her tür anti depresan, uyuşturucu, hatta spor yap çözümlerinize bile açığım.

şartım şu dünya yansa, paçalarım tutuşsa sikime takmayacak halde olacağım.


---
sabah bakkala gittim. standart, ekmek yumurta alacaktım. adamın teki; var olan 6-7 ekmeği mıncıklıyordu. tercihlerini son olarak 2 ekmeğe düşürdü. ikisini son kez tekrar mıncıkladı. birini seçti.

dayanamadım. "abi naptın bütün ekmekleri elledin" dedim.

adam: "ne var, nolmuş ellediysem nolcak? elliycemde alıcam. allah allah sabah sabah asabımı bozma" dedi.

"elleyemezsin nasıl ellersin başkasının ekmeğini, ben senin ellediğin ekmeği almak zorunda mıyım" dedim.

"alma o zaman siktir git" dedi adam.

bakkal adama laf söyler sanıyordum.. da döndü bana: "kardeş sana ekmek satmıyorum, alma ekmek filan." dedi. o yumurtalarda kalsın dedim.. "kalsın hadi git" dedi..

edit: bende dönüp: nasıl bi dangalaklıktır bu. insan olun biraz dedim.

---
alo 174 (sağlık bakanlığı) ü aradım. bir bir uygunsuz gördüklerimi yapıştırdım. dolaptaki şişmiş peynir kutusundan, çürümüş meyvelere gida satış yönetmeliğine aykırı ne gördüysem yapıştırdım.

alo 170 (çalışma bakanlığı) aradım. sigortasız çalışan eleman var dedim. (var bence bi kadın bi adam bakıyo, birinin üzerinedir bakkal kesin)

alo 153 (zabıta) aradım. kaldırımı komple işgal etmiş, manav bölümü, dolabı, cips kutusu işgaliye ücreti veriyor mu bu adamlar dedim. hayır işlem yapalım dediler.

şimdide konu komşuya ordan alışveriş yapmayın götün teki dicem..

---

aşırı tepki veriyorum farkındayım. her konuda böyle tahammülsüzlüğüm var.. sanırım tahammülsüzlük hastası oldum. duyurularımdan da bu anlaşılıyor olmalı. iyileşme zamanım, misal yine ekmek ellediklerinde "bütün ekmekleri götüme de sürttür abi iyice, sikime taşşağıma da ohş" diyeceğim kadar umursamaz olmam lazım. gün gelecek biri kesecek götümü yoksa.

 

eğitimsizlik işte. marketlerde ekmek reyonlarında eldiven oluyor, o eldivenleri kullanmayan insanlar var. sanki sürekli el yıkayan temiz insanlarmış gibi hepsine dokunuyorlar. o elini en son kesin hamam günü olan pazar günü yıkamıştır. bir daha da gitme o markete.

rock n roll

bizim millet boyle okuzdur iste. hatasini bilmedigi gibi bir de uste cikar. ya bu deveyi gudecen ya bu diyardan gidecen. ben gidenlerdenim. birak pisman olmayi, neden daha once gitmedim diye defalarca kizmisimdir da kendime. ee medeni ulkede yasamak bambaska azizim.

soruna esas cevap: umursamaz biri olunmaz, umursamaz biri olarak dogulunur.

goo.gl

bu türlere ben de gıcık oluyorum. ben de elliyorum ama ekmek alacağım poşetle elliyorum.
155 i ara, 18 yaş altına sigara satıyorlar diye de şikayet et istersen.

koybasigillerden

dostlar varşovada erasmustayım. burada ekmek reyonunun yanında bir kaç çeşit poşet-kesekağıdı ve eldiven var. burada sınıftaki diğer erasmus yapan türklerle markete gittim geçen o ekmeklerin dibindeki eldiveni kullanmadılar ya la. birde demezmi "en arkadan alayım en az ellenmiştir diye"

bugüne kadar ekmek elleyen polonyalı görmedim daha. ya poşeti geçirir eline ekmeği alır ya eldiven kullanır. kültür meselesi ama sağlık ta önemli.

gliderpilot

Bence çok iyi olmuş umursamaz olmadığınız. Nefret ediyorum böylelerinden.

