
Okumuyorum, okumadım. Kişisel onlar. Biri sırf ünlü oldu diye kişisel yaşantısına burnumuzu sokmaya hakkımız olmadığını düşünüyorum. Edebi değeri de vardır mutlaka o yazışmaların, ama nihayetinde kişiseller. Ulu orta yayınlansın diye yazılmış değiller.


okumuyorum. yayinlanmalarini da cirkin buluyorum.


zuhal iyiydi ya.


bu konuda özel bir hevesim veya merakım olmadı ama sevdiğim, okuduğum bir yazarın kişisel mektuplarını okumak heyecan verici olabilirdi. ben hiçbir zaman yazarlara "meşhur kişi" gözüyle bakmadım ve bakabileceğimi de zannetmiyorum açıkçası. o yüzden "ünlü kişi mektubu"ndan ziyade, yazarın kafasında bir yolculuk gibi gelir bana. "ulan ne yazmış lavuk" dediğim biri sevgilisine karşı nasıl hitap ediyormuş falan bunu görmek çok ilginç ve hoş olur. dediğim gibi özel bir hevesim ya da merakım yok ama denk gelsem keyifle okurum diye tahmin ediyorum. düşünsene mesela sartre'ın de beauvoir'ya "özledim canını yediğim" yazmış olduğunu. vazgeçtim, hiç iyi fikir değilmiş bu.


özel mektuplardan ziyade, daha çok yazarın edebiyata dair düşüncelerinin yer aldığı mektupları okumak güzeldir. bir de bu kişi gerçekten çok sevilen bir yazarsa okuması ayrı güzel. ama yazarın özel hayatının yer aldığı mektupların yayınlanması bence de yanlış, isteyen okur tabii.


vacigok +1
skimsel aşk mektuplarını okurken baygınlık geçiriyorum. cemal süreya, sabahattin ali, franz kafka, nazım hikmet, orhan veli... çok kişisel bi şey, ve beni zerre ilgilendirmiyor x'in y'ye hissettikleri. tamam aşklarını çok güzel ifade ediyolar ama öyle bişey okumak istesem açar yazdıkları şiirleri falan okurum.
ama mesela cahit sıtkı'nın ziya osman'a yazdığı edebiyat içerikli mektuplarının olduğu kitabı severek okumuştum çünkü şairin şiirlerinin arkasındaki hikayeleri, bir şiiri yazarken kafasından neler geçtiğini, şiirlerinin ilk ham halini, edebiyat hakkındaki düşüncelerini falan öğrenmiştim onda.


sevdiğim şairlerin kitap olarak yayınlanan özel mektuplarını okurum, ilgimi çeker. bu özel mektupların her satırı aşk böceği tadında değil ki zaten.
sanırım temel motivasyonumda, bu adamların ''şair, yazar'' olarak değil de, sıradan bir insan olarak yaşamları nasılmış, neye dertlenmişler, neye sevinmişler. kısaca büyük şair, sıradan vatandaş olarak nasıl biriymiş, onu öğrenme merakı. şairin, yazarın, ressamın ''insan'' yönünü de merak ediyorum.
Orhan veli ve Ahmet Arif okumuştum bu açıdan.
