agir felsefi bi soruna parmak basiyorum. acaba haftasonlari tatil biri cok az disari ciksa ve cevresindekilerinin soylediklerine kulak asmadan 15-20 yil boyle yasasa yillar sonra bile kayip giden zamana acimasa ve boyle yasamaktan mutlu olsa ne derdinuz? bilhassa yazlari haftasonu evde gecen zamani kayip olarak goruyorum. acaba tam tersi olsam ne farkederdi diye dusunuyorum.




 

evde vakit geçirmek anormal mi ki bişi diyeyim? anlamadım açıkçası, isteyen istediği gibi geçirir vaktini.

neseranni

ben dışarıda geçen zamanı kayıp görüyorum. milletin stresi, sıkıntısı, pisliği, kalabalığı, cahilliği, kavgası, gürültüsü... evde tek başıma takılmak on kat fazla çekici geliyor bana.

sen git ben geliyorum

eğer zorunluluktan evde tıkılıysan ( çevren yoktur, sevgilin yoktur falan filan anladın işte) o zaman kayıp zaman evet.

eğer bunu isteyerek yapıyorsan zaten sorun yok.

fransizkalanadam

evde ihtiyaç duyduğunuz her şeyi bulabiliyorsanız niye evde geçen zaman kayıp olsun ki?

sevdiğim evde, kedim evde, kitabım, müziğim, filmim evde... yatağım, yastığım, koltuğum evde...

evcimenim ben çok. dışarıya çıkınca evimi özlüyorum.

ek: hemen hemen her gün dışarıya çıkarım. açık havayı seviyorum. sırf dışarıya çıkmış olmak için çıkmayı, dışarıya çıkıp yine kapalı bir mekana gidip kapalı bir yerde durmayı sevmiyorum.

whimsical

boş zamanlarında evde kalmayı tercih etmekle 15-20 yıl böyle yaşamak tamamen farklı şeyler. bir arkadaşım boş zamanlarında evde kalmaktan keyif alır, oturur kitap okur çay içer falan filan ama sürekli sinemaya tiyatroya gider, eyleme katılır, birileriyle buluşur vesaire. bu adam da evde oturmayı seviyor yoksa.

15-20 sene boyunca mecbur olmadıkça dışarı çıkmamak normal bir şey değil, ağır asosyal olarak söylüyorum bunu. evde vakit geçirmekten hoşlanmak, evi sevmek farklı; 15-20 sene boyunca dışarı çok nadiren çıkmak farklı. kafayı yersin. insan iletişim kurmak, bir şeyler yapmak zorunda. sağlığın bile bozulur evden çıkmazsan.

ha böyle yaşayıp cidden mutlu olan yok mudur? vardır ama tek tük. onların da akıl sağlığını nasıl koruduğunu merak ederim, ermiş falandırlar herhalde.

der meister

Kinamadigim gini cogu zaman hak bile verebilirim. Istanbul'da iken disari cikticiktigim zamana acidigim oluyor. Hic cikamayan bir insan degilim, guzel de yuruyus yapmazsam cok uzuluyorum ama onun disinda evdeki hayat da cok guzel.

aychovsky

İstanbul için konuşayım. Bu şehirde dışarı çıkmak insanı yoruyor ve esas yapılmak istenen şeye ulaşana kadar trafik v.b. engellerle zaman kaybettiriyor. Hele yazın tam bir işkence haline geliyor. O sıcak, nem, tepedeki fazla parlak ve yakın güneş cinnet geçirmek için bir neden bana göre. Ayrıca çok çok kalabalık. Artık farkediyorum da, yolda yürürken bile anlamsız ve aşırı bir kalabalık mevcut. İnsanlar bazen "akıllı" telefonlarından kafasını kaldırıp yürüdüğü yola/önüne bile bakmıyor. Alışveriş merkezlerini ve Taksim gibi çok popüler yerleri hiç saymıyorum bile. Zorunlu olmadıkça, hele Pazar günleri asla gidilmemeli. Hatta mümkünse İstanbul'da Pazar günleri dışarı çıkılmamalı.

Bu gibi nedenlerden dolayı, özellikle çalışıp h.içi yorulan bir insanın h.sonu evde kalmak istemesi çok çok normal. Ayrıca evde yapılacak, güzel vakit geçirtecek bir sürü şey var. Zaman kaybı olarak görmüyorum. Evde olmak güzel.

Thredith

Thredith'in İstanbul için dediklerine de +1

Belki başka bir yerde yaşasam daha farklı olurdu durum.

whimsical
1

mobil görünümden çık