Selam. Sitenin havuzuna arada gidiyorum ama düzensiz. Bugün gittim geldim, mutlu oldum, devam edeyim artık istedim. Biraz boş vaktim var bu aralar, her akşam 9 gibi çıksam yüzsem diyorum. Başlangıç için ne kadar süre nasıl yüzmeli? Ne kadar dinlenip devam etmeli? Ben yorulana kadar baştan sona kulaç atıyorum. Dinlenip devam ediyorum ama yorucu oluyor. Havuz yarı olimpik sanırım. Kesin sorulmuştur daha önce de, mobildeyim aramaya bakamıyorum. Web veya duyuru linki de verebilirsiniz.
selam
fantastik edebiyatta bolca karşılaştığımız "ölümsüzlük adına ruhunu parçalara bölen kahraman" figürünün çıkış noktası nedir? mitoloji olur, tevrat olur, sümerler, mısırlılar falan olur. bir ilk vardır bir yerlerde herhalde.
örnekler: diablo'daki soulstone'lar, harry potter'daki hortkuluk'lar
fantastik edebiyatta bolca karşılaştığımız "ölümsüzlük adına ruhunu parçalara bölen kahraman" figürünün çıkış noktası nedir? mitoloji olur, tevrat olur, sümerler, mısırlılar falan olur. bir ilk vardır bir yerlerde herhalde.
örnekler: diablo'daki soulstone'lar, harry potter'daki hortkuluk'lar
selam.
en iyisi hangisi? var mı tavsiyeniz?
iyi bayramlar.
anlaşılmadı herhalde editledim.
en iyisi hangisi? var mı tavsiyeniz?
iyi bayramlar.
anlaşılmadı herhalde editledim.
Yani aslında şunu sormaya çalıştım, cihaz değerini kaybetmeden her sene yenisini almak mı mantıklı yoksa 3-4 sene telefon ölene kadar kullanıp sıfırdan tekrar mı almalı?
İphone android tartışması yapmayın rica ediyorum
İphone android tartışması yapmayın rica ediyorum
Bizimkiler ben çocukken ortaklaşa keserlerdi. Sonra dede öldü ortaklık dağıldı. Babam birkaç sene küçük hayvan kasap takıldı sonra bağış falan bi şeyler yaptı galiba. Son 5-6 senedir bu konuda napıyolar bilmiyorum. Sormuyorum da. Sizde de zamanla işin kanlı kısmından sıyrılmalı durumlar gerçekleşti mi yoksa hala çocukların alnına kan basmaya devam mı?
Akşam oturup bira içilecek güzel yerler var mı? Şöyle gürültüyle kafa ütülemeyen türden, sırf efes değil de tuborg ve değişik yabancı biralar falan da olan türden. Bu civara taşınalı bayağı oldu ama şehir merkezinden sonra pek sevip alışamadım. Pek kimseyi de tanımıyorum çevrede ondan bu tarafta oturup bira eşliğinde muhabbet etmek isteyenler de yazabilirler tabii.
Selam. Et ve türevleri konusunda yine bir sorum var.
Elimde bir kişilik antrikot, tuz kekik karabiber kırmızı pul biber ve zeytinyağı var. Başka yağ yok. Teflon tava be ilkel ama iş gören elektrikli ızgara var. O havalı ve cool et tavalarından ne yaIk ki yok. Eldeki imkanlarla en lezzetli nasıl pişirebilirim? Merci
Elimde bir kişilik antrikot, tuz kekik karabiber kırmızı pul biber ve zeytinyağı var. Başka yağ yok. Teflon tava be ilkel ama iş gören elektrikli ızgara var. O havalı ve cool et tavalarından ne yaIk ki yok. Eldeki imkanlarla en lezzetli nasıl pişirebilirim? Merci
Selam. Türkiyede hat alıp iphone 6'ya ilk kez taktım. Henüz hat açılmamış olmalı ki yukarıda servis yok yazıyor. Pin de sormuyor. Gidip bimcell aldığımdan dolayı kartı kestirmek zorunda kaldım. Kart mı bozuldu yoksa pin kodunu operatörü bulunca mı soruyor?
Not: bimcell, adı biraz komik, evet xd
Not: bimcell, adı biraz komik, evet xd
25 yaşındayım. Tarihle yakından ilgiliyim. Aöf okusam da öyp ayağına yurtdışına mastera doktoraya gidebilme şansım var mı?
Aöf'de ortalama kasmak kolay mı?
4 senelik fakülteyi daha kısa sürede bitirmenin bir yolu var mı?
Merci
Aöf'de ortalama kasmak kolay mı?
4 senelik fakülteyi daha kısa sürede bitirmenin bir yolu var mı?
