aynı yerde çalıştığım, arada lafladığımız bir arkadaşım var. çok samimi değiliz ama arada yemeğe çıktığımız, uzun uzun konuştuğumuz oluyor. kendisi italya'da doğmuş büyümüş ve senelerce orada çalışmış, 3 senedir tr'de yaşayan iyi eğitimli bir kadın.

kendisi özellikle son 2-3 aydır çok kötü görünüyor. devamlı yorgun ve isteksiz olduğunu görebiliyorum, makyaj yapmıyor, eskisi gibi gülmüyor. bunalımda olduğu aşikar. durmadan erkek arkadaşından ayrılıp barışıyor, erkek arkadaşını gram sevmediğini söylüyor, zamanında yaptığı masrafları ödemekte güçlük çekiyor, işinden memnun değil vs. işin kötüsü yalnız yaşıyor ve kendine bir şey yapmasından çekiniyorum ki buna da eğilimli olduğunu seziyorum.

sanıyorum ki bunları paylaştığı nadir kişilerden biriyim. erkek arkadaşıyla bunları konuşmadığını söylüyor, kaldı ki tr'de iş dışında neredeyse arkadaşı yok. ben insanları psikolojik olarak avutmak ve desteklemek konusunda cidden iyi değilim. konuşuyoruz ama çoğu şey havada kalıyor; takma ya geçer'den öte bir yorum yapamıyorum. duygusal olarak bana yakınlaşmasını da istemediğimden samimiyeti de artırmaktan geri duruyorum.

zamanında ben de benzer bir durumdaydım ve psikoterapi/antidepresan ile aştım. kendisine benim tedavimden bahsettim, psikoterapi ile her şeyin biraz daha hafifleyebileceğini söyledim, hafif ılımlı baktı ancak hala çekiniyor.

son günlerde ise durumun vehameti arttı, işe gelmiyor, gelse de izin alıp gidiyor. arada mesaj atıyorum çok negatif dönüşler alıyorum, dışarda bir şeyler içelim diyorum istemiyor. bugün de gelmeyince mesaj atmak yerine arayayım dedim, sesi berbat geliyordu. bu telefon konuşmasından sonra cidden endişelendim ama bu noktada takıldığım bi husus var:

maddi durumunun da bu sıralar çok iyi olmadığını düşünürsek bu kişiyi kime/hangi kuruma yönlendireyim? benim doktorumun vizite ücreti oldukça pahalıydı zamanında.

yer: istanbul

 

endişeleniyorsunuz ama sorumluluk almak istemiyorsunuz. ama magalesef belediyeyi aradım gelip aldılar gibi bir uygulama yok. birçok insanın minicik bir insani ilgiden mahrum kaldığı için depresonu daha derinleşiyor. hatta intihar edebiliyor. insani bunalıma sürükleyen en temel şey çünkü yalnızlık. ama şu da bir gerçek intihar teşebüsünde bulunmuş hem de yalnızlık nedeni ile insanları bile yalnız bırakmaya devam etmekten çekinmeyen bir toplumsal yapının içindeyiz. anası mıyım babası mıyım? mantığıyla...

imbat

@imbat benim sorumluluk almamak istememin temel sebebi, arkadaşıma ilgi gösterdiğim durumlarda kendisinin duygusal olarak bana meylettiğini fark edip bunu istemiyor olmam.

bunu sözlü bir şekilde dile de getirmeme rağmen ortada apaçık bir ilgi var ve ben kendisine karşı bir şey hissetmiyorum.

temel derdim kendisinin iyi olması, ancak ben ona iyi gelmiyorum. ona iyi gelebilecek profesyonel birilerini arıyorum. elimden bu geliyor.

superb

arkadaşlarınızın arasında para toplayıp bir görüşme ayarlayın bence. düşünsenize, fiziki olarak yaralanmış bir halde (ya da vurulduğunu vs düşünün) işyerine gelse hep bir elden yardımcı olmaz mıydınız? onun da şu an bu şekilde ruhu yaralanmış bence. hem de anlattıklarınıza göre ağır yaralı.

safepassage

arkadaşlarıma bu konuyu açmayı doğru bulmuyorum açıkçası, kaldı ki onun diğer arkadaşlarıyla çok samimi değilim
ücreti makul olan bir psikoterapist, psikiyatr bulmak her şeyi kolaylaştıracaktır diye düşünüyorum

superb

anlıyorum. ama sizden başka da yardım edecek biri yok gibi.

imbat

Bence sizin onu önemseyen birisi olarak ona duygusal ilgi duymamaniz depresyonunu daha artirmis. Yani tabi yapacak bir seyiniz yok ama durum öyle bence

painted bird

para yoksa, en iyi terapi torrentten indirilmiş filmlerdir aslında. dediğimi hor görmeyin ve bir hikaye yaratıp açın bence. ben çocukluğumda travmaların birikmesi sonucu doğan bir depresyonumu hint filmleriyle aşmıştım.

çaykovski
1

mobil görünümden çık