işim gereği ufak tefek geziyorum işletmeleri. her tür işletmeye giriyorum, dolayısıyla lokanta pastane vb ile anlaşıyorum bazen. işletme gezilecek.. yarın gel şimdi gezmeyelim, pazartesi gel, cuma gel diyorlar ilk olarak.. bakın kaç gün de toplanma için süre istiyorlar.
gidiyorum.. ananskiii..
"ya o tuvalet mutfağın içinde, şimdi arkadaş girmiş ama normalde kullanmıyoruz. karşı kahveyi kullanıyoruz."
"ya o kapı hep kapalı olur fare kedi filan gelmesin diye. hiç açmayız. şimdi çocuk açmış."
"ya bu et kesme tahtasını hep temizleriz arkadaş izinliydi. ondan üstü biraz bozulmuş."
"oraya girme girme kullanmıyoruz. dur girme. ya o sebzeleri filan atıcaz bizde birazdan. kedi girmiş işte üstüne, elemana kov dedim ama tuvalete gitmiş. pşşsst"
"baklavaları şu tezgahta açmıyoruz normalde evet çöpte ağzı açık onun yanında durmuyor normalde. şimdi kolay olsun diye yanına almış. suyu mu akmış hamura. atar birazdan. yazık etmiş evet kaç kilo hamuru. yok sen rahat ol atar birazdan."
"ya biz o odayı hiç kullanmıyoruz. öyle depo. evet orda tatlıları şerbeti çeksin diye koyuyoruz bazen böyle çekyatın üstüne. yastıkta arada sırada yatıyorum ben işte ondan."
"ya o fırını kullanmıyoruz biz. değişicek pazartesi zaten. son bi arkadaş açmış."
"davlumbaz tabi her gün temizliyoruz ama işte böyle bir yemekte yağ (çamur) kaplıyor. ama dökülmüyor onlar"
"ekmekler böyle yerde beklemiyor aslında ama. yeni geldi ekmek. elemanda kediyi çıkarmaya gidince atmış yere."
"bonemiz var tabi. evet. depodan getir bone oğlum. bone oğlum bone, bone diyorum one diyor. kafaya takılıyoruz. eldivende getir. ya oğlum şu siyah kutunun oralara baksana. orda olcak. nasıl yok. ya orda. neyse bulamadı kerata. ama boneyle eldivenle çalışıyorlar normalde. sıcak diye şimdi çıkarmışlar."
"ya o traş bıçağımı bazen geç geliyorum işe. o arkada hemen oluyorum. yok lavaboyu çok temizliyoruz. çamaşır suyu kireç çözücü ne varsa döküp öyle kullanıyoruz."
"tabi örtüyoruz üstünü tatlıların normalde."
"o mu. o bakayım. şerbet. yok üstü açık bekliyor da. dökecekler birazdan zaten. yenisini yapacaklar. o eski."
amına koyum 2 lokanta 12 pastane gezdim. bir tanesi yenebilecek seviyede değildi. "orayı kullanmıyoruz, bu işi yapmıyoruz" sorsan dükkanı kapatacak az sonra.. neyse zehirlenmeden çıktığım için şanslıyım..
--KÜFÜR--
sikeyim gelmişinizi geçmişinizi. bakanlığınızı. denetlemeyen devletinizi. sizin evinizde bile bile yemeğinizi yiyenlerinizi. selam veren komşularınızı. yalanınızı doğrunuzu.. vicdanınızı bereketinizi siftahınızı.. orospu evlatları bir de ikram etmeye kalkıyorlar. adam müslümanım temizim ayağı yapmak için mutfak evyesinde sandaletle gezdirdiği ayaklarını yıkayıp abdest alıyor, maydanoz yıkıyor yan evyede karısı.. şapır şapır sular sıçrıyor..
--KÜFÜR--
şikayet et demeyin arkadaş bana. her siki "şikayet et bence" diye bağlamayın.. isim ver demeyin. isim her gün önünüzden geçtiğiniz dükkanlar.. isim yok.. bu gün değil. anam ağladı bir şeyler yapmaktan. yalan atmadım kovuldum. şikayet ettim. aç kaldım. amına koyim hep ben mi.
DİKKAT:
herkes evine en yakın 3 lokantayı, 3 pastaneyi şikayet etsin çok pis diye. orospu çocuğu olsun yapmayan.. merak etmeyin hepsi pis. temizse asılsız ihbar olur. sıkıntı çıkmaz. ama sizde bir sike yarayın. kendinize duyarlı olarak yaşamak isterseniz; yemeğinize sandalatte terlemiş ayak suyu sıçramış halde yemek yiyin. sonra özgürsünüz.
varsa ekleyeceğiniz soracağınız. buyrun.
aum leş, onu biliyorum. okuyanlara faydam dokunsun bari.
işin gereği geziyorsan ve denetlemeci değilsen nesin?
