Denizli'nin bir ilçesinde yaşayan teyzemdeydim. 10 yaşımdaydım ve sokağa çıkma yasağı olduğu için eve dönemedim bir süre. Bundan az bir süre önce bizim sokakta çatışmanın ortasında kalmıştım. Sokağın iki ucundan ateş ediliyordu, ben de kapının önüne çıkmış bir sağa bir sola bakıyordum. Annem içeri sürükleyinceye kadar, kovboy filmi heyecanım sürmüştü.
pederim adına cevaplayayım, partizanlık yuzunden cıkan kavga sonucu jandarma tarfından alıkonulmus bi sure.
tam olarak bugunu degil ama bir hafta kadar sonra okullar acilmisti, o zamanlari hatirliyorum. ilkokula giderken tüm yollarda jandarma vardi, izmir gültepe o zamanlar sakat mekanlardan biriydi, duvarlardaki kurşun izlerine, üzeri kirecle kapatilmis sloganlara baka baka okula gidiyorduk.
ben de 10 yaşındaydım.
bir hafta sonra okullar açılacaktı, yatılı gideceğim için, salonda baş köşede, eşyalarım hazırlanmış duruyordu, aklımıza gelenleri son dakikada ekliyorduk. o yüzden gecenin bir yarılarına kadar ütü yapıyordu annem ve geç yatıyorduk. sabah 5 gibi amcamın telefonuyla uyandık: "ihtilal olmuş"..sonra radyoyu açtık, "hasan mutlucan". biz pek birşey anlamıyorduk, ama sokağa çıkma yasağı vardı, camdan tanklara bakıyorduk. Ha, çokça asker ve tank vardı, çünkü çorlu'daydık, yani zaten askeri üs olan bir yerdeydik.
okul da, bir özel lise olduğu için midir, nedir bilinmez, gittiğimizde kapısında askerler vardı sürekli. bir sene askerler kaldı hep kapıda. (hatta kışın okulda "kardan kadın" yapmıştık 10 yaş anatomi bilgimizle de, askerlerden bilmişlerdi, o zaman üzülüp itiraf etmiştik)
ben de portakalda vitamindim.
annem -teyzemlerin yanindaymis izmir'de- diyorki, "sabah bi uyandik, sokaga cikma yasagi koymuslar. hoparlorlerden de duyuru yayinliyorlardi, televizyonda da kenan evren vardi."
bilmedigimiz seyler soylemedi yani senin anlayacagin.
daha portakalda vitamin bile değildim. babam tarladan dönerken askerleri görmüş. hayırdır kardeş demiş? darbe oldu hemşerim, ne tarafa demişler. o da tarlada işim bitti eve gidiyorum demiş. iyi sokağa çıkma yasağı geldi. direk eve git. duyurulana kadar da çıkma demişler. ayrıca peder, bizim burda öyle çatışma matışma, vukuat olmadı der. bir iki heyecanlı genç arada slogan mlogan atardı çarşıda o kadar derdi.
Darbenin ilk sabahı idi, 9 yaşındaydım. (Darbe öncesi tv'de bol bol Ecevit, Demirel izleniyordu. Ben bir şey anlamıyordum. Evde bazı kitaplar bir yerlere saklanmış idi -yakılmamıştı-. Birtakım yasaklardan haberdardım, tam olarak mevzuu kavramıyordum. Sadece ortam gergindi ve bir sıkıntı vardı.) Neyse, bir Marmara Bölgesi ilçesinde mahalle ortamında yaşıyordum. Sokaklar bomboştu ve sanki hafif yağmur yağdıktan sonra azıcık güneş açmışçasına bir ışık vardı. Nedense son derece hoşnuttum ve sokakta tek başıma keyifle yürümüştüm. Sanki sokağa çıkma yasağı kalkmışçasına bir ruh hali içindeydim. Hatta bir ezgi mırıldanıyordum, nerden duymuşsam (hala anımsıyorum onu).