Merci
iş güç aile para siyaset gibi çözümsüz sorunların hiç konuşulmadığı, karşılıklı ilgi beklentisi olmayan, tarafların beni aramadın, nerdesin, napıyosun diye darlanmadığı, trip, kezbanlık katsayısı sıfır olan, tek amaç belirli günlerde yemek yemek, içki içmek, sarhoş olmak, kısaca para harcayıp gülmek eğlenmek, bir gece çıkıp yemeğe içkiye ıvıra zıvıra kişi başı 100-200 harcayıp oh be rahatladım yea demek türünden bir ilişkiye nasıl başlanır, bu türden sevgili nasıl edinilir? Bunun kursu, toplanma merkezi, kriter tartışma üssü falan var mıdır? Çok mu ütopik?
Not: kadın değilim mesaj atmayın.
Not: kadın değilim mesaj atmayın.
Ne kadar baskı yapsanız da, 'algı operasyonu', beyin yıkama çalışmalarına girişseniz de işe yaramıyor. Belli ki hiç yaramayacak. ülkücüsü gezicisi pkklısı dhkpclisi, illegal ya da yasal, silahlı ya da silahsız muhalefet hep bir yerlerden pörtlerken nedir bu hükümetlerin hep benim dediğim olacak inadı? İktidarda kim olusa olsun bunu daha nereye kadar sürdürmeyi düşünüyorlar? Devlet kendini vatandaşın canının önüne nasıl bu kadar rahat koyabiliyor? Kirmizi çizgileri bırakıp masaya oturalım herkes için en faydalısını bulalım, ölen bizim çocuklar, bu ülke hepimizin demek bu kadar zor mu? Nedir lan bu insanların derdi? 1908'den beri darbeler ve ingiliz işgali haricinde neredeyse kesintisiz toplanmış bir meclis var ülke sorunları tartışılsın diye ama seçimler boş, mecliste goygoydan başka bir şey yok. Hala öküz müyüz? Neyiz biz ya?
Böyle genellemelerle konuşan insan gördükçe ifrit oluyorum. Olayları, ilişkileri değerlendirirken devamlı cinsiyet üzerinden fikir yürüten insanlarla karşılaşıyorum ve bireylerin kendi karakterlerini, hayata bakış açılarını hiçe sayan genellemeler üzerinden var olan toplumsal rolleri kabullenmeye zorladıklarını, bir insanın davranışlarının kadın beya erkek olmasından bağımsız olarak kendine ait olduğunu unuttuklarını düşünüyorum. Bu insanlar hem diğerlerini isteyerek ya da istemeyerek belli kalıplara girmeye zorluyorlar hem de toplumda cinsiyet ilişkilerinin düzelmesine, gelişmesine ket vurmuş oluyorlar. Bir de bunu yapanlar sırf vasat eğitim ve toplumsal bilinç almış tipler değil sözüm ona eğitimli, kendini özgür zanneden insanlar ama klişelerin boyunduruğundan kurtulamamışlar. Bu benim düşüncem tabii. Peki sizce kadın erkek iki üç genellemeyle özetlenecek kadar basit midir, hepimiz etrafta gördüğümüz rolleri taklit çabasındaki şempanzeler miyiz yoksa insanları kadınlar erkekler diye ayırmak yerine herkese cinsiyetinden bağımsız olarak insan gözüyle bakmak daha mı mantıklıdır? Fikirlerinizi merak ediyorum.
Son 6 7 saat boyunca seri katillerin ve çocuk tecavüzcülerinin hikayelerini soruşturmaların en derin detayına kadar okudum ve bok gibi hissediyorum. 4chan paranormal'dan girdim, 30 wiki sayfası okudum, reddit'te unsolvedmysteries'ten devam ettim, çeşitli belçika gaxeteleri, the guardian ve wayback machine ile kusma noktadına gelince kendimi durdurdum. Niye yaptın diyeceksiniz, nedense soruşturma hikayelerini okumaktan, cinayetin nasıl işlendiğinden çok kanıt bulma ve soruşturma kısmından büyük heyecan duyuyorum. Ama özellikle belçikadaki korkunç skandalda bürokrasinin üst düzey şüpheliler yüzünden soruşturmanın kapsamını daraltması ve çocukların ailelerinin umutsuzluğu korku vericiydi. Hem beynim yandı hem de siyaset iş ve bürokraside tepedeki insanların bağlantıları sebebiyle her yerde dokunulmaz olmasını yeniden en küçük detayına kadar görmek beni sarstı. Kafa dağıtmak için bir şeyler önerirseniz sevinirim. Gracias.
Şöyle 20 30 lira verip akşam yemeğini aradan çıkarabileceğim bir yer var mı yoksa daha mı pahalı mekanlar?
Selam
İş görüşmesi için ankaraya geldim. 1,5 gün gezebiliyorum. Arabam yok. Avm gezmeyi sevmem. Etnografya, and med müz, anıtkabir, atakule daha önce görüldü. Bakanlıklar tbmm tarafında dolaşasım var. Parklara gidebilirim. Güzel kafelerin restoranların olduğu bir yer tavsiye edebilirsiniz. Karaköy, beşiktaş benzeri yerler var mı burada? Avrupada eski sokak gezen turist misali hacı bayram, ankara kalesi tarafına da gitsem mi dedim ama götümü keserler mi diye de korktum. Başka tavsiyeleri de alabilirim.
