mühendislik vb tercih etmeme sebebim bana uygun olmadıgını düşünmemdi. sistemin döngüsünde baş eleman olan " plaza çalışanı" olamam. olmak istemiyorum değil, olamam. sistemden en bağımsız olabileceğim bir şey arıyorum. galiba böyle bir şey yok.
bırakılır mı, napılır, bana ne söylemek istersiniz bu konuda? bırakılırsa napılır vb......
ya da güç bela, çürüye çürüye bu okulu bitirdim diyelim ben, sonraki hayatımı isteklerim doğrultusunda şekillendirmek için doktorluk mesleği dahilinde ne gibi şeyler yapılabilir, yani bunu yaşanabilir kılacak, yurtdışı vb.
birtakım fikirler oluşturursanız minnettar kalırım.
Bilimsel çalışma yapmak istiyorsan bence HAYVAN GİBİ ÇALIŞIP yurtdışına gittikten sonra orada takılmak. Yani bi' nevi geçiş için 5-6 yılını veya daha fazlasını heba edeceksin. Öyle ha demeden önemli şeyler yapmak zor :)
bilimsel çalışma yapmak gibi bir isteğim- en azından şu an için öngöremiyorum- yok. genetik okurken düşünüyordum, ve evet bu sebeple bırakmıştım fakat şu an düşünmüyorum.
Gerekirse cüruyerek okunur, doktorayla temel bilimlerden yurtdışına kapak atılır. Klinisyen olacak gibi durmuyorsun, zaten o şekilde sistemden bağımsız da olamazsın. Kalsan 1 sene, bıraksan 2 sene okulu uzatacaksin. Anlamaya çalış, ezber yığma. Nasıl çalıştığını bilmiyorum ama okunmayacak gibi değil. Kimler kimler mezun oluyor.
Edit: Yurtdışında hasta bakma kısmı daha zor dedikleri gibi. Sınavları var. Bilimsel çalışma yapma gibi amacın yoksa son sene Tus'a abanıp mikrobiyoloji, patoloji, parazitoloji vb. branşlar seçebilirsin. Önce ne istediğine karar ver tabi. Eğer bu planlarının hiçbiri tutmazsa 5 sene sonra seni mecburi hizmet bekleyecek.
akademisyenlik cok iyi olabilir sizin icin. calismak istediginiz bolume yogunlasarak, profesorluge kadar gidebilirsiniz. sistem icinde mi disinda mi orasini tartisamayacagim; ama plaza insanlarindan cok daha huzurlu olacaginiz kesin.
bol sans.
bu kadar takmayın kafanıza herşeyi..daha birinci sınıftan türkiye şartlarında bilimsel çalışma yapmanın çok zor olduğunu nereden öğrendin hemen? kimden duydun hemen birinden duyup 'abi bu diyorsa kesin doğrudur' diyip saldın mı kendini?
''mühendislik vb tercih etmeme sebebim bana uygun olmadıgını düşünmemdi. sistemin döngüsünde baş eleman olan " plaza çalışanı" olamam.''
olma kardeşim o zaman..sanki koskoca dünya memuriyetle yönetiliyor hemen bitirip y kısmına veriyorlar seni..ya bu kadar basit olabilir mi herşey sence? bu kadar düz olabilir mi? nasıl hemen bu kanılara 'tamam bu böyledir' diyerek inanabiliyorsunuz? kendinizce hemen karar verip bu budur diyorsunuz..dünyayı yaşamamış görmüş eleman sanki..
bırakma baboli..üniversite bu.. 1 yıl kötü gider diğer yıllar toparlarsın..1 yıl zoraki geçer diğer yıllar rahatlarsın..
1. sınıf ve 20'li yaşlarda olduğunu düşünerek,
öyle hemen herşeye karar vermeyin..öyle ben anladın bu işin döngüsünü bu böyledir diye kendinizce algoritmalar da cizmeyin..kendini yeterli bir yere kadar getireceksin ondan sonra bu tür şeyleri düşüneceksin.. abc diyemeden latince çok rererö demeye kalkıyorsunuz..demeyin..kendinizi geliştirin..bir yola girdiyseniz o yolun sonuna kadar gidin..
