Sorun evlilik öncesi ayrılığı ile ilgili... Bazı büyük sorunlar yaşadığı ilişkisinin bitmesi sudan bir olay nedeniyle olmuş. Kendisi zaten yaşadığı birkaç hadise sebebiyle bunun bitmesi gerektiği noktasında çalkantılıymış. Hele kendi cihetinde bardağın taşımına neden olan hadiseyi biraz utancından biraz da ilişkiyi bir şekilde sürdürürsek varsın ben bunu yutarım çaresizliğiyle içine atmış. Birden bire olaylar gelişince dediğim gibi, içine batanları bile konuşmadan ayrılık gerçekleşmiş.
Bunun üzerine karşı taraf ilişki bitiminde yazılan dev maille sen şöylesin sen böylesin diye buna epey bir giydirmiş... Bizimkisi o anki kararla ağır şeyler yazıp da hem kendisini hem karşıdakini üzmemek düşüncesiyle karşılık yazmamış ancak karşı tarafın fütursuzca suçlamaları ki bunlardan birçoğu gerçek dışı, çarpıtmaymış canını epeyce sıkmış -gerekirse örnek verilebilir burası için-.
Şimdi arkadaş diyor ki yarın bir gün öyle ya da böyle yeni bir ilişkiye başlayacak, bu neden bitti diye sorulduğunda aklına mailinde yazdığı ıvır zıvır şeyler gelip de kendini hepten masum kabul etmesin. Yediği haltın ne olduğunu bilsin. Ha, karşı tarafa söyler yahut söylemez, beni ne ilgilendirir; ama en azından vicdanında -varsa- bunun ağırlığını taşısın. Bana yaşattığı utancı hiç olmazsa biraz, kendi yaşasın. O yüzden mailine karşılık olsun diye bunu ona bildiren bir eposta yazayım.
Ne dersiniz, suskunluğunu bozup yazsın mı, yoksa peşini hepten ko'sun mu? Ne hali varsa görsün desin mi?
Lütfen cinsiyet ve yaş belirtir misiniz, bir sakıncası olmaz ise tabii.
başta bahsettiğiniz olay ne ola ki? yutarım demiş arkadaşınız ve bu olay şayet bir mail yazılırsa yüze vurulacak yanlış anlamadıysam. ama ayrılığın ardından maziyi çarpıtan bir insan muhtemelen yediği haltın da farkındadır, yüzünün kızaracağını pek sanmam. bir de arkadaşınız kadın mı erkek mi?
19 / k
Arkadaşınız cevap yazsa dahi yazacağı kişi, yani eski nişanlısı arkadaşınızın yaptığı ithamlara mutlaka kendi kafasında bir kılıf bulacaktır ve vicdanını rahatlatacaktır, yani ilişkideki anlaşmazlıkta kendine düşen sorumluluğu üstlenmeyi reddecektir. Gönderdiği mailde suçlamalar, gerçekdışı çarpıtmalar olması bana böyle düşündürüyor. Diğer taraftan arkadaşınız da kendisini haklı gördüğü için ilişkiye dışarıdan bakıp kendi hatalarını görmüyor olabilir. En sağlıklısı zamana bırakmak. Bir şey yazılacaksa da öfkeyle, hırsla, egoyla yazmamak sağlıklı olacaktır.
30 / K
Amma gereksiz laf kalabalığı yapmissiniz. Bir paragraflik şeyi uzatmış da uzatmissiniz.
Cevap: mail atmasın. Yoluna baksın.
25k
whimsical bacının da dediği gibi; böyle insanlara laf anlatamazsın. bunlar her ne olursa olsun kendilerini haklı çıkaracak düşünce yapısıyla sarmallanmış dna'lara sahiptirler. bu gibi insanlara verilecek ders onları iplememektir..
"amma da tatava yapmışsın be kezo, yazdıklarının onda biri gerçek olsa üstünde düşüneceğim ama ne sen ne de yazdığın palavralar beş dakika üstünde durup düşünmeye değmez. sana cevabım oks kanka."
gibisinden hiç sallamayan kısa bir cevap atsın, rahatlasın. uzun uzun ve açıklayıcı şeyler yazarsa karşı taraf kendini daha da yükseğe çeker, göt tavan yapar.
edit: 26, erkek.
zannediyor musunuz ki arkadaşınız o maili yazarsa, karşı taraft da "haa öyle miymişim ben, tamam suçumu bildim şimdi haksızmışım meğerse" desin. Sadece ayrılık sürecini daha sıkıntılı hale sokmuş olacak.
Ne hali varsa görsün desin, yoluna baksın.
33/ K
karşı tarafa ne yazarsa yazsın düşünceleri değişmeyecek. insanoğlu kendini haklı çıkarma içgüsü taşır.
ancak arkadaşın yazmasa senelerce bu içinde kalacak. "la diyemedim ya la" diye iki de bir aklına gelecek.
benim tavsiyem karşı tarafın çok da tınn olacağını bilerek içindekileri kussun. sonra kendi yoluna baksın.
not: muhtemeln kız da cevap niteliğinde 2. bir mesaj yazacaktır. o zaman arkadaşın aman ha cevap yazmasın. kız bu niye bana cevap yazmıyor diye kudursun dursun.
karşı tarafı hiç nazara almadan kendisi ne istiyorsa onu yapmalı. yani kendisi cevap yazmak, içini dökmek istiyorsa yapsın. kendisini itham eden eski sevgili şu an için dendiği gibi laf anlamayacak ve kendini aklayacak ama zaman içerisinde, durum soğuyunca alması gereken mesajı alır. ama bu önemli mi? bence değil. bitmiş gitmiş. vicdan azabı duysa ne olur, kime ne fayda sağlar?
arkadaşınız ileride mutlu olacağı biriyle karşılaşınca bunların bir önemi olmadığını daha iyi idrak eder.
