bu konudaki düşüncenizi merak ettim.

aynı şekilde düşünüyorum. bu kadar saçma bir ülke olamaz.
sırf öyle olması gerektiği için işimize gelen şekilde yaşıyoruz.
metrobüste insanların birbirini ezmek için can attığı ortamda bunları düşününce çok saçma oluyor.
sanki metrobüs yokmuşcasına yaşıyoruz. veya dolmuşlar taksimden bostancıya geceleri ışık hızında gitmiyormuş gibi.
minik koyunlar gibi atlaya zıplaya hevesle birbirini ezerek binen bu insanlar canlarını o kadar çok seviyorki işte tezat durum burada başlıyor zaten.


ankarada dolmuşların ayakta yolcu taşıması yasak ama otobüslerin değil. mesela böyle şeyler de var.


bunun belediye eli ile yapılmasını ise, hiç anlamıyorum. belediyeler dava edilemez mi? minübüsler de aynı şekilde.


şimdi otobüsnene otomobil bir değil arada cok fark var ondandır


tıklım tıkış otobüsün güvenli olduğunu kim söylüyor? herkesin tutunma yeri var mı?


ayrıca otobüs kullanan şoförlerin güvenli bir şekilde seyir halinde olmadıkları da bir gerçek. minübüsleri zaten söylemeye bile gerek yok.


vatandaşın bunu kamuya dayatması gerekiyor. hem trafik olmasın diye toplu taşıma araçlarını kullanın diye bas bas konuşuyorlar, istanbul için söylüyorum, hem tonla bütçeleri var, hem de tıklım tıklım dolu otobüsler, iptal edilen hatlar, kelle koltukta giden şoförler. bu böyle gider.


iettnin hat sattığı iett görünümlü otobüse bindim son istanbula gelişimde. adam 15 dakika hat meselesi yüzünden telefonda biriyle konuştu, bi tarafan tek şeritli yolda yardırıyoruz.
hadımköy minübüsü var hani, otobüsten küçük minübüsten büyük. onlar bir defa trafik varmış, alternatif yol kullanın diye haber vermişler bunlara. biri de alternatif yola girmiş ama yolu bilmiyor, bastıkça basıyor. bi tümseğe denk geliyor, hız tümseği, duramıyor üzerinden son sürat. en arkada koltukta oturan kadın yerinden fırlıyor düşüyor, kalçasını kırıyor. olayın ertesi başka bi şoför anlatıyordu. bence falaka vs gibi trafik cezaları lazım.


her şey doğru da bi o yanlış sanki. ülke boktan.


neil manke, haklısın. bunun farkındayım, bu konuda ve her konuda biraz adım atmak gerekiyor. yalandan iki pankart asmakla belediyecilik olmuyor işte. vatandaşa reva olarak görülen bu. kendilerinin tuzu kuru nasıl olsa.


hız sınırı 90-120 km aralığında olmasına rağmen 250 km/s hız yapabilecek otomobiller niye üretiliyorsa o yüzden..yani şu dünyada birçok anlamsız kural veya kuralsızlık var.
kaza yapan otobüs sayısı otobillerden oldukça az olduğu için bunu zorunlu tutmamış olabilirler. zaten ayaktaki yolcuyu nasıl bağlayacaksın? en fazla oturan yolcular için bir kemer olabilir.
otobüslerin ayakta yolcu taşımasının yasak olduğunu düşünüyorum da melih gökçek rüyasında kabuslar görür heralde..adam ek otobüs seferini bırak olanları da kaldırıp hepsini metroya bağlayacak nerdeyse..mesai çıkışlarında millet cama yapışık halde gidiyor evine.


Toplu taşımadakileri feda ediyorlar resmen. Bir de dedikleri gibi otobüsler tıklım tıkış olabilirken dolmuşlar ayakta yolcu alırsa ceza yiyor.
Yalnız geçenlerde kamil koç'la seyehat ettim, bütük koltuklarda emniyet kemeri vardı ve "bıdı bıdı kanuna göre takmak zorunlu" anonsu yapıldı, sayabildiğim kadarıyla şöför dahil 3 kişi taktı :)


bence dava açma konusunda birileri öncü olmalı. yaptıkları hiç insani değil. sadece bu konu bile, şunu yaptık, bunu yaptık demelerine verilecek cevaptır aslında. toplu ulaşım açısından ne değişti vatandaşın hayatında?


Otobüste ayakta yolcu için emniyet yöntemi barlar ve o tuttuğumuz lastiğimsi, bazen de plastik zimbirtilar. Eğer otobüsün kapasitesi aşılmaz ise herkese yetiyor onlar. Yalnız sınıra uyulursa her gün otobüs şoförlerine küfür edersiniz.
Minibüsler istanbul trafiğinin başına gelen en kötü şeyler (2. yollar, 3. Belediyeler, 4. Barzo şoförler). Onlar hiçbir kurala uymuyorlar. Yok günahlarını almayayım çift yönlü yollarda yolun sağında gidiyorlar (çoğunlukla). Onlarda yolculuk riskli.


evet, minübüsler de çok kötü. zaten onların ucu da yine belediyeye çıkıyor.


yok etmemek gerekiyor, ona göre otobüs sayısı arttırılsın. onların insanca ulaşım hakkı da, vatandaşın değil mi? işte vatandaş olmanın bilincine sahip olmadığımız için oluyor bütün bunlar. oy verip seçtiğimiz kişiler kendilerini halkın efendisi olarak görüyorlar. vatandaşı sıkıntı çekerken yollarda, kelle koltukta giderken, kendileri geçerken yollar trafiğe kapatılıyor.
