bildiğiniz gibi taşdevri diyeti denilen şey sıra süreli kilo verme diyetleri gibi bir diyet değil bir yaşam biçimi. türkiye de profesör ahmet aydın bu diyetle birlikte anılıyor ve kendisinin marjinal tavsiyeleri var. bu diyeti ömür boyu sürdürmemiz, yaşamımızın bir parçöası yapmamız gerektiğini tavsiye ediyor.

diyette kesinlikle şeker, tuz, un yok. makarna, ekmek, pilav hayattan tamamen çıkarılmalı. her şey mümkün olduğunca çiğ ve doğal halinde tüketilmeli. margarin kesinlikle yasak. patates ve tatlılar yasak. çok şekerli meyveler ve baklagiller olabildiğince sınırlandırılmalı. pamuk, ay çiçeği ve mısır yağları yasak. zeytin yağı, iç yağı ve tereyağı serbest. doğalsa her türlü et serbest.

diyette sayılanlar istendiği kadar yenilebiliyor.

bu diyete başlayan biri ekmek makarna yemekeyecek, şeker yemeyecek, un yemeyecek. sizce nasıl bir diyettir bu? insan ömüsr boyu böyle yaşayabilir mi?

bu diyeti uygulayan ya da çevresinde uygulayanları görenler var mıdır? gözlemlerinizden aktaracaklarınız benim için çok önemli.

 

hersey yasakmis, dogal olan seyleri bile yasaklamislar. nasil bi diyet, zebra avlanip cig cig mi yenilecek?

diyet kelimesinden tiksiniyorum zaten, dunyadaki en gereksiz insan icadi.

nawres

patronum tam olarak bunu değil ama kanser atlattığı için benzer bir rejimi uyguluyor, tuz un şeker asla yok, tatlı yok, her sabah ve öğleden sonra havuç ve pancar suyu (ofiste sıkılıyor), evde pişirilmiş bulunabilen en doğal sebzelerin yağsız ve tuzsuz pişmiş hallerini yemek olarak yiyebiliyor, yağsız olmak koşuluyla et yiyebiliyor, balıkta da sorun yok. hayvansal her türlü yağ yasak, yoğurt bile yağsız olması koşuluyla haftada 1 kase yiyebiliyor, aynen margarin yasak, yani demem o ki çok zor ofiste yemek işlerini halleden bir bayan mevcut, dışarda yemek yemek zorunda kaldığında tam bir işkenceye maruz kalıyor, nerdeyse bunlara uygun yiyecek hiçbir şey bulamıyor, e arada mutlaka kaçıyor ve de canı çekiyor bazen tatlı yemek istiyor, ofiste sosisli hayalleri kurduğu oluyor:) sonuç olarak çok zor, belki çok sağlıklı ama fiziksel olarak:) psikolojik olarak o denge nasıl kurulur onu bilemedim

lizard queen

detoks gibiymiş :) detoksun ikinci adımında yağlı, unlu şekerli yiyecekler ve et yok. yediğiniz her yiyecek doğal olacak ayrıca, katkı maddesi olmayacak içinde (pakette olmıyacak yani; hazır çorba, paket süt gibi). ilk adımında ise sadece taze sıkılmış meyve ve sebze suları var :/
vücudu inanılmaz hafifletir herhalde bu diyet, yormaz.
evet böyle yaşanabilir, sadece balık ve sebze yemiş iki tane japonla tanıştım geçen sene ve buna dayanarak söyleyebiliyorum.
bir takım karbonhidrat açığını baklagiller ile mi kapıyormuş bu diyet?

aithra

evet yeşil mercimek haftada birkaç kez menüde var, bu arada bildiğin bu diyeti yapıyor bizim patron bi daha okudum da:)

lizard queen

Güzel bir şey. Bizim tükkanda biri yapıyor gayet formaa girdi. Şişman birisi değilim ama benim de bilinç altıma girdi. Ekmeği kestim, günde 1 dilim ya yiyorum ya yemiyorum. Çok sevdiğim pirinç pilavını bile yarıya indirdim. 1,2-2 kilo verdim ama mide yanmalarım geçti. Barsaklarımın hareketi düzeldi.

