işyerindeki şefim dünyalar tatlısı bi adam. inanılmaz kibar, hoş sohbet, neşeli, şakacı vs. hepimize baba gibi davranıyo adeta. birimizin başı sıkışsa ilk o koşar, derdimizi dinler çözüm arar kısacası on numara bi insandır. sohbet ederken de deli gibi eğleniriz, çok hazırcevaptır gelir laf atar benim de ağzım az çok laf yapar çok güleriz birlikteyken.
ama çalışma esnasında bambaşka bi adam oluyo. 5 kişilik bi birimiz bi tek ben hatun kişi şef de dahil kalanlar erkek. içlerinden kıdemlileri benim. genel olarak da ben bu birim kurulduğunda işe başladım, şef de dahil diğerleri sonra geldi önceden başka bi şefle çalışıyodum. haliyle işleri en ince detayına kadar bilen benim.
yeni şefim inanılmaz takıntılı bi adam. mesela birime gelen tüm evrakların zımbaları sökülür tam onun istediği yerden yeniden zımbalanır. bu işin istisnası yoktur ille o zımbalar sökülüp yenilenecek. o öyle istiyomuş. bu en basit örnek işte daha çok var da genel olarak konuya hakim olun diye yazdım.
en çok yazı yazan benim, haliyle o yoğunlukta en çok hata yapan da benim. hataya da asla affı yok. herkesin içinde konuşup şakayla karışık laf sokar, rezil eder. hata dediğim de öyle büyük hatalar değil ya tarih yazarken rakam yanlış olmuştur, ya isim yazarken harf hatası yapmışımdır telafisi mümkün olmayan hatalar değil yani yeni çıktı alınıp ya da daksille düzeltilebilecek şeyler. en ufak bi hatada konuşur konuşur konuşur burnundan getirir. ben zaten eleştiriye açık bi insan değilim. hele ki böyle 4 kişinin içinde dalga konusu yapılmak sanmıyorum ki kimsenin hoşuna gitsin.
defalarca konuştum yapma böyle dedim, böyle beni hatadan uzaklaştırırım diye düşünüyosan vazgeç daha çok strese girip daha çok hata yapıyorum dedim. aman çok abartıyosun yabancı yok aramızda vs. dedi. evet yabancı yok ama yine de hoşlanmadığımı uzun uzun anlamtama rağmen aynı şeye devam ediyo. bugün de benim elimde 20 evrak varken diğerlerinin elinde 2şer evrak olmasına rağmen dün yazdığım bi yazıda virgül eksik kaldı diye 1000 sayfanın üzerinde tarama verdi ceza olarak. tarayıcımız da nuh nebiden kalma zaten çoklu tararken 10 sayfadan fazla koyamıyoruz azar azar tarıyoruz en az 1 saatimi makine başında kaybedicem. tararken elindeki yazılar nasıl hatasız yazacağını düşün bu arada dedi gülerek. diğerleri de sırıtıyo pis pis. o böyle yaptıkça diğer arkadaşlar da beni ciddiye almamaya başladı işin kötüsü.
taramayı yaptım bitirdim yazılarıma başlarken surat astım ister istemez. gördü beni bu sefer de "hee kakamel bugün kocasıyla kavga etmiş anlaşılan, suratından okunuyo" dedi geçerken gülüşüp durdular. surat asmamın sebebinin kendisi olabileceğini bile düşünmüyo öyle rahat.
az önce de evrakın eklerini yazarken avukatın kestiği serbest meslek makbuzunun 2 nüshasını 2 adet diye yazdım. meğer iki nüsha tek adet diye yazılması lazımmış çatlayana kadar güldü sen bunu nasıl bilmezsin hayret bişe ya hiç mi bişe öğretmediler sana vs. konuştu durdu. diğerlerine de anlata anlata gülüyo. sanki her gün serbest meslek makbuzu geçiyo elime nerden bilcem ben onu bi sürü sinirlendim kendimi yiyorum şu an. zaten bu mevzudan sonra buraya yazmaya karar verdim.
