Bunu bir kac ay evvel pilot arkadasima sormustum.cevabi dogrudur yanlistir bilmiyorum ama bizdeki helikopter pilotlarinin cogunlugunun kara kuvvetleri kokenli olmasina baglamisti.sadece gunduz ucus yapabildiklerini soylemisti.simdi polisin ve ozel kurumlarin gece ucusu yaptigini soylemisti ki bu ara cokca denk geldim.hatta su an sesini duyuyorum bi tanesinin.
Yangin helikopteride suyu almak icin denize alcaliyor yeterli aydinlatma yoksa sikinti yaratabilir diye dusundum. Basond bi ihtimal bunun cevabini biliyordur.takipteyim bende
doğru olmayabilir, kendi yorumumu yapayım. uçan araçlar içi 'aletli' ve 'aletsiz' uçuş var. aletli olanlar yer sistemlerinin desteğiyle yapılan uçuşlar. uçaklarda ils sistemleri var mesela. pilot kardan sisten pisti görmese bile nereye nasıl inmesi gerektiğini, o anki pozisyonunu, duruş açısını, yerden yüksekliğini falan söylüyor. helikopterler de aynı sistemi kullanıyor olabilir, veya benzerini kullanıyordur alet olarak. ancak konu yangın olunca, bir yerden kalkıp gölet vb. yerden su alıp yangın olan yere bırakması lazım. iniş ve kalkışta alet desteği sağlanır ama gölet vb. bir yerde konuşlanmış yer sistemi yok. dolayısıyla suya kaç metre yaklaştığını göremez, veya nerede elektrik direği ya da ağaç var bilemez yangın söndürme yerine giderken. bu yüzden olabilir.
tamam da artık avuç içi kadar telefonların bile gprs i var, navigasyonu var. koskoca helikopterde yok mu yanı uydudan konum belirleyecek bişey?
yangın sahası zaten ışıl ışıl, ekstra aydınlatmaya gerek yok. tamam su aldığı deniz, göl, gölet karanlık olabilir ama zaten sürekli aynı hat üzerinde gidip geliyorlar. yani sürekli bir ring çizerken nerde yükselti var, su kaynağı hangi yönde kaç km sonra, bi kaç turdan sonra ezberlemek mümkün olur gibi geliyor. karanlık olan su kaynağı üstünde de kızılötesi kamera kullansın işte. hem zaten belli yükseklikteki binadır, direktir onlarda kırmızı yanıp sönen uyarı ışıkları var. o an yerden kaç km yüksek olduğunu da mı bilemiyor bu meret? filmlerde bilmem kaç feet falan diyolar ya.
tamamen saçmalıyor da olabilirim ama teknik bilgimin sıfır olduğunu düşünün.
havacılık cidden tehlikeli bir meslek. o yüzden "olabilir gibi" "yapılabilir" "ezberlenir bence" gibi kelimelerle yürümüyor :) güvenlik önlemleri maksimum düzeydedir ve insiyatife bırakılamaz. dünyada hava araçlarının bu kadar az kazaya karışmasının başlıca sebebi bu kurallardır. ortamda ufak bir tereddüte açık konu varsa bile uçamazsın. bu kadar basit. :)
canercuxy;
onun farkındayım zaten. yolu ezberlemek vs bunlar abartı örnekler. teknik bilgim olmadığını da söyledim. uçaklar gece vızır vızır uçtuğuna göre demek ki gece uçmayı sağlayan bir sistem var. yıl olmuş 2015, marsa araç gönderen bir teknoloji varken, gece yangına müdahale edemeyen helikopterleri aklım almadı. hani vardı da bizde mi yok, bütün dünyada mı yangın helikopterleri gece uçamıyor yoksa biz cimrilik yapıp ucuzunu mu aldık. zaten kaç tane yangın helikopterimiz var ki parası neyse orman yangın vergisi gibi bişey toplayalım dask gibi, alalım doğru düzgün bikaç helikopter.
çoğu yangın helikopteri rus kökenli bunlarda gece görüş tertibatlı kasklar ve uygun seyrüsefer tertibatlarından yoksun oluyor genelde.
uçaklar ile mukayese edilemeyecek biçimde tehlikeli bu olay. uçaklarda sonuçta inip kalkacağın yer tamamen belli ve izleyeceğin rota vs her şey sabit. helikopter kullanmak çok daha zordur uçaktan ve bunun yanında aktif bir görev ekleyince büyük bir risk çıkıyor.
açıkçası helikopterlerde seyrüsefer techizatı var mı bilmiyorum. yoksa; zaten kalkmamaları normal. varsa ve yine kalkmıyorlarsa; kimse o riske giremediği içindir. çünkü uçakların vs muhtemel riskle uçtuğu yerde sen aktif riskle uçuyor oluyorsun. en ufak bir hata seni cayır cayır yanan ormanın içine bırakıverir.