Ben sınırsız et, ot olarak uyguluyorum. Onun dışında nişasta-karbonhidrat içerikli tahıl ve tahıl ürünü en az seviyede.

Kazmapolitan

diyet miyet gerçekten saçmalık. sen taş devrindeki adamla nasıl kıyaslayacaksın kendini? taş devrindeki adamın dur şurdan 2 geyik vurayım, şu ağaçtan 10 tane meyve toplayayım. hepsini korum yanıma 1 hafta misler gibi yaşarım dediğini falan mı sanıyorsunuz? çık her gün avlan, bir şeyler topla... ister istemez yakacak vücut bir şeyler. şimdi yatıyoruz sabahtan akşama ondan sonra az yiyim bilmem ne yiyim kilo veriyim. kalk dolaş, hareket et, spor yap. yesen de tığ gibi olursun.

ben kendimi örnek gösterecem. her gün sabah öğle akşam 3 öğün banko yerim. çoğu zaman araya 1-2 öğün daha eklediğim oluyor. ne yiyorsun dersen sabah 2 yumurta kırar 1 bütün ekmek yerim onla, doymadım mı gider bi yumurta daha kırar yarım ekmek daha yerim, yumurta yok mu ekmeğin arasına sürerim margarini onu yerim. yanına domates, soğan, salatalık... ne varsa artık. öğlen olur bi bütün tavuk yerim. haşlama falan değil bildiğin yağda kızartılmış. akşam olur kızartma yerim, pilav yerim. bunlara ek olarak cips yerim, çikolata yerim, kola içerim. öğlen, akşam ekmek yemediğimi sanıyorsan yanılırsın. normal öğünlerde 1.5-2 ekmek yediğim yediğim bile oluyor. ha bi makarna yemem o da damak tadıma uygun değil. şimdi günde en azından 2 ekmek yiyen, ince belli çay bardağına 1.5 çorba kaşığı şeker atan, yağın, tuzun bokunu çıkaran benim 200 kilo falan olmam lazım herhalde ama gerçek ne? ben kendimi bildim bileli 74-75 kilo arasında gider gelirim. yıllardır tartıda 76 yı görmüş bir insan değilim. ne yüzüm tombiş, ne kollarım, ne bacaklarım. baklava karın kaslarım yok ama göbeğim de yok desem yeridir. yoldan 10 tane adam çevirsen belki birisi benden daha atletik çıkar. o da belki. ne koşarken tıkanırım ne de başka bir sorunla karşılaşırım.

eee şimdi ne oldu una, tuza, yağa... bilmem neye hayır demeye? sen hareket etmicen, tuvalete taht-ı revanla gidicen, bakkala gidicem diye arabayı garajdan çıkaracan, 2 merdiven çıkmaya üşenip asansöre binecen ondan sonra ne yesem yarıyor dicen. vücut durduğu yerde nasıl yaksın yediğini.

yahu benim 1 günde yediğimi adamlar kilo veriyim diye 1 haftada yiyor. şaka gibi ya. bi insan yıllardır günde en az 2 ekmek yiyip de 250 gram almaz mı? ben almadım, almıyorum da. hareket edip yakmak dışında bunun mantıklı bir açıklamasını yapan varsa buyursun dinliyim.


(body building falan da değil benim olayım. gayet normal boyutlarda sıradan bir insanım.)

emrag

e abi karbonhidrati nereden aliyoruz? bari araya bi yulaf, kepek mepek bi seyler koyaymis. tas devri diyetiymis, skimsonik bi sey iste.

osuruklu

www.bodytr.com

Bu arada taş devri diyeti denmesinin nednelerinden biri bu tahıllara yer vermeme yönüdür, hani taş devri ya, ekim biçime geçilmedi ya.

