Yaş 20. Şu an Dokuz Eylül'de işletme okuyorum. Bazı konularda sıkıntılarım var. İşletme bölümünde okutulan derslerin bir kısmı ilgimi oldukça çeken şeyler aslında. Bazı nedenlerden dolayı sınava dilden girmemiştim.
İngilizce içimde büyük bir ukte ve ben yabancı dille uğraşmak istiyorum. Çevirmenlik, edebiyat gibi. Okumayı, araştırmayı seviyorum.
Burada geçen sene tatil olsun, üstüne başka şeyler yapayım diye hazırlık okudum, kendime çok şey kattım.
Şu an birinci sınıfım ve vizeler başlamak üzere. İnanın matematik, iktisat gibi derslerin başına geçmek istemiyorum. Onlar benim için -ve okuldaki neredeyse tüm öğrenciler için- geçilmesi gereken dersler. Üniversitedeyim, kendi isteğimle araştırıp öğrenmem lazım fakat burada "puanı bu burayı tutanlar ve gelecek için hiçbir hedefi olmayanlar" ile tıkılıp kaldım.
Çevrem tümüyle tercümanlık ve edebiyat okuyanlarla dolu. Kendi fakültemden bir iki arkadaşım var. Dilcilerle iyi anlaşıyorum nedense. Yıllardır gün içinde okuduğum, dinlediğim, izlediğim içeriğin çok büyük bölümü İngilizce.
Geçen gün ilkokula başladığımda tuttuğum günlüğü buldum, hep İngilizce'den bahsetmişim, dergiler okuduğumu, cümle kurmaya çalıştığımı anlatmışım hep. Şimdi okuyunca değişik hissettim.
Sonuç olarak bu sene sınava giriyorum hangi konumda olduğumu görmek için. Dil konusunda sıkıntım yok sınav için, YGS için hazırlık yapmam lazım biraz. Peki ya sınavdan sonra?
Önerilerinizi bekliyorum.
edit: eğer mümkünse işletmeyi açıktan bitirme niyetim var, söylemeyi unuttum.
edit 2: okulu bırakmadan kastım hemen şu an değil, sınavda güzel bir sıralama yaparsam.
e tamam işte. ygs'den sonra da güzelce hazırlan dilden madem.
sistem şu an nasıl pek bilmiyorum ama illaki yapman gerekn bölümler var sanırım. birazdan cevaplar gelir zaten. bol şans.
2 konuya hakim olmak varken neden tek konuya mahkum kalasın ki. bence hem iktisatı yap hem de çevirilerle uğraş..bence bırakma...
okulu falan bırakma. devam et. dili kazandıktan sonra halen istiyorsan, ki istersin gibi duruyor, devam edersin istediğin bölüme. ama madem 1. sınıfsın, o dersleri gittiğin her yerde alacaksın büyük ihtimalle. şimdi al ki, gittiğin yerde saydırırsın falan. böylece 1 yılın boşa gitmemiş olur.
Hayır bence bırakma. Büyük hata yaparsın.
İşletme mezunu olursan yine tercüman olarak çalışabilirsin ama ingiliz edebiyatı mezunu olarak işletme&iktisat mezunu kişilerin girebileceği bölüm ve departmanlara girme şansın olmaz. Ben senin yerinde olsam, işletme bölümünde devam eder, dilimi olabildiğince geliştirir, yazın uluslararası finans kuruluşlarında mümkünse yurtdışı firmalarada staj yapar, okulu bitirince de yatırım bankacılığına girmeye çalışırım. İşletme mezunu adam çok. Yabancı dil mezunu adam da çok. Ama hem ingilizce bilen hem de finanstan anlayan insan sayısı çok az Türkiye'de.
Ama tabi ki senin seçimin. :)
İlla ingilizce diploman olsun istersen açıktan ingilizce öğretmenliği de okunabiliyor. Fikir olsun diye söylüyorum. Şu an okulu bırakma, en azından sene kaybetmezsin eğer YGS'de batarsan. İyi gelirse (Bogazici, Bilkent vb.) o zaman DEU'yu bırakmayı dusunursun, dikkat et birakirsin demiyorum. Onun dışında bırakma.
üni 1. sınıfta benzer bir ikilem yaşayıp, okuduğum bölümde devam etmiştim. hani derler ya "öküz gibi pişmanım"
zamanında işletme okurken tekrar hazırlanıp tıbba geçmiş birisi olarak söyleyebilirim ki, okulu bırakmadan da kazanabilirsin. eğer içine sinen bir puan alırsan o zaman rahatlıkla geçersin.
ingilizce de edebiyat da en sevdiğim şeydi. amerikan kültürü ve edebiyatı okudum. mezun olmadan otelde guest relation ve etütte öğretmenlik yaptım. mezun olunca girdiğim ilk iş vergi denetim firmasının bordro bölümüydü. şu an bi tekstil firmasının insan kaynaklarındayım, yine oldukça bordroyla ilgili.
hala hayatta en çok sevdiğim şey edebiyat, ama bu konuda yapabildiğim en iyi şey daha fazla kitap okumama yetecek zaman bulabildiğim bir işte çalışmak oldu. pişman mısın dersen, aslında değilim, ancak senin yerinde olsam okulumu bırakmazdım gibi geliyor en azından edebiyat için.
tercümanlık ise bambaşka bir konu, iş alanı daha geniş, normal insan parası kazanman mümkün falan. bence okulunu bırakmadan sınava tekrar gir, tercümanlık kazanırsan ordan yürü, yoksa da maks bir dönem kaybetmiş olursun.
ps. edebiyat okurken "olm mezun olunca nolcak" diyerek aöf halkla ilişkiler okumuştum. şimdi de nasıl bi şeymiş bu diyerek istanbul üniversitesine felsefeye kayıt oldum, böyle böyle bir sürü şeye vakit harcayabilirsin.
Okulu bırakma. Ben asla okumayacağım bu bölümde diyorsan hazırlan gir ygs'ye, puanına göre tekrar düşünürsün.
Yalnız söyleyeyim dille ilgili bir bölüm kazandığında da o hayalindeki olması gereken gibi bir üniversite hayatı olmayacak; Boğaziçi ve İstanbul Üniversiteleri için mesela ya hocaların dangoz olacak, hiçbir sikten anlamayan dinozorlar, kendi egolarına mahkum olmuş hıyarlar bezdirecek seni ya da "puanı başka yeri tutmadığı için dil okuyan"lar arasında kalacaksın yine. Dil ikinci uğraş olmak için çok ideal ama iktisat vs. değil. Yanlış anlama "iş bulursun daha kolay, para kazanırsın" falan değil benim dediğim. Bir sik fark etmeyecek hislerinde, onu söylüyorum. Edebiyat hayranı bir mühendislik mezunu olarak çok memnunum halimden örneğin, iyi ki okulu bırakıp edebiyat falan okumamışım diyorum. Sen de dili hobin edin, ben bile mühendis halimle çeviri işi alıyorum sen de iktisat mezunu çevirmen olursun yani, sıkıntı yok. Yeter ki geliştir kendini. Yeteneğin varsa bitir iktisadı en kısa sürede, hiç değilse alternatif bir seçimin olur.