çok acayip değil mi? yalanlarının ortaya çıkmasından da mı hiç korkmuyorlar, çekinmiyorlar? rezil olmaktan da mı hiç korkmuyorlar? yoksa rezil olmak umurlarında bile değil mi? benimsemişler mi bu olayı artık? yüzsüzlük bu mu? her yalancı bir yüzsüz müdür aynı zamanda?

random random yalanlar... nasıl kafalar bunlar?


 

şunu mu kastediyorsun hacı

t24.com.tr

jaygatsby

@jaygatsby, yok benimki daha geneldi, hayatımızdaki rutin insanlara dair yazdım. ama bu da başka bir örnek mesela tabii.

loveinaflipbook

aynen kanka. bir kaç gündür bir arkadaşımın başına gelenlere hayret ediyorum. anne babası ayrı, annesi doktor, varlıklı. bi adamla tanışıyor, adam kendini amerikadan yeni gelmiş gibi tanıtıyor, çocuğu varmış amerikada, şirketleri varmış. buraya yerleşecekmiş. bildiğin conman. kadının kredi kartını almış, başka hesaplara para göndertmiş. ve aşığım diyormuş. neyse bir sürü yalan dolan yapmış. mide kaldırmaz, rezillik.

[silinmiş]

yalan bir alışkanlık meselesi. o kadar sık yalan söyleyen insanlar zaten bu işin uzmanı oluyor, korkmalarına da gerek kalmıyor çünkü bir şekilde ortaya çıksa bile başka bir yalanla üzerini kapatabiliyorlar.

asisamus

insandır, çıkarı doğrultusunda her şeyi yapabilir. hem bir gün yalandan ölen birisi olursa cenazesine katılmaktan onur duyabilirim.

virgul

Bazıları egoları için yalan söylüyor. Mesela 8 yıllık bir dostum vardı (ben dost biliyormuşum diyim) hep benim hayatımı kıskanırdı. Oysa çok normal bir hayatım vardı herkes gibi okula giderdim, mezun oldum işe girdim, işsiz kaldım vs vs. Üniversitede aslında en çok istediğim mesleği okuyamadım kız gitti o bölümü yazdı. Sürekli ağzımdan hayatımla ilgili laf almak için sorular sorardı benim sorularıma da yalan cevaplar verirdi. Kıskançlıktan da yalan söyleyebiliyorlar ne yazık ki Allah kimseye böyle kahrolası kıskançlık ve yalan hayatlar yaşatmasın.

mortingensitrayzee

Yurtta kalıyorken bir kız vardı, söylediği yalana kendi de delicesine inanıyordu. Hatun artık alışkanlık haline getirmişti, ne zaman yalan söylediğini artık kendi de bilmiyordu. Ağzına gelen şeyi söylüyor ama ağzına o an gerçek mi geliyor, hayalini kurduğu şey mi, bilmiyorduk. O da bilmiyordu zaten. Biz de onu öyle kabul ettik; dediğine hem inandık hem inanmadık. Üstünde düşünmedik sadece.

Yoksa ben de Merve'lere çalışmaya gittim, tavuk kafası gibi saçlara "Hmmm, yakışmış" dedim, "Kerevizi severim yengeciğim" dedim. Yalan söylemediysem, iş yerinde altımdakileri ve üstümdekileri idare ettim.

"O saatte Cemil'le maç izliyorduk sevgilim. Telefon kapalıydı, ondan ulaşamamışsındır"a gitmedikçe küçük şeyler sorun değil.

Bir de yalanın yapısı var tabii ki; durduk yerde ortalığı birbirine düşüren arapsaçı yalancılara affedici baktığımı söyleyemem.

aychovsky
1

mobil görünümden çık