Bu arada 3 yıldır erkek arkadasimla birlikte yasiyoruz; ufak, tefek problemler olsa da kendisini cok seviyorum, mutluyuz. Daha once birkac kere tasinalim mi, muhabbeti yaptim ama genelde pek pozitif yaklasmadi. Ben son 1 aydir baya baya bu konuyu düşünüyorum, ikimiz icin de arastirmalar yaptim. Denkliklerimizi nasil aliriz ogrendim.
Erkek arkadaşım 30 yasinda, elektrik-elektronik muhendisi. Standart bir isi olsa da bir cok muhendis gibi kendi isini turkiye'de yapamiyoer.Bunun disinda cok iyi derecede ingilizce biliyor ama gideceğimiz ulkenin dilini bilmiyor, sanirim en cok da bu korkutuyor onu. Bir de ailesi, cevresi istanbul'da.
Velhasil bu aksam konuyu acip duzgunce konusmak istiyorum ama ne demeliyim bilmiyorum. Sizce kendisini bu konuda ikna etmeli miyim? Oyleyse neler söylemeliyim?
Not: bu duyuru kisa sure sonra kendini imha edebilir.
Gitmek istediginiz ülkede ilgi alanina, hobilerine veya meslegine göre fuar gibi organizasyonlar bulup gidin, is ortamini görsün. Ingilizce bilen biri icin zaten problem olmayacaktir. O ülkede 1 aylik dil kursu gibi birsey ayarlayin, hem tatil olur hem de ol ülkenin sosyal yasamina girmis olursunuz. bir araba kiralayin, plansizca gezin. Gideceginiz ülke avrupa ise zaten en fazla 3 saat istanbula gitmek. Severse sever, sevmezse zorlamanin anlami yok.
direkt karar vermesini beklemek yerine, gidip bir gormesini birkac hafta vakit gecirmesini saglayin. oradaki arkadaslarinizla tanistirin. is zaten her zaman ayarlanir. onemli olan orada yasamayi degerlendirmesini saglamak.
Evlenip mi yerleşmeyi düşünüyorsunuz? Eğer değilse orada kolaylıkla çalışabilecek mi?
Sanırım en iyi ikna yolu, eğer giderseniz oradaki yaşamınızı ona en yakın şekilde tasvir etmek olabilir. Bak gidersek şu standartlarda yaşıycaz, hayatımız böyle olacak. Çocuğumuz olursa böyle güzel şartlarda okuyacak yaşayacak diye.
hatta daha önce gitti mi bilmiyorum ama bir tatil ayarlayın oraları ve insanların orada nasıl yaşadıklarını gösterin. Gerisi ona kalmış. Belki de her türlü olumsuzluğa rağmen Türkiye ağır basıyordur ona. Zorla giderse ona sürgün gibi gelebilir.
Gitsek de gitmesek de seneye evlenmeyi düşünüyoruz zaten. Türkiye'den kendisi de pek hoşnut değil ama korkuyor iste.
Korkması normal. sanırım erkek tarafı olmasıyla da alakalı. Bilmediği suya atlamak, riske girmek istemiyor belki de. Uyum sağlayamayacağından da korkuyor olabilir çünkü büyük ihtimalle sen oraya alışık olduğun için empati yapamayacağından çekiniyor olabilir.
Eğer tanıdığın Türklerden, belli bir yaştan sonra oraya taşınmış insanlar varsa onlarla bir araya getirebilirsin. Olumlu veya olumsuz kendisini nelerin bekleyeceğini görür ve kafasında ölçer biçer durumu.
burada üniversite bitirmiş herkes çok rahat iş bulamıyor
karadeniz teknikte inşaat okumuş bir abimiz vardı, almanyada dönerciydi.bunun gibi örnekler var.
buradan kastım dönerci olacak değil tabi ki :)) ama burada işi, düzeni, sosyal bir çevresi ve soyo ekonomik bir düzeyi var.
orada tamamen sana bağımlı olacak.
senin eşin olarak oturum alacak, senin dil bilginle iletişim kuracak, belki ilk gittiğinizde senin ailenin yanında kalacaksınız
zira sen yeni mezun o işsiz olacak nereden ev tutacaksınız?
gibi gibi
korkuyor olabilir, etrafında böyle örnekler olabilir, erkekler genelde düzen kurmakta kadınlardan daha az yeteneklidir üstelik yaşı 20lerde de değil.
senin meznuniyetine 1 yıl, yaparsan stajer avukat olarak da 1 yılın daha var. burada kursa giderse, bu 2 sene içinde bir geçiş dönemi yaşarsanız, iş güç için araştırmalara şimdiden başlarsanız belki adapte olması kolaylaşır, üstelik 1 ay filan gitmek çok başka orada yaşamak çok başka.
1.tatil+1
2. Vatandaşlık vs olmasını da üsteleyebilirsin.
Pek istediğin gibi bi cevap olmayacak ama insanın memleketini ve tanıdıklarını ailesini bırakıp gitmesi kolay değil. Mesleği olmasa daha kolay olurdu belki, şimdi meslek belli, tecrübe yok gördüğüm kadarıyla, orda dikiş tutturmak ne kadar zor. Üstelik dilini bilmiyor. Ne iş olsa yaparım dese dil bilmesi beklenmeyebilir, ya da az bilse de olur kimse problem etmez. Oralardaki mühendis anlayışıyla bizdeki bir de değil. Adamın endişesi yersiz değil. Bence burda iyi bir gelecek görürse kalın. Önce burayı deneyin bana kalırsa. Sen bildiğin dille daha rahat iş bulursun.