İş görüşmesi için ankaraya geldim. 1,5 gün gezebiliyorum. Arabam yok. Avm gezmeyi sevmem. Etnografya, and med müz, anıtkabir, atakule daha önce görüldü. Bakanlıklar tbmm tarafında dolaşasım var. Parklara gidebilirim. Güzel kafelerin restoranların olduğu bir yer tavsiye edebilirsiniz. Karaköy, beşiktaş benzeri yerler var mı burada? Avrupada eski sokak gezen turist misali hacı bayram, ankara kalesi tarafına da gitsem mi dedim ama götümü keserler mi diye de korktum. Başka tavsiyeleri de alabilirim.
(ahret suali)
denize girince yaptığınız tatil tamamlanmış gibi mi hissediyorsunuz? hani parasını verdim denizine de girdim der gibi. ya da checklist tamamlar gibi - denize girilecek, girildi... ya da deniz kenarı bi tatilde denize girmesek mesela o tatil eksik mi geçmiş olur? ya da o yaz hiç deniz kenarına gitmesek yaz tatiline ayıp mı olur?
denize girince yaptığınız tatil tamamlanmış gibi mi hissediyorsunuz? hani parasını verdim denizine de girdim der gibi. ya da checklist tamamlar gibi - denize girilecek, girildi... ya da deniz kenarı bi tatilde denize girmesek mesela o tatil eksik mi geçmiş olur? ya da o yaz hiç deniz kenarına gitmesek yaz tatiline ayıp mı olur?
ya bu niye böyle? yazanlar da hep erkek. he kadınlar da yapmıyo değil bunu ama erkekler bokunu çıkarmış. cancişim badişim, tatlı insan, pek şekerdir, öyle süperdir böyle hiperdir... "yani ben iltifatsız bırakmayayım baktın bi umut bi gün sevişiriz belki" diye mi böyle yazıyolar acaba? olm insanın 20 tane kankası olur mu? kadın yazarlar bundan rahatsız olmuyo mu ki? kadın olunca böyle şeyler hoşa mı gidiyo? iki üç kere mesajlaşılmış, sonra yirmi kişi gelmiş nikimin altına baldan tatlı pamuk şeker falan yazıyo... nası ya...
soru başlıktadır.
Izgarada pişiricem de. Zeytinyağına bulayayım mı yoksa sadece kekik biber falan mı?
Sizce 'kezban' mıdır? Akıllı insanın cinsiyet ayırt etmeksizin her duruma hazırlıklı olması gerekmez mi? Ya adamda yoksa? Kimi kızların surat ifadesi sen nebçim erqeqsin yheaaa dermiş gibi...
Selam
Mart başından beri iphone 6 kullanıyorum. Başlangıçta pili yüzde 50 ye düşmeden tekrar şarj etmeye çalışırken son 1 2 ayda iyice umursamazlaşıp dibine kadar sömürmeye günde 2 3 kere şarja takıp çıkarmaya yarısında çıkarıp dibinde yeniden takmaya falan başladım. Son bi haftay kadar sorun yoktu da dün iyice azıtttım. Oyun oynuyorum falan derken telefon sabaha kadar elimde devamlı şarja tak çıkar . Sanki bugün 2 3 gün önceye göre pil sıçtı gibi. Korkuya kapılıyor da olabilirim. Bir anda değil de uzun vadede eskiyor da olabilir pil. Sizce zarar veriyor muyum yoksa piller artık aşırı kullanım ve tak çıkara değil de zamana mı yenik düşüyor? Varsayımdan öte deneyim paylaşırsanız ellerinizden öperim. Teşekkürler.
Mart başından beri iphone 6 kullanıyorum. Başlangıçta pili yüzde 50 ye düşmeden tekrar şarj etmeye çalışırken son 1 2 ayda iyice umursamazlaşıp dibine kadar sömürmeye günde 2 3 kere şarja takıp çıkarmaya yarısında çıkarıp dibinde yeniden takmaya falan başladım. Son bi haftay kadar sorun yoktu da dün iyice azıtttım. Oyun oynuyorum falan derken telefon sabaha kadar elimde devamlı şarja tak çıkar . Sanki bugün 2 3 gün önceye göre pil sıçtı gibi. Korkuya kapılıyor da olabilirim. Bir anda değil de uzun vadede eskiyor da olabilir pil. Sizce zarar veriyor muyum yoksa piller artık aşırı kullanım ve tak çıkara değil de zamana mı yenik düşüyor? Varsayımdan öte deneyim paylaşırsanız ellerinizden öperim. Teşekkürler.
