Var mi ilginc bise?
dandik siyah bi tokam var. sanırım bi 5 senedir kullanıyorum. bi o var ilginç. :)
bişe?
cüzdanda resim var. bi de dövmelerim.
cüzdanımda çok sevdiğim bir adamın "diş röntgeni". adam manyak bir cerrah olup kendi üzerinde deneyler yapan ve yaptığı deneyin bir parçasını bana olan güveninden ötürü veren birisi.
Cüzdanda oğlumun fotosu var
2 yasindaki kizim 1 cent (Euro) yutmustu. Yaklasik 3 gun sonra dogal yollardan 1 cent i geri almayi basardik. Gerekli hijyeni uyguladiktan sonra cuzdanimda tasimaya karar verdim. Ilerde kendisine vermeyi dusunuyorum.
sevdicek fotosu ile babaanne ve anneanne fotoları. babannemi kaybettiğim için fotosunu taşıyorum, sanırım anneannemin fotosunu da kaybetme korkusu yüzünden...
heh bir de bir düğün savrulan 1 dolarlardan biri.
Malum zatın kol düğmeleri. Senelerdir hep yanımda taşırım
küçük bir şişeye konulmuş, çok sevdiğim bir insanın mezar toprağı.
kimilerine göre hastalıklı. ama bana kendimi çok iyi hissettiriyor.
-bi arkadasim yolculuga cikmadan once eski 250000'lik banknotu ikiye bölüp yarısını bana vermisti, uzun yillar cuzdanimda tasidim, simdi nerde bilmiyorum...
-ankarada gecirdigim cehennem gibi 1 yilin anisina ankaradan aldigim son ego kart
-tüm ailemin ve en yakin arkadaslarimin fotograflari
-rotterdam'da tesadufen gittigimiz harika restoranın kartviziti. tekrar gidersem bulayım diye.
cüzdan da neler yok ki...sevgilimle gittiğim serginin giriş biletleri, lise öğrenci kartım, vesikalıklar, sınıf arkadaşlarımın çizdiği karikatürler (üni) kartvizitler, notlar... tam bir çöpçüyüm hiç bişey atmam ben
sevgilinin fotoğrafı, oyuncak müzesinden alınan hatıra para, anneannenin okuyup üflediği pirinç, düğünde atılan şeker paraları
Londradan kalan 1 pound ve oyster card. Çantamda yine oradaki okulumdan kalan ID kartım.
Yanımda taşımasam bile bir kalsiyum sandoz kutusu kadar rahmetli dedemin sakalları, cüzdanda sevgilinin fotoğrafı, cepte zippo, çantada mavi şeffafımsı bilye ve sandık sandık içinde bir sürü toka, bileklik vs
şimdi eşim olan sevdicek kişisinin çocukken bulduğu ölü bi yengeçin kıskacından yaptırdığı kolyesi vardı. tanıştığımızdan beri gözüm vardı çok beğenmiştim de vermiyodu hatta bi an bile boynundan çıkarmıyodu. 17 yaşındayken staj için yatılı kalarak çalıştığı yerde çok hastalandı 2-3 gün yoğun bakımda olmak üzere 15 günden fazla hastanede yattı. duyar duymaz hastaneye koştum kendine gelir gelmez odaya girdim. beni görünce kolye elindeydi bu artık senin olsun diyerek verdi bana. o gün bu gündür de takmasam bile yanımda taşırım hiç eksik etmem en büyük uğurum odur.
bröve