Fırınlarda eldiven zorunluluğu geldi de fırıncılar nasıl kullanıyor? Aynı elde hem ekmek hem para, sadece elde eldiven var emanet gibi duran.

Aşırı tepki değil bu, hepimizin vermesi gereken tepki ki her şey bir yola gelmeye başlasın.

Bu örnek, tahammülsüzlüğünüzü yansıtmıyor, burada sadece bilinçli bir vatandaş, vatandaşlık görevini yapıyor. Genel olarak tahammülsüz müsünüz, buradan anlaşılmıyor.

aychovsky

Ellerine sağlık kardeşim. Bence umursamaz falan olma, hatta bu aşırı duyarlılığını fırsata çevir. Herkesin gıcık olduğu bi milyon tane esnaf vardır. İhbar al, gizli müşteri olarak git, eksikleri kontrol et, tek tek şikayet et. Halk kahramanı olursun valla. İyi de para kesersin.

charles montgomery monty burns

Keşke hepsini bir aramasaydın. Yavaş yavaş böyle sıra sıra patlataydın.

namus ninjası

abi kendi kendine doğal terapi yapıyorsun, kendini rahatlatıyorsun böyle yaparak diye düşündüm...

büyük ihtimal diğer adam tanıdığıdır ona arka çıkmıştır ama bu esnaf dahi olamayan tipler müşterinin "velinimet" olduğunu bilmiyorlar.

sabah bir müşterim geldi. 53 tl tutarında bir ürün. indirim istedi. sabah ilk müşterim aynı zamanda. 45 tl'ye bıraktım. 40 tl'ye ısrar etti, tam vermiyordum, sonra sabah siftahı (bkz: sabah siftahı) kavramını babamdan epey duyduğum aklıma geldi, bereketli bir alışveriş düşüncesiyle dediği rakama bıraktım. adam memnun oldu, yeni taşınmış buraya erzurumdan. görüntüsü 40-45 yaşlarında.

sonra oturdu, muhabbet ettik biraz. başından gelen bir anısını anlattı. yeri değil ama yazmışken dursun. 15 yaşında, istanbulda imiş o zamanlar. bir esnafa gitmiş. yahudi imiş. özellikle belirtti. ilk sabah alışverişini yapmış, adam demiş ki; ben sabah siftahına, berekete, müşteri uğuruna inanırım. bu alışveriş zararına oldu, sana zarar ederek verdim ama müşteriyi kaçırmadım, yoksa dükkanın bereketi gider.

şimdi aslında bizim esnaflarda da bu düşünce hakim olsa çok daha güzel şeyler olacak ama...

gneral

siz de bir tuhaflık yok, bu ülkede çok öküz var ve çok korkunçtur ki hızlı bir şekilde öküz olmak normal hale geliyor. normal davranan, belli başlı hijyen, trafik, görgü kurallarına uyan insanlar bu ülkede her gün biraz daha anormalleştiriliyor. benzer şeyleri artık her gün yaşıyorum. normal olan onlar, manyak olan sizsiniz ortamı yaratılıyor.
öfkenizi kaybetmeyin, tepkinizi sakınmayın. eğer öfkelenmekten vazgeçersek işte o zaman çok vahim.
imkanınız varsa da gidin bu ülkeden ama benim gibi gidemeyenlerdenseniz nolur öfkelenin.

la lykia

tepki göstermekte haklısın. 174 yeterliydi gerçi de sen haklı olarak adamın tavrına kızıp işi büyütmüşsün biraz.

sen umursamaz olma da umursamayanlar umursar olsun.