Sanırım ücrete ek olarak operatörler de biraz tırtıklıyor. En ucuza yapan gibi bir şey var mı?
elimde vista yüklü bir cihaz var. windows 7'ye yükseltmek istiyorum. dosyalarımı yedeklemeden doğrudan yüklesem her şeyi koyduğum gibi bulacak mıyım yoksa her şey sıfırlanıyor mu?
fiyat performans açısından ne dersiniz?
www.hepsiburada.com
amacım iş güç arada da 1 2 yıllığa kadar oyun oynamak ki notebookcheck'te çok fena görünmeyen puanları var. buraya da sorayım dedim.
bi de şu var ki hem çok fiyat farkı yok hem de şahane gözüküyor:
www.hepsiburada.com
www.hepsiburada.com
amacım iş güç arada da 1 2 yıllığa kadar oyun oynamak ki notebookcheck'te çok fena görünmeyen puanları var. buraya da sorayım dedim.
bi de şu var ki hem çok fiyat farkı yok hem de şahane gözüküyor:
www.hepsiburada.com
Normalde insan bacagi parlàmaz diye biliyorum. Killari alinca ustune bi de cila mi cekiyolar napiyolar?
10 ayı geçkin süredir uzaktaydım ve hattımı kullanmıyordum. sınırlı bağlantı diye bir şeye geçmiş kapanmış. aranmıyor mesaj atılmıyor karşıdan da aranmıyor mesaj alamıyor. ne olmuş buna? kaç para yüklesek geçer? çöpe mi atayım noldu numeroma?
selam. farklı bir macera olsun hem de biraz tasarruf edeyim diye paris'ten türkiye'ye eurolines ile sofya üzerinden dönmeyi düşünüyorum. yolculuk 12-13 saat civarı sürüyor. eurolines ile uzun yola giden var mı? deneyimleriniz neler? sıkıntı, güvenlik sorunu yaşama ihtimalim var mı? teşekkürler.
tekli satılıyor mu bir de. merci
Ya bundan kaç yıldır bahsedip duruyorlar ben de merak ettim arka arkaya birkaç bölümünü izledim ilk sezonun da yani ne hikaye ne dünya çevre ne de karakterler özgün. Skyrim benzeri bir ortamda taht peşinde dolaşan tiplerin boş muhabbetleri ve entrikaları. Aşırı İyiler ve aşırı kötüler. Tahmin edilebilir sahneler, ortalama zekalınizleyiciye göre yazılmış klişe diyaloglar. Hikayedeki ilerlemelerin arasını doldursun diye çekilmiş, hiç bir halt gerçekleşmeyen sıkıcı bölümler. Hatta ilerde ne polacağı bile belli şişko kral ölecek sidik saçlı sayko oğlu tahta geçecek belki dayısıyla çatışacak anası arada kalacak kuzeyden garip yaratıklar gelecek ortalık karışacak aksiyon olacak falan. Yani belki ilerleyen sezonlarda kendine geliyordur, belki en sevilmeyen sezon ilk sezondur bilmiyorum da bana çok dandik göründü. Bu muymuş milletin ayılıp bayıldığı game of thrones?
selam. yurtdışındayken türkiyedeymiş gibi ayarlamanın bir yolu var mı? sanki çok fiyat farkı yok aslında da euro ile ödemek istemiyorum. proxy deyip bırakmayınız, yol gösteriniz. gracias
selam
devamlı kazıklandığımı ve verdiğim paranın karşılığını hizmet, ürün olarak geri alamadığımı hissetmekten bıktım. işini kaliteli ve uygun fiyata yapan her türlü esnaf, toptancı, hekim, ajans, lokanta vesairenin sattığı ürünlerin fiyatlarının sektöre ve ürüne göre kategorize edilerek tek tek listeleneceği ve karşılaştırmalı olarak sunulacağı bir site nasıl olurdu? tabii ki çeşit çeşit ürün satılan site var ama bizimki gerçek hayattaki ürünleri listeleyip karşılaştıracak. atıyorum bodrum bilmem ne beach ayran lahmacun 55 tl. yandaki beach'te 25 tl. daha az kazık yemek isteyen yandakine gider gibi (farkındayım çok salak bir örnek). hem de kendini göstermek isteyen, gölgede kalan esnafı keşfedeceğiz. tatil yerlerinde normal halkın gidip memnun kaldığı lokantayı bulacağız. kablo alırken kazıkçı vitrinden değil pasajdaki dipteki amcadan alacağız.
yorum ve notlama kısmı da önemli fakat sitenin tarafsızlığına ve güvenilirliğine gölge düşürmemek için bunun üzerine biraz düşünmek gerekiyor.
nasıl sizce? yapıldı mı daha önce? çalmak isteyen projemi çalabilir şu an ne param ne vaktim var bunu yapacak. fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim.
devamlı kazıklandığımı ve verdiğim paranın karşılığını hizmet, ürün olarak geri alamadığımı hissetmekten bıktım. işini kaliteli ve uygun fiyata yapan her türlü esnaf, toptancı, hekim, ajans, lokanta vesairenin sattığı ürünlerin fiyatlarının sektöre ve ürüne göre kategorize edilerek tek tek listeleneceği ve karşılaştırmalı olarak sunulacağı bir site nasıl olurdu? tabii ki çeşit çeşit ürün satılan site var ama bizimki gerçek hayattaki ürünleri listeleyip karşılaştıracak. atıyorum bodrum bilmem ne beach ayran lahmacun 55 tl. yandaki beach'te 25 tl. daha az kazık yemek isteyen yandakine gider gibi (farkındayım çok salak bir örnek). hem de kendini göstermek isteyen, gölgede kalan esnafı keşfedeceğiz. tatil yerlerinde normal halkın gidip memnun kaldığı lokantayı bulacağız. kablo alırken kazıkçı vitrinden değil pasajdaki dipteki amcadan alacağız.
yorum ve notlama kısmı da önemli fakat sitenin tarafsızlığına ve güvenilirliğine gölge düşürmemek için bunun üzerine biraz düşünmek gerekiyor.
nasıl sizce? yapıldı mı daha önce? çalmak isteyen projemi çalabilir şu an ne param ne vaktim var bunu yapacak. fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim.
