Çuniçiro Tanizaki'nin Anahtar kitabından alıntıdır yanlış anlaşılma olmasın.
biraz tercüme kokuyo. uğraşılsa, düzeltilebilir gibi duruyo.
ekleme: helâl rock! ilk yamukluk orda. ben görememiştim onu.
'bunları söyleyince' kulak tırmalıyor. 'bunları söylemeye' şeklinde mi olacak acaba bilemedim.
Ben de bir şey kısmına takılmıştım. ''elimden bir şeyin gelmediğini'' şeklinde yazılsa sanki daha mı iyi olurdu?
''Bunları söyleyince'' dediğinde kendisi mi bunları söyleyince yoksa başkası mı ona bunları söyleyince bu belli değil. Onun yerine bunları söylediğimde olarak değiştirilebilir.
"bunları söylemeye" şeklinde olamaz gibi geliyor, öyle olursa tamamen cümlenin anlamı değişir. çünkü burda elinden gelmeyen şey bunları söylemekten kendini alıkoyamaması, utanma hissi de bunları söyledikten sonra ki yaşadığı hissi gibi geldi bana.
Yatkın olmak, bir işi başarmakta, becermekte yetenekli olmak, alışkın olmak demek. Mutlaka bir hata bulmamız isteniyorsa bu var. Bunun yerine de "şehvete eğilimli bir yapım var" denebilirdi. Çevrilen cümledeki her ögeyi kullanma zorunluluğu hissedilmediği takdirde de "şehvet düşkünüyüm, şehvet düşkünlüğüm var" gibi kullanımlara başvurulabilir.
Son kısım notice veya realize fiilinden çeviri ise fark etmek yerine anlamak kullanılabilir, çünkü biz daha çok böyle kullanıyoruz ve evet, çeviriler sırf çevirmek için yapılmaz.
''Bunları söylemekten utanıyorum ama şehvete yatkın bir bünyem var ve elimden bir şey gelmediğini kocamın da fark etmesi gerekir''
veya;
''Bunları söylemekten utanıyorum ama şehvete yatkın bir bünyem var ve kocamın da elimden bir şey gelmediğini fark etmesi gerekir.''
edit: evet, "fark etmesi" yerine "anlaması gerekir" dense daha iyi olur.
"kocamın da fark etmesi gerekir"in öznenin utanmasıyla doğrudan ilgisi var mı emin olamadım. şehvetli olduğunu söylemekten utanıp sonra da yorum ekliyor da olabilir, ikincisini söylemekten de utanıyor olabilir.
1. ise: "söylemekten utanıyorum ama şehvetliyim. elimden bir şey gelmediğini kocamın da fark etmesi gerekir."
2. ise: şehvetli olduğumu söylemekten, elimden bir şey gelmediğini kocamın da fark etmesi gerektiğini ifade etmekten utanıyorum.
mot-a-mot çeviri olmadan türkçeye "yatkın" kurmaya çalıştım cümleleri.
şehvete yatkın nedir yav! şehvetli bünyem desene şuna.Elimden bir şey gelmediğini sanki olumsuzmuş gibi geliyor.
çeviri kadın gibidir, güzeli sadık olmaz, sadığı güzel.. diyerek veriyorum mesajı. burada aşırı sadık bir çeviriden fazlası yok.
"şehvete yatkın bünye" bırak anlamı, başlı başına bozuk bir cümle.