Geçen gün Şener Şen ve Uğur Yücel'in söyleşisine gittik kuzenimle böyle soru cevap şeklinde ilerliyordu sohbet. Ya aklımıza sormaya değecek sorular geliyor örneğin ama ne o ne ben hayatta soramayız öbür yandan adam çıkıyor, cem yılmaz filminde eşkiya'ya neden atıfta bulundu ben anlamadım diyor, biri diyor dizinizde antepte bi sahne çeker misiniz? Ya bu nasıl oluyor aklım almıyor ya, hiç demiyorlar mı kendi kendilerine bu ne boş beleş bi soru allahım ben ne diyorum falan. Ben kafamda kurdukça kurarım ne bileyim. Burda soru nerde derseniz, iyi mi yapıyoruz biz susmakla yoksa açılmaya mı çalışalım :/ sizin de böyle düşünceleriniz var mı? Paylaşalım. Teşekkürler.




 

Saçma soru sorduğunu düşündüğün şahsın kim olduğunu hatırlıyor musun?

Demeye çalıştığım, saçmalasan da, kim o kadar önemseyecek ki bunu? Kimse kimseyi o kadar kafasına takmıyor. Rahat ol, merak ettiğini sor gitsin.

arnold schwarzeneger

ben boyle durumlarda baskalari adina utanmak sendromu yasiyorum, ne bileyim adamin yaptigi belki guzel bir sey ama ben sacma sorular sorup kendimi rezil etmisim gibi hissederdim. hayatimin cogu alaninda boyle yasadigim icin mukemmelliyetcilik de denilebilir buna ki cok tehlikeli oldugunu soyluyorlar. o yuzden biraz rahat olmak gerekiyor sanirim.

fraise

@fraise aynen öyle bende de aynısı oluyor o yüzden yeteneksizsiniz gibi programları da kesinlikle izleyemiyorum, hiç kayıp değil gerçi o da ama işte bu başkası adına utanmayı çok derinden hissediyorum sanki.

ekaterina

işte öyle düşünmiceksin. bana sorarsan herkes saçmalıyor. herkes aptalca cahilce konusuyor.

ne demişler; önemli olan ne söylediğin değil, nasıl söylediğin. dünyanın en aptalca şeyini bile söylesen kendinden emin söylersen karşı taraf "ya aslında düşünürsek saçma değil sanki" diye düşünmeye başlıyoe :)

dafuq

sinir olurum öyle tiplere.
soruyu duyunca biz oturduğumuz yerden şimdi şener şen buna ana avrat sövse yeridir deriz ama soruyu soran kendince çok yerinde bir soru sormuş edasındadır.
dövülesi tiplerdir. medeni cesaret değil bu cahil cesaretidir.

seyduna6687

özgüven sahibi olan insanla olmayan arasındaki fark. genelde özgüven sahibi olmayan insanlar o insanlara karşı pasif şiddet içeren tavırlar takınıyor. (rahatsız edici bakışlar, arkasından atıp tutmak vb.)

her ortadoğulu insanda olduğu gibi aziz türk milletinde de özgüven sahibi birey yetiştirememe sorunu çok yaygın. bu ortadoğu insanının diğer bir özelliği olan linç kültürü ile birleşince özgüveni olanı da kendine benzetip aşağı çekmek isteyen bir halk doğuyor.

el siki ile gerdeğe girmenin de temelinde yatan bir toplumun içine işlemiş özgüvensizliktir efem.
rte neden iktidar?
cevap yazan bazı arkadaşlar neden durduk yerde buradan soyut kişilere kin kusuyorlar?
neden maçı kazanan takımın destekçisi ertesi gün "nasıl koyduk" diye sesini duyurmaya çalışarak ortalıkta geziniyor?

eğitim şart ama türkçe matematik değil, özgüven ve özsaygı sahibi birey yetiştirme eğitimi.

take me rufee2
1

mobil görünümden çık