Erkeklerin büyük çoğunluğu böyle cyborg gibi kadınlardan mı hoşlanıyor? Hayallerde hep böylesi mi var?
Selamlar. Muhtemelen kimi arkadaşlar bana kızacak ama leopar deseni bir seyler giyen kadınları gördüğümde kafamda doğrudan ahu tuğba-banu alkan türü karakterler ile ile pavyon kadını giyim zevkini harmanlamış, en iyi ihtimalle mağazada önüne konulanı giymekten ötesini beceremeyen bir insan canlanıyor. Size leopar deseni ne düşündürüyor, pozitif negatif merak ettim sorayım dedim. Diğer etiketler: orta yaş görüntüsü, ağır makyaj, varoşluk
bizde bi corsa var, sadece cd player var bunda ve görünürde ses çıkışı yok. bunları telefona bağlayıp spotify falan yardırmak mümkün değil midir? amele gibi cd yakıp çalar tekerlek mi döndürücez?
s46.photobucket.com
s46.photobucket.com
Selam
Ryanair bize boarding pass gönderiyor ya. Bunu bastırmak yerine telefondan göstersek olmuyor mu? Her türlü bastırmak zorunda mıyız?
Ryanair bize boarding pass gönderiyor ya. Bunu bastırmak yerine telefondan göstersek olmuyor mu? Her türlü bastırmak zorunda mıyız?
bunun ne kadarı kilo haneme yazılıyor? ortalama insan niyetine değerlendiriniz.
Bunu görüyorum birkaç gündür orada burada. Neye dayanarak böyle bir şey söylüyorlar?
bu şarkının sözlerinde neden bahsediyor?
eldeki veriler: tasavvuf falan.
önemli sorular: müzikten zerre anlamam ama buselik makamında minörler kullanılıyor herhalde. bunun tasavvufla paraleli ne ki?
mecazi aşka güneşli havalarda inanması doğayı görünce yaradana aşık olması mıdır?
illüminaticiler gibi çok mu abarttım? şarkı çok güzel de her seferinde "ne diyor olum bu" FALAN OLUYORUM.
sözler:
Leyladan geçme faslındayım
Mevlayı bulma yollarında
Leyladan geçme faslındayım
Mevlayı bulma yollarında
Majörler tükendi minörlere yolculuk
Buselik makamına buselik makamına
Aşk için söylenen her söze kandım
Pervane misali ateşe yandım
Gördüğüm her dilber ateştir bana
Mecazi aşka inandım güneşli havalarda
Buselik makamına buselik makamına
Buselik makamına buselik makamına
eldeki veriler: tasavvuf falan.
önemli sorular: müzikten zerre anlamam ama buselik makamında minörler kullanılıyor herhalde. bunun tasavvufla paraleli ne ki?
mecazi aşka güneşli havalarda inanması doğayı görünce yaradana aşık olması mıdır?
illüminaticiler gibi çok mu abarttım? şarkı çok güzel de her seferinde "ne diyor olum bu" FALAN OLUYORUM.
sözler:
Leyladan geçme faslındayım
Mevlayı bulma yollarında
Leyladan geçme faslındayım
Mevlayı bulma yollarında
Majörler tükendi minörlere yolculuk
Buselik makamına buselik makamına
Aşk için söylenen her söze kandım
Pervane misali ateşe yandım
Gördüğüm her dilber ateştir bana
Mecazi aşka inandım güneşli havalarda
Buselik makamına buselik makamına
Buselik makamına buselik makamına
Farenin orta tuşunu kullanabileceğinizi biliyordunuz değil mi?