Bir insandan sırf sevgilisi istiyor diye tüm hayatını yaşadığı şehri geçtim ülkeyi çevresini ailesini işini alışkanlıklarını bırakıp başka bir ülkeye gitmesini beklemek de çok bencilce bir durum.
once oralari bir gorsun, tatile cikin.
daha sonra turkiyeye dondugunuzde burada yapamayacagini soylersin.
ama zor, ailesini birakmak istemez.
en ufak olumsuzlukta basina kakabilir senin yuzunden geldik vs
byrayi deneyin kalin dusuncesine katilmiyorum.
gidebiliyorsaniz gidin.
ikna etmek sana kalmis artik.
dil olayi sikinti olmaz ingilizce bilmeyen mi kaldi firmalarda felan is bulur rahatca.
30 yaşında işi gücü, ailesi çevresi istanbul'da kurulu birinin en baştan düzen kurması kolay değil. imkansız değil tabii, 30 yaş da geç falan değil, ama hiç kolay değil. bunu 30 yaşında ve 5 senedir yurtdışında yaşayan biri olarak söylüyorum.
3. dil çok ciddi bir zorluk olarak karşısına çıkacak. iş bakımından 2 seçeneği var, ya 'expat' olarak takılacak ve sürekli uluslararası firmalarda iş bakacak, ya da dili öğrenip yerli gibi yaşamaya çalışacak. ikinci seçenekte dil / adaptasyon / iş hayatını oturtması en az 2-3 yılını alır. ayrıca şu anki seviyesinden devam edemeyip daha alttan başlamayı kabul etmek zorunda da kalabilir. kendini yalnız ve depresif hissedebilir, pişman olabilir. istanbul'da kalsaydım şimdi x pozisyonunda olurdum, şu kadar maaşım olurdu gibi düşüncelere kapılabilir. bu durum da ilişkinize oldukça zarar verecektir. o yüzden yanaşmıyorsa zorlamamanız en iyisi.
vatandaşlık alması da zor çünkü büyük ihtimalle evlilikle doğrudan vatandaşlık hakkı kazanamayacak, orada birkaç sene kesintisiz oturmanız gerekecek.
belki orta yolu bulmak adına istanbul'dan gitmenin yollarına bakabilirsiniz, ikinize de uyacak iş yönünden de çok zorlamayacak daha sakin bir yere geçmeyi düşünebilirsiniz.
Oyle bir bencillik yaptigim yok angelus, sorumda da belirttim zaten ikna etmeli miyim diye. Kaldi ki istemezse ben istanbul'da yasamaya devam edecegim, ediyorum. Bu da bir cesit bencillik degil mi?
bu arada
sanırsam ülke isviçre miydi?
ben dili o kadar önemseme diyenlere pek katılamıyorum
zaten küçük ülke. koca almanyada (4 sene yaşadım) bile dil olmadan iş kolay bulunmuyor (mühendisler için)
çok çok iyi bir mühendisse MBA'li filansa, başka 2 dili varsa yada çok şanslıysa belki
avrupada en iyi dil eğitimini verdiğini düşündüğüm ülkelerden birisi hollanda, surinamlı ve yükseği hollandada, doktorayı almanyada yapmış, oranın dilini ana dil gibi konuşan (üstüne almanca ve ingilizce) bir arkadaşım var, eşi orada diye hollandaya yerleşti 2 sene kadar iş aradı.
tekil örnekleri genelliyorum gibi olmasın ama yerel yerlerde iş bulmak için dil şart,
uluslararası büyük firma filan içinse top degree mühendis olmanız lazım
Dediğim gibi bu konuda baya arastirma yaptim, muhendis olup ingilizcesi ve az fransizcasiyla is bulan birçok tanidigimiz var türkiye'den gelen. Bir sekilde halledilir diye düşünüyorum o yüzden. Bir de kendisi yetenekli ve deneyimli bir mühendis diyebilirim. Yine de zorlanma ihtimalini goz ardi edecek kadar empati yoksunu değilim.
Bence ikna etmek değil de öncelikle fikrini almalısın. İsviçre için dil konusu çok ciddi bir problem, sen daha iyi biliyorsundur ki İsviçre'de tek dil kullanımı yok, gideceğiniz bölgeye göre İtalyanca, İsviçre Almancası ya da Fransızca olarak 3 dil konuşulan bir ülke. Haliyle uyum sağlaması tabiki de çok zor, ancak bunu sadece ''kendi isteyerek'' aşabilir.
Fikrini sor, sence gitsek nasıl olurdu diye, ama gönüllü değilse ikna etmek doğru olmaz. Çünkü hayatını komple değiştirmiş olursun ve O seni sevdiği için bu fedakarlığı yapmak istese de, insanlık hali her şey olabilir ayrılabilirsiniz ve ileride pişmanlık duyabilir. O yüzden kendisinin de istekli olması lazım. Oraya gittiğinde de tecrübesiz bir mühendis muamelesi görecek, her şeye sıfırdan başlayacak.
ona bu ülke ile o ülke şartlarını karşılaştırmasını sağlayacak bi kaç şey sun. sonra da sanki bir anadolu ilinde çok iyi bir iş bulmuş gibi olabileceğini bu uzaklığın söyle. yaşam standartlarınızdaki atlamanın nasıl bir etkisi olacağını anlat. (nasıl olsa gideceğiniz yer avrupada ve buradan çok daha iyidir diye düşündüğüm için söyledim bunları.) ciddi ciddi manisada vestelde çalışmasından zaman ve uzaklık olarak çok da farkı olmayacağını anlat. sana başarılar. umarım ikna edersin de kurtulursunuz. sizleri gördükçe gerçekten özeniorum.
avrupadan bir ülkenin vatandaşı olsam hayatta durmam bu ülkede. bu kadar saçma ülkemi olur amk. nijerya bile daha stabil.