Mesela evli ciftlere "cocuk yok mu cocuk?" diye soran teyzeler, cocuk sahibi olamasalardi?
"Napti sizin oğlan, iş buldu mu? Hâlâ mı bulamadı?" diyenlerin evlatlari işsizlik cekseydi?
Naparlardi sizce? Ben onlari o şekilde hayal edemedim de.

Sahip oldukları şeylerle hava atarlardı. Şimdi de öyle yapıyorlar. Ellerinde ne varsa onu önplana çıkartıyorlar.


O söylediğin örnekleri bilemeyeceğim. Ama son model bmw marka arabasıyla ya da tepeden genel müdür yardımcısı olarak başladığı babasının şirketiyle övünen tipler eğer bunlar ellerinde olmasaydı başkalarına özenirlerdi. Hayran hayran bakarlardı.
Benim gibi "ne diyor lan bu salak" bakışı atmazlardı. Prim verirlerdi.


Açıkçası ben kararsızım. Genelde böyle şeyleri söyleyenlerin bir kısmı onu çok önceden hayat hedefi haline getirmiş oluyor ve adımlarını o yöne atmış oluyorlar. Çocukken ailem bana evleneceğimi söylemedi, bu konu ergenliğe kadar hiç açılmadı evde; biz kız-oğlan çocuklar olarak değil, cinsiyetsiz çocuklar olarak tamamen aynı yetiştirildik. Abimle aynı oyuncaklarla oynadık, bir iki istisna dışında. Çeyiz diye bir şeyim hiç olmadı. En yakın arkadaşım da tam tersimdi; 10 yaşındayken annesi ev işlerini öğretti, 12 yaşında makyajı. Her daim çeyizi vardı. Böylelikle zaten kız evlenmeye doğru, kendisi için hazırlanmış adımlarla ilerliyordu ve 18 yaşında evlendi de. Haliyle bunun tersini gördüğünde "Nasıl yani" diye sorgulaması, ters gelmesi ve yargılaması normal. İlk anda insan başka bir seçeceği olabileceğini bile düşünemiyor. Hatta, ilk anı geçtim, bazen ömür boyu başka seçeneklerimiz olduğunu düşünmediğimiz konular illa ki oluyor. Genelde kendimizin yaptıkları daha normal geliyor bize. Tam tersini yapan birini görünce yargılamaya meyilli oluyoruz.
Örneğin, "Sizin oğlan iş bulamadı mı" diyen teyzenin oğlu işten atılabilir. Bundan normal de bir şey yok. Çalışma şartlarının zor olduğu ve sosyal hakların az olduğu ülkelerden birindeyiz. O zaman bu teyze yıkılır ama hala bir başkasına laf söyleme hakkı hakkında düşünür mü, yoksa ağzından alışmış gibi çıkar mı o laf; bilmiyorum hiç.


Birkaç gün önce işle ilgili kısım benzer şekilde başıma geldi. O kadar rahat ve umursamaz bir şekilde "eee naptın, iş buldun mu bari?" dendi ki. Hayır, bu tarz insanlar empati yoksunu olduğu için aynısı başlarına geldiği zaman bile eskiden böyle bir şey yaptıklarını hatırlamayacaklar. İnsanların hassasiyetlerine değer verdikleri yok çünkü.
Sadece kendi sahip olamadıklarını görür, onları büyüte büyüte dev yaparlardı içlerinde, sahip olamama durumunda. Evlendiği için kendini başarılı sayanların yaşadığı bir dünya burası neticede.


o ezmeye, kontrol etmeye çalıştıkları kişilerle irtibatlarını kesip uzaktan izlerlerdi.
ya da hala bulundukları zümre içinde yer edinmeye çalışıp kendilerince bahane bulabilirlerdi. suçu başkalarına atarlardı. oğlu iş bulamadıysa 'çok yerden çağrıldı da maaşı beğenmedi' kızı evlenemediyse 'kimler istedi de bizim kız beğenmedi' olurdu. çünkü onlar her zaman doğruyu yapmaz, onların yaptıkları her zaman doğrudur.


değişiyor
benim halamın kızı var mesela.kocası bunu senelerce (bak senelerce diyorum) aldattı, zaten alamancı olup paramızı başkası yemesin mantığıyla amcasının oğluyla evlendirilmişti, adam bunu zerre sevmiyordu açık açık da diyordu vs. hiç aile hayatları olmadı gibi bişey. ama kadına kalırsa herkes evlenmeli, evlilik hayattaki en büyük amaç, onun için yaşamalıyız, üstelik kardeşlerinin filan da baya karışık işleri oldu gelinler ve gelin adaylarından epey ağızları yandı filan ama olsun bana her daim ilk sorusudur "evlenmiyor musun" ben bi de evlenmeden ayrı eve çıktım, biraz değişiğim aileye göre bana resmen orospu gözüyle bakar sağ olsun.
Ancak başka bazı kişilerde ise son yıllardaki boşanmalar, kavgalar ve biliumum olaylar epey etki yapmış. kimse aman da evlenin modunda değil, boşver iyi yapıyorsun evlenince ne b.k oluyor deme seviyesine gelmiş, benim ailem için bu kuyrukyıldıza araç indirmekle eşdeğer...
benzer şeyler iş bulma-bulamama ve diğer konularda da var bazısı kendi haline bakmadan etrafa çemkirmeye, dalga geçmeye filan aynen devam. bazısı ise başa gelince durumu anlıyor ve daha makul tavırlarda oluyor.


ya bok atarlar, ya da "önemli olan x değil, y'nin şöyle böyle olması lazım" diye konuyu saptırırlardı, ne yapacaklar.
