yoğun ve yorucu bir iştir.
ben global bir firmanın elektronik kısmına teknik destek sağlıyorum, teknik olduğu için deli gibi çağrı almıyorum ama yine de yoruluyorum. yoran iş değil, teknik kısım değil konuştuğun insanlar.
belirli kalıplar dahilinde konuşabilirsin, kalıpların dışına çıktığın an sikko performans değerlendirmelerinden eksi puan alırsın, yöneticilerin de "ego ego ego" diye dolaşması ayrı.
öğrenciysen ve alternatiflerin varsa değerlendir derim, özellikle seni arayan global bilgi ise.
alternatifin yoksa gir sonra ibret alırsın "kasıp okulu bitireyim de böyle yerlerden mümkün olduğu kadar uzak durayım" diye ders alabilirsin, hayat tecrübe puanına +1 katar.
^.^
ücret konusunda bir beklentin de olmasın. az.
@devorgilla the gunslinger, teşekkürler cancağzım. bu yazı resepsiyonda geçirdim, hazır ısınmışken buna da bi el atsam mı ki dedim, değer umarım. ^^
ben ankarada bir anket sirketinde calistim gecen yaz. anketi telefondan yapiyorduk. arayip soru soruyorduk millete. benzer bir is sonucta.
milletle konusmak kafa sikiyor gercekten. kimisi agzina sokuyor telefonu kimi bagiriyor falan. kufreden geliyo arasira. calistigim yerdeki kizlara yavsayan abaza orospu cocuklari oluyodu. aksama kadar oturmak insanin canini sikiyor. bizim mudurler bilgisayarda baska uygulama acmaya da izin dahi vermiyordu. giripte anket yaparken gazete okuyamiyordun. sigaraya cikamiyorduk. surekli anket yani cagri geliyodu. ama en zor kismi insanlara laf anlatmaya calismak.
arti yanlariysa aksama kadar oturuyor olman. bu hem eksi hem arti oluyor. cunku aksama kadar ayakta oldugun islere gore kat kat rahat. mesela garsonluk yapmaya gore cok rahat. yapcagin is sabit. garsona yada komiye tuvalet temizle dersin temizler bulasik yika dersin yerleri sil dersin mekani ac kapa dersin hepsini yapar. ama senin isin sabit. ayrica cayimi kahvemi kekimi aliyordum istedigim gibi yayilarak oturuyordum. ben dort bes arkadasimi da ayarlayip gitmistim oraya. canin sikilmiyordu milletle muhabbet ediyordum.
velhasil ayni is degil ama benzer yonleri mutlaka vardir. burdan sonuclari cikartmak sana kalmis :
bol kazanc bol para dilerim.
İnsanlarla uğraşabilmek çoook zor. Bizim yavşak patron devamlı bağırıp duruyor, ağzını bozuyor it herif. Ben olsam sayar söverdim patron gibi ibnelere.
Sabırlıysan çalış. Ayrıca part time arıyorsun sanırım, part time olarak duymadım full time oluyor genelde.
yapılacak iş değil.
sağlık sorunlarına da yol açıyor. kulakta işitme kaybı gibi. elbette hangi şirkete yapacağın önemli. digitürk ya da turkcell superonline gibi firmalarda yapmak zor. zira bayiler ya da satış ekipleri yalan yanlış ifadeler verip abone yapıyorlar. aboneler de yüksek fatura gelince de sizi arıyor ve sizden hesap soruyor.
teknik birimde olacaksan nispeten iyi. ama çalışma saatleri uzun. bazen tam çıkacağın sırada işler iyi gitmedi bugün, iki saat mesai yapacağız diyorlar. bazen de bugün fazla elemana ihtiyacımız yok, size izin verdik gidin diyorlar. 2 3 ay yapar, merakını alır bir daha yapmazsın.
okurken 2 buçuk sene yaptım part time(bir iss'de yine); eğer sinirlerine hakim değilsen, ekstra sabırlı değilsen, kafaya çok takıyorsan bulaşma. inbound, yani gelen çağrı karşılama olacaksa canın çıkar. pamuk gibi insandım, 1 seneden sonra tahammül sınırım oldukça azaldı ve eskisine göre daha çabuk parlıyorum artık. insanımız gerçekten salak, bunu öğrenmek hayatıma en büyük katkısıydı. bir de tabii iletişimine katkısı oluyor; başarılı bir cc agent olursan konuşmana etkisi oluyor, diksiyonun gelişiyor. ama değmez, hele ki verilen paralara göre hiç değmez. part time 6 saat çalışırsın okul varsa, haftada 30-40 saat arası. genelde vardiya 6-12 oluyor. 700'den yüksek alacağını sanmıyorum bu şartlar altında. o paraya, hatta daha yükseğine yine kalifiye olmayı gerektirmeyen işler bulursun, bence bulaşma.
teşekkürler cevaplar için, minnettarım.