durduk yere yalancılıkla suçlaması var bi de. bana havale etmediği evrakların bende olduğunu inat ediyo neden vaktinde yazmadın diye fırça atıyo. bende yok olanları zaten sistemden görüp hemen yazıyorum diyorum ki gerçekten de bugüne kadar bana gelen evrakları 2. güne bile bırakmış değilim aynı gün yazarım o yoğunlukta kaynar unutulur diye korkumdan. ille de sana yolladım diye diretti. sistemden araştırınca evrakları diğer arkadaşa havale ettiğini gördü. bu sefer de "sen çok yoğunum diye sendeki evrakı ona yollamışın gibi geldi bana ama neyse" dedi. dedim öyle olsa sistemden benim yolladığım da görünürdü bak senin yolladığın tarih saat görünüyo zaten dedim. "neyse inanmadım ama inanmış gibi yapayım" dedi gülerek. göz göre göre suçsuz yere yalancılıkla itham ediyo
mahkemeden evrak gelmiş tebligat zarfıyla mahkeme kararı farklı kişilere ait, yanlış yollamışlar. onu gördü diyo demek ki orada da kakamel gibi aklı bi karış havada bi kız çocuk var ondan olmuş olabilir vs.
dediğim gibi bu yaptıkları ona yanlış gelmiyo anlatsam da farketmiyo. çalışma zamanları dışında muhabbeti süper, bana da kız çocuk der, içişleri bakanı der, patroniçe der zaman zaman da belirtir ben yokken buraların sahibi kakameldir saygıda kusur etmeyesiniz ona göre diye ama kendisi beni dalga konusu yaparak bu itibarı zedeliyo.
diğer arkadaşların üzerine bu kadar gitmiyo. ne iş yükleri benim kadar çok, ne de yedikleri azar. sorduğumda senden beklentimle onlardan beklentim bir değil. onlar goygoycu günü geçiriyo sen yarın önemli yerlere geliceksin iş hayatında daha çok manyaklarla muhattap olcaksın benimki seni onlara hazırlama süreci sadece diyo.
kendince iyi şeyler yaptığını düşünüyo ama benim için böyle değil. ne yapsam, başka ne şekilde konuşsam da bana böyle davranmasını bıraktırabilsem. asla aram bozulsun istemiyorum çünkü, tatlı tatlı konuşmam lazım.
valla çok seviyor olabilirsin kendisini tamam ama kusura bakma da adam baya baya zevzek. he tabi bu yorumu senin "bak böyle böyle yapma" diye güzelce belirtmiş olma ihtimaline karşı yapıyorum. bence sen de mesafe konusunda yanlışlar yapmışsın. meslek ne ki?
@baharat kamu personeliyiz. şef genel olarak herkese karşı böyle fazla samimi. ama benimle samimiyeti daha fazla. babamı acil ameliyata aldıklarında ilk o gelmişti ben ne yapıcamı bilmeden mal gibi kalmışken bütün işlemleri o yaptırdı halletti sağolsun, ailemle de tanıştı. en kötü zamanımda böyle desteği olmuşken ters çıkamıyorum o yüzden.
katipsin sanırım ya da onun gibi bişey. yaşı da biraz büyük galiba abinin. dediğin gibi iyi biridir belki ama gerçekten can sıkıcı bi durum ya. bence gerçekten ama gerçekten ciddi olduğunu hissetmesi lazım bi konuşma yap. abi gönül koyucam konuşmam bidaha falan de ne bileyim. böyle çok canı sıkılır insanın. sen de farkındasındır ki işin yoğunluğundan çok ortam önemli.
Benzer bir yöneticim vardı. İş dışında çok iyi, ama işte resmen ruhu değişiyordu adamın. Bu durumda ben de daha fazla hata yapar olmuştum, kendime güvenim azalmıştı vs. Başka bölüme geçince anladım ki olay benden değil ondan kaynaklanıyormuş. Adam hiç de iyi niyetli filan değil, kendinden başka bir hiyerarşi düzeni olmasın diye senin bilgiye dayalı hiyerarşini bilerek bozuyor. Kamuda böyle tiplerle nasıl başa çıkılır bilmiyorum. Sadece seni anlıyorum, Allah yardımcın olsun.