Ağustos'un başından beri koşuyorum. İlk başta inanılmaz zorlandım hem kondisyon olmadığı için, hem yanlış teknikle koştuğum için. Şimdi çok yol aldım, her şey çok güzel. Uyku düzenim, mutluluk hormonlarım mükemmel çalışıyor.

- Her sabah 5 km koşuyorum.
- Sürekli değil, hızlı yürüyüş, jog, sprint gibi kombinliyorum.
- Göğüsten bağlamalı nabız saatim var, genelde karnoven formülüne göre maksimum nabzımın %60'ı ile %75'i arasında koşarım. Formülde ek bir işlem var ama 146 - 166 bpm gibi bir değere denk geliyor.

21. yaşı bitireceğim önümüzdeki ay. Her yıl gerek salonda gerek evde spor girişimlerim oldu ama üç dört ay sonra sıkılıp bıraktım hep. Ama bu çok farklı. Artık hiç yorulmuyorum, sağlıklı besleniyorum, erken yatıp kalkıyorum ve sabah olsa da koşsam diyorum.

Geçen gün koşarken biri geldi, günde 5 km koştuğumu söyleyince fazla buldu, futbolcu hastalığına yakalanırsın kalbine zararlı, 2 buçuk km ideal dedi.

Bu durumda mesafe önemli değil aslında. Hangi nabız aralığında kaç dakika koştuğum önemli. Peki siz ne diyorsunuz? Uzun vadeli olarak ne yapayım?

edit: tek amacım olmasa da hedefim yağ oranımı iyice düşürmek. şu an %12 gibi.
istirahat nabzım 53'e düştü. iyi bir olay.

 

Ne amaçla koştuğun önemli. Yağ yakmak için koşuyorsan gereksiz; yok ben koşarken mutlu oluyorum dersen 10 kilometre koşsan da oluyor. Ben yağ yakma dönemimde 25 dakika hiit tekniğiyle koşuyorum; zevk için koşmak istediğimde 15+ kilometre koşuyorum. Tamamen sana kalmış bir durum bu. Ayrıca futbolcu hastalığı diye bir şey yoktur. Spor yapan insanların kalbi güçlüdür, spor yapmayan bir insanın kalbinin 3 defada gönderdiği kanı tek seferde gönderir. O nedenle nabzı sürekli düşük olur. Ortalama biri sabah uyandığında nabzı 60 atarken spor yapan birinin nabzı 45'e kadar düşebilir. Bu korkutucu görünmekle birlikte sağlıklı bir kalbin emaresidir esasında.

angelus
1

mobil görünümden çık