Benim de bi ara bu diyetle ilgili detaylı sorularım olacak ama öncelikle Ahmet Hocaya saygımdan ötürü paleo diet for athletes kitabını okumak istiyorum okumadan patata kütete sormayayım diyorum. Bu arada Prof. Dr. Ahmet Aydın beslenme ve metabolizma anabilim dalı başkanıdır, kendisine de gayette güveniyorum, ben de kilo alma programına gireceğim dediğimde bana da atletler için taş devri diyetini önerdi, bu versiyonunda KARBONHİDRATLAR yani bu tahıllar var sanırım. siz de kafanıza takılan bi şey varsa sorun kendisi mütevazidir ve insanlara hakettiği değeri veren çok değerli bir insandır, onca işinin arasında size yanıt vermeye çalışır.

bu arada korkmadan deneyebileceğiniz bir diyettir kanaatindeyim, şahsen tam deneyemedim ama bana oldukça uygun.

paleotik beslenmeyle ilgili yabancı yayınları da okuyun getirin okutun biz de bilelim ama sağlıklı sonuçta orasına kuşku yok.

diyetle ilgili ben de bildiklerimi ve düşünceleirmi paylaşacağım ve bu mesajı güncelleyeceğim, şimdi hemencecik yazmak istedim ondan esas düşüncelerimi belirtmedim. insan 2 günde sadece 3 saat falan uyuyunca kafasını pek toplayamıyor.

Uyumadım ama mesajları okuyunca ekleme yapmak istiyorum çünkü duyuruyu takip edenlerin malumu üzerine bu konularla ilgili biriyim.

1-) Diyet "beslenme düzeni" demektir. Kişi bunu bilmiyorsa mümkünse "diyet" kelimeisni kullanmasın çünkü yanlış kullanıyor demektir.

2-) Bu diyette et serbesttir, havansal yağlar da serbesttir.

3-) Bu diyette şeker, un ve margarin gibi yenmemesi daha iyi olan zırvalar yasaktır. Zaten bu ürünler bazılarına ne kadar cazip gelse de doğal olmayan saçma sapan şeylerdir. Ha ben de şeker kullanıyorum bol bol ama azaltmam lazım. Un deseniz unlu şeyleri pek yiyemem zaten, zaten unlar o eski unlar değil. Başta kepekli değil, sonrasında özellikle ekmekler katkılı. Valla zengin olsam şekeri de keserim unu da tamamen.

4-) Tuz yasak deniyor ama sporcular için bazı durumlarda tuz alınmalıdır, bunun için diyetin "for athletes" kısmı incelenmeli ben incelemedim. Bu arada diyette tuz maddesini okursanız zaten "Az tuz sizi halsiz bırakıyorsa tuzu biraz artırın." dendiğini görürsünüz.

5-) Amerikanın yarısı şeker bağımlısıdır, dökülüyorlar.

6-) Ben her şeyi yiyorum bi halt da olmuyor diyen sevgili emrag
a) hareket etmek vücuttaki olumsuzlukları büyük ölçüde azaltan feci olumlu bişeydir
b) bi kaç sene sonra tekrar görüşelim o da olmadı 10 sene sonra görüşelim
c) 200 kilo olmak ayrı bir hastalıktır, yoksa michael phelps gibi günde 10.000 kalori alsan da 200 kilo olamazsın.

7-) Detoks gibidir denmiş, detoks denilerek ne kastedilmiş bilmiyorum ama detoks vücudu toksinlenlerden arındırma diye biliyorum. Bu diyette bu amaçla kullanılabilir zaten özünde ikisi de "doğallığa" dayanıyor.

8-) Saçma sapan katkılı gıdaları, aburları cuburları, margarinleri yemeden de gayet güzel yaşarsınız. Yemeyin arkadaş yemeyin yani yiyince ne oluyor?

