biri bilibili'ye anlatır gibi anlatabilir mi?
insan gerçekten hayret ediyor.
Ya bu interstellar hiç çekilmeyecekti
valla yaa.. kip ipnesinin ipneliği.
ŞANSIMI DENİYORUM:
mesela bir teksir kağıdını havada tutarken üstüne lastik tenis topu koysanız hafif eğim yapar ya kağıtta, uzaydaki kütle birikimleri de (gezegenler, yıldız klaıntıları vs) böyle bir eğim yaratıyor, sadece mekan olarak değil, zamansal olarak da...
-----
(Yazdıklarımdan emin değilim, yanlışsa söyleyiniz).
Bunu genele hitaben anlatan belgeseller var. Onlardan fikir edinebilirsin. Bulamazsan mesaj at link veririm.
Uzayin bukulmesi demek, lastik gibi esnemesi demek. Uzay ve zaman birbiriyle bagli bir butun. Uzay ile birlikte zaman da bukuluyor. Yuksek kutleli cisimler etrefindaki uzay-zamani buker deniyor. Yani cok buyuk kutleli bir gezegenin etrafinda zaman daha farkli bir hizda akiyor. Gezegenin kutle çekimi, uzayi bukuyor tabi zamanla birlikte.
Yuksek hizda ilerleyen cisimler icin de uzay zaman bukuluyor.
....
arkadaşlar çok afedersiniz ama mına kodum interstaller ini ya da star trek'i ya da bilmem ne zikim uzaylı filmi izlemedim.
hoşuma gidiyor sorgulamak olay bu.
edit: son iki ilgili soruma verilen "interstaller yeaaaa." cevabından dolayı yazdım. agresif olduysa özür.
abi roland onmes'in 1970-80 civarı basılmış şu kitabı var bende:
mcdn01.gittigidiyor.net
bundan beri tonla kitap yazıldı, onların da önemli bir kısmı vardır elimde. ama bunları anlamak için temel bilgi lazım. yapman gereken merakını en temelinden başlayarak karmaşığına doğru, popüler bilim kitaplarıyla gidermen.
öğrenimin ne? ona göre link verelim.
sorgulamak için teorik bilgi lazım ayrıca. önce asgari bir teorik bilgiyi alman lazım.
...
Yuksek hizda ilerleyen cisim icin uzay zama bukulur, cismin hareket ettigi yondeki boyu kisalir, zaman etrafindaki duragan cisimlere kiyasla yavaslar.
Yani anlayacagin uzay, bildigin bukuluyor, lastik gibi esniyor yani. Salliyorum, saniyede bilmemkac bin km hizla yolalan bir arac dusun, bu aracin icine 50cm lik Hatas cetvellerden koymus olalim. Mas'in metal cetvellerinden de koyabiliriz gerci. Cetvel aracin hareket ettigi dogrultuda uzunlamasina dursun. Rafta duruyorken 50cm olan bu cetvelin boyu, o yuksek hizda hareket ettigi sirada 49,88 cm olacak mesela. Hem de gercekten. Cunku uzay bukuldu o cetvel icin. 4988/5000 oraninda bukuldu mesela. Sadelestirmedim:) Ama o cetveli aracin icindeki baska cisimlere kiyaslayarak gercekten kuculdu mu diye kontrol edemezsin. Cunku o cetvelle birlikte hareket eden hersey uzay ile birlikte bukuldu. Bunu sadece disaridaki duragan gozlemci farkedebilir. Tabi o da yanindan isik hizina yakin hizla gecen cismin olcusunu alabilirse:) Ve uzay ve zaman birbirine bagli oldugu icin ayni zamanda "zaman" da bukuldu. O aracin icindeki zaman, disaridakilere gore daha yavas akiyor.
Tipki Gps uydulari uzerindeki asiri hassas saatlerin bizim dunyadaki aynilarina gore daha yavas calistigi gibi.
(bkz: düşünce deneyi)
ışık hızıyla ilgili düşünce deneylerini aradım ama pek itibar görmüyor olsa gerek.. internette mesela bir meşhur ışık hızında giden denizaltı düşünce deneyi yok. vulpius entrylerine bakmak lazım.
kütle uzayzamanda eğrilikler yaratır. burada zaman bükülür ve zaman bu eğride bulunan bir gözlemciye göre, dışarıda duran bir başka gözlemciye olandan daha yavaş akar. kütlenin artışı, bu kütlenin uzay-zaman düzlemini büküşünü arttırır. kütle arttıkça göçük de artar. eğer kütle ölçülemeyecek boyutlarda aşırı büyük olursa uzay-zaman düzlemi ışığı bile hapsedecek kadar göçecektir. işte bu göçük kara delik olarak adlandırılır. eğim çok olduğu için ışık karadelikten girer ama geri çıkmaz. bazı teorilere göre bu içeri giren ışık evrenin başka bir noktasından geri çıkar.
şimdi bu görsele bak. ;
666kb.com
yıldızın ışığı bize doğrusal gelmiyor, çünkü güneş (dibimizdeki en büyük kütle o olduğu için) kütlesi ile uzayı biraz aşağıya çekiyor, yani biraz büküyor. uzayı büktüğü için yıldızın ışığı da o bükülmeye batıp çıkarak bize geliyor. böylece ışığın mesafesi bizi yanıltıyor. buradan bir ışın gönderdiğimizde doğru mesafeyi ölçemiyoruz çünkü güneş büktü, oraya gidene kadar birçok gezegen büktü o ışığı. elli bin yere girdi çıktı o ışık. doğru ölçebilmemiz için dümdüz gitmemiz gerekir, bunun için de ışığı geçmemiz gerekir.
bunlar einstein'ın görelilik kuramı. aynı kurama göre gezegenlerin yaptığı gibi uzay-zamanı bükerek yolculuk yapabiliriz. oluşturulabilecek bir kütle ile masanın ortasındaki yuvarlak delikten masa örtüsüne asılır gibi çeksek aşağı, tabaklar birbirine yaklaşacak, yani yıldız bize gelecek. yani ışığın gittiği yoldan değil, kütlenin büktüğü yoldan gideceğiz.
upload.wikimedia.org
kütleçekim lens etkisiyle ilgili bilgisayarla üretilmiş bir animasyon.
bir gökadayla aramızdan bir kara delk geçiyor olsa ne olurdu sorusunun cevabı.
bu da kütleçekim lensinin gerçek hayattan bir örneği:
upload.wikimedia.org
ortadaki kütle ışığı büküyor. etrafındaki 4 parlak cisim aslında aynı cismin bükülerek bize ulaşan özdeş görüntüleri.
buna einstein haçı diyorlar :)
hocam reserved alıyorum, benim de merak ettiğim bir konu.