuz. Yerinizden kalkmak yerine, bir aksiyon almak isteğinizi düşündüğünüz anda kafanızdaki headset bilgisayarınızla bir API kullanarak haberleşecek, bilgisayarınız networkten aramayı çererek kulaklıklarınıza aktaracak.
Bunun gibi örnekler için gri maddeleri çalıştıralım haydi. Ne kadar futuristik o kadar bombastik, limit yok.
Örneğin kafanızda bir headset var, kulaklığı falan da var. İş yerinizdesiniz, sizin uzağınızdaki bir masada telefon çalıyor, kalkıp telefona cevap vermek ya da kapatmak istiyorsunuz. Yerinizden kalkmak yerine, bir aksiyon almak isteğinizi düşündüğünüz anda kafanızdaki headset bilgisayarınızla bir API kullanarak haberleşecek, bilgisayarınız networkten aramayı çererek kulaklıklarınıza aktaracak.
Bunun gibi örnekler için gri maddeleri çalıştıralım haydi. Ne kadar futuristik o kadar bombastik, limit yok.
Merhaba ahali,
Bu vakitte aklıma düştü, google'ladım yine bulamadım. Sonuç olarak da buraya geldim.
Bir animasyon filmin ismini arıyorum. Hakkında hatırladıklarım şunlar:
- Film Venedik'te geçiyordu.
- Ana karakter ya piyano, ya flüt ya da büyük ihtimalle keman çalıyordu.
- Ana karakterin bir kedisi vardı.
- Ana karakter bir tür yarışma için hazırlanıyordu ve bu yarışmayı domine etmek isteyen kötü karakter, kiralık bir ninjaya (evet aklımda ninja kalmış) tüm rakiplerinin enstrümanlarını bir bir bozduruyordu.
- Ninja ile karakterimizin kedisi arasında bir kovalama sahnesi olduğunu hatırlıyorum.
- Karakterimiz sonunda yarışmaya gidebiliyor (tüm olanaksızlıklara rağmen) ve yarışmanın finalinde (hatta son anda yetişip en son performans sergileyen oluyordu) kazanmayı başarıyordu.
Filmi Akbank Sanat'ta izlediğime neredeyse eminim, belki bulmaya yardımcı olur.
Film adını bulana ve getirene her zamanki gibi bira ısmarlama vaadinde bulunuyorum. (Duyuruda kaç kişiye bira sözüm var bilmiyorum sdlfjsf)
Teşekkürler.
Bu vakitte aklıma düştü, google'ladım yine bulamadım. Sonuç olarak da buraya geldim.
Bir animasyon filmin ismini arıyorum. Hakkında hatırladıklarım şunlar:
- Film Venedik'te geçiyordu.
- Ana karakter ya piyano, ya flüt ya da büyük ihtimalle keman çalıyordu.
- Ana karakterin bir kedisi vardı.
- Ana karakter bir tür yarışma için hazırlanıyordu ve bu yarışmayı domine etmek isteyen kötü karakter, kiralık bir ninjaya (evet aklımda ninja kalmış) tüm rakiplerinin enstrümanlarını bir bir bozduruyordu.
- Ninja ile karakterimizin kedisi arasında bir kovalama sahnesi olduğunu hatırlıyorum.
- Karakterimiz sonunda yarışmaya gidebiliyor (tüm olanaksızlıklara rağmen) ve yarışmanın finalinde (hatta son anda yetişip en son performans sergileyen oluyordu) kazanmayı başarıyordu.
Filmi Akbank Sanat'ta izlediğime neredeyse eminim, belki bulmaya yardımcı olur.
Film adını bulana ve getirene her zamanki gibi bira ısmarlama vaadinde bulunuyorum. (Duyuruda kaç kişiye bira sözüm var bilmiyorum sdlfjsf)
Teşekkürler.
Cuma akşamı evde oturan yalnız ve ezik adam olarak (hastayım :/) size şarkı söyledim. O kadar sıkıldım ki ne yapacağımı bilemedim ve kedi videosu izlemekten sıkılıp bir şarkı söyleyeyim duyuruya dedim.
Fazla vurmayın :/
soundcloud.com
Fazla vurmayın :/
soundcloud.com
11 Ekim Cuma günü İstanbul'dan Bursa'ya araba ile yolculuk edecek olan varsa benzin parasına ve muhabbetine ortak olabilirim.
İnternetten birkaç firmaya baktım ama bilet kalmamış gibi görünüyor. Cumartesi günü de Bursa'dan araba ile yola çıkacağım o yüzden cumartesi günü Bursa'da olmam şart.
Teşekkürler.
İnternetten birkaç firmaya baktım ama bilet kalmamış gibi görünüyor. Cumartesi günü de Bursa'dan araba ile yola çıkacağım o yüzden cumartesi günü Bursa'da olmam şart.
Teşekkürler.
İyi bir psikolog arıyorum. Ama gerçekten iyi bir psikolog arıyorum, saat ücretinin ne kadar olduğu, muayenehanesinin nerede olduğu önemli değil.
