arkadaşın kocası ille de kendi oturduğu semtte ev tutmak için inat ediyomuş. arkadaşım hamile kalmayı planladığı için doğum yaptığında bebeğini bırakabileceği birden fazla kişi olduğundan şu an kirada oturdukları semtten ayrılmak istemiyo. annemin işi olsa teyzeme bırakırım, onun da işi olsa yengelerim var hepsi el bebek gül bebek büyütürler diyo.
kendi arabaları yok, kocasının oturduğu semtte de çocuğu bırakabilecekleri biri yok. ayrıca işyerlerine de çok ters. her gün ben 3 saat erken kalkıp 2 saat yol gidip çocuğu bırakıp oradan 1 saat daha yol gidip işe ulaşmam lazım ben bunu senelerce nasıl yapayım diyo haklı olarak. eşi zaten genelde şehir dışında oluyo, o yokken çocuk hastalansa ben kadın başıma nasıl uğraşırım böyle en azından bi telefonla gelecek akrabalar var burada diyo.
bu şekilde aynen kocasına da anlatmış ama adam koymuş kafaya haklı bi sebep bulamayınca hakaret etmeye başlamış en sonunda da siktir git o zaman demiş kapamış telefonu. arkadaşım geri aramış neden böyle yapıyosun mantıklı şeyler söylüyorum şu an, orada oturmamız için hiç bi sebep yok vs. diye anlatmış ama kocası beğenmiş orada bi ev ben görüşmeye gidiyorum o evi alcaz taşıncaz demiş. kız da ben her gün bu tempoyu çekemem bi dur düşün deyince çekme o zaman ben gidiyorum canın isterse demiş kapatmış telefonu yüzüne.
yakın zamanda çok önemsiz bi sebepten dolayı tartışmaya başlamışlar, kız kendini anlatmaya çalışırken kıza yine sokak ortasında bağırmış sus, sus diyorum sana konuşup duruyosun diye. bu ilk olmadı, eminim son da olmıycak diyo. ağlayıp durdu konuşurken. ne diyeceğimi de bilemedim. bence arkadaşım sonuna kadar haklı ama kocasının ağzından dinlemedikçe adil yargılayamam tabii ki kafamda ama arayıp ne iş de diyemem kendi anlatmadıkça. kocasıyla o samimiyetim yok çünkü.
çok da olaya dahil olmak istemiyorum yarın bi gün bunlar barışınca ben sanki araya fitne sokmuş gibi kalmak istemiyorum ama arkadaşım gerçekten bu saygısızlığı, terbiyesizliği hakedecek biri değil. dünya tatlısı, sakin, nazik bi kız. o sustukça kocası da alışmış işine gelmedikçe bağırarak, hakaret ederek sindiriyo kızı. kavga zamanları dışında çok mutluyum ama kavgalar da gittikçe artıyo artık ben bu huzursuzluğu yaşamak için evlenmedim saygı bile görmediğim bi evliliği neden sürdüreyim diyo. sonuna kadar haklı ama haklısın bence boşan demek olmaz.
ne desem de sakinleşse? yanıma geliyo şu an. 1 saate falan burada olucak. ne yapıyım ne diyim? bi akıl verin nolur ya çok gerildim şu an.
ne denir bilemedim ama olaylar sakinlesince bu adamdan cocuk yapmayi iyice bi dusunsun derim.
Ben olsan boşan derdim.
Neden böyle mutsuz, huzursuz, saygısız bir hayat sürsün ki? İnsan neden evlenir? sevdiğin insanla mutlu huzurlu bir hayatı paylaşmak için.
