insanoğlu çooook uzun yıllar acıktıkça yemiş, acıktıkça avlanmış, toplamış... şimdiki gibi yarım saatte yemeğe ulaşamamış. öğünleri belirsizmiş.

sanırım tarım toplumlarından önce depolama bilgisi de yokmuş.

bu halde acıktıkça yemek daha sağlıklı olamaz mı?

"hmmm. saat 12 o zaman öğle yemeği yemeliyim." tutumu sağlık için zararlı değil midir? acıkmadıysan akşama doğru ya da gece 22'de ye? yanlış mı?

edit: diyabet vb. durumlar hariç.

 

konu hakkında özel ya da mesleki bir bilgiye sahip değilim acıktıkça yemek mantıklı fakat günümüzde okul var iş var modern hayatta acıktığımız zaman yeme lüksüne pek sahip değiliz, öğünler arasında yeterince acıkmış oluyoruz zaten, kişisel olarak günde iki öğün bana yetiyor dersen bilemem :)

bir de öğünler arası zaman uzayınca bi oturuşta ihtiyaçtan fazlasını yeme durumu var, kısa zamanlı atıştırmalar bunu da önlüyor kişisel deneyimim :)

freebird5406_2

zaten sağlıklı olan da o.
günde 2 öğün yemek en sağlıklısı diyor karatay da. eğer sabah çok erken kalkıp gece geç yatıyorsan 3 öğün de olur. ama acıkmadan yemeyin, ara öğün saçmalığını yapmayın diyor

sta

Sen ava gidiyor musun, avlaniyor musun? Hayvan izlerini takip ediyor, tamamen dogal besleniyor, havasindan suyundan zehirlenmiyor, henüz daha insanoglunun tanimadigi hastalik ve salginlardan uzak misin?

Magaralarda yasanilan dönemde. Tek örnek alip bugüne uyarlamak iyiymis.

Sen alerjiksin, süt sindiremiyorsun, selüloz sindiremiyorsun, yediklerinde hayir yok, vitamin ve besin takviyeleriyle güclendirilmemis seyler yesen, yamulur kalirsin. Sindirim sistemin bile degismis, yasam kosullari degismis, dünya ve insan degismis. Beslenme aliskanliklari da degisecektir elbet. Günümüz modern sisteminde is okul vs herhangi bir parcasiysan aciktikca yemen ama düzenli yemen gerek. Bir ögünde ökküz gibi yiyeyim sonra acikinca bakariz degil, her ögünü dengeli düzenli beslenmen gerek. Bir sonraki ögüne tok girmemen gerek. Basarirsin. Zor degil.

wiillii

e aciktikca yemiyor mu zaten herkes?

cilgin fantezilerin adami

glisemik indeks diye bir muhabbet var. bazı bezinler kan şekerini yavaş yavaş arttırıp yavaş yavaş azaltıyor. bazılarıysa pata küte arttırıp pata küte azaltıyor. bu pata küte arttırıp azaltanlar glisemik indeksi yüksek olan besinler oluyor.

mesela patates, beyaz ekmek, beyaz pirinç üçlüsüyle yediğin bir yemekten sonra kan şekerinin hızlı yükselip azaldığı için kısa sürede açlık hissediceksin.

bunun için öyle her açlık hissettiğinde değil de. kendine mantıklı süreler koyabilirsin. mesela sabah 8 de kahvaltı öğlen 12 de öğle yemeği akşam 6 gibi de akşam yemeği olabilir. aralarda 4-5 saat fark olmalı. öte yandan diyelim bu öğün aralarında acıktın. açlıkla mücadele etmene gerek yok. yine glisemik endeksi düşük besinlerden kendine ufak atıştırmalıklar seçerek ana öğüne kadar kendini taşıyabilirsin.

tabi bu arada acıkmadıysan elbet ana öğün saatini yarım saat bi' saat erteleyebilirsin zorunlu saatler olmak zorunda değil. bi' de akşam yemeğini ertelememek lazım. vücut günlük sindirim işlemlerini 7 den sonraya bırakmıyor. 7 bitiriyor diye okumuştum.

bunların hepsi genel kültür derlemesi bilimsel makalelerden okuduklarım. sen yine de iyice araştır.

terspeygamber

onların yediğiyle-hayat şartlarıya senin yediğin-hayat şartların arasında dağlar kadar fark olduğunu unutma. "Acıktıkça yemek" demek çok basit gibi görünse de sağlık koşulları, bulunulan ortam, harcadığın enerji, yaş, uyku düzeni, spor geçmişi ve halihazırda gerçekleştirilen fiziksel aktiviteler, yediklerinin makro cinsinden değerleri, acıkmayı ve tok kalmayı hızlandıran doğal veya doğal olmayan araçlar (sigara-alkol-kahve-tatlı-k.yemiş gibi yiyecek veya içecekler) ve stres gibi uzayıp giden sorular yumağı detayda düşünülmesi gerekenler. Ama kabaca bakıldığında bahsettiğin durum bence doğrudur.