İl: İstanbul
İl: İstanbul
Merhaba sevgili IT Crowd fanları,
Şirkette Ar-Ge için bir sunucu alalım diyoruz. Bu sunucuyu hem file server olarak kullanacağız, hem de üzerine SVN kuracağız. Çok ciddi bir işlemci ve ram ihtiyacımız olduğunu sanmıyorum. Tek istediğimiz yüksek kapasite.
Ne tavsiye edersiniz?
Şirkette Ar-Ge için bir sunucu alalım diyoruz. Bu sunucuyu hem file server olarak kullanacağız, hem de üzerine SVN kuracağız. Çok ciddi bir işlemci ve ram ihtiyacımız olduğunu sanmıyorum. Tek istediğimiz yüksek kapasite.
Ne tavsiye edersiniz?
Limonun zırt pırt göçmesi durumu malumunuz. Dün de göçmesi nedeniyle Roger Waters konserine zirve dahilinde gelmek isteyenler mağdur oldu. (bkz: duvarı başörtülü kardeşlerimizin başına yıktılar)
Böyle önemli organizasyonlar için facebook'u kullanmaya itiyor beni artık bu durum. Neden beli doğrulmadı şu sitenin? Derdi sıkıntısı nedir?
Böyle önemli organizasyonlar için facebook'u kullanmaya itiyor beni artık bu durum. Neden beli doğrulmadı şu sitenin? Derdi sıkıntısı nedir?
Kırk yılın başında önemli bir şey hakkında entry girmem gerekti, ne bkz bulabiliyorum, ne link verme şeysi; ben butonu çalışmıyor, bir şeyler yazıyorum kenarda dursun bile diyemiyorum. SSG buna bişey yapsın
Merhaba,
4 Ağustos'ta İTÜ Stadyumu'nda Roger Waters konseri gerçekleşecek bildiğiniz üzere. Acaba alana yakın bir yerde içki içmek için müsait yer var mıdır? İTÜ'lü arkadaşlar bakabilir mi?
Teşekkürler.
4 Ağustos'ta İTÜ Stadyumu'nda Roger Waters konseri gerçekleşecek bildiğiniz üzere. Acaba alana yakın bir yerde içki içmek için müsait yer var mıdır? İTÜ'lü arkadaşlar bakabilir mi?
Teşekkürler.
Çok saçma bir başlıkla karşınıza çıktım biliyorum bu yüzden beni affedin.
Bir blog sayfası şablonu var kafamda. Tumblr'ın layout'unda olduğu gibi full arkaplan olacak, minimal kutucuklardan oluşacak (dar bir footer, çok dar bir header), content kısmı ise yine tumblr'da olduğu gibi ortalıca olacak. İstediğim, hangi çözünürlükte olursa sayfa genişliği ona göre ayarlanacak footer ve header sabit kalacak, content kısmı ise yukarı aşağı salınacak.
Şablon tam olarak kafamda var. Yukarıdakilerden ibaret değil. Ne istediğimi biliyorum, neler kullanılarak yapılacak onu da biliyorum ama nasıl başlanacağını bilmiyorum =/ w3school'un altını üstünü de bilirim ama ya bu işe yeteneğim yok ya da hevesim olmasına rağmen girişemiyorum. Ticari bir amaç güdülmüyor. Bir kişisel, bir de teknik iki blog yürütme amacındayım.
Duyurunun sebebi ise şu: iş çıkışı, kadıköy civarlarında bir bara oturulur, bir kahve dükkanında oturulur, biri bana gel dese de birşeyler ısmarlamam karşılığında şu işe bir girizgah yaptırsa. Olma mı? ^_^
Tenks.
Bir blog sayfası şablonu var kafamda. Tumblr'ın layout'unda olduğu gibi full arkaplan olacak, minimal kutucuklardan oluşacak (dar bir footer, çok dar bir header), content kısmı ise yine tumblr'da olduğu gibi ortalıca olacak. İstediğim, hangi çözünürlükte olursa sayfa genişliği ona göre ayarlanacak footer ve header sabit kalacak, content kısmı ise yukarı aşağı salınacak.
Şablon tam olarak kafamda var. Yukarıdakilerden ibaret değil. Ne istediğimi biliyorum, neler kullanılarak yapılacak onu da biliyorum ama nasıl başlanacağını bilmiyorum =/ w3school'un altını üstünü de bilirim ama ya bu işe yeteneğim yok ya da hevesim olmasına rağmen girişemiyorum. Ticari bir amaç güdülmüyor. Bir kişisel, bir de teknik iki blog yürütme amacındayım.
Duyurunun sebebi ise şu: iş çıkışı, kadıköy civarlarında bir bara oturulur, bir kahve dükkanında oturulur, biri bana gel dese de birşeyler ısmarlamam karşılığında şu işe bir girizgah yaptırsa. Olma mı? ^_^
Tenks.
Merhaba,
Bildiğiniz gibi 4 Ağustos'ta Roger Waters abi yine ülkemizi ziyaret edecek. Konsere gidecek olan arkadaşlar olarak örgütlensek de öyle gitsek düşüncesindeyim. Hatta bu amaç uğruna bir de limon zirvesi açsam tadından yenmeyecek.