O ekmeklerin hepsini elden geçiren adamın kapısına her gün "sabah erkenden kalktım, çişimi yaptım, ellerimi yıkamadan doğru bakkala koşup ekmeklerin hepsini elledim, afiyet bal şeker olsun" yazılı kağıt bırakırdım ben olsam.

hatta üşenmezsem o bakkaldan alışveriş yapan herkesin evine de bırakırdım.

hayat aklini konusacak bir filozof uret

bende bakkal seni elledi diye geldim lan :D bu ekmeği niye ellerler hiç anlamam hepsi aynı lan işte. fiş kesmedi diye alo maliyeyi ara

divit

Herkes yazmış ben de destek açısından yazmak istedim. bazen ben de hata yapıyorum mükemmel değilim ancak elimden geldiğince medeni biri olmaya çalışıyorum. Ancak gerçekten de nazik olmak, medeni davranmak bu topraklarda gitgide bir çeşit zayıflık olarak algılanmaya başladı. Belki de hep böyleydi bilmiyorum. Ancak doğru olan senin yaptığın. Mesela ben de trafikte, dışarıda nerde olursa olsun adam döven, kirmizida geceni direkt tarif eder polise şikayet ederim. Maçlarda silah çikartip havaya ateş eden komşumu şikayet ederim.
Bu tür manyakliklari buna bagli zararları engellemenin sindirmenin en makul yolu bir şekilde tepki vermek gibi geliyor. Bu bir ces5it insan olma, gelişmiş bir toplum olma mücadelesi.

o ben degilim

Bakkal da az it değilmiş.

arnold schwarzeneger

gayet haklisiniz oh olsun. baklalim sana ekmek satmiyorum demesi uzerine ben bir kac rafi indirirdim sanirim:o

ne istedigini bilmeden aglayan cocuk

haklısınız ama haklı değilsiniz.

en umursamamanız gereken şeyler bunlar. kimse bu sebeplerden ölmez. sağlığını da yitirmez. hallerde yerlerde sürünüp sofranıza gelen sebzeler de var. onlardan da ölmezsiniz.

sizi öldüren şey başkasının ellediği ekmek değil, içeriği değiştirilmiş berbat gıdalar.

kamera motor

@gneral, evet haklısın ne yazık ki. öbür adam ya tanıdığıdır ya da ibo'dan çok fazla alışveriş yapıyordur.

hadi diyelim ki öyle, yağlı müşteriye/tanıdığına arka çıkmak istedi, o da rezil bir durum da geçiyorum şimdi, en azından müdahil olmama seçeneği de vardı. yaptığı davranış iyi esnaf olma kavramına yanaşamamakla kalmamış ayrıca insan olma kavramını da zorlamış. sana ekmek satmıyorum denmez bir insana.

hayat aklini konusacak bir filozof uret

tahammulsuz degil duyarlisin. bu hem iyi hem kotu. kotu cunku yanlis yer ve zamanda duyarlilik gostermissin. herkesin uydugu bir durumu buyuk bir mesele haline getirmissin. eger makro center'da olsaydin bu tepkine hak verirdim; ama mahalle bakkalinda boyle tepki vermek bildigin dayak aramaktir.

mayeskuel

mıncıklamaya bir şey demeyeceğim de o ekmekler bakkallara, marketlere gelene kadar kaç kez ellendiğini ve kirli, tozlu kasalarda taşındığını biliyor musunuz? gerçek bu.

the silent enigma

oh çok iyi yapmışsın valla.

aynı çıldırmayı bu yaz yaşadım.
bir tatil beldesi. ramazan ayı. markete sabah, öğlen ve iftar olmak üzere günde üç kez ekmek geliyor.
fırın arabası gelip kasalar markete konduğu andan itibaren insanların bütün ekmekleri tek tek mıncırmaktaki inadına ve sebatına hayran kalmamak elde değil.
biraz gecikirsen kenarında iz olmayan ekmek bulmak imkansız. birini gözüne kestirir alır gidersin işte alt tarafı ekmek di mi. yooook emekli amcam teyzem bi başlıyor, kepekliler, çavdarlar, beyazlar, pideler, ufaklar derken önce bütün reyonu elden geçirip sonra mıncırılmamış bir tanesini alıp gidiyor.

benciliz, umursamazız ve pisiz.

lily briscoe

Hic de asiri tepki vermemis, gayet de guzel yapmissin. Yapmasan ayipti, suctu zaten. Gerekeni yapmissin, tebrik ederim. Daha fazlasini da yapsan yeridir, piskinlige bak.

delifaruk
1

mobil görünümden çık