Hikaye klasik gibi, biliyorum. Bi çoğunu biz de yaşadık. Ama ben tekme tokat kavga eden; erkekleri tenhada sıkıştırıp ölümüne girişen bir çocuktum. Bana saygı göstermeyene, aslında saygı göstermesi gerektiğini döve döve öğretiyordum. Bu kadar naif değildim. O yüzden tam bilemiyorum şimdi nasıl bir tavsiye vermek gerektiğini. Onları döv diyemem, zaten dövemez de. Böyle kırılgan bir kıza ne söylemeli de onu biraz daha güçlendirmeli? Şimdi kendisinin yaşına en yakın ve rol model bir abla olarak, annesi babası benim konuşmamı, yatıştırmamı bekliyorlar. Ve elbette ben de sorumlu hissediyorum. Onu birazcık kendine getirmem, güçlendirmem gerek. Ama nasıl?
Onunla konuşmadan önce fikirlerinizi alayım biraz istedim.
Nelerden bahsedeyim? Ne diyeyim? Annesi babasının okula gidip çocuklara bir gözükmesi çözüm olur mu misal? Sizin başınıza gelen "başarı hikayeleriniz" var mı bu tarz konularda? Ya da o çocukların yerinde olsaydınız ne şekilde durdururdunuz bu davranışlarınızı? Aklınıza gelen önerileri bekliyorum.
Anne baba görünmesi bir işe yaramaz. Ben de o yaşlarda okul kırıp serserilik yapan bir kız olduğum için ve çevremde hiç böyle olaylar görmediğim için çok akıl veremeyeceğim ama kızın kafasını dağıtıp karakterini güçlendirecek tiyatro ya da wing tsun gibi şeylere yollasınlar derim.
edit: Ya da okulda cool bir çocuk bulup onunla çıksın :)
sataşanlar kız mı erkek mi onu yazmamışsınız ama hemcinsi ise kavga etsin. dayak yesin problem degil. dişini gösterirse bir daha bulaşmazlar. eğitim hayatımda bir defa karşılaştım bu tiple, laftan anlamayınca suratına yedigi bir kafa yetmişti. o yaştaki piç kuruları ancak bundan anlar.
özel lisedeydim, bizde de olurdu bullying mevzuları bana hiç sataşmadılar ama bir arkadaşımın çok üstüne gitmişlerdi. tam hatırlamıyorum ama bi gün kızın annesinin sınıfa dalıp buna bulaşan kızların ağzına sıçtığını, çok sağlam bi gözdağı verdiğini hatırlıyorum. ama "yapmayin etmeyin siz arkadaşsınız" gibi naif cumlelerle degil, baya haşlamıştı kızıma dokunanı mahvederim hayatınızı kaydırırım minvalinde. kadının kocaman mavi gözleri vardı ben bile tırsmıştım o bakıştan :))
sonra da mevzu okul yönetimine taşındı zaten, diğer kızların da aileleri gelmişti sanırım.
bence kizin annesi gidip bi guzel agizlarina sicsin. abisi falan varsa o da olur.
kızı yalnız görmüşler üstüne gidiyolar, kuzeninizin bunu tek başına halletmesi çok zor. bi sürü kişiyle tek başına baş edemez. kızların kendilerinden daha üstün birileri tarafından sindirilmesi gerek.
kuzeninizin annesi dimdik dursun, okul idaresine karşı da, diğer kızların ailelerine karşı da. kızının yanında olduğunu belli etsin.
hatta annesiyle beraber siz de gidin. tek gidin derdim ama müdürler falan "sen kimsin sana noluyo ebeveynleri gelsin" diyebilirler. anne şart.
yeteneğine ve ilgi alanına göre klüplere katılsın basketbol,müzik herhangi bir şey.arkadaş çevresini genişletmesine yardımcı olur.kendi kafasına göre insanlarla takıldıkça da özgüveni artar.
o şımarık çocuklar eğlence arayışında tabi.umursamaz bir tavır takınırsa bir süre sonra uğraşmayı bırakırlar.
bu yaşlarda hep aynı dertler :(
aynı yaşta yeğenim var. benzer hikayeler duyuyoruz hep.
bu konuda ne yazık ki büyüklerin konuşmaları pek kar etmiyor, hep arkadaşlarına bakıyorlar. onlardan çok etkileniyorlar. hatta böyle pislik davranışları olsa bile arkadaşlarını koruyabiliyorlar.