Elleri görelim.
Bildiğiniz gibi 4 Ağustos'ta Roger Waters abi yine ülkemizi ziyaret edecek. Konsere gidecek olan arkadaşlar olarak örgütlensek de öyle gitsek düşüncesindeyim. Hatta bu amaç uğruna bir de limon zirvesi açsam tadından yenmeyecek.
Elleri görelim.
Merhaba,
Adoremer3ku'nun duyurusundan(git: 627267) yola çıkarak sorma ihtiyacı hissettim. Hem muhabbet de olur yatmama 35 dakika kalmışken.
Soracağım da bu aslında. Neredeyse her şeyim, dakikası dakikasına planlı. Telefonumu hangi saatte şarj edeceğim, yemeğimi saat kaçta yiyeceğim, sabah işe gitmek için otobüs durağına kaçta varmalıyım, akşam işten kaçta çıkmalıyım, hangi saatte yatmalıyım falan bunların hepsi planlı benim için. Neredeyse hiç de sapmadan yürütüyorum bu düzeni bir süredir.
Bununla birlikte, eğer rutinlerim sekteye uğrarsa çıldıracak gibi oluyorum, fena halde agresifleşiyorum. Fiziksel olarak bir dışavurum söz konusu değil şu aşamada fakat özellikle etraftan kendini soyutlama, diyalog kurduğum/kurmak zorunda olduğum insanları ölesiye eleştirme vesaire gibi yan etkilerden muzdaribim.
Örnek vermek gerekirse: bu cuma kız kardeşimin mezuniyeti için Ankara'ya gittim ve düzen falan kalmadı haliyle. Tek başına idame ettirdiğim hayatımın içine 2 günlüğüne 3 kişi daha girmiş oldu. Sonuçta oldukça rahatsız bir haldeydim bu son iki gündür fakat yine de olayın verdiği mutluluktan mıdır nedir çok büyük bir kriz yaşamadım. Özellikle farkettiğim bir diğer şey ise, bu kriz zamanlarında kriz yönetimi yapmakta oldukça başarılı olduğum. Bir an karşıdakini yıkıp geçerken çok kısa sürede farklı yollarla telafisini de edebiliyorum. Enteresan hallerdeyim kısacası.
Hepsinin ötesinde, rutinlerimin olması beni inanılmaz huzurlu bir insan yapıyor. Bu rutinleri korumak için arkadaş çevremden biraz soyutladım kendimi, uzun vadede bana bir olumsuz getirisi olacak gibime geliyor.
Toparlamak gerekirse, içinde bulunduğum ahvalin bir ismi var mıdır? Ve yukarıda bahsettiğim arkadaşlardan kendini uzaklaştırmanın bana getiri götürüleri hakkında yorum yapabilir misiniz?
Tenks
Adoremer3ku'nun duyurusundan(git: 627267) yola çıkarak sorma ihtiyacı hissettim. Hem muhabbet de olur yatmama 35 dakika kalmışken.
Soracağım da bu aslında. Neredeyse her şeyim, dakikası dakikasına planlı. Telefonumu hangi saatte şarj edeceğim, yemeğimi saat kaçta yiyeceğim, sabah işe gitmek için otobüs durağına kaçta varmalıyım, akşam işten kaçta çıkmalıyım, hangi saatte yatmalıyım falan bunların hepsi planlı benim için. Neredeyse hiç de sapmadan yürütüyorum bu düzeni bir süredir.
Bununla birlikte, eğer rutinlerim sekteye uğrarsa çıldıracak gibi oluyorum, fena halde agresifleşiyorum. Fiziksel olarak bir dışavurum söz konusu değil şu aşamada fakat özellikle etraftan kendini soyutlama, diyalog kurduğum/kurmak zorunda olduğum insanları ölesiye eleştirme vesaire gibi yan etkilerden muzdaribim.
Örnek vermek gerekirse: bu cuma kız kardeşimin mezuniyeti için Ankara'ya gittim ve düzen falan kalmadı haliyle. Tek başına idame ettirdiğim hayatımın içine 2 günlüğüne 3 kişi daha girmiş oldu. Sonuçta oldukça rahatsız bir haldeydim bu son iki gündür fakat yine de olayın verdiği mutluluktan mıdır nedir çok büyük bir kriz yaşamadım. Özellikle farkettiğim bir diğer şey ise, bu kriz zamanlarında kriz yönetimi yapmakta oldukça başarılı olduğum. Bir an karşıdakini yıkıp geçerken çok kısa sürede farklı yollarla telafisini de edebiliyorum. Enteresan hallerdeyim kısacası.
Hepsinin ötesinde, rutinlerimin olması beni inanılmaz huzurlu bir insan yapıyor. Bu rutinleri korumak için arkadaş çevremden biraz soyutladım kendimi, uzun vadede bana bir olumsuz getirisi olacak gibime geliyor.
Toparlamak gerekirse, içinde bulunduğum ahvalin bir ismi var mıdır? Ve yukarıda bahsettiğim arkadaşlardan kendini uzaklaştırmanın bana getiri götürüleri hakkında yorum yapabilir misiniz?
