
kullanmiyorduk.


selams çok kötüymüş la harbiden. benim söylediğim olay eskiden meşhur gibiydi ama. bir de sadece maç yaparken söyleniyordu.


''Sun'' vardı, topa sahip olan adama hamle yapmak anlamında futbol terminolojisinde press mi diyorlar ne diyorlarsa artık.
''Sal'' vardı, önümden çekil-bırak anlamında
''Çak' var malum, ''asıl'' uzaktan şut çek.


abanma


Burunlama vardı ayağın ucuyla abanma anlamında, follük vardı bide topun bacak arasından gecmesi, beşlik deniyor sanırım şimdilerde


bizde (tekirdağ/çorlu) bu tarz hiçbir şey yoktu abi, klasik ifadeleri kullanırdık. işte yazıldığı gibi sal, çak, abanma vs. hatta bir keresinde bir arkadaş bana çok sert dalmıştı, düşüp kafamı sahayı çevreleyen demire vurmuştum da oy birliğiyle elemana kırmızı kart göstermiştik. o da benden özür dileyip maçın kalanını kenardan izlemişti. oradaki medeni ortamı şu yaşıma kadar başka bi yerde görmedim.


X'te devre 2X'te biter
Japon kale (ufacık kale, kaleci ellerini kullanamıyor)
3 korner bir penaltı (penaltı da boş kaleye arka dönük topukla atılacak)
"adamın gol diyo"
"çok fualli oynuyorsun fualli oynama"


Kavga cikinca buyukler ''vur gozunun ustune gormesin karakolu " derdi :-) sarbi yoktuki uclu cektirelim


"aynı hızla" vardı.


5 haftayım 10'da biter. ben o haftayım'ın ne olduğunu koca adam olunca öğrendim. niye yarı demiyormuşuz da half time demeye kasıyormuşuz hala anlamıyorum.


At babayin killi gogsune asdfghkl
Bi de kale diregi olmadigi icin kalecinin boyuna gore yuksek toplarin gol olup olmadigi tartisilirdi. Kaleci elini tam kaldirmadiysa bile ibneligine kaldirdim derdi ki sut ustten aut olsun. Te Allah'im.


"bıraaaak" var. gelişine uzaktan abanmaya hazırlanan futbolcu onundeki arkadaşına der. yada orta geldiğinde arka direkteki eleman öndekine. bir de ben defans oynarken rakip oyuncuyu yanıltmak için kullanırdım. çoğu kişi de bırakırdı :)
"gelişime" derdim bir de. koşu yoluma at anlamında