çok abartmadan, arkadaşlarını çok kötülemeden konuşmak gerekiyor. onların da ergenlikte olduklarını, ne yaptıklarını çok da bilmediklerini anlatmak iyi olabilir.
bir de çocuğun dikkatini başka yönlere çekerseniz. spordur, kurstur her açıdan faydalı.
bu arada kuzeniniz karakterini güçlendirsin diyenlere,
karakter 14 yaşında hemen güçlenen bi şey değil. 17 yaşında olsa belki tek halleder ama 14 yaş ergenliğin doruk noktası, özgüvenin çatırdaması için tek bir kötü söz yeter de artar bile.
bu kadar baskı altındayken bu çocuk ne yapacak da karakterini güçlendirecek?
okulun cool çocuğu da hemen tavla deyince tavlanmıyor maalesef
arkadasi falan da yok etrafta, ailenin mudahalesi tek cozum
hemen bi sey yapilmazsa iyice azitir kiza hayati zindan ederler
Genelde böyle durumlarda mağdur kalan kendini korumaktan geri duruyorsa başka bir gruba katılır ve gruptaki arkadaşları diğer grubu ondan uzak tutabilirler böylece. Tabi bu olabilecek durumlardan bir tanesi ve en klasik olanı. Tek başına kalmaması gerekiyor eğer kırılgan ve kendini korumak için bir şey yapamayacak durumda hissediyorsa. Annesi babası her zaman yanında olmayacak. Ama arkadaşları olacaklar öyle ya da böyle bir şekilde, bir arkadaş grubuna dahil olmak çözecektir her şeyi.
Göndermediğimiz bir kurs kalmadı ki. Sporla alakası yok, resmen nefret ediyor. Okulunda geri kalan kulüplere üye. Bunlar da hep kitap ve müzikle alakalı. Hafta sonları da dershanesi var zaten. Daha ekstra bir şeye vakti yok sanıyorum. Yazın onun karakterine olumlu katkılar sağlayabilecek yeni bir uğraş bulunabilir tabii ama öncelikle bu çocuklardan kurtarmamız gerek.
sen, bunlar senin başına geldiğinde en doğrusunu yapmışsın. aynısını yapsın bence. anne baba ise kesinlikle görünmesin. şiddet azalsa da dalga geçen çok olur. lise dönemi, yani tam ergenlikler furyası. naif olduğun anda üzerine çıkacak piç kaynıyorken ortalık "yapmayın kardeş kardeş oynayın" asla tutmaz. korku şart.
alternatif olarak çeşitli filmlerde gördüğümüz psikoloji taktikleri ile bu kişileri kazanmak ve gazabından kurtulmak hareketleri var. onları da bu konularda kalifiye bir arkadaşımız halledecektir.
çocuklara (özellikle kızlara) kavga önermeyin. kavgayı ne sanıyorsunuz siz? bir erkek çocuğunun kaşı patlasa, kulağı kırılsa, dişi çıksa belki sorun eder, belki etmez ama bir kız için hayatı boyunca sorun olur.
aile okula gitsin. okuldakiler sorunun ciddiyetini iyice anlasınlar. sorun çıkaran öğrencilerin velilerini çağırsınlar. bırakıno küçük teröristleri kendi velileri terbiye etsin. artık hangi dilden anlıyorlarsa.
Bunu yapanlar genelde erkekler. Çocuklar ortaokul öğrencisi bi de. Lisede değiller henüz.