Tenks
Muhammed Mursi, Mısır'da ilk defa seçimle başa geleli bir sene oluyor. Mursi, Mısır'da hukuk, eşitlikler, ifade özgürlüğü alanlarında umut vaat edici konuşmalar yapmıştı. Sağda solda okuduklarıma göre Mısır halkı işlerin daha kötüye gittiğini, partinin yalnızca kendine fayda sağlamaya çalıştığını düşünüyormuş. Sözlükte farklı başlıklarda okuduğuma göre ise RTE'nin on senede yapmaya çalıştığı işi bir senede yapmaya çalışmış.
Tahrir'de milyonlarca insan var. Dün 16 kişi protestolar esnasında hayatını kaybetmiş. Asker, bugün saat 18:30'a kadar Mursi'ye cumhurbaşkanlığını bırakması konusunda ultimatom verdi. Yine okuma yaptığım bir yerde bunun bir darbe girişimi olmadığını, halkın, askeri yanında yer almaya zorladığı belirtiliyor.
Konu hakkında bilgi verebilecek, olayları yakınen takip eden var mıdır? Halkın reaksiyonu ve Mursi'nin yanlışları hakkında bilgi veren olursa sevinirim.
Tahrir'de milyonlarca insan var. Dün 16 kişi protestolar esnasında hayatını kaybetmiş. Asker, bugün saat 18:30'a kadar Mursi'ye cumhurbaşkanlığını bırakması konusunda ultimatom verdi. Yine okuma yaptığım bir yerde bunun bir darbe girişimi olmadığını, halkın, askeri yanında yer almaya zorladığı belirtiliyor.
Konu hakkında bilgi verebilecek, olayları yakınen takip eden var mıdır? Halkın reaksiyonu ve Mursi'nin yanlışları hakkında bilgi veren olursa sevinirim.
günde ortalama 1,5 paket sigara ve her hafta cuma-cumartesi barlarda harcanan yüzlerce liradan, haftada 1 dal sigara ile 2 bira ve viski bardağında bir duble absinthe'e geçiş hakkında yorumlarınızı alayım.
Merhaba,
İtalya'dan bir kız arkadaşım ve onun bir kız arkadaşı İstanbul'a geliyorlar yukarıda bahsedilen periyot için. Üsküdar'da tam kız kulesinin karşısında bir mimarlık ofisinde (vay anasını) staja geliyorlarmış. O yüzden yine yukarıda belirtilen süre zarfı içerisinde kalmak için kendilerine birer oda ayrılabilecek şekilde bir yuva arıyorlar.
Oldukça tatlı ve temiz/düzenli bir insan arkadaşım; kendisini beyoğlu'nda evimizde 3 ay gibi bir süre ağırlamıştık. Eminim arkadaşı da kendi gibidir. İkisine de kefil olabilirim. İlgilenenler bana müracaat edebilirler.
Teşekkürler.
NOT: İkisi de, ülkemizin bu halinde burada bulunmak için can atıyorlarmış. Evsiz barksız bırakmayalım insanları. Bir süre yukarıda kalabilirse harika olabilir.
İtalya'dan bir kız arkadaşım ve onun bir kız arkadaşı İstanbul'a geliyorlar yukarıda bahsedilen periyot için. Üsküdar'da tam kız kulesinin karşısında bir mimarlık ofisinde (vay anasını) staja geliyorlarmış. O yüzden yine yukarıda belirtilen süre zarfı içerisinde kalmak için kendilerine birer oda ayrılabilecek şekilde bir yuva arıyorlar.
Oldukça tatlı ve temiz/düzenli bir insan arkadaşım; kendisini beyoğlu'nda evimizde 3 ay gibi bir süre ağırlamıştık. Eminim arkadaşı da kendi gibidir. İkisine de kefil olabilirim. İlgilenenler bana müracaat edebilirler.
Teşekkürler.
NOT: İkisi de, ülkemizin bu halinde burada bulunmak için can atıyorlarmış. Evsiz barksız bırakmayalım insanları. Bir süre yukarıda kalabilirse harika olabilir.
(2)
Recep Tayyip Erdoğan'ın hakkında açıklama yaptığı yabancı edebiyatçı kimdi?
dusunuyorumoyleysevurun #584447
Soru başlıkta. Bir ara RTE, bir yabancı yazar hakkında o yazarın çok da sikinde olmayacak bir açıklmada bulunmuştu, aklıma takıldı ama kim olduğunu hatırlayamadım.
Google'a soruyorum, RTE+edebiyatçı+yabancı+açıklama vs. etiketlerle arıyorum ama internet alemi bile bu adamın adıyla sanıyla öyle bir hale gelmiş durumdaki Google bile olduramadı. Bilimum fahri doktora, yok RTE hakkında yazılmış kitaplar vs. aptal saptal sonuçlar çıktı.
Öperim.
Google'a soruyorum, RTE+edebiyatçı+yabancı+açıklama vs. etiketlerle arıyorum ama internet alemi bile bu adamın adıyla sanıyla öyle bir hale gelmiş durumdaki Google bile olduramadı. Bilimum fahri doktora, yok RTE hakkında yazılmış kitaplar vs. aptal saptal sonuçlar çıktı.
