apartmanda tanımadığın birine verince zorla alanlarda var. onlarıda bu gruba dahil edelim. sanki kafalarına silah dayıyoruz...
Sosyal fobi ve depresyonda da olabilirler. Aslında selam vermek istiyor ama heyecandan ne yapıcağını şaşırıp kalakalıyor olabilirler.
görmemiş, duymamış olma ihtimali olabilir, bazen insan bakar kör olabiliyor, sosyal fobik olabiliyor.
ama bariz şekilde umursamıyorsa bu o kişiye son selam verişim olur.
maalesef bizde böyle. yaşadığım yerde asansörde, otobüs şoförüyle, hatta küçük yerlerde sokakta bile selamlaşıyor insanlar sürekli. istanbul'a döndüğümde ilk birkaç gün iyi günler, teşekkür ederim, günaydın vs deyip cevap alamayınca bok gibi kalıyorum sürekli, sonra mecburen default ayarlara dönüş yapıyorum.
ya daha memlekete girerken bile seni kaykılmış oturan muşmula suratlı pasaport polisleri karşılıyor. her girişte ve çıkışta içimden küfrediyorum.
ben de dolmuşum yani.
Ben boylelerine inadina selam veriyorum abi, eskiden canimi falan sıkıyodum alinmayinca veya boyle gonulsuz alinca falan ama simdi gozlerine soka soka veriyorum.Alirsa alir almazsa onun psikolojik sorunlarini s.keym sana bisey olmasin abi.İnadina ve zorla da olsa kazandiralim topluma şu olayi ya Allahinizi seversiniz.
Zamaninda apartmanda bize gelip giden 35 yaslarinda bir kadin vardi. Bir gün merdivenden inerken iyi günler dedim tepki yok. Sonrasinda evdekilere durumdan bahsettim, onlarda kadina söylemisler. Kadinin verdigi cevap: Taniyamadim.
Ulan tanimasan ne olacak iyi günler de gec degil mi :)
Işte ben de o insanların sayesinde hep karsidan bekler oldum. Selam vermedikce selam vermiyorum kimseye.
Ben de çok kıl olurum onlara. Selam da veririm bol bol tanımasam da.
Ama şu da var, tek kulağımın zarı delik, bazen kafam başka yerdeyse duydugumu anlayamadığım oluyor. Selam veren biri de gelip geçince lan selam mıydı o? moduna giriyorum. Malca bir durum ama oluyor böyle şeyler :)
ben şu an oturduğum eve yeni taşındığımda bir bakkal vardı. ilk günler halimi hatrımı sorardı, işte alıştınız mı gibi sorular...vs. sonra bir ay boyunca kendisinden alışveriş yapmadım, denk gelmedi yani. o bir aydan sonra adama göz göre göre selam veriyordum, yüzünü başka yere çeviriyordu :) şimdi iki buçuk senedir buradayım, biraz daha uzaktaki bir tekelden alıyorum ne alacaksam. adam da evin dibinde ha, birbirimizi görmezden geliyoruz, eğlenceli.
yıllaaar önce kadıköy'den taksiye bindim, "günaydın" dedim. cevap "nereye!" oldu. (imla hatası yok, sonda soru işareti olmayaca, çünkü azarlar gibi soruldu. artık ne kadar dolmuşsam önceden "ya önce bi günaydın'a cevap verseydiniz, nereye gideceğimi zaten mecburen söyleyeceğim, yakın mesafeyse hemen inmemi isteyecektiniz değil mi, aceleniz bundan? şimdi zincirliuyu'ya gidelim." demiştim nefes almadan.
bi de bi esnaf var, merhaba'ya cevap vermez, alışverişten sonra teşekküre, kolay gelsin'e de tepki göstermez. ama öyle dalgınlığına veya moralinin bozukluğuna gelmiştir de diyemiyorum, on defa gittiysem hepsinde böyle... öyle kızdım ki, daha sonraki gidişimde selam vermeyip kendimi zorlayarak göz teması da kurmayıp doğrudan ne istediğimi söyleyip parayı uzattım, gülümsemeden, uyuz bir tavır takındım kendisi gibi. bu defa kolay gelsin demediğim halde "sağol abla" dedi adam. emin olmak için birkaç kez daha böyle yaptım ve her defasında o teşekkür etti bu sefer. dedim ki adam kendisine selam verilmesine, teşekkür edilmesine alışık değil, afallıyor; hiçbişiy yapmazsan da teşekkür ediyor normal normal...
tanıdıklarla olmadı böyle şey.
selamlaşmak çok hoş bir şey. İstanbul'da yaşamama rağmen mahalledeki büfedir,bakkaldır öyle selamlaşmayla başlayıp resmen arkadaş gibi olduğum insanlar var.
ammaa fatura ödeme merkezinde bir kadın vardı...hadi anlarım yaptıkları iş zor bütün gün orda oturup gelen gidenle uğraşıyorsun.güzel,sıcak bir an olsun bi gülümsesin diye selam veriyorsun, pişman ediyor. 2 oldu 3 oldu artık "merhaba" veya "iyi günler" laflarına aldığım cevap "öküz öküz bakmak" olunca daha da selam vermedim.halbuki yanındaki diğer çalışan öyle bir insan değildi gayet selam alıyordu.
direkt o geldi işte aklıma.