31/K
içinde kalmasın, yazsın. bunu de kendi iyiliği için yapsın. yazmazsa içinde kalacak ve boşu boşuna hırslanacak. gerek yok. yaz kurtul önüne bak...
32/k
içinde kalmasın yazsın +1
35/k
Ammaaan bir şey yazmasın. Kendini haklı gören haklı görmeye devam eder. Benzer anılarım var (devam eden cevaplaşmaların sonunda 8 sayfa dolusu çemkirme mektubu + 2 uzun mail ile sırf ben sustuğum için biten) çok eminim sırf derdini anlatmaya çalışırken arkadaşının canı sıkılır (28 F)
hicbir sey anlamadim.
valla yazmazsa içinde patlar her şey arkadaşının o yüzden yazsın maili.
amma velakin olayın çirkefleşmesi uzaması da mümkün yazarsa.
o yüzden yazsın maili ama sonraki gelen tepkilere duyarsız kalmayı bilsin.
yoksa daha da kötü hissedebilir kendisi.
geçmişler olsun bacım.
25/k
Benzer bir olayı (evlilik sırasında) kısa süre önce yaşamış biri olarak şunu söyleyeyim;bazı insanlar pireyi deve yapmada ustalaşmış, nasrsisistik ve kontrol manyağı oluyorlar! Tabii tanımadığım için, o kişi de böyledir diyemem ama herkesin kendi aklı, fikri var sonuçta. Arkadaşınız şimdiye kadar yaşadıklarını değerlendirsin ve öyle karar versin. Evlilik öncesi stresi de yabana atmamak lazım. Belki öyle bir stres rüzgarına kapılmıştır hanım kızımız.
37/K
Açıkçası biz buradan kimin ne kadar şöyle veya böyle olduğunu bilemeyiz. Daha da açıkçası onu arkadaşınız da bilemez, ayrıldığı sevgilisi de bilemez. Eminim ki bu sorunların ayrıntılarını burada paylaşacak olsanız, iki tarafı da haklı bulan çıkacaktır. Onun şimdilik çemkiriyor olması, haklı veya haksız olduğu anlamına gelmez. Haklı ve haksızdan önce tanımların kafalarda farklı olabileceğini düşünüyorum. Örneğin,tamamen atıyorum, sevgilisi arkadaşınız için "Hiç kendini değiştirmedin benim için, fedakarlık yapmadın" demiş olsun. Arkadaşınız da "Bana kendini değiştirmedi mi, fedakarlıkta bulunmadı mı diyor. Ben onun için karşı cinsle ilişkimi kestim" gibi şeyler mi söylüyor. Belki kızın kafasında karşı cinsle muhabbeti azaltmak fedakarlık değil, belki onun "fedakarlık"la kastettiği kendisi hariç tüm insanlarla ilişkiyi kesmesi. Şimdi, bu örnekte fedakarlığın iki kişinin kafasındaki dereceleri farklı ve "Benim düşündüğüm bu, o halde ben fedakarlık yaptım" diye diretemeyiz kendimizce haklı olsak veya halkın çoğunluğu bizi haklı bulsa bile. Diğer taraf bunu öyle görmüyorsa görmüyordur. Demek ki yapılan fedakarlık miktarı kızın beklentisinden azmış ve erkek için de yapılabileceklerin en fazlası imiş. Bu bir örnekti, her şey olmuş veya konuşulmuş olabilir. Demek istediğim şu ki, iki kafadaki tanımlar ve beklentiler farklıysa haklıydı-haksızdı'nın da bir anlamı yok.
Buradan karşı tarafa hak verdiğim anlamı çıkmasın, olayı bile bilmiyorum. Söylese bile herkesin kafasında düşüncesi belli, beklentisi belli, hayal kırıklığı (karşılıklı olarak) belli. İsterse söylesin ama haklı olmanın ve olmamanın hiçbir anlamı yok. İlişki yürümemiş, karşı taraf da büyük olasılıkla ilk şok ve sinirle karşı tarafa saldırmış ve saydırmış, o kadar. Belki de çirkef bir insan, öyle ise zaten kurtulduğuna dua etsin. Belki de yarım saat sonra pişman olacağı sözler söyledi, az sonra söylediklerinin yarısını hissedecek. Eğer evlilik öncesi stresi veya böyle bir şey değilse, şundan bir sene sonra neden ayrıldığının veya nelerin yol açtığının zerre önemi kalmayacak.
32 / K
"Amma gereksiz laf kalabalığı yapmissiniz. Bir paragraflik şeyi uzatmış da uzatmissiniz.
Cevap: mail atmasın. Yoluna baksın."
+1
25e