Öperim.
Cümlemiz şudur:
"I traded in homework assignments for friendship, then gave each friend a late slip for never showing up on time, and in most cases not at all."
Bu cümle muhtemelen, arkadaş olmak için birilerine ödev vermiş fakat çoğunlukla hiç arkadaş olmak istemeyen insanlar bulmuş birinin cümlesidir. "Late Slip" isteksizliğe bir gönderme yanılmıyorsam bu konteks içinde. Altyazı olarak çevirmem lazım. Kararsız kaldım nasıl bir yapı oluşturmalıyım diye. Yardımcı olabilecek kimse varsa sevinirim.
Teşekkürler
(bkz: ted.com)
"I traded in homework assignments for friendship, then gave each friend a late slip for never showing up on time, and in most cases not at all."
Bu cümle muhtemelen, arkadaş olmak için birilerine ödev vermiş fakat çoğunlukla hiç arkadaş olmak istemeyen insanlar bulmuş birinin cümlesidir. "Late Slip" isteksizliğe bir gönderme yanılmıyorsam bu konteks içinde. Altyazı olarak çevirmem lazım. Kararsız kaldım nasıl bir yapı oluşturmalıyım diye. Yardımcı olabilecek kimse varsa sevinirim.
Teşekkürler
(bkz: ted.com)
Selam!
Belki bileniniz vardır, 16 Şubat'ta Kadıköy'de 7 pink floydlar ve 2 prenses konseri gerçekleşecek. Daha önceki konserlerin hepsi Avrupa yakasında gerçekleştiği için konser öncesinde demlenmelik standart birkaç yerim vardı fakat bu defa gidilecek uygun bir mekan bilmiyorum.
Şansımı zorlayacağım belki ama Taksim'deki The Wall Rock Bar gibi bir yer bileniniz varsa söyleyebilir mi? (Pink Floyd çalar mısınız deyince dudak burun kıvrılmayan bir yer olsun yeter.)
Tam bir kadıköy cahiliyim, evet.
Tenks in edvens
Belki bileniniz vardır, 16 Şubat'ta Kadıköy'de 7 pink floydlar ve 2 prenses konseri gerçekleşecek. Daha önceki konserlerin hepsi Avrupa yakasında gerçekleştiği için konser öncesinde demlenmelik standart birkaç yerim vardı fakat bu defa gidilecek uygun bir mekan bilmiyorum.
Şansımı zorlayacağım belki ama Taksim'deki The Wall Rock Bar gibi bir yer bileniniz varsa söyleyebilir mi? (Pink Floyd çalar mısınız deyince dudak burun kıvrılmayan bir yer olsun yeter.)
Tam bir kadıköy cahiliyim, evet.
Tenks in edvens
Merhaba duyuru ahalisi,
Dün websitemi barındıran turhost'tan veri trafiği limitinin dolmak üzere olduğuna dair bir uyarı maili aldım. İlgili domain baya uzun zamadır görmezden gelinen bir blogu barındırıyor sadece. İlk defa böyle bir uyarı aldığım için nedenini öğrenmek istedim bana şöyle bir link gönderdiler.
cogitoergobum.com
Mayıs ve önceki aylarda kaydadeğer bir aktivite yok iken Haziran ayında abartılı bir aktivite olmuş. Acaba bunun nedeni ne olabilir? İstenmeyen dosya ya da kişiler buna sebep olabilir mi?
Teşekkürler
Dün websitemi barındıran turhost'tan veri trafiği limitinin dolmak üzere olduğuna dair bir uyarı maili aldım. İlgili domain baya uzun zamadır görmezden gelinen bir blogu barındırıyor sadece. İlk defa böyle bir uyarı aldığım için nedenini öğrenmek istedim bana şöyle bir link gönderdiler.
cogitoergobum.com
Mayıs ve önceki aylarda kaydadeğer bir aktivite yok iken Haziran ayında abartılı bir aktivite olmuş. Acaba bunun nedeni ne olabilir? İstenmeyen dosya ya da kişiler buna sebep olabilir mi?
Teşekkürler
Merhaba duyuru ahalisi,
Misal, bir film hakkında ayı gibi böyle 150-200 sayfa analiz yazdınız. Bunu bir yayınevinde yayınlatmak mümkün olur mu sizce? Böyle örnekler biliyor musunuz?
Misal, bir film hakkında ayı gibi böyle 150-200 sayfa analiz yazdınız. Bunu bir yayınevinde yayınlatmak mümkün olur mu sizce? Böyle örnekler biliyor musunuz?
Burada sinyal işleme ile ilgilenen benden başka zavallı var mıdır acaba diye merak ettim. Biometrik, biyomedikal, medical imaging, ses işleme & tanıma, görüntü işleme & iyileştirme, segmentasyon, sıkıştırma vs. terimleri tanıdık bulan kimse var mı ki? Belki başımız sıkışınca birbirimize danışabilirdik.