bu kızların anlatacak hiçbir hikayesi, güzel yüzlerinden başka hiçbir sermayesi yok. sadece gelen iltifatlara teşekkür ederim, küfür edenlere de gerizekaallıı diyorlar. sorularaysa beğendikleri kadar cevap veriyorlar. bu kadar. 2-3 gün gözlemledikten sonra bildirimleri kapatana kadar gördüm ki böyle saat başı kamera açan insanlar var. 16-22 yaş civarı çoğu. bu bir ilgi susamışlığı, kendine güven pompası, bir tür rahatlama ihtiyacı mıdır? nedir ben pek çözemiyorum, hep süper zeki ortamlarda takıldığım için böyle avamı pek tanımıyorum da :(
selam arkadaşlar
ben makarna yemeyi çok seviyorum ve günaşırı makarna yapıyorum. aslında arada antrikot falan da yiyorum ama bal ile yaşadığım sıkıntı sonrasında artık vejetaryenliği tercih ettiğim için bugün bıraktım. fakat makarna süzerken hep başıma gelen ve hiç hoş olmayan bir şey var ki size danışmadan rahat edemiyciğim:
ben ilkokuldayken bir devlet dairesinin lokaline düqüne gitmiştik. arabamızdan tam inmiştim ki okulda az çok popüler, iyi fitbol oynayan ve kızlarla kaş göz yapışan bi arkadaşa denk geldim adı da ali. ali napıyon burda ya derken sandım ki bu da benim gibi davetli. ama bu dedi bana babam burda çalışıyo da yanına geldim. ben de aa ne iş yapıyo şef mi diye sordum, söylemedi. ya üzülme garson falan mı diye sordum, söylemedi. çok ısrar ettim yine babasının orada ne iş yaptığını söylemedi. ben de hiçbir şey düşünmeden hayatıma devam ettim tabii ki. şaşırdım da neden babasının işini söylemediğine. bak sen şu işe yaa.
ama artık büyüdüm ve arkadaşıma ayıp ettiğimin farkına vardım. işin kötüsü her makarna süzüşümde aklıma bu kötü anı geliyor ve ürperiyorum. sizce ne yapmalıyım arkadaşlar? acaba makarnanın üzerine ton balığı döksem geçer mi?
ben makarna yemeyi çok seviyorum ve günaşırı makarna yapıyorum. aslında arada antrikot falan da yiyorum ama bal ile yaşadığım sıkıntı sonrasında artık vejetaryenliği tercih ettiğim için bugün bıraktım. fakat makarna süzerken hep başıma gelen ve hiç hoş olmayan bir şey var ki size danışmadan rahat edemiyciğim:
ben ilkokuldayken bir devlet dairesinin lokaline düqüne gitmiştik. arabamızdan tam inmiştim ki okulda az çok popüler, iyi fitbol oynayan ve kızlarla kaş göz yapışan bi arkadaşa denk geldim adı da ali. ali napıyon burda ya derken sandım ki bu da benim gibi davetli. ama bu dedi bana babam burda çalışıyo da yanına geldim. ben de aa ne iş yapıyo şef mi diye sordum, söylemedi. ya üzülme garson falan mı diye sordum, söylemedi. çok ısrar ettim yine babasının orada ne iş yaptığını söylemedi. ben de hiçbir şey düşünmeden hayatıma devam ettim tabii ki. şaşırdım da neden babasının işini söylemediğine. bak sen şu işe yaa.
ama artık büyüdüm ve arkadaşıma ayıp ettiğimin farkına vardım. işin kötüsü her makarna süzüşümde aklıma bu kötü anı geliyor ve ürperiyorum. sizce ne yapmalıyım arkadaşlar? acaba makarnanın üzerine ton balığı döksem geçer mi?
merhaba arkadaşlar
ben son minik piyırsingini ve ensesindeki küçük dövmesini yaptırdıktan sonra omzundan sallanan rastasına gökkuşağı renkli ip bağlayan ve rastgele yattığı beşinci erkekten sonra skor kaygısını artık bir kenara bırakıp kendini kuşlardan da özgür hisseden üniversite öğrencisi çıtı pıtı bir kızcağızım fakat bir altermondialist olarak kafamı kurcalayan bir soru var, bal.
bal bildiğiniz gibi hayvanları köleleştiren kötü insanların zoruyla üretilen ve o minik hayvancıkların yavrıları için hazırladıkları mamaya el konulmasıyla sofralarımıza ulaşan, tabağına her baktığımda yavrusunu besleyemediği için ağlayan arıcıkları aklıma getirip midemi bulandıran bir sözde besin maddesi. bu boktan dünyada bal yemesem de olurdu herhalde diyorum ama napayım libidom kahrolsun, partnerimin üzerine bal döktükten sonra yalamaya bayılıyorum. partnerimin de hoşuna gidiyor. şimdi ben ne yapayım arkadaşlar :/
unutmadan oylar hedepeye ^^
ben son minik piyırsingini ve ensesindeki küçük dövmesini yaptırdıktan sonra omzundan sallanan rastasına gökkuşağı renkli ip bağlayan ve rastgele yattığı beşinci erkekten sonra skor kaygısını artık bir kenara bırakıp kendini kuşlardan da özgür hisseden üniversite öğrencisi çıtı pıtı bir kızcağızım fakat bir altermondialist olarak kafamı kurcalayan bir soru var, bal.
bal bildiğiniz gibi hayvanları köleleştiren kötü insanların zoruyla üretilen ve o minik hayvancıkların yavrıları için hazırladıkları mamaya el konulmasıyla sofralarımıza ulaşan, tabağına her baktığımda yavrusunu besleyemediği için ağlayan arıcıkları aklıma getirip midemi bulandıran bir sözde besin maddesi. bu boktan dünyada bal yemesem de olurdu herhalde diyorum ama napayım libidom kahrolsun, partnerimin üzerine bal döktükten sonra yalamaya bayılıyorum. partnerimin de hoşuna gidiyor. şimdi ben ne yapayım arkadaşlar :/
unutmadan oylar hedepeye ^^
tabii ki ufakken yem olduğum oluyor ama neredeyse oyuna her girdiğimde ilk 10-15 dakikada ilk 10'a giriyorum. neredeyse orta puanları aşmayı başardığım her seansta bir şekilde birinci oldum. iyi oyuncu muyum, şanslı mıyım, normal mi?
