buradan duyurunun mimarlarına sesleniyorum. mimar olmak nasıl bir şey, eğitim hayatı nasıldır, çalışma hayatı nasıldır? böyle artı ve eksi yönleriyle genel bir özet müthiş olur.




 

bok gibidir

imbat

okumak ve iş hayatı yorucu ( her iş yorucu falan da bu o şekilde değil, insana değer verilmiyor).
okurken sınavda ve teslimde diğer bölümlerde yapıp en son teslimini yaparken mimarlıkta tüm projeyi hocayla birlikte sürekli sunum / aşağılanma ile yapıyorsun. çok somut olmayan değerlendirmelere, objektif olmayan yorumlara maruz kalıyorsun. Projen bir anda yırtılıp atılabiliyor.

İş olarak ise, genelde mesleki olarak da tatmin olamıyorsun. başındaki adam kafasındakini sana anlatıyor sen de onu çizip veriyorsun. bir şeyin 50 defa revizyonunu istiyor. hatta yetmiyor versiyonlu ve revizyonlu çalışıyorsun. (Belli bir tecrübeye kadar (ilk 5-10 yıl)

artıları, fakültedeki kız sayısı.

okumayi sevmeyen okur

Turkiye kosullarında cekilecek eziyet değildir, adam gibi para alamazsın, sabahlara kadar cizim yaparsın begenmezler sinirlerin laçkalaşır uzak dur...

mehmet lutfi

(bkz: mies)

su olsam ates olsam

berbat

varoluscusanri

okuduğumda tam da içimden imbat'ın cevabı geçti.

imza: 2 senedir işsiz (daha doğrusu bu koşullarda başka bir çıkış aradığı için işsiz), 3 sene de okulu uzatarak mezun olmuş mimar.

physcos physcos

götünü sağlam yere yasladıysan güzel
para kaygın varsa yeteneğini de sikip atıyor adamın

sameidiot
1

mobil görünümden çık