NOT: Şu anda başım sıkışık değil :)
NOT: Şu anda başım sıkışık değil :)
Soru başlığı çok karşılaştırılabilir bir şey değil farkındayım fakat şunu bir dinleyin:
Ülkemizin güzide bir üniversitesinde elekt. mühendisliği bölümünde y. lisansıma devam etmekteyim. Günlerimin çoğu akademik akademik şeylerle geçiyor. (Paper okuma, paperdaki algoritmaları gerçekleme, bu gerçeklemeleri raporlama, elde edilen sonuçları iyileştirebilir miyim diye kafa yorma-bu minvalde yeni şeyler deneme vs.) Bu soruyu da iris tanıma üzerine 2004 yapımı bir makale okurken karar verdim. [Merak edenler için: How Iris Recognition Works, John Daugman, 2004]
Şimdi, hababam böyle akademik çalışmaları inceliyoruz, bunları MATLAB'de falan gerçekliyoruz fakat adam bu işi yapalı seneler olmuş, ilgili sonuçları veren softwareler ticari olarak satılmaya başlayalı da seneler olmuş. Hoca bize bunu ödev olarak verirken, bundan çok şey öğreneceksiniz biliyorum vs. bir şeyler diyor da, öğrenip de ne yapacağız bilememekteyim:) Hocalardan biri de sen doktora yap hacıt, araştırma grubu kuruyoruz buraya gel çalış falan bilmem ne konuşup duruyor. Doktora desen, temizinden bir 4 sene daha.
Öte yandan y. lisans esnasında bir manyaklık edip bir yerde çalışmaya başladım TÜBİTAK projeleri ile alakalı fakat bu iş çok mesai gerektirdiğinden derslerim için ayak bağı olmaya başlayınca verdim istifayı çıktım gittim, adamlar neredeyse ağlıyorlardı bizi bırakma diye askdjhaskdjhakdh. Çalışmaktan yana bir sıkıntım yok dolayısıyla. Fakat çalışırken de, "lan bu iş de amma sıktı ha, y. lisans n'olacak benim? Daha askerlik var off puff" diye son 1 ay ecel teri döktüm. O zaman da diyordum ki, lan bırakayım şu işi, okulu bitireyim askere gideyim-geleyim. Sonra dönüşüm efsane olsun falan.
Bu durumda, doktora yapan arkadaşlar... Hayatınızı bilime mi adadınız? Doğru düzgün para kazanmak mı istemiyorsunuz? Akademik dünya rahat mı geliyor size? Bir eğitim neferi olmak mı istiyorsunuz? Olayınız ne sizin? :)
Hani hocalara baksam, zavallı hoca okulun verdiği dandik exper netbook'ta MATLAB çalıştırmaya uğraşıyor. Çok parlak değil onların durumu anladığım kadarıyla.
Eyyorlayın bakalım muhabbet olsun, hem ben de sevgilim MATLAB'den biraz nefes almalık uzaklaşmış olurum:)
Ülkemizin güzide bir üniversitesinde elekt. mühendisliği bölümünde y. lisansıma devam etmekteyim. Günlerimin çoğu akademik akademik şeylerle geçiyor. (Paper okuma, paperdaki algoritmaları gerçekleme, bu gerçeklemeleri raporlama, elde edilen sonuçları iyileştirebilir miyim diye kafa yorma-bu minvalde yeni şeyler deneme vs.) Bu soruyu da iris tanıma üzerine 2004 yapımı bir makale okurken karar verdim. [Merak edenler için: How Iris Recognition Works, John Daugman, 2004]
Şimdi, hababam böyle akademik çalışmaları inceliyoruz, bunları MATLAB'de falan gerçekliyoruz fakat adam bu işi yapalı seneler olmuş, ilgili sonuçları veren softwareler ticari olarak satılmaya başlayalı da seneler olmuş. Hoca bize bunu ödev olarak verirken, bundan çok şey öğreneceksiniz biliyorum vs. bir şeyler diyor da, öğrenip de ne yapacağız bilememekteyim:) Hocalardan biri de sen doktora yap hacıt, araştırma grubu kuruyoruz buraya gel çalış falan bilmem ne konuşup duruyor. Doktora desen, temizinden bir 4 sene daha.
Öte yandan y. lisans esnasında bir manyaklık edip bir yerde çalışmaya başladım TÜBİTAK projeleri ile alakalı fakat bu iş çok mesai gerektirdiğinden derslerim için ayak bağı olmaya başlayınca verdim istifayı çıktım gittim, adamlar neredeyse ağlıyorlardı bizi bırakma diye askdjhaskdjhakdh. Çalışmaktan yana bir sıkıntım yok dolayısıyla. Fakat çalışırken de, "lan bu iş de amma sıktı ha, y. lisans n'olacak benim? Daha askerlik var off puff" diye son 1 ay ecel teri döktüm. O zaman da diyordum ki, lan bırakayım şu işi, okulu bitireyim askere gideyim-geleyim. Sonra dönüşüm efsane olsun falan.