not: ağır işsiz olduğum kesin zaten de...
not: ağır işsiz olduğum kesin zaten de...
selam
muhtemelen kafanızda bi şeyler canlandı başlığa bakınca. biz burdaki orta sınıf ve üzeri insanlar insanların giyinişine bakıp onları göze hoş görünmemekle eleştiriyoruz ama bu insanlar bu giysileri bir şekilde alıp giyiyorlar. parasızlıktan veya zevksizlikten, bilmiyorum. ama benim anlamadığım şey bu incikli boncuklu simli gösterişli abartılı tuhaf renkli giysileri üreten insanların ne düşündüğü. yani mesela bi sıfır noktası olsun, mesela h&m, c&a, hatta lcw ve defacto gibi giriş seviyesi ve ne çirkin ne güzel olan ürünler üreten firmalar. yani bunları giyince bile insanın az birazdan normale doğru güzel görünmesi mümkün iken niye ucuz giysileri üreten tasarımcılar-atölyeler yukarıda bahsettiğim türden ıvır zıvır üretmeye devam ediyorlar? bir sıfır noktasından hareket etseler olmaz mı? sonuçta kullanacağı yine ip, kumaş, lastik, düğme. tasarım fiyata ne kadar etki edebilir? acaba bizdeki mainstream giyim zevkinin ötesinde, aşağı gördüğümüz için tadına varamadığımız ayrı bir giyim zevki mi hakim? yani nedir bu çirkinlik? arz talep nereden geliyor? kim neye göre tasarlayıp piyasaya sürüyor yav bu giysileri?
ekleme: aynı zevksizliği iç çamaşırı ve fantezi ürün gibi insanın temel ihtiyacını karşılama noktasını geçtikten sonra cidden özenerek aldığı ürünlerde de görebilirsiniz. bilinen markalar haricinde türk iç çamaşırı sitelerine baktığınızda göreceğiniz ürünler, dantelliler, fantezi kısımları bana göre mide bulandırıcı ama talep var ki satıyorlar bunları. nasıl pisiz biz ya :(
muhtemelen kafanızda bi şeyler canlandı başlığa bakınca. biz burdaki orta sınıf ve üzeri insanlar insanların giyinişine bakıp onları göze hoş görünmemekle eleştiriyoruz ama bu insanlar bu giysileri bir şekilde alıp giyiyorlar. parasızlıktan veya zevksizlikten, bilmiyorum. ama benim anlamadığım şey bu incikli boncuklu simli gösterişli abartılı tuhaf renkli giysileri üreten insanların ne düşündüğü. yani mesela bi sıfır noktası olsun, mesela h&m, c&a, hatta lcw ve defacto gibi giriş seviyesi ve ne çirkin ne güzel olan ürünler üreten firmalar. yani bunları giyince bile insanın az birazdan normale doğru güzel görünmesi mümkün iken niye ucuz giysileri üreten tasarımcılar-atölyeler yukarıda bahsettiğim türden ıvır zıvır üretmeye devam ediyorlar? bir sıfır noktasından hareket etseler olmaz mı? sonuçta kullanacağı yine ip, kumaş, lastik, düğme. tasarım fiyata ne kadar etki edebilir? acaba bizdeki mainstream giyim zevkinin ötesinde, aşağı gördüğümüz için tadına varamadığımız ayrı bir giyim zevki mi hakim? yani nedir bu çirkinlik? arz talep nereden geliyor? kim neye göre tasarlayıp piyasaya sürüyor yav bu giysileri?
ekleme: aynı zevksizliği iç çamaşırı ve fantezi ürün gibi insanın temel ihtiyacını karşılama noktasını geçtikten sonra cidden özenerek aldığı ürünlerde de görebilirsiniz. bilinen markalar haricinde türk iç çamaşırı sitelerine baktığınızda göreceğiniz ürünler, dantelliler, fantezi kısımları bana göre mide bulandırıcı ama talep var ki satıyorlar bunları. nasıl pisiz biz ya :(
az çok içinde bulunduğumdan biliyorum, bu tiyatro-oyunculuk ortamları bol sevişme dönen, nispeten özgür bir yaşam süren insanların içinde bulunduğu yerler. zaten işin gerektirdiği çalışmalar-atölyeler de dindar-çekingen-tabuları olan insanlara uygun değil. LAİKÇİ ORTAM YANİ, LAİKÇİ, BATICI.
sonra bakıyorum akp reklamında amatör ya da değil, birilerini bulup oynatıyorlar. emin olun o insanlar sokaktan geçen rastgele toplanmış adamlar değil (her ne kadar salam yese de o eleman bile ajanstan bulunmuş, belli).