Söyle kocasıyla konuşsun, bu hakaretler kavgalar sona ersin desin. ciddiyetini belli etsin konuşurken. Olmuyorsa da boşansın. Hiçbir evlilik mükemmel değildir ama hiçbir insan da sadece evli kalmak, yuvasını dağıtmış olmamak için böyle hakaretli, kavga gürültülü bir evliliği hak etmez.
evi falan geçtim de sakın bir de çocuk yapıp bir cana daha eziyet etmesinler. insan sevdiği kadına, eşine rahatça siktir git diyebiliyorsa, sokağın ortasında aşağılabiliyorsa evliliğin de pek önemi kalmamış. evden önce eşine odaklansın. zira adam hödüğün teki çıkmış.
edit: adama hödük dediğime kızan biri olmuş aşağılarda. olayın benzerlerini yaşadığım için adamın hödük olduğuna neredeyse eminim. bana laf yetiştireceğine iki cümle daha etseydi bari.
Ayrıca adam belli ki kızı ailesinden uzağa götürmeyi istiyor ki kız ailesinden kolayca destek bulamasın ihtiyacı olduğunda, uzak olsunlar, kendini kocasına muhtaç hissetsin.
Arkadaşına boşan deme. Şüphesiz ki aklı mantığı olan biriyse senin sözünle boşanmaya karar vermez. Kendi kararını verdiyse o ayrı. O zaman desteklersin.
eşinin söylediği semte gitsinler. Eğer tek derdi aileden uzak kalmamaksa, gitsin oraya. Eşi şehir dışında olunca, gider ailesinde kalır eğer yalnız kalmak istemiyorsa.
Çocuk düşünmek için erken. Belli ki daha oturmamış ilişki. Bir aptallık edip doğurmaya kalkmasın. Bence ayrılacaklar ama eğer ayrılmazlarsa ve toparlarlarsa zaten hamile kaldıklarında "aileme yakın bir yere mi geçsek" diyerek ikna edebilir. Çevremde çok örneğini gördüm.
Gerilme. tavsiye vermek zorunda da hissetme. Anla dinle, mantikli onerilerin yoksa zorla bir oneri getirme. Kendi hayatlari kendi kararlari. Belki gercekten bu stresi beraber asamayacaklardir, Boyle bir durumda ayrilmalari daha iyi olur fakat bunlarin farkina kendilerinin varip uygun bir cozum getirmeleri lazim.
Tam da senin dedigin gibi adamin tarafini dinleyemedigimiz icin adam haksiz demek olmaz. Ama senin duyup da anlattigin kadariyla kadin da gayet mantikli dusunuyor.
Ayrica kadinin su anda once kendisini dinleyecek birine ihtiyaci var. Sana icini dokerken ayni zamanda bazi seylerin farkina varabilir. Eger senden tavsiye istiyorsa durumlarinin sana nasil gorundugunu soylemekten ileri gitmesen senin icin daha iyi. Bu tarz durumlar yol ayrimi gibi oluyor: ya anlasip biri digerinin dedigine uyacak ya da ayrilmis olacaklar. ikisi de yaptiklarinin sonucuna razi olmak zorunda kalacaklar yani.
edit: adami dinlemeden yargilayanlar, hoduk diyenler tam olarak yargisiz infaz edenler oluyor. Kadin elbette kendi fikirlerini savunacak ama adami yargilamak icin bu kadar erken davranmamak lazim. Bir ihtimal kadinin akrabalariyla adamin arasi iyi degildir, belki de zaten bugune kadar surekli adamla kadinin arasina girmislerdir, kadini surekli yonlendiriyor olabilirler ve adam da kadinin akrabalarinin kuklasiyla birlikte olmaktan bezmistir. Bunu adama sormadan yargilayan hoduklere guvenmemek lazim. Kadinin anlattigini tamamen dogru kabul etmek biraz saflik oluyor. Ama napalim toplum dedigimiz suru hep boyle calisiyor bir yerde bir "kurban" gorunce "yuce gonuller" hemen "savunuyorlar". Sen suruye uyma mantigi elden birakma.
her hangi bir şey yapmaya telkin etmek ne sizin ne de bir başkasının haddine. sadece rahat olmasını ve içini dökmesini sağlamalısınız. adamın tavırları her ne kadar yanlış da olsa bunu onun da ağzından dinlemek gerekiyor. en azından sizin düşünceleriniz netleşir.