Bu durumda, doktora yapan arkadaşlar... Hayatınızı bilime mi adadınız? Doğru düzgün para kazanmak mı istemiyorsunuz? Akademik dünya rahat mı geliyor size? Bir eğitim neferi olmak mı istiyorsunuz? Olayınız ne sizin? :)
Hani hocalara baksam, zavallı hoca okulun verdiği dandik exper netbook'ta MATLAB çalıştırmaya uğraşıyor. Çok parlak değil onların durumu anladığım kadarıyla.
Eyyorlayın bakalım muhabbet olsun, hem ben de sevgilim MATLAB'den biraz nefes almalık uzaklaşmış olurum:)
Merhaba duyurucular,
Benchmark database nedir? Ne değildir?
Örneğin ben birkaç defa biyomedikal sinyalleri işledim. (ECG ve EEG datalarını) Bu datalardan ECG olanını MIT'nin CHB-MIT database'inden almıştım. EEG olanını ise Chicago'daki bir çocuk hastanesinin database'inden almıştım. Zira, incelediğim makalelerde ekseriyetle bu datasetler kullanılmakta idi. Gelelim konuya;
Benchmark database denilen bir dataset topluluğu mu vardır? Mesela medikal işaretleri bulabileceğimiz benchmark databaselere nasıl ulaşırız. Bu halde MIT databaseleri benchmark olarak işaretlenmediyse güvenilir mi değildir?
Bana çok tırt geldi şahsen benchmark olayı. Bunu da şöyle izah edeyim, google aramalarında benchmark database anahtar kelimeleri neredeyse hiçbir sağlam sonuç vermiyor. Benchmark database nedir? Ne işe yarar? Bunları bilmeye ihtiyacım var:)
Benchmark database nedir? Ne değildir?
Örneğin ben birkaç defa biyomedikal sinyalleri işledim. (ECG ve EEG datalarını) Bu datalardan ECG olanını MIT'nin CHB-MIT database'inden almıştım. EEG olanını ise Chicago'daki bir çocuk hastanesinin database'inden almıştım. Zira, incelediğim makalelerde ekseriyetle bu datasetler kullanılmakta idi. Gelelim konuya;
Benchmark database denilen bir dataset topluluğu mu vardır? Mesela medikal işaretleri bulabileceğimiz benchmark databaselere nasıl ulaşırız. Bu halde MIT databaseleri benchmark olarak işaretlenmediyse güvenilir mi değildir?
Bana çok tırt geldi şahsen benchmark olayı. Bunu da şöyle izah edeyim, google aramalarında benchmark database anahtar kelimeleri neredeyse hiçbir sağlam sonuç vermiyor. Benchmark database nedir? Ne işe yarar? Bunları bilmeye ihtiyacım var:)
Öyle sanıyorum ki, bulgarca bu kelimeler. Baba, aile efradı falan olabilir mi? Bilen var mıdır acaba?
Because it's shown, the way we apply, generate and use knowledge is affected by our social and institutional context.
Bu cümlenin çevirisinde biraz sıkıntı yaşıyorum. Anlamada problem yok zira konu hakkında yeterli bilgiye sahibim fakat her dinleyicinin anlayabileceği şekilde nasıl Türkçeleştiririz bu cümleyi?
Aslında cümleyi takip eden diğer cümlelerle birlikte, komünizmin sürekli ciddi olmayı salık vermesi iğnelenecek biraz. Institutional context'ten kasıt odur.
Bi el atarsanız makbule geçer :)
Bu cümlenin çevirisinde biraz sıkıntı yaşıyorum. Anlamada problem yok zira konu hakkında yeterli bilgiye sahibim fakat her dinleyicinin anlayabileceği şekilde nasıl Türkçeleştiririz bu cümleyi?
Aslında cümleyi takip eden diğer cümlelerle birlikte, komünizmin sürekli ciddi olmayı salık vermesi iğnelenecek biraz. Institutional context'ten kasıt odur.
Bi el atarsanız makbule geçer :)
Bleocin 15mg flakon diye bir ilaçtan haberdar olan, kendisi veya bir yakını kullanmış olan var mıdır? Galiba yakın bir tarihte bu ilacın Türkiye üreticisi kapanmış ve ilacın muadili de yokmuş. Halihazırda yalnızca yurt dışından kaçak getirtilerek karaborsada fahiş fiyatlara satılmakta imiş. İşin kötüsü bahsi geçen ilaç kanser hastaları tarafından kemoterapi esnasında kullanılmak zorundaymış. Netice olarak mevcut durumda parası olan yaşarken, parası olmayan kötü bir talihe razı olmak zorunda gibi. Bu konuda sosyal farkındalığı nasıl arttırabiliriz?
Konunun güncelliği hakkında bir bilgim yok ne yazık ki. Konudan bir arkadaşımın annesinin ilaç bulamaması ile haberdar oldum. Fakat eczacı arkadaşlara sorduruyorum ve bu ilacın illegal dolaşımı halen devam etmekte, yani bir çözüm getirilmiş değil. İnternet'te ilaç ismi ile arama yaptığımda herhangi bir şikayet, yakınma vesaire dahi bulamıyorum.
NOT: Bir ayırda varmak adına üstte kalabilir mi bir süre?