9-) Soruda "kesinlikle tuz yok" gibi yanlı bilgiler verilmiş, tatlılar yasak denmiştir, hayır yasak değildir. meyveler olsun bal bepmezler olsun datlı değil midir? sünger gibi rafine şeker ve unu çekmiş tatlılardan başka "tatlı" bilmiyorsanız size göre tatlı olmaz dabi.

10-) Bu beslenme düzeninin önerileri gayet yerindedir, bu diyetler huzur bulan insanları gördüm. bu arada sitemde yazan "67 yaşında 120 barfiks çeken" abiye de bi göz atın.

11-) Margarin ne ya? Bilgilendirici bir yazı www.bodytr.com

12-) Diyette karbonhidrat zaten vardır da, bu diyetteki karbonhidrat kaynakları temel olarak
a) baklagiller
b) meyveler
c) bal vb
d) diğer (süt de bile yok mu karbonhidrat? var. tabii ki karbonhidratlarda cins cins o ayrı konu. bu arada dediğim gibi spor yapanlar karbonhidrat olayında kendilerince bir değişiklik yapabilirler ama diğer maddelerde itiraz edilecek pek bir şey yok.)

Karluk

Ben de bu diyeti 1 aydır filan uygulayan biri olarak izlenimlerimi yazayım.
Erkeğim, baskülüm yok net rakamı bilmiyorum ama 2 kilo filan vermişimdir normalde sıkan kemer geniş geliyor.
ben bu diet ve
www.westonaprice.org
şeklinde beslenmeye çalışıyorum ki zaten ikisi birbirine çok benziyor.
Bir kere ekmek un yememek çok farkediyor. son 1 ayda sadece bir kere kebap almıştım onla yarım yufka ekmek yedim. bariz sindirirken yoruculuğunu hissettim o ekmeğin.
Şekeri, kola zaten içmiyordum, tatlı zaten yemiyordum ama hem meyve + hem de kuru meyveler çok yiyordum onu azalttım. benim için en zoru bu oldu:)))
Un hele de kepeksizse zaten besleyici bir gıda diil.
Bu rejimden çok memnunum. Akşamları daha geç uykum geliyor, ve eskiden daha sık uyanırken uykudan, şimdi çok nadir uyanıyorum. bu ramazan hiç davulcu sesiyle uyanmadım mesela. un şeker yemiyince yorgunluk bezginlik olmuyor.
+ bu rejimden sıkılmaz mısın diyenlere bilakis, bu rejimde daha çok çeşitli gıda var diyeceğim. hatta o kadar çeşitli ve taze gıda almak zorundasınız ki 2 günde bir markete gitmekten yoruldum.
neler yiyorum.
hergün 10 gr balık yağı + yaklaşık 1/3 litre kefir içiyorum. Makul bir yerden bulursam hindistan cevizi yağı da alacağım (metabolizmayı hızlandırdığı söyleniyor, ilgili entry e bakın)
kahvaltı.
dere otu, roka, tere, maydanoz, semizotu, brokoli, yeşil biber ne varsa salata yapmadan yiyorum (domates bunlara göre daha az yiyorum çünkü o şekerli ve meyve) yanına peynir + bazen 2 haşlanmış yumurta.
öğlen ya üstteki yeşillikler + sarmısak+ soğan salata yapılıp üzerine limon, ketenyağı, zeytinyağı, nar ekşisi dökülecek + yanına hayvansal protein (kırmızı et, mezgit, somon, tavuk almıyorum, omega 3lü yumurta veya free range beslenen tavuk yumurtası, veya peynir+ceviz)
ya da yeşillikler tereyağında sote edilip yanına hayvansal protein.
akşam yemeğinde öğlen yemeğinin aynısı genelde hayvansal protein daha az.
Ben bu sistemden memnunum.

joepiscopo

Bu arada bu diete dair veya her türlü sağlık sorununu
www.beslenmebulteni.com
forum a üye olup sorduğunuzda hatta ziyaretçi defterine bile sorduğunuzda Ahmet Aydın cevaplıyor.

joepiscopo
1

mobil görünümden çık