Valla çok ünlü bir avmnin ortağını tanıyorum bu denetimlerde burgerking/mc donalds en yüksek notu alıyormuş. Özellikle ev yemekleri yapan zincirler felaketmiş.
@cocodancer
Akmerkez Burger King'de yere düşen hamburger köftesini ekmeğe geri koyup müşteriye vermeye çalıştılar, hem de müşterinin gözü önünde yaptılar. Müşteri yenisini hazırlamalarını istedi tabi. Ben bu olaydan beri güvenmiyorum. Temiz denilen yerler böyle yapıyorsa ev yemeği yapanlar nasıldır ki?
arkadaş şu duyuruda takıldığınız noktayı sikeyim afedersin. mutlu sonlu masörüm. bidon indirip bidon kaldırıyorum.
anadolu yakası ağırlıklı olarak çok pastane gezdim. depolarını üretimlerini... en son yeni gelen şoförle bir yere gittik çıkışta bana 'önceden pasta baklava vs alırdım artık adımımı bile atmam içeri. böyle giderse evden dışarda bi yerde yemeyeceğim' dedi. e haklı adam. gidiyorsun işte standart gaziantepli murat usta baklavaya adam bir tabak tatlı getiriyor. iyi fena gözükmüyor ama adamın üretimini biliyorum mecburen bir çatal atıp 'abi kusura bakma bugün çok ikram ettiler :)))' deyip kalkıyorum.
çok güvenilir, bilindik markalar hariç neredeyse hepsinde hijyen 0. bilindik markalarda temiz ama katkı maddeleri çok fazla.
üsküdar'da akasya ve pileki, kadıköy'de pasifik ve beyaz fırın. bu dördü dışında alışveriş yapmıyorum. gezen bilen varsa aydınlatsın lütfen insanın aklına kurt düşürdünüz lan akşam akşam.
üsküdarda tarihi çınar pastanesini önermiyorum :) müşterisi çok ama depoları ve üretimi allaha emanet.
büyük firma olarak anadoluda manolyayı öneririm. üretimleri üst düzey.
çağrı marketlerinin içindeki hamurdan pastanesi tercih edilebilir. uygun fiyatlı olması lazım. üretimleri de temiz.
daha fazla söylemeyeyim ifşa olacağım :)
Kadıköy Bambi, bu chicken last stop mu ne var onun yanındaki. leş olduğunu söylemişti mutfak kısmına bir iş için girmek durumunda kalan arkadaşım. (gerçi bambi yanı, ne bekliyor isek)
@sözlük emeklisi maalesef nuganın üretimine girmedim :) ama bakayım işyerinden biri gitmişse editlerim cevabı.
kartal doğa da iyidir aklıma gelmişken söyleyeyim. el değiştirdi gerçi ama üretimleri aynı yerdeydi en son.
en yakın iki arkadaşım ve eski sevgilim aşçı ki bi anlatıyolar çalıştıkları ya da gördükleri ortamı iğrenç, üstelik birtanesi de güya istanbuldaki en iyi mekanlardan birinin mutfağında
@sözlük emeklisi abi o kadar hacimli firmalarda sorun olmaz. zincirlerde şube temizliği sıkıntılı olabilir maksimum. ona da görgülü izin vermez zaten.
eskiden tek kanal ya da 2-3 kanal varken senelerce bütün aile uğur Dündar'ın "arena" programını seyrettik. adamcağız senelerce bu işletmeler hakkında programlar yaptı. hep aynı senaryo @ibomiu'nun yazdığı replikler.
okurken o kadar tanıdık geldi ki. gülmekten öldüm.
bir de evcil konumuna yükselmiş böcekler vardı. her yerde dolaşırlar. aaa onlar nereden gelmiş filan derdi çalışanlar :)
Hiç birisinden " bu böcek afrika'dan bir muzun içinde geldi" havasını alamadım, çok başkaydı ordaki abimiz.
eskiden annemlere çok kızardım aman dışarda yemeyelim, aman orası şöyle böyle derlerdi. yıllar geçtikçe annemize benzedik.
ama insanlarda vicdan yok ki. vicdanı olmayan adamdan her şey beklenir.
@mattiadestro manolya pastanesi di mi Anadolu manolya dediginiz yer, lutfen oyle olsun
kordon alinste aynı gün 2 hamam böceği gördüm biri mutfağa yakın biri kasada. sonra sordum ne geziyor böcekler ilaçlama yaptık ondan ölmek üzereler dedi. o günden beri de gitmedim.