Konunun güncelliği hakkında bir bilgim yok ne yazık ki. Konudan bir arkadaşımın annesinin ilaç bulamaması ile haberdar oldum. Fakat eczacı arkadaşlara sorduruyorum ve bu ilacın illegal dolaşımı halen devam etmekte, yani bir çözüm getirilmiş değil. İnternet'te ilaç ismi ile arama yaptığımda herhangi bir şikayet, yakınma vesaire dahi bulamıyorum.
NOT: Bir ayırda varmak adına üstte kalabilir mi bir süre?
Baro avukatlarının CMK görev atamaları ile alakalı bir araştırma yapmaktayım an itibariyle.
Amerikan mahkemelerinde dava esnasında oturup dinleyen, sonra da bir karar verip sözcülerine okutturan jüri var ya, buraya insanları nasıl seçiyorlar bilen var mı?
Çok makbule geçecek.
Teşekkürler
Amerikan mahkemelerinde dava esnasında oturup dinleyen, sonra da bir karar verip sözcülerine okutturan jüri var ya, buraya insanları nasıl seçiyorlar bilen var mı?
Çok makbule geçecek.
Teşekkürler
Evimizin penceresinden dışarı açılan, parmaklıklar dolayısıyla erişemediğimiz ufacık terasımızda hayatını sürdüren bir kedicik bir yavru dünyaya getirdi. Yavruya bir haftadır evimizde bakıyordu. Dün öğleyin tuvaletini yapması için anneyi dışarı bıraktığımda mart ayı başına vurmuş iki maganda kedi tarafından anne kedimiz rehin alındı. Yavruyu dünden beridir besleyemedi. Veterinerden yavru kediler için özel mama ve biberon satın aldım. Sorun şu:
Yavru biberona herhangi bir şekilde ilgi göstermiyor. Bunun üzerine iğnesiz bir şırıngayla mamadan yavrunun ağzına biraz zerk ettim fakat elime alıp beslemeye çalışınca yavru çığlık atıp duruyor. Kokusu gitmesin diye eldivenlerle tutuyorum hayvanı fakat besleme işlemi pek başarılı olmuyor galiba. Havlu serdiğim sepetine koyunca annesi zannedip havlunun her cm2'nde meme arıyor. Bu yavruyu beslemek için daha parlak fikirleri olan varsa müteşekkir olacağım.
Yavru biberona herhangi bir şekilde ilgi göstermiyor. Bunun üzerine iğnesiz bir şırıngayla mamadan yavrunun ağzına biraz zerk ettim fakat elime alıp beslemeye çalışınca yavru çığlık atıp duruyor. Kokusu gitmesin diye eldivenlerle tutuyorum hayvanı fakat besleme işlemi pek başarılı olmuyor galiba. Havlu serdiğim sepetine koyunca annesi zannedip havlunun her cm2'nde meme arıyor. Bu yavruyu beslemek için daha parlak fikirleri olan varsa müteşekkir olacağım.
Bu akşamki derbiyi izleyebileceğim sports bar tarzı bir yer arıyorum. İçip kendinden geçecek, etrafa rahatsızlık verecek insanların olmayacağı bir yer bilen varsa önerebilir mi? Bu mekanda içki içilmeyeceği anlamına gelmiyor tabii ki. İçki satan bir yer olması öncelik.
NOT: mekan taksim ve civarlarında olabilirse iyi olur.
NOT: mekan taksim ve civarlarında olabilirse iyi olur.
Merhabalar duyuru ahalisi.
Telekomünikasyon sektörü devleri olan ERICSSON, VODAFONE, HUAWEI gibi firmaların Ar-ge bünyelerinde gerçekleştirdikleri, speech processing ile ilgili çalışmalar mevcut mudur acaba?
Eğer bu konuda bilgi sahibi değilseniz fakat speech processing'in ilahıyım diyorsanız; sizce bu telekomünikasyon ar-ge si yapan şirketler ne gibi fikir veya inovasyondan hoşlanabilirdi dersiniz?
Teşekkürler.
Telekomünikasyon sektörü devleri olan ERICSSON, VODAFONE, HUAWEI gibi firmaların Ar-ge bünyelerinde gerçekleştirdikleri, speech processing ile ilgili çalışmalar mevcut mudur acaba?
Eğer bu konuda bilgi sahibi değilseniz fakat speech processing'in ilahıyım diyorsanız; sizce bu telekomünikasyon ar-ge si yapan şirketler ne gibi fikir veya inovasyondan hoşlanabilirdi dersiniz?
Teşekkürler.
Başlıkta belirtilen iki sinyal işleme metoduyla iyileştirilecek, modellenecek ve bilimum işlenecek uygulamalar nelerdir? Örneğin radar sinyali veya medikal işaret işleme gibi. Bir Y. Lisans dersi projesi olarak istenmekte. Yardımcı olabilirseniz sevineceğim.
Bir arkadaşımın 10 Kasım Çarşamba günü saat 08:00'da kalkacak uçağına yetişmek için terminalden yenişehir havaalanına gitmesi gerekiyor. Yöntemleri nelerdir?