Sistemden bagimsiz olacagini dusunup tip okuman komik olmus. Turkiye'nin butun egitim sistemi kendi tip egitimi temelinde yukseliyor. Yani ezber, yaraticiligi yok etme, asosyallik(bu 3-5 kisi bir bara gidip icmek degil), sig bir dunya gorusu. Hayal ettigin seye buradan ulasman zor ya da hayal ettigini dusundugun sey gercek hayalin degil.
ne istediğine karar vermen lazım. anladığım kadarıyla ne istediğini daha bilmiyorsun. ikinci olarak da gerçekçi hedefler koyman lazım.
istediğin bilimsellikse genetik+yüksek lisans+doktora, tıp+doktoradan çok daha kolay ve sancısız olurdu. ayrıca bilimadamı olduğunda sisteme yan cebime geç sen yapamıyorsun, sistemin yine içindesin.
bi kere bırakmak aklına gelmişse tıptan sana hayır gelmez. nerede okuyorsun bilmiyorum ama üç aşağı beş yukarı her fakültede durum aynıdır. gittkçe zorlaşan seneler seni bekliyor. okul bitince de kurtulmuyorsun, mecburisi var tus'u var daha bu işin. yurdışına giderim mecburi yapmadan diyorsan, sevmediğin bi fakültede nasıl yüksek ortalama yapacaksın da hangi yurtdışı seni kabul edecek?
bilmiyorum buraya sordun mu hiç okul değiştircein zaman ama eğer "tıp okuyayım mı?" diye bir soru soruluyorsa onun cevabı "hayır okuma" olur. ittir kaktır okunacak, yapılacak bir şey değil bu.
imza: temel bilimlerde doktora yapan bir doktor.
Tıp bırakılır mı hiç , mantıklı düşün , senin yerinde olmak isteyen binlerce insan varken , yazık etme bölümünü bitir
sistem dediğin ne? doktor olursan geleceğin yerler belli mecburi hizmet sonrasında uzmanlık muhtemelen iyi paralar.. diş hekimi olsan yine memurluk ya da özel. kafan basıyor anladğım kadarıyla sınav işlerine.. iyi bir üniversitede mühendislik okumayı deneyebilirisin.. otomotiv ya da uçak mühendisliğinde plaza çalışanı olmazsın muhtemelen. plazada çalışmayacağın mühendislik dalları var. ben elektrik elektronik mühendisiyim 3 yıl fabrikada çalıştım sıkıldım şimdi mesaimim yüzde 60'ı ofiste %40 ı sahada geçen bir işe girdim. canım sıkılınca atlıyorum arabaya şantiyeleri geziyorum. böyle birşey istiyordum zaten masa başında sıkıldığım için. sözün özü genelleme bence tek tip düşünme tüm meslekleri.
En iyi üniversitelerde genetiğe yatay geçiş yapabilirsiniz. İstanbul üniversitesinde tamamen ingilizce olmaması, yurt dışı ilişkilerinin yeterince iyi olmaması sıkıntı olabilirdi ama bu iyi üniversitelerde istediğiniz bilimsel araştırmaları yurtdışında bile rahatlıkla yapabilirsiniz. Not:Bunlardan birinde genetik okuyorum.
dedim dedim de kime dedim +1500
genetik bölümünü bırakman çok saçma bir bahaneyle olmuş gerçekten. bölümü sevmedim desen daha iyiydi. üstelik onu bırakıp seni daha da sistemin içine çeken bir bölüme geçmişsin. okulu bitirmen yetmeyecek uyuz uyuz sınavlara gireceksin. kendi özel muayenehaneni açıyım diye düşünsen alanında isim yapana kadar o beğenmediğin plaza insanından daha verici davranman gerekecek hastalarına. akademisyen olmaya kassan o finalin bin biteri sınavlara hazırlanacaksın yeterlilik vb.