EK: aklıma diyabetli değil de skinny tipleri getirdin, elde çay-kahve sigara ile uzun süreler acıkma hissetmeden ve buna kendini alıştırmış kişiler. Yemek yemeyi de sevmez bunlar, külfet görürler, böyleleriyle aynı sofrada bulunmanın tadı da olmaz.

candanag

Ara ogun sacmaligini yapabilirsin. Aralarda acikmiyorsan ara ogun yapmak sacmaliktir. Ama acikiyorsan ara ogunlerde de ufak ufak atistirirsin, sacmalik falan degil o. Lanet olasi vucudunuzu ac birakmayin, dengeli beslenin yeter, ac kalmayin, caninizin istedigini de yiyin. Evet acikinca yemek dogru olan. Ama zaten duzenli saatlerde yatip kalkip yemegi de duzenli yiyorsan istesen de istemesen de saat 12'de (yani vucudun alistigi saatde) yemek saati gelir cunku saat 12'de acikirsin.
Aciktikca hep yiyip, parmagini kipirdatmadan 365 gunu geciriyorsaniz sikinti tabi.

stavro

Yemekle ilgili her düşünce suistimale açık oluyor. Özellikle bizim gibi pisboğaz toplumlarda. Acıktıkça yemek yemek sağlıklı mıdır? Evet sağlıklıdır. Fakat böyle deyince gidip pizza hamburger gibi boş kaloriler içeren ürünler tüketip yarım saatte bir acıkabilirsin. Biz "Acıktıkça yemek ye" deyince bu adam da böyle bir şey yapabiliyor. Halbuki burada dikkat edilmesi gereken detay, öğünlerde sağlıklı gıdalar tüketmek. Misal sen bir öğünde 200 gram tavuk göğsü ve salata yediğinde, bunun sindirimi yaklaşık 5/6 saat sürer. Yani sen herhangi bir hormonal probleme sahip değilsen 5/6 saat acıkmazsın. Öğle 1'de yemek yesen akşam 7'ye kadar onunla kalabilirsin. saat 7'de akşam yemeği yesen yatana kadar başka bir şey yeme ihtiyacın olmaz. Acıktıkça yemek yeme mevzusu bu. Yoksa abur cubur tüketip yarım saatte bir acıkanlar için geçerli değil. Tabii ben kahvaltı yapmadığım için 2 öğün üzerinden değindim. Reçele Nutella'ya yüklenmeden, yani insülin salgılatmadan sağlıklı bir şekilde kahvaltı yapan biri öğle yemeğine kadar acıkmaz. Zaten sabah herhangi bir enerji tüketimin olmadığı için normalde de acıkmaman lazım.

angelus

dengeli beslendikten sonra esas problem olan yemek saatleri değil, hareket eksikliği. geçmişteki insanlar sürekli hareket halindeydi ve yedikleri yiyeceği yakıyorlardı. şimdi tamamen farklı bir insan yaşamı mevcut. insan vücudu yediği her fazla yemeği nolur nolmaz diye depolamaya meyillidir. binlerce yılda kodlanmış genetik bunu gerektiriyor çünkü. o yüzden az ama sık yemek çok önemli. vücuda kıtlıkta olmadığını anlatman gerekiyor ki depo yapmasın.

fayfim

Bizdeki doktorlar vücudun tek enerji kaynağının karbonhidrat olduğunu düşünen bi boktan anlamayan tırt doktorlar. O dönemdeki insanlar tamamen ketojenik beslenen insanlardı. Yani beslenmelerinin %70'ini hayvansal yağlar, kalanını proteinler oluşturuyordu. Sağda solda buldukları kök bitkiler de lifleri sayesinde sindirimlerini düzenliyordu. Sağlık açısından hiçbir sıkıntıları yoktu. Tarım şunun şurasında 10 bin yıldır var. Tarih öncesi yaşayan canlıların fosilleri incelendiğinde enfeksiyon tipi hastalıkları saymazsak sağlık sorunları nedeniyle öldükleri tespit edilen canlı sayısı çok düşük. Sağlık problemleri tarımın icadıyla birlikte ortaya çıktı. Ha ama sen doktorlara baksan karbonhidrat mükemmel bir kaynak der. Hepsi sığır. Günlük kalori ihtiyacının en fazla %10'u sebze kaynaklı karbonhidrat olduktan sonra, ki o da tamamen vücuttaki toksinleri atmak ve lifleri için, kalan miktarın yağ ve protein oranı senin beslenme şekline göre değişir. Ben %10 karbonhidrat %60 yağ %30 protein alıyorum. Proteini hayvansal kısmı yüksek olmak üzere bakliyat ve hayvansal karışık olarak alıyorum.

angelus

@ya ben lan neyse
çok sağlam bütçen-imkanın yoksa ve büyük şehirde yaşıyorsan muhtemelen marketten alacaksın et gibi ağırlıklı protein içeren ürünleri ve malum zincirleme sebepler yüzünden yine aslında tam sağlıklı beslenmiyor olacaksın. Ha bunu tamamen bırakıp vejeteryan-vegan beslenmeye güzelleme yapan ve "Forks over Knives" adlı belgeseldeki gibi bilim adamları aracılığıyla bunu ispatlamaya uğraşanlara da kendini tamamen bırak diyemem ama bunun ortasını bulmak daha doğru geliyor bana.

EK: imkan dahilinde orman olur deniz olur avlanmaya çıkıp atalarımız gibi endüstri ile buluşmamış protein kaynaklarına bir tutam da olsa sahip olmak lazım, kar kardır.

candanag
1

mobil görünümden çık