*şu zamana kadar tutturamadığım öğretmenlik dışında başka hangi işlerin bana göre olduğuna hala karar verememiş birisiyim.
*ama hep içten içe butik mutfak hayalim vardır. yemek yemeye ve yapmaya bayılırım.
*kendimden cahil olduğunu hissettiğim/anladığım kişilerin benim üstüm olması gibi bi dünyayı kabul edemediğimden patron konusunda diken üstündeyim. yapamam yani.
*okumak için eskişehir'de geçirdiğim zaman dışında ankara'da yaşadım. iş için öncelik ankara düşük ihtimal izmir olursa eskişehir, çanakkale gibi ferah yerlere gönüllü biriyim.
bu kadar madde sanırım içinden çıkamadığım durum konusunda sizlere yardımcı olacaktır. 3. maddede bahsettiğim hayalimi iki arkadaşımla beraber kurardık. o arkadaşlardan birinin(kendisi aşçılık mezunudur) anne-babası biz 3ümüze bir teklifte bulundular. tekirdağ-mürefte'de 100 kişinin aynı anda yemek yiyebileceği(içkili) bir mekanın devrini alıp bizim işletmemizi teklif ettiler. bu mekan sezonda 4 ayda 400bin ciroyu görmüş bir yermiş rezalet işletmesiyle. annesi zeytincilikle uğraşan bir işletme uzmanı babasıysa balıkçı teknesi olan ve kırmızı etten müthiş anlayan bir mali müşavir.
3. kişimiz benim bu hayatta en çok eğlendiğim ve yakın gördüğüm, her yerde beraber olmayı zorladığımız can ciğer dostum. kendisi görsel iletişimci. kamera arkası, grafik, tasarım işleri falan. 7 senedir istanbul'da yaşıyor, 6 senedir istanbul'da bir kız arkadaşı var(ciddiler) ve son 1 senedir işsiz ve iş bakınan aylak 1. ben, oyunculuk hevesimi almış, geleceği olmadığı için yeni işler kovalayan aylak 2. teklifçilerin kızıysa aşçılık okulu okumuş iş bakınan bir aylak 3.
gelelim asıl karın ağrısına, evet derek 15-20 gün içinde komple şarköy taraflarına gidilip sezona(mart) hazırlığa başlamamız gerekiyor. sonra sezon başlayacak, 7 ay. ardından tekrar kış falan filan diye bu düzen yürür gider. peki biz, kış sezonunda nispeten rahatlayacak 3 arkadaş olarak bu teklife nasıl bakmalıyız? bir ankaralı 2 istanbullu 26-28-29 yaşlarında 3 genç orada ne kadar yapabilir?
evet çok güzel bir fırsat farkındayız, iş tutarsa 3-5 sene içinde yapacağımız birikimle oradan çıkıp muhtemelen istanbul'da bir yer açacağımızı hepimiz biliyoruz, hep orada kalamayız, kanımız kaynamada. iyi bir geleceğe güzel bir zemin fırsatı bu, farkındayız. ama ya tutmazsa diyoruz. 1buçuk sene uğraşıp tekrar boşa çıkmak riski de var..
offf. artı eksi yardırın lütfen, bi şeyler duymaya ihtiyacım(ız) var.
önünüzde böyle bir fırsat varsa ve yapacak daha iyi bir işiniz yoksa (ki yok görünüyor) deneyin. tutarsa alır yürürsünüz, tutmazsa canınız sağ olsun.
Bence insan hayatında 1.5 sene çok çok küçük bir zaman. İnsanın işe giderken ayağının geri geri gitmemesi, işini mutluluk içinde yapması da çok büyük bir lütuf. Risk düşük, mekanın verileri belli. Alınmaya değer bir risk olduğunu düşündüm. Hatta 'risk' demeye bile dilim varmadı.
Başarı için belli noktalarda elimizi taşın altına koymamız gerek. Bu da o anlardan biri bence. Başarılar.
beni de alsanıza.
liman 2'yi mi alıyorsunuz yav doğru söyle.
hayatınız boyunca yapmak istediğiniz işin şansı ayağınıza geliyor, bu kadar iş bilen insanla vsyle beraber ben sorun ne onu anlamadım. tam kilit yaşlarınız, yıl kaybı boşa geçen süre koyar falan diye çok takılmışsınız herhalde de bu kadarcık risk almadan istediğiniz bir işi yapmaya başlayamazsınız zaten. hepinizde de bir bakınma hali varmış. yardırın. açılınca da adres verin, yaz zamanı gidecek mekanımız olsun. bol şans.