Bu arada şu an aklıma geldi, erkek arkadaşımı göndersem ne olur? "Abisi" olarak karizmatik bir göz dağı verse veletlere? Etkilenirler mi?
ya bırakın atarlı ergenleri, 20 yaşındaki problemli askerleri bile ailelerini arayarak yola getiriyorlar. en etkili yöntem kendi ailelerine terbiye ettirmektir. geri kalan tüm fikirler size ya geçici çözümler sunar ya da durumu daha da kötüleştirir.
okulda rehberlik hocası var mı? en iyisini onlar biliyor.
bence en doğru çözüm ailenin okula baskı kurması, mesele çözülene kadar sürekli araması, gitmesi, vs.
okul yönetiminin bu çocukların ailelerini okula çağırıp konuşmalarını sağlamaları lazım. ailelere oğullarının grup halinde tek bir kıza psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladıklarını söylemeliler ve hatta çocukları başka sınıflara dağıtmalılar. çünkü birbirlerinden güç alıyorlar, grubu dağıtmak şart. farklı katlardaki sınıflar vs.
eğer okul yönetimi yeterince işbirliği göstermezse aile milli eğitime gitmek, dava açmak vs. her yola başvuracaklarını söylesinler, biraz dişli olmaları lazım.
bizim orta okulda bir çocuk vardı. üzerine biraz gidilen. çok değil. arada bir takılma şeklinde hatta. çocuk ailesine söyledi. annesi okula geldi. öğretmenler birkaç kişiyi kenara çekti, ailesine haber verdi vs.. sonuç öyle "hizaya gelme" şeklinde olmadı. çocukla ana kuzusu diye dalga geçtiler ve daha çok üstüne gittiler. çocuk okul değiştirdi.
bulduğu her fırsatta ailesine bile atarlanan ergenleri aile ile yola getirebileceğini sanmak çok polyannacılık. aile çok otoriter değilse ve çocuk ailesinden şiddet ve yasaklar vs. yüzünden korkmuyorsa pek işe yaramaz.
"kavga edin, kavga süper bir şey" dediğini sanmıyorum kimsenin. son çare sunuluyor.
Kuzeniniz çok ciddi bir bullying meselesiyle karşı karşıya imiş. Ben de lisede karşılaşmıştım aynı durumla (yaş 15, cinsiyet erkek, yapılana ses çıkaramayan tepki gösteremeyen, fiziksel güç olarak da epey zayıf bir çocuk idim) neyse ki bana destek çıkanlar, meselenin daha ileriye gitmesine izin vermeyenler vardı. Sınıfımdaki bir ülkücü bile "sen sallayabildiğine yumruk salla sonra benim yanıma kaç" demişti :)
O yaşlarda farklı olmak, hak arayamamak zor. O yüzden erkek arkadaşınız iyi bir çözüm, ama esip yağıp gürleyecek, kibar konuşursa olmaz.
Yine devam ederse bebelerin tek tek isimlerinin yazılı olduğu şikayet dilekçeleri verin ve son raddeye kadar da arkasında durun. Kızcağıza da, bunun bir ispiyonculuk olmadığını, bunu kendisi ve diğer zorbalığa uğrayan arkadaşları için yapması gerektiğini farklı örnekler vererek anlatın derim.
Diyeceksiniz ki "onlar çocuk". Yok aga, öyle çocuk olmaz. Onun 10 sene sonrası da liseyi, ortaokulu aşamamış, hala aynı kafada çevresine zarar veren saçma sapan tipler oluyor çoğunlukla.
simrug'un yazdığı idare ile korkutma da başarılı. eğer bu kişiler okulda diğer öğrencilerin de yaka silkiği illet tiplerse güzel olur. başkaları da kurtulmuş olur. hayır okulun/sınıfın çoğunluğu ya da popüler tipler ise sorun yaratan, kuzenin kolay arkadaş edinemeyecektir o okulda o olaylardan sonra ama sorunu çözülür korkutma ile de.
Kızın cep telefonu bütün akşam kapalıydı, konuşamadım. Annesi babası ayrı; annesini rahatsız etmemek için de aramadım. Hem bugünün üstüne bi güzel uyursa yarına kafasını daha çok toplamış bi şekilde konuşuruz diye düşündüm. Olayları bir de onun ağzından dinleyeyim, daha sonrasında aileyle/idareyle/bireysel olarak korkutma konusunda karar vereceğim. Haftaya da yanıma alacağım kendisini. Birkaç gün bende kalsın. Çok güzel fikirler verdiniz, gelişmelerden haberdar ederim.