yani bu işi yapan insanla bağdaştıramadığımdan soruyorum, yoksa anlıyorum para için tabii ki ama tamamen profesyonel mi yapıyorlar bunu? çevreleri dışlamıyor mu bu insanları? olum tiyatrocusun akp reklamında oynuyosun, elinden gelse kızlı erkekli çalışıyosunuz diye tiyatroyu kapatacak adamlar bunlar. nasıl bir rızık peşinde koşmadır bu ya?
not: "bütün tiyatrocular akp muhalifidir" genellemesi sorumun zayıf noktası, lütfen orasını fazla kurcalamayınız :(
sonra bakıyorum akp reklamında amatör ya da değil, birilerini bulup oynatıyorlar. emin olun o insanlar sokaktan geçen rastgele toplanmış adamlar değil (her ne kadar salam yese de o eleman bile ajanstan bulunmuş, belli).
yani bu işi yapan insanla bağdaştıramadığımdan soruyorum, yoksa anlıyorum para için tabii ki ama tamamen profesyonel mi yapıyorlar bunu? çevreleri dışlamıyor mu bu insanları? olum tiyatrocusun akp reklamında oynuyosun, elinden gelse kızlı erkekli çalışıyosunuz diye tiyatroyu kapatacak adamlar bunlar. nasıl bir rızık peşinde koşmadır bu ya?
not: "bütün tiyatrocular akp muhalifidir" genellemesi sorumun zayıf noktası, lütfen orasını fazla kurcalamayınız :(
selam
dün akşam 19:30'da süpermarketten (lidl) paketli vakumlu antrikot aldım. o saatte dolaptan çıktı yani. donuk değildi. eve geldim, biraları yerleştirirken eti dolaba koymayı unutmuşum. sabah 7'de fark ettim. hemen buzluğa attım. aradan yaklaşık 12 saat geçmiş. sıcaklık oda sıcaklığı. et bozulmuş mudur?
dün akşam 19:30'da süpermarketten (lidl) paketli vakumlu antrikot aldım. o saatte dolaptan çıktı yani. donuk değildi. eve geldim, biraları yerleştirirken eti dolaba koymayı unutmuşum. sabah 7'de fark ettim. hemen buzluğa attım. aradan yaklaşık 12 saat geçmiş. sıcaklık oda sıcaklığı. et bozulmuş mudur?
dini bir realite olarak kabul ederekten, eleştirirken dalga geçme, aşağılama seviyesine varmamak, dini içindeki iyi özelliklerin alınması gereken bir kültür ögesi olarak görmek akıllıca bir davranış değil midir?
tabii ki son tahlilde herkes 'doğru' yolu bulsun isteriz. ama iletişim yolu olarak yumuşak bir yolu seçmek son tahlilde daha faydalı olmaz mı?
not: dine inanmıyorum
tabii ki son tahlilde herkes 'doğru' yolu bulsun isteriz. ama iletişim yolu olarak yumuşak bir yolu seçmek son tahlilde daha faydalı olmaz mı?
not: dine inanmıyorum
Özetle bu hödüklere aşık olup veya olmayıp evleniyorlar, sonra da dayak yıyıp ölüp gidiyorlar diyecektim. Biraz genelleme olacak ama hangi adamın kadın dövüp dövmeyeceği üç beş gün vakit geçirsen anlaşılır az çok konuşmasından bakışından davranışından. Zorla evlendirilenler harici soruyorum, kızlar niye böyle hayvanlara prim verip peşinden gidiyor? Erkeğin üstün olması gerektiğini o kadar kanıksamış bir kadınlık anlayışı var ki dayak yerken bile kocam haklı diyen hatta zevk alan kadınlar olduğunu düşünüyorum.
efendi adam peşine düşüyor mu? efendi adam "bu kız kim bilir eskiden nasıl bir sosyal hayat içindeydi, bunla evlensem feysbuku telefonu susmaz, bunla başa çıkamam ben" diye düşünüyor mu? insanlar yaşadıkları çılgın hayattan ve geçmişlerinden pişman oluyor mu? yargıladığım için değil de merak ettiğim için soruyorum.
not: tabii genelleme yapmıyorum. her kız evde kaldım sendromuna girecek değil. herkesin hayatına kimse karışamaz, kimse ben bunu yaptım ettim diye pişman olacak değil. bence erkekler de pişman olsun falan filan, hatta kimse pişman olmasın hiçbir şeyden. içinde bulunduğumuz sosyal gerçeklik içerisinde sorulmuş bi soru bu.
not: tabii genelleme yapmıyorum. her kız evde kaldım sendromuna girecek değil. herkesin hayatına kimse karışamaz, kimse ben bunu yaptım ettim diye pişman olacak değil. bence erkekler de pişman olsun falan filan, hatta kimse pişman olmasın hiçbir şeyden. içinde bulunduğumuz sosyal gerçeklik içerisinde sorulmuş bi soru bu.
sondaki t neden okunuyor? araplar okumuyor o t harfini. hayat heyaaa oluyor mesela.