öncelikle dedim dedim de kime dedim+1
esas bu gidişiniz tam orta seviyeli beyaz yakalı kafasına doğru farkında değilsiniz.
tıp olmadı başka bir bölüm derken bundan 1-2 sene sonra yaş geçiyor bari bir bölüm bitireyim de sonrasına bakarım kafasına gireceksiniz. istemediğin bir okul ve bölümden mezun olup kendini 1500 tl maaşla junior bilmem ne kartvizitiyle maslaktaki sikindirik plazalarda bulursun.
istediklerini gerçekleştirebilmen için zorluk çekmen gerekiyor, oturup varsayım yaparak bir yere varamazsın. dedim dedim de kime dedim'in yazısının çıktısını al cüzdanında taşı hocam.
dedim dedim de kime dedim +1
bilimsel çalışma yapmanın zor olması genetiği bırakman için bahane olmuş. bu tip bölümlerin hiçbiri kolay değil ve devam ettikçe daha da zorlaşır. neyse sistemden kaçmak istiyorsan en son olman gereken şey doktor olmaktı. hevesini kaybetmişsin, tıpta yapabileceğini düşünmüyorum. yatay geçişle genetiğe geri dön, kendini bilime ada. bir tanıdığım bilkent genetikten mezun. british columbia'da master veya doktora yapıyor, daha lisans öğrencisiyken profesörlerle çalışıyor makalelerde adı geçiyordu. yani gördüğün gibi imkansız değil.
çok detaylı düşünme, şu an yapman gereken kendine uygun bir bölüm seçip okuman. idealist bir insan olabilirsin, dünyayı değiştirmek isteyebilirsin, ama önce bölümünü bitirmen lazım. belki sonrasında fikrin değişecek, gelecek 10-20 yılını şu an planlamana gerek yok. adım adım ilerle.
sanki tıp okuyan herkes de kalp nakli yapıyor..Tıp bitirir gider ilaç şirketinde çalışırsın, aile hekimi olur sabahtan akşama kadar reçete yazar gebe takibi yaparsın. Akademide kalırsın uzmanlık payarsan patolojide filan yaparsın hiç hasta görülmeyen başka bi dolu bölüm var.
bu kafayla tıp okuyarak yurtdışına çok zor gidersin. zira ABDye gidecek olsan oranı sınavı var Avrupa kendi dil ve meselk sınavlarını yapıyor 3-4 sene sırf orada mesleğini yapmak için stajer gibi çalışırsın daha 6 sene tıp bitireceksin 4 sene de öyle geçireceksin ve henüz uzman da olmayacaksın. İngilizce okunmayan bir bölümdeysen daha da zor.
Sana demek istediğim şey "illa tıp oku veya okuma" değil. ben her okulda okuyabilecekken, yurtdışında okuyabilecekken okumadım, genetik okudum ama sonra tıptan da bi dolu ders aldım. şimdi de tıp ağırlıklı bir sektörde çalışıyorum. Uzaktan da yakından da bakabiliyorum, okuması zor, farkındayım. Ancak senin sorunun hadi tıbbı da bıraktın. Ne okuyacaksın??? Kafan karışık madem, bitirince en fazla farklı alana yönelebileceğin ve alternatifin olacak alan yine tıp.
tıp bırakılır mı diyenlere bakma. 35 sene o mesleği sen yapacaksın onlar değil.
ne istediğini bulamadıysan devam edeceksin, ha bulduysan da bırak onun için çabala, işkence etme kendine.
eğer daha tıp fakültesini bitiremiyorsanız bilimsel çalışma yapmayı falan düşünmeyin bile. kolay işler değil onlar.
onun haricinde yine eğer daha birinci sınıfta bu kadar su koyverdiyseniz bence de hiç girmeyin tıp olayına. hiç bitmiyor çünkü o iş. ömür boyu okumak gerekiyor geyiği şaka değil. 10 sene önce girdim ben tıp fakültesine, bitirdim, uzmanlığa başladım vs, sonuç olarak önümde yine binlerce sayfalık kitaplar duruyor. birinci sınıftakileri hatırlıyorum da, hiçbir şeylerdi.
göründüğü kadarıyla belli bir potansiyeliniz, zekanız var. istediğiniz bölümü kazanabilecek kapasiteniz de var. o yüzden ne olmak istediğinize adam gibi karar verin, onu olun. ben yurt dışında çalışıyorum şuanda ama tıp okuyup yurtdışında çalışmak çoooooooook zor. zaten bizim dönemdeki yaklaşık 150 kişi içinde benden